Ekim
Kayıt: 21 Arl 2007 Mesajlar: 2634 Konum: Kanada
|
Tarih: Çrş Oca 16, 2013 1:21 am Mesaj konusu: Akşemseddin hazretleri |
|
|
Mikrobiyolojinin babası
Fatih Sultan Mehmed Han'ın hocası, Akşemseddin hazretleri tıp alanında bulaşıcı hastalıklar üzerinde çalışmalar yapar. Tarihte mikroorganizmalardan bahseden ilk kişidir ve Mikrobiyolojinin babasısayılır. Pastör’den 400 sene önce mikrobu keşfeder.
İkinci Lokman Hekim Bulduğu devalar ve yaptığı ameliyatlar ile pek çok hastanın ve hastalıkların tedavisinde başarı gösterir. Bu sebeple de kendisine “Lokman-ı Sâni / İkinci Lokman” denilmiştir. Boynundaki zincirin ucu Hacı Bayram-ı Velî’de Akşemseddin mürşit aramak için İran’ı ve Maveraünnehri dolaşır. Aradığını bulamayarak Anadolu’ya döner.
Ankara’da HacıBayram-ı Velî hazretlerinin yanına gelir. Fakat şeyhin dükkân dükkân dolaşıp para topladığını görünce "Evliyâ para mı toplar” diyerek oradan ayrılır. Mısır'a doğru yola çıkar. Haleb'e vardığı gece bir rüya görür. Rüyasında, boynuna bir zincir takılıdır ve zincirin ucu Hacı Bayram Hazretlerinin elindedir. Bu rüya üzerine, Akşemseddin derhal Ankara'ya döner.
Zincirle gelen misafir, köpeklerle birlikte yemek yer
Ankara’ya geldiğinde Hacı Bayram-ı Velî hazretlerinin talebeleriyle ekin biçmeye gittiğini öğrenir. Tarlaya gider. Fakat Hacı Bayram hazretleri ona iltifat etmez. Akşemseddin, diğer talebelerle birlikte ekin biçmeye başlar. Yemek vakti geldiğinde, insanların ve orada bulunan köpeklerin yiyecekleri ayrılır. Hacı Bayram-ı Velî hazretleri, talebeleriyle yemek yemeye başlar. Akşemseddin de köpeklerin yanına yaklaşır, onlarla beraber yemeye başlar.
Bu hali gören Hacı Bayram-ı Velî Hazretleri, Akşemseddin Hazretlerini yanına çağırıp kendi sofrasına oturttur. Sonra ona; "Zincirle, zorla gelen misafiri, işte böyle ağırlarlar." der. Fethin Fatih’e ve Akşemseddin hazretlerie nasip olacağı müjdesi Akşemseddin Hazretleri bundan sonra hocasının yanından hiç ayrılmaz.
Sultan II. Murad Han’a Hacı Bayram-ı Velî Hazretleri’ni şikâyet ederler. Hacı Bayram-ı Velî de Akşemseddin’le birlikte Edirne’ye gider. Sultan II. Murad bu iki zatın değerini anlar ve Saray’ın kapılarını açar. Fatih Sultan Mehmet (II. Mehmet) henüz beşiktedir. Bir gün sohbet esnasında Sultan II. Murad “Fetih bizlere müyesser olacak mı?” diye sorar. Hacı Bayram-ı Velî hazretleri de “Siz ve biz bunu göremeyiz; ama fethi görmek şu küçük şehzade ile bizim köseye nasip olacaktır” der.
Sebe suresindeki fetih müjdesi
Sultan II. Murat, küçük şehzadenin eğitimini Molla Gürani ile Akşemseddin’e verir. Fatih Sultan Mehmet tahta geçtiğinde Akşemsedin hazretlerini de yanına alır. İstanbul’un fethine maddi ve manevi tam bir hazırlık yapar. Kur’ân-ı Kerim’in Sebe Suresi’nin 15. ayetini yorumlayan Akşemseddin, bu ayette geçen “BeldetünTayyibetün” yani “Güzel Belde”nin İstanbul olduğunu bildirerek ebced hesabı ile 1453 tarihinde fethin gerçekleşeceğini müjdeler.
Akşemseddin hazretleri, Fatih Sultan Mehmet’in fetihten sonra kendisine ödül olarak vermek istediği altınları, imkânları kabul etmez ve Göynük kasabasına sadece sırtındaki cübbe ve başındaki kavuğu ile döner.
15 Ağustos 1459 tarihinde ruhunu Rahman’a teslim eder. Göynük’teki türbesi vefatından beş yılsonra Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılır. |
|