Alemdar Site Admin
Kayıt: 14 Oca 2008 Mesajlar: 3538 Konum: Avustralya
|
Tarih: Çrş Arl 29, 2010 12:29 am Mesaj konusu: Kur'an'dan sonra sıra Müştak Baba'ya geldi! |
|
|
Murat Bardakçı
mbardakci@htgazete.com.tr
Kur'an'dan sonra sıra Müştak Baba'ya geldi!
27 Aralık 2010
Son zamanlarda moda olan bir tuhaflık: Adamlar masanın başına geçip önlerine Kur’an’ı ve kâğıtla kalemi alıyor, âyetlerin numarasını harflerin adediyle çarpıyor, çıkan sayıyı akıllarına esen bir başka adede bölüyor, arada canlarının istediği gibi birkaç çarpma yahut bölme daha yapıyor ve bir keramet yumurtluyorlar:
“İşte” diyorlar... “Gördüğünüz gibi ‘1946’ sayısını bulduk. Demek ki, Kur’an, Türkiye’de çok partili hayata geçileceği tarihi 1300 küsur sene öncesinden bildirmiş!”
Yahut âyetteki bir kelimeyi, meselâ “ateş” demek olan “nâr”ı alıyor, “Nâr, aynı zamanda bir meyvenin de ismidir ve bazı kültürlerde aşk sembolüdür, baştaki ‘N’ Nilây’ın, sondaki ‘R’ de ‘Receb’in ilk harfleridir; demek ki Kur’an, ablanızın kızı Nilây ile nişanlısı Receb’in günün birinde evleneceklerini müjdelemiş!” diye saçmalıyorlar.
Bu işleri yapanların neredeyse tamamının, ortak bir cehaletleri ve cesaretleri var: Arapça bilmiyorlar, Arap harflerini okuyamıyorlar, “sırları çözmek” dedikleri bütün bu komiklikleri Kur’an’ın Türkçe tercümesi üzerinden yapıyorlar; akıllarına estiği ve işlerine geldiği gibi bir güzel uyduruyorlar ve daha önemlisi, Kur’an’ı bir “fal kitabı” zannedip o seviyeye indiriyorlar!
Kur’an’dan geleceği keşfetme modasına, son zamanlarda Müştak Baba‘nın şiirlerinden istikbali öğrenme merakı da ilâve edildi.
‘İSTİHRAC’ ve ‘CİFİR’
1830’lu senelerde Muş’ta idam edilmiş olan şair ve mutasavvıf Müştak Baba‘nın “Dîvân”ını açıyor, şiirleri canlarının istediği gibi kesiyor, biçiyor, kelimelerin yerlerini değiştiriyor ve birbirinden tuhaf mânâlar veriyorlar: AK Parti iktidarının kaç sene devam edeceğinden tutun, İsrail’in Karadeniz’e çıkmasına kadar çeşit çeşit tuhaf iddia!
Geleceği önceden söylemeye çalışmaya yönelik bu gibi işlerin genel adı “istihrac”dır ve hem doğu, hem de batı dünyasında binlerce seneden buyana merak edilen ve uğraşılan bir konu olmuştur.
Eskiler bu işlere bir hayli kafa yormuş ve metinlerde gizli olduğuna inandıkları sırları çözebilmek için asırlar boyu çaba göstermişlerdir ama kelimeleri öyle kesip biçerek, canlarının istediği gibi yorumlayarak yahut harflerin sayı değeri olan “ebced” hesabını bilmenin yeterli olduğunu zannederek değil! Bu işlerle uğraşabilmek için “ilm-i teksîr”, “melâhîm”, “ilm-i mükâşefe” yahut “tevâfuk” gibi alanlarda derin bilgi sahibi olmak gerektiğini söylemiş, “İstihrac yapabilmek için sadece hesap değil, en başta ‘keşif’ ve ‘ilham’ olmak üzere çok daha fazla meziyetler gerekir” diye açıkça yazmışlar ve bütün bu işlere de “cifir ilmi” demişlerdir.
Ama, “cifir” konusunda tutarlı ve kesin kurallar da ortaya hiçbir zaman konmamıştır.
Bütün bunları, sevgili Serdar Turgut ile Pelin Çift‘in Habertürk TV’de birbirinden esrarlı konuları ele aldıkları “Öteki Gündem” programında geçen hafta yapılan “Müştak Baba” tartışmasını seyrettikten sonra yazmaya karar verdim.
BEN MUSALLAT ETTİM!
Şimdi, bir itirafta bulunayım: “Dünyanın büyük kâhini” olduğu söylenen ama aslında hiç de öyle olmayan Nostradamus‘u basınımızın başına bundan 30 küsur sene önce musallat eden ve Müştak Baba‘dan da gazetelerimizde ilk defa sözeden kişi, bendenizim!
Dolayısı ile, kendimde özellikle Müştak Baba konusunda birkaç söz söyleme hakkını buluyor ve söylüyorum:
Müştak Baba‘nın öyle canınızın istediği kelimenin üstünü kapatıp mısraın geri kalanından zorlamayla mânâ çıkartılacak yahut son zamanların önemli siyasî hadiselerini bildirdiği iddia edilebilecek tek bir şiiri bile yoktur Serdar‘cığım! Şairin bilinen tek “istihrac”ı Ankara’nın başkent olacağını yüz küsur sene öncesinden söylediği şiiridir; şifreyi çözen kişi ilk Meclis’e Konya Milletvekili olarak katılmış, Şer’iye ve Evkaf Vekilliği yani Vakıflar Bakanlığı yapmış olan Vehbi Hoca‘dır ve diğer şiirlerinde başka şifreler şayet varsa da, bilenler tarafından şimdiye kadar açıklanmamıştır!
Zira bu iş, sadece ve sadece onun da kullandığı “cifir” metodlarını iyi bilmekle yapılabilir ve metodun tek örneği de Müştak Baba‘nın Ankara’dan bahseden şiirinin şerhinde kullanılan usuldür. Dolayısı ile “Müştak Baba ‘timsah’ sözü ile İsrail’i kastediyor ve AK Parti’nin de şu seneye kadar iktidarda kalacağını söylüyor” gibisinden yorumlar, tutarsız zorlamalardan ibarettir. _________________ Bir varmış bir yokmuş... |
|