EntellektuelForum Forum Ana Sayfa EntellektuelForum

 
 SSSSSS   AramaArama   Üye ListesiÜye Listesi   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   KayıtKayıt 
 ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

TC'NİN YETİŞTİRME YURTLARI

 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> ÇOCUKLAR SAHİPSİZ
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
Ekim



Kayıt: 21 Arl 2007
Mesajlar: 2634
Konum: Kanada

MesajTarih: Çrş May 20, 2009 11:14 pm    Mesaj konusu: TC'NİN YETİŞTİRME YURTLARI Alıntıyla Cevap Gönder

'Yurttan ayrılmak için 18 yaş çok erken'
Umay Aktaş Salman
1 Mar 2016



Yetiştirme yurtlarında büyüyen gençler tarafından kurulan Hayat Sende Derneği, yurtlardan ayrılma yaşının herkes için 18’den 21’e çıkarılması için imza kampanyası başlattı. Dernek, 18 yaşında yurttan ayrılmanın, gençleri birçok riskle karşı karşıya bıraktığını söylüyor.

Yetiştirme yurtlarında kalan gençlerin kurduğu Hayat Sende Derneği, yurtlardan ayrılma yaşının 18'den 21'e çıkarılması için kampanya başlattı.

"Yetiştirme yurdundan çıkınca o güne kadar yurdun dışında bir hayatınız olmadığı için bocalıyorsunuz. Hiç kimseyi tanımıyorsunuz. Gidecek, kalacak yeriniz yok… Devlet iş bulup atayana kadar hayat çok zor geçiyor. İlk evliliğimi sırf zorunluluktan, kalacak yerim olmadığı için yaptım. Evliliğim boyunca fiziksel ve psikolojik şiddet gördüm…"

19 yaşında kaldığı yetiştirme yurdundan ayrılan 25 yaşındaki A.D. gençlerin yetiştirme yurtlarından ayrıldıktan sonra yaşadığı zorluğu kendi hayatından örnekle böyle anlatıyor.

A.D. tek örnek değil. 18 yaşından sonra devlet korumasından çıkarılan binlerce genç hayata tutunmak için tek başına büyük bir mücadele veriyor. Yetiştirme yurtlarında büyüyen gençler tarafından kurulan Hayat Sende Derneği de yurtlardan ayrılma yaşının herkes için 18’den 21’e çıkarılması amacıyla bir imza kampanyası başlattı. "Yurttan ayrılmak için 18 yaş çok erken" kampanyasına bir haftada 6 bin 400 kişi imzasıyla destek verdi. 10 bin imzaya ulaşıldığında taleplerini Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na sunacaklar.

"Yasada var uygulamada yetersiz"

Yasalara göre, yurtlarda kalan çocukların koruma kararı genel olarak reşit olana kadar, yani 18 yaşına kadar devam ediyor. 18’ini geçenlerin liseye devamı halinde 20 yaşına kadar, üniversiteye gidenlerin 25 yaşına kadar, okumuyorsa meslek sahibi edilip 20 yaşına kadar koruma kararları mahkemece uzatılabiliyor. Ancak, Hayat Sende Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Abdullah Oskay yasaların her zaman hayata geçmediğini vurguluyor. İmza kampanyasını neden başlattıklarını şöyle anlatıyor:

"Eğitimlerine devam etmeyen gençlerin büyük çoğunluğu, 18 yaşını doldurduğunda himaye onayıyla koruması uzatılmazsa korumadan ayrılmak durumunda kalıyor. Bu durum eğitim sisteminin dışında, hayata ve iş piyasasına uyumu daha zor kesimleri daha savunmasız durumda bırakıyor. Bir istatistik yok. Ancak tahminlerimize göre her yıl ortalama 700 ila 1000 genç korumadan ayrılıyor. Bizler Hayat Sende Derneği olarak 18 yaşında yurttan ayrılmanın, bu gençleri birçok riskle karşı karşıya bıraktığını görüyoruz."

Bilinenin aksine, korumadan ayrılan gençlerin tümünün kamuda istihdam edilmediğini anlatan Oskay uygulamadaki eksiklerle ilgili şunları söylüyor:
"Mevzuatta en az iki yıl koruma altında kalmak ve lise mezunu olmak kaydıyla KPSS aracılığıyla kamu kurumlarında işe yerleştirilebiliyor bu gençler. Bu süreç ortalama iki yıl sürebiliyor. Lise mezunu değilse bu gençlerin kamuda iş hakları yok. Kamudan ayrılan gençlerin özel sektörde istihdam edilmeleri durumunda da SGK primleri mevzuata göre beş yıl boyunca devlet tarafından üstleniliyor. Ancak bu da uygulamada hayata geçmiyor. İşe girse bile devletin takip ve işe uyum süreçlerini değerlendirmesi gerekmekte ama maalesef bu sürecin de iyi işlediğini söylemek mümkün değil."

İngiltere’de yurttan ayrılma yaşı 21. Şimdi 25'e çıkarılması tartışılıyor. Yakın zamanda Mısır'da korumadan ayrılma yaşının 21 olmasına karar verildi. Hollanda, Fransa ve Almanya'da da korumadan ayrılma yaşı 21.

Gençler, sosyal medya aracılığıyla #18yascokerken ve #hayatsende etiketleriyle kampanyaya destek oluyor.

5 yaşında yurtta yaşamaya başladı

A.D’nin anlattıkları da çocukların yetiştirme yurtlarından ayrıldıktan sonra yaşadığı sıkıntıları ve nelere sebep olduğunu gösteriyor.
A.D ve iki kardeşi, babası cezaevine girdiği, annesi de bakacak durumda olmadığı için babaannesi tarafından büyütülüyordu. Kendi deyişiyle babaannesi de bakabileceği yere kadar kendisine ve kardeşlerine baktı. Ancak imkânlar kısıtlıydı. 5 yaşındayken yetiştirme yurduna verildi. Anadolu’nun küçük bir kentinde yetiştirme yurdunda büyüdü. Ortaokul son sınıftayken hayattaki tek bağı, kendi deyişiyle güvendiği tek insan babaannesini de kaybetti.

16 yaşına geldiğinde annesi yeniden hayatına girdi. 19 yaşında liseden mezun oldu. Eğitim hayatı bitmişti. Annesi de "Ben bakacağım" deyince yurtla ilişiği kesildi. Sonrası hayal kırıklığı ve tek başına sürdürdüğü zorlu bir mücadele:

"Annemin yanında iki ay kaldım. Babamdan sonra yeniden evlenmişti, çocukları vardı. 2 aydan sonra, ‘Eşim istemiyor’ bahanesiyle bana yolu gösterdi. Çocuklarına bir kere bakmayan aile daha sonra da bakmıyor. Kardeşlerim yurtta kalmaya ve eğitimlerine devam ediyorlardı. Kimsem yoktu. Yurttan ayrılan arkadaşlarımda kaldım bir süre. Konfenksiyonda işçilikten, sekreterliğe, satış temsilciliğine kadar pek çok işte çalıştım. Çok düşük ücretlere çalıştım. Yurttan çıkınca bocalıyoruz. Yurtta büyüyenler olarak insanlara nasıl davranacağımızı bilmiyoruz, çünkü bir sevgi alışverişimiz yok, sosyal ortamımız yok. Kimse sizi kabullenmiyor. Herkesin sizi sahiplenmemek için bir nedeni oluyor. Biri, babanız belâlı diye yanına istemiyor, biri eşini bahane ediyor."

"Mecburi evlilik"

"Yurtta belirli süre kalanları devlet memur olarak atıyor. KPSS'ye giriliyor. Ben de memur olarak atanacaktım. Ancak o iş bulunup atanana kadar zaman geçiyor. Yurttan çıkar çıkmaz işin hazır olmuyor. Oysa yurttan çıktıktan sonra gidecek bir yeriniz yoksa tek bir gün bile insanın batması için yeterli. . Ev kurma şansınız olmuyor. En sonunda kalabileceğim her yeri tüketmiştim. Arkadaşlarınızda da belirli bir süre kalabiliyorsunuz. Tutunacak biriniz yoksa çok büyük yanlışlar yapmaya açık oluyorsunuz. Ben de İzmir’e gittim. Orada garsonluk yaptım, orada yaşayan arkadaşlarımda kaldım bu kez de. Sonunda çaresizlikten ilk evliliğimi yaptım 21 yaşında. Eski erkek arkadaşımdı. O da yurttandı. Defalarca ayrıldığım biriydi. Psikolojik sorunları vardı. Bunları bile bile evlendim. Kadınsan ve tek başınaysan sürekli kullanmak amaçlı yaklaşırlar. En azından kendi evim, ailem olur dedim. "

"Şiddet, hakaret..."

A.D.'nin anlatımına göre, eşinin psikolojik sorunları evliliklerine yansıdı. A.D, evli kaldığı iki yıl boyunca psikolojik ve fiziksel şiddet gördü. Bütün bunları yaşarken devlet, okuduğu alanla ilgili memuriyet atamasını gerçekleştirmişti. Dayanacak gücü kalmadığında boşandı. Büyüdüğü yurdun bulunduğu kente geri döndü. Düzenli bir işi olunca kendini toparlamaya başladı. Psikolojik tedavi görüyordu bir yandan da. Kendi deyişiyle ‘kayıp hayat’ sayfasını kapadı ve yeni bir sayfa açtı. İki ay önce ikinci evliliğin yaptı. Bu kez zorunluluktan değildi. Ancak hâlâ hayatı çok temkinli yaşıyor. Yurtta kalan pek çok çocuk gibi ayrımcılıklarla karşılaştığı için arkadaşlarına yurtta büyüğünü söylemekten çekiniyor. Hatıralarında, yurtta kalan çocukları görünce çalacak düşüncesiyle çantalarını kenara saklayan okul arkadaşları, onları dışlayan, ötekileştiren sözcükler var.

"Herkes benim kadar şanslı ve güçlü olmayabilir" diyen A.D yurttan ayrılanların iş bulana kadar kalabilecek yerinin olmasının çok önemli olduğunu anlatıyor:

"18-19’unda yurttan çıkıyorsun. Devlet seni işe yerleştirene kadar bir iki yıl geçiyor. Benim lisede okuduğum alanla ilgili devlette atamamın yapılması da yaklaşık iki yıl sürdü. Film orada kopuyor. Benim de kalacak bir yerim olsa başka bir hayatım olurdu. Üniversite okurdum mesela. Üniversite okumayı aklımın ucuna bile getiremedim. Ben, her gün yarın nerede kalacağım ve nasıl para kazanacağım diye düşünüyordum. Dikkat ederseniz yurttan ayrılanlar özellikle kadınlar hemen evlenir."

Kaynak: http://www.aljazeera.com.tr/al-jazeera-ozel/yurttan-ayrilmak-icin-18-yas-cok-erken

Yangında zehirlenen kızların durumu ağır
Samsun'un Atakum ilçesindeki Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu'na (SHÇEK) ait Yaşar Doğu Kız Yetiştirme Yurdu'nda çıkan yangında dumandan zehirlenen 3 genç kızın durumunun ağır olduğu bildirildi. 22.05.2010 SAMSUN netgazete

Yurttaki yangında yaralanan Zeynep, öldü
Samsun'da kız yetiştirme yurdunda çıkan yangında dumandan etkilenen ve Ondokuz Mayıs Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tedavisi süren öğrencilerden Zeynep Binici'nin (16) hayatını kaybettiği bildirildi. Binada baygın halde bulunan diğer öğrenci Özlem Çakan'ın (16) ise tedavisi sürüyor. 23.05.2010 SAMSUN netgazete

Yurt yangınında ikinci ölüm
Samsun'daki yurt yangınında dumandan zehirlenen Özlem Çakan'ın tedavi gördüğü yoğun bakımda hayatını kaybetti. Zafer İlköğretim ve İş Okulu'nda özel eğitim alan Özlem Çakan, yurt yangınında ölen ikinci öğrenci oldu. 26.05.2010 SAMSUN netgazete

Yurttaki yangından kurtulan kız dehşet anını anlattı

19 Mayıs 2009 - Sakarya'da Sosyal Hizmet Kurumu'na ait yurtta çıkan ve 2 çocuğunun öldüğü yangından kurtulan R.B. isimli kız çocuğu, "Yangın merdiveni kilitli olmasaydı, kimse ölmezdi" dedi.
Adapazarı ilçesinde bulunan Murat Soğancıoğlu Kız Yetiştirme Yurdu'nda önceki gece çıkan yangında 15 yaşındaki M.G. ile 14 yaşındaki F.K. hayatını kaybetmiş ve dumandan etkilenen 5 kız çocuğu hastaneye kaldırılmıştı. Yangından sonra yurtta kalan 34 kız çocuğu, Arifiye ilçesinde bulunan Sakarya Huzurevi'ne yerleştirildi

ŞANLIURFA ÇOCUK YUVASI'NDA İNTİHAR
01 Ağustos 2009
ŞANLIURFA'da, Başbakanlık Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'na (SHÇEK) bağlı Şanlıurfa Çocuk Yuvası'nda kalan 16 yaşındaki Betül Yastirmak, üçüncü kattan atlayarak yaşamına son verdi. Olay, dün saat 14.30 sıralarında, merkeze bağlı Karaköprü Beldesi'nde bulunan SHÇEK'e bağlı Şanlıurfa Çocuk Yuvası'nda meydana geldi. Diyarbakır nüfusuna kayıtlı olduğu belirtilen Betül Yastirmak, henüz belirlenemeyen bir nedenle kaldığı yurdun 3'üncü katındaki pencereden atladı. Beton zemine çakılan Betül, kanlar içinde hareketsiz kaldı. Arkadaşlarının durumu yurt görevlilerine bildirmesi üzerine, olay yerine ambulans çağırıldı. Gelen sağlık görevlileri, kanlar içersindeki genç kızın hayatını kaybettiğini belirledi. Yastirmak'ın cesedi otopsi yapılmak üzere Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesi morguna kaldırıldı. Çocuk yuvasındaki intiharla ilgili, adli ve idari soruşturma başlatıldı.

BAKAN ZİYARET ETMİŞTİ

Bu arada, Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, geçtiğimiz günlerde Karaköprü Beldesi'nde bulunan Şanlıurfa Çocuk Yuvası'nda incelemelerde bulunmuştu. Bakan Kavaf, gazetecilerin yurttaki dayak iddialarıyla ilgili sorularına, “Dayak taş devrinde kaldı” cevabını vererek, yurtlarda herhangi bir sorunun olmadığını belirtmişti.
cafe siyaset

06 Ocak 2010
Kaçan Kızdan Ürperten Sözlerİzmir'de SHÇEK'e bağlı rehabilitasyon merkezinden kaçan genç kızlardan D.Ç.'nin anlattıkları tüyler ürpertti: Fuhuş, şiddet, uyuşturucu, ilgisizlik...

İzmir'de SHÇEK'e bağlı rehabilitasyon merkezinden kaçan 13 kız çocuğundan 8'i bulundu. Genç kızlardan D.Ç.'nin Zaman'a yaptığı açıklamalar tüyler ürpertti. Yurtta görevli hocaların kendilerine baskı yaptığını, şiddet uyguladığını öne süren genç kız, merkezdeki diğer çocukların da kaçmak için fırsat kolladığını iddia etti.

Çiğli Bakım ve Sosyal Rehabilitasyon Merkezi'nden kaçan genç kızların, yurt yöneticilerinden gördükleri şiddet yüzünden kurumda kalmak istemedikleri iddia edildi. İzmir'in Çiğli ilçesindeki Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu'na (SHÇEK) bağlı yurttan 1 Aralık'ta ayrılan 13 kızdan 8'ine önceki gün ulaşıldı. Zaman'a konuşan kızlardan D.Ç. (16), tüyler ürpertici iddialarda bulundu. "Ailemizden gördüğümüz şiddetin farklı boyutlarını yurt yöneticileri uyguladığı için kaçtık." diyen genç kız, yurtta bulunan diğer kişilerin de kaçmak için fırsat kolladığını söylüyor. Yurt yöneticilerinin, basına demeç vermemeleri konusunda kendilerini tehdit ettiğini ileri süren D.Ç., bazı arkadaşlarının internet üzerinden fuhuş yaptığını, bu durumun yöneticilerce bilinmesine rağmen müdahale edilmediğini savunuyor.

Genç kız, ailesi tarafından şiddet gördüğü için 3 yıl önce evden kaçmış. Dönmeyi de düşünmediğini ifade ediyor: "Ailemde sürekli yaşanan kavga ve şiddetten dolayı evden kaçtım. Artık ailemi görmek istemiyorum. Onlar da beni görmek için bir çaba sarf etmesin." Uyuşturucu bağımlısı olduğunu belirten D.Ç., "Yurtta çok büyük ilgisizlik var. Mesela bir kavga çıktığı zaman kimse gelip bakmıyor, kimse bizimle ilgilenmiyor. Bize hayvan muamelesi yapıyorlar." diye konuşuyor. Genç kız, hemşire olmayı istediğini ancak kimse elinden tutmadığı için okula gidemediğini anlatıyor: "Ben de bir geleceğimin olmasını isterim. Ortaokuldan sonra okumadım. Okumak istediğimi yurt yetkililerine iletmeme rağmen kimse ilgilenmedi. Liseye gidip hemşirelik okumak istiyordum ama kimse ilgilenmediği için gidemedim."

İlgisizlik ve baskıya daha fazla dayanamayarak yurttan kaçtıklarını dile getiren D.Ç., düşündürücü iddialarda bulunuyor: "Hocalar, baskı yapıyor ve dövüyor. Bazı arkadaşlarım, internet üzerinden fuhuş yapıyor. Kimse ailesini düşünmez yurtta, çünkü herkes zaten onlardan kaçarak gelmiş. Ben nasıl sevmiyorsam diğerleri de sevmez. Arkadaşım G.T.'yi, yurtta bir grup kız, demirle dövdü. Yetkililere gidip söyledik ama kimse bir şey yapmadı. Kendimi dışarıda 'Buket' ismiyle tanıtıyorum. Birçok arkadaşım da takma isim kullanıyor. Beni buradan alıp başka yere yerleştirsinler, söz veriyorum, bir daha kaçmam. Gazetelerde çıkan haberlerde, bize ilgi gösterildiğini söylüyorlar. Halbuki hiç alâkası yok, kimse ilgilenmiyor. Rahat olsak kaçmayız. Bizi basına konuşmamak için uyardılar, çok sıkı tembih ettiler." SHÇEK İzmir İl Müdürü Zekeriya Ertaş ise iddiaların asılsız olduğunu savunuyor.

KIZLARDAN BİRİ OTELDE BULUNDU

Çiğli Bakım ve Sosyal Rehabilitasyon Merkezi'nde gözetim altında tutulanlardan 13 kız çocuğu, 1-28 Aralık 2009'da gittikleri izinden dönmemişti. İzmir Emniyet Müdürlüğü ekipleri, kaçanlardan B.Ç., N.K., S.S., S.B., G.U., F.B., H.D.Y. ve İ.C.'yi (17) bularak önceki gün merkez yetkililerine teslim etti. Kızlardan İ.C.'nin Muğla'da bir pavyon işletmecisinin yanında bulunduğu öğrenildi. Genç kızın 30 Aralık'ta polis ekiplerince bir otelde yakalanarak Sosyal Hizmetler Müdürlüğü ekiplerine teslim edildiği belirtildi. Polislerin ifadesine başvurduğu otel yetkilileri, İ.C.'yi otele bir pavyon işletmecisinin yerleştirdiği bilgisini verdi. Pavyon işletmecisinin ise, "İnsanlık namına yardımcı oldum ve memleketine gitmesi için harçlık verdim. Kızın pavyonda çalışması söz konusu değil." savunmasında bulunduğu bildirildi.

'Gidip takıldıkları yerlerdedirler'

SHÇEK Genel Müdürü Dr. İsmail Barış, kayıp kızlardan 8'inin bulunmasının ardından İzmir'e geldi. Valilikte, İl Müdürü Zekeriya Ertaş, Vali Cahit Kıraç ve Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz'la toplantı yapan Barış, gazetecilere olayda ihmal olup olmadığının belirlenmesi için müfettiş görevlendirdiklerini söyledi. Merkeze dönmeyen kızlar için 'kayıp' ifadesini kullanmaktan çekinen SHÇEK Genel Müdürü, ilginç bir açıklama yaptı: "Belirtmek isterim ki bu kızlarımız kayıp değil. Yerleri belli. Ya ailelerinin, yakınlarının yanındalar ya da kendileri dönerler. Bazıları da daha önce gidip takıldıkları yerlerdedir."

Merkezlerde, suça bulaşmış çocukların kaldığını vurgulayan Barış, gazetecilerin, suça bulaşmış çocukların daha önce fuhuş çetelerinin elinde olabileceği yönündeki sorusu üzerine şunları kaydetti: "Burada fuhuş çetesinin elinden kurtarılan bir kızımız kalmıyordu. Ama suça bulaşmış çocukların kimlerin elinden kurtarıldığını, ne gibi insanların yanında olduğunu polis biliyor." Bu kız çocuklarının kaldığı yerin yurt ya da yuva değil, bakım ve rehabilitasyon merkezi olduğunu belirten Genel Müdür, merkezlerin 'açık kapı' sistemiyle çalıştığını, çocuk haklarına göre kapalı sistemin mümkün olmadığını da aktardı.
Zaman

Tokatladığı kızı elinden alındı, yurtta hamile kaldı

30 Nisan 2010 Isparta'nın Atabey ilçesindeki 60. Yıl Sadık Doğan Yetiştirme Yurdu'nda barınan 16 yaşındaki kız çocuğunun tecavüz sonucu hamile kaldığı, yaşı küçük olduğu için düşük yapan kıza kürtaj yapıldığı iddia edildi.
Denizli'de yaşayan anne ve babasının şiddetine maruz kaldığı gerekçesiyle Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünce koruma altına alınan ve daha sonra Isparta'nı n Atabey ilçesindeki 60. Yıl Sadık Doğan Yetiştirme Yurdu'na gönderilen S.M'nin babası S.M, kızının tecavüze uğradığını, hamile kaldığı i çin de kürtaj yapıldığını öne sürerek, Denizli Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunduğunu bildirdi.
S.M, AA muhabirine, 1.5 yıl önce kızı S.M'nin Denizli'de 3 kişi tarafından kaçırıldığını, ancak hukuki başvurularından sonuç alamadığını ileri sürdü.
Bu olaydan sonra kızının evde huzursuzluklar çıkardığını ve bu nedenle annesi ve kendisinin kızına birkaç tokat attığını belirten S.M, polise şikayet etmesi üzerine kızının koruma altına alınarak Denizli Kadın Sığınma Evi'ne götürüldüğünü aktardı.
S.M, itirazı üzerine kızlarının yeniden kendilerine teslim edildiğini, ancak kaçırılma olayından sonra psikolojisi bozulan kızının evde huzursuzluklar çıkarmayı sürdürdüğünü, bu nedenle eşinin ve kendisinin kız ç ocuğuna yeniden "birkaç tokat attığını" söyledi.
İkinci dayak olayının ardından kızlarının Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü görevlilerince geçen yıl Eylül ayında koruma altına alınıp, Isparta'nı n Atabey ilç esindeki yetiştirme yurduna nakledildiğini ifade eden S.M, kızlarının yarı yıl tatilini yanlarında geçirdiğini, ardından yetiştirme yurduna döndüğünü belirtti.
Yurda döndükten birkaç gün sonra kızlarını telefonla aradıklarında, yetiştirme yurdu görevlilerinin kendilerine kız çocuğunun yurttan kaçtığı ve kaybolduğunu söylediğini ifade eden S.M, Isparta'ya giderek kızlarını aradıklarını, savcılığa başvurduklarını kaydetti.
Kızının 1.5 yıl kadar önce kaçırılarak Denizli'ye götürüldüğünü, 3-4 gün sonra da yeniden yurda bırakıldığını öğrendiklerini söyleyen S.M, yeni bir dilekçeyle başvurarak kızlarının kendilerine verilmesini talep ettiklerini bildirdi.
Eşinin bir süre önce yurdu arayarak kızlarını ne zaman Denizli'ye göndereceklerini sorduğunda, görevlilerden kızın hamile kaldığı ve düşük yaptıktan sonra da kürtaj yapıldığı bilgisini aldıklarını savunan S.M, ş unları söyledi:
"İki tokat attım diye kızımı elimden alanlar, onu kendileri koruyamadılar. Suçlu kimse cezasını çeksin. Başımıza ne geldiyse, kızımın yaklaşık 1.5 yıl önce kaçırılmasıyla geldi. Yurda gönderilmesi, Isparta'ya gitmesinin sebebi bu. Bu şahıslar hala sokakta geziyorlar, hala beni tehdit ediyorlar. Kızımı hamile bırakan kişi tutuklanmadı, yakalanmadı. Tutuklandıysa bana göstersinler, söylesinler, biz de bilelim."
Denizli Sosyal Hizmetler Müdürü Ahmet Altın da AA muhabirine yaptığı açıklamada, Cumhuriyet Savcılığının talebi üzerine, babasından şiddet ve cebir gördüğü belirtilen S.M'nin koruma altına alındığını açıkladı.
Altın, şu bilgileri verdi:
"Ailesinin başvurması üzerine yapılan incelemenin ardından çocuk ailesine teslim edildi. Daha sonra S.M. tekrar savcılık kararı ile babasından şiddet gördüğü iddiasıyla Sosyal Hizmetlere teslim edildi. Çocuğun can güvenliğini düşünerek, Genel Müdürlüğe, başka bir yere yerleştirilmesi için yazı yazdık. Genel Müdürlük Isparta'yı uygun gördü. Daha sonraki aşamayı bilmiyoruz."
Isparta Valisi Ali Haydar Öner de S.M. isimli kızın tecavüze uğraması ve kürtaj edilmesi iddiasıyla ilgili soruşturma başlatıldığını bildirdi.
Öner, konunun kurum tarafından takip edildiğini ve yetkili mercilere zamanında bildirildiğini söyledi.
Konuyu takip ettiklerin belirten Vali Öner, incelemenin devam ettiğini aktardı.
Isparta Sosyal Hizmetler Müdürü Mahmut Altunay, kız çocuğunun hamile kaldığının öğrenilmesi üzerine Emniyet Müdürlüğü ve Isparta Cumhuriyet Baş savcılığına şikayette bulunduklarını kaydetti.
Kızın, babası tarafından şiddete maruz kaldığı gerekçesiyle Denizli Kadın Konukevi'nden Atabey'e getirildiğini ve bir yıldır burada lise eğitimine devam ettiğini bildiren Altunay, S.M'nin yaklaşık 10 gün önce karın ağrısı şikayetiyle hastaneye götürüldüğünü ve hamile olduğunun anlaşıldığını ifade etti.
Kız çocuğunu Isparta Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesine götürdüklerini aktaran Altunay, şöyle dedi:
"Kızımız, karın ve kas ağrısı şikayetiyle hastaneye götürüldü ve burada hamile olduğu ortaya çıktı. Yaşının küçük olması nedeniyle hastanede düşük yaptı. Düşük sonrası parça kaldığı için doktorlar parçayı aldılar. Herhangi bir kürtaj olayı yoktur. Zaten bunlar doktorların raporlarında da var. Bu olay hastane tarafından da yetkili mercilere bildirildi. Kurum olarak olayı Emniyet Müdürlüğü ve Savcılığa bildirdik. Kızın, erkek arkadaşının kendisine zorla tecavüz ettiği bilgisi doğrultusunda gözaltına alınan Y.K, tutuklandı." netgazete

Yetiştirme yurdunda kız çocuğuna kötü muamele
20 Ekim 2010
Yetiştirme yurdunda kalan kız çocuğu kötü muamele gördüğünü söyleyip ağaçtan atlamak istedi.

Erzurum'da, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Müdürlüğü'ne bağlı Nenehatun Çocuk Yetiştirme Yurdu'nda kalan bir kız çocuğu yetkililerin kendisine kötü davrandığını belirterek tırmandığı ağaçtan aşağı atlamak istedi. Polisin ikna ettiği çocuk ağaçtan indirildi.

Erzurum Nenehatun Çocuk Yurdu'nda kalan C. A isimli kız çocuğu akşam saatlerinde yurt binasının bahçesindeki çam ağacına tırmandı. C.A.'nın arkadaşlarının yuva yetkililerine haber vermesi üzerine ağacın dibine gelen yetkililer konuşarak çocuğu ağaçtan indirmeye çalıştı. C.A.'nın ikna olmaması üzerine çocuk yuvasına polis ve itfaiye ekibi çağrıldı. Kendisine kötü muamele yapıldığından şikayetçi olan C.A."Beni Elazığ'a göndermekle tehdit ediyorlar. Bana kötü davranıyorlar." dedi. habertaraf


Yurtlu kızlara yakışıklı tuzağı
22 EKİM 2010
Yetiştirme yurdu yöneticilerinin, 'Küçük kızlar yurttan kaçıyor, fuhuş tuzağına düşürülüyor' ihbarı polisi harekete geçirdi. Düzenlenen operasyonda, çetenin 'yakışıklı sevgili' taktiği deşifre edildi...


80. Yıl Bakım ve Sosyal Rehabilitasyon Merkezi'nden yükselen imdat çığlığı, yaşı küçük kızların nasıl fuhuş tuzağına düşürüldüğünü gözler önüne serdi...

l İstanbul İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü bünyesindeki kurumun yöneticileri Emniyet'e 'Kızlar kaçıyor, fuhuş tuzağına düşürülüyor' ihbarı yaptı. Harekete geçen polis, yöneticilerle görüştü, operasyonun düğmesine basıldı. İlk etapta yurttan kaçan 15 yaşındaki G.S. ve 14 yaşındaki S.G.'nin peşine düşüldü.

l Çocukların, M. ve B. adlı gençlerle kaçtığı belirlendi, teknik takip başladı. İki
gencin, çocukları fuhuş çetesinin ağına düşürmek için kandırdığı tespit edildi.

l Kızların güvenini kazanan yakışıklı, iyi giyimli gençlerin daha sonra S.G. ve G.S.'yi, 'Alev' takma adlı Fatih K. adlı şahsın Avcılar'daki evine götürdüğü ortaya çıktı.

l Fatih K.'nin kızlardan G.S.'ye içki içirdiği ardından tecavüz ettiği belirlendi. Seks baronunun daha sonra, iki kızı fuhuşa zorladığı tespit edildi.

lAtatürk Kız Yetiştirme Yurdu'nda kalan, 14 yaşındaki D.T.'nin de Arif K. tarafından aynı yöntemle o eve getirildiği ve yine fuhuşa zorlandığı saptandı.

KORUMAYA ALINDILAR
FuhuŞ çetesinin elinden kurtarılan kızlar S.G., D.T. ve G.S. yeniden koruma altına alındı. Operasyon kapsamında gözaltına alınıp adliyeye sevk edilen Fatih K. ve Arif K. tutuklanarak cezaevine gönderildi. Diğer 2 şüpheli aranıyor.

GÖNÜL KAZANIP FUHUŞA İTİYORLAR
SORUŞTURMA dosyasında çarpıcı değerlendirmeler de yer aldı. Kızların ifadelerine göre, fuhuş şebekesi şöyle çalışıyordu:

l Yakışıklı gençler, yurtlara yakın kafelerde dolaşıyor ve kızlarla tanışıyor.

l Aşık ettikleri kızların, kendileriyle kaçmalarını sağlıyor.

l Tecavüz sonrası fuhuşa zorlanan kızlar, maddi imkanları ve kalacak yerleri olmadığı için boyun eğiyor.

Akşam

Yurt Çocuğuna Kızgın Çatal Cezası

Adana'da devlet korumasındaki çocukların villa konforunda yaşamalarını sağlamak amacıyla geçen yıl hizmete giren Adana Sevgi Evleri Çocuk Yuvası ve Kı...
ADANA'da devlet korumasındaki çocukların villa konforunda yaşamalarını sağlamak amacıyla geçen yıl hizmete giren Adana Sevgi Evleri Çocuk Yuvası ve Kız Yetiştirme Yurdu'nda görevli 2 bakıcı annenin, yaramazlık yapan 12 yaşındaki bir erkek çocuğunun vücuduna kızgın çatal bastırarak cezalandırdığı ortaya çıktı.

Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'na bağlı merkez Seyhan İlçesi Yeşiloba Mahallesi'nde 21 villa tipi evden oluşan 210 çocuk kapasiteli Adana Sevgi Evleri Çocuk Yuvası ve Kız Yetiştirme Yurdu'nda görevli bir personel, bakıcı anneler Meral K. ve Kadriye D.'nin yaramazlık yapan 12 yaşındaki erkek çocuğun vücudunun çeşitli yerlerine bastırarak cezalandırdığını öne sürerek Adana Valiliği'ne ihbarda bulundu. İhbarı değerlendiren Valilik, başlatılan soruşturma ardından taşeron kadroda çalışan bakıcı anneler Meral K. ve Kadriye D.'nin görevlerine son verip, haklarında Adana Cumhuriyet Başsavcılığı'na "kötü muamele" iddiasıyla suç duyurusunda yaptı. İki bakıcı anne tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
aktifhaber

Yetiştirme yurtları tarihe karışıyor
19 Ağustos 2011
Şiddet, istismar gibi olaylarla sıkça gündeme gelen yetiştirme yurtları, artık yerini sevgi ve çocuk evlerine bırakıyor.

Tüm yurtta çocuk yuvaları ve yetiştirme yurtlarının sayısı hızla azalıyor, yerini sevgi ve çocuk evleri alıyor.41 sevgi evindeki 300 villa, artık 2 bin 300 kimsesiz ve korunmaya muhtaç çocuğun yeni adresi.

Çocukları, ailelerin oturduğu apartmanlarda, toplumdan soyutlamadan ve topluma emanet ederek yetiştirmeyi amaçlayan, 336 çocuk evine her gün bir yenisi ekleniyor.

Koğuş ve ranza sisteminden uzakta, aile ortamına yakın koşulları sunmayı hedefleyen iki projenin hem davranışlara, hem de başarıya katkısı büyük.

SHÇEK İstanbul İl Müdürü Önal İnaltekin çocuk evlerinin, çocuklar üzerindeki olumlu etkilerinden şu sözlerle bahsetti:

"Yurtlarda kalan çocuklarımızın not ortalaması 5 üzerinden baktığınızda 2.89, çocuk yuvasında kalan çocuklarımızın not ortalaması 3.73, ama çocuk evlerinde kalan çocuklarımızın not ortalaması 4.18. Bu şunu gösteriyor. Çocuk evlerinde her yönden olumlu gelişme olduğu gibi çocuğun akademik başarısı da yükseliyor.

2014 yılı sonuna kadar bütün yurt ve yuvaların evlere taşınması hedefleniyor.

TRT Haber
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder
Önceki mesajları göster:   
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> ÇOCUKLAR SAHİPSİZ Tüm zamanlar GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © phpBB Group. Hosted by phpBB.BizHat.com


Start Your Own Video Sharing Site

Free Web Hosting | Free Forum Hosting | FlashWebHost.com | Image Hosting | Photo Gallery | FreeMarriage.com

Powered by PhpBBweb.com, setup your forum now!
For Support, visit Forums.BizHat.com