EntellektuelForum Forum Ana Sayfa EntellektuelForum

 
 SSSSSS   AramaArama   Üye ListesiÜye Listesi   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   KayıtKayıt 
 ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

Türkiye'de kesilen domuz miktarI ile sIgIr neredeyse aynI

 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> KAFANA GÖRE TAKIL
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
admin
Site Admin


Kayıt: 31 Arl 2006
Mesajlar: 831
Konum: Belarus

MesajTarih: Cmt Şub 09, 2008 12:00 am    Mesaj konusu: Türkiye'de kesilen domuz miktarI ile sIgIr neredeyse aynI Alıntıyla Cevap Gönder

30 Nisan 2009
Domuzun haram oluşu ve diğer gerçekler

Dünyayı saran virüsün kaynağı domuzlar pek çok dinde yasak olmasına rağmen neden hala tüketiliyor? İşte domuzun çeşitli dinlerde haram kabul ediliş nedenleri...
Müslümanların, Yahudilerin ve bir kısım Hıristiyanların domuz eti yemedikleri biliniyor. İncil'in (kral James Versiyonu)

Ve domuz çatal ve yarık tırnaklıdır, ama geviş getirmez. Sizin için kirli sayılır (Levililer 11:7-8)

Kur'an-ı Kerimdeki bir ayetde bu konuda yüce Allah şöyle buyuruyor:

Allah size sadece leşi, kanı, domuz etini ve Allah'tan başkası adına kesilen hayvanın etini kesinlikle haram kıldı. Fakat darda kalana, başkasının payına el uzatmamak ve zaruret miktarını aşmamak üzere bu etlerden yemek günah değildir. Hiç şüphesiz, Allah bağışlayıcı ve merhametlidir (Bakara 173)

Hz Muhammed sas'de bir hadisi şeriflerinde domuzun ticaretini yapmanın da haram olduğunu bildirmiştir.(Buhari 3)

Birçok değişik inanç mensupları sürekli ticaret ve tüketimine yönelik bu tür yasakların gerekçelerini araştırırlar. Birçok bölgede domuz kaynaklı ürünler özellikle lezzet verici öz olarak kullanılır. Bu tür bölgelerde insanlar domuzun neden yasak kapsamına alındığına bir anlam veremezler.

Bir çok Müslüman âlim de bu konuya önem verir ve cevap vermeye çalışır. Domuz etini pis olarak tanımlayan hristiyan kültürünün tersine İslam domuz etinin "rics" olarak tanımlar. Bu terim İslam anlayışına ve ünlü alim Muhammed Salih El Munacid'in tanımlamasına göre rics İslam'a ve özellikle de insan fıtratına çirkin görünen her şeyi kapsamaktadır.

Her ne kadar domuzlar birçok biyolojik hastalıkların sebebi olarak algılansa da (insana da bulaşan hayvan hastalığı) rics terimi islama göre manevi ve fiziksel anlamların tümünü kapsamaktadır. Bu sebeple âlimler domuzun haram kılınmasının temel ve tek nedeninin insanların sağlığına verdiği zarar olmadığını söylemektedirler. Bunun başka gerekçeleri de bulunmaktadır. Ancak bir mümin için Allahın kanunlarına itaat etmek esastır ve onun hükmü karşısında yorum yapılmaz.

Bununla birlikte bizler Kur'an da (Araf 7:157) Allah'ın kanunlarının tesaduf ve gereksiz olmadığını anlamaktayız.

Fakat insanların herhangi bir helalin ve haramın bilimsel olarak sebeplerini ve hikmetlerini öğrenmek istemeleri de oldukça doğal karşılanacak bir istektir. Bunu öğrenmek için uğraşmak insanların Allah'ın mükemmel yaratış gücünü ve Allahın yasalarının taşıdığı mükemmel hikmetleri öğrenmek açısından da önemlidir.

Domuz konusunda domuzun etinin yenilmemesi ve direk temastan kaçınılmasını gerektiren dini gerekçeler dışında birçok dünyevi ve bilimsel gerekçe vardır.

Domuzlar buldukları her şeyi yerler

Domuzlar buldukları her şeyi; bitki, yaprak, otlar, solucanlar, yılanlar, çürümüş leş, kurtçuklar, bozuk yumurtalar, her türlü dışkı, çöpler ve diğer hayvanlar gibi her şeyi yerler ve bunları sindirme noktasında da yüksek bir uyumluğa sahiptirler. (Dewey ve Hruby)

Domuzlar bir çok ülkenin atık temizleme sisteminde ciddi rol oynamıştır. Örneğin ABD'de domuzlar çöpleri ve zararlı hayvanları yemeleri ve temizlemeleri için caddelere salınmışlardır. 1900'lerde bir çok domuz çiftliği ülkenin çöp temizleme işlemini yürütmek için açılmıştır.

1960lı yılların sonlarına doğru domuzların her türlü çöple beslenmeleri ishal salgınlarına neden olan "trichinosis" salgınının baş göstermesine neden olmuştur.(Trichinosis, bir tür enfeksiyon. Hickman ve Elderedge: Milestones. Geçmişte şehir çöplerinin temizlenmesi yöntemi kitabı)

Domuz çiftliklerini yeni bir virüs tipi olan Exanthema tehdit edince ülkede domuzlara sadece pişirilmil atıkarın ve çöplerin verilmesine dair bir kanun çıkarıldı. ABD'de bir çok çiftlikte pişirilmiş çöp hala domuzların temel yiyeceğidir ve bu domuzlar daha sonra kesilerek pazarlsra sürülüyor ve temel et gıdası olarak tüketiliyor.

Modern domuz çiftlikleri şimdi -çöp ile besleme tesisler- olarak tanımlanıyor ve hükumet tarafından çeşitli kısıtlamalara tabii tutuluyor. Fakat bir çok çiftlik sahibi bu kısıtlamalara ve kanun düzenlemelerine uygulamıyor bu ahırlarda evlerden toplanan ger türlü çöp ve atık domuzlara yem olarak verilmektedir.(Hickman ve Eldredge, domuzların çöplerle beslenmesi:Mebus)

Her ne kadar birileri domuzların çöp ile beslenmesinin domuz besiciliği tarihinde sadece belli bir talihsiz dönem olduğunu söylese de bu uygulamaların hala değişik ülkelerde devam ettiği bir gerçektir.

Mesela Mısır'ın başkenti Kahire'de yaşayan Kıpti Hıristiyanların oluşturduğu bir organizasyonun şehirdeki çöplerin üçte birini topladığı ve bunun domuzlara yem olarak kulanıldığı bilinmektedir. Bu çöpler içerisindeki organik atıklar domuzlara ve köpeklere yem olarak verilmiş ve daha sonra bu domuzlar özellikle de Avrupa'da domuz ürünleri olarak piyasaya sürülmüştür. (Epstein: Domuzların her bulduklarını yedikleri doğru mu?)

Hastalık yayıyorlar

Bu hastalık en fazla Latin Amerika ve Afrika ve Asya'nın Müslüman olmayan bölgeleri ve özellikle de Hindistan'ı etkilemiştir.

Yukarda bahsedilen ve domuzların beslenmesiylşe alakalı yönteme benzer yöntemler dünyanın bir çok yerinde uygulanmaktadır. Hastalık Kontrol ve Engelleme Merkezi (CDC)'nin yayınladığı bir rapora göre şu an bütün dünyada paniğe neden olan virüs özellikle hijyene önem verilmeyen ve domuzların insan atıklarını yemelerine izin verildiği gelişmekte olan yada az gelişen ülkelerde yayılma gösteriyor.

CDC bildirisinde ayrıca domuz tenyası ve cysticercosis virüsünün domuzun haram kabul edildiği İslam ülkelerinde görülmediğini de vurgulanıyor.

Birleşmiş Milletler gıda ve ziraat organizasyonu (FAQ) yaptığı açıklamada Bolivya'da epilepsi ve neurocisticercosis tanısı konulan hastaların bir çoğunun aslında insan beynine sirayet eden domuz tenyasından kaynaklandığını açıkladı.

FAO'ya göre bazı bölgelerde domuzlarda yüzde 15 ile yüzde 60 arasında sıklıkta bulunan cysticercosis virüsünün genel olarak kırsal, fakir hijyene önem verilmeyen ve insanlarla hayvanların aynı mekanı kullandıkları bölgelerde yayıldığını açıkladı.

Hepatit E ise bu süreçte özellikle dikkatleri üzerine çeken bir diğer hastalık. Her ne kadar hepatit E virüsü düşük etkili bir virüs olsada bu hastalık genellikle hamile kadınları etkiliyor ve genellikle bu hasta kadınların yüzde 20'sinde hastalığın üçüncü evresinde ölümlere neden oluyor. Lowa Devlet Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmada virüs "özellikle Meksika, Asya ve Afrika'daki gelişmekte olan ülkelerde kamu sağlığını tehdit eden bariz bir problem olarak tanımlandı. Çalışmada ayrıca Avrupa ülkelerinde de hastalığın yükselen bir risk haline geldiği belirtildi. (Hepatit E; Platt, Yoon ve Zimmerman).

Mısır Kahire Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Et Ürünleri bölümünde görev yapan bir profesör olan Dr. Anwar Darwish Hepatit E virüsünün zaten nüfusun yüzde yirmisinin Hepatit C virüsü taşıdığı Mısır için büyük bir tehlike olduğunu bildirdi. Derviş Timeturk.com'a yaptığı açıklamada eğer bu hastalar Hepatit E virüsüne de yakalanırsa bunun çok tehlikeli olabileceğini açıkladı.

Bu konuda daha birçok açıklama yapılmalıdır.

California Gıda ve Tarım dDepartmanı bu konuda şöyle bir açıklama yaptı: "Şuan bütün dünyada paniğe ve korkuya neden olan bu hastalık ve virüslerin bir çoğu domuz çiftliklerinde domuzlara insan atıkları ve organik çöplerin verilmesi ve daha sonra bu domuzların gıda piyasasına et ürünü olarak sunulmasından kaynaklanıyor.(Swine Garbage Feeding)

Domuzlarda rastlanan hastalıklar

Domuz kaynaklı ve insanlara geçme özelliği taşıyan virüslerin listesi

• Balantidiasis

• Brucella

• Campylobacteriosis

• Colibacillosis

• Cysticercosis

• Erizipeller

• Leptospirosis

• trişinoz

• Yersiniosis

Her ne kadar inek, koyun ve keçi gibi bir çok evcil hayvan insanlara bazı virüsler bulaştırma potansiyeli taşısa da doktor Derviş'e göre domuz bütün bu hayvanlardan çok daha riskli ve bir domuz insana bulaşabilecek hemen hemen her hastalığı üzerinde taşır. Domuzların sadece insana bir yada birkaç farklı hastalık bulaştırma riski taşıyan diğer hayvanlardan çok daha farklı olduğunu söyleyen Doktor Derviş'e göre domuz kaynaklı hastalıklar parazit, bakteri ve yayılmacı cinsten virüsler olabiliyor.

İneklerden bulaşan saginata tenyası çok kısa sürede ve kolayca vücuttan atılabilir, ilaç tedavisine cevap verir ve böylece boşaltım yoluyla vücuttan atılabilir. Domuzlardan bulaşan "solium" tenyası ise oldukça dirençlidir, ilaçlara cevap vermez ve boşaltım sistemi yoluyla da vücuttan atılamaz. Derviş açıklamasında şunları kaydetti:

"Saginata tipi tenyalar insan mukozasına çengelleriyle yapışır domuz tenyası solium ise hem

çengelleriyle hem de emerek yapışır ve kanserojen tehlikeye de sahiptir. Bu virüs omurilik kalp yada beyne ulaşırsa, çok tehlikeli olabilir"

Domuz kaynaklı bazı hastalıklar insanlar domuza dokunduklarında, etini tükettiklerinde yada domuz ürünlerini yeterince kaynatmadıklarında bulaşırken bazı domuz kaynaklı hastalıklar ise domuzlarla yakın etkileşimde, içine domuz irini bulaşmış suların kullanımı ve içilmesinde ve hatta domuzların temas ettiği toprak parçacıklarından bile bulaşabilir. Domuz dışkısı da adeta hastalık ve virüs deposudur. Bir domuzun hangi tür bakterileri üzerinde taşıdığını anlamak her zaman mümkün değildir buy nedenle bazı temel güvenlik tedbirleri almadan domuzlara dokunmak hiç de mantıklı bir yol değildir.(Zoonotic Hastalıkları Önleme)

En yüksek risk altında bulunanlar ise domuzlarla sürekli temas halinde olanlar, domuz çiftliklerinde çalışanlar, domuz kesim işlemi yapan kasaplar ve domuz hastalıklarıyla ilgilenen veterinerlerdir.

Domuz politikası

Domuz etinde henüz keşfedilmemiş bazı başka tür virüslerin bulunmadığını kim garanti edebilir?

Domuzda bulunan hastalıklara benzer hastalıkları taşıyan diğer hayvanlarla ilgilide İslam dininde bazı haramlar bulunması oldukça ilgi çekicidir. Mesela kedi, köpek, fare, ayı ve pek çok yırtıcı hayvan. Mesela ABD'de ayı eti trişinoz virüsünün en büyük nedenidir. (Trichinosis)

Her ne kadar bir çok Avrupa ülkesinde insanlar köpek, kedi, yada fare eti yemeyi hayal bile etmese ve bu dünyanın başka bölgelerinde bu hayvanların tüketildiğini duyduklarında rahatsız olsalar da mesele domuza gelince iş değişiyor. Bu çelişkili durum insanların domuzun bir çok hastalıklara neden olduğunu insanlar için bazen ölümcül olan virüsler taşıdığını bilmelerine ve ABD'de 20. Yüzyılın ilk yarısında ciddi trişinoz salgınları yaşandığını bilmelerine rağmen sürdürülüyor.

ABD'de domuz besiciliğinin ve domuz ürünlerinin ihracının milyar dolarlık bir endüstri olması ülkede domuzların neden olduğu sağlık risklerinin önemsenmemesinin en büyük nedenlerinden biridir. (US Breaks Pork Export Volume and Value Records).

Domuz besiciliği çok ciddi dikkat, titizlik ve ciddi sağlık ve hijyen önlemlerinin alınmasını gerektirmektedir. Bir çok ülkede domuz besiciliği ile alakalı ciddi ve geniş yasal düzenlemeler yapılmıştır fakat bu düzenlemeler bir çok yerde uygulanmamakta ve domuz kaynaklı salgın riski her zaman varlığını sürdürmektedir.

Her ne kadar yukarıda bahsedilen hastalık tipleri çok nadir olsa da diğer domuz kaynaklı hastalık türleri oldukça yaygındır bu hastalıklar domuzların yetiştirilme şekli, beslenmeleri, domuz bescilerinin kişisel hijyen anlayışları, ve diğer faktörlerden dolayı yayılmaktadır.

Mesela belli bir dönem kontrol altına alına bir domuz virüsü o ülkede hükumet değiştiğinde ve bazı yaptırımlar gevşediğinde tekrar ortaya çıkabilmektedir. Bazı savaş, ekonomik kriz, doğal felaketler, mülteci hareketleri, insanların bilinç seviyesi ve eğitim gibi nedenlerle domuz kaynaklı virüslerin etkisi de değişim gösterebilmektedir (Arnold)

Yıllar önce mısırlı yazar ve alim Şehid Seyyid Kutub domuz eti tüketimi ile alakalı tartışmalar üzerine şunları yazmıştı:

"Bazı insanlar, modern pişirme tesislerinde, yüksek sıcaklıklarda pişirilerek bu domuz virüslerinin önlenebileceğini iddia edebilir fakat bu kişiler domuz kaynaklı bir virüsü keşfetmenin bile yüz yıllar sürebileceğini unutuyorlar. Kim domuz etinde henüz keşfedilmeyen bazı başka virüslerin bulunmadığını iddia edebilir ki?

Bu konuda son dönemde yapılan yarım yamalak sözde bilimsel çalışmalara mı yoksa yüzyıllardır insanoğlunu bu konuda yönlendiren ve bilgilendiren kutsal öğretilere mi dayanmalıyız? Bizler her şeyi bilen, her şeyin yaratıcısı ve zarar ve yararlarını en iyi bilen Allah'ın emirlerine itaat etmeli değil miyiz? (Al Mecid)"

Birçok Müslüman için, Kutub ve diğer alimlerin fikirleri hem bilimsel ve entelektüel yaklaşım taşıyor hem de inançlara uygun. Bu alimlerin konu hakkındaki fikirleri öncelikle Alalh'ın emirlerine sonrada gıda konusunda yapılmış çalışmalara, araştırmalara ve istatistiklere dayanıyor.

anadoluhaber


Ürperten iddia: Türkiye'de kesilen domuz miktarı ile sığır neredeyse aynı

Tüketiciler Birliği Genel Başkan Vekili Kemal Özer, "Ülkemizde resmi yollarla kesilen domuz miktarı sığır miktarına yaklaşıyor. Peki, bu kadar domuzu kim nerede tüketiyor !" dedi.

Tüketiciler Birliği Genel Başkan Vekili Kemal Özer, Türkiye'de kesilen domuz sayısı ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Özer, müslüman bir ülke olmasına rağmen Türkiye'de kesilen domuz sayısının sığır sayısına yaklaştığını ifade etti.

Özer, "Hemen her ürünün etiketinde 'Ürünlerimizin hiçbir çeşidinde domuz mamulleri yoktur' gibi ibareler yazılmaktadır. Ülkemizde kesilen domuz miktarı yenilebilir büyük baş hayvanlarla yarışır hale gelmiş durumdadır. Öte yandan, ülkemizde domuz ve mamullerinden oluşan ürünleri üretim ve satışı ise yasak değil. Bir an etiketlerde yazan bilgilerin doğru olduğunu düşünerek hiçbir üründe domuz mamulü kullanılmadığını düşünsek, bu kadar domuz eti ve yağı ne yapılmaktadır ?" dedi.

"ETİKETLEME TEBLİĞİNDEKİ BAZI SİNSİ TUZAKLAR"

Sorunun 'Türk Gıda Kodeksi Gıda Maddelerinin Genel Etiketleme ve Beslenme Yönünden Etiketleme Kuralları Tebliği'nde ve bu tebliği hazırlayan zihniyette olduğunu belirten Özer, şöyle dedi:

"Uluslararası anlaşmalara ve tüketicini kanuna aykırı olmasına rağmen adı geçen etiketleme tebliğindeki bazı sinsi tuzaklar, üretim sırasında sağlık açısından tehlikeli ve dinen yasak ürünlerin bir gıda maddesine katılması haline etikete yazılması zorunluluğunu bile ortadan kaldırmaktadır. Bu durum Tüketicilerin tükettikleri ürünlerin içeriğini bilme hakkının engellemesidir ve suçtur. İşte tuzak maddelerden birkaçı:

5/b - "Mevzuatla tanımlanan ve son üründe yüzde 2'den az olan bileşik bileşenlerinin, gıdanın bileşenlerinden taşınan ve son üründe teknolojik fonksiyonu bulunmayan gıda katkı maddelerinin, işlem yardımcılarının, içindekiler listesinde belirtilmesi zorunlu değildir.

6/i ve 7/i - "Hacmen yüzde 1,2 den fazla alkol içeren içeceklerde alkol miktarı:

7/b - Gıda katkı maddeleri bu yönetmelikte yer alan sınıflamaya göre fonksiyonları ile birlikte adı veya EC kod numarası ile verilmelidir. ... Hesaplanan su ve uçucu maddelerin miktarı son üründe yüzde 5'i aşmıyorsa, içindekiler listesinde belirtilmesi zorunlu değildir."

Sorun bunlarla da sınırlı değildir. Ülkemizde gıda katkı maddelerinin bitkisel mi hayvansal mı oldukları, hayvansal ise Domuz, Bufalo vb gibi yenmesi haram hayvanlardan mı yoksa diğer hayvanlardan mı elde edildikleri meçhuldür. Sığır yazması da bir anlam ifade etmemektedir. Sığır olsa bile, o hayvanın İslami kurallara göre beslenip bu kurallara göre kesilip kesilmediğinin bilinmemesi ve tespit edilememesi belirtilmesi ve yazılması da zaten zorunlu değildir.

Bir katkı maddesi için bitkisel yahut hayvansal yazmak Türk Bürokrasisi'ne göre yeterlidir. Bu içeriklerin İslam, Musevilik, Hıristiyanlık yahut başkaca bir din için uygun olup olmamasını hiçbir önemi yoktur. Hatta mevcut mevzuat aksine uygulamaya destek bile vermektedir. Son günlerde tarafımıza bazı güvenilir kaynaklardan ulaşan bilgilere göre birçok hazır yağa kıvam artırıcı olarak domuz iç yağı katıldığı, birçok üreticinin üretimlerinde ucuz olması nedeniyle domuz yağlarını bilerek tercih ettiği, bazılarının bilmeden kullandığı bilgileri gelmiştir. Bu insanın kanını dondurucu bilgiler kuşkusuz bakanlıklarda da mevcuttur. Ancak, ilgili bakanlıklar ya mevzuatı, ya donanım eksikliği ya da başkaca mazeretler ileri sürerek ülke insanın sağlığını ve inanç değerlerini tehdit etmeyi sürdürmektedir. Türkiye'nin hali her gün gıdasını bilerek zehirleyen adamdan farksız."

EKREM AYTAŞ - KONYA (CİHAN)
08 Şubat 2008, Cuma
zaman

Üzerinde "D. Eti" yazan etlere dikkat edin


01 Mayıs 2009Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Müsteşarı Vedat Mirmahmutoğulları, katıldığı bir törende basın mensupların ın sorularını yanıtladı.
"Domuz gribi konusunda bir çalışmanız var mı?" sorusu üzerine Mirmahmutoğulları, bu konuda Sağlık Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı olarak bir araya geldiklerini ve görüşmeler yaptıklarını söyledi.
"(Domuz gribi) O şu anda Türkiye'de bir risk taşımıyor" diyen Mirmahmutoğulları, bu konuda kamuoyunun bilinçlendirilmesi açısından Sağlık Bakanlığı'nın etkin bir oynadığını, kendilerine düşen tedbirleri almak için sürekli temas halinde olduklarını belirtti.
"Alınan somut önlem var mı?" sorusuna ise Mirmahmutoğulları, "Bununla ilgili dünyanın hiçbir tarafında somut bir önlem diye bir olay yoktur. Bu tür işletmeler çok iyi kontrol altına alınmalı. Domuzdan insana, insandan insana geçtiği için bu konuda seyahat çok önemli. Dünya Sağlık Örgütü 'bu dünyanın her tarafında görülebilir' diyor. Onun için çok temiz olacağız, ellerimizi çok temiz yıkayacağız. Hastalığın çıktığı ülkelerle ilişkilerimizde, seyahatlerimizde daha dikkatli olacağız" yanıtını verdi.
Ürün içeriğini belirten etiketlere ilişkin bir soru üzerine Mirmahmutoğulları, mevcut yasaya göre etiketlemenin çok önemli olduğunu, etikette ürünün içinde ne olduğunun belirtilmesi gerektiğini söyledi.
Mirmahmutoğulları, "Vatandaşlarımız herhangi bir şekilde şüphelendiklerinde Alo Gıda Hattı 174'e anında bildirmeli. Öyle 'D. bilmem ne eti gibi etleri asla kullanmamaları lazım" dedi.
"Bunlar domuz eti anlamına mı geliyor?" sorusunu ise Mirmahmutoğulları, "Hayır. Ama bundan böyle 'd. eti" yazılamayacak . Domuz eti ise domuz eti, dana eti ise dana eti olduğu yazılacak. Bu tüketiciyi tereddüte düşürüyor" diye yanıtladı.
"Yasal statüsü olan domuz çiftlikleri var mı?" sorusu üzerine, Türkiye'de AB sürecinde, gerekli şartları taşıdığı takdirde domuz çiftlikleri kurulabileceğini kaydeden Mirmahmutoğulları, şunları söyledi:
"Bir belediye ile yetki var, bir de Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile ilgili var. Ruhsat almış her işletme Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın kontrolünde ve sorumluluğundadır. Ruhsat alabilmek için mevzuata uygun olmalı. Bu işletmeler Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'ndan ruhsatlı işletmeler değil ama Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'ndan ruhsatlı işletmeler değil diye bunun kontrolünü bırakamayız.
Türkiye'de 3 tane, Antalya, İzmir ve Kırklareli'nde işletme var. Antalya'da kesimhanesi var. Birdenbire pazara gönderemiyorsunuz tedrici olarak kesip, ondan sonra gönderiyorsunuz. İzmir'e de geçici olarak yetki verildi. Antalya'ya gitmesin diye, işletmelerindeki domuzlar bitinceye kadar kesmek amacıyla. Şu anda hepsi il müdürlüklerimizin kontrolü altında."
netgazet e


Kırklareli'de kesilemeyen domuzlar elde kaldı


5 yıl önce hakkında kapatma kararı verilen, ancak domuzlar satılamadığı ve kesilemediği için kapatılamayan çiftlikteki domuzlar, kesim için Antalya'nın Manavgat ilçesine gönderilmeye başlandı.12 Nisan 2009 14:08


Kırklareli'nde ruhsatsız olduğu için 5 yıl önce hakkında kapatma kararı verilen, ancak domuzlar satılamadığı ve kesilemediği için kapatılamayan çiftlikteki domuzlar, kesim için Antalya'nın Manavgat ilçesine gönderilmeye başlandı.
Karahıdır Mahallesi eski Kavaklı yolunun 7. kilometresindeki domuz çiftliğinin sahibi Zafer Üstündağ, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ruhsatsız olduğu için 5 yıl önce kapatma kararı verilen çiftlikteki domuzların, Türkiye'de tek ruhsatlı kesimhaneye sahip Manavgat'taki Tropikal Domuz Üretim ve Kesim Tesisine gönderilmeye başlandığını söyledi.
haber7
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder E-posta gönder Yazarın web sitesini ziyaret et
Önceki mesajları göster:   
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> KAFANA GÖRE TAKIL Tüm zamanlar GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © phpBB Group. Hosted by phpBB.BizHat.com


Start Your Own Video Sharing Site

Free Web Hosting | Free Forum Hosting | FlashWebHost.com | Image Hosting | Photo Gallery | FreeMarriage.com

Powered by PhpBBweb.com, setup your forum now!
For Support, visit Forums.BizHat.com