Ekim
Kayıt: 21 Arl 2007 Mesajlar: 2634 Konum: Kanada
|
Tarih: Çrş Hzr 10, 2009 9:44 pm Mesaj konusu: Aşkıma.../Serdar Akinan |
|
|
Serdar Akinan
Aşkıma...
Öylesine çaresizim ki... Anlatamam. Öylesi bir aşk...
Tarifsiz.
Arada sırada görüşebiliyoruz.
Bu kahpe hayatın bana lütfettiği günlerde onu görebiliyorum.
O ise başka sevdalarda.
Biliyorum.
Hayatı anlamaya çalışıyor.
Tatmak, izlemek, dokunmak, dinlemek istiyor.
Bu keşif yolculuğunda onun yanında olmaya çalışıyorum.
Oysa uzağındayım.
Yanında olmam yakınında olduğum anlamına bir türlü gelemiyor.
Her hafta sonu onun kalıplarına uymaya, uyum sağlamaya çalışıyorum.
Verili düzenin kalıpları içindeki sıradan oyuncu olmasın, insan olsun, 'Neden?' diye sorsun istiyorum...
Nafile.
Bazen beni anlıyor.
Bilemiyorum.
Bi yandan şükrediyorum tek başına değilim bu kristal kulede...
Kendine yetemeyen komşularım var.
Avunuyorum; sadece yalnızım.
Bu savaşta her gün bir mevziyi daha kaybetmemek için didinirken ıssız ve serin kuytuların duvarlarında ses çıkarmadan gezen titrek bir gölge gibi ruhum...
Umarsız.
Oysa, o bir gün beni anlar ve yoldaşım olur.
Yalnızlığımı paylaşır demiştim.
Umudum her yıl sönüyor.
O, önlenemez ve bambaşka duygular içinde...
Bu hayat beni, tıpkı bizler gibi, o kuledeki bir odaya hapsetmiş.
Şimdi farkına varıyorum.
O kristal kulelerde parıldayan milyonlarca ışıktan sadece biriyim.
Oysa ne hoştu bu kristal gökdelenler mahallesinde parıldayan ışıklardan biri olmak.
Ne başdöndürücüydü.
İhtişam dolu kelimelerle örülmüş bir şiirin gövdesi gibiydik.
Bize tarifi yapılan hayatlar sahte çıktı.
Burasının kristal bir kule gibi sunulan soğuk bir koğuş olduğunu yeni yeni görüyorum.
Telaşım da bu ya zaten.
Aşkım, bu göz kamaştırıcı atmosferin ruhları iğdiş eden egzotik kokusunu çoktan içine çekti.
Onca gürültü içinde ona sessizliğin gücünü nasıl öğreteceğim.
Onca koşturma telaşı içinde yavaşlamanın en büyük erdem olduğunu?
Aşkıma aşkı aşklarda bulamayacağını nasıl anlatacağım?
Tüm akranlarıyla sahte kristal kulelere tırmanma savaşı verirken, kızıma bu masalın bir yalan olduğunu nasıl anlatacağım?
'Benim için bir yazı yaz...' dedin, aşkım.
Su...
Bu yazı o yazı.
Kalbinde sakla e mi?
O şimdi uzakta...
Çok çok uzakta. Geçen gün beni arayıp, sesinde bir büyük hasretle, 'Bana yazdığın o yazı vardı ya... Bulamıyorum... Hiçbir yerde yok... Ne olur bulup bana yollar mısın?' dedi.
Bu yazı o yazı Su...
Yüreğinde sakla...
Bunca yıl sonra ekleyeceğim var mı?
Var.
Kristal bir kule gibi sunulan soğuk koğuşlardan firar ettim.
Ruhum, beynim, yüreğim özgür...
Özgürlüğün bedeli ise ağır. Güvende değilim. Dışarısının koşulları çetin...
Hırsı aklının ve kapasitesinin on adım önünde koşan iktidar tutkunlarını arkamda ve aşağıda bıraktım.
Kristal kuleden firar edeceksen bil ki canın çok yanacak. İnsanlaşmanın kişisel tarihini mi yazacaksın yoksa köpekleşmenin mi?
Karar senin...
Birinde önüne sıyırabileceğin kemikler atılır... Konforlu bir hayat zannedersin.
Oysa kölesindir.
Diğerinde ellerin kanar ama yüreğin özgürlükle gülümser.
Karar senin aşkım.
http://www.aksam.com.tr/2009/06/10/yazar/13104/serdar_akinan/askima___.html |
|