EntellektuelForum Forum Ana Sayfa EntellektuelForum

 
 SSSSSS   AramaArama   Üye ListesiÜye Listesi   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   KayıtKayıt 
 ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

Bebeğini Emziren Anne de Kazaınyor Bebeği de

 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> HASTALIKLAR/ŞİFALAR
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
admin
Site Admin


Kayıt: 31 Arl 2006
Mesajlar: 831
Konum: Belarus

MesajTarih: Sal Tem 31, 2007 3:46 am    Mesaj konusu: Bebeğini Emziren Anne de Kazaınyor Bebeği de Alıntıyla Cevap Gönder

Bebeğini Emziren Anne Kazanır
16 Mayıs 2009

Anne sütü sadece bebeklere yaramıyor. Aynı zamanda emziren anneye de şifa oluyor.

ABD'de yapılan araştırma, bebeklerini anne sütüyle besleyenlerin sadece miniklerin gelecekteki sağlıkları için değil kendi sağlıkları için de doğru tercihte bulunduğunu ortaya çıkardı.

ABD'de Pittsburg Üniversitesince yürütülen ve sonuçları Kadın Hastalıkları ve Doğum dergisinin mayıs sayısında yayımlanan araştırma, bebeklerini emziren annelerin kalp damar hastalıkları, diyabet ve yüksek tansiyon ile felç geçirme riskinin emzirmeyenlere oranla daha az olduğunu gösteriyor.

Araştırmaya göre, emzirmek vücutta depolanan yağ miktarını azalttığı için bebeklerini anne sütüyle besleyen anneler ileriki yaşlarda belli hastalıklara karşı daha korumalı oluyor.

Üniversitenin doğumlarının üzerinden ortalama 35 yıl geçmiş 139 bin kadın üzerinde yaptığı araştırmada, bebeklerini yaklaşık 1 yıl boyunca emziren kadınların hiç emzirmeyenlere oranla kalp damar hastalıklarına yakalanma, kalp krizi ve felç geçirme riskinin yüzde 10 oranında azaldığı görülüyor.

Emzirme süresi uzadıkça aralarında hipertansiyon, yüksek kolesterol, diyabetin de bulunduğu hastalıklara yakalanma riski azalıyor.

Araştırma ekibinden New York Hastanesi hekimlerinden Dr. Adam Aponte, emzirmenin vücutta bazı hormonların salınımını artırdığını, emzirmeyle kadın vücudundaki yağ oranının düşmesi kadar bu hormonların salınımının da daha sağlıklı bir yaşama katkıda bulunduğunu kaydetti.

-ANNE DE BEBEK DE KAZANIYOR-

Bebeklerin ilk 6 ay boyunca yalnızca anne sütüyle, bu sürenin ardından da diğer gıdalar ve anne sütüyle beslenmesi yönündeki yaklaşım dünya genelinde yaygınlık kazanırken sağlık alanında çalışan uluslararası kuruluşlar da düzenledikleri kampanyalarla anneleri bu yönde bilinçlendiriyor.

Annelerin kalp damar sağlığını koruduğuna yönelik son bulgulara ek olarak, emzirmenin kadınlarda meme, rahim ve yumurtalık kanseri riskini azalttığı ve daha güçlü kemik yapısı sağladığı tıbbi olarak kanıtlanmıştı. Doktorlar, emzirmenin, bir kadının ''doğum sonrası sağlık açısından toparlanma'' dönemine büyük destek olduğunu belirtiyor.

Anne kadar hatta ondan daha fazla kazanç sağlayan ise anne sütüyle beslenen bebekler oluyor. Anne sütüyle beslenen bebekler solunum, sindirim ve boşaltım sistemi enfeksiyonlarına karşı daha güçlü bünyeye sahip oluyor. Anne sütü bebeklerin kulak enfeksiyonlarına yakalanma, ishal risklerini azalttığı gibi ''ani çocuk ölümü'' olarak bilinen sendromun da anne sütü alan bebeklerde daha nadir görüldüğü kaydediliyor. Yaşamının ilk aylarındaki korumanın yanı sıra anne sütüyle beslenen çocuklarda ileriki yaşlarda da alerji, obezite veya diyabet gibi hastalıklar, hiç anne sütü almayanlara oranla daha seyrek görülüyor.
aktifhaber

ANNE SÜTÜNÜ NASIL SAKLAMALI?

Besleyici değerinin yanında, pek çok hastalığa karşı koruyucu özellikleri olan anne sütünün antienfektif özellikleri var.
11.05.2007 10:39

Yenidoğanlar için en uygun, en değerli, en besleyici ve en ucuz besin olduğu bilinen anne sütünün sayısız faydaları olduğunun anlaşılması ile son zamanlarda Dünya Sağlık Örgütü ve diğer uluslararası gruplar anne sütü ve emzirmenin yaygınlaştırılması için kampanya çalışmalarını arttırmışlardır.
Saklanması gereken durumlar olabilir
Besleyici değerinin yanında, pek çok hastalığa karşı koruyucu özellikleri olan anne sütünün antienfektif özellikleri, özellikle hasta ve preterm bebeklerle ilgilenen yenidoğan ünitelerinde anne sütünün daha sonra kullanılmak üzere saklanmasını kaçınılmaz kılmaktadır.
Ayrıca günümüzde çalışan annelerin sayısının artması ile anne sütünün daha sonra bebeğe verilmek üzere saklanması bir zorunluluk haline gelmiştir.
Buna rağmen pek çok hekim anne sütünün alınması, saklanması ve bebeğe verilmek üzere hazırlanması aşamasında, sütün enfektif maddelerle kontamine olmasından çekinmektedirler.
Besin değerini kaybetmiyor
Oysa ki yakın zamanda yapılan çalışmalarda, buzdolabı veya derin dondurucuda saklanması ile anne sütünün besin değerini kaybetmeden antienfektif özelliklerinin arttığı gösterilmiştir.
Anne sütü ilk sağıldığında steril teknik ve malzeme kullanılsa bile tamamen steril değildir.
Normal cilt florası, özellikle de yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde pretermlerde en sık sepsis etkeni olan Staphylococcus epidermidis en sık görülen bakteriyel kontaminanttır.
Antibakteriyel etkisi artıyor
Anne sütünün +4 derecede buzdolabında veya -20 derecede derin dondurucuda saklanması ile bakteriyel yükün azaldığı, sütün antibakteriyel etkilerinin arttığı gösterilmiştir.
Son zamanlarda özellikle sitomegalovirüs bulaşmasını önlemek için pretermlere verilecek bütün anne sütlerinin en az 72 saat süre ile derin dondurucuda saklanması önerilmektedir.
Pastörize edildiğinde özelliğini kaybediyor
Anne sütünün antimikrobiyal etkileri birçok bakteri ve virüse karşı özel antikorlar, nonspesifik IgG, IgA, IgM, laktoferrin, GM1 benzeri gangliosidler, glukokonjigatlar, oligosakkaridler, değişik sitokinler, lenfositler, polimorfonükleer lökositler, makrofajlar ve kompleman proteinleri ile sağlanır. Bütün bu maddeler, özellikle süt bankalarında sıklıkla kullanılan bir yöntem olan pastörizasyon ile antimikrobiyal özelliklerini kaybederler.
Fakat dondurma veya buzdolabında saklama ile çoğu zaman zarar görmezler. Anne sütünün -20 derecede 1 ay saklanması ile hücrelerin %89'u öldüğü halde, IgG, IgM, IgA, laktoferrin, lizozim, C3, C4 kompleman komponentleri, aminoasid ve yağ asitleribüyük oranda korunur. Anne sütünün sağıldıktan sonra 48 saat +4 derecede buzdolabında saklanması ile de hücrelerin büyük çoğunluğu ölür.
Asiditesi artıyor
Sütteki makrofaj ve nötrofiller muhtemelen sütün saklandığı kaba yapışarak veya sitoliz ile kaybedilir. Sütteki lenfositler ise genellikle saklanmaktan etkilenmez. Süt içindeki canlı kalan hücrelerin antimikrobiyal etkileri +4 derecede 24-48 saat devam eder.
Anne sütünün saklanması ile asiditesinin artığı gösterilmiştir. Ancak bu artış korkulduğu gibi süt içindeki şekerlerin bakteriler ile fermente edilerek laktik asid oluşumu ile değil, süt lipazlarının etkisi ile serbest yağ asidi miktarının artışına bağlıdır.
Serbest yağ asitleri de barsak parazitleri, gram pozitif bakteriler, mantar ve virüsler için sitolitik etkilidir. Anne sütünün +4 derecede saklanması ile serbest yağ asidi oranı da artmaktadır.
Dondurmayın
Anne sütünü dondurma, sellüler aktiviteyi bozar, vitamin B6 ve C'yi azaltır. Kaynatma, lipazı bozar, IgA'nın etkilerini azaltır. Saklama esnasında minimal proteoliz, büyük oranda da lipoliz görülür, artan serbest yağ asitleri de antienfektif etkiyi arttırır.
Değişik saklama koşullarında anne sütünün besleyici değeri azalmadan, immünolojik özelliklerinde değişiklikler gözlenmektedir. Tüm bu bilgiler ışığında, anne sütünün buz dolabına konmadan 15 derecede 24 saat, 25 derecede 4-6 saat, buz dolabında (+4 derecede) 72 saat, derin dondurucuda -20 derecede 1 ay, daha uzun süreler için de -70 derecede güvenle saklanabileceği bildirilmekte ve anne sütünün daha yaygın kullanımı önerilmektedir.
www.annebebek.com

20 Ocak 2010 18:22
Anneler Bu Habere Dikkat !
Bebeklik dönemlerinde anne sütüyle beslenen çocukların, daha huzurlu oldukları bildirildi..
Bebeklik dönemlerinde anne sütüyle beslenen çocukların, biberonla beslenenlere göre daha huzurlu oldukları bildirildi.

İtalyan La Stampa gazetesinde yer alan habere göre, Avustralya'daki Perth's Telethon Çocuk Sağlığı Araştırma Enstitüsü tarafından gerçekleştirilen bir araştırmada, 1989-1992 yılları arasında doğum yapan 2 bin 300 kadının çocuklarının ruh sağlığı gelişimi 14 yıl boyunca gözlemlendi.

Araştırmanın sonucunda, bebeklik dönemlerinde 6 aydan uzun bir süre anne sütüyle beslenmiş olan çocukların, psikolojik rahatsızlıklardan muzdarip olma risklerinin daha düşük olduğu ortaya çıktı.

Bu çocukların daha sakin ve huzurlu olduğu gözlemlenen araştırma ekibinin başındaki Wendy Oddy, bu sonuçlarda, anne sütünün içerdiği biyolojik bileşenlerin yanı sıra, emzirme yoluyla anne ve bebek arasında oluşan doğal bağın etkili olduğu görüşünü ifade etti.
aktifhaber

Emziren anne daha çabuk kilo veriyor
19:15 - Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Pediatri Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Rahmi Örs, emziren annelerin, hamilelik döneminde aldıkları kiloları daha hızlı verebildiğini söyledi. Örs, anne sütü alan bebeğin özellikle ilk altı ayda suya bile ihtiyaç duymayacağını sözlerine ekledi. 20.02.2010 KONYA netgazete

24 Nisan 2010
Anne Sütündeki Büyük Mucize
İsveçli araştırmacılar, anne sütünde bulunan müthiş bir mucizeyi daha keşfetti.

İsveçli araştırmacılar, anne sütünde bulunan bir maddenin kanser hücrelerini öldürebilme yeteneğine sahip olduğunu keşfettiler.

PLoS One Journal isimli dergide yayınlanan çalışmada, "HAMLET" olarak bilinen maddenin yıllar önce keşfedildiğini belirten araştırmacılar, bugüne kadar bunun insanlar üzerinde denenmediğini açıkladılar.

İsveç'te Lund Üniversitesi tarafından yürütülen deneyde, mesane kanseri hastaları HAMLET ile tedavi edildi. Her tedaviden sonra, hastalar idrarlarındaki ölü kanser hücrelerini dışarıya çıkardılar.

Önceki laboratuar deneyleri HAMLET'in 40 çeşit kanser hücresini öldürebildiğini göstermişti, ancak bu araştırma insanlar üzerinde test edilen ilk çalışma oldu. Araştırmacılar, bir sonraki adımda ise bu maddeyi cilt ve beyin tümörleri üzerinde test edecekler.
aktifhaber

Çağla'dan annelere tavsiye: Emzirin, güzelleşin

05 Temmuz 2010 Yakında yeni bir yarışma programı ile ekranlara dönecek olan ünlü manken Çağla Şıkel, oğlu Kuzey'i dünyaya getirdikten sonra eski formuna dönerek herkesi şaşırtmıştı. Sık sık "Formunuzu nasıl koruyorsunuz?" şeklindeki sorulara maruz kaldığını söyleyen ünlü manken, güzelliğinin sırrının emzirmek olduğunu söyledi. Akşam gazetesinin haberine göre; doğumdan sonra normal kilosunun altına düştüğünü belirrten Şıkel, "Kuzey biraz hareketli bir bebek. Evde onunla oyun oynuyoruz. Anne olduktan sonra malesef normal kilomun altına düştüm. Artık emzirme dönemi bitiyor. Ben de kilo almak istiyorum. Hamilelikte aldıkları kiloları vermek isteyen annelere şiddetle emzirmelerini tavsiye ediyorum" diye konuştu.netgazete
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder E-posta gönder Yazarın web sitesini ziyaret et
Ekim



Kayıt: 21 Arl 2007
Mesajlar: 2634
Konum: Kanada

MesajTarih: Çrş Hzr 03, 2009 10:44 pm    Mesaj konusu: Anne sütü alerjiyi geciktirici etkiye sahiptir Alıntıyla Cevap Gönder

Anne sütü alerjiyi geciktirici etkiye sahiptir

Uzmanlar alerjiden korunmak için pamuklu giyinmeyi, evde gereksiz eşya bulundurmamayı, mekanların nem oranına dikkat etmeyi öneriyor.

03 Haziran 2009 09:28
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Musa Ekin, birçok anne babanın çocuklarının alerjik sorunlarından haberdar olmadığını ifade etti. Alerjinin birçok nedeni olduğunu bildiren Dr. Musa Ekin, genetik ve çevresel faktörlerin yanı sıra gıdaların da alerjiye neden olabileceğini dile getirdi. Alerjinin anne sütünden çocuğa geçebileceği yönündeki inanışların doğru olmadığını bildiren Dr. Musa Ekin, anne sütünün bebek için en güzel, en temiz, en sağlıklı ve alternatifsiz bir besin olduğunu vurguladı. Ekin, 'alerji çocuğa geçer' düşüncesiyle bebek ve anne arasındaki alışverişin engellememesi gerektiğinin altını çizdi.

Bebeklik çağlarında alerji yaşayan bir çocuğun büyüyünce alerjinin farklı boyutlarıyla karşılaşabileceğini anlatan Dr. Ekin, tek bir besine ya da başka bir maddeye (peynir, süt gibi ) karşı duyulan alerjik reaksiyonlar ortaya çıkabileceğini belirtti. Alerjinin çevresel faktörlerinden en önemlisinin sigara olduğunu vurgulayan Dr. Musa Ekin, sigaradan tamamen uzak durmak gerektiğini söyledi. Alerjiye neden olan unsurların bir çoğunun önüne geçilemeyeceğini anlatan Dr. Ekin, "Etrafımızdaki polenleri, hava değişikliklerini, diğer çevresel faktörleri ve genetik faktörleri yok edemeyiz ama sigarayı kendi sağlığımız ve sevdiklerimizin sağlığı için bırakabiliriz" dedi.

Çocuklarda alerjiyi erteleme ya da daha kolay tedavi etme imkanı bulunduğunu söyleyen Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Musa Ekin, alerjinin tamamen yok edilememesinin genetik faktörlere ve çevresel etkenlere bağlı olduğunu aktardı. Alerjisi olan bir çok kişi kendini grip veya nezle zannedebildiğini hatırlatan Ekin, "Alerji teşhisi konan her hasta tedavisi bitene kadar ilaçlarını kesinlikle bırakmamalıdır. 'Sıkıntı geçti ilacı bitirmeye gerek yok' düşüncesi son derece yanlıştır." ifadelerini kullandı.

ÇOCUKLARI ALERJİDEN KORUMA YÖNTEMLERİ

Anne sütü alerjiyi geciktirici etkiye sahiptir. Bu nedenle bebekler kesinlikle anne sütüyle beslenmelidir. Eğer ailede astım, saman nezlesi gibi alerjik hastalıklar varsa çocuk bu yönde kontrol edilmeli ve ailenin alerjik geçmişi bilinmelidir. Çünkü anne ve babasında alerjik bünye olan çocuklar diğer çocuklara göre dört kat daha risk taşır.

Ek gıdaya zamanından önce nedensiz bir şekilde başlamamak gerekiyor. Evde bulundurulan gereksiz eşyalar toz ve kir kontrolünü zorlaştıracağından alerjik sorunları tetikler. Bu sebeple çocuk odası dahil genel anlamda evde gereksiz eşya kesinlikle bulundurulmamalıdır. Ev içi nemlendirici cihazları kullanmaktan kaçınılmalıdır. Yapılan araştırmalarda ideal ev içi nem oranı yüzde 55'tir. Yüzde 55'in üzerinde olursa ev içi akarlar da ve küf mantarlarında artış olur. Evler en az haftada bir mutlaka yüksek emiş gücüne sahip elektrikli süpürge ile temizlenmelidir. Çamaşırlar haftada bir kez 55 derece ve üzerinde yıkanmalıdır. Pamuklu ürünler tercih edilmelidir. Halk arasında bilinen ve sıkça kullanılan bazı hastalıklara iyi geleceği düşüncesiyle alınan atletlerden uzak durulmalıdır. Çünkü bu ürünler alerjiyi arttıran yün taşımaktadır.
haber7

Anne rahmindeki cenin anneyi tedavi ediyor
21/11/2011
ABD'de bilimadamları, anne rahmindeki ceninin kök hücre göndererek annesini iyileştirdiğini belirledi.
New York'taki Mount Sinai Üniversitesi'nde yapılan çalışmada araştırmacılar, normal dişi farelerle, bütün vücut hücrelerinde yeşil renkli floresan ışığı yayan protein üretmesi için genetik değişime uğratılmış erkek fareleri çiftleştirdi.

Böylece anne rahmindeki cenin dokularının ayırt edilmesi sağlandı.

Daha sonra hamile farenin kalp krizi geçirmesini sağlayan bilimadamları, iki hafta sonra kalp dokularını incelediklerinde annenin kalbinde cenine ait yeşil renkli hücreler buldu.

Bu hücrelerin yeni kalp hücrelerine dönüşerek annenin kalbini iyileştirdiği görüldü.

Bilimadamları, hücrelerin plasentadan sağlanmasının daha kolay olduğunu ve bu hücrelerin annenin bağışıklık sisteminde herhangi bir tepkiye yol açmadığını kaydetti.

Minneapolis'teki Minnesota Üniversitesi Kök Hücre Terapileri Merkezi Müdürü Jakub Tolar, plasentada bulunan cenin hücrelerinin kalp dokusunun yenilenmesine yardımcı olduğunun ilk kez bu araştırma ile ortaya çıkarıldığını açıkladı.

Daha önce yapılan çalışmalarda, hamile kadınların hasarlı beyin, karaciğer ve akciğer dokularında cenin kök hücrelerine rastlanmıştı.

Ceninlerin annelerini göğüs kanserine karşı koruyan hücreler ürettiği de keşfedildi.
Radikal
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder
Önceki mesajları göster:   
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> HASTALIKLAR/ŞİFALAR Tüm zamanlar GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © phpBB Group. Hosted by phpBB.BizHat.com


Start Your Own Video Sharing Site

Free Web Hosting | Free Forum Hosting | FlashWebHost.com | Image Hosting | Photo Gallery | FreeMarriage.com

Powered by PhpBBweb.com, setup your forum now!
For Support, visit Forums.BizHat.com