EntellektuelForum Forum Ana Sayfa EntellektuelForum

 
 SSSSSS   AramaArama   Üye ListesiÜye Listesi   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   KayıtKayıt 
 ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

Dost tarikatInda Ergenekon izi

 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> HUKUKÎ HABERLER
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
admin
Site Admin


Kayıt: 31 Arl 2006
Mesajlar: 831
Konum: Belarus

MesajTarih: Çrş Ekm 22, 2008 9:22 pm    Mesaj konusu: Dost tarikatInda Ergenekon izi Alıntıyla Cevap Gönder

Hem darbe hem ticaret
Ahmet Altan/Taraf

Doğrusu ya Savcı Öz’ün mahkemeye gönderdiği yedi sayfalık rapora dikkatimizi Hürriyet çekti. “Öldürülmedi, şüpheli oldu” başlığıyla verdiği Toygun Atilla imzalı haberde, “Dost Tarikatı lideri” İhsan Güven’in öldürülmesiyle ilgili olarak mahkemeye gönderilen rapora değiniyordu Hürriyet.

Rapor, cinayetin Ergenekon örgütü tarafından işlendiğini ileri sürmüştü.
Hürriyet’in biraz da alaycı bir şekilde verdiği raporu merak ettik biz de.
Bahar Kılıçgedik raporu buldu.

Bir ihbar mektubuna dayanan raporda çok ciddi iddialar vardı.

Öldürülen İhsan Güven’in çok yakını olduğu bilinen şarkıcı Çelik’in sık sık Ankara’ya gelerek “Kürşat” kod isimli biriyle buluştuğu söyleniyordu.
“Kürşat”, Jandarma İstihbarat Daire Başkanlığı’nın “dinlemeden” sorumlu yetkilisi Albay Atilla Uğur’un kod ismiydi.

Uğur, şimdi Ergenekon sanığıydı.
Bir gece şarkıcı Çelik’e rastladığımı hatırladım.
Çok sevimli, saygılı, kibar genç bir adamdı.
Daha önce gazetelerden okuduğum haberler sayesinde “tarikatla” ilişkisini bildiğim halde aklıma hiçbir şey gelmemişti.

Hürriyet’in haberini ve raporu okuyunca “acaba biz kimlerle karşılaşıp konuşuyoruz” diye geçirdim içimden.

Düşünsenize saygılı genç bir adamla ayaküstü sohbet ediyorsunuz ve onun çok karmaşık ilişkiler içinde olduğuna dair iddialar var.

Ürkütücü bir ülkede yaşıyoruz.

Tabii o yedi sayfalık raporda Hürriyet’in pek ilgisini çekmeyen çok ciddi başka iddialar da yer alıyor.

Şu anda Ergenekon sanıkları arasında bulunan emekli General Levent Ersöz’ün hükümet üyelerini dinlettiği de savcıya gönderilen ihbar mektubunun söyledikleri arasında.

Ersöz emir veriyormuş ve Kürşat adamlarına “hükümeti” ve başbakanı dinlettiriyormuş.

Sonra topladıkları bu “bilgileri” Ergun Poyraz’a verip AKP aleyhinde kitaplar yazdırıyorlarmış.

Bu kitaplar, Harp Okulu mezunu olan bir avukata okutturulduktan sonra bastırılıyormuş.

Raporun bunlardan daha fazla ilgimi çeken bir bölümü var.
Anladığım kadarıyla “Kürşat” kod isimli istihbarat albayı bir şirketin gizli ortağıymış.

Bu şirket askerî malzemelerle ilgili ihalelere katılıyormuş.
Bu şirketin Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ihale almasını “Kürşat” bizzat takip ediyormuş.

Eğer bu iddia doğruysa gayet garip bir durumla karşı karşıyayız.

Bir yandan başbakan ve bakanlar dinlettiriliyor.
Bir yandan darbe hazırlıkları yapılıyor.
Bir yandan hükümeti zor duruma düşürtecek kitaplar yazdırılıyor.
Bir yandan cinayetler işleniyor.

Bir yandan da şirketler kurulup ordudan ihaleler alınıyor.
Ve, iyi para kazanılıyor.

Devletin içinde bir örgüt kurmanın, gizli bir iktidar oluşturmanın elbette parasal bir karşılığı var.

Bizim ordunun neredeyse bütün işleri kapalı kapılar ardında yapılıyor.
Ne bu ordunun gerçek bütçesini biliyoruz, ne de paraların nereye, nasıl harcandığını.

Böyle olunca ordunun “şaibe” altında kalmaması mümkün değil.
Savcının gönderdiği raporda, “Kürşat”la birlikte ordudan ihale alan şirketin ortağının adı var.

O adamın şirketi gerçekten ihale almış mı ordudan?
Almışsa kaç paralık ihale almış?
En iyi teklifi o mu vermiş?
Yoksa çok güçlü birileriyle birlikte çalıştığı için mi ihaleleri ele geçirmiş?
Bunları aydınlatmak zor değil.

Türk Silahlı Kuvvetleri, son on yılda yaptığı bütün ihaleleri açıklayabilir.
“Devlet sırrı” diyeceklerini biliyorum ama ben de “hangi devlet sırrı” diye soracağım.

Çünkü alınan malzemelerin büyük çoğunluğu zaten “yabancı” menşeli silahlar.
Bu silahların neler olduğunu herhalde Türkiye ile ilgilenen bütün devletler biliyor.

Ya da “giyecek” veya “yiyecek” ihaleleri.
Bunların da “sır”la alakası yok.
Hangi yiyeceklerin kaça alındığının sırrı mı olur?
Bizim ordumuzu şeffaflaştırmamız lazım.
Bu fikirden ordunun hiç hoşlanmadığını biliyoruz.
Sadece halkın değil, bizzat devletin de orduyu denetlemesini istemiyorlar.
Devletin içinde, kimsenin denetlemediği, hesap sormadığı, sorgulamadığı bir kurum olarak kalmak istiyorlar.

Ama “gizlilik” kaçınılmaz olarak “kirlilik” getirir.

Şaibe yaratır.
Yaratıyor da.

Mahkemelere gönderilen böyle cinayet raporlarında, “darbecilerin” desteklediği şirketlere ihale veren bir kurum haline düşüyor ordu.
Bir ordunun şeffaflaşmasında nasıl bir sakınca bulunuyor?
Eğer gizli ihaleler yapıp, gizlice para dağıtmak istemiyorsanız hiçbir sakınca yok.

Bakın bu ülkede bütün gariplikler dönüp dolaşıyor sonunda gelip orduya dayanıyor.

Bir cinayet davasında “ordunun” ne işi var?
Niye o “raporda” sözü edilen adamları ordu daha önceden yakalamadı, yargılamadı?

Sadece Ergenekon’dan dolayı değil “şaibeli” ihale iddiaları dolayısıyla da onları soruşturması gerekmiyor muydu?

Ben şuna inanıyorum.
Darbe iyi para kazandırıyor.

Bazıları için darbeciliğin bu kadar çekici olmasının altında yatan nedenlerden biri de bu sanırım.

Savcı Öz: Çelik neden öldürülmedi?

Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz, şarkıcı Çelik'in, fikri birlikteliği olduğu İhsan Güven ve Necip Hablemitoğlu gibi öldürülmemesini manidar buldu.
09 Mart 2009

Hürriyet'in haberine göre, Ergenekon soruşturmasını yürüten Savcı Zekeriya Öz, emekli Binbaşı İhsan Güven ve eşinin 2004 yılında öldürülmesiyle ilgili 7 sanığın yargılandığı 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdiği raporda, Şarkıcı Çelik Erişçi’nin, fikri birlikteliği olduğu İhsan Güven ve Necip Hablemitoğlu gibi öldürülmemesini manidar ve düşündürücü bulduğunu yazdı.

Zekeriya Öz imzası ile 18 Şubat’ta 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilen yedi sayfalık yazıda şu ifadelere yer verildi:

ERGENEKON BAĞLANTISI

"Şarkıcı Çelik’in 2002 yılında öldürülen Necip Hablemitoğlu ve 2004 yılında öldürülen İhsan Güven ile birlikte çekilmiş fotoğrafının bulunduğu görülmüş ve bu konu tutuklu sanık Ergün Poyraz’ın yazmış olduğu Tarikat Siyaset ve Cinayet kitabının 232’nci sayfasında açıklanmıştır. Şarkıcı Çelik’in fotoğraf çektirdiği ve fikri birlikteliği olduğu bu şahısların ikisinin de, cinayete kurban gitmesi ve aynı ideolojide olmasına rağmen Çelik’e bir şey olmaması düşündürücü olduğu kadar, manidar bir durum ortaya çıkarmaktadır. Şarkıcı Çelik’in, örgüt mensubu Ergün Poyraz, Şener Eruygur ve diğer örgüt mensupları ile olan bağlantıları da göz önüne alındığında, bu şahısların örgütün direktifi ve emriyle öldürüldüğü şüphesi kuvvet kazanmaktadır.

Ergün Poyraz, İhsan Güven ile sıkı bir iletişim içindedir. Öldürüldüğü gün orada bulunmasına rağmen bunu ifadelerinde kabul etmemiş ve kitabında yazmamıştır. Bu hususta, İhsan Güven cinayetinden kuvvetle muhtemel haberdar olduğu ve bu bilgiyi sakladığı anlaşılmaktadır. İnkar ettiği bu husus, resmi korumaları tarafından yazılan günlük notlarında açıkça ifade edilmektedir. Bahse konu bağlantının, mahkeme sürecinde işlenmediğinin görüldüğü, bu bilgiler ışığında Ergün Poyraz’ın kapsamlı bir şekilde ifadesi alınabilir."

İFADELERİ ALINMALI

Şarkıcı Çelik Erişçi’nin, Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklu bulunan Atilla Uğur ile bağlantılı olduğu ve onun emrinde çalıştığı yönünde iddialar bulunduğunu belirten Zekeriya Öz, Çelik Erişçi ve Ümit Sayın’ın da İhsan Güven cinayeti davası kapsamında mahkeme tarafından ifadelerinin alınmasını istedi. Raporda, Tuzla’daki evlerinde 4 Mayıs 2004 yılında öldürülen emekli binbaşı Dost Tarikatı lideri İhsan Güven ile eşi Sibel Güven’in Ergenekon örgütü üyesi olduklarını, cinayetlerin de Ergenekon örgütü tarafından işlendiği şu sözlerle öne sürüldü: "Ergenekon operasyonları kapsamında tutuklanan kişilerin evlerinde yapılan aramalarda ele geçirilen belge ve dökümanlarda, örgütün gerektiğinde kendi üyelerini dahi acımasızca öldürebileceklerini belirtmelerinden, örgütün yazılı katı kuralları olduğu görülmektedir."

Savcı Zekeriya Öz, 14’ncü Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdiği raporda, emniyete gelen "Kardanadam" rumuzlu bir e-posta ihbarına da yer verdi. Bu ihbardaki iddialar raporda olduğu gibi yer aldı. İhbarda, Ergün Poyraz ile jandarma ilişkisi, Kürşat adı ile anılan emekli Albay Atilla Uğur’un şarkıcı Çelik ile bağlantısı ve örgütün yargı mensupları ile ilişkisinden bahsediliyor.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Erkan Canak, 25 Şubat’taki duruşmada, Zekeriya Öz’ün imzası bulunan yedi sayfalık raporda, İhsan Güven cinayetiyle ilgili 17 madde sıralandığını anlattı.

MAHKEME DİNLEYECEK

Başkan Canak, raporda sonuç olarak, "Ergenekon" davasının tutuklu sanıklarından Ergün Poyraz, Habip Ümit Sayın ile şarkıcı Çelik Erişçi ve Ayşe Ersoy’un dinlenerek olayın aydınlığa kavuşturulmasının talep edildiğini söyledi. "Ergenekon" davasının tutuklu sanıklarından Ergün Poyraz ve Habip Ümit Sayın’ın tanık sıfatıyla dinlenmelerine karar veren Mahkeme Heyeti, tanıklar Çelik Erişçi ve Ayşe Ersoy’un da duruşmaya zorla getirilmelerini hükme bağladı. Emekli Binbaşı İhsan Güven ile eşi Sibel Güven’in Tuzla’daki evlerinde öldürülmesine ilişkin İBDA-C üyesi 7 sanığın yargılandığı davaya bakan mahkeme, tanık beyanları tamamlandıktan sonra dosyanın yeniden değerlendirilmek üzere Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz’e gönderilmesini kararlaştırdı.
haber7

Başbakan'ı Da Dinletmişler
10 Mart 2009 16:38

Erdoğan’ın telefonlarını yasadışı dinleterek, elde edilen bilgileri Şener Eruygur ve Levent Ersöz'e aktarmış.

Ergenekon soruşturmasını yürüten İstanbul Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz'ün kamuoyunda Dost Tarikatı Lideri olarak bilinen emekli binbaşı ihsan Güven ve eşinin 2004'te öldürülmesiyle ilgili olarak 14'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdiği raporda ilginç bilgiler ortaya çıktı.

Taraf Gazetesi’nin yayınladığı haberde raporda yer alan bir ihbar e-postasına göre JÎTEM kurucusu ve tutuklu Ergenekon sanığı emekli Albay Atilla Uğur, tutuklu Ergenekon sanığı Levent Ersöz'ün bilgisi dahilinde hükümet üyelerini ve Başbakan Erdoğan’ın telefonlarını yasadışı dinleterek, elde edilen bilgileri Şener Eruygur ve Levent Ersöz'e aktarmış.

Yine ihbar mail’ine göre Kürşat kod adını kullanan Atilla Uğur ile Ergun Poyraz'ın İhsan Güven ve Necip Hablemitoğlu cinayetlerinin arkasında olduğu ileri sürülüyor…

Dost Tarikatında Ergenekon İzi!
25 Şubat 2009

Dost tarikatı lideri Emekli Binbaşı İhsan Güven ile eşinin öldürülmesine ilişkin 7 sanığın yargılandığı davada flaş gelişme. İşte ayrıntılar:

Dost tarikatı lideri Emekli Binbaşı İhsan Güven ile eşi Sibel Güven'in Tuzla'daki evlerinde öldürülmesine ilişkin 7 sanığın yargılandığı davada, ''Ergenekon'' davasının tutuklu sanıklarından Ergün Poyraz ve Habip Ümit Sayın'ın tanık olarak dinlenmesine karar verildi.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Abdülselam Tutal, Burhanettin Yalçın, Burak Çileli, Selim Aydın, Emin Koçhan katıldı.

Duruşmada Mahkeme Heyeti Başkanı Erkan Canak, ''Ergenekon'' soruşturması sırasında, İhsan Güven ve Sibel Güven'in öldürülmesiyle ilgili ele geçen tüm bilgi, belge ve dokümanların, talepleri üzerine İstanbul Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz tarafından gönderildiğini belirtti.

İstanbul Cumhuriyet Savcılığının yazısıyla 1 klasör dolusu evrak ve 9 sayfadan oluşan rapor gönderildiğini ifade eden Başkan Canak, Savcı Zekeriya Öz'ün imzası bulunan raporda, İhsan Güven cinayetiyle ilgili 17 madde sıralandığını kaydetti.

Başkan Canak, raporda sonuç olarak, ''Ergenekon'' davasının tutuklu sanıklarından Ergün Poyraz ve Habip Ümit Sayın ile şarkıcı Çelik Erişçi ve Ayşe Ersoy'un dinlenerek olayın aydınlığa kavuşturulmasının talep edildiğini kaydetti.

Raporda, maddeler halinde sıralanan hususlarla ilgili belirtilen kişilerin mahkeme huzurunda dinlenmesi ve bu açıdan dosyanın tamamının yeniden değerlendirilmesi gerektiğinin belirtildiğini söyleyen Başkan Canak, akabinde ifadelerin değerlendirilmek üzere Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesinin talep edildiğini tutanağa geçirdi.

-ARA KARAR-

Mahkeme Heyeti Başkanı Erkan Canak, aranın ardından ara kararları açıkladı.

Ara kararda, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca mahkemeye gönderilen mavi kaplı klasör ve 2 Aralık 2008 tarihli 9 sayfadan oluşan rapora ek olarak, Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz'ün yazdığı 7 sayfalık bir raporun mevcut olduğu kaydedildi.

Buna göre, ''Ergenekon'' davasının tutuklu sanıklarından Ergün Poyraz ve Habip Ümit Sayın'ın tanık sıfatıyla dinlenmelerine kara veren Mahkeme Heyeti, tanıklar Çelik Erişçi ve Ayşe Ersoy'un da duruşmaya zorla getirilmelerini hükme bağladı.

Mahkeme, Poyraz ve Sayın'ın duruşmada tanık sıfatıyla hazır bulundurulmaları için müzekkere yazılmasını ve Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz tarafından mahkemeye gönderilen hususların tanıklara sorulmasını kararlaştırdı.
aktifhaber

Şarkıcı Çelik için mahkemeden celp
5 Şubat 2009
Emekli Binbaşı İhsan Güven ile eşi Sibel Güven'in evlerinde öldürülmesine ilişkin 7 sanığın yargılandığı davaya şarkıcı Çelik ile iki Egenekon sanığının ismi karıştı.

Emekli Binbaşı İhsan Güven ile eşi Sibel Güven'in Tuzla'daki evlerinde öldürülmesine ilişkin 7 sanığın yargılandığı davaya bakan mahkeme, tanık beyanları tamamlandıktan sonra dosyanın yeniden değerlendirilmek üzere Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz'e gönderilmesini kararlaştırdı.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada söz alan tutuklu sanıklardan Abdülselam Tutal, hakkındaki suçlamayla ilgili tek bir delil olmadığını savunarak, ''Ne şeriatçı ne terör örgütü ne de Ergenekon üyesiyim. Kendi başıma Müslüman birisiyim'' dedi.

Tutuklu sanık Burhanettin Yalçın da Güven çiftinin öldürülmesine ilişkin olay yeri kasetlerinin bulunmamasına dikkati çekerek, emniyette kendisine işkenceyle bazı ifadeler imzalatıldığını iddia etti.

Yalçın, yargılandıkları bu davanın ''Ergenekon'' davasıyla birleştirilmemesini istedi.

Burak Çileli ise 5 yıldır tutuklu olduğunu belirterek, ''Ergenekon ile birleştirme talebi kimden geldi merak ediyorum. Dosyayı Ergenekon çorbasının çeşnisi yapma teşhisi büyük ihtimalle iddia makamının talebidir. Ancak işin içinde başka eller de olabilir. Eğer İhsan Güven ve eşini Ergenekon'un öldürdüğü kanaatindeyseniz, bizim bu davada suçsuzluğumuz ortaya çıkmış demektir. Ergenekon korkuluğunu bizim üzerimizden büyütecekseniz de o başka'' diye konuştu.

Verilen aranın ardından Mahkeme Heyeti, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına hükmetti.

Mahkeme Heyeti, tanık olarak dinlenmesine karar verilen ''Ergenekon'' davasının tutuklu sanıklarından Ergün Poyraz ve Habip Ümit Sayın ile şarkıcı Çelik Erişçi ve Ayşe Ersoy'un beyanları tamamlandıktan sonra dosyanın tamamının yeniden değerlendirme yapılması açısından İstanbul Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz'e gönderilmesini kararlaştırdı.
aktifhaber

Dost tarikatı ile Ergenekon dosyaları birleşiyor
22 Ekim 2008
Dost Tarikatı lideri emekli binbaşı İhsan Güven ile öğretmen eşi Sibel Güven'in öldürülmesine ilişkin İBDA/C üyesi oldukları belirtilen tutuklu sanıkların yargılandığı davanın Ergenekon davası ile birleştirilmesi istendi.
Dost Tarikatı lideri emekli binbaşı İhsan Güven ile öğretmen eşi Sibel Güven'in evlerinde ölü bulunmalarına ilişkin İBDA/C üyesi oldukları belirtilen tutuklu sanıkların yargılanmasına devam edildi. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada tutuklu sanıklardan Abdülselam Tutal dışındaki 4 sanık hazır bulundu. Duruşmada söz alan tutuklu sanıklardan Emin Koçhan, 7 sayfalık savunmasını okudu. Koçman savunmasında özetle emniyetin kendilerini suçladığını ancak yargılama aşamasında mahkemenin
talebi üzerine cinayet günü ve saati okulda olduklarına ilişkin Milli Eğitim Bakanlığı'ndan onaylı belgeleri mahkemeye sundu. Yaklaşık 5 yıldır tutuklu olduklarını belirten Koçhan, "Neye dayanarak bunca yıldır soğuk duvarlar arasında insan yiyen yataklarda kalıyoruz. Tahliyemi talep ediyorum" dedi.
Duruşmada söz alan diğer sanıklarda mahkeme heyetinden tahliyelerini talep etti.
Mahkeme heyeti Ergenekon soruşturması kapsamında hazırlanan iddianamede, makdül İhsan Güven ile Sibel Güven'in öldürülmeleri olayının geçmesinden ötürü İhsan Güven ve Sibel Geven cinayetiyle ilgili Ergenekon dosyasında bulunan tüm belge ve bilgilerin İstanbul Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz'e yazı yazılarak istenilmesine karar verdi.
Öte yandan, mahkeme heyeti Ergenekon davasının hukuki ve fiili irtibatlarının göz önüne alınarak İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne yazı yazılarak Dost Tarikatı davasının, Ergenekon terör örgütü davası ile bileştirilmesi konusunda görüşünü bildirmesini istedi.
Mahkeme heyeti sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.
YUSUF MELİKOĞLU

TARİKAT CİNAYETİNDEKİ SIR CÜMLE
15 Mart 2009
ETÖ'nün psikolojik harpçisi Poyraz'ın talimat üzerine kitabından çıkardığı o önemli cümle.

Dost Tarikatı lideri Güven'in öldürülmesinin kitabını yazan Ergenekon sanığı Poyraz, talimat üzerine çok önemli şu cümleyi kitaptan çıkardı:

Dost Tarikatı lideri İhsan Güven'in öldürülmesinin kitabını yazan Ergenekon davası sanığı Ergun Poyraz, talimat üzerine çok önemli şu cümleyi kitaptan çıkardı: İ.Güven, Oğuzcan Hanlı'nın telkinleriyle öldürüldü. Erken dönmeseydim ben de Güven ile birlikte öldürülecektim...

Dost Tarikatı lideri İhsan Güven'in Ergenekon örgütü tarafından öldürüldüğü yönündeki iddiaların ayrıntıları ortaya çıkmaya başladı. Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz, İhsan Güven'i yakından tanıdığı halde kitabında bundan fazla bahsetmeyen Ergenekon tutuklusu Ergün Poyraz'ın "Tarikat, Siyaset ve Cinayet" adlı kitabındaki çelişkileri gözler önüne serdi. Savcı Öz, Güven cinayeti dosyasının görüldüğü 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne kitapla Ergenekon örgütü arasındaki bağlantılar ve çelişkileri ortaya koyan bir yazı gönderdi. Yazıda Poyraz'ın evinde yapılan aramalarda devletin güvenliği ve siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken çok sayıda kozmik belgeler ele geçirildiği anlatıldı.

Kara propaganda yaptı

Gazetecilik araştırmasıyla elde edilemeyecek kadar çok gizli olan "TSK'ya ait iç ve dış tehdit raporları" gibi belgelerin Poyraz'a Ergenekon örgütü üyelerinde temin edildiği belirtildi. Örgütün talimatı doğrultusunda Necip Hablemitoğlu ve İhsan Güven'le görüştüğü belirtilen Poyraz'ın bu tür kişilerden elde ettiği bilgi ve belgeleri kitaplarında çarpıtarak kullandığı, bir çeşit kara propaganda yaptığı vurgulandı. Ergenekon terör örgütünce Poyraz'ın "sipariş kitaplarının" örgütsel anlamda darbeye zemin hazırlanması amacıyla yayınlanıp piyasaya sürüldüğünün altı çizildi.

Cinayet nasıl gizlendi?

Poyraz'ın hedef saptırdığına dair delillerin başında bilgisayarında yazılı olduğu halde kitabından çıkardığı "kritik bir not" gösterildi. Ergenekon Savcısı, Poyraz'ın "Notlar.Doc" isimli word belgesinin "Ercüment Mitçi" başlıklı bölümünde İhsan Güven cinayetiyle ilgili olarak, ''İ.Güven, Oğuzcan Hanlı'nın telkinleriyle öldürüldü. Erken dönmeseydim ben de İ.Güven ile birlikte öldürülecektim. Ankara'da beni tuvalete bile yalnız göndermeyen korumalar, Tuzla'da yanıma gelmemek için binbir numara çektiler" şeklinde bölüme dikkat çekti.

İfadesinde bu bölümün kendisine ait olmadığını savunan Poyraz'ın konuyu örgüt üyesi arkadaşlarıyla görüştüğü, onların da bu bölümü kitabına koymaması telkininde bulunduğu öne sürüldü. Bu bölümü kitabından çıkaran Poyraz, onun yerine İhsan Güven'in güvenlik güçleri tarafından özellikle Ankara Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz'ın başını çektiği "F tipi" olarak tabir edilen yapılanma tarafından öldürüldüğünü yazdı.

3.5 saatlik görüşme

İfadesinde ilk başta notlarında yazılı Oğuzcan Hanlı'yı tanımadığını söyleyen Poyraz, daha sonra Oğuzhan Şanlı diye bir korumasının olduğunu, soyadını yanlış hatırlamış olabileceğini söyledi. Güven'in evine bir kez gidip 3.5 saat görüşme yapan Ergün Poyraz, bu görüşmeyi gizlice kaydedip tutuklu albay Hasan Atilla Uğur'a teslim etti. Poyraz bunu da inkar etti. Bu arada, Poyraz’ın kitabının word belgesi ‘vermedim’ dediği, Ergenekon sanığı Behiç Gürcihan’da da çıkmıştı.

Poyraz, bu belgeyi kitabını bastırmak için Gürcihan’a vermişti. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayip Erdoğan'la ilgili olarak yazdığı kitaplarıyla büyük tartışma çıkaran Poyraz'a, Ergenekon sanığı Atilla Uğur tarafından biri astsubay ikisi uzman çavuş olmak üzere 3 koruma tahsis edildiği Ergenekon iddianamesinde yer almıştı. Poyraz'ın Jİ- TEM'den düzenli para aldığına ilişkin belgeler de Doğu Perinçek'ten çıkmıştı.

‘Çelik Ergenekon emrinde çalıştı’

Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz'ün yazısında İhsan Güven'le adı birçok kez gündeme gelen şarkıcı Çelik Erişçi'nin Ergenekon tutuklusu emekli Albay Atilla Uğur'la irtibatlı olduğu belirtildi. Çelik'in İhsan Güven cinayetiyle ilgili olarak ifadelerinin alınmasını isteyen Savcı Öz, yazıda emniyete gelen "Kardanadam" rumuzlu bir e-posta ihbarına da yer verdi.

Öz, ihbarda, Kürşat adı ile anılan Uğur'un şarkıcı Çelik ile bağlantısına değinildiğini ifade etti. Öz, cinayetin Ergenekon tarafından işlenmiş olabileceğini şu sözlerle öne sürdü: "Ergenekon üyelerinde ele geçirilen belge ve dökümanlarda, örgütün gerektiğinde kendi üyelerini dahi acımasızca öldürebilecekleri belirtilmiştir. Bu arada Çelik’in, Azerbaycan’ın başkenti Bakü’ye yerleştiği ve orada otel işlettiği öğrenildi.

Kaynak: Tolga Atar/Bugün

Ergenekon yolu 'Çelik'ten mi örüldü?
Mehveş Evin
Altı yıl önceydi... Genel yayın yönetmeni olduğum Aktüel dergisi henüz 'Yeni' unvanını almamış, patronumuz Ercan Arıklı Vatan'a geçmiş, Bir Numara Hearst dergi grubunu ise Turgay Ciner'e devretmişti... Hafta boyunca gazete, ek ve televizyonlarda tüketilen konuların arasında dikkat çekici iş yapmanın peşindeydik. İşte 'Dost' haberleri o günlerde patladı...
'Dost' lakaplı İhsan Güven'in eski eşi Ayşe Ersoy, Çelik'in '26 bestesini çaldığı' iddia ediyordu. Ersoy'un bu çıkışı, gözleri 'Dost tarikatı' denen oluşuma çevirdi. Bundan sonra her şey çorap söküğü gibi gitti: Çelik 'Dost'u tanımam' diye beyanat vermişti. Ancak Ayşe Ersoy, Onur Baştürk'e (şimdi Hürriyet yazarı) Aktüel için verdiği röportajda, fotoğraflarla bu 'dostluğu' kanıtladı. Ersoy, tarikat hakkında konuşmaktan imtina etse de Çelik'e platonik olarak aşık olduğunu ve eski eşinin bu durumu bildiğini çekinmeden anlattı. Derken Dost, Çelik için 'Evladım gibidir' açıklamasını yaptı.

Çelik'in ününün dorukta olduğu bir dönemde, bu karmaşık ilişkiler ağı ve esrarengiz bir tarikatın varlığı, basında doğal olarak geniş yankı buldu. Ancak bir sonraki hafta, yine Aktüel'de yayınladığımız bir başka 'Dost' haberi, basından ziyade adliyede ilgi gördü...
Bu defa Dost tarikatından ayrılan bir çift, isimlerinin verilmemesi kaydıyla Ebru Çapa'ya bir spor çantası dolusu ses kasetleri teslim etti. (Çapa'nın benzersiz kalemini Hürriyet'ten hatırlayacaksınız, şimdi ntvmsnbc.com'un yayın yönetmeni). Çapa'nın getirdiği kasetleri deşifre etmek için bütün dergi seferber olduk, 2 gün 2 gecenin sonunda 'Dost muhabbetleri'nden çarpıcı bulduğumuz bölümleri seçip, yayınladık...

DOST MONOLOGLARI
Doğrusu kasetler, daha ziyade İhsan Güven monologlarından ibaretti ve hezeyan dolu konuşmalarına anlam vermekte epey zorlandık. Ancak dinden hiç hazetmediğini, etrafındakileri yer yer azarladığını ve Atatürk'ten sık sık bahsettiğini hatırlıyorum. Güven'in sözlerini yayınladığımız için 'halkın dini duygularını rencide etmek' suçlamasıyla dava açıldı. Bu dava halen Yargıtay'da.
İhsan Güven ve eşi Sibel Güven, bu olaydan 1.5 yıl sonra, evlerinin oturma odasında birer kurşunla öldürülmüş olarak bulundu. Cinayeti işledikleri gerekçesiyle 5 İBDA-C üyesi tutuklandı.
Yıllar içinde Dost unutuldu, Çelik popülerliğini yitirdi, daha çok evliliği ve boşanmasıyla gündeme geldi... Ancak geçen ay, İhsan Güven cinayeti davasının Ergenekon'la birleştirilmesine karar verilmesiyle, konu yine alevlendi... Hatta Savcı Öz, Hablemitoğlu ve Güven suikastı arasında bağlantı kurarak, 'Çelik'in öldürülmemesini manidar bulduğunu' söyledi.
Şüphesiz çok tuhaf bir yorum, Çelik'in 'Öldürülmediğim için özür dilerim' demesi de yerinde bir cevap. Ama diğer yandan, Çelik'in Türkmenistan'da restoran işletmeciliği yapması... Ergün Poyraz ve Şener Eruygur'la yakın işbirliği içinde olduğu iddiası... Poyraz'ın, İhsan Güven öldürülmeden üç gün önce evinde kalması ve burada banda aldığı kayıtları Albay Atilla Uğur'a teslim ettiği iddiası da açıklanmaya muhtaç.
Şimdi Çelik ve Ayşe Ersoy, Ergenekon duruşmasına zorla getirilecek... Çelik büyük ihtimalle 'Atatürkçüyüm, bu suç mu' diyecek. O ses kayıtlarından benim hatırımda kalan, Dost toplantılarının bir nevi beyin yıkama seansı şeklinde geçtiği. Cinayet ve darbe suçlamalarıyla nasıl bir bağlantı kurulur, orası büyük bir soru işareti.
Belki Dost tarikatıyla yolu kesişen birilerinin ortaya çıkıp, bu karanlık iddialara açıklık getirmesinde yarar var... Eğer Dost cinayeti Ergenekon'la bağlantılıysa, durum yüzeyde görünenden çok daha vahim demektir.
Umarız Çelik, şarkısındaki gibi 'Bu kez adalet benden yana... Sen yoluna ben yoluma' diyebilir...

Ayşe Ersoy, 2003'ün ocak ayında Aktüel'e konuşmuştu.

Dost Tarikatı lideri İhsan Güven'in eski eşi Ayşe Ersoy'un kişilik haklarına zarar verdiğini öne sürerek tazminat davası açan Çelik, davayı kaybetti

31 Mayıs 2009 Şarkıcı Çelik'in, 27 şarkısının kendisine ait olduğunu söyleyen Mimar Ayşe Ersoy'a karşı açtığı tazminat davası reddedildi. Ayşe Ersoy, tüm şarkıları 10 yıl evli kaldığı 2004 yılında İBDA-C'nin öldürdüğü Dost Tarikatı lideri İhsan Güven’in emri ile müridi olduğu ileri sürülen Çelik’e verdiğini açıklamıştı. Evli olduğu süre içerisinde bu sırrı saklamak zorunda olduğunu belirten Ayşe Ersoy, Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'ne dava açmış, şarkıların kendi adına kayıt edilmesini istedi. Hürriyet gazetesinin haberine göre; davayı delil yetersizliğinden kaybeden Ayşe Ersoy temyize gitmişti. Çelik ise Sarıyer 1'inci Asliye Hukuk Mahkemesi'nde Ayşe Ersoy'a karşı dava açmıştı. Ayşe Ersoy'un "beste hırsızı" ve "tarikatçı" diyerek kişilik haklarına zarar verdiğini iddia eden Çelik, 105 bin TL maddi-manevi tazminat istemişti. Sarıyer 1. Asliye Hukuk Mahkemesi tazminat şartlarının oluşmadığına karar vererek davayı reddetti.

netgazete
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder E-posta gönder Yazarın web sitesini ziyaret et
Ekim



Kayıt: 21 Arl 2007
Mesajlar: 2634
Konum: Kanada

MesajTarih: Sal Hzr 02, 2009 9:47 pm    Mesaj konusu: Şarkıcı Çelik, Dost Tarikatı davasında ifade verdi Alıntıyla Cevap Gönder

Şarkıcı Çelik, Dost Tarikatı davasında ifade verdi



02 Haziran 2009 Ünlü sanatçı Çelik Erişçi, Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'ne gelerek, Dost Tarikatı lideri emekli binbaşı İhsan Güven ile öğretmen eşi Sibel Güven'in öldürülmesine ilişkin dava kapsamında tanık olarak ifade verdi.
Adliye çıkışı basın mensuplarına açıklama yapan Çelik, Dost Tarikatı davasına tanık olarak çağrıldığını hatırlatarak, Bakü'deki bir programından dolayı yarınki duruşmaya katılamayacağını, o nedenle mahkemeye başvurarak İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi hakimine tanık sıfatı ile ifade verdiğini söyledi. Çelik, hakim tarafından bir ihbar mektubu ile ilgili kendisine sorular sorulduğunu ve bunları yanıtladığını söyledi. İhbar mektubunu "çok saçma" olarak değerlendiren Çelik, basın mensuplarının Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklu bulunan emekli albay Atilla Uğur'un adamı olduğu yönündeki iddiaların sorulması üzerine ise "Üstünde çok durduğum, herkesin çok iyi bilmesini istediğim bir şey var. İhsan Güven, Atatürk ilkelerine bağlı emekli bir binbaşıydı. Onunla gönül birliğimiz ve dostluğumuz bundan ibarettir. Bunun dışında kamuoyuna yansıyan her şey çok yanlıştır. Güven kesin olarak bir tarikat lideri değildir. Ben bir tarikatın üyesi değilim" dedi.
Çelik açıklamalarının ardından adliyeden ayrıldı.


neegazete

DOST TARİKATI DAVASI...

3 Haziran 2009 19:37
Ergenekon davası kapsamında tutuklu bulunan yazar Ergün Poyraz ve Doç. Dr. Ümit Sayın Dost Tarikatı davasında tanık olarak dinlendi. Poyraz, öldürüldüğü gün İhsan Güven'in villasında olduğu iddialarını yalanladı. Ümit Sayın ise Güven'i tanımadığını söyledi.
Dost Tarikatı lideri emekli binbaşı İhsan Güven ile öğretmen eşi Sibel Güven'in öldürülmesine ilişkin İBDA/C üyelerinin yargılandığı davada, Ergenekon davası kapsamında tutuklu bulunan yazar Ergün Poyraz ve Doç. Dr. Habip Ümit Sayın tanık olarak dinlendi. Ergün Poyraz, İhsan Güven ile tanıştığını belirterek, öldürüldüğü gün villasında olduğu iddialarını yalanlarken, Habip Ümit Sayın İhsan Güven'i tanımadığını söyledi.

CİNAYET SIRASINDA VİLLADA DEĞİLDİM

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada Burak Çileli'nin de aralarında bulunduğu 5 tutuklu sanık hazır bulundu. Duruşmada ilk olarak Ergenekon davası kapsamında tutuklu bulunan Ergün Poyraz tanık olarak dinlendi. Mahkeme Başkanı Erkan Canak, Poyraz'a Ergenekon soruşturmasını yürüten Cumhuriyet savcılarından Zekeriya Öz'ün kendilerine İhsan Güven cinayetine ilişkin gönderdiği yazı üzerine, tanık olarak çağrıldığını hatırlattı. Söz alan Poyraz, İhsan Güven'i tanıdığını ve sık sık kendisi ile görüştüğünü belirterek, "Fırsat buldukça görüştüğüm Güven ile genel olarak memleket meselelerini konuşuyorduk. İhsan Güven'in öldürüldüğü gün, cinayetin işlendiği villada olduğum iddiaları doğru değildir. Ben Güven öldürülmeden tahminimce 15-20 gün önce kendisi ile görüşmüştüm. Ama son gün orada değildim" dedi.

3 DAKİKA KALSAYDIM ÖLDÜRÜLÜRDÜM SÖZÜNÜ BEN SÖYLEMEDİM

Ergenekon soruşturması kapsamında ele geçirilen notlarında yer alan "Eğer 3 dakika geç kalsaydım, orada bende öldürülürdüm" şeklindeki ifadelerinin hatırlatılması üzerine ise Poyraz, "Ben bu cinayetten sonra cinayeti araştırdım. Konuyla ilgili bir kitap yazdım. O notlar bana ait değildir. Ben emniyet ve jandarma tarafından korunan biriyim. Ankara'dan ayrılacağım zaman korumalarımda benimle geldiği için Ankara Valiliği'ne ne zaman ayrılacağımı, ne zaman geri döneceğimi bildirmek durumundayım. Oradan da sorularak, nerede olduğum tespit edilebilir" diye konuştu.

Duruşmada daha sonra sanıklar ve sanık avukatları Poyraz'a sorular yöneltti. Sanıklardan Burak Çileli, sanatçı Çelik'in ifadesinin dün alınmasını protesto ettiğini, çünkü Çelik'e sormak istediği sorular olduğunu ifade ederek, Poyraz'a, "Çelik ile görüşüyor muydunuz?" diye sordu. Poyraz ise, "Görüşüyordum" şeklinde yanıt verdi. Bunun üzerine Çileli, "Çelik ile neden görüşüyordunuz?" deyince Poyraz, "Ben gazeteciyim, ben sizin yayınlarınızı da takip ediyordum. Siz de birçok insan ile görüşerek röportajlar yaptınız. Ben gazeteci olarak bir çok kişiyle görüşebilirim, bu normaldir" diye yanıt verdi.

ÜMİT SAYIN İBDA/C'DEN KORKTUĞUM İÇİN RÖPORTAJ VERDİM

Savunması sırasında Poyraz ile tutuklu sanıklardan Abdülselam Tutal arasında kısa süreli atışmalar yaşandı. Daha sonra Ergenekon sanıklardan Doç. Dr. Habip Ümit Sayın tanık olarak dinlendi. Sayın ifadesinde İhsan Güven'i tanımadığını ve cinayeti basından okuduğunu belirtti. Sanıklardan Burak Çileli'ye röportaj verdiğini anlatan Sayın, "O dönemde bir gazetede İBDA/C lideri Salih Mirzabeyoğlu'nun ABD tarafından zihninin kontrol altında tutulduğu şeklinde haberler yer almıştı. Bu konuda zihnin kontrol altında alınıp, alınmayacağı yönüne Burak Çileli benimle röportaj yapmıştı. Bende İBDA/C'den korktuğum için röportaj teklifini kabul etmiştim. Röportajımda böyle bir şeyin mümkün olamayacağını söylemiştim" diye konuştu.

Bunun üzerin Burak Çileli, "Mirzabeyoğlu'nun "Telegram" kitabının yayınlanmasından önce de televizyonlarda zihnin kontrolü ile ilgili yayınlar yapılıyordu. Ümit Sayın, bir televizyon kanalında bunun mümkün olduğunu, karısının da ABD'de Adnan Hocacılar tarafından zihin kontrolünün yapıldığını ifade etmişti" dedi. Sayın ise kendisinin böyle bir söylemi olmadığını ifade etti.

"ÜMİT SAYIN'IN TANIKLIK EHLİYETİ BİLE YOKTUR"

Çileli, "Bir deli bir kuyuya taş atar, 40 akıllı bunu çıkarmaya çalışır. Sayın da budur" şeklinde konuşunca, Mahkeme Başkanı Erkan Canak, "Konuşmalarına dikkat et, salondan atarım" diyerek Çileli'yi uyardı. Çileli ise Sayın'ı kastederek, "Bırakın bunun cezai ehliyetini, bunun tanıklık ehliyeti bile yoktur. Bu konuda Adli Tıp Kurumu'na sevk edilsin" dedi. Mahkeme Başkanı Canak da Çileli'ye yerine oturmasını söyledi.

EŞİM HABLEMİTOĞLU İLE TANIŞMIYORDU

Sayın'ın savunmasının ardından İhsan Güven'in eski eşi söz yazarı Ayşe Ersoy tanık olarak dinlendi. Ersoy ifadesinde, 19993 yılında evlendiği İhsan Güven'den 1999 yılında ayrıldığını ve bu süre içerisinde Güven'in Necip Hablemitoğlu ile tanışıklığına tanık olmadığını söyledi. Etrafında toplanan çok sayıda kişinin Güven'in sözünden çıkmadığını belirten Ersoy, "Yazdığım besteler ile ilgili, "Bu besteler Çelik'e verilecek, Çelik söyleyecek" dediğinde, buna ne benim, ne de Çelik'in itiraz hakkı vardı" şeklinde konuştu.

Bir soru üzerine Ersoy, Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınan emekli Orgeneral Kemal Yavuz ile İhsan Güven'in tanışıp tanışmadığını bilmediğini söyledi.


Savunmaların ardından mahkeme heyeti, alınan sanık ifadelerinin Ergenekon soruşturmasını yürüten Cumhuriyet Savcılarından Zekeriya Öz'e gönderilmesini kararlaştırdı. Tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar veren mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi

gazeteport
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder
Önceki mesajları göster:   
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> HUKUKÎ HABERLER Tüm zamanlar GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © phpBB Group. Hosted by phpBB.BizHat.com


Start Your Own Video Sharing Site

Free Web Hosting | Free Forum Hosting | FlashWebHost.com | Image Hosting | Photo Gallery | FreeMarriage.com

Powered by PhpBBweb.com, setup your forum now!
For Support, visit Forums.BizHat.com