EntellektuelForum Forum Ana Sayfa EntellektuelForum

 
 SSSSSS   AramaArama   Üye ListesiÜye Listesi   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   KayıtKayıt 
 ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

Böyle Vahşet Görülmedi

 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> CEMİYET YANGIN YERİ
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
admin
Site Admin


Kayıt: 31 Arl 2006
Mesajlar: 831
Konum: Belarus

MesajTarih: Cmt Hzr 28, 2008 9:57 pm    Mesaj konusu: Böyle Vahşet Görülmedi Alıntıyla Cevap Gönder

Hani “Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytan”dı?..
Oğuz Gürses


AKP’yi kimler kurmuştu?

“Millî Görüş gömleği”ni çıkaranlarla "radikal İslâmcılık gömleği”ni çıkaranlar...

Sonra da iktidar nimetlerinden istifade fırsatını kaçırmak istemeyen solcusu, liberali, kemalisti, Alevîsi...

Gömleğini çıkaran AKP’ye koştu...

TC’de İktidar, efsunu da rantı da bol olan bir yer...

Yeter ki küreselcilere kul ol...

Küreselcilere kul ol da ne olursan ol...

Çıkar gömleğini gel mamaya...

Gömlekler çıkarılmadan önceki günlerde Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül şu bu... Bütün AKP önde gidenlerinin de, arkada kalanlarının da dillerinden düşürmedikleri bir hadis vardı:

“Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır”...

Ne müthiş, ne güzel bir prensip...

Bir haksızlık varsa susmayacaksın...

Susarsan...

Ki Şeytan bütün haksızlıklar karşında sevinç içinde susmaktadır... Hiçbir haksızlığa hiçbir şekilde karşı çıkmamaktadır...

Zaten o haksızlığın en büyük destekçisi/sponsoru/teorisyeni bizzat şeytanın kendisi değil midir?...

İşte o yüzden...

Susarsan bir haksızlık karşısında...

Daha önce hangi gömleği giymiş veya çıkarmış olursan ol...

Şeytan’ın gömleğini giymiş olursun...

Tam o anda...

Haksızlık karşısında sustuğun anda...

Şeytan gibi olursun...

Şeytan’dan olursun...

Şeytan olursun...

Şimdi şu habere birlikte gözatalım:

***

'TECAVÜZÜ PROTESTO EDENE GÖZALTI'



30 Nisan 2010
Siirt Üniversitesi Öğrenci Kolektifi dün Meslek Yüksekokulu (MYO) önünde bir basın açıklaması yaparak, kentte yaşanan tecavüz ve cinsel istismar olaylarını ve devletin bunların üstünü örtmeye çalışmasını protesto etti. Eylem sonrası bir basın açıklaması yapan Barış Ataman üniversite çıkışında sivil polisler tarafından gözaltına alınarak sorgulandı
Dün (28 Nisan) Siirt Üniversitesi’nde bir araya gelen yaklaşık 200 üniversiteli “Kadınlardan ve çocuklardan elinizi çekin” yazılı pankart açarak bir yürüyüş gerçekleştirdi. Ellerinde “Güvenli bir gelecek istiyoruz”, “Sorumlular derhal yargılansın”, “Kız kardeşlerimize dokundurtmayacağız” yazılı dövizler taşıyan öğrenciler Siirt Valisi'nin açıklamalarını protesto eden sloganlar atarak üniversite çıkışına doğru yürüdüler. Yürüyüş sırasında öğretim görevlileri ve öğrenciler de eyleme alkışlarla destek oldular.

Öğrenciler yürüyüşün ardından üniversitenin önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasını okuyan Barış Ataman Siirt Valisi’nin "Bölücülük ve eylem yapmasınlar, fuhuş yapsınlar" sözlerini kınayarak Vali Necati Şentürk'ü istifaya çağırdı. Siirt’te yaşanan tecavüzlerin ortaya çıkmasının ardından savcılık tarafından gizlilik kararı alınmasını da eleştiren üniversiteliler “Polisler, cemaat şeyhi, asker, AKP milletvekilinin yeğeni ve daha birçok kişi bu insanlık dışı eyleme katıldığı için mi gizlilik kararı alındı?” diye sordular. Yaşananları açığa çıkaran rehberlik öğretmenine teşekkür eden üniversiteliler "Tüm zanlılar sorgulanıp cezalandırılana kadar bu olayın peşini bırakmayacağız" dediler.

Eylem sonrası gözaltı

Eylem ve basın açıklamasının bitmesinin ardından, basın açıklamasını okuyan Barış Ataman iki sivil polis tarafından üniversite çıkışında zorla polis aracına bindirilerek gözaltına alındı. Kendisine “çocuklara tecavüz eden kişilerin isimlerini açıkladığı” için gözaltına alındığı söylenen Ataman'a karakolda Öğrenci Kolektifleri hakkında sorular soruldu.

Ataman'ın gözaltına alınmasını protesto eden arkadaşları ise “Dışarıda suçlular ellerini kollarını sallaya sallaya dolaşıyorlar, bu olayları protesto edenler ise karakollara götürülüyor.” sözleriyle tepkilerini dile getirdiler. (*)

***

Siirt’tte olanlar malûm...

Tekrar etmeye bile dilim varmıyor, yüreğim dayanmıyor...

Öğretmeni, memuru, esnafı, öğrencisi bir ilköğretim okulunu kerhaneye çevirmişler ilkokul çocuklarına toplu tecavüz ediyorlar...

Yatılı Bölge İlköğretim okulu öğrencilerinin yaptıkları ise ayrı bir facia...

Bunlar bir haksızlık mıdır?

Hem de nasıl?

Siirt’teki Üniversite öğrencileri bu vahim haksızlığa karşı çıkmak için toplanıp gösteri düzenliyor ve hazırladıkları bildiriyi okuyorlar...

Ne güzel...

Eşşek kadar adamlar gırtlaklarına kadar pisliğe/haksızlığa gömülmüşken bu ülkede...

Bu ülkenin genç evlâtları susmuyor...

Haksızlığa karşı çıkıyorlar...

Peygamberlerinin kendilerinden yapmaları istediği şeyi yapıyorlar...

“Aferin onlara” demelerini bekliyorsunuz değil mi?

Hiç olmazsa eski günlerin hatırına...

Gömlekleri çıkarmadan önce dillerinden düşürmedikleri bu hadisin hatırına...

Onlar ne yaptı peki?

- Ne?

- Haksızlığa karşı çıkmak ha...

- Al! Al! Al! Bunu da Al... Onu da Al... Vurmayın Lan... Dıııııııııııııııııt!...

Haksızlığa karşı çıkmak bir yana...

Haksızlık karşısında susmak öbür yana...

Yahu bunlar haksızlık karşısında susmayanları bile susturuyorlar...

Uyanmanız için daha ne yapmaları lâzım acaba ey hipnotize olmuş ecmain/şakirt kardeşler..

Dipnot:
* sendika.org


Cahiliye devrinin Araplarına benzedik..
Ahmet TAKAN
ahmettakan@avazturk.com
28 Nisan 2010

Yazımın başlığı biraz ağır kaçmış olabilir. Bugüne kadar yazdığım birçok yazıda frene basmaya becerebildim.Ama bugün öfkemi bir türlü yenemiyorum.Onun için okurlarımdan peşinen özür diliyorum.

Şu düştüğümüz hale bir bakın!

Yurdun her köşesinden çocuk tecavüzleri, çocuk istismarı,seri cinayetler haberleri geliyor.Artık eskiden 3'ncü sayfa haberleri olarak tanımladığımız ve pek sık rastlamadığımız bu tip haberler(sıralayıp da bir kez daha sinirlerinizi bozmayacağım) gazetelerde manşet, televizyonlarda birinci haber oluyor.

Önce çuvaldızı kendimize batıralım.

Bu haberleri manşetlerine taşıyan medyanın hiç mi günahı yok?

Günahın paylaşımında en büyük payı medyanın alması gerekir. Yıllardır çağrıldığım her toplantıda gırtlak patlattım “aile yapımızı ve nesillerimizi TV ve gazeteler aracılığıyla mahfediyorlar. Türk’ün önce kadın sonra da aile yapısını bozdular mı gerisi kolay” diye. Örnekler verdim;Kaynana Semralardan,abuk sabuk yarışma programlarından,televole programlarından,seviyeli birliktelik haberlerinden,Brezilya dizilerinden.

Benim gibi toplumun geleceğini düşünen nice insan bağırdı durdu.

Ne oldu?

Bizler olduk senaryocu paranoyak, onlar oldu ilerici açılımcı.

Çoluk-çocuk tüm aile hepimizin ayakta olduğu çeşitli zaman dilimlerinde açın televizyonları..Cerahat akıyor..Cerahat.

BBG evlerindeki rezaletleri bile çoktan aştık. Sözde magazin programlarında gizli kameralarla çekilen ve “ünlü felan filaaan,ünlü felan filaaaanla ,falanca restoranda gizlice öpüşürken yakalandı” şeklinde ciyak ciyak anoslarla evlerimizin içine servis edilen yarı pornografik görüntüler.

Yerli diziler daha da rezil.Kim kime sulanıyor,kim kime sarkıyor,kim kimi düdüklüyor belli değil.Her türlü yasak ve gayrimeşru ilişki alenileştirildi.Üvey anasına sarkan gençler,baldızına sulanan enişteler,aklınıza gelecek ve gelemeyecek her türlü rezil ilişkiler.Gençlik ve çocuk dizilerine bir bakın.Görüntülerde porno yok ama gencecik beyinlerin içine neler zerk edildiğine bir bakın.Mesajlarla işlenen şiddet ve porno...Sonrada açın gazete haberlerine bakıverin.O gazetelerde okuduklarınıza bunların hiç etkisi olmadığını mı zannediyorsunuz?..

Ya gazeteler ve internet siteleri?

Bizim gençliğimizde basılan bazı magazin dergileri vardı.Biz onları o zaman porno dergi zannederdik.Kadınları en fazla bikinili görebilirdik.Ara sıra göğüsleri açık kadın resmi koyarlar onlarında üstüne büyük büyük siyah yıldızlar atarlardı.Şimdi gazeteler bir bakın.O zamanın magazin dergileri bugünkü gazetelerin yanında Hayat Ansiklopedisi sayılırlar.Manşetlerdeki hatunların resimleri ve en özel hayatlarının en özel ayrıntıları,arka sayfa güzelleri.Ne ararsanız var!

Artık gazete ve televizyonların yerini alacağına kesin gözle baktığımız sanal alemde işler daha da acı.Ne kanun var ne de sınır.Bakın en ciddi gazetelerin internet sitelerine,en ciddi haber sitelerine..Çıplak hatun veya cinsel içerikli bol fotoğraflı haber koymayan site tık alamıyor.

Sakın bana çağın gerekleri gibi sakil gerekçeleri söylemeyin. Çağın adı ne olursa olsun,hangi çağda olursak olalım tek ve değişmez everensel gerçek bilirim. YÜKSEK AHLAKLI OLMAK.

Hangi çağın hangi şartı bunu ortadan kaldırabilir?

Bu arada ülkeyi yönetenler ve yönetmeye talip olanlar ne yapıyor?

Sözde gündemlerle, kayıkçı kavgası.

12 Eylül zulmü ile bir nesli dümdüz ettiler üzerinden geçtiler. Gencecik fidanları asıp işi bitirdiler mi?

Arkadan da Turgut Özal felsefesi ile gelecek nesillerin ruhlarını ve beyinlerini yozlaştırdılar.Kafaları boş,pop kültürüne sıvanmış bir gençlik yattılar.Adını da “varoş gençliği“ koyup bir güzel iğdiş ettiler.

Bir milleti toptan yok etmek için ellerinden ne geliyorsa planlı bir şekilde uyguluyorlar.

Ülkemizin yalnızca okyanus ötesinden iktidara getirilen siyasilerle mi yıkıldığını zannediyorsunuz?

Fiili işgalden önce beyinleri ve kalpleri yok edip tutsak alıyorlar, bu arada siyasi işgal alışmalarına devam ediyorlar. Arkasından ne geleceğini söylemek bile istemiyorum.

Bizler Çanakkale’yi ve Kurtuluş savaşını hangi sayede kazandığımızı unutmuş ve o savaşların nasıl dünya milletlerine örnek olduğunu,o yüce değerleri,büyük inancı ve yüksek ahlakı çoluğumuza çocuğumuza anlatamıyor olabiliriz.Ama inanın bana yüzyılıdır kıçındaki tekme acısını unutmayan empeyalistler bu savaşı nasıl kazanacaklarını ,bunun en önemli yolunun da Türk aile yapısını bozmak ve Türk'ün ahlakını yozlaştırmak olduğunu çok iyi biliyorlar.Çünkü onların gençleri Türkün genetik kodlamasını incelerken bizim gençlere Ricky Martin dinletiyorlar.

Biraz da okullarımıza eğilelim..

Okullarımızdaki din dersini yıllardır tartışıp durduk.”Yok efendim seçmeli olsun zorunlu mu olsun,haftada bir saat mı yoksa iki saat mi?” diye.

Sonunda karar kılındı dersin adı Din Kültürü ve Ahlak bilgisi oldu.İlköğretimde iki saat liselerde bir saat.Dersin içeriğine bakın bom boş.Bunu niye yaptık.Batılılar bizi laiklikten uzaklaşmakla ayıplansın diye.Sonra ne oldu “başörtüsü” diye diye iktidara gelen sözde en mukaddesatçı iktidar bir AB sevdası yüzünden “AB formatlarına uyduracağız “ diye müfredatın içini boşaltıverdi.Tam adamların istediği gibi.

Ey! ılımlı İslamcılar gidin de kapılarında dilinizin pelesenk olduğu o AB ülkelerinin çocuklarına din eğitimini nasıl verdiğine (çek-senet takip etmekten fırsat bulursanız) bir bakın..

Daha Nisan ayındayız. Gidin okulların içler acısı halini,öğretmenlerin perişanlığını,öğrencilerimizin pejmürdeliğini bir görüverin.Bir dönemde 10 gün okula gelmeyen öğrenciye okul idareleri, “bu öğrencini devamsızlığı devamsızlık sayılmaz ki “ diyorlar.

Nimet Çubukçu diye bir Milli Eğitim Bakanımız var. Göreve geldiğinden beri hangi icraatını hatırlıyorsunuz?Okullarda bir anket yapın “ Milli Eğitim Bakanı kim?” diye bırakın öğrencileri kaç öğretmen adını doğru yazar acaba?

Kadın ve aileden sorumlu Selma A.Kavaf ne yapar? Bileniniz var mı?

RTÜK ne yapar?

Bunu bildiğim kadarı ile ben cevaplayayım;

Yandaş TV'ler için düzenlemeler ve kolaylıklar...(gerisi için burada frene basacağım)

Diyanet İşleri Başkanlığı ,İmam-Hatip tayinleri ve cuma hutbelerini hazırlama dışında ne iş görür?

Televizyonlarda soytarı kılıklı,lakabı hoca olan, cukkayı doldurmaktan başka hiçbir düşüncesi olmayan bir sürü adam, en kutsal inancımızı saçma sapan şeylerle tahrip ederken bunlar ne yaparlar?

Diyanetin televizyonlara göndereceği hiç mi yetişmiş insanı yok? Diyanetteki muhterem hocaefendiler şu günlerde televizyonlara çıkıp konuşup; il il,ilçe ilçe dolaşıp konferans vermeyeceklerde hangi gün işe yarayacaklar?

Olur mu canım? Sen ben kavgası yapıp,Diyanette yumuşak koltuk kapmak ,iktidarın en ballı bakanlıklarına yatay geçiş yapmak varken bunlarla kim uğraşır!..

Yaygın,örgün,din her türlü eğitimden elinizi eteğinizi çekin.Bırakın her türlü işinizi cemaatler halletsin.Onlarda kursun rant düzenlerini.Din adına palazlanıp semirsinler.Sonra oturun bir köşeye devletçilik oynayın.Ara sıra da timsah gözyaşları dökün.

Tabii kolay mı, ülkeye giren kara paranın paylaşımını yapmak, memleketin tüm varlıklarını satmak,nasıl bir tezgah kurarız da kime ne ithal ettirip voleyi vururuz diye organizasyonlar yapmak?

Bazılarını tuzu kuru nasılsa? Onların çocuklarına ABD ve İngiltere'de her türlü imkanlar (tedavi hizmetleri de dahil!) hazır...

Bizim çocuklarımızın vatanı burası,Türk toprakları.Bizim çocuklarımızın doğdukları yerde ölecekleri yerde beli:TÜRK YURDU!

Tekrar tekrar altını çiziyorum. Çocuklarımıza mutlaka cahiliye devrini okutun ve öğretin.İki cihan güneşi Peyagember efendimiz Hz.Muhammed'in (S.A.V) ahlakını ve yaşayışını çocuklarımıza tekrar tekrar öğretin.Hz Ali'yi,Hz Ömeri,Sehabenin yaşayışını anlatın.Bunun yanında asırlarca dünyaya hakim olmuş medeniyet götürmüş Türk'ün töresini beyinlere kazıyın.

Bakın o zaman bu sözde Müslümanların bize yaşattığı cahiliye karınlığını yüksek ahlaklı Müslüman-Türk genci bir çırpıda nasıl kökünden kazıyor. Aynı Çanakkale de olduğu gibi bu İngiliz tipi Müslümanlara ve onların patronlarına nasıl bir daha “ geldikleri gibi giderler “ dersinin en esaslısını veriyor...

Avaztürk

Akıllara durgunluk veren vahşet!

İzmir'de dün gece akıllara durgunluk veren bir kardeş vahşeti yaşandı. M.Ş. (adlı) kişinin, öz ablasını ve yeğenini öldürürken yaptıkları;'bunu yapan insan olamaz' dedirtti.16 Aralık 2008 17:24

İzmir'de dün gece yaşanan olayda M.Ş. (26) adlı kişi, ablasını parçalara ayırıp yeğenini de boğazını keserek öldürdü. Zanlı, olaydan sonra üstünü değiştererek karakola teslim oldu.

haber7

Felçli ninenin katil zanlısı, kiracısı çıktı

24 Ekim 2009 - İzmir'de yaklaşık 1.5 yıl önce evinde elleri bağlanıp ağzına çorap tıkanarak vahşice öldürülen 60 yaşındaki felçli kadının gerçek katil zanlıları yakalandı. Kadını parası için kiracısı ve 3 arkadaşının öldürdüğü belirlenirken, görgü tanıklarının ifadeleri ile gözaltına alınıp 45 gün cezaevinde yatan kişinin ise olayla ilgisinin olmadığı ortaya çıktı. netgazete

4 yaşındaki çocuğu, 16'sındaki akraba kız öldürmüş


06 Kasım 2008 Kars'ın Digor ilçesine bağlı Dağpınar beldesinde ölü olarak bulunan çocuğu, babasının amcasının torunu 16 yaşındaki Y.E'nin öldürdüğü belirlendi.
netgazete

KEY parası için annesini parçalamış

28 09 2008 01:07
Ankara'da parçalara ayrılmış kadın cesedinin sırrı, polisin fimlere taş çıkartacak araştırmasıyla çözüldü. Sanığın ifadleri korku filmlerini aratmyacak..

Döndü Aşut'u KEY parasını vermeyen oğlu testereyle parçalayarak öldürmüş, her parçasını her gün bir yere atmış.
75 yaşındaki Döndü Aşut’u oğlunun Key parasını vermediği gerekçesiyle öldürdüğü ortaya çıktı.

Böyle Vahşet Görülmedi
28 Haziran 2008 21:08

Vahşet, öldürdüğü kişinin kulağından anahtarlık yaptı...

Eyüp'te, ''güvercin besleme yüzünden tartıştığı bir kişiyi öldürüp, kulağını keserek anahtarlık yaptığı'' öne sürülen şüpheli gözaltına alındı.

Alınan bilgiye göre, İslambey Mahallesi Mektebi Sokaktaki gecekonduda yalnız yaşadığı belirtilen İlker A. (32) ile başka bir gecekonduda kalan komşusu Hasan Karakaş (54) arasında 25 Haziran Çarşamba sabahı güvercin besleme yüzünden tartışma çıktı.

Karakaş'ın İlker A'ya, ''güvercin beslemek yerine düzgün bir işte çalışmasını'' söylemesi üzerine başladığı belirtilen tartışmanın ardından ayrılan taraflar, akşam saatlerinde aynı nedenle yeniden tartıştı.

Kavgaya dönüşen olayda İlker A, kaçarak gecekondusuna giren Karakaş'ı yakalayarak bir süre odun parçasıyla dövdü. Ardından Karakaş'ı bıçaklayarak öldürdüğü ve sağ kulağını keserek aldığı belirtilen İlker A, olay yerinden kaçtı.

Cinayetten bir gün sonra, evden gelen koku üzerine Karakaş'ın cesedinin bulunmasının ardından, Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekiplerince fail ya da failleri yakalamak amacıyla araştırma başlatıldı.

Bölgedeki şüpheliler üzerinde yoğunlaşan ekipler, bu süreçte mahalle sakinleri arasındaki, ''İlker A. cebinde insan kulağıyla dolaşıyor'' söylentisi nedeniyle, bu kişiyi kısa sürede gözaltına aldı. İlker A'nın evinde yapılan aramada, ''Karakaş'ın kesilerek verniklenen ve kurumaya bırakılan sağ kulağı'' bulundu. Ayrıca, olay yeri yakınında suçta kullanılan odun parçası ile bıçak ele geçirildi.

Bu deliller doğrultusunda ifadesi alınan İlker A'nın, ''Karakaş'ı, aralarında kuş meselesinden çıkan tartışma dolayısıyla öldürdüğünü itiraf ettiği ve kestiği kulağını kuş kümesinin kapısına takmak için anahtarlık yaptığını'' söylediği belirtildi.

Polisteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen İlker A'nın, ''adam yaralamak'' suçundan sabıkalı olduğu kaydedildi.
aktifhaber

Bebeğinin Önünde Vahşet
29 Eylül 2008 11:103 aylık bebeğinin yanında bıçaklanıp öldü diye bırakılan kadın, telefona kadar süründü ve...

Bursa'da bu sabah kanlı soygun dehşeti yaşandı. Tatil günleri ek iş olarak dolmuş şoförlüğü yapan eşi işe giden 1.5 yıllık evli 24 yaşındaki Esma Turgut, evinde 3 aylık erkek bebeğinin yanında sırtından, karnından ve kasığından 7 kez bıçaklandı.

Genç kadını ‘öldü’ sanıp kolundaki 7 bileziği alın saldırgan veya saldırganlar kaçarken, sürünerek ulaştığı telefondan annesini arayıp ‘Yetişin, ölüyorum’ diyerek yardım isteyen Esma Turgut, kısa sürede eve gelen annesi ve kardeşi tarafından hastaneye kaldırıldı.

Merkez Yıldırım İlçesi Güllük Mahallesi Şen Sokak’ta 3 katlı apartmanın 2’nci katında yaşayan Esma Turgut, bugün saat 10.00 sıralarında kimliği belirlenemeyen kişi veya kişilerce karnından, sırtından ve kasığından bıçaklandı. Henüz 3 aylık olan bebeğinin yanında bıçaklanan ve ‘Öldü’ diye bırakılan genç kadının kolundaki 2’si burma 7 bilezik çalındı. Olaydan sonra sürünerek telefona gidip, annesi Bahriye Çam’ı arayarak, ‘Yetişin. Ölüyorum’ diyebilen genç kadın, kısa sürede eve gelen annesi Bahriye ve kardeşi Murat Çam tarafından Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. 3’ü karnında, 3’ü sırtında biri de kasığında olmak üzere 7 bıçak yarası bulunan Esma Turgut hemen ameliyata alındı.

aktifhaber

Maganda Satırla Dehşet Saçtı
29 Eylül 2008 17:58

Eskişehir'de satırlı maganda dehşeti yaşandı. İki şehir magandası laf attıkları Sinan T. ve eşine saldırdı..

Eskişehir'de laf atma yüzünden çıkan kavgada bir kişi satırla yaralandı.

Edinilen bilgiye göre olay, Tunalı Mahallesi Gaffar Okkan Caddesi'nde meydana gelen olayda yolun karşısına geçmeye çalışan Sinan T. (25) ve eşi Satı T. (25) ile otomobilleriyle caddeden geçen ve kimliği henüz belirlenemeyen 2 kişi arasında 'laf atma' yüzünden tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine 2 zanlı, araçlarından aldıkları satırla Sinan T'yi vücudunun çeşitli yerlerinden yaraladı. Zanlılar, Sinan T.'nin eşi Satı T.'yi de döverek darbetti. Zanlılar, olay sonrası araçlarıyla birlikte kayıplara karıştı. Yarıllar, 112 Sağlık ekiplerince Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Yaralıların durumlarının iyi olduğu bildirildi. Polis, olaya karışan zanlıları bulmak için çalışma başlattı.
aktifhaber

Konukevinde dayaktan ölmek üzere olan
2 yaşlı kadın, komşuların ihbarı ile kurtarıldı


22 Ekim 2008 Bursa'da, bir konukevinde 2 yaşlı kadına şiddet uyguladığı iddiasıyla gözaltına alınan hasta bakıcı adliyeye sevk edildi.
Edinilen bilgiye göre, Kükürtlü Mahallesi'ndeki konuk evinde kalan Hatice Yıldırım (91) ve Sabriye Kumlu'nun (77) komşuları, yaşlı kadınların 1 yıldır kendilerine bakan 57 yaşındaki Ş.S. tarafından son günlerde dövülerek darpedildiğini ileri sürdü. Durumun polise bildirilmesinin ardından harakete geçen ekipler, incelemenin ardından evde şuuru kapalı bulunan 91 yaşındaki Hatice Yıldırım ve vücudunda çok sayıda morluklar bulunan 77 yaşındaki Sabriye Kumlu'yu ambulans ile Çekirge Devlet Hastanesi'ne kaldırdı.
Komşuların şikayeti üzerine akşam saatlerinde kendi evinde gözaltına alınan bakıcı Ş.S. ise bugün Çekirge Karakolu ekipleri tarafından adliyeye sevk edildi. Kendini savunamayacak durumdaki kadını darp etmek suçundan adliyeye sevk edilen Ş.S., "Bana iftira atıyorlar. Suçlamaları kabul etmiyorum. Ben işi bırakmıştım" diye konuştu.
Sefiye S, sorgusunun ardından adliyeye sevk edildi. Sefiye S, çıkarıldığı mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı

netgazete

İşte Kuşadası'ndaki cesetlerin sırrı
24 Ekim 2008 21:00
Kuşadası'nda değişik mevkilerinde cesedi bulunan 3 erkekle ilgili soruşturma kimi işadamlarını soyan eski bir uçak korsanı şebekesini ortaya çıkardı.
Aydın'ın Kuşadası ilçesinin türlü mevkilerinde cesedi bulunan 3 erkekten 2'sinin, eski uçak korsanı olan zanlının liderliğindeki şebeke tarafından öldürüldüğü iddia edildi. Polis tarafından yakalanan çetenin lideriyle 7 elemanının, kaçırdıkları kimi işadamlarının gözleri önünde cinayetleri işledikleri ve kendilerini de bu biçimde öldüreceklerini söyleyerek mallarına el koydukları ileri sürüldü.

Alınan bilgiye göre, Kuşadası'nda 1 ay önce kaybolan Hüsredin Özçelik (26) ile 5 gün önce kaybolan Gürkan Yılmaz'ın (28) ailelerinin savcılığa başvurması üzerine harekete geçen polis ekipleri, Özçelik ve Yılmaz'ı bulmak için çalışmaya başladı.

Kuşadası Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin yaptıkları araştırmada, matbaa işçisi Özçelik ile temizlik görevlisi Yılmaz'ın kaybolmadan önce görüştüğü kişileri belirledi. Polisin araştırmasına, kayıp 2 kişinin görüştüğü 7 kişinin ifadesine başvuruldu. Kimi suçlardan emniyette kaydının bulunduğu ortaya çıkan N.A., M.K.K., S.S., A.A., M.A., Y.B. ve G.O.'nun çelişkili ifadeler vermesi polisin dikkatini çekti.

Bunun üzerine sorgulaya alınan şüpheli 7 kişi, Özçelik ile Yılmaz'ı öldürdüklerini itiraf etti. Olaya karıştığı belirlenen ve çetenin elemanı olduğu ileri sürülen Ş.Y., polis tarafından İstanbul'da yakalanarak Kuşadası'na getirildi.

Kuşadası Emniyet Müdürlüğünde gözaltında tutulan ve çetenin lideri olduğu ileri sürülen N.A.'nın, 1997 yılında Malta Havayolları'na ait bir yolcu uçağını, Malta-İstanbul seferini yaparken 74 yolcu ve 6 mürettebatla Almanya'ya kaçıran ve hemşerisi olan Mehmet Ali Ağca'nın durumunun düzelmesi için dünya kamuoyunun ilgisini çekmek amacıyla eylemi gerçekleştirdiğini söyleyen kişi olduğu ortaya çıktı.

Sorgulanan zanlıların N.A. liderliğinde hareket ettikleri, yaklaşık 1 ay önce kaçırdıkları Özçelik'i Kuşadası'nda bir otelin bodrumuna götürüp kapattıkları, ilçede 2 ayrı deri mağazası bulunan kişiyi de zorla otelin bodrumuna götürdükleri belirlendi. Zanlıların, deri mağazası sahibinin gözü önünde Özçelik'in boğazını keserek öldürdükleri ve kendisini de böyle öldüreceklerini söyleyerek, 160 bin YTL'sini aldıkları, Özçelik'in cesedini Kuşadası'nın Kirazlı Köyü yakınındaki ormanlık alana gömdükleri ortaya çıktı.

Şebeke elemanlarının 1 hafta önce bir mağazada temizlikçilik yapan Gürkan Yılmaz'ı da kaçırdıkları, şebekenin lideri N.A.'nın evine götürüp banyoya kapattıkları, daha sonra zorla eve getirilen bir işadamının gözleri önünde Yılmaz'ın da boğazını keserek öldürdükleri öne sürüldü. Tehdit ettikleri işadamının, ilçede bulunan bir işyerine ortak oldukları belirlenen zanlıların, öldürdükleri Yılmaz'ın cesedini ise Davutlar mevkiinde bir tarlaya gömdükleri öğrenildi.

Bunun üzerine çete lideri N.A.'nın evine giden polis ekipleri, temizlenmesine karşın banyoda kan izlerinin bulunduğunu gördü.

Zanlıların ev ve işyerlerinde yapılan aramalarda 18 mermi, 2 cep telefonu, 4 GSM kartı, uyuşturucu haplar ve 55 bin YTL ele geçirildi.

Kuşadası Kaymakamı Mustafa Esen ve Kuşadası Emniyet Müdürü Şenol Zeybek, operasyonla ilgili basın mensuplarına yaptıkları açıklamada, böyle bir vahşetin tanımını bulamadıklarını söyledi. Zeybek, ''Zanlılar, vahşice öldürdükleri kişilerin gömülecekleri yerleri bile önceden hazırlamışlar. Arkadaşlarımızın titiz çalışması olmasa bu vahşetler devam edecekti'' dedi.

Bu arada cesedi bulunan 1 erkeğin kimliğinin tespitine çalışıldığı, çete tarafından öldürülüp öldürülmediğinin araştırıldığı bildirildi. Kuşadası Emniyet Müdürlüğünde işlemleri tamamlanan 8 zanlı, adliyeye sevkedildi.

haber7

Evin önüne park yüzünden apartman kavgası !
Kocaya kızdı, eşini komaya soktu kızının kolunu kırdı

10:50 - Tekirdağ'da Ş.K, üst komşusu olan G.E'nin aracını giriş kattaki evinin önüne park etmesine kızarak mahkemeye verdi. Mahkeme, davayı düşürdü. 2. katta oturan oto tamircisi G.E'nin eşi A.E ile Ş.K arasında, sabah yeniden bir tartışma yaşandı. A.E'nin sözlerine kızan Ş.K üst komşusunun evine giderek 28 yaşındaki ev hanımı A.E'yi feci halde dövdü. Salonda bulduğu büyük vazo ile kadının başına vuran Ş.K, ağlayan 3 yaşındaki G.E'yi susturmak için tekmeledi. Komaya giren A.E ameliyatın ardından yoğum bakım servisine alındı, hayati tehlikesinin sürdüğü bildirildi. G.E.'nin başına darbe aldığı ve sağ kolunda kırıklar meydana geldiği belirlendi. 14.01.2009 TEKİRDAĞ netgazete

5 bilezik için bebeğinin önünde boğazını kestiler

31 Ekim 2009 Aksaray'da genç bir kadın, oturduğu apartmanın zemin katında boğazı kesilerek öldürüldü.
Olay, Meydan Mahallesi 967. Sokak'taki Zehra Hanım Apartmanı'nda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, apartman görevlisi olan kocası ile birlikte yaklaşık bir yıl önce apartmanın kapıcı dairesinde yaşamaya başlayan Kübra Kocatürk (23), apartmanın zemin katında boğazı kesilerek öldürülmüş halde bulundu. Kocatürk’ün, kolundaki 5 altın bileziğin çalındığı tespit edildi.

BİLEZİKLERİ ÇALINMIŞ 20 YERİNDEN BIÇAKLANMIŞ

Yapılan araştırma ve inceleme sonrası Kürba Kocatürk’ün kolundaki 5 altın bileziğin çalındığı tespit edildi. 9 aylık kızı Melike evdeyken öldürülen Kübra Kocatürk’ün yapılan otopsisinde de başına sert bir cisimle vurulduğu, boğazının 3 ayrı yerinden kesildiği ve vücudunun 20 yerinden bıçaklandığı ortaya çıktı.

Kübra Kocatürk’ün, 1.5 yıl önce apartmanda kapıcılık yapan 23 yaşındaki Murat Kocatürk’le evlendiği, 9 ay önce bir kız bebek dünyaya getirdiği öğrenildi. Aksaray Emniyet Müdürlü Ekipleri katili bulmak için geniş çaplı soruşturma başlattı. (Hürriyet)

10 Kasım 2009
Hunharca öldürülen Musa Kang'ın arkadaşları olayın şokunu hala yaşıyorlar...

Kaçırıldıktan 6 gün sonra cesedi bulunan Musa Kang'ın sınıfında yas var. Öğrenciler arkadaşlarını kaybetmenin üzüntüsünü yaşarken, aileler de okulun önünde çocuklarını almak için nöbet tutmaya başladı.

Erzurum'da 3 Kasım günü evinden okula giderken genç bir erkek tarafından kaçırıldığı ileri sürülen bilgisayar kurdu 12 yaşındaki Musa Kang'ın cesedi bulundu. TCDD Gar Müdürlüğü bahçesindeki metruk binada bilekleri kesilmiş ve kafası taşla ezilmiş bir şekilde öldürülen Musa'nın sınıf arkadaşları ise olayın şokunu yaşıyor.
aktifhaber

02 Mayıs 2010
Böyle Bir Vahşet Görülmedi
Volkan Yılmaz'ı, ağabeyi ile arasını bozduğu iddiasıyla arkadaşının bisikletiyle birlikte nehre attığı ortaya çıktı.

Polis, gençlerin yüzme bilmediği için suda çırpınan Yılmaz'ın ölümünü 17 yaşındaki H.D. ile iki arkadaşın izlediğini belirledi.

Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi Cinayet Bürosu ekipleri, nehirde bisikletiyle birlikte bulunan Volkan Yılmaz'ın ölümündeki tüyler ürperten gerçeği çözdü. İddialara göre, 17 yaşlarındaki H.D., B.E. ve M.D. olayın olduğu akşam Volkan ile birlikteydi. Polis, bu gençleri gözaltına aldı. Emniyet Müdürlüğü'nde çapraz sorguya alınan B.E. ve M.D., arkadaşları H.D.'nin Volkan'ı nehre attığını ve boğulmasını izlediğini itiraf etti. H.D.'nin de Volkan'ı nehre atarak ölümüne sebep olduğunu itiraf ettiği öğrenildi. H.D.'nin polise, "Volkan ağabeyimle aramı açmıştı. Tartıştık, önce bisikletini nehre attım. Üzerime gelip küfür edince de kendisini. Yüzme bilmediği için suda çırpındı. Diğer iki arkadaşım kurtarmak için suya girmek istedi. 'Sizi de atarım' diye engelledim. Suda kayboldu, evimize gittik." dediği öğrenildi.

Cinayet zanlısı 3 genç, yaşlarının küçük olmasından dolayı Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğü'nde gözaltında tutuluyor.
akt'fhaber

12 Mayıs 2010 21:14
Yakılan Genç Kız Hayatını Kaybetti
20 yaşındaki bir kişi tarafından sokaka ortasında üzerine benzin dökülerek yakılan genç kız toprağa verildi.

Çorum'da sevgisine karşılık vermediği iddiasıyla 20 yaşındaki bir kişi tarafından üzerine benzin dökülerek yakılması sonucu ağır yaralanan ve tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden 16 yaşındaki genç kız, toprağa verildi.aktifhaber

Etiketler: Cinayet ölü yaralı kavga 'Şiddetli geçimsizlik katletti bıçak bıçaklayarak Doğanevler Mahallesi 112 Acil Muğla Fethiye batman korucular benzin istasyonu ölü yaralı ölüm hırsızlık
polis kuyumcu ankara elmadağ cinayet Polis

Konya'da Tüyler Ürperten Vahşet!
30 Ağustos 2010
Yaşları 4 ile 11 arasında değişen 4 kardeşin cesedi derin dondurucuda bulundu!
Konya'nın Kulu ilçesinde derin dondurucuda 4 kardeşin cesetleri bulundu. Kardeşleri öldürdüğü öne sürülen üvey anne gözaltına alındı.

Konya'nın Kulu ilçesine bağlı Tavşançalı beldesi Aliağa Yaylası'ndaki bir evde derin dondurucunun içinde 6 ile 11 yaşlarında 4 çocuk cesedi bulundu. Sevim (6), Aynur (7), Ebru (9), Ozan Üçer'in (11) cesetleri derin dondurucuda üst üste konulmuş halde bulundu. Olayın Kulu İlçe Jandarma Komutanlığı'na gelen ihbar üzerine ortaya çıkan olayla ilgili çocukların üvey annesi Nazmiye Aktaş (40) gözaltına alındı. aktifhaber

Başı kesik ceset Hatice'ye aitmiş
05 Mart 2011

Düzce'de geçen mayıs ayında başı kesik ve yakılmış olarak bulunan cesedin, kayıp lise öğrencisi Hatice Arı'ya ait olduğu Adli Tıp raporuyla belirlendi.

Arı'nın cenazesi köy mezarlığında toprağa verildi. Baba Mehmet Arı, 'En azından kızımın mezarı başına gelip dua edeceğimi bilmek tesellim oldu' dedi. Acılı Anne Nurşen Arı ise kızının bulunması için her gün dua ettiğini, kızının odasına kaybolduğu günden bu yana girmediğini ifade etti.

14 AYDIR KAYIPTI
Evinden 5 Ocak 2010'da okula gitmek üzere ayrılan Hatice'nin geri dönmemesi üzerine ailesi kayıp ihbarında bulunmuş, Arı'nın erkek arkadaşı M.Ş. ve polis memuru A.M.T. çıkarıldıkları mahkemece tutuklanmıştı. M.Ş. tahliye edilmiş, A.M.T'nin tutukluluk halinin devamına karar verilmişti. 5 ay sonra, başı gövdesinden ayrılmış bir kız çocuğu cesedi bulunmuş, kimlik tespiti amacıyla ceset Adli Tıp Kurumuna gönderilmişti. Akşam

70 Yaşındaki Baba Engelli Kızını Döverek Öldürdü
07 Mart 2011
Balıkesir'de 70 yaşındaki baba Hüseyin Erden, zihinsel engelli kızını sopayla döverek öldürdüğü iddiasıyla gözaltına alındı.
Cinayet, babanın kızını dövüp evden çıktıktan sonra karıştığı bir bıçakla adam yaralama olayı nedeniyle gözaltına alınması sonucu ortaya çıktı.

Alınan bilgiye göre, olay bugün 2. Sakarya Mahallesi Güven Sokak'ta meydana geldi. Aynı adreste oturan Hüseyin Erden (70), 12 yıl önce şiddetli geçimsizlik nedeniyle kavga ettiği eşiyle boşandı. Zihinsel engelli kızı, babanın isteği üzerine kendisinde kaldı.

Olay günü, baba kızı Ayten Erden'i (35) susması için uyardı. Ses çıkarmaya devam eden kızını önce yumrukla darp ettiği ileri sürülen öfkeli baba, daha sonra zihinsel engelli kızın değişik yerlerine demik çubuk ve sopayla vurdu. Kızını dövdükten sonra evden ayrılan baba, aynı semtte bulunan bir kahvehanenin önünde, daha önce aralarında tartışma yaşandığı öğrenilen Cemil Işık (59) ile karşılaştı.

Baba Hüseyin Erden, hakkında dedidoku yaptığını ileri sürdüğü Cemil Işık'a yanında taşıdığı ekmek bıçağı ile saldırdı. Karın boşluğu ve sırtından aldığı bıçak darbeleri sonucu yaralanan Işık, olay yerine gelen abdulans ile Balıkesir Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine gelen güvenlik güçleri tarafından gözaltına alınan Hüseyin Erden, polislere, evde bulunan zihinsel özürlü kızı dövdüğünü ve gidip durumuna bakmak istediğini söyledi.

Bunun üzerine baba ile birlikte eve giden polisler, zihinsel engelli kızın cesediyle karşılaştı. Ayten Erden'in vücudunun morardığı ve aldığı darbeler sonucu yaşamını yitirdiği belirlendi. aktifhaber

Karısını öldürüp içmeye devam etti
11 Mart 2011 Cuma
Alkolik baba dehşet saçtı. Biri 5 diğeri 8 yaşındaki iki çocuğunun gözleri önünde eşi Sevgi S.'yi tabancayla öldüren Hasan S. cinayetin ardından içki sofrasına oturdu

Adana'nın Seyhan İlçesi'ndeki korkunç cinayete çocuklar şahit oldu. Hasan S. (34) iki çocuğunun da evde olduğu sırada, aynı zamanda teyzesinin kızı olan eşi Sevgi S.'yi (26) tabancayla vurarak öldürdü. Hasan S.'nin saat 03.00 sıralarında aşırı alkollü halde eve geldiği, eşiyle kavga etmeye başladığı, eve geldikten yaklaşık yarım saat sonra holde, genç kadını 7 el ateş ederek öldürdüğü tespit edildi. Olaydan sonra Hasan S. alkol almaya devam etti. Saat 07.30'da eve gelen zanlının babası Mümtaz S.'nin zili çalması üzerine kapıyı açan torunu Mümtaz'ın (8) annesinin kanlar içinde yattığını, ölmüş olabileceğini söylemesi üzerine polise haber verildi. Baba Mümtaz S. oğlunu polise teslim etti. Aşırı derecede alkollü olduğu belirtilen Mümtaz S.'nin ilk aşamada ifadesinin alınamadığı belirtildi.

KUMARDAN SABIKALI
Babası Mümtaz S.'ye ait kahvehaneyi işleten Hasan S.'nin alkol bağımlısı olduğu, sık sık kumar oynadığı bildirildi. Zanlının daha önce hakkında kumar oynama ve oynatma suçlamasıyla işlem yapıldığını belirtildi. Cinayete şahit olan Mümtaz S. (8) ve Dursun S. (5) Çocuk Şube Müdürlüğü'ne götürüldü. Çocuklarla burada Sosyal Hizmetler görevlileri ile pedagoglar ilgilendi.

TEFECİ BORCU 3 EV SATTIRDI
Zanlı Hasan S. kumar borçları nedeniyle tefeciden para alıp borcunu ödeyemeyince babasından habersiz iki evi ile kendi oturduğu evi satmış. Akşam

Katil zanlısı adliyeye getirildi
26 Mart 2011
KAYSERİ - Kayseri'nin Talas ilçesinde, yaklaşık 1,5 yıl önce Ramazan Bayramı'nda şeker toplarken kaybolan çocukları öldürerek gömdüğü iddiasıyla yakalanan katil zanlısı Uğur V.G. adliyeye getirildi.

2009 yılı Ramazan Bayramının 2. gününde şeker toplarken kaybolan Ahmet Tuna Tekin, kardeşi Dilruba Tekin ve aynı mahalleden arkadaşları Türkan Ay'ın öldürülmesi olayının faili olduğu iddia edilen zanlı Uğur V.G, Emniyet Müdürlüğündeki işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye getirildi.

Nöbetçi Cumhuriyet Savcılığına sevk edilen katil zanlısının adliyeye gelişi öncesinde, çevik kuvvet ekipleri ile çok sayıda sivil polis, çevrede güvenlik önlemi aldı.

Elleri kelepçeli olarak sivil kıyafetiyle getirilen Uğur V.G'nin adliyeye girişi sırasında, ölen çocukların yakınları linç girişiminde bulundu. Adliyeye girmeye çalışan Tekin ve Ay ailelerinin yakınları, çevik kuvvet ekipleri tarafından engellendi.

Kayseri'nin Talas ilçesinde, 21 Eylül 2009'da Ramazan Bayramının 2. gününde şeker toplamak için evlerinden çıkan ve geri dönmeyen 9 yaşındaki Ahmet Tuna Tekin, 6 yaşındaki kardeşi Dilruba Tekin ile aynı mahalleden arkadaşları 11 yaşındaki Türkan Ay'ı öldürüp, cesetlerini Yozgat'ın Çayıralan ilçesi yakınlarında gömdüğü belirtilen Uğur V.G, Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Daire Başkan Yardımcısı Ercan Taştekin başkanlığındaki 9 kişilik özel ekip tarafından yakalanmış, zanlı suçunu itiraf etmişti. haber10

Korkunç Cinayette Çelişkili İfadeler

Sultangazi'de 9 yaşındaki Fırat Sezer'in hunharca öldürülmesiyle ilgili gözaltına alınan üvey anne Ekatherina O. ile annesi çelişkili ifadeler verdi.
29.03.2011

Sultangazi’de, 9 yaşındaki Fırat Sezer’in hunharca öldürülmesiyle ilgili gözaltına alınan cinayet zanlısı üvey anne Ekatherina O. ile annesi Viola O. çelişkili ifadeleri dikkat çekti.
Üvey anne, "Bıçakla bize saldırınca annem elindeki bıçağı alıp Fırat’a saplayıp öldürdü" derken, üvey anneanne ise, "Bıçak çekerek üzerimize yürümüştü. Yatağında iken önce kafasına çekiçle vurdum, sonra bıçakladım" şeklindeki ifadesi çelişti. TRT

Korkunç Cinayet
01.04.2011
Türkiye 5 ay önce Van'ın Erciş ilçesinde işlenen cinayetle sarsıldı. Bir anne ve 4 çocuğu canice katledilmişti. Kan donduran cinayet aydınlatıldı.

Van’ın Erciş ilçesi Çelebibağ köyü’nde 9 Kasım’da bir cinayet işlendi. İnönü mahallesinde yaşayan bir anne ve 4 çocuğu vahşice öldürüldü.

O sırada evde olmayan acılı baba cinayet haberiyle yıkıldı. Olayın ardından bütün ipuçları toplandı.

Katil Zanlısı Yakalandı
Jandarma ekipleri her ayrıntıyı gözden geçirdi. Yaklaşık 5 ay süren titiz çalışmanın ardından katil zanlısı yakalandı.

Katile Terinden Ulaşıldı
Zanlının nasıl yakalandığını da Vali Münir Karaoğlu açıkladı:
"Katilin terinden katile ulaştık. Arkadaşlar bu kolay bir iş değildi ama nihayetinde olay çözüldü."

Katil Eve Misafir Olarak Gitmiş!
Jandarma ekipleri tarafından yakalanan zanlı olayı itiraf etti. Ailenin yakını olan zanlı olayın işlendiği gece aileye misafir olarak gitti.

Amacı Hırsızlıkmış
Bütün amacı hırsızlık yapmak olan zanlı gece saatlerinde bir miktar para çaldı.

Vali Münir Karaoğlu şu detayları verdi:
"Gece 22:00 civarında kalkıyor, bütün aile uyuduktan sonra maalesef önce bir miktar çalıyor. Sinan’ın paralarından bir miktar çalıyor. Daha sonra annenin uyanmasından sonra önce anneyi daha sonra da olaya şahit olan çocukları maalesef katlediyor." TRT

Cinnet kültürü yaygınlaşırken....
Gazeteboyut Başyazı
nfazilkurt@gmail.com
29.03.2011

Okuyacağınız yazı, her hadisede kusur aramaya hevesli bir kişinin olumsuz bakışından kaynaklanmıyor. Bilakis, gördükleri karşısında, “Keşke görmez olaydım!” diyen bir gözlemcinin hayıflanarak yazdıkları ile karşı karşıyasınız. Peki nedir bu hayıflanılacak olan? Eminim ki bu yazıyı kaleme alan kişi kadar sizleri de derinden sarsan ve dehşete düşüren bir toplumsal yarılmadır bizleri yaralayan, karamsarlığa iten.

Son günlerde yazılı ve görsel medyayı takip edenlerin kanını donduran olaylara tanık olmaktayız. Annesini öldüren gencin soğukkanlı itiraflarından, özürlü kızının canına kıyan babaya kadar geniş bir yelpazede çeşitlenen bu dehşet olaylarına son eklenenler ise tam bir sapmanın habercisi.

Önce, Kayseri’de 3 yıl önce kaybolan üç çocuğun başlarına gelenler sökün etti medyada. Ardından satır satır ve öfkelenerek katilin itiraflarını okuduk, dinledik. Ve dün gerçekleşen çocuk katli. Bir üvey annenin dokuz yaşında bir yavrucağızı öldürüp parçalaması. Aman Yarabbi! Biz nerede yaşıyormuşuz meğerse! Milli ve manevi değerlerimizden, halkımızın mayasının temizliğinden söz ederken, orada burada pıtrak gibi canavarlar yetişmekteymiş de, haberimiz yokmuş.

Elbette halkımızın büyük kısmı hala değerleri doğrultusunda yaşamaya gayret etmekte. Fakat, dehşete düşüren hadiselerin topluca gerçekleşmesi zaten mümkün değildir. O ancak, Batılı korku filmlerinde olur. Bu tür sapmaların azı bile, alarm zillerinin çalması, köklü bir muhasebeye girişmek için yeterlidir. Soru da basittir aslında: Biz nerede hata yapıyoruz/ yaptık?

Bu olaylar ancak, parçalanmış, birbirinden kopuk yaşayan, değer yargılarının etkisi azalmış ve her kesimde maddiyatın manevi dokuya baskın çıktığı toplumlarda gerçekleşir. Denetimsiz yaygınlaşan medya etkinliği ve bilinçsiz kullanılan internet ortamı, değerlerin yıkılması ve insani hassasiyetlerin tahribatı açısından ne kadar büyük tehlike içerdiğini yaşayarak görüyoruz.

Böylesi şiddet olaylarının yaygınlaşması, karşılaşılan her türlü caniliğin kanıksanması gibi bir sonuç doğuruyor. Yaşanan cinneti daha vahim kılan, bu örnekler karşısında toplumun şaşırma refleksini yitirmesi. İşte bu, cinnetin onaylanmasına kadar varacak bir duyarsızlığın ilk adımıdır. Bundan 20 yıl önce her gün insanlar ölüyor diye darbe yapılan bir ülke iken, bugün ölümleri dizi takip eder gibi izliyoruz.

Ahlak, son tahlilde bir değerler toplamıdır. Konuşanı kalmayan dil ne kadar dil ise, toplumun işleyişini belirlemeyen değerler topluluğu da o kadar ahlaktır. Sanal dünyaların dipsiz ve yapay tabiatına terk edilen bir topluluğun varacağı yerin cinnet hali olması hiç de şaşırtıcı değildir. Hele de hedefi olmayan, eğitimin diploma almaya indirgendiği, nesillerin ahlak kaygısına binaen tanımlanmadığı toplumlarda, nihai bir çözülüş ve çöküş kaçınılmazdır.

Topluma yön veren liderlerin birbirlerini boğazlayacakmışçasına yürüttükleri siyasi kavgalar, manevi değerleri geri plana iten maddiyatçı dünya tasavvuru, ahlaka en çok vurgu yapan dindarların kendi hayatlarını örnek kılmak yerine maddiyatçı bir anlayışı benimsemeleri, geleceğe daha kaygılı bakmamıza yol açmaktadır. Toplumsal yapının her alanında olduğu gibi ahlak meselesinde de köklü bir anlayış değişikliğine gidilmesi, bizi Batılı toplumlardan ayıran özelliklerimizin genç kuşaklara hatırlatılması ve eğitimin “verimli vatandaş” yetiştiren bir sistem olarak görülmekten çıkarılması şarttır.

Birkaç ay evvel Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, “Ne yazık ki gençlerimizin bir Kızıl Elması, bir hedefi yok” diye yakınıyordu. Kendisini hala sivil toplum örgütü temsilcisi zanneden bu bakanımıza, gençlik ve eğitim sorununu Milli Eğitim Bakanıyla konuşmasını tavsiye etmekten başka çaremiz yok. Belki o zaman, bu şiddet sarmalının neden yaygınlaştığı ve nasıl önlenebileceği konusunda başta Milli Eğitim Bakanı olmak üzere devlet idarecileri harekete geçer.

Toplumsal cinnet kültürünün bu kadar yaygınlaşması umarız ki, Başbakanın Arena stadından üç dakika yuhalanmasını bir hafta tartışan pek çok yetkilimiz için önemli bir konudur. Eğer öyle değilse, durum gittikçe vahimleşecek demektir.

http://www.gazeteboyut.com/Yazar/Gazeteboyut-Basyazi/Cinnet-kulturu-yayginlasirken.php

Bursa'da Vahşet!
18.04.2011
Bursa'da, bıçaklandıktan sonra elleri ve ayakları naylon iple bağlanıp, yakılmış 30 yaşlarında bir erkek cesedi bulundu.

Bursa’da yaşayan Kerem Kulanç (25), dün piknik yapmak için ailesiyle birlikte gittiği Merkez Yıldırım İlçesi Millet Mahallesi’nde, armut ağaçlarının altında gördüğü bir cismi, önce mağaza vitrinlerinde kıyafet giydirilen alçıdan yapılmış manken sandı.
Yaklaşınca bunun ceset olduğunu fark eden Kulanç, polise haber verdi.

30 yaşlarındaki bir erkeğe ait olduğu belirlenen cesedin, sırtından bıçaklandığı, el ve ayakları naylon iple bağlandıktan sonra etrafına otomobil lastikleri dizilerek yakıldığı tespit edildi.
TRT

Kayıp iki kız kardeşin yanmış cesetleri bulundu
Uşak'ta, 4 gündür kayıp olduğu öğrenilen iki kardeşin cesetleri akşam saatlerinde Akse Çamlığı'nda bulundu. Ailesi tarafından 4 gün önce kayıp mürâcaatta bulunulan Arzu Çoban (17) ve Zekiye Çoban (12) için arama başlatıldı. Güvenlik güçlerinin çalışmaları neticesinde, bir hurdacının ihbarıyla iki kardeşin cesetleri Akse çamlığında yanmış halde bulundu. 28.08.2011 UŞAK netgazete

Para kavgasında babasını kesti
Ağrı'da para tartışmasından kan çıktı. Naif B. (51) yolda beraber yürüdüğü eşi G.B. ile para yüzünden tartıştı.
30 Ağustos 2011
Daha sonra oğlu Y.B. (21) de babasıyla tartıştı. Tartışmanın büyümesi üzerine Y.B. önce babasını karnından bıçakladı, sonra da yere yatırıp boğazını kesti. Baba olay yerinde ölürken zanlı oğul polise teslim oldu.
Akşam

Öldürdüler, yaktılar küllerini savurdular!
10/10/2011

Samsun'da mezarlıkta tartıştıkları Bayram Keskinoğlu'nu tabancayla öldüren 4 kişilik grup, cesedi bir evin bahçesinde 5 saat boyunca yaktı. Caniler, yanan kemikleri toz haline getirdi, külleri ormanlık alanda savurdu. Zanlıları üzerlerine sinen is kokusu ele verdi.

Samsun'da aralarında husumet bulunan Bayram Keskinoğlu’nu (22) mezarlıkta tabancayla öldürüp daha sonra cesedini yakarak küllerini savurdukları öne sürülen Serkan K. (25), Kadir Y. (22), Mehmet K. (21) ve Murat K.’yı (29) üzerlerine sinen is kokusu ele verdi. Cinayet şüphelisi 4 kişi ile onlara yardım ve yataklık ettikleri belirtilen 7 kişi gözaltına alındı.

Olay geçen perşembe gecesi merkez Atakum ilçesi Derecik Mahallesi Derecik Mezarlığı’nda meydana geldi. İddiaya göre daha önce, Büyükşehir Belediyesi’ne ait Derecik Mezarlığı’nda güvenlik görevlisi olarak çalışan Serkan K. ile adam yaralama ve uyuşturucu kullanmaktan sabıkalı Bayram Keskinoğlu arasında kız meselesi nedeniyle tartışma çıktı. Serkan K., Bayram Keskinoğlu’nu mezarlığa çağırdı. Keskinoğlu, arkadaşı Turan K.’yı da yanına alıp mezarlığa gitti. Çıkan tartışma kavgaya dönüştü.

ÖNCE ÇATIŞMA ÇIKTI

Bayram Keskinoğlu, Serkan K. ile yanındaki Kadir Y. ve Mehmet K.’nın üzerine tabancayla ateş etti. Ateşe Serkan K. ve Mehmet K. da ruhsatsız tabancalarla karşılık verdi. Vücuduna çok sayıda kurşun isabet eden Bayram Keskinoğlu olay yerinde öldü. Saldırganlar, yanlarına Murat K.’yı da alıp Serkan K.’nın kullandığı otomobilin bagajına cesedi koyarak Kavak ilçesi Yeralan köyünde ıssız bir eve gitti. Bu arada öldürülen Keskinoğlu’nun ağabeyi Ferdi Keskinoğlu, polise kardeşinin kaybolduğu ihbarını yaptı.

Kül olana kadar yakmışlar Şüpheliler, ıssız bir evin bahçesinde topladıkları odunları ateşe verip üzerine de cesedi atarak 5 saat boyunca yaktı. Yanan kemikleri de sert cisimlerle ezerek toz haline getiren zanlılar, ormanlık alanda ikişer metre arayla külleri savurdu. Polis, Keskinoğlu’nun öldürüldüğü akşam yanında bulunan Turan K.’ya ulaştı. Turan K., Keskinoğlu'yla birlikte mezarlığa gittiklerini söyledi. Polis, önceki gün şüphelileri tek tek yakaladı. Üzerleri halen is kokan şüpheliler, cinayeti itiraf etti. 4 şüpheli, kullandıkları tabancaları da gömdükleri yerden çıkararak polise teslim etti.
Radikal
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder E-posta gönder Yazarın web sitesini ziyaret et
Önceki mesajları göster:   
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> CEMİYET YANGIN YERİ Tüm zamanlar GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © phpBB Group. Hosted by phpBB.BizHat.com


Start Your Own Video Sharing Site

Free Web Hosting | Free Forum Hosting | FlashWebHost.com | Image Hosting | Photo Gallery | FreeMarriage.com

Powered by PhpBBweb.com, setup your forum now!
For Support, visit Forums.BizHat.com