EntellektuelForum Forum Ana Sayfa EntellektuelForum

 
 SSSSSS   AramaArama   Üye ListesiÜye Listesi   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   KayıtKayıt 
 ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

İlaçların Tehlikeli Etkileri

 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> SAGLIK HABERLERi
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
Ekim



Kayıt: 21 Arl 2007
Mesajlar: 2634
Konum: Kanada

MesajTarih: Prş Ekm 08, 2009 12:36 am    Mesaj konusu: İlaçların Tehlikeli Etkileri Alıntıyla Cevap Gönder

Amerikan ilaç devine milyarlık ceza
12 NİSAN 2012



Amerikan ilaç devlerinden Johnson & Johnson şirketi bir tür sakinleştirici olan Risperdal ilacının riskleri konusunda doktor ve hastaları yanlış yönlendirdiği gerekçesiyle 1 milyar doları aşkın cezaya çarptırıldı.
ABD'nin Arkansas eyelatindeki mahkemede jüri, Johnson & Johnson ile iştiraklerinden Janssen ilaç şirketinin Risperdal'in rakiplerinden daha etkili ve güvenli olduğunu iddia ederek, onay almadığı halde çocuk ve yaşlılar için de kullanılabileceğini belirterek yanlış ve yanıltıcı bilgi verdiğine hükmetti.

Bu nedenle şirketin 1,1 milyar dolar ödemesi istendi.
Johnson & Johnson yargılamanın yeniden yapılması talebinde bulundu, aksi halde kararı temyize götüreceğini açıkladı.
Şirket yetkilileri üç hafta süren duruşmalar sırasında "sorumlu şekilde hareket ettiklerine" ilişkin çok çeşitli kanıtlar sunduklarını vurguluyor.
Karar şirket hisselerinin değer kaybetmesine yol açtı.
Risperdal adlı antipsikotik ilaç şizofreni, bipolar bozukluk ve otizm hastalarındaki sinirlilik haline karşı kullanıyor.
Johnson & Johnson hakkında Risperdal'i yanlış yönlendirici şekilde pazarladığı iddiasıyla Arkansas dışında daha pek çok eyalette açılmış davalar var.
Şirket daha önce de bunların bazılarında suçlu bulundu ve para cezasına çarptırıldı. Ancak bunların hiç biri Arkansas'taki kadar yüklü değildi.
1994'te piyasaya sürülen Risperdal 'ikinci nesil bir antipsikotik' olarak tanımlanıyor.
Kopyalarının piyasaya sürülmesine dek, ilaç şirkete milyarlarca dolar kazandırdı.
Ancak Risperdal ve benzeri antipsikotik ilaçların yaşlı demans hastalarında felç ve ölüm riskini artırabildiği, kilo artışı ve diyabete yol açabildiği yolunda kaygılar var.
BBCT

Etken maddesi Naproksen sodyum olan ağrı kesiciler) çiğnenince...
04.04.2012

Hepimizin başına gelebilecek acı bir olay! Mesele APRANAX isimli ilaç ile ilgili... Vatandaşın biri, hafta sonu arkadaşının evine gidiyor. Çok başı ağrıdığından, arkadaşı ona bir Apranax veriyor. Vatandaş yutmadan önce ilacı ağzında çiğniyor. Üzerinden bikaç dakika geçiyor ve vatandaş şuurunu kaybediyor. Çevresindekileri tanımamaya başlıyor. Apar topar hastaneye kaldırıyorlar ve orada anlaşılıyor ki; beyin kanaması geçiriyor. Doktorların açıklamalarına göre beyin kanaması geçirmesinin sebebi; Apranax isimli ilacı çiğneyip yutması.. Ağrı kesicilerin özellikle Apranax ve türevlerinin çiğnenmesi ya da ağızda bekletilmesi beyin kanamasına yol açıyor. Apranax, Aprol, Aprowell, Naprosyn, Napradol, Kapnax, Apraljin, Aleve, Synax, Oprax ( yani kisaca etken maddesi Naproksen sodyum olan ağrı kesiciler) çiğnenince; etken madde beyne çok hızlı nüfuz ediyor ve ölümcül sonuçlara yol açabiliyormuş. Aman dikkat...
http://www.facebook.com/

Bunalıma girdi, antidepresan ile içki içti, hayatını kaybetti...
01 Şubat 2012

İstanbul'da, Total Benzin Genel Müdürlüğü’nde müdür yardımcısı olarak görev yaparken, bir süre önce işten çıkartılan Emin Bora Mutlu (43), işsiz kaldıktan sonra depresyona girdi ve antidepresan ilaçları kullanmaya başladı.

İki haftadır özel otomobiline binerek sürekli dışarı çıktığı öğrenilen Mutlu, önceki akşam da dışarı çıktı ve antidepresan haplarının ardından içki içti. Mutlu, 22.30 sıralarında otomobili ile Göktürk Mesa Evleri’ndeki apartmanının kapalı otoparkına geldi. Otomobilde bir süre vakit geçiren Mutlu, özel güvenlik görevlileri tarafından fark edildi. Mutlu’nun kalp krizi geçirdiği anlaşılınca eşine haber verildi.

Eşi, yedek anahtarla otomobilin kapısını açtıktan sonra, çağrılan sağlık ekipleri Mutlu’ya müdahale etti. Ancak müdahalelere rağmen Emin Bora Mutlu hayatını kaybetti. Cumhuriyet Savcısı olayla ilgili soruşturma başlattı. İlk belirlemelere göre antidepresan ilaçları içkiyle birlikte alması nedeniyle öldüğü belirlenen Mutlu’nun aynı zamanda tansiyon hastası da olduğu belirtildi.
habertürk

Ağrı kesiciler, eroinden daha çok öldürüyor
2 KASIM 2011



Amerika Birleşik Devletleri'nde aşırı dozda ağrı kesici alınmasından kaynaklanan ölümlerin sayısının, eroin ve kokain kullanımıyla bağlantılı ölümlerin toplamından daha fazla olduğu açıklandı.
Hastalık Kontrol ve Koruma Merkezi'nin yayımladığı raporda, reçeteyle alınan ağrı kesicilerle ilgili suistimalin salgın boyutuna ulaştığı belirtiliyor.

Uyuşturucu etkisi olan ağrı kesiciler, kronik ağrıları dindirmek için reçete ediliyor ancak bu ilaçların yüksek derecede bağımlılık yaptığına dikkat çekiliyor.

Rapora göre son 10 yıl içinde uyuşturucu etkisi olan ağrı kesicilerden kaynaklanan ölümlerin oranı üç kattan fazla arttı.
Günde ortalama 40 kişinin bu şekilde öldüğü kaydediliyor.

Geçen yıl Amerika Birleşik Devletleri çapında yapılan bir araştırma 12 yaşın üstündeki her 20 Amerikalıdan birinin tıbbi amaçlar dışında ağrı kesici kullandığını ortaya koymuştu.

Madde bağımlılığı uzmanlarından Pamela Hyde, ülkede her gün 5500 kişinin reçeteyle yazılan ağrı kesicileri yanlış kullanmaya başladığını söyledi.

1999'dan bu yana ABD'de ilaçların satışı yüzde 300 oranında arttı.
BBC

Yaşlılar için tehlikeli olabilir mi?
25.06.2011

Bilim adamları, kalp hastalıkları, depresyon ve alerji gibi hastalıklara yönelik ilaçların birlikte kullanılmasının ölüm riskinin arttırdığını belirtirken, bu ilaçların beynin fonksiyonlarını kaybetmesine yol açabileceği uyarısını yaptılar.
Yaşlılık sürecinde hastalıkların çoğalması nedeniyle alınan ilaç sayısının artmasıyla birlikte olumsuz etki gösterme riski de yükseliyor. Bilim adamları, kalp hastalıkları, depresyon ve alerji gibi hastalıklara yönelik ilaçların birlikte kullanılmasının ölüm riskinin arttırdığını ve beynin fonksiyonlarını kaybetmesine yol açabileceğini belirtiyor.

İngiltere East Anglia Üniversitesi'nde 65 yaş üzeri 13 bin hastanın incelenmesiyle gerçekleştirilen bir araştırmaya göre, 65 yaş üzeri kişilerin yarısına verilen kalp hastalıkları, depresyon ve alerji gibi hastalıklarda kullanılan ilaçların birlikte kullanımı, ölüm riskinin artması ve beynin fonksiyonlarının kaybedilmesine neden olabiliyor.
"PANİĞE KAPILMAYIN, İLAÇLARI BIRAKMAYIN"
Amerika Geriatrics Society Dergisi'nde yayınlanan araştırmada, bir defada birden fazla ilaç almanın hastalar üzerinde etkisi olduğuna dikkat çekilerek, hastalar kesinlikle paniğe kapılmamaları ya da ilaçlarını almayı bırakmamaları konusunda uyarılıyor.
BBC'nin yansıttığı ilaçların beyindeki kimyasal etkilerinin araştırıldığı araştırmada, 80 ilacın antikolinerjik (öğrenmeyi bozucu) etkinliği değerlendirilerek ilaçlara tehlike oranlarına göre 1'den 3'e kadar bir derecelendirme yapılıyor.

Araştırmada, çok az etkisi olan ilaçlar , orta düzeyde etkili olan ilaçlar ve yüksek etkiye sahip ilaçlara puanlanarak hastaların aldığı ilaçların etkisinin toplamı ile ölüm oranı arasında bağlantı kuruluyor.

Buna göre, 1991 ve 1993 yılları arasında aldığı ilaçların etki oranı 4 puan ve daha fazla olan kişilerin yüzde 20'si yaşamını yitirirken, hiç antikolinerjik ilaç almayanların sadece yüzde 7'sinin öldüğü belirtiliyor.
Sabah

En çok kullanılan astım ilacı Ventolin'le ilgili şok iddia

Dünyanın birçok ülkesinde astım hastaları tarafından en çok tercih edilen ilaçlardan olan Ventolin ve Advair’in bazı çocuklarda astım krizlerini tetiklediği öne sürüldü. İngiltere’deki Brighton and Sussex Medical School tarafından yapılan bir araştırmaya göre, bu ilaçların içinde yer alan salbutamol ve salmeterol isimli maddeler, Arg16 adlı gen varyantını taşıyan çocuklarda astım riskini yüzde 30 oranında artırıyor.

Her insanda bulunmayan bu gen varyantı, ilacın etkisini azaltıyor, bazı durumlarda da hastalığın ilerlemesine neden oluyor. Uzmanlar, çocuklarda günlük astım ilacı kullanımına başlamadan önce genetik test yapılmasını öneriyor. 3 ile 22 yaş arası değişen hastalar üzerinde yapılan araştırmayı yürüüten doktorlardan Somnath Mukhopadhyay da “Bu bütün dünyada dile getirilmesi gereken bir konu. Çünkü bu ilaçlar oldukça popüler” diyerek duruma dikkat çekti. Astım dünyada 300 milyondan fazla insanı etkileyen bir hastalık. Ayrıca en sık görülen kronik çocuk hastalığı.

netgazete


Parasetamol 'yavaş yavaş öldürebiliyor'
23 KASIM 2011

Uzmanlar, yaygın biçimde kullanılan ağrı kesici parasetamolün uzun süre gün aşırı kullanımının tehlikelerine dikkat çekti.

İskoçya'nın Edinburgh Üniversitesi doktorları, uzun vadede devamlı alınan parasetamolün aşırı doz etkisi yaparak ölüme yol açabildiğini söylüyor.
Üniversitenin araştırma ekibi, Edinburgh'daki hastanelerden birinde son zamanlarda bu duruma işaret eden 150'yi aşkın vaka tespit edildiğini açıkladı.
Dr. Kenneth Simpson, ''Bu kişiler intihar etmek amacıyla bir anda çok miktarda parasetamol almış kişiler değiller, ama az miktarda sürekli bu ilaçtan aldıkları için zaman içinde vücutlarına verdikleri hasar, aşırı dozun öldürücü etkilerine benziyor.'' dedi.
Doktorlar, yavaş ilerleyen aşırı doz vakalarını tespit etmenin zorluğua işaret ediyor.
Araştırma kapsamında, 1992-2008 yılları arasında Edinburgh Royal Infirmary hastanesine, parasetamolün neden olduğu karaciğer yetmezliğiyle kabul edilen 663 hastanın durumu incelendi.
Doktorlar, bu kişilerden 161'inin genellikle baş ya da mide ağrısı için sürekli parasetamole başvuran ve karaciğerlerine verdikleri zarar zaman içinde biriken hastalar olduğunu belirtiyor.
Aşırı dozda parasetamol beyne, böbreklere ve solunuma da zarar verebiliyor.
Dr. Simpson, tek bir seferde intihar amaçlı parasetamol alanlara kıyasla, yavaş yavaş biriken aşırı dozdan hastalanan kişileri kurtarmanın daha zor olduğunu söylüyor.
BBC

Bu İlaçların Yan Etkilerine Dikkat
13 Aralk 2011
Araştırmacıların yan etki bakımından en çok suçladıkları ilaçlar; warfarin, aspirin, insülin ve diyabet tedavisinde kullanılan haplar. Uzmanlar özellikle yaşlıların bu ilaçları kullanırken dikkatli olmaları gerektiği uyarısında bulunuyor

Toplum Sağlığı Araştırma ve Geliştirme Merkezi (TOSAGEM) Başkanı Prof. Dr. Nazmi Zengin, ABD'de 58 hastanede 65 yaş ve üzerinde kişilerde gözlenen 5 bini aşkın ilaç yan etkisi olgusunu ele alan araştırmacıların warfarin, aspirin, insülin ve şeker hastalığı tedavisinde kullanılan hapların en çok suçlanan ilaçlar olduğunu saptadığını belirterek, yaşlıların bu ilaçları kullanırken dikkatli olmaları gerektiğini söyledi.

Zengin, ilaç yan etkisi nedeniyle hastaneye yatırılan yaşlıların büyük çoğunluğunu, pıhtılaşma önleyiciler ve şeker hastalığı ilaçları kullananların oluşturduğunu söyledi. Bu ilaçların oldukça sık olarak kullanılan ve yan etkiler açısından yüksek riskli olarak tanımlanmayan ilaçlar olduğunu, bunun da sorunu ciddi bir toplum sağlığı sorunu haline getirdiğini ifade eden Zengin, ''Çözüm çok sayıda ilaç reçete edilmemesi, doktor ve eczacıların hastaları daha iyi bilgilendirmesi ve hastaların ilaçlarlar hakkında ayrıntılı bilgi alması'' dedi.

Zengin, ilaçların tedavi edebildiği gibi yerinde ve uygun dozda kullanılmadığında ortaya çıkan yan etkiler nedeniyle hasta da edebildiğini vurgulayarak, şunları kaydetti: ''İlaç yan etkileri özellikle yaşlılarda önemli bir problem. Daha önceki çalışmalarda yaşlılarda hastaneye yatırılarak tedavi gerektirecek kadar büyük bir sorun haline gelen ilaç yan etkilerinin gençlere oranla 7 kat daha fazla olduğu belirlenmiştir. Bunun öne önemli nedeni böbrek, karaciğer, kalp ve diğer organlardaki değişikliklerin yaşlılarda ilaçların metabolizmasını, yani vücutta yıkılmasını ve atılmasını etkilemesi. Ayrıca yaşlılarda görme, işitme duyularında ortaya çıkan bozukluklar ve anlama, akılda tutma gibi zihinsel faaliyetlerdeki gerileme de soruna katkıda bulunuyor. ABD'de 58 hastanede 65 yaş ve üzerinde kişilerde gözlenen 5 bini aşkın ilaç yan etkisi olgusunu ele alan araştırmacılar warfarin, aspirin, insülin ve şeker hastalığı tedavisinde kullanılan hapların en çok suçlanan ilaçlar olduğunu saptadı.''

KANAMA, ZİHİN BULANIKLIĞI, ŞUUR KAYBI YAPABİLİR
Bu ilaçların söz konusu yaş grubunda oldukça sık olarak kullanılan ve yan etkiler açısından yüksek riskli olarak tanımlanmayan ilaçlar olduğunu anlatan Zengin, pıhtılaşmayı önleyen ilaçların en önemli yan etkisinin kanama, şeker hastalığı için kullanılan insülün ve hapların ise en önemli yan etkisinin zihin bulanıklığı, şuur kaybı ve nöbetler olduğunu bildirdi.

İLAÇ DOZU DOĞRU AYARLANMALI
Zengin, New England Journal of Medicine adlı ünlü tıp dergisinin son sayısında yayınlanan çalışmaya göre de ilaç yan etkisinin ortaya çıkmasında en önemli etkenin yanlışlıkla yüksek dozda ilaç almak olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:

''Olguların yüzde 66'sında karşılaşılan bu etken, hastaların ilaç dozlarını doktorlarından ve eczacılardan ayrıntılı biçimde sormalarının önemini ortaya koyuyor. Kuşkusuz doktorların ve eczacıların da ilaç dozlarını hastaların okur-yazarlıkları, zihinsel kapasiteleri, kültürel durumları gibi değişkenleri dikkate alarak açıklamaları da hem meslek ahlakları hem de yasal açıdan olmazsa olmaz görevlerinden. Yaşamsal öneme sahip bu ilaçların kullanılmaması ya da bıraktırılması mümkün değil. Yapılabilecek en iyi şey en küçük bir yan etkiyi dahi doktorlarına bildirmelerini sağlamak. Böylece daha sonra gelişebilecek ciddi sorunlar erkenden belirlenerek ilaçların dozu azaltılabilir ya da varsa alternatif ilaçların kullanılması sağlanabilir.''
anadoluhaberim.com

İlacın üstüne kola içince zehirlenerek öldü!
Aydın'ın Söke ilçesinde, iki ay sonra yuva kurmak için düğün hazırlıkları yapan Gaye Deniz, boynundaki ağrıları için aldığı ilacın arkasından kola içince zehirlendi. Ailesi, yakınları ve nişanlısı Musa B, Gaye'nin yeniden iyileşmesi için Devlet Hastanesi önünde umutla bekleyip dua ederken, talihsiz kız dün gece son nefesini verdi. Söke'de bir firmada çalışan Gaye'nin ölüm haberi, Söke'de ve Özbaşı köyünde büyük üzüntüye yol açtı. 16.05.2012 AYDIN netgazete

Sigara Bıraktıran İlaçta Yeni İddiaAmerika İlaç Dairesi açıkladı.
27 Aralık 2012

Amerika İlaç Dairesi, intihar eğilimi ve depresyon gibi yan etkileri olduğu öne sürülen sigara bırakma ilacı Champix ile ilgili yeni bir risk açıkladı: Kalp krizi. FDA, aralarında Türk hekimlerin de bulunduğu üyelerine e-mail göndererek Champix’de kalp krizi tehlikesi olduğunu bildirdi. SGK da ilaçla ilgili çalışmaları durdurdu.
Sigara bırakma ilacı ‘Cham-pix’in ortaya çıkan yeni yan etkileri tartışmaları beraberinde getirdi. Zaman gazetesinden Çağlar Avcı’nın haberine göre, iki hafta önce Amerika Birleşik Devletleri Gıda ve İlaç Dairesi’nin (FDA), aralarında Türk kardiyolog ve aile hekimlerinin de bulunduğu üyelerine ilaçla ilgili uyarı e-maili atması, tehlikenin boyutunu gözler önüne serdi. FDA yazısında Champix’in ölümcül kalp krizi riskine sebep olduğuna dikkat çekti. Ürünle ilgili 2007 ve 2011’de farklı rahatsızlıkları tetiklediği için uyarı yapan daire, riskleri yenileyerek tekrarladı.
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), kutusu 190 lira olan ilacın ödeme kapsamına alınması için çalışma başlatmıştı. Ancak e-mail üzerine çalışmayı askıya aldı. Sağlık Bakanlığı da geçtiğimiz yıl 300 bine yakın sigara bırakma ilacı alıp poliklinikler vasıtasıyla vatandaşa ücretsiz vermişti. Özellikle bu kampanya, ilacın bilinirliğini çok artırdı. İlacın tehlikeleri, yan etkileriyle de sınırlı değil. Reçeteli ve doktor kontrolünde alınması gereken Champix, vatandaşa çok rahat satılıyor. Üretici firma Pfizer ise kendisini, “Araştırmalarımıza göre bu riskler yüksek değil” sözleriyle savunuyor.
FDA, 12 Aralık’ta yaptığı uyarıda ilacın felce de sebep olabileceğini duyurarak hastalara şu çağrıda bulundu: Göğüs ağrısı, nefes yetmezliği, yürürken baldırda ağrı, halsizlik, uyuşukluk ya da konuşma zorluğu gibi belirtiler karşısında uzmana başvurun.
FDA'nın Açıklaması Soru İşaretleri Yarattı
Daire, üretici firma Pfizer’in çalışmalarından da örnek vererek ilacı kullananlarda ölümle sonuçlanmayan kalp krizi ve inmenin görüldüğünü söyledi. Ancak bu risklerin istatistiksel olarak belirgin olmadığını belirterek kafalarda soru işaretleri bıraktı. Uzmanlar, FDA’nın bu uyarıyı daha sonra sıkıntı yaşamamak için yapmak zorunda olduğu görüşünde. Yine uzmanlara göre daire, Pfizer’i zor durumda bırakmamak için görülme sıklığının az olduğu bilgisini yer verdi.
Bu arada Pfizer, FDA’nın son açıklamasını rutin bir uygulama olarak değerlendirdi. Firma yetkililerine göre uyarı e-maili, daha önce yapılan bilgilendirmeyle ilgili bir güncelleme. Türkiye’de Sağlık Bakanlığı, Champix ile kardiyovasküler olaylar arasındaki ilişkiyi değerlendiriyor ve hekimleri konu hakkında bilgilendiriyor. Bu uyarılar, reçetelere de ekleniyor. Ayrıca FDA’nın açıklamaları doğrultusunda Pfizer de çalışmalar yapıyor.
Bazı Meslek Gruplarının Kullanması Yasak!
Champix, yetişkinlerin beyinlerindeki nikotin etkilerini bloke ederek sigarayı bırakmalarına yardımcı olan, reçeteyle verilen bir ilaç olarak tanımlanıyor. Amerika Birleşik Devletleri Gıda ve İlaç Dairesi, ilk olarak halkı Haziran 2011’de İlaç Güvenliği Haberleşmesi’nde kardiyovasküler yan etkilerinin artış gösterebileceği konusunda bilgilendirmişti.
Ürünün güvenliğinin tam tespit edilmesi için firma tarafından daha fazla test yapılmasını istemişti. Hastalara bu testin sonuçları hakkında açıklama yapılmasını talep etmişti. Aynı ilaçlarla ilgili 2007 yılında prospektüse intihar eğilimi, depresyon ve ajitasyon gibi ciddi psikiyatrik yan etkilere yol açabileceği uyarısı eklendi.
Doktor kontrolünde verilmesi gereken ilacı Amerika’da uzun yol şoförlerinin, pilotların ve bazı askeri personelin kullanması yasak.
TRT

Apranax Plus isimli ağrı kesici ilaçla ilgili skandal bir iddiada ortaya atıldı
17 Eylül 2014



Prof. Dr. Cankat Tulunay, Apranax Plus isimli ağrı kesici ilacın laboratuvarda ve insanlar üzerinde test edilmeden Sağlık Bakanlığı’ndan ruhsat alınarak satıldığını öne sürdü.

Abdi İbrahim ilaç firması naproksen sodyum (Apranax) ile bir çeşit uyuşturucu madde olan kodeini birleştirerek yeni bir ilaç üretti.

Ancak daha çok ağrı, öksürük ve ishal için önerilen Apranax Plus adı verilen bu ilaç için herhangi bir araştırma yapmadı.

Sadece Naproksen sodyum ve kodein için yapılan araştırmaları baz alarak ruhsat için Sağlık Bakanlığı’na başvurdu.

Bakanlık, 2010’da bu ilaca ruhsat verdi. İçinde 20 tablet bulunan ilacın 7.97 liraya satıldığı belirtildi.

KLİNİK ÇALIŞMALARI YAPILMALIYDI

Sağlık Bakanlığı’nın çeşitli komisyonlarında uzun yıllar görev yapan Türkiye Akılcı İlaç Kullanım Platformu ve Avrupa Klinik Farmakoloji Birliği Onursal Başkanı Prof. Dr. Cankat Tulunay, herhangi bir ilaç üretilirken öncelikle ilacın farmasötik özellikleri tespit edilirken, klinik çalışmalarda mutlaka denenmesi ve biyoeşdeğer ile biyoyararlılık (farmakokinetik özellikleri:

İlacın emilimi, kan seviyesi,metabolizması ve vücuttan atılımı) çalışması yapılması gerektiğini vurguladı.

Bunlar olmaksızın piyasaya sürülmesinin son derece sakıncalı olduğunu ifade eden Tulunay;

“Bu ilaç sadece kanser hastalarında ve şiddetli akut ağrılarda kullanılabilir.

Naproksen sodyum (Apranax) ve kodein adlı iki etken maddenin birleştirilerek tek bir ürün olarak satılmasının dünyada benzeri bulunmuyor. Kaldı ki bu ilaç orijininal ilaçtır jenerik değil.

Orijinal ilaç olduğu için de mutlak suretle bu ilacın farmakokinetiğinin incelenmesi lazım.

Yani ilacın ağızdan alındıktan sonra vücuttaki dağılımı ve vücuttan atılımı ne olacak? Bunlar bilinmeli” dedi.

MORFİNE EŞDEĞER İLAÇ

Prof. Tulunay, Apranax Plus’ta bulunan kodeinin midenin boşalmasını 8-10 saat kilitlediğini ifade etti. Tulunay şu çarpıcı uyarıyı yaptı:

“Kodein vücutta morfine dönüşür. 30 mg kodeinden vücutta 3 mg morfin oluşur.

Üç tablet alındığında kana 9 mg morfin geçmiş olur ki bu bir ampul morfine eşdeğerdir ve ciddi bağımlılık potansiyeli vardır.”

‘ÖLÜME SEBEP OLUR’

Kodein maddesinin şiddetli kabızlığa yol açabileceğini belirten Tulunay, bağırsak rahatsızlığı olanlarda ciddi yan etkilerin ortaya çıkacağını vurguladı.

Tulunay, “Kodein solunumu depresse eder. Solunum yolu hastalığı olanlarda ölümlere sebep olur.

Kodeinle ölümün sebebi solunum durmasıdır. Bununla ilgili bilimsel bir çalışma yapıldı mı? Hayır” diye konuştu.

BU TESTLERDEN GEÇMEDEN PİYASAYA SÜRÜLEMEZ

Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömür Demirezer’e göre de yeni bir ilaç üretildiğinde faz 1-2-3 testlerinden geçmesi ondan sonra o ilacın biyoyararlılık çalışması yapılması gerekiyor.

“Ayrıca iki ilacın birleştirilmesiyle yeni çıkan ilacın biyoeşdeğer olup olmadığı kanıtlanmalı” diyen Demirezer, “Her iki çalışma da gönüllü hastalar üzerinde yapılıyor. Piyasaya çıkacak tüm ilaçlar için bu gerekli” dedi.

FİRMA ESKİLERİ ÖRNEK GÖSTERDİ

Bugün'ün haberine göre, Apranax Plus ile ilgili bir açıklama da üretici firma Abdi İbrahim’den geldi.

Medikal Direktör Dr. Murat Yaycı, Apranax Plus Film Tablet adlı ürüne 11 Kasım 2010 tarihinde Sağlık Bakanlığı’ndan ruhsat aldığını ve Ağustos 2012’den beri de Sosyal Güvenlik Kurumu’nun geri ödeme listesine kabul edilip hastalara sunulduğunu ifade etti.

Yaycı, iki ayrı ilaçla ilgili 1982, 1986 ve 2007 yılında yapılan bilimsel çalışmaları örnek gösterdi.

Bugün
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder
Önceki mesajları göster:   
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> SAGLIK HABERLERi Tüm zamanlar GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © phpBB Group. Hosted by phpBB.BizHat.com


Start Your Own Video Sharing Site

Free Web Hosting | Free Forum Hosting | FlashWebHost.com | Image Hosting | Photo Gallery | FreeMarriage.com

Powered by PhpBBweb.com, setup your forum now!
For Support, visit Forums.BizHat.com