EntellektuelForum Forum Ana Sayfa EntellektuelForum

 
 SSSSSS   AramaArama   Üye ListesiÜye Listesi   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   KayıtKayıt 
 ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

Migren

 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> HASTALIKLAR/ŞİFALAR
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
Ekim



Kayıt: 21 Arl 2007
Mesajlar: 2634
Konum: Kanada

MesajTarih: Çrş Hzr 24, 2009 11:51 pm    Mesaj konusu: Migren Alıntıyla Cevap Gönder

24 Haziran 2009
Migrenin Şifresi Çözülüyor

Türk araştırmacılar, toplumda yüzde 20 oranında görülen migren hastalığına büyük oranda neden olan bir faktörü ilk kez tanımladı.

Araştırmacılar, yeryüzünde rüzgarla yer değiştiren sahra çölü tozlarının migrene neden olduğunu ve hastalığı tetiklediğini laboratuvar ortamındaki deneylerle kanıtladı.

ABD'deki Harvard Üniversitesi'nde baş ağrıları üzerine araştırmalarıyla tanınan Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Nöropsikiyatri Merkez Müdürü Prof. Dr Hayrunnisa Bolay ve Hacettepe Üniversitesi Çevre Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cemal Saydam'ın ortak çalışmasında, rüzgarla taşınan ve atmosferde su ve güneşle değişime uğrayan sahra çölü tozlarının migrene neden olduğunu ve bunların belli dönemlerde hastalığı tetiklediği ortaya çıktı.

Bu tozlardan verilen deney hayvanlarının beyinlerinin ağrı merkezinin aktif hale geçtiğini keşfeden araştırmacılar, bunların alerji, astım gibi hastalıkları da tetiklediğini öngörüyor.

Prof. Dr. Bolay, bahar dönemlerinde lodosun artmasıyla birlikte baş ağrısı, yüksek tansiyon, astım ve halsizlik gibi yakınmalarda artış gözlendiğini anlattı. Bolay, migrenin toplumda görülme sıklığının yüzde 20 oranında olduğunu, hastalığı tetikleyen nedenlerin ve mekanizmaların yalnızca bir kısmının tanımlanabildiğini, bu eksikliğin de yeni mekanizma ve ilaç arayışlarına gereksinimi arttırdığını ifade etti.

''TOZLAR ATMOSFERDE DEĞİŞİME UĞRUYOR''

Literatürde de ani hava değişimlerinin baş ağrılarını arttırdığına dair yayınların bulunduğunu kaydeden Prof. Dr. Bolay, Prof. Dr. Saydam'la birlikte yaklaşık 4 yıl önce başlattıkları çalışmalarda sahra tozunun arttığı dönemlerle baş ağrılarının ilişkisinin olup olmadığını araştırmaya başladıklarını dile getirdi.

Dünya ülkelerinin çeşitli çöl kaynaklarının tozlarından etkilendiğini, Türkiye'yi en çok etkileyen tozların da Afrika'daki Sahra Çölü'nden kalkan tozlar olduğunu dile getiren Bolay, şunları kaydetti:

''Bu tozlar, atmosferde bulutlarla Avrupa ve Amerika gibi başka kıtalara da hareket ediyor. Bu sırada güneş ışığının ve bulutun içindeki suyun da etkisiyle tozla birlikte virüs ve bakteri gibi mikroorganizmalar üremeye başlıyor. Ardından bunlar hızla çoğalıyor ve mikroorganizmaların yanında bazı aminoasitler ve demir gibi moleküller ortaya çıkıyor. Bu tozları Türkiye'ye taşıyan ise lodos rüzgarı.''

TOZ VERİLEN HAYVANLARDA BAŞ AĞRISI

Sahra çölü tozlarının ilkbahar ve sonbahar mevsimlerinde artış gösterdiğini vurgulayan Bolay, çalışmayla ilgili şu bilgileri verdi:

''Laboratuvarda atmosferik hava koşullarını taklit edecek bir ortam oluşturduk. Deney hayvanlarının bir kısmına bu tozlardan verirken, bir kısmına vermeyerek testlerimize başladık. Tozları su ve güneş ışığını taklit edecek enerjiye maruz bıraktık. Bunları, yaklaşık 24 saat sonra deney hayvanlarının soludukları havanın içine katkı olarak verdik.

İki saatin ardından temiz havada bulunan hayvanlara göre bu ortamı soluyan hayvanların beyinlerindeki ağrı merkezlerinin aktive olduğunu gösterdik. Bunu beyin dokularını özel metotlarla inceleyerek gördük.''

''TOZUN İÇİNDEKİ ORGANİZMALAR ETKİLİ''

Sahra tozlarının ağrıyı tetiklediğini gösteren bu bulguların bir sonuç çıkarmak için yeterli olmadığını bu nedenle de ikinci aşama deney çalışmalarına başladıklarını aktaran Bolay, ''Çünkü tozun kendisi de ağrıya yol açıyor olabilirdi. İkinci deneyde de tozlara radyasyon vererek içindeki bütün canlıların ölmesini sağladık. Böylece tozun içinde virüs, bakteri gibi mikroorganizmalar kalmadı. Bunlar öldükten sonra aynı tozu tekrar aldık ve yine hayvanların soluduğu havanın içine verdik'' bilgisini verdi.

Deney hayvanlarına tozu mikroorganizmalardan arındırarak verdiklerinde tozlu olmayan ortamdan farklı bir reaksiyona rastlamadıklarını bildiren Bolay, ''Bu da etkinin tozun kendisinden değil, birlikte taşıdığı mikroorganizmalardan geldiğini kanıtlıyor'' dedi.

''Filtreleme'' yöntemi kullanarak yaptıkları bir başka deneylerinde ise 450 nanometrenin altındaki partiküllerin migren ve baş ağrısını tetikleyebildiğine dair bazı ön bilgiler topladıklarını aktaran Bolay, ''Bu boyut ise şu an bildiğimiz bakterilere göre çok küçük bir boyut. Bu nedenle de etkinin mikroorganizmaların kendisinden değil ama onlarla birlikte taşınan bazı ürünlerden kaynaklanabileceğini ortaya koyduk'' diye konuştu.

''DÜNYADAKİ İLK ÇALIŞMA...''

Bolay, ''Bu etkileri dünyada ilk kez biz bu çalışmayla gösteriyoruz'' diyerek, çalışmanın atmosferde bugüne kadar bilinmeyen bir faktörün etkisini ortaya koyması bakımından önemli olduğunu vurguladı.

Sahra tozunun yalnızca migren ya da diğer gruptaki baş ağrılarını tetiklemediğini, aynı zamanda astım, alerji ve yüksek tansiyon gibi diğer hastalıkları da tetiklediğine dair öngörüleri bulunduğunu dile getiren Bolay, ''Bu çalışmadan çıkacak sonuçlar çok fazla. Bulunması ve araştırılması gereken cevaplar çok. Bu nedenle çalışmaya destek bekliyoruz'' dedi.

Bolay, yapılacak çalışmalarla ilgili olarak vücutta hangi yollarla ağrıyı tetiklediğinin bilinmediğini, Harvard Üniversitesinde yaptığı çalışmalarda gösterdikleri nitrogliserinin etkisine benzer bir etki olabileceğini vurguladı ve bu mekanizmaların aydınlatılması ile hastaların hava durumuna göre önceden haberdar edilerek ilaç kullanabileceklerini bildirdi.

Bolay, ''Örneğin 'iki gün sonra toz gelecek veya Mart ayı süresince toz taşınıyor o nedenle o ay için şu ilacın kullanılması gerekecek'' şeklinde mevsimsel tedavilere gidilebileceğini ifade etti.

''Bu çalışma hastalıklara ve tedavi şekillerine bakışımızda yeni bir ufuk açıyor'' diyen Bolay, çalışmanın uluslararası dergilerden ''Sefalalji'' isimli dergide yayımlandığını ve çalışmanın sonuçlarının Dr. Hacer Doğanay tarafından tez haline getirildiğini anlattı.

ÇÖL TOZLARININ HAREKETLERİ''

Prof. Dr. Cemal Saydam ise çöl tozlarının dünya üzerindeki hareketleri üzerine 15 yıldır çalıştığını, 1994'de Türkiye'de ilk uydu alıcı istasyonunun kurulmasıyla bu tozların hareketinin anında görülmeye başlanmasıyla konunun üzerine daha çok gittiğini anlattı.

Sahra tozlarıyla sağlığın ilişkisini kurmasında eşinin migren ve alerji rahatsızlıklarının etkisinin olduğunu dile getiren Saydam, eşinin Mersin'de belli dönemlerde artış gösteren rahatsızlıklarının çöl tozlarının artış gösterdiği döneme denk geldiğini ifade etti.

Kurduğu internet sitesinden tozların arttığı dönemde ağrıların arttığını gösteren mailler aldığına işaret eden Saydam, daha sonra Gazi Üniversitesi ile çalışmalara başladıklarını kaydetti.

''KUSURA BAKMAYIN AMA BİZ BULDUK''

Çalışmanın, Türkiye'deki çeşitli çevrelerce başka bir ülkede daha önce yapılmadığından, ''bilimsel'' olarak nitelendirilmediğini aktaran Saydam, ''Biz de onlara 'Bu dünyada ilk çalışma. Kusura bakmayın ama bunu biz bulduk' diyoruz'' diye konuştu.

Saydam, sahra tozlarının yoğunluğunda Türkiye'de en fazla risk altında olan bölgenin Akdeniz olmasına rağmen, Türkiye'nin hemen hemen her noktasının lodosa maruz kaldığından risk altında olabileceğini söyledi. Bu tozları kullanarak yağmurun da yağdırılabileceği üzerine çalışmalarının da bulunduğunu anımsatan Saydam, bu çalışmaların üzerine gidilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
aktifhaber

19 Ocak 2010
Migren Canınızdan Bezdirmesin
Ağrı şiddetini, süresini ve sıklığını hafifleten bu yöntemle daha sağlıklı günler sizi bekliyor

Davranış Bilimleri Enstitüsünün (DBE), travma sonrası stres bozukluklarının tedavisinde kullanılan EMDR yönteminin migren hastalarının sorunlarını hafiflettiğini tespit ettiği bildirildi.

Enstitüden yapılan yazılı açıklamada, psikolojik bir yöntem olan EMDR'nin (Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme) baş ağrısının şiddetini, süresini ve sıklığını azalttığının anlaşıldığı belirtildi.

Geliştirilen yeni bir proje ile migren ve gerilim tipi gibi birincil baş ağrısı çekenlerin derdine çare bulunduğu vurgulanan açıklamada, panik atak, fobiler, depresyon gibi pek çok psikolojik sorunun tedavisinde etkin bir şekilde kullanılan EMDR'nin klinik deneyim ve gözlemler sonucu baş ağrılarının tedavisinde de kullanıldığı belirtildi.

EMDR yöntemi uygulanan kişilerin baş ağrılarının da anlamlı derecede azaldığını gören enstitü uzmanlarının özel bir protokol geliştirerek akademik bir çalışma başlattıkları aktarılan açıklamada, bu çerçevede özel bir hastanede nörolog Dr. Başak Gürpınar gözetiminde tedavi gören migren hastalarıyla bir çalışma yapıldığı ifade edildi.

Açıklamada, yapılan çalışmada EMDR yöntemi ile hastaların baş ağrılarının şiddetinde, sıklığında, süresinde ve ağrı kesici kullanımlarında istatistiki olarak belirgin bir azalma gözlendiğine dikkat çekildi.

Açıklamada görüşlerine yer verilen DBE Kurucu Başkanı Emre Konuk, uygulamanın EMDR yönteminin yenilikçi bir tarzda yorumlanması olduğunu ve elde ettikleri başarının kısa bir süre içinde yurt dışında da ilgi gördüğünü belirtti.

Emre Konuk, Türkiye'de kronik baş ağrısının erkeklerin yüzde 10'unda, kadınların ise yüzde 22'sinde görüldüğüne, yarattığı iş gücü kaybının da aynı oranlarda olduğuna dikkati çekti.

Baş ağrılarının travmatik ya da stres verici bir yaşam olayının ardından başladığını ve sonrasında da tetiklendiğini vurgulayan Konuk, araştırmaya katılan migren hastalarıyla ortalama 8-12 EMDR seansı yapıldığını kaydetti.

Konuk, EMDR uygulanan hastaların tedavi öncesi kullandıkları ağrı kesici sayısının ayda ortalama 140 olduğunu, bu rakamın üç ay sonra 20'ye, ağrı nedeniyle acil servislere başvurma sayısının ise ortalama 24'ten 3'e düştüğünü bildirdi.
aktifhaber

8 Ekim 2009
[img]Migrenin tedavisinde, bazı gıdalardan uzak durularak ağrılar azaltılabiliyor[/img]

Toplumda yaygın olarak görülen migren tedavisinde, ağrıyı harekete geçiren gıdalar belirlenebiliyor ve bu gıdalardan uzak durularak ağrılar büyük ölçüde azaltılabiliyor.

Uzmanlar, sadece alınan gıdaların düzenlenmesi ile hastaların yarısından fazlasının ağrılarının yüzde 30'dan fazla oranda azaldığına dikkat çekiyor. Ayrıca, hastaların beşte birinde ataklar yarıdan fazla oranda kayboluyor. Migren hastalarına uygulanan Tip3 testiyle hastada ağrıya yol açan besinler tespit edilebiliyor.

Anadolu Sağlık Merkezi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Ertaş, migren ve beslenme arasındaki ilişkiye dikkat çekti. Migren atağının çok çeşitli tetikleyicileri olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Ertaş, bunlardan bazılarının kontrol edilebildiğini, bazılarının ise kontrol edilemeyen nedenler olduğunu söyledi. Migrenli hastaların tümüne genel olarak düzenli uyku uyumaları, düzenli beslenmeleri, öğün atlamamaları ve aç kalmamalarının önerildiğini kaydeden Prof. Dr. Ertaş, bunların yanında migren hastalarının ne yediğinin de büyük önem taşıdığına dikkat çekti.

Migren hastalarının yediklerine dikkat etmeleri, ağrıyı harekete geçiren besinleri tespit edip bunlardan uzak durmalarının, şiddetli baş ağrılarından kaçınmak için etkili bir yöntem olduğunu aktaran Prof. Dr. Ertaş, şunları dile getirdi: "Migreni tetiklemekte, gıdalar her zaman tek başına etkili olmayabiliyor. Hastanın o gıdayı aldığında, gıdaların içine giren bileşenlerden öyle bir maddeye karşı duyarlılığı vardır ki birbirinden farklı gibi görünen iki ayrı yemeği yediğinde de migreni ortaya çıkabilir. Migren bazen şeker gibi yaygın kullanılan bir gıdadan da sonradan etkilerini tespit edebilen gıdalardan da kaynaklanabilir. Kişi peynirin migreni tetiklediğini fark eder ama kepek ekmeğinin etkisini fark etmeyebilir. Dolayısıyla ağrılar yine gelir."

Tip3 testinin yaygın, seyrek ve çok seyrek kullanılan gıdaları kapsadığına değinen Ertaş, testle et, süt, peynirler, deniz mahsulleri, mayalar, mantarlar, salatalar, çay gibi demlenen içecekler, hazır gıdalarda kullanılan katı ve boyar maddeler ve baharatlar gibi besinlerin tarandığını vurguladı.
aktifhaber
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder
Önceki mesajları göster:   
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> HASTALIKLAR/ŞİFALAR Tüm zamanlar GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © phpBB Group. Hosted by phpBB.BizHat.com


Start Your Own Video Sharing Site

Free Web Hosting | Free Forum Hosting | FlashWebHost.com | Image Hosting | Photo Gallery | FreeMarriage.com

Powered by PhpBBweb.com, setup your forum now!
For Support, visit Forums.BizHat.com