Alemdar Site Admin
Kayıt: 14 Oca 2008 Mesajlar: 3538 Konum: Avustralya
|
Tarih: Sal Oca 18, 2011 4:33 pm Mesaj konusu: 'An'a teslim |
|
|
'An'a teslim
Serdar Akinan
17 Ocak 2011
Her şey teslim edilesi an
bilinmeden
Yaradan
sadece kendini sende bilmek için
seni sınırlarında tahammüle mahkum eder mi?
Sıradan bir kul
bu soruları hangi çaresizliğe haykırıp
susar..
Sınayan ne ister?
Sınanan ne hisseder?
Kulun aczini sınamak
Acıya mı mahkumdur
yoksa
çaresizliğe mi?
Kulun aczi
yerine
aşkın mutluluğu neden lütfedilmez?
nihayetinde
elbette, aczin ve şuursuzluğun ifadesidir bu saçma ve zamansız yersiz sualler...
Ama nihayetinde bir küçük kaçınılmaz parçandır bu acılı, biçare kulların...
Merhamet edersin sonsuz bağışlamanla...
Ve sırrından bir nebze tattır.
İnan düşüncesi bile
yaşattıklarının acısından
bizi ezip çaresiz kılıyor.
Kul önce devrana, sonra seyrana, nihayet sana hayranlığa mahkum...
Bağışlasan önce teslimiyeti, sonra idraki, nihayetinde seyri...
Tanyeri söküyor ve çaresizlikten bitkin suretime aynadan bakıyorum.
Bu ben miyim?
Nerede o çocuk?
Gideli epey zaman oldu.
Koca bir yalanı yaşıyor ve sırrımı kimselere vermiyorum.
İtirafnamemi yazıp hangi kuytuya gömsem bilemiyorum.
Ama sabahın bu saatinde bu halimle içimi dökmezsem de çatlayacağım. Biliyorum...
Delirmiş gibiyim. Saklanan bir delilik bu...
Kendini zeki sanan bir delilik...
Esir alan bir delilik.
Bilmezdim ne anlama geldiğini öğrendim.
Kendini bana fark ettirmesi avucuna almasından sonra oldu.
Hırsımı kırbaçlarken aslında hayat enerjimi soğurmuş...
Sinsi... Hem de çok.
O anda aynaya baktığında, 'Senin her şeye gücün yeter'' diye bağırtıyor...
Oysa az sonra biçaresin...
Çekip gittiğinde yoksun. Yoksunsun... Yorgunsun...
Sonra?
Sonra bir daha... Bir daha...
Daha iyi hissetmek için...
Öyle mi peki? Elbette değil...
Kaynak: Akşam _________________ Bir varmış bir yokmuş... |
|