EntellektuelForum Forum Ana Sayfa EntellektuelForum

 
 SSSSSS   AramaArama   Üye ListesiÜye Listesi   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   KayıtKayıt 
 ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

2012'de bizi nasıl bir dünya bekliyor

 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> DÜNYA BİR İNKILÂP BEKLİYOR
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
Alemdar
Site Admin


Kayıt: 14 Oca 2008
Mesajlar: 3538
Konum: Avustralya

MesajTarih: Sal Arl 27, 2011 9:59 pm    Mesaj konusu: 2012'de bizi nasıl bir dünya bekliyor Alıntıyla Cevap Gönder

Hoşgeldin Yeni Yıl: "Dünya ekonomileri batıyor"
31 Aralık 2011



Habertürk'ün haberi:

'Dünya tehdit altında'

2011 yılında borç krizine tutulan Avrupa, Uluslararası Para Fonu (IMF)'nin ocağına düştü. Gitgide ağırlaşan kriz dünya ekonomisini de etkisi altına almaya başladığını farkeden IMF Başkanı Christine Lagarde'ın kasım ayından yıl sonuna kadar süre gelen kriz çığlıkları dinmek bilmedi.


İşte Lagarde'ın dinmek bilmeyen "dünya ekonomileri batıyor" uyarıları;

31/12/2011: DÜNYA EKONOMİSİ TEHDİT ALTINDA!

Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Christine Lagarde, dünya ekonomisinin tehdit altında olduğu uyarısında bulundu.

Lagarde, Avrupalı liderlere Aralık'ta Brüksel'de düzenlenen zirvede alınan kararları hızla uygulamaları çağrısında bulunarak, 9 Aralık zirvesinin finansal koşullar konusunda yeterince detaylandırılmadığını ve temel prensipler hususunda çok karmaşık olduğunu vurguladı.

Borç krizinin, finansal sistemin sağlamlığına ve kamu borcuna ilişkin güven krizi olduğuna dikkat çeken Lagarde, Avrupalıların borç krizine ilişkin tek bir ağızdan konuşmasının ve liderlerin, basit ve detaylandırılmış bir takvim sunmasının önemine dikkat çekti.

Lagarde, ''Yatırımcılar bunu bekliyor. Bütçe entegrasyonunu güçlendirmek için Avrupa anlaşmalarının değiştirilmesi gibi önlemlerin hızla hayata geçirilmesi gerek'' dedi.

Dünya ekonomisinin çok tehlikeli bir dönemeçte olduğunu vurgulayan Lagarde, dünyanın en büyük ekonomisi ABD ve kriz öncesi dönemde dünya ekonomisinin itici gücü olan Çin, Brezilya ve Rusya gibi gelişmekte olan ülkelerin bile krizden ve istikrarsızlık unsurlarından etkilendiğini ifade etti.

26/12/2011: DÜNYA EKONOMİSİ TEHLİKEDE!

Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Christine Lagarde, dünya ekonomisinin tehlikede olduğu uyarısında bulundu.

Lagarde, Fransız gazetesi Journal Du Dimanche'a yaptığı açıklamada, Avrupalı liderlere Aralık'ta Brüksel'de düzenlenen zirvede alınan kararları hızla uygulama çağrısında bulunarak, 9 Aralık zirvesinin finansal koşullar konusunda yeterince detaylandırılmadığını ve temel prensipler hususunda çok karmaşık olduğunu vurguladı.

Borç krizinin, finansal sistemin sağlamlığına ve kamu borcuna ilişkin güven krizi olduğuna dikkat çeken Lagarde, liderler arasında yapılan tartışmaların henüz krizi durdurmakta başarılı olamadığının altını çizdi.

Lagarde, Avrupalıların borç krizine ilişkin tek bir ağızdan konuşmasının ve liderlerin, basit ve detaylandırılmış bir takvim sunmasının önemine dikkat çekerek, ''Yatırımcılar bunu bekliyor. Bütçe entegrasyonunu güçlendirmek için Avrupa anlaşmalarının değiştirilmesi gibi önlemlerin hızla hayata geçirilmesi gerek'' dedi.

Dünya ekonomisinin çok tehlikeli bir dönemeçte olduğunu vurgulayan Lagarde, dünyanın en büyük ekonomisi ABD ve kriz öncesi dönemde dünya ekonomisinin itici gücü olan Çin, Brezilya ve Rusya gibi gelişmekte olan ülkelerin bile krizden ve istikrarsızlık unsurlarından etkilendiğini ifade etti.

Söz konusu ülkelerin gelecek yıla ilişkin büyüme tahminlerini aşağı yönlü revize ettiklerine işaret eden Lagarde, istikrarsızlığın dünyanın geneli için tehlike arz ettiğine vurgu yaptı.

Lagarde, geçen hafta Nijerya'da yaptığı konuşmada, 2012 yılı için yüzde 4 olan küresel ekonomik büyüme tahmininin aşağı yönlü revize edilebileceğini ifade etmiş ancak rakam belirtmemişti.

IMF'nin küresel ekonomik büyüme öngörüsünü Ocak ayı sonunda revize etmesi bekleniyor.

24/12/2011: AVRUPA KRİZİ TÜM DÜNYA EKONOMİLERİ İÇİN RİSK TEŞKİL EDİYOR

IMF Başkanı Christine Lagarde, Avrupa'daki borç krizinin ''tüm dünya ekonomileri için risk teşkil ettiğini'' söyledi.

Krizin yoksul ülkelere tehlikeli etkileri olabileceği uyarısında da bulunan Lagarde, küresel büyümedeki yavaşlama ve yüksek işsizlik oranının yol açtığı güven krizine dikkati çekti.

20/12/2011: DÜNYA EKONOMİSİ ÇOK TEHLİKELİ DÖNEMEÇTE

Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Christine Lagarde, ''dünya ekonomisinin çok tehlikeli dönemeçte'' olduğunu söyledi.

Nijerya'da bulunan Lagarde, Afrika ekonomisinin geleceğiyle ilgili yuvarlak masa toplantısında yaptığı açıklamada, dünya ekonomisinin şu an çok tehlikeli bir dönemeçte olduğunu belirtti.

Krizin yoksul ülkelere tehlikeli etkileri olabileceği uyarısında da bulunan Lagarde, küresel büyümedeki yavaşlama ve yüksek işsizlik oranının yol açtığı güven krizine dikkati çekti.

19/12/2011: AVRUPADA'Kİ KRİZ DÜNYA EKONOMİLERİNDE YANKI BULACAK!

Uluslararası Para Fonu(IMF) Başkanı Christine Lagarde, Avrupa'daki borç krizinin "tüm dünya ekonomileri için risk teşkil ettiğini" belirtti.

Nijerya'da bulunan Lagarde, başta Avrupa olmak üzere gelişmiş ekonomilerdeki gelişmelerin tüm dünya için endişe kaynağı olduğunu belirtti.

İlk kez Afrika'ya ziyarette bulunan Lagarde, Nijerya Senatosu Başkanı David Mark ile görüşmesinde, basına yaptığı açıklamada, "Avrupalıların karşı karşıya olduğu krizin ve zorlukların büyüklüğü nedeniyle kriz, dünya ekonomilerinde yankı bulacak" diye konuştu.

17/12/2011: HİÇBİR ÜLKE ARTAN EKONOMİK RİSK KARŞISINDA DOKUNULMAZ DEĞİL!

Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Christine Lagarde, hiçbir ülkenin artan ekonomik risk karşısında dokunulmaz olmadığını söyledi.

15/12/2011: DÜNYANIN EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ "OLDUKÇA KASVETLİ!"

Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Christine Lagarde, ABD Dışişleri Bakanlığı'nda yaptığı açıklamada, dünyanın ekonomik görünümünün, "oldukça kasvetli" olduğunu, küresel durgunluk riskleri taşıyan ve büyüyen krizin önüne geçilmesi için Avrupa'dakilerden başlayarak tüm ülkelerin icraatına ihtiyaç duyulacağını kaydetti.

IMF Başkanı, "Dünyada hiç ekonomi yok" diyerek, ne düşük gelirli ülkelerin, ne yükselen piyasaların, ne orta gelirli ülkelerin ne de çok gelişmiş ekonomilerin, büyüyen bu krizin karşısında dokunulmaz olmayacağını kaydetti.

Christine Lagarde, krizin, bir grup ülkenin harekete geçmesiyle çözülmeyeceğini, tüm ülkeler, tüm bölgeler tarafından çözülmesini ümit ettiğini sözlerine ekledi.

03/12/2011: BORÇ KRİZİ DÜNYANIN DİĞER KESİMİNDEKİ ÜLKELERİ ETKİLEYECEK"

Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Christine Lagarde, ''Avrupa'daki borç krizinin dünyanın diğer kesimlerindeki ülkeleri etkileyeceği'' uyarısında bulunarak, ''Avrupa'nın borç krizi küresel toparlanmayı tehdit ettiği için G-20 IMF'nin kaynaklarını desteklemeye hazır olduğunu'' söyledi.

''Koşullar gerektirirse, G-20 ülkeleri, sistemik rolünü oynaması için IMF'ye gerekli kaynakları taahhüt edecek'' diyen Lagarde, küresel görünümün kötüleşmesi durumunda IMF'nin mevcut 390 milyar dolarlık kaynağının yeterli olmayabileceğine dikkat çekti.

09/11/2011: KÜRESEL EKONOMİ "KAYIP ON YIL" RİSKİYLE KARŞI KARŞIYA!

Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Christine Lagarde, küresel ekonominin ''kayıp on yıl'' riskiyle karşı karşıya olduğu uyarısında bulundu.

Çin'i ziyaret eden Lagarde, başkent Pekin'de düzenlenen finansal forumda yaptığı konuşmada, Avrupa'nın borç krizinin küresel ekonomiyi ''kayıp on yıla'' sürükleme riski taşıdığını ve zengin ülkelerin büyümenin ve güvenin sağlanmasının yükünü omuzlaması gerektiğini söyledi.

Avrupa'nın Yunanistan için kurtarma paketi destekleme planlarını doğru yönde atılmış adım olarak değerlendiren, ancak güvenin kazanılmasında daha fazlasının yapılmasına ihtiyaç olduğuna işaret eden Lagarde, küresel ekonomi için görünümün halen tehlikeli ve belirsiz kalmaya devam ettiğini ifade etti.

Lagarde, ''Cesur olmazsak ve birlikte hareket etmezsek küresel ekonominin aşağı yönlü belirsizlik döngüsü, finansal istikrarsızlık ve küresel talebin muhtemel çöküşü riskine koştuğu fikrindeyiz. En nihayetinde zaten bazı yorumcuların kayıp on yıl olarak adlandırdığı riski yönetebiliriz'' diye konuştu.

Avro Bölgesi borç krizinin yayılması ile yüksek işsizlik oranı ve büyümeyi desteklemekle mücadele eden ABD ekonomisindeki yavaşlama kaygıları birlikte düşünüldüğünde bunun küresel ekonomi için büyük tehdit oluşturduğuna dikkat çeken Lagarde, ''Ufukta kara bulutlar dolaşıyor. Özellikle Avrupa Birliği ve ABD gibi gelişmiş ekonomilerde kara bulutlar dolaşıyor'' dedi.

HATALARA YER YOK

Asya ekonomilerinin göreli olarak güçlü olduğunu, ancak herhangi bir fırtınaya hazırlıklı olması gerektiğini söyleyen Lagarde, ''Asya, dünyanın geri kalan bölgelerindeki sorunlardan muaf değil. Hataya yer yok'' ifadesini kullandı.

Çin'in ihracata dayalı büyüme politikalarını değiştirmesi, uzun vadeli büyümeyi sürdürmesi ve ekonomisini yeniden dengelemesi için iç talebi desteklemesi gerektiğini vurgulayan Lagarde, Pekin yönetiminin, içerde talebi desteklemek adına para birimi yenin daha fazla değerlenmesine izin vermeye ihtiyacı bulunduğunu sözlerine ekledi.

Merkel: '2012,2011'den daha zorlu olacak'
1 OCAK 2012



BBC'nin haberi

Avrupa yeni yıla kaygı içinde giriyor

Avrupa yeni yıla geleceğe yönelik derin kaygılarla girdi.
Bir çok ekonomist 2012'de resesyon yaşanacağı uyarısında bulunurken, Avrupalı liderler yeni yılın zorlu geçeceği kanısında.

Almanya Başbakanı Angela Merkel Avrupa'nın 'onlarca yıldır tecrübe ettiği en zor sorunlarla karşı karşıya olduğunu' söyledi.

Merkel Almanya'nın görece iyi ekonomik performansına karşın 'önğmğzdeki yılın 2011'den daha zorlu olacağını' kaydetti.

Fransa Cumhurbaşkanı Nicholas Sarkozy krizin hala bitmediğini söylerken, İtalya cumhurbaşkanı daha fazla fedakarlık çağrısında bulundu.

Borç krizi yüzünden hükümetlerin kamu harcamalarında kapsamlı kesintilere gitmesi ardından Avrupa'da ekonomik büyüme durmuş halde.

Liderlerin yeni yıl mesajları BBC'nin ekonomistler arsında yaptırdığı ankette olumsuz beklentilerin dile getirildiği bir sıraya rastlıyor.

BBC'nin anketine katılan ekonomistlerin büyük bölümü gelecek yıl Avrupa'da resesyon yaşanacağını düşünüyor.
Euro bölgesinin en büyük ekonomile arasında olan İtalya ve İspanya'nın borçlanma maliyetleri sürdürülebilirliği sorgulanan düzeylere tırmandı.

İtalya'nın dev borçlarının Avrupa'da ikinci bir mali krize yol açmasından korkuluyor.
BBC

Aşırı güven ve kibirle 2012 zor geçer!
27 Aralık 2011
Hasan Cemal

2012 zor geçmeye aday bir yıl. Dileriz, Ak Parti hükümeti kendine aşırı güven ve kibirle çok cephede mücadeleye kalkışmaz, teenniyle davranır ve kendi evinin içini nasıl toparlayacağını daha çok düşünür.

Dünyanın ve Türkiye’nin halleri... 2012’de ne olacak?

Pek iyimser olamıyorum.

Nereye baksam karışık.

Üstelik, her şey birbiriyle ilintili ve birbirini olumsuz etkileyecek gibi duruyor.

Avrupa’da ‘borç krizi’nin dibi gözükmüş değil.

Euro kötü gidiyor.

Avrupa ekonomisinde yarın ne olabileceği konusunda inandırıcı herhangi bir öngörü yok.

Ve Avrupa Birliği’ndeki kriz böyle giderse çaresiz Türkiye’ye de bulaşacak. 2012’de ekonomik bakımdan zorlanacağız.

Kendi derdine düşmüş olan AB’nin yakın geleceği karanlık. Britanya’nın yarattığı çatlak da derinleşiyor.

Aş ve iş sorunlarıyla ileriye dönük karamsar beklentiler, AB ülkelerinde yabancı düşmanlığını, İslamafobi’yi, aşırı milliyetçiliği bir zamanlar Hollanda gibi, Danimarka gibi Avrupa’nın en liberal ülkelerinde bile körüklüyor.

Almanya’da Neo-Nazi çeteler ortaya çıkıyor, 1990’ların başlarında yaşanan o korkunç Solingen, Mölln katliamlarını hatırlatan...

Kısacası:

Demokrasi adına hiç de hayırlı olmayan bir dalganın Avrupa’da kabardığı dikkati çekiyor.

Bu arada, yalnız Avrupa’da değil Amerika’da da krizden dolayı ‘demokrasi’yi sorgulayan şimdilik dar da olsa bazı çevreler var.

Pazar ekonomisi ile demokrasinin pek öyle uyumlu yürümediğini, krizlerin önünü almak için demokrasiden sapmalar olabileceğini haber veren bazı baykuşların sesi kulakları tırmalamıyor değil.

(..)

Bir de en yakın çevremize bakalım.

Durum hiç parlak değil.

İstikrarsızlık derinleşiyor, yaygınlaşıyor.

Suriye’de kaynayan kazan, Şam’dan başlayarak Bağdat ve Tahran’a uzanan bir çizgide Türkiye’nin hallerini 2012’de zora sokabilecek sinyaller veriyor.

Şii Bağdat’la İran, Suriye’deki Baas rejimini yaşatabilmek için Türkiye’yi örneğin PKK ile rahatsız etmenin yollarını arayabilir, belki de aramaya başlamıştır.

Ayrıca, Amerika’nın Irak’tan çekilişiyle birlikte hemen su yüzüne vuran Şii-Sünni gerginliği, hem Irak’ın hem Türkiye’nin istikrarını nasıl etkiler sorusu da 2012 gündemindeki yerini almış durumda...

(..)

Ayrıca, 2012’nin kasımında Amerikan başkanlık seçimlerinin yapılacağını düşünürsek, Ankara-Washington ilişkileri her ne kadar çok iyi bir dönemini yaşıyor olsa da, bir anda altüst olabilir.

Uzun lâfın kısası:

Dışımızdaki dünyayı ve onunla ilişkilerimizi epeyce güç bir 2012 bekliyor.

Şunu da belirtmek lazım:

Kendi evimizin içi, dıştan gelebilecek sert rüzgar ya da fırtınalara çok hazırlıklı gözükmüyor.

Avrupa’dan kriz ithal edebiliriz.

Irak’tan istikrarsızlık kapıyı çalabilir.

İçeride PKK’ya karşı -demokrasi ve özgürlük alanlarını da daraltan- ‘topyekun’ bir mücadele derken, kendimizi bir ‘şiddet sarmalı’nın içinde bulabiliriz.

Evet, 2012 çalkantılı bir yıl.

Güç geçmeye aday bir yıl.

(..)
milliyet


Türkiye’yi 2012’de olağanüstü gelişmeler bekliyor
Can Ataklı
catakli@gazetevatan.com
02.01.2012


Sevgili okurlar; bir yılı daha geride bıraktık. 2011’e bakınca gelişmelerin hiç de hoş olmadığını söyleyebilirim. Haziran’da AKP’nin kazandığı büyük seçim zaferinden sonra herkesin umudu artmıştı. Ancak AKP bu zaferi hoyratça harcadı. Bekleneni veremedi. Dün başladığımız yeni yılın 2011’i aratacağını hemen söyleyebilirim.

Kehanet değil tahmin

Elbette kendimi kahin yerine koymuyorum, tahminlerde bulunuyorum. Görünen köy kılavuz istemez. 2012’ye umut mesajları vererek girdik ama bunun sanal olduğunu herkes biliyor. Başta ekonomi olmak üzere siyasi, sosyal gelişmelerin hiç iyi olmayacağını tahmin etmek zor değil. Buna bir de dış politikayı eklemek gerek.

Seçim yılı olabilir

Ekonomik konuları bir kenara bırakmak istiyorum. Çünkü o başlı başına ayrı bir konu, nasıl olsa önümüzdeki günlerde gelişmeleri birlikte yaşayacağız. Ancak siyasi açıdan 2012 olağanüstü gelişmelere sahne olabilir. Başta Cumhurbaşkanlığı seçimi olmak üzere bir genel seçim olma olasılığının hiç de az olmadığını söyleyebilirim.

Cumhurbaşkanlığı

Başbakan Erdoğan’ın rahatsızlığından bu yana “Erdoğan sonrası AKP’yi” tartışanlar bunu bilerek bilmeyerek mevcut Cumhurbaşkanının görev süresi aşamasına da taşıdılar. Henüz bilmiyoruz ama Gül’ün 5 yıl mı 7 yıl mı görevde kalacağı konusu çok önemlidir. İki ay içinde hiç beklenmedik bir gelişme sürpriz olmaz.

Yılın olayı

Ahmet Hakan’ın Tarafsız Bölge programında konuklara “Size göre yılın olayı nedir?” diye sorulduğunda “Başbakan Erdoğan’ın ameliyatı” cevabını vermiştim. Ahmet Hakan ve diğer konuklar merakla “Neden?” diye sorduklarında “Çünkü sonuçlarını henüz bilmiyoruz” demiştim. Başbakan’ın sağlık durumunu bilen kimse yok.

Ne olabilir?

Başbakan Ulusa Sesleniş programında “Sağlığım çok iyi, görevimin başına döndüm” diyor ve buna yürekten katılıyorum ama, Türkiye’deki bazı güçlerin aynı kanıda olmadığını düşünüyorum. Özellikle bir büyük cemaatin son zamanlardaki atakları sanki Erdoğan sonrasına bir hazırlık izlenimi veriyor. Görünmeyen bir savaş var gibi.

Gül’ün atakları

Ahmet Hakan’ın yanı programında “Abdullah Gül, sanki seçim kampanyası yapıyor havasında, görev süresinin beş yıl olduğunu söyleyerek, 2012’de tekrar aday olmak koşuluyla seçim isteyebilir” dedim. Sonra da ekledim “Milletvekili emeklilerine zam yasasını veto ederse seçim istiyor etmezse istemiyor anlamına gelir.” Veto etti.

Görünmeyen savaş

Gözlediğim kadarıyla Ankara’da görünmeyen bir savaş yaşanıyor. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, hükümetle çok uyum içindeymiş gibi görünmesine rağmen sanki henüz kamuoyu ile paylaşılmayan bir bilgiye sahip olarak yeni oyun planını kurmaya ve bu oyunun en önemli aktörü olmaya soyunuyor. Gelişmeler hepimizi çok şaşırtabilir.

Çevreden aktif katkılar

Dikkatinizi çekiyor mu bilemem ama, son zamanlarda Başbakan Erdoğan, kendine yakın gördüğü ya da kendisine çok destek veren çevrelerden sürekli eleştiri alıyor. Güya liberal olduklarını söyleyen faşist kesimler Başbakan’a karşı açık bir cephe aldı. Bir cemaatin sözcüleri de satır aralarında sürekli olarak Erdoğan’ı eleştiriyorlar.

Baransu olayı

Çok çarpıcı ve şaşırtıcı olduğu için Taraf yazarı Mehmet Baransu olayı üzerinde durmak istiyorum. Baransu’nun “35 kişinin öldüğü bombalama olayını MİT rapor etmişti” haberine Başbakan çok şiddetli bir tepki gösterdi. Başbakan Taraf Gazetesi’nin manşetine de öfkelendi. Ancak gerek Baransu gerekse Taraf gazetesi buna aldırmadı.

Garip bir üslup

Taraf yayınlarında Başbakan’a eleştirileri sürdürürken Mehmet Baransu daha da garip bir üslup kullanarak Başbakan’ın “karizmasını çizecek” biçimde “Ben eli silah tutanlardan korkmadım. Kasımpaşalı Tayyip Erdoğan’dan korkacağımı zannediyorsanız yanılıyorsunuz” cevabını verdi. Dik duruş gibi görünen bu tutumun arkasında ne var?

O bir Başbakan

Baransu’nun “Kasımpaşalı Erdoğan” dediği kişi Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı. Bu da Başbakan’a karşı bir savaş açıldığının işaretidir. Herhalde sadece bir yazar “gurur” adına yola çıkarak Başbakan’la çatışmaya girmek istemez. Ancak bir süre sonra olacakları biliyorsa ya da bu önceden planlanmışsa durum değişir.

35 kişinin ölümü

Yılın bitmesine iki gün kala Uludere’de yaşadığımız facia altından kalkılması çok zor bir durum yarattı. Cumartesi yazdığım için ayrıntılarına girmek istemiyorum ama bunda asıl sorumluluk hükümetindir. Zaten böyle olduğu için de hem iktidar hem de artık iyice yalaka hale gelen yandaş medya müthiş bir savunmaya geçti.

Ne oldu da oldu?

Bundan önceki terör saldırılarında seslerini yükselten ve “Ordu kendi askerini öldürttü, Ergenekon’un işi bu” diyenlerin 35 vatandaşımızın öldürülmesini “hata, yanlışlık” diye geçiştirmeye çalışması ibretlik bir durumdur. Ama gerçeğin ortaya çıkmasına karşı bu önlemi almak zorundalar. Çünkü bombalama emri hükümet tarafından verilmiştir.

İnsan bombalanmaz

Askeri açıdan bakarsanız, Hava Kuvvetleri savaşta bile insana karşı kullanılmaz. Bombardıman askeri tesislere, silah sistemlerine, üslere, lojistik destek ünitelerine karşı yapılır. Oysa son iki aydır Türk jetleri sürekli olarak kendi ülkesinin topraklarını ve insanlarını bombalamaktadır. İki ayda öldürülen terörist sayısı 300’ün üzerindedir.

Amaç Kürt oyları

Son iki aydır hükümetin terörle mücadele planlarında çok köklü değişiklikler yaşanıyor. Kürt açılımını bölgesel oy hesabı olarak gören hükümet uzun bir süre bölgede etkinliğini artırmak için güvenlik kuvvetlerinin elini kolunu bağlamıştı. Ancak gelinen noktada terör örgütünün ve yandaşlarının avantajlı duruma geçtiği görüldü. Bunun üzerine terörle mücadele adı altında tekrar güç kullanımına geçildi

Karar sivil otoritenin

İster terörle mücadele ister başka bir şey, eğer bir ülkede silahlı güçler orantısız güç kullanmaya başlamışsa bunu asla kendi inisiyatifleri ile yapamazlar. Burada asıl karar merci sivil otoritedir. Güvenlik birimleri mücadele yöntemlerini belirler, sivil otorite izin verir. Belli ki iktidar askere bombalama dahil orantısız güç kullanımı izni vermiştir.

Başımız çok ağrıyacak

Türk askeri son 4 yıldır olağanüstü saldırılara karşı çaresiz bırakılırken, ve onlarca şehit verirken, bunlara karşı hiç duyarlı olmayan batı medyası, 35 vatandaşın ölümünü manşetlere taşımıştır. Bu bile önümüzdeki günlerde başımızın ne kadar ağrıyacağının işaretidir. Türkiye’nin Uludere olayından sıyrılması o kadar da kolay olmayacaktır.

Kabile devleti

İktidar halkın yarısının desteğini almasına rağmen güç zehirlenmesine uğramış ve sorunlarla baş edemez hale düşmüş görünümdedir. Bu telaş nedeniyle yönetim adeta Kabile Devleti yönetimine dönüşmüş durumda. Sadece kaçakçılık ile ilgili söylenenler bile ibret vericidir. Bu konuyla ilgili görüşlerimi hafta içindeki yazılarımda paylaşacağım.

(..)
gazetevatan.com

Fırtına Can ve Mal Kaybına Neden Oldu
18 Nisan 2012



Fırtına İstanbul'da TIR DevirdiKuvvetli fırtına İstanbul'da bir TIR'ı bile devirdi. İşte o anlar...

Görüntüler Beykoz'dan...
Kuvvetli fırtına kenti etkisi altına aldı, bir TIR bile işte böyle devrildi.
Yaralanan TIR sürücüsüne ilk müdahale olay yerinde yapıldı, sürücü tedavi altında.
TEM otoyolu Ankara istikametinde uzun araç kuyrukları oluştu, TIR'ın yoldan çekilmesinin ardından trafik normale döndü.
Fırtına, çatıları da uçurdu.
Sultanbeyli'de 5 katlı bir binanın çatısı cadde üzerine düştü.
Bir işyerinin güvenlik kamerasına da yansıyan olay büyük korkuya sebep oldu.
Vatandaşlar panikle kaçarak korunaklı yerlere sığındı.



Yurdun değişik yerlerinde meydana gelen fırtına can ve mal kaybına neden oldu.



Fırtına ve Lodos, yurdun iç kesimlerinde de etkili oldu.
Ağaçlar kökünden söküldü, minareler yıkıldı, onlarca araç birbirine girdi, 3 kişi hayatını kaybetti.



Eskişehir

Kuvvetli rüzgarın etkili olduğu yerlerden biri Eskişehir'di.
Kentte birçok binanın çatısı uçtu, yolda yürüyen bir üniversite öğrencisinin üzerine ağaç devrildi.
Yaralanan öğrenci Devlet Hastanesine kaldırıldı.

Isparta

Isparta'da rüzgarın hızı saate 70 kilometreye ulaştı.
Yalvaç ilçesi Büyüklü Beldesinde bir caminin minaresi yıkıldı.

Bursa, Bolu, Düzce

Bursa, Bolu, Düzce'de de fırtına hayatı olumsuz etkiledi.
Bolu´nun Göynük ilçesi'nde fırtına, onarımı yapılan evin çatısını uçurdu.
Çatıda bulunan Ali Lafçı hayatını kaybetti, 1 kişi de yaralandı.

Konya

Konya'da ise rüzgar o kadar kuvvetliydi ki ağaçları kökünden söktü.
Onlarca araç görüş mesafesinin düşmesi sonucu zincirleme kazaya karıştı.
Kazalarda 1 kişi öldü, 20 kişi yaralandı.
Şehir merkezinde bulunan bir çatının uçma anı güvenlik kameralarına işte böyle yansıdı.



Cihanbeyli-Konya karayolu kum fırtınası sebebiyle ulaşıma kapandı.
Araçlardan bazıları yolda mahsur kaldı.

Aksaray

Kum fırtınası Aksaray'da da etkiliydi.
Konya-Aksaray karayolu ulaşıma kapatıldı.
Görüş mesafesinin sıfıra indiği ilde trafik kazaları yaşandı.



Diğer İller

Kütahya'da etkili olan şiddetli rüzgarda hasar meydana geldi.
Fırtına, Antalya ve Afyonkarahisar'da etkisini gösterdi.



Kırıkkale'de çatıdan başına kiremit düşen Nazife Gümüş hayatını kaybetti.
İşyerlerinin camları patladı.



Ankara´nın Haymana ve Nallıhan ilçelerinde fırtına, cami minarelerini uçurdu.
Bazı evlerin çatıları uçtu.

Haymana'da gün boyu elektrik kesintisi yaşandı.
TRT
_________________
Bir varmış bir yokmuş...
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et AIM Adresi
Önceki mesajları göster:   
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> DÜNYA BİR İNKILÂP BEKLİYOR Tüm zamanlar GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © phpBB Group. Hosted by phpBB.BizHat.com


Start Your Own Video Sharing Site

Free Web Hosting | Free Forum Hosting | FlashWebHost.com | Image Hosting | Photo Gallery | FreeMarriage.com

Powered by PhpBBweb.com, setup your forum now!
For Support, visit Forums.BizHat.com