Alemdar Site Admin
Kayıt: 14 Oca 2008 Mesajlar: 3538 Konum: Avustralya
|
Tarih: Çrş Eyl 28, 2016 1:20 am Mesaj konusu: Allah aşkına şu Türkçe’nin yakasını artık bırakın! |
|
|
Allah aşkına şu Türkçe’nin yakasını artık bırakın!
Murat Bardakçı
30 Eylül 2016
Türk Dil Kurumu’nun başındaki üstadların bu aralar işsizlikten canları sıkılmış olmalı ki “Epey zamandır Türkçe’nin altını üstüne getirmemiştik, haydi biraz eğlenelim” demiş, oyuncak niyetine kesme işaretini seçmiş ve “Fermânımızdır! Bundan böyle kurum, kuruluş, kurul, birleşim, oturum ve işyeri adlarına gelen ekler kesme ile ayrılmayacak! Özel isimler ile kısaltmalar bu şânı yüce emrimizin haricindedir” buyurmuşlar!
Kurum’un fermânını daha anlaşılacak şekilde izaha cür’et edeyim: Bundan böyle meselâ Meclis’e dilekçe vesaire verdiğiniz takdirde “Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne” değil, “Türkiye Büyük Millet Meclisine” diye yazacaksınız ama Meclis’in kısaltmasını kullandığınız takdirde yine eskisi gibi “TBMM’ne” olacak! “Aliye”, “Veliye”, “Hasana”, “Hüseyine” şeklinde yazmak ise kat’iyyen yasak, yine eskiden olduğu gibi “Ali’ye”, “Veli’ye”, “Hasan’a”, “Hüseyin’e” imlâsı kullanılacak...
Dil Kurumu’nun, internet sitesine kesme işaretinin nerelerde nasıl kullanılacağı konusunda koyduğu kurallardan bazılarını nakledeyim, anlayabilirseniz anlayın:
“...Özel adlara getirilen iyelik, durum ve bildirme ekleri kesme işaretiyle ayrılır. ...Sonunda 3. teklik kişi iyelik eki olan özel ada, bu ek dışında başka bir iyelik eki getirildiğinde kesme işareti konmaz. ...Kurum, kuruluş, kurul, birleşim, oturum ve iş yeri adlarına gelen ekler kesmeyle ayrılmaz. ...Özel adlara getirilen yapım ekleri, çokluk eki ve bunlardan sonra gelen diğer ekler kesmeyle ayrılmaz” deniyor! Mübarek imlâ kılavuzu değil, sanki nükleer santral el kitabı!
ALGAŞAN TANLAKLARIN ÖYÜ
Şaka bir tarafa; Dil Kurumu’nun başındaki zevâtın aklına esip Türkçe’nin sanki her meselesi halledilmiş ve lisanın tek bir derdi kalmamışçasına aldıkları “kesme işareti bundan böyle falanca kalıpta olmayacak ama filânca kalıpta mutlaka kullanılacak” gibisinden bu abuk-subuk, lüzumsuz ve kafa karıştırıcı kararın dil yahut imlâ ile bir alâkası yoktur; üstadların bu son buyruğu bir “Hükm-i Karakuşî”den ibarettir, o kadar!
Defalarca yazıp söyledim: Türkçe’ye, en büyük zararı maalesef Türk Dil Kurumu verdi ve hâlâ veriyor! Geçmişte “dil inkılâbı” denen lisan katliamının merkezinde bu kurum vardı; “betik”, “tanlak”, “öy”, “algaşmak”, “devinim”, “tutu”, “elmek”, “geçgeç” ve “tüytop” gibi daha binlerce kerih, takır-tukur ve ruhsuz gevelemeyi Kurum bizzat uydurmuştu. Üstelik kelime uydurmakla da kalmayıp, şimdi olduğu gibi eskiden de akıllarına estiğinde imlâ ile oynayanlar, bir ara şapka işaretini kaldırıp “mirasçı” demek olan “vâris”i bacaktaki “varis” yapma kerâmetini gösterenler, bunlardı!
Meselâ, mâlûm Kurum’un “aşk” karşılığı kullanılan “sevda”, “muhabbet”, “garam”, “ibtilâ”, “hevâ”, “alâka”, “şagaf” ve daha başka kelimelerin hepsini vaktiyle çöpe gönderip bütün bunların yerine ne uydurduğunu hatırlar mısınız?
“Sevi”!
Bu saçmalık Allah’tan tutmamıştı da, “âşık” yerine “sevici” demekten kurtulmuştuk!
Şimdi kalkıp yukarıda sıraladığım aşk ve sevgi muadili kelimeler hakkında “Bunlar Türkçe değil ki! Arap’tan, İranlı’dan vesair milletten almışız” diyecek olanlara peşinen hatırlatayım: İngilizce’de bu mânâya gelen “love” kelimesinin aslı eski Almanca’nın “lubon”u, Fransızca’daki “amour” da Latince’nin “amorem”idir.
BİRİLERİNE TELÂFFUZ ÖĞRETSENİZ...
Türkçe’nin dibi senelerce işte böyle oyulmuş, lisan fakirleşmiş, dilin âhenginin yerini kakofoni almış ve baba oğulu, oğul da babayı anlamaz olmuştu. Şimdi, cep telefonlarındaki “nbr”, “mrb”, “muck” gibisinden takırtılarla dolu ikiyüz, haydi bilemediniz ikiyüzelli kelimelik bir kabile gevelemesini maalesef “Türkçe” zannediyoruz!
Kurum’un başındaki üstadlar, allâmeler, büyük dilciler, linguistik âlimleri, beyefendiler ve efendiler! Dünya üzerinde Türkçe kadar tecavüze uğramış ve edilmedik cefa görmemiş bir başka dil herhalde yoktur! Allah, lillâh aşkına bu lisan ile artık uğraşmayın, sâye-i devletlerinizde perişan ve bitkin hâle gelip yerlere serilen bedbaht Türkçe’nin çektiği eziyetlere artık bir nihayet verin!
Tamam, asıl vazifenizi bir türlü beceremediniz, meselâ seksen senedir hâlâ bir etimoloji lügati çıkartamadınız, âmennâ... Ama ille de birşeylerle uğraşmak istiyorsanız daha hatırlı işlere girin, meselâ imlâyı elbirliği ile yerlere serdiğiniz bazı arkadaşlarınızın Türkçe’yi doğru dürüst telâffuz etmesini sağlayın!
Habertürk
TDK, kesme işareti kullanımında değişiklik yaptı
27 Eylül 2016
Türk Dil Kurumu (TDK), kesme işaretinin kullanımı ile ilgili bir değişikliğe gitti.
Buna göre kesme işaretinin kullanım alanı sınırlandırıldı; artık kurum ve kuruluş adlarının sonuna kesme işareti konulmayacak.
Örneğin bir kurum adı olan "Başbakanlık" isminden sonra gelen takılar kesme işareti ile ayrılıyordu. Yeni düzenleme ile bu dil kuralı ortadan kalktı.
HaberTürk'ün aktardığına göre, artık kurum ve kuruluş adlarından sonra gelen tüm takılar birleşik yazılacak.
Konuyla ilgili açıklama yapan TDK yetkilileri de, "Kesme işaretini kurum ve kuruluş adlarından kaldırdık. Türkiye Büyük Millet Meclisine, Başbakanlığa, Bakanlar Kurulunun, Türk Dil Kurumuna, Mavi Köşe Bakkaliyesinden gibi..." dedi.
Özel isimler kapsam dışı
Ancak düzenleme özel isimleri ve kısaltmaları kapsamıyor.
Yani şehir adı, insan ismi ya da özel bir kurum adının kısaltması bu düzenleme dahilinde değil.
Özel isimler ve kısaltmalardan sonra gelen takılar kesme işareti ile ayrılacak.
"Ahmet'in", "Kırıkkale'nin" gibi özel isimlerde üsten ayırmanın kullanıldığını kaydeden TDK yetkilileri de, "TBMM", "TOBB" gibi kısaltmalarda kullanımı sürecek olan kesme işaretinin güncellenen halinin yazım kılavuzuna ve internete de konulduğunu dile getirdi.
Eski hali - Yeni hali
Başbakanlık'ta - Başbakanlıkta
Bakanlar Kurulu'nda - Bakanlar Kurulunda
Kaynak: Memurlar Net _________________ Bir varmış bir yokmuş... |
|