EntellektuelForum Forum Ana Sayfa EntellektuelForum

 
 SSSSSS   AramaArama   Üye ListesiÜye Listesi   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   KayıtKayıt 
 ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

Kriz Türkiye'yi Teğet Geçmedi

 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> İKTİSADÎ HABERLER
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
admin
Site Admin


Kayıt: 31 Arl 2006
Mesajlar: 831
Konum: Belarus

MesajTarih: Pzr Hzr 22, 2008 10:29 pm    Mesaj konusu: Kriz Türkiye'yi Teğet Geçmedi Alıntıyla Cevap Gönder

“BOŞLUKTAKİ İBRAHİM”LERE MEKTUP
Oğuz Gürses

Sevgili kardeşim “boşluktaki İbrahim”...

Yıl 1982...

Devrimci şairlerden Hasan Hüseyin Korkmazgil (*), o zaman da bu halkın derin bir yarası olan işşsiziğin, alın teriyle rızkını kazanmak isteyen bir insan için ne demek olduğunu aşağıdaki şiirinde çok başarı bir şekilde anlatıyor:

[BOŞLUKTA BİR İBRAHİM (**)

işsizim kardeşlerim
adım ibrahim

o ibrahim değil hayır
bu beriki ibrahim

tarihten önce vardım
tarihten sonra varım

işsizlikten kardeşlerim
ağrıyor kasıklarım
al şu taşı şurdan da koy şuraya diyen yok
gel de boya şu duvarı
şu bahçeyi çapala
şu kömürü kır da taşı
al da gezdir şu köpeği
diyen yok

şu kapının önünde dur
şu büroyu sil süpür
gelene güle güle
gidene buyur
şunu al da ekmek götür evine
a ibrahim diyen yok

elim elim üstünde
elim şeyim üstünde
bütün gün işte böyle

soran yok suratımın neden çarpıldığını
kamburumun nedenini bilen yok
milyon basıp milyonerler üretiyorlar
milyonerler milyonlarca işsiz üretiyorlar
nereden gelip nereye gidiyor bu arabalar
kimler yapar bu evleri kimler oturur
bu bankerler kimden alır bu parayı kime satarlar
bunu bana diyen yok

güvercinler konuyor damına valiliğin
bense durmuş kaldırımda bu güzel günde
yontudaki demir atın kuyruğunu denetliyorum
yapan da güzel yapmış eline sağlık
kuyruğunu da dik yapmış
elbetteki dik durmalı yontusal atların yontusal kuyrukları

çok işsizim kardeşlerim
adım ibrahim]

***

Yıl 2009...

“Boşluktaki ibrahim”lerin sayısının her geçen yıl çığ gibi katlanarak büyüdüğünü yukarıdaki grafik kabak gibi gösteriyor mu İbrahim?

AKP yönetimindeki TC, işsizlikte ( Güney Afrika İspanya, Letonya’dan sonra) dünya beşincisi...

“Kriz bizi hamdolsun teğet geçti”, “Krizi en az hasarla atlatıyoruz” mavralarında “boşluktaki ibrahim”lerin ne adı ne de yeri var mı?..

Onlar,“bolluktaki İbrahimler”den bahsediyor, sen sakın üzerine alınma İbrahim...

Çünkü sen, onların çok önem verdikleri ve adına “makro ekonomi” dedikleri rakamlardan oluşan sanal bir varlık değillsin..

Çünkü (karnı acıkan, üşüyen hastalanan, ailesini geçindirmek ve kimseye muhtaç olmadan hayatını alın teriyle idame ettirmek zorunda olan ve bunun için, bütün bunlara yetecek kadar gelir sağlayacak bir işe ihtiyacı olan) sen , onlar için, “mikro ekonomi” adı altında ele alınan, ama istatistiklerin yalancı dünyasında mikrobik varlıklar gibi göze görülmez birisin...

Sevgili kardeşim İbrahim, onların “Enflasyon şöyle oldu, cari açık böyle oldu, ihracat şöyle, ithalat böyle, faizler orada, borsa burada” diye lâf üreten günü birlik iktisadî dilleri içinde sen, ancak (her zaman olduğundan çok daha eksik gösterilen) “işşizlik rakamları” açıklandığında şöyle bir değinilip geçiliveren değersiz, namsız, nişansız biri değil misin?

Yoksa, nasıl “boşluktaki ibrahim”lerin sayısı 86 yıldır istikrarlı bir seyir takip ederek sürekli artarken, Hasan Hüseyin’in dediği gibi, onlar “milyon basıp milyonerler üretiyorlar/ milyonerler milyonlarca işsiz üretiyor” olabilirlerdi ki?

Diktatör Kenan Evren ve çetesinin yaptığı 82 Anayasası’nda başka bir şekilde formüle edilerek “güvence” altına alınan “cumhuriyetin kazanımları/temel esasları” dedikleri “şifre”nin çözülmüş hali şöyle olsa gerek İbrahim: “ Boşluktaki (çok sayıdaki)ibrahimlerin sayıları ile bolluktaki (az sayıdaki) İbrahimlerinse (sayıları değil sadece) servetleri, her daim artacaktır! Bu ‘kazanım/esas’lar asla ‘değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez.’ Bir tehlike anında Yargı (bütün hukuk normlarını altüst etmek suretiyle de olsa), olaya müdahale eder... Yargı’nın gücü yetmezse TSK (gerekirse yetki sınırlarını da aşarak) bu ‘kazanım/ temel esaslar’ı ne yapıp edip korur...”

86 yıldır bu düzen değişmediğine ve bu düzenin değişmesini isteyenlerin başına (yargı, polis ve TSK eliyle) gelenler/getirilenler; pişmiş tavuğun başına gelmediğine göre...

“Boşluktaki ibrahim” lerle “bolluktaki ibrahim”lerin statüsünü belirleyen (ve merhum Üstad Necip Fazıl Kısakürek’e “Bu taksimi kurt yapmaz/kuzulara şah olsa” dedirten) bu “düzen/statüko” bütün “temel esas/kazanım”larıyla birlikte tarihe
gömülmedikçe... “Boşluktaki ibrahim”lerin herhangi bir şansı olabilir mi benim canım kardeşim?...

Bunu “bolluktaki İbrahim”lerin hepsi gayet iyi biliyor da...

Bir sen öğrenemedin gitti be, “Boşluktaki ibrahim”!

* 1927'de Sivas'ın Gürün ilçesinde doğan Hasan Hüseyin, Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü'nü 1950'de bitirdi. Öğretmenliği Göksun'da başladı. Siyasi eylemleri gerekçesiyle öğretmenlikten atıldı, tutuklandı, hüküm giydi. 1955-1960 yılları arasında Gürün ve Sivas'ta arzuhalcilik, tabela ve portre ressamlığı, inşaat işçiliği yaptı. 1960'da İstanbul'a, sonra Ankara'ya yerleşti. Akis dergisinde çalıştı. Bir süre de Forum dergisinin sanat sayfalarını yönetti (1968-1970). Şair 1983'te beyin kanaması geçirdikten sonra bir yıl bitkisel hayatta yaşadı. 26 Şubat 1984'te vefat etti. Basılmış çok sayıda şiir ve hik+aye kitapları vardır..
(**) Hasan Hüseyin Korkmazgil, Işıklarla Oynamayın - bütün şiirleri -11, Bilgi yayınevi, 1982, İstanbul


YEDİ YAĞSIZ YIL
Bülent ESİNOĞLU
29.08.2011
Amerika, Avrupa ve Japonya'da kriz derinleştikçe, veciz ifadeler ve
yeni ekonomik kavramlar öğreneceğimiz anlaşılmaktadır.

Yavan ekmek ve yağlı çöreği biliyorduk. Yedi yağsız yılı da ömrümüz
olursa öğreniriz.

Batının kapitalist krizinde, zenginler ikiye bölündüler.

Bir kısmı diyor ki, para basalım bastığımız paraları kendi ülkemizin
dışında kullandırtmaya devam edelim. Bir başka ifadeyle, "tüketimi
teşvik etmeye devam edelim" diyor.

İkinci gurup zenginler ise, kemerleri sıktırtalım ki, borç
verdiklerimiz tasarruf yapsın ve bize olan borçlarını ödesin.

Para basalım diyenler genellikle Atlantik ötesinin zenginleri,
kemerleri sıktıralım diyen zenginlerse, Avrupa'nın zenginleridir.

Kapitalistlerin ağababalarının ekonomistleri de diyor ki, artık her
iki çare de çare değildir.

Para basıp Amerika ve Avrupa'nın dışındaki ülkelere gönderelim desek,
dünya ekonomisi dolar ve Euro ile alışverişten tedirgin. Gittikçe
dolar kullanımı azalmakta, basılan paralar geri ülkelerine dönerse
enflasyon riski var.

Kemerlerin sıkılması, yani tüketimin kısılması ise, büyük işsizlik ve
sosyal kaos anlamına geldiği için bu yol da çıkmaz sokaktır.

Kapitalizm kendi yapısında olan bozukluktan ötürü çözüm üretemeyince,
sosyal risklerde artınca, zenginler çıkacak kaostan korkuyorlar.

Fransa'da 15 Euro milyarderi (bizde 50 dolar milyarderi var) bir araya
gelerek bir karar almışlar.

"devlet bizden ilave vergi alsın"

Ya gelişmekte olan sosyal kalkışmaları frenlemek için böyle bir karar
aldılar, ya da başka bir bildikleri var.

Fransız zenginler böyle derken, Alman Maliye Bakanı Wolfgang
İsviçre'de verdiği bir beyanatta, "dünya ekonomisinin yedi yağsız yıla
girdiğini" söyledi.

Özetle, dünya ekonomik krizi yedi yıl daha sürecekmiş. Herkes aklını
başına alsın, tasarruf bütçelerini yapsın diyor.

Türkiye'ye gelince, Türkiye ömrü billah hiç krizden çıkmadı ki yeniden
yeni bir krize girsin.

Kriz aslında işsizlik demektir. Türkiye'deki gerçek işsizlik hiçbir
zaman %20'nin altına düşmedi ki...

Türkiye'yi yönetenlerin hiçbir zaman işsizlik diye bir sorunları
olmadı. Olsaydı işsizlik ile ilgili bir plan program olurdu.

İşsizliği de piyasa çözecek ya, bekliyoruz. Ne biçim piyasa ise,
işsizliğe bir çara bulmuyor ama zengine her zaman bir şeyler buluyor.
ordu millet

İşadamı Mustafa Süzer'in kardeşi Hüseyin Cahit Süzer intihar etti
03 Şubat 2015
Bahçeşehir'deki ofisinde intihar eden işadamı Mustafa Süzer'in kardeşi Hüseyin Cahit Süzer'in cenazesi incelenmek üzere Adli Tıp Kurumu'na kaldırıldı. Sekreteri tarafından ofisinde ölü bulunan Süzer'in kendi el yazısıyla yazılmış bir intihar notu bıraktığı öğrenildi.
Süzer Holding Onursal Başkanı Mustafa Süzer'in kardeşi Hüseyin Cahit Süzer (52), Bahçeşehir Defne Evleri'ndeki ofisinde intihar etti. Olay yerine gelen savcının incelemesinin ardından Süzer'in cenazesi otopsi yapılmak üzere Adli Tıp Kurumu'na kaldırıldı.
Habertürk

İşşsiz genç intihar etmek isterken açlıktan bayıldı

İş bulmak için Denizli’den Bursa’ya gelen İ.Ç. (26) tüm arayışlarına rağmen sonuç alamayınca bunalıma girdi. Evli ve 1 çocuklu genç, intihar etmek için 9 katlı bir iş hanının çatı katına çıktı. Polisler ikna etmeye uğraşırken 3 gündür bir şey yememiş olan İ.Ç. açlıktan bayıldı.
İntihara kalkışan
genç açlıktan bayıldı
Türkiye’deki 3 milyon 275 bin işsizden sadece biri olan 1 çocuk babası genç, intihar etmek için çatıya çıktı. Polisler ikna etmeye uğraşırken 3
gündür birşey yemediği için açlıktan bayıldı
İş bulmak için 22 gün önce Denizli’den Bursa’ya gelen İ.Ç. (26) tüm arayışlarına rağmen sonuç alamayınca terminalde yatıp kalkmaya başladı. İşsizlik nedeniyle bunalıma giren İ.Ç. önceki akşam saatlerinde 9 katlı bir işhanının çatı katına çıktı.
“Artık yaşamak istemiyorum”
Eşinin kızını yanına alarak İzmir’deki ailesinin yanına döndüğünü söyleyen İ.Ç. “Tüm umudum Bursa’da iş bulmaktı. İş bulamadığım gibi, 3 gündür de açım. Artık dayanacak gücüm kalmadı. Yaşamak istemiyorum” diyerek bağırdı. Çevredekilerin haber vermesi üzerine olay yerine gelen polis, İ.Ç.’yi ikna etmeye çalışırken trafiğe kapanan karayolunda önlem alan itfaiye ise hava yastığı açtı.
Hastanede karnı doyuruldu
Polis, çatıda korkuluklara oturup intihar edeceğini söyleyen İ.Ç.’ye iş bulma sözü verdi. Bunun üzerine intihardan vazgeçip korkuluklardan inmeye çalışan İ.Ç. bayılıp çatı tarafına düştü. İlk müdahalesi doktorlar tarafından yapılan İ.Ç. Çekirge Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Tedavisi yapılıp, karnı doyurulan İ.Ç. daha sonra hastaneden ayrıldı. Polisin iş bulduktan sonra İ.Ç.’yi arayacağı belirtildi.
Yeni Çağ


milliyet

TÜİK verilerine göre Türkiye ekonomisi ilk çeyrekte 13,8 küçüldü
30 Haziran 2009
Türkiye ekonomisi, bu yılın ilk çeyreğinde, geçen yılın aynı dönemine göre sabit fiyatlarla yüzde 13,8 küçüldü.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) bu yılın Ocak-Mart dönemine ilişkin gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) hesaplarını açıkladı. Üretim yöntemine göre yapılan hesaplamaya göre, yılın ilk çeyreğinde, geçen yılın aynı dönemine oranla sabit fiyatlarla GSYH yüzde 13,8'lik azalma ile 21 milyar 145 milyon lira oldu.

Cari fiyatlarla ise GSYH; yüzde 2,2 azalma ile 210 milyar 997 milyon lira düzeyinde gerçekleşti.

Geçen yılın ilk çeyreğinde, GSYH; cari fiyatlarla yüzde 14,8, sabit fiyatlarla yüzde 7,3 büyümüştü.

Türkiye ekonomisi, ilk üç ayda, dolar bazında cari fiyatlarla yüzde 29 küçülürken, GSYH, 127 milyar 812 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Bu yılın tamamında ekonomide yüzde 4 büyüme öngörülmüştü ve bu rakam daha sonra yüzde 3,6 küçülme olarak revize edilmişti.

TÜİK verilerine göre, Gayri Safi Yurtiçi Hasıla Sonuçlarındaki gelişmeler şöyle:

.
Cari Fiyatlarla Sabit Fiyatlarla
GSYH GSYH
Dönem (Milyon Lira) (Yüzde) (Milyon Lira) (Yüzde)
-------
2007 1.dönem(*) 187.951 17,4 22.844 8,1
2007 2.dönem(*) 203.280 10,7 24.581 3,8
2007 3.dönem(*) 232.257 8,9 27.772 3,2
2007 4.dönem(*) 219.691 9,1 26.057 4,2
2007 Yıllık(*) 843.178 11,2 101.057 4,7
2008 1.dönem(*) 215.846 14,8 24.518 7,3
2008 2.dönem(*) 239.244 17,7 25.258 2,8
2008 3.dönem(*) 262.905 13,2 28.104 1,2
2008 4.dönem 232.149 5,7 24.448 -6,2
2008 Yıllık 950.144 12,7 102.328 1,1
2009 1. dönem 210.997 -2.2 21,145 -13,8

(*) İlgili dönemlerde güncelleme yapıldı.

Türkiye ekonomisinde bu yılın Ocak-Mart dönemini içeren ilk çeyreğinde en fazla küçülme, yüzde 25,4 ile ticaret sektöründe yaşanırken, bunun etkisiyle vergi ve sübvansiyonlarda yüzde 21,2 azalma oldu.

TÜİK'in 2009'un ilk çeyreğine ilişkin açıkladığı GSYH verilerine göre, geçen yılın Ocak-Mart dönemine oranla, inşaat sektöründe de yüzde 18,9 daralma yaşandı. İmalat sanayiinde ise yüzde 18,5 küçülme kaydedildi. Ulaştırma-haberleşme sektöründe de yüzde 17,6 küçülme olurken, bunu yüzde 13 ile madencilik sektöründeki daralma izledi.

Geçen yıldan daha iyi bir sezon beklentisine karşın, bu yılın ilk üç ayında tarım sektöründe yüzde 3'lük küçülme yaşanması dikkati çekti. Geçen yılın ilk çeyreğinde tarım sektörü yüzde 8,1 büyümüştü.

İmalat sanayi, inşaat ve ticarette gerçekleşen yüksek oranlı küçülmelere karşın, mali aracı kuruluşlar, geçen yılın ilk çeyreğine göre yüzde 10,8 büyüdü. Dolaylı ölçülen mali aracılık hizmetlerinde de yüzde 10,7 büyüme kaydedildi. Mali aracı kuruluşlar, geçen yılın aynı döneminde yüzde 9,3 büyümüştü.

Elektrik-gaz sektöründe geçen yılın ilk çeyreğine göre yüzde 6,1 küçülme yaşanırken, gayrimenkul kiralama ve iş faaliyetleri ile sağlık işleri ve sosyal hizmetler sektörlerinde hiç büyüme-küçülme kaydedilmedi.

Eğitimde yüzde 0,2 küçülme olurken, otel-lokanta sektörü yüzde 2,8 ile canlılığını korudu.

DEVLETİN HARCAMALAR İÇİNDEKİ PAYI ARTTI

TÜİK verilerine göre, harcamalar yöntemiyle GSYH'de, devletin bu yılın çeyreğindeki tüketim harcamaları, geçen yılın aynı dönemine göre arttı. Sabit fiyatlarla geçen yıl yüzde 9 olan GSYH'da devletin harcamalarının payı, bu yıl yüzde 11,1'e yükseldi. Devlet harcamalarının büyüme hızı, geçen yıl ilk çeyrekte sabit fiyatlarla yüzde 5 iken bu yıl ilk çeyrekte yüzde 5,7 oldu.

Maaş ve ücretlerin GSYH'daki payı da geçen yıl yüzde 5,2'den bu yıl yüzde 6'ya çıktı. Maaş ve ücretlerin büyüme hızı da geçen yılın ilk çeyreğinde yüzde 0,4 iken, bu yıl aynı dönemde 0,9'a yükseldi.

TÜİK verilerine göre 2008 ve 2009 yılı ilk çeyrekte, üretim yöntemine göre sektörel gelişme hızları, sabit fiyatlarla şöyle oldu:

2008 2009
SEKTÖR İLK ÇEYREK İLK ÇEYREK
---------- ------ --------
Tarım 8,1 -3,0
Balıkçılık 4,7 2.0
Madencilik 8,4 -13,0
İmalat sanayi 8,8 -18,5
Elektrik-gaz 8,3 -6,1
İnşaat -3.1 -18,9
Ticaret 10,2 -25,4
Oteller-lokantalar 1,3 2,8
Ulaştırma-Haberleşme 8,4 -17,6
Mali Kuruluşlar 9,3 10,8
Gayrimenkul Kiralama 7,3 0,0
Eğitim 1,4 -0,2
Sağlık işleri ve sos.hizm. 5,5 0,0
Konut Sahipliği 1,5 4,5
Eviçi Pers.Çalş. Hanehalkları 6,7 -1,4
Dolaylı Ölçülen Mali Ara.Hizm. 8,0 10,7
Vergi Sübvansiyonlar 9,9 -21,2
GSYH (alıcı fiyatları) 7,3 -13,8

haber7

Serdar Akinan
Kör uçuşu

SKYTURK'te İlhan Kesici ile yaptığımız canlı yayını kaçıranlardan yoğun tepki alıyorum. Muhtemelen programının tekrarı olacak ama gene de satırbaşları ile ne söylediğini bir de yazılı kayda geçirmekte, hatırlatmakta fayda var...

İlhan Kesici, 23 Aralık 2008'de yaptığımız canlı yayında, ekonominin gidişatına dair çarpıcı öngörülerde bulunmuştu.

Türkiye ekonomisinin AKP iktidarının yüzde 4 büyüme öngörüsüne karşın yüzde 10 dolayında küçülmesinden bahsetmişti.

Bu öngörüsü maalesef tutmadı!...

Ekonomi yüzde 13.5 daraldı ve Türkiye rekor kırdı...

O konuşmamızdan kısa bir süre önce Başbakan'ın ve Cumhurbaşkanı'nın TÜSİAD ve DEİK'te krize dair yaptıkları değerlendirmelerini eleştirmiş ve reklam arasında da bana, ''Serdar Bey, valla siyaset yapmaları bir yana, bu krizin vehametini gerçekten de göremiyorlar diye Türkiye adına ürküyorum'' demişti.

Önceki gece gerçekten endişeli bir İlhan Kesici gördüm.

Devlet bürokrasisinin, kurumların, artık (ister baskı ile ister kadrolaşmadan ötürü) ekonomik verileri siyasi çıkarlar uğruna çarpıttığını söyledi.

Bakın tespitlerine İlhan Kesici'nin...

1. Krizin merkez üssü ABD... Azrail orada... Ama ölümler Türkiye'de... Neden?

2. Tüm dünyada krizden ötürü küçülme ortalaması yüzde 2'dir. Türkiye yüzde 13.5 küçüldü... Bu küçülme sürecek gözüküyor.

3. Kriz, derinleşerek sürecek... Ancak vahim olan başta Başbakan olmak üzere hükümetin bu küçülmeye karşı en ufak bir tedbir alma çabasında olmamaları... Hatta kanuni yükümlülüklerini yerine getirip planlama dahi yapmıyorlar.

4. İşsizlik yüzde 15'leri geçerken eğitimli gençlerden üçte biri işsiz geziyor. Bu sosyal bir buhranı tetikleyebilir.

5. Son bir yılda bir buçuk milyon sigortalı çalışan kapıya konuldu. On binlerce işyeri, atölye ve fabrikanın kapısına kilit vuruldu.

6. 950 bin eve haciz geldi. Bir milyon çek geri dönmüştür. Namuslu insanlar hapis cezalarıyla karşı karşıyadır. Ticari itibarları sıfırlanmıştır.
İlhan Kesici, bu vahim tablonun çözümü olduğunu ancak bu siyasi yapıyla mümkün gözükmediğini söyledi.

''Ne görüyorsunuz?'' dedim program bitince...

''Valla politik karışıklık... Millet bu ekonomik çöküntüden sosyal patlamaya savrulur... Siyasete duyduğu öfkesini çok keskin uçlara savrularak gösterebilir...''

Geçen programda bir şiir okumuştu...

'Şah vakıf gerektir ahvale
Vükelaya kalırsa vay hale!..'

Vaziyet böyle...
Akşam

Kriz Başbakan'a Teğet Geçti
27 Haziran 2009
Maliye Hesap Uzmanları Vakfı’nın yemeğine katılan eski Maliye Bakanı Unakıtan, ekonomik krizle ilgili öyle bir cümle kullandı ki...

Krizin Ankara’ya uğramadığını söyleyen ve “İstanbul’da işler çok kötü. İşadamı kapısına haciz memuru getirmemeyi başarı görüyor” diyen eski Maliye Bakanı Unakıtan, Başbakan’ın ‘teğet geçti’ sözü anımsatılınca, “Başbakan kendisinden bahsetmiş olabilir” dedi.

Siyasi arenanın en renkli simalarından biri olan ve Maliye Bakanlığı yaptığı dönemlerdeki sözleri hafızalara kazınan AK Parti Eskişehir Milletvekili Kemal Unakıtan, krizin Ankara’ya uğramadığını ifade ederken, “Ama İstanbul öyle değil, çok etkilendi” dedi.

Maliye Hesap Uzmanları Vakfı’ndan aralarında İstanbul Yeminli Mali Müşavirler Odası Başkanı Sezai Onaral, Eski Gümrük Müsteşarı Nevzat Saygılıoğlu gibi isimlerin bulunduğu küçük bir grupla Çırağan Oteli’nde önceki gece yemekte buluşan Kemal Unakıtan yine renkli açıklamalarda bulundu. Unakıtan, artık halktan biri olduğunu belirterek, “Bir şey söylersem bana uymuyor, bir şey söylesem başkalarına uymaz, yanlış anlaşılır, bu nedenle bu konuda konuşmak, bir değerlendirme yapmak istemiyorum” derken, en ilginç açıklamasını Ankara üzerine yaptı.

BAŞBAKAN’A TEĞET GEÇMİŞ OLABİLİR

Unakıtan, kendinden de örnek vererek, “Şimdi ben maaş alan bir adamım, milletvekiliyim. Maaş aldığım için beni para olarak kriz etkilemedi. Aynı parayı alıyorum, hatta fiyatlar düştüğü için alım gücüm de arttı. Yani sabit gelirlilerin, daha doğrusu devlet memurlarının bundan fazla etkilendiğini düşünmüyorum. Yani Ankara çok etkilenmedi. Zaten krizlerde Ankara çok etkilenmez. Herkes maaşını zamanında küt alıyor. Ama İstanbul öyle değil, çok etkilendi. Bugün birisi ‘Ben iş adamıyım, çok şükür şimdiye kadar haciz memurunu kapıya getirtmedim’ dedi. Bu en büyük başarı olarak görünüyor. Zor, zor bir iş” dedi.

Gazetecilerin, “Başbakan teğet geçti demişti” sözleri üzerine de Unakıtan, “Başbakan kendisini anlatmış olabilir. Ama İstanbul öyle değil” yanıtını verdi.
AKTİFHABER

Bütün zamanların rekoru! 3.3 milyon Türk işsiz
İşsiz sayısı Aralık döneminde 838 bin kişi artarak 3 milyon 274 bin kişiye çıktı. İşsizlik oranı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10.6’dan yüzde 13.6’ya yükseldi. Genç nüfusta işsizlik oranı yüzde 20.6’dan yüzde 25.7’ye çıktı netgazete

'Türkiye'nin iflas etme potansiyeli var'

2008 yılı Nobel İktisat ödülü sahibi ve ‘krizi bilen adam’ olarak tanınan Ekonomist Paul Krugman, Türkiye’yi iflas etme potansiyeline sahip ülkeler arasında saydı.

Princeton Üniversitesi profesörlerinden ve New York Times gazetesi yazarlarından Krugman, New York’ta basın toplantısı düzenledi. İzlanda ve İrlanda’dan sonra, krizden en çok etkilenecek ülkenin Avusturya olacağı tahmininde bulunan Krugman, “İzlanda ve İrlanda da işler kötü gidiyor. Onlara büyük ihtimalle Avusturya da eklenecek” dedi. Krugman, Avusturya’nın Doğu Avrupa ülkelerine verdiği krediler nedeniyle mali istikrarsızlık içine girdiğini belirtti. Doğu Avrupa ülkeleri hükümetlerinin mali krizi aşmak için yeterli önlem almamaları nedeniyle, dış borçlarını ödeyemez hale geldiklerini, bunun da doğrudan borç veren ülke olarak Avusturya’yı etkilediğini söyledi. Krugman’a göre, iflas etme potansiyeli bulunan ülkeler listesinde şu ülkeler yer alıyor: "Macaristan, Letonya, Arjantin, Ekvator, Filipinler, Malezya, Tayland, Kolombiya, Türkiye ve Ukrayna." 2008 Ekim ayında sıkıntıya düşen Pakistan’da da ödeme güçlüğü yaşanmaya başladı. Krugman’a göre, “potansiyel iflas listesinde” yer alan ülkelerden, Ekvator, Filipinler, Tayland, Kolombiya, Türkiye ve Ukrayna, “ciddi risk grubunu” oluşturuyor.

Krugman, ‘Krizi bilen adam olarak’ tanınıyor. New York borsasındaki çöküşü ve ABD ekonomisindeki durgunluğu önceden görmüş ve dile getirmişti.
Akşam

İstanbul'da 400 bin ev boşaldı!
22 Şubat 2009
Kiracıların uzun vadeli krediyle ev sahibi olmasına, kriz nedeniyle aile yanına taşınmaları da eklenince İstanbul’da 400 bin ev boşaldı. Kiracısı çıkan evsahibi ortalama 4 ay bekliyor.

Evsahiplerinin kral olduğu dönem geride kalıyor. Eskiden evsahipleri neredeyse mülakatla kiracı bulur, her yıl dilediği kadar zam yapardı.

Son ekonomik kriz sonrası işler tersine döndü. Artık evsahipleri özellikle merkezi giderleri çok olan apartmanlarda apartman giderini bile ödeyemez hale gelince kira gelirini kazanmaktan çok önce bu masraftan kurtulma derdine düştü. Özellikle İstanbul'da kiralık konut sayısının artması ve ekonomik kriz, kiralık ev sayısını 400 bine kiralama süresini de 1 aydan 4 aya çıkardı. Kayıtlı 400 bin kiralanabilir evin olduğu İstanbul’da artık ev sahipleri ‘kiracımı çıkartayım da daha yükseğe kiralayayım’ diyemiyor.

Uzmanlar, bunun üç temel sebebi olduğunu söylüyor. Birincisi konut projeleri çok arttı. Bir yerde kiracı olan kişi, uzun vadeli krediyle projeden kendi evini aldı ve kira öder gibi taksidini ödüyor. İkincisi en büyük kiracı grup olan öğrenciler artık ya küçük evler alıyorlar ya da yurtlarda kalıyorlar. Üçüncüsü ise ekonomik kriz. Kriz nedeniyle birçok insan kiradan annesinin, babasının evine taşınmaya başladı. Bütün bunlar da hem kiralık ev sayısının artmasına hem de kiraların düşmesine neden oluyor.
haber7

Umur Talu
Onuruyla yaşamak psikolojiyle ölmek!

Herkese nasip, kısmet olmuyor anlaşılan. Birincisi; zaten kimilerinin öyle bir "hayat önceliği" yok.

İkincisi; başta birinciler, birçokları, "onuruyla yaşamak" isteyen nice insana imkân tanımıyor.

Birinciler, bakmayın sık sık "kutsal değerler" veya "haysiyet" iddialarına; servet, kudret, hâkimiyet, tahakküm güdüleri arasında kendi insan onurlarının da üstüne basıveriyor zaten. Yahut gönüllü elleriyle teslim ediyor.

Kimileri, "serbest piyasa" da onur alıyor, onur satıyor.

Yetmiyor.

Başkalarının onurlarını da çiğneyip durmaları gerekiyor. Onurlar güç, kuvvet ve zor ile teslim, rehin, esir, köle alınıyor.

Ankara'da kolej sahibi Yücel Bey, kredi borcu birikince, zamanında ödeyemeyince, borçlu olduğu banka, finans kuruluşları borcun tamamının ödenmesi için sıkıştırınca... Başbakan'ın dediğinden anladığım üzre, "Psikolojik" olarak...

"Sevgili öğretmenlerim ve öğrencilerim. Çok borcum var ve onlarla boğuşmaktan yoruldum. Dayanacak gücüm kalmadı. Onurumla yaşadım onurumla ölüyorum" notunu bırakmış...

"Banka psikolojisi"ne, "Piyasa vicdanı"na ise iyi haberler var: Kendi canını alırken, "Kimseyi sorumlu tutmuyorum" diye yazmış. Bir de oğlu diyor ki, "Aslında kaldıramayacağımız bir borç değildi." Yani, can gitti ama belki de borç ödenecek!

İstanbul'da da bir fabrika sahibi, daha 46 yaşındaki Levent Bey de aynı... "Psikolojik" olarak...

Borcundan daha kıymetli işyerini yarı fiyatına satamayınca, arkadaşlarının dediğine göre, işçilerinin parasını bir gün bile aksatmayarak, kimseyi işten çıkartmayarak... Defnedilmiş.

Ve biliyorsunuz değil mi, nispeten "varlıklı" sanılan ama borcu da büyüyenler, tıkananlar, onuru ile defteri arasında sıkışanlar üstünde bu "mengene" daha da sertleşecek...

"Alttakiler"de ise, zaten kalbi, vicdanı, aklı, onuru dik durmaya çalışsa da, boynu nice baskı, zorluk, çaresizlik, sıkışmışlık, aşağılanma, çocuklarından utanç ile bükülenlerden birçoğunun zihni gelip gidecek.

"Psikolojik" şeyler olacak!

Bazı meslekler var ki...

Aldığı kıt maaşla, kanaat geçimde bile kanatları kırık insanlar, açıklarını çaresizce "kredi kartı" ile yamamaya kalkınca, bir kez borcu zamanında ödemedi mi, üstlerince zaten "onursuz" sayılabiliyor.

Ve "onursuz" biçimde atılmak yerine, kendi ölümüyle borçlarını tasfiye edip ailesine, çocuklarına, beş parasız bir onur bırakmayı seçiyor, düşünüyor.

"Kara liste" deki 1 milyon kredi kartı borçlusundan biri.

Sadece asgari miktarı ödeye ödeye borcu kendi hesapsızlığı kadar faizlerin kitapsızlığıyla da katlanan 9 milyon kart hamilinden biri.

Elbette "onuruyla yaşamak" sadece borç, harca dair bir şey değil.

Elbette kriz mriz yokken de, hayatın nice kudretlisi, başkalarını onursuz yaşamlara sürüklüyor.

Nice insan bazen ayakta durmak, bazen şirin olmak, bazen bir yer kapmak, bazen merdiven çıkmak için önce kendi çiğneyip üstünde tepineceklere hazır ediyor onurunu.

Ama "kriz dönemleri" bir başka. "Kriz dönemleri"; zincirleme kazalarla, gümbür gümbür çığlarla, deprem ve tsunamilerle birçok insanı hep aynı çıkmaza sürüklüyor:

Derin bir utanç duygusu.

Kendinden kurtulma arzusu. Onuru yaşatmak adına hayattan vazgeçiş.

Oysa bir Anayasa var ve "çiğnemekle" suçlansanız, büyük bela.

Daha başında diyor ki, "Kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak, kişinin temel hak ve hürriyetlerini sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır" Devletin temel görevi!

Onur, yaşamak, onurlu yaşamak temel hak. Devlet ve piyasa bunu temelden çiğniyorsa, zor durumlarda insanları boğmak yerine başka çareler, çözümler düşünülemiyorsa... kitapçığın adını özelleştiriverin, olsun "Ana(pi)yasa".

"Pi" de, ister "Psikoloji"nin "Pi"si olsun; ister başka bir şeyin pi'si veya... Pi'si!
sabah

'Türkiye krizde ama, farkında değil'
21/06/2008
İktisatçı Mustafa Sönmez, krize giren toplumların da tıpkı bireyler gibi, uzun sure krize girdiğini fark etmediğini belirterek, “Türkiye’de de aslında fiilen bir kriz durumu yaşanmaktadır, ama yüksek faizle maskelenmiştir" dedi

İktisatçı Mustafa Sönmez, krize giren toplumların da tıpkı bireyler gibi, uzun sure krize girdiğini fark etmediği, yaşadıkları anormalliğin farkında olmasına karşın bunu adlandırmaya yanaşmadığı ve tedavi, yardım almaya direndiğini belirterek, “Bugün, Türkiye dahil birçok ülke de aynı durumdadır. Türkiye’de de aslında fiilen bir kriz durumu yaşanmaktadır, ama yüksek faizle maskelenmiştir" değerlendirmesinde bulundu.

ABD finans piyasalarında baş gösteren çalkantının içine ABD’deki reel ekonomiyi, giderek başta AB ve Asya olmak üzere diğer ekonomileri de alması süreci devam ederken, değişik kriz teorileri de üretiliyor.

Krize farklı savunma

İktisatçı Mustafa Sönmez, ABD finans krizinin neden dünyayı hemen sarıp sarmaladığı sorusunun yanıtının, iktisadın kendi kuralları içinde yattığını belirterek, iktisatta etkilenmenin, boğazdan geçen şilebin dalgalarının kıyıya vurmasının epey zaman almasına benzediğini söyledi. Krizin dalgalarının her ülkeye farklı biçimlerde yansıdığını ve her ülkenin kendi özgün yapısından kaynaklanan savunma mekanizmaları bulunduğunu belirten Sönmez, “Bugün de bu süreç yaşanmaktadır. Her ülke ABD kaynaklı krize kendi özgünlüğü içinde savunma mekanizmaları geliştirmeye çalışmaktadır. Bazılarının kırılganlığı yüksek, daha erken etkileniyor, bazıları yüksek direnç gücüyle etkilenmesini asgaride tutuyor ya da erteleme imkanları buluyor" dedi.

'Krizin etkileri 2010'a kadar uzar'

Sönmez, kriz önleme, savuşturma ve baş etmede her ülkede kamu yönetimi farklı araçlara, her ülkenin toplumsal dokusu farklı özelliklere sahip olduğuna dikkat çekerek, bu krizin öyle ya da böyle tüm dünyayı etki alanı içine almış durumda olduğunu kaydetti. Bundan kimin ne kadar hasarla çıkacağını, kimin koşulları değerlendirerek avantajla çıkacağını zamanın göstereceğini vurgulayan Sönmez, “Kriz, sanıldığı gibi 2008, 2009’la sınırlı değil, 2010’a kadar uzayacak bir süreç gibi durmaktadır" dedi.

Sönmez, krizlerin toplumlarda kendini göstermesinin de birçok biçimi bulunduğunu, ABD’nin onca yaşadıklarına rağmen krize girmediğini iddia edenlerin bile olduğunu ifade ederken, “Psikiyatriden ödünç bir benzetme ile şöyle diyebiliriz: Krize giren toplumlar da tıpkı depresyona giren insanlar gibi, uzun sure krize girdiklerini fark etmezler, yaşadıkları anormalliğin farkındadırlar ama bunu adlandırmaya yanaşmaz, tedavi, yardım almaya direnirler. Bugün, Türkiye dahil birçok ülke de aynı durumdadır. Aslında fiilen bir kriz durumu yaşanmaktadır ama ‘maskelenmiştir’ö değerlendirmesi yaptı.

Türkiye'de krizin maskesi yüksek faiz

Sönmez, Türkiye’de fiilen bir kriz hali yaşandığını, ancak bunu maskeleyen ana unsur olarak yüksek faiz politikası uygulandığını kaydederek, görüşlerini şöyle aktardı:

“Cari açık yıllık bazda 42 milyar doları bulmuştur ve eğilim yılsonunda 50 milyar doları bulması yönündedir. Bu kadar büyük cari açık, dış kaynağa bağımlılığı artırmaktadır. Dışa bağımlı enerjinin faturası açığı katlayabilecektir. Açığı azaltmak için bulunamayan dış kaynak eninde sonunda kurun yukarı seyrini getirecek ve kur patlaması her şeyi berhava edecektir. Tüketici güven endeksi her ay aşağı inmektedir. Reel sektör güven endeksi de iyimserliğini yitirmiştir. Resmi işsizlik yüzde 11-12’de kemikleşmiştir. Enflasyon, Temmuz’daki enerji zamları ile yeniden alevlenecek ve yılsonunda yüzde 20’ye ulaşabilecektir. Tüketici kredi ve kredi kartı borçları ile hanehalkının borç yükü 110 milyar YTL’ye doğru seyretmekte ve geri ödemelerde zorluklar yaşanmaktadır. Özel sektörün sırtında 150 milyar dolara doğru tırmanan bir dış borç stoku vardır. Düşük kura güvenilerek yapılan bu borçlanma, kurun yukarı seyri halinde önce reel sektörü, giderek mali sektörü içine çekecektir."

Bütün bu olumsuz kriz tablosu karşısında, maskeleyici ana unsurun ise yüksek faiz politikası olduğuna dikkat çeken Sönmez, yüksek faiz sayesinde, büyümenin ana rüzgarı olan dış kaynak girişi sağlanmaya ya da çıkışı azaltılmaya çalışıldığını kaydetti.

Sıcak para ve yabancı sermaye girişi kurtarıyor

Sönmez, bununla sıcak para ve yabancı sermaye girişi sayesinde, normalde yukarı doğru fırlaması gereken döviz kuru aşağı bastırıldığını belirterek, “ Normalde 1 dolar, 1.50-1.60 YTL bandında seyretmesi gerekirken, yüksek reel faizle 1.20-1.25 YTL bandında tutulmaktadır. Bu yüksek faiz aracıyla, iki haneye sıçramış enflasyonu tekrar tek haneye indirme umudu beslenmektedir. Bu yüksek faiz ödenerek bastırılan döviz kuru, 250 milyar doları aşan dış borç stokunun yüzde 66’sına sahip özel firmaları kabuslardan kurtarmakta, giderek daha fazla dışarıdan borçlanmaya itmektedir. Normalde yüksek faizli ekonominin, iğneyle sahada kalabilen futbolculara benzemektedir. Bu uyuşturucu iğneyi ortadan kaldırırsanız, sahaya yığılıp kalacaktır" diye konuştu.

Yüksek faizin faturası

Maskeleme aracı olarak kullanılan yüksek faizin ödettiği ağır bir bedel var olduğuna işaret eden Sönmez, yüksek faizlerle kamu iç borç stoku çevrilmeye çalışılmasının, bütçede yatırıma, sosyal harcamaya dönüşebilecek kaynaklara, yeniden rantiyelere aktığını söyledi. Sönmez, bunun ise gelirin dağılımını yeniden bozan bir unsur olduğunu, yüksek faizin, genelde faizleri yukarı çektiğini, üreticinin, tüketicinin kredi maliyetlerini yükselttiğini ve hem enflasyonist etkiler yarattığını hem de ekonomiyi daralttığını kaydetti. Sönmez, değerlendirmesini şöyle sürdürdü:

“Yüksek faizle tesis edilen düşük kur politikası, ithalatı azaltmamakta, cari açığı büyütmekte, yerli üretimi, yerli istihdamı olumsuz etkilemektedir. Dış borçlanmayı kamçılamaktadır. Hem 2007’de başlayan kendi dinamiklerinden kaynaklanan tekleme, hem dünya krizinin sert rüzgarları, hem de üstüne binen siyasi gerilimlerle bir fiili krizi yaşamaya başlayan Türkiye ekonomisinde, bu kriz daha ağır hissedilmiyorsa bu geçici yüksek faiz maskesi ile gerçekleşmektedir ve bu maskenin düşmesi ya da etkisizleşmesiyle kriz bütün ağırlığıyla hissedilecektir ve bu maske ile yaşamak da çok mümkün görünmemektedir."
Radikal

“EKONOMİ YÖNETİMİ HALA NE YAPARIZ SORUSUNU SORMUYOR”
09 Ekim 2008
Yeni Oluşum Hareketi Lideri Abdüllatif Şener, Türkiye’nin küresel dalgaya hazır olmadığı uyarısında bulundu. Türk ekonomisinin aylardır adı konulmamış bir krizi zaten yaşadığını belirten Şener, yaşanan tablonun ekonomi yönetiminin üzerine düşen görevi yapmadığını gösterdiğini söyledi.

Şener “Dünya ciddi bir süreçten geçiyor, Türkiye de ciddi bir süreçten geçiyor. Oyalama paketleriyle ancak ülkeye vakit kaybettirirsiniz. Ülkede yaşanan ekonomik sıkıntıları da derinleştirirsiniz. Şu anda ekonomi yönetiminin görüntüsü budur” diye konuştu.

Yeni Oluşum Hareketi Lideri Abdüllatif Şener, gündeme ilişkin ANKA’nın sorularını yanıtladı. Amerika’da başlayan ve diğer ülkelere de yayılan küresel ekonomik krizle ilgili değerlendirmelerde bulunan Şener Türkiye’nin küresel dalgaya hazır olmadığını söyledi.

Hükümet tarafından yapılan pek çok uygulamanın küresel dalganın Türkiye’yi daha derinden etkilenecek bir noktaya getirdiğini ifade eden Şener, “İzlenen kur politikası, izlenen özelleştirme politikaları, izlenen ranta dayalı gelir alanlarını özendirici politikalar Türkiye’nin rekabet gücünü zayıflatmıştır ve ekonomi yabancı sermaye hareketleriyle ağırlığını sürdürür hale getirilmiştir. Bu da Türk ekonomisinin yapısını kırılgan ve küresel dalgalara daha açık hale getirmiştir” diye konuştu.

-“ADI KONULMAMIŞ BİR KRİZ ZATEN VARDI”-

Küresel ekonomik krizden bağımsız olarak Türk ekonomisinin aylardır adı konulmamış bir krizi Türkiye’nin zaten yaşadığını ifade eden Şener, üreticinin ürettiğinin karşılığını alamadığını, kapanan şirket ve işyeri sayısının giderek arttığını, çek ve senetlerde ödeme zorluklarının yaşandığını, ekonominin rekabet gücünü kaybettiğini söyledi.

Türkiye’de ekonomiden memnun kimsenin bulunmadığını ifade eden Şener, yaşanan tablonun ekonominin iyiye gitmediğini ve ekonomi yönetiminin üzerine düşen görevi yapmadığını gösterdiğini kaydetti. Şener, “kamuoyunda ekonomiye ilişkin ortaya çıkan şikayet ve talepleri hükümet oyalama taktiği ile idare ediyor. Dünya ciddi bir süreçten geçiyor, Türkiye de ciddi bir süreçten geçiyor. Oyalama paketleriyle ancak ülkeye vakit kaybettirirsiniz. Ülkede yaşanan ekonomik sıkıntıları da derinleştirirsiniz. Şu anda ekonomi yönetiminin görüntüsü budur“ diye konuştu.

-“BAŞBAKAN BİLE KRİZİ ANLAYABİLMİŞ DEĞİL” -

Küresel krizin Amerika’da başladığını ve diğer ülkelere de yansıdığını ifade eden Abdüllatif Şener, ABD’de yaşanan ‘Mortgage krizi’ nin aslında gayrimenkul değil finans krizi olduğunu söyledi. Şener şunları kaydetti:

“Kriz Sayın Başbakan tarafından bile iyi algılanamamış durumda. Başbakan bu krizi sanki bir gayrimenkul krizi gibi değerlendirip topluma ‘Bizde Mortgage krizi olmaz TOKİ var’ açıklamasında bulunmuştur. TOKİ’nin varlığı ile finans krizi arasında hiçbir bağlantı kurulamaz ama Başbakan, sanki etrafında hiçbir danışman yok, ekonomiden sorumlu bakanlar gerekli bilgileri vermiyormuş gibi bu ifadeyi kullanıyor.

Bu Türkiye’nin ne acınacak durumda olduğunu, ne kadar sahipsiz durumda olduğunu, gösteren açık bir durumdur. Batan Finans kuruluşları ve bankalar daha sonra Avrupa piyasalarını da etkilemiştir. Şimdi Avrupa ve Amerika’dan yayılıyor. Dünyada böyle bir krizin varlığı Türkiye’yi etkiler. Hatta şunu söyleyebilirim; Avrupa ve Amerika soruna kendilerince çözüm bulabilirler ama kendi sorunlarına buldukları çözüm gelişmelerden Türk ekonomisinin ciddi bir şekilde etkilenmesini önlemez.”

-EKONOMİ YÖNETİMİNE “MÜSRİF AİLE REİSİ” BENZETMESİ -

Dünyanın hiçbir köşesinde kriz çıkmasa bile küresel dalgadan en derin etkilenecek olan ülkenin Türkiye olduğuna işaret eden Şener bunun nedeninin cari açık ve borçlanma olduğunu söyledi. Şener, şöyle konuştu:

“Türkiye’deki ekonomi politikaları üretim ve rekabeti özendirmediği için cari açık veriyor. Düşünün müsrif bir aile reisi her ay gelirinden daha fazla harcama yapıyorsa ve harcamalarını kısamıyorsa önce evindeki mobilyaları, buzdolabını, çamaşır makinesini satıp müsrif harcamalarını karşılamaya çalışır. O da karşılamadığı zaman borç almaya çalışır. Bütün bunlar bittiği zaman bu bir iflas demektir. Türkiye bu yüksek cari açığı bir taraftan bankacılık sektörünü yabancılara devrederek bir taraftan iletişim sektörünü diğer hizmet sektörlerini yabancılara devrederek, diğer taraftan da yüksek faizlerle ve düşen kurla karlılık oranını sürekli artırmak suretiyle, kapatmaya çalışmıştır. Yani açık dışarıdan, yabancı ülkelerden paradan para kazanmak maksadıyla Türkiye’ye çekilen kaynaklarla finanse edilmeye çalışılmıştır.

Dış dünyada finans sektöründe bir takım sorunlar yaşanırken, onlar kendi merkezlerinde finans sıkıntısı içindeyken buraya paradan para kazanmak için para getirmeyecekleri gibi eski getirdikleri paraları çekecekleri de ortadadır. Yeni para gelmediği takdirde veya daha önce gelen paralar çıktığı takdirde, siz cari açığınızla baş başa kalırsınız, ve geliriniz giderinizi karşılamadığı için de, bu ekonomide bir iflas demektir, bir kriz demektir. Dünyanın diğer bir köşesinde yaşanmadığı halde, böyle bir krizi Türkiye yaşayabilir.”

-“EKONOMİ YÖNETİMİ HALA NE YAPARIZ SORUSUNU SORMUYOR”-

Küresel krizle ilgili hükümeti zamanında gerekli tedbirleri almamakla eleştiren Abdüllatif Şener, “Halen başta Başbakan, ilgili bakanlar, bazı milletvekilleri olmak üzere yapmış oldukları konuşmalarda sanki bu gelişmeler ‘Türkiye açısından avantaja dönüşebilir, bunun avantajlarını elde edeceğiz’ üslubu içerisinde değerlendiriyor. Ama bu gidişle bağlantılı olarak ne yaparız sorusunu ekonomi yönetimi hala kendisine sormuş görünmüyor. Türkiye’nin en büyük riski de budur“ diye konuştu. aktifhaber

Cari açık yüzde 43,4 arttı
10 09 2008
Türkiye'nin bu yıl Temmuz ayında cari açığı, geçen yılın aynı ayıyla karşılaştırıldığında yüzde 43,4 oranında artarak, 2 milyar 871 milyon dolardan 4 milyar 117 milyon dolara yükseldi.
Merkez Bankası, Türkiye'nin 2008 Temmuz ayına ilişkin ödemeler dengesi verilerini açıkladı.

Buna göre, alt kalemler itibariyle incelendiğinde, Temmuz ayında geçen yılın aynı ayına oranla ödemeler dengesindeki dış ticaret açığı yüzde 32,6 artarak 6 milyar 480 milyon dolara, hizmetler dengesi kaleminden kaynaklanan net gelirler yüzde 26,2 artarak 2 milyar 618 milyon dolara ve gelir dengesi kaleminden kaynaklanan net giderler yüzde 7,2 artarak 464 milyon dolara yükseldi.

Öte yandan, aynı dönemde cari transferlerden kaynaklanan girişlerin yüzde 44 oranında azalarak 209 milyon dolara düştüğü gözlendi.

Bu gelişmeler sonucunda 2008 yılının Ocak-Temmuz döneminde cari açık, bir önceki yılın aynı dönemiyle karşılaştırıldığında yüzde 42,5 oranında arttı ve 22 milyar 140 milyon dolardan 31 milyar 554 milyon dolara yükseldi.

Türkiye'nin dış ticaret dengesi, bu yılın Ocak-Temmuz döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine oranla yüzde 39,6 artışla 35 milyar 249 milyon dolar tutarında açık verdi.

Merkez Bankası tarafından yayımlanan Temmuz ayına ilişkin ödemeler dengesi verilerine göre, bu yılın 7 ayında dış ticaret dengesi alt kalemler itibariyle incelendiğinde altın dahil ithalat (CIF) harcamalarının bir önceki yıla oranla yüzde 36,6 oranında artarak 126 milyar 380 milyon dolara ulaşırken, ihracat (FOB) gelirleri yüzde 39 artarak 81 milyar 397 milyon dolar ve bavul ticareti gelirleri ise yüzde 4,7 azalarak 3 milyar 232 milyon dolar oldu.

-HİZMETLER DENGESİ-

Temmuz ayı tahmini veriler olmak üzere, 2008 yılının 7 aylık döneminde turizm gelirleri bir önceki yılın aynı dönemine oranla yüzde 23,7 artarak 10 milyar 483 milyon dolara, turizm giderleri yüzde 9,9 artarak 2 milyar 126 milyon dolara yükseldi.

Bunun sonucunda söz konusu dönemde, net turizm gelirleri yüzde 27,8 oranında artarak 8 milyar 357 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Hizmetler başlığının diğer önemli kalemi olan taşımacılık kaleminde 2007'nin 7 aylık döneminde 32 milyon dolar net giriş olmuşken, bu yılın Ocak-Temmuz döneminde 334 milyon dolar tutarında net çıkış gerçekleşti.

Taşımacılık alt kalemler itibariyle incelendiğinde, navlun kaleminde bir önceki yılın Ocak-Temmuz dönemine oranla yüzde 49,7'lik artışla 1 milyar 916 milyon dolar net çıkış, diğer taşımacılık kaleminde ise yüzde 20,6 oranında artışla 1 milyar 582 milyon dolar tutarında net giriş gerçekleşti.

Yurt içinde yerleşik inşaat şirketlerinin yurt dışında gerçekleştirdikleri inşaat hizmetlerinden kaynaklanan net döviz girişi, 2007 yılının Ocak-Temmuz dönemine oranla yüzde 17,3 artarak 563 milyon dolar oldu.

2007 yılının 7 ayında toplam 5 milyar 968 milyon dolar fazla veren hizmetler dengesi kalemi, 2008 yılının aynı döneminde yüzde 24,1 artışla 7 milyar 405 milyon dolar fazla verdi.

-GELİR DENGESİ-

Ücret ödemeleri ve yatırım geliri kalemlerinden oluşan gelir dengesi kalemindeki net çıkış, 2007 yılının Ocak-Temmuz dönemine göre yüzde 20 oranında artarak 4 milyar 858 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Yatırım geliri kaleminin altında büyük ölçüde kar transferlerinden oluşan doğrudan yatırımlar ve faizlerden oluşan diğer yatırımlarda gerçekleşen net çıkış, sırasıyla yüzde 64,7 artışla 1 milyar 945 milyon ve yüzde 27,2 artışla 3 milyar 270 milyon dolar olurken, portföy yatırımlarından kaynaklanan net giriş 418 milyon dolara ulaştı.

Bu yılın 7 ayında uzun ve kısa vadeli kredilere ilişkin faiz giderleri de bir önceki yılın aynı dönemine oranla yüzde 18,3 artarak 4 milyar 561 milyon dolar olarak gerçekleşti.

-CARİ TRANSFERLER-

Cari transferler kaleminde, 2008 yılının 7 aylık döneminde yüzde 4 oranında küçülerek 1 milyar 148 milyon dolar giriş kaydedildi. Bu dönemde, diğer sektörler kalemi altında yer alan işçi gelirleri 791 milyon dolar gelir kaydederken, diğer transferlerden kaynaklanan net giriş 15 milyon dolar olarak gerçekleşti.

-DOĞRUDAN YATIRIMLAR-

Bu yılın Ocak-Temmuz döneminde finans hesaplarında gerçekleşen net sermaye girişi, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 79,7 artarak 35 milyar 917 milyon dolar oldu.

Doğrudan yatırımlar kalemi altında, Türkiye'deki yabancı sermayeli şirketlerin yurt dışındaki ortaklarından kullandıkları kredileri ve yurt dışında yerleşik kişilerin Türkiye'de gerçekleştirdikleri gayrimenkul alımlarını da içeren yurt dışında yerleşik kişilerin yurt içinde yaptıkları net yatırımlar, bir önceki yılın Ocak-Temmuz döneminde 14 milyar 516 milyon dolar olarak gerçekleşirken, bu yılın aynı döneminde yüzde 35,5 azalarak 9 milyar 358 milyon dolar oldu.

Alt kalemler itibariyle incelendiğinde, yurt dışında yerleşik kişilerin Türkiye'de gerçekleştirdikleri net gayrimenkul alımlarının bir önceki yılın aynı dönemine oranla yüzde 15,4 artarak 1 milyar 720 milyon dolara yükseldiği tahmin edilirken, Türkiye'deki yabancı sermayeli şirketlerin yurt dışındaki ortaklarından kullandıkları kredilerle ilgili olarak 35 milyon dolar net kredi kullanımı gerçekleştirildi.

Sonuç itibariyle, doğrudan yatırımlar kaleminde 2008 yılının ilk 7 ayında gerçekleşen net sermaye girişi, bir önceki yılın aynı dönemine oranla yüzde 40,9 azalarak 7 milyar 529 milyon dolara geriledi.

-DİĞER YATIRIMLAR-

Ticari ve nakit krediler ile mevduatlardan oluşan bu kalemde bir önceki yılın Ocak-Temmuz döneminde 6 milyar 569 milyon dolar net giriş gerçekleşmişken, 2008 yılının aynı döneminde 26 milyar 512 milyon dolar net giriş kaydedildi.

Finans hesaplarının son kalemi olan rezerv varlıkların içinde bulunan resmi rezervler, 2007 yılının Ocak-Temmuz döneminde 7 milyar 863 milyon dolar artmışken, bu yılın aynı döneminde 659 milyon dolar artış gösterdi. haber7

40 kişi alınacak, 3 bin 166 kişi talip
10 09 2008
Adalet Bakanlığınca açılan 40 kişilik kadrolu infaz koruma memurluğu sınavına, Kırıkkale merkez ve çevre illerden 3 bin 166 kişi başvurdu.
haber7

Vatandaş borcunu ödeyemedi, bankalar emlakçıya döndü
21/06/2008
Ankara Ticaret Odası, geri dönmeyen kredilere karşılık haciz yoluyla el koydukları gayrimenkuller nedeniyle bankaların “emlakçıöya döndüğünü belirledi. ATO’nun araştırmasına göre, sadece İş Bankası’nın satışa sunduğu gayrimenkullerin bedeli 232 milyon YTL’ye aştı

ANKARA - Ankara Ticaret Odası (ATO), geri dönmeyen kredilere karşılık haciz yoluyla el koydukları gayrimenkuller nedeniyle bankaların “emlakçıöya döndüğünü belirledi. ATO’nun araştırmasına göre, sadece İş Bankası’nın satışa sunduğu gayrimenkullerin bedeli 232 milyon YTL’ye aşarken, Vakıfbank’ın satıştaki gayrimenkullerinin bedeli 160 milyon YTL’yi buldu.

ATO’dan yapılan açıklamada, “Türkiye’nin yaşadığı ekonomik sıkıntı nedeniyle vatandaş, çiftçi, sanayici ve tüccar kredi borçlarını ödeyemeyince binlerce ipotekli konut, arsa, tarla, fabrika, dükkan ve taşıt bankaların eline geçti. Bankaların satışa sunduğu gayrimenkullerin listesi gün geçtikçe kabarıyor" denildi.

ATO’nun bankaların internet sitelerindeki satış ilanlarına dayanarak yaptığı çalışmaya göre, sadece İş Bankası’nın satışa sunduğu gayrimenkullerin muhammen (tahmini) bedeli 232 milyon 348 bin YTL’ye ulaştı.

Vakıfbank’ın satıştaki gayrimenkullerinin muhammen bedeli ise 160 milyon 458 bin YTL’yi buldu.

Araştırmanın sonuçlarına göre, geri dönmeyen kredilere karşılık haciz yoluyla el koydukları gayrimenkuller nedeniyle bankalar “emlakçı" gibi oldu. Bazı bankalar, gayrimenkul satışı için “emlak servisi" bile oluşturdu. Cazip fiyatlara konut ve arsa satın almak isteyen vatandaşlar ile fabrika ya da işyeri satın almak isteyen işadamları, emlakçılardan önce bankalara uğramaya başladı.

Satılık kümes bile var!

Gayrimenkul zengini haline gelen bankaların elinde, müstakil ev, villa, apartman, apartman dairesi, fabrika, imalathane, atölye, ardiye, benzin istasyonu, otel, lokanta, depo, garaj, dükkan, ofis, işhanı, arsa, tarla, sera, çiftlik, bağ, meyve bahçesi, narenciye bahçesi, fındık bahçesi, fıstıklık, zeytinlik, besihane gibi çok çeşitli gayrimenkuller bulunuyor. Hatta, Albaraka Türk’ün elinde satılık kümes bile olduğu saptandı.

Bankalar, gayrimenkullerini kısa sürede elden çıkarmak için cazip fiyatlarla satışa sunuyorlar. Bankaların elinde her keseye uygun gayrimenkul bulunabiliyor. Halkbank, Eminönü’de 962 metrekare büyüklüğündeki bir dükkân için 7 milyon YTL, Tarsus’ta 145 metrekare büyüklüğündeki daire için 80 bin YTL, Rize’de 140 metrekare büyüklüğünde bir daire için 40 bin YTL istiyor.

Vakıfbank “fabrikabank" oldu

Vakıfbank’ın elinde çok sayıda fabrika bulunması dikkati çekiyor. Adeta “fabrikabank" olan Vakıfbank’ın satıştaki gayrimenkuller listesinde tekstil fabrikası, iplik fabrikası, boya fabrikası, sentetik çuval fabrikası, yağ fabrikası, un fabrikası, un ve irmik fabrikası, fındık fabrikası, fındık kırma fabrikası ve halı fabrikası ile bir adet de fabrika idare binası bulunuyor.

Banka, 14 bin 736 metrekare büyüklüğündeki tekstil fabrikasını 17.5 milyon YTL, 14 bin 400 metrekare büyüklüğündeki iplik fabrikasını ise 10.8 milyon YTL muhammen bedelle satışa çıkarmış bulunuyor.

Hangi bankanın elinde ne var

Vakıfbank 510, İş Bankası 429, Halkbank 155, Ziraat Bankası 123, Garanti Bankası 27 adet gayrimenkulünü satışa çıkardı. Garanti Bankası’nın satış listesindeki 27 adet gayrimenkulün toplam muhammen bedeli 7 milyon 380 milyon dolar olarak belirlendi. Bunlar arasında Edirne’de 1 milyon 800 bin dolar değerinde eski yağ fabrikası ve arsası, Trabzon’da 1 milyon 420 bin dolar değerinde otel, İstanbul Ümraniye’de 350 bin dolar değerinde villa, İstanbul Bayrampaşa’da 420 bin dolar değerinde dükkan, Konya Cihanbeyli’de 475 bin dolar değerinde hammadde deposu ve fabrika da bulunuyor.

Albaraka Türk’ün elinde 30 adet dükkan, bahçeli, dubleks, tripleks ve daire şeklinde olmak üzere 30 adet konut, 26 adet büro, 4 adet tarla, 4 adet arsa, 2 adet bina, 1 un fabrikası ve tarlası, 9 adet depo, 1 adet kümes-tarla ve 1 adet 4 katlı işyeri bulunuyor.

Türkiye Kalkınma Bankası’nın elinde ise amme alacağından dolayı ipotekli bir otel bulunuyor. Nevşehir’de bulunan 33 oda ve 74 yatak kapasiteli otel, 1 milyon 217 bin YTL rayiç bedeli üzerinden açık artırma yoluyla satılacak.

Türkiye Finans Katılım Bankası’nın elinde gayrimenkuller ise şunlar: 23 adet konut, 2 adet villa, 9 adet bina, 19 adet dükkân, 1 adet büro, muhammen bedeli 1 milyon YTL olan 1 adet fabrika, 34 adet arsa, 9 adet tarla, 1 adet bağ ve 1 adet araç.

11.9 milyar YTL kredi geri dönmedi

Özellikle son 5 yılda, işyeri almak, iş kurmak, işini büyütmek isteyen de, konut, arsa, otomobil almak isteyen de bankalardan kredi kullanmaya yöneldi. Kredi kullananlardan bir bölümü ödemelerini sorunsuz bir şekilde yaparken, bir bölümü de çeşitli nedenlerle kredi borcunu ödeyemedi.

Mayıs 2008 itibariyle bankaların vadesinde tahsil edemediği kredi alacakları, vadesi geçmiş kredi kartı borçları dahil 11 milyar 905 milyon YTL’ye ulaştı.

Tablo 2001'i hatırlatıyor

ATO Başkanı Sinan Aygün, ortaya çıkan tabloya ilişkin olarak, “Emlakbank hortladı. Bankalar hacizbank oldu" değerlendirmesinde bulundu. Aygün, “İş ve ekmek üreten fabrikaların bile haciz yoluyla bankaların eline geçmesi bugünkü ekonomik tabloyu özetliyor. Bu tablo bana 2001 yılını hatırlatıyor" dedi.

2001 yılında da çok sayıda gayrimenkulün ödenemeyen krediler nedeniyle bankaların eline geçtiğini hatırlatan Aygün, “2001 krizi öncesinde de bankalar gayrimenkul zengini olmuştu. Bu durum iyiye işaret değil? Borç yükü altında ezilen vatandaş, sanayici ve tüccar kredilerini ödeyemediği için varını yoğunu kaybediyor. Şu anda 12 milyar YTL’ye yaklaşan kredi alacakları, önümüzdeki günlerde 15 milyar YTL’ye çıkacak" diye konuştu.
Radikal

Kriz, kurulan şirket sayısını % 18 azalttı
10:35 - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi 2008 ve 2009 Yılları Ağustos Ayı ve (Ocak-Eylül) Dönemi Kurulma, Tasfiyeye Girme ve Kapanma istatistikleri açıklandı. Açıklamaya göre, geçen yılın ilk 9 ayında, 39 bin 403 olan yeni kurulan şirket sayısı, bu yılın aynı döneminde 32 bin 72'ye gerilerken, geçen yılın ilk 9 ayında 1097 olan yeni kurulan kooperatif sayısı da yüzde 22,52 düşüşle 850 oldu. Aynı dönemler karşılaştırıldığında gerçek kişiler tarafından kurulan ticari işletmelerin sayısında da yüzde 14,51 azalış görüldü. 04.10.2009 ANKARA
netgazete

08 Ocak 2010
Sanayi Üretimi Düşüyor
Kasım ayı itibariyle sanayi üretimi geçen yıla göre yüzde 2.2 düştü...
Aylık Sanayi Üretim Endeksi 2009 yılı Kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 2.2, Ekim ayına göre ise yüzde 8.6 azalış gösterdi
aktifhaber

İşsiz Sayısı 3 Milyonu Geçti
15 Şubat 2010
Türkiye'de İşsiz Sayısı Bir Önceki Yılın Aynı Dönemine Göre 233 Bin Kişi Artarak 3 Milyon 270 Bine Yükseldi.

Türkiye'de Kasım döneminde işsizlik oranı yüzde 13,1 olarak belirlendi.

Türkiye genelinde işsiz sayısı Kasım 2009 döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre 233 bin kişi artarak 3 milyon 270 bine, işsizlik oranı da 0.5 puanlık artışla yüzde 13.1'e yükseldi. Ekim 2009'da yüzde 13 olan işsizlik oranı böylece Kasım'da tekrar yükselişe geçti. Mevcut işsizlerin 499 bin kişiyle yüzde 15.3'ünü bu dönemde işten ayrılanlar oluşturdu. Kentsel yerlerde işsizlik oranı 1 puanlık artışla yüzde 15.3, kırsal yerlerde ise 0.4 puanlık düşüşle yüzde 8.7 olarak gerçekleşti. Tarım dışı işsizlik oranı ise 0.7 puan artışla yüzde 16.2 oranında gerçekleşirken, genç nüfusta işsizlik oranı ise 0.4 puan artışla yüzde 24.4 oldu.

Borca karşılık kızını istediler intihar etti
21 Şubat 2010
Çok sıkışınca soluğu tefecilerin yanında aldı.. Ödeme vakti geldiğinde borcunu veremedi.. Buna karşılık tefeciler 13 yaşındaki kızını istedi.. Küçük diye vermek istemedi. Tefecilerin ısrarı devam edince de canına kıydı..
İddiaya göre, Cudi Mahallesi'nde oturan ve şoförlük yaptığı belirtilen 33 yaşındaki Musa B'den, ''borç aldığı tefeciler alacaklarına karşılık 13 yaşındaki kızını'' istedi.

Ailenin kızlarının küçük olduğunu ve böyle bir şeyi kabul etmeyeceklerini söylemelerine rağmen, tefecilerin ısrarlarını sürdürdükleri öne sürüldü. Bir süredir bunalımda olduğu belirtilen Musa B, gece ailesiyle birlikteyken, diğer odaya geçti. Eşinin bulunduğu yerden gelen sesten şüphelenen Remziye B, çocuklarıyla girmeye çalıştığı odanın kapısını açamayınca yakınlarından yardım istedi. Aile, odanın penceresinden bakınca Musa B'nin iple tavana asarak yaşamına son verdiğini gördü.
haber7

Tarım ilacı içip priz kablosuyla canına kıydı
1 yıldır eşinden ayrı yaşayan işsiz E.G.(48), girdiği bunalım sonucu önce tarım ilacı içti, ardından üçlü prizin kablosuyla kendini evinin oturma odasına asarak intihar etti. Sabah baba E.G.'yi bulan oğlu Ö.G.(17), sinir krizleri geçirdi. 27.02.2010 KAYSERİ netgazete

İŞSİZLİK RAKAMLARI AÇIKLANDI
2 Mart 2010
Türkiye İstatistik Kurumu, 2009'da işsizlik oranının yüzde 14,0 olduğunu açıkladı. Türkiye genelinde geçen yıl işsiz sayısı 3 milyon 471 bin kişiye yükseldi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2009 yılının işsizlik oranının yüzde 14 olduğunu açıkladı. 2009 yılında Türkiye genelinde işsiz sayısı bir önceki yıla göre 860 bin kişi artarak 3 milyon 471 bin kişiye yükseldi. İşsizlik oranı bir önceki yıla göre 3 puanlık arttı.

Kentsel yerlerde işsizlik oranı 3,8 puanlık artışla yüzde 16,6, kırsal yerlerde ise 1,7 puanlık artışla yüzde 8,9 oldu. Orta Vadeli Ekonomik Program'da yüzde 14,8 olarak hesaplanan işsizliğin, 0,8 puan düşük çıkmasında son aylardaki toparlanmanın etkisi oldu.
haber10

İşsiz olduğu öğrenilen şahıs, Canına kıymadan önce helallik istemiş

04 Mayıs 2010 - Eskişehir'de bir kişi, intihar eden amcasının mezarını ziyaret ettikten sonra otomobilde tüfekle kendini vurdu.
Olay, Zincirlikuyu Mahallesi'nde meydana geldi. İddiaya göre, evli ve 3 çocuk babası M.Y. (32) adlı kişi, bir süre önce intihar ettiği belirtilen amcasının kabrini ziyaret ettikten sonra Zincirlikuyu Parkı önüne park ettiği otomobilinin şoför mahallinde tüfekle kendini vurdu. İşsiz olduğu öğrenilen şahıs, olay yerinde hayatını kaybetti. netgazete

Fakirlikten elektrikleri kesildi, anneleri yanarak öldü

Edirne'de, bir apartmanın giriş katında çıkan yangında yatalak hasta olan Ülfet Taşdelen öldü. Dairelerinde yatalak anneleri ile kalan Gülçin Taşdelen ve Gülşah Günyeli, borçlarını ödeyemedikleri için dört gün önce elektrikleri kesildi. İki kız kardeş erken saatlerde yaktıkları mumu söndürmeden tekrar yattı. Mum bir süre sonra devrildi ve evde yangın çıktı, kızlar kaçarak kurtulabildi. 26.05.2010 EDİRNE netgazete

Devlete kızan işsiz genç, araç camlarını kırdı

28 Mayıs 2010 Bursa'nın İnegöl ilçesinde işsiz bir genç, eline geçirdiği odunla park halindeki 14 aracı hurdaya çevirdi.
Kemalpaşa Mahallesi Kaptan Sokağı'nda Lazlar Camii'nin arkasında sinir krizi geçiren 17 yaşındaki O.T., eline aldığı odunla, sokakta park halinde olan Radyo Güneş'in sahibi Sinan Unuak'a ait 16 Y 1199 plakalı özel otomobilin ön camına vurarak zarar verdi. Yine aynı sokaktaki 16 KAL 33 plakalı özel otomobile zarar vererek hızla oradan uzaklaşan genç, Turgutalp Mahallesi Çevre Sokağı'na giderek burada da 16 V 5588 plakalı minibüsten başlayarak sırasıyla 16 F 1759, 16 PB 814 plakalı araçlara zarar verdi.
Cinnet geçiren O.T., daha sonra Atatürk Bulvarı'na yönelerek park halinde olan 16 PG 496, 16 PS 701, 16 PF 043, 16 PY 694, 35 CPB 32, 16 JBK 97, 16 R 9909, 16 Y 6940, 16 F 8389 plakalı araçların camlarını kırdı. 14 araca zarar vermesine rağmen siniri geçmeyen genci, o sırada eşi ve çocuğu ile birlikte alışveriş yapan gazeteci İbrahim Gürbaş üzerine atlayarak etkisiz hale getirdi.
Cam şangırtılarını duyup dükkanlarından fırlayan bazı esnaf da Gürbaş'a yardım etti. Genç, esnaf tarafından olay yerine çağrılan emniyet ekiplerine teslim edildi. Araçları zarar gören vatandaşlar gence tepki gösterdiler.
17 yaşındaki O.T., polis memurlarına, "Devlete kızdım, sinirimi araçlardan çıkardım. 20 gündür iş arıyorum hala bulamadım" dedi.netgazete

Muğla'nın Fethiye ilçesinde bir işyerine düzenlenen silahlı saldırıda 3 kişi hayatını kaybetti

Mustafa Kemal Bulvarı üzerinde bulunan Karpi tavuk paketleme tesisinde öğle saatlerinde alacak verecek davası yüzünden başlayan kavga kanlı bitti. İddialara göre paketleme tesisinin önceki sahibi A.Ş.'den alacağı olan Ramazan Başyarar(55) ile oğlu Hilmi Başyarar(23) kendisi ile görüşmek üzere Karpi Tavuk paketleme tesisine geldi. Başyarar ailesi görüşme yaparken bu defa odaya A.Ş.'nin borçlu olduğu Bayram Büyükpabuşçu ve İsmail Manav (38) geldi. 5 kişi görüşme yaparken A.Ş. belindeki silahı çıkararak ateş etmeye başladı. 16 el ateş eden ve iki şarjör boşaltan A.Ş.'nin silahından çıkan kurşunlar Bayram Büyükpabuşçu ve İsmail Manav ile işyerinin yeni sahibi Ramazan Başyarar ve oğlu Hilmi Başyarar'a isabet etti. Olay sonrasında baba Ramazan ve oğlu Hilmi Başyarar olay yerinde hayatını kaybetti. Çevredeki vatandaşların yardımı ile Bayram Büyükpabuşçu ve İsmail Manav hastaneye kaldırıldı. Manav burada tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. aktifhaber

KPSS kötü geçince kanala atlayıp intihar etti
Adana'da 4 yıldır öğretmen olma hayali kuran, tarih bölümü mezunu genç kız, geçtiğimiz haftasonu yapılan KPSS kötü geçince sulama kanalına atlayarak intihar etti. Önceki gün Elif İşler'in arkadaşı Sultan K., Züleyha Pamuk'u arayıp Elif'e ulaşamadığını söyledi. Abla Züleyha Pamuk, bu telefonun ardından paniğe kapılarak, polis merkezine kayıp başvurusu yaptı. Başvurunun üzerinden kısa bir süre geçtikten sonra polis, aileye genç bir kadın cesedi bulduklarını bildirdi. 14.07.2010 ADANA netgazete

İşsiz koca, satırla eşini öldürdü, kızını yaraladı

20 Temmuz 2010- İzmir'in Gültepe semtinde maddi sıkıntılar nedeniyle eşiyle sık sık tartışan 6 çocuk babası Tevfik Acar, bunalıma girerek evlere temizliğe giden eşi Songül Acar'ı balta ve bıçak darbeleriyle öldürdü. Gözü dönmüş koca ardından kavgayı ayırmaya çalışan öz kızı Ebru (21) ve Rabia'yı (17) da bıçakla yaraladı.
Olay, gece saat 03.00 sıralarında, Çınartepe Mahallesinde iki katlı bir evde yaşandı. Uzun süredir işsiz olan 6 çocuk babası Tevfik Acar, evlere gündelik temizliğe giderek evlatlarına bakan eşi Songül Acar ile iddialara göre maddi sıkıntılardan dolayı tartıştı. Tevfik Acar'ın uzun süredir çalışmamasından kaynaklandığı öne sürülen tartışma büyüyerek kavgaya dönüştü. Cinnet getiren Tevfik Acar (47) mutfaktan aldığı ekmek bıçağı ve baltayla eşi Songül Acar'a (44) saldırdı.
Karı koca boğuşurken evde bulunan diğer 4 çocuk da kavgayı ayırmak için çaba harcadı. Bir ilköğretim okulunda okuyan E.A. da panik içerisinde sokağa kaçarak çevredeki vatandaşlardan yardım istedi.
Bu arada gözü dönmüş koca Acar, önce eşi Songül Acar'a elindeki balta ve bıçakla saldırdı. Talihsiz kadın göğsüne ve koltuk altına aldığı 3 bıçak ve balta darbesi ile yerde kanlar içerisinde kaldı. Songül Acar olay yerinde öldü.
Annelerini kurtarmaya çalışan 21 yaşındaki ev kızı Ebru Acar ile meslek lisesi 9. sınıf öğrencisi Rabia Acar da balta ve bıçak darbeleriyle yaralandı. Hayati tehlikesi bulunan Ebru ile vücudunun çeşitli yerlerinden yaralanan kardeşi Rabia Acar da ambulansla Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı netgazete

Genç avukat, kardeşinin gözü önünde canına kıydı

19 Temmuz 2010 Kocaeli Barosu'na kayıtlı 2 yıllık avukat Mesut Sarı (26), ziyaret için geldiği İzmir'de kardeşinin gözleri önünde viyadükten atlayarak intihar etti. Genç avukatın 3 yıl önce Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdiği ancak işleri bozuk olduğu için 6 aydır psikolojik tedavi gördüğü öğrenildi
netgazete

Faik Öztrak ‏@faikoztrak 30 Eyl
2002'den bu yana ilk defa Türkiye'nin dış borcunun milli gelire oranı % 50'yi aştı. Genel tablo giderek bozuluyor.




İşsizlik oranında rekor artış
16/02/2009
Kasım ayında işsizlik oranı yüzde 12.3'e yükseldi. Genç işsizlerin sayısındaki artış sürüyor

Küresel krizin etkisi çalışanları vurmaya devam ediyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Kasım’da işsizlik oranı 2.2 puan artarak yüzde 12.3’e çıktı. Böylece işsizlik oranı 2004’ün birinci çeyreğinden bu yana en yüksek düzeye ulaştı.
Kentsel yerlerde işsizlik oranı 2.2 puanlık artışla yüzde 14.2, kırsal yerlerde ise 2.2 puanlık artışla yüzde 9.3 olarak gerçekleşti.

Türkiye genelinde işsiz sayısı geçen yılın aynı dönemine göre 645 bin kişi artarak 2 milyon 995 bin kişiye yükseldi.

2008 yılı Kasım döneminde istihdam edilenlerin sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre 448 bin kişi artarak, 21 milyon 315 bin kişiye yükseldi. Bu dönemde tarım sektöründe çalışan sayısı 283 bin kişi, tarım dışı sektörlerde çalışan sayısı ise 165 bin kişi artış kaydetti.

TARIM DIŞI İŞSİZLİK YÜZDE 15.4’E ÇIKTI

Türkiye’de tarım dışı işsizlik oranı geçen yılın aynı dönemine göre 2.8 puanlık artışla yüzde 15.4 düzeyinde gerçekleşti. Bu oran erkeklerde geçen yılın aynı dönemine göre 2.7 puanlık artışla yüzde 14.1, kadınlarda ise 3 puanlık artışla yüzde 20.5 oldu. Genç nüfusta işsizlik oranı ise 3.9 puanlık artışla yüzde 23.9’a yükseldi.

Kasım’da döneminde istihdam edilenlerin yüzde 25.8’i tarım, yüzde 19.8’i sanayi, yüzde 5.8’i inşaat, yüzde 48.6’sı ise hizme
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder E-posta gönder Yazarın web sitesini ziyaret et
admin
Site Admin


Kayıt: 31 Arl 2006
Mesajlar: 831
Konum: Belarus

MesajTarih: Çrş Ekm 22, 2008 10:24 pm    Mesaj konusu: Ak$am gazetesi çalI$anlarI "Sefil durumdayIz" Alıntıyla Cevap Gönder

Güngör Uras
guras@milliyet.com.tr
Makine var, işçi var talep yok üretemiyoruz
13 Ocak Salı 2009

2008 Aralık’ta imalat sanayiinde (üretime göre) kapasite kullanım oranı yüzde 64.7 oldu. Halbuki 2007 Aralık’ta yüzde 81.1’di. Demek ki geçen aralık ayına göre, bu aralıkta imalat sanayiinde kapasite kullanımında yüzde 25 dolayında bir gerileme var.
Kapasite kullanımındaki gerileme demek, mevcut makinelerin daha az üretim yapması demektir.
Bir makine 100 birim üretim yapacak güçte imal edilmişse, ve de bu makineyi işletenler 100 birim üretim gerçekleştiriyorsa, bu durumda “Kapasite yüzde 100 kullanılıyor” demektir.
Genelde makineler “Yüzde 100 kapasite“ ile çalıştırılamaz. Bazen talep olmaz. Bazen enerji bulunamaz. Bazen kredi sorunu yaşanır. Bazen hammadde yetersizliği gündeme gelir.

Üretim iştir, aştır
Bizde imalat sanayiindeki makineler ortalama yüzde 80 dolayında kapasiteyle çalışır.
İmalat sanayiinde yıllık ortalama kapasite kullanım oranı 2003 yılında yüzde 78.3, 2004 yılında yüzde 81.2, 2005 yılında yüzde 80.3, 2006 yılında yüzde 81, 2007 yılında yüzde 81.8’di.
- Gıda sektöründe geçen yıl aralık ayında kapasite kullanım oranı yüzde 81.1 iken bu yıl yüzde 64.7 oldu.
- Tekstilde yüzde 71.3’ten yüzde 68.1’e geriledi.
- Giyimde yüzde 83.2 den76.4’de düştü.
- Ana metal sanayiinde yüzde 85 iken yüzde 65.2 olarak belirlendi.
- Taşıt sanayiinde yüzde 90.6’dan yüzde 44.7’ye indi.
İmalat sanayii ekonominin dinamiğini teşkil eder. Gayri safi yurtiçi hasılanın yüzde 16.5’ini imalat sanayii sektörü yaratır ama, dolaylı olarak iç ve dış ticaret, ulaştırma, haberleşme, mali hizmetler sektörleri imalat sanayiinden beslenir. İmalat sanayii sektörü kayıtlı işçinin en çok çalıştığı sektördür.

Talebi canlandırmalıyız
İşin ve aşın artması, büyümenin hızlanması üretim artışına bağlıdır.
Üretim artışı (1) Ya mevcut makinelerin kapasite kullanımı artırılarak, (2) Ya da yeni makineler alarak (yeni yatırımlar yaparak) toplam kapasitenin büyütülmesiyle gerçekleştirilebilir.
İmalat sanayiinin kapasite kullanım oranının düşmesi (1) İşsizlik (2) Fakirlik demektir.
Mevcut makinelerde üretilen mal satılamayınca, makine kullanımı düşüyor. (1) Müteşebbis yeni yatırım yapmıyor. (2) İşçisini çıkarıyor. (3) Geliri azalıyor.
Bunun yan etkileri var. (1) Kredi borcunu ödeyemiyor. (2) Vergi ödemeleri geriliyor. Devletin vergi geliri azalıyor. (3) Ekonominin büyüme hızı duruyor.

milliyet

*Hürriyet gazetesi, çalışanların % 20'sinin işine son veriyor
*Milliyet bir yazarı ile yollarını ayırdı


28 Kasım 2008

HÜRRİYET GAZETESİNDE İŞTEN ÇIKARMALAR BAŞLIYOR
Hürriyet'te birim müdürleriyle yapılan görüşmeler sona erdi. toplantı neticesinde her birimden yaklaşık yüzde 20 oranında kişinin işten çıkarılmasına karar verildi. Bu çalışmanın bugün sonlanması ve işten çıkarılacaklara tebligat yapılması bekleniyor.

MİLLİYET GAZETESİ BİR YAZARININ İŞİNE SON VERDİ
Milliyet gazetesinde genç kuşağın iyi yazarlarından birinin işine son verildi.
Gazete bir dönem ikinci sayfasında, uzun süredir de haftasonu eklerinde yazan Tuğba Akyol ile yollarını ayırdı

*Hürriyet gazetesi, spor yazarları Necmi Tanyolaç ve Can Bartu'nun işine son verdi
Basının duayeni Necmi Tanyolaç ve Türk futbolunun efsanesi sinyor Can Bartu artık Hürriyet'te yazmayacak. Medyatava sitesinde yeralan habere göre iki yazarın son tensikat sonrası gazete ile yollar ayrıldı.

Milliyet gazetesi hafta sonu ekinde yazan Tuba Akyol'dan sonra hafta sonları "testus tartus" başlıklı köşesinde yazılar kaleme alan Ahmet Turhan Altıner ve bir diğer yazar Nedim Gürsel'le de yollarını ayırdı. Şimdi bütün bu gelişmeler gözleri gazeteye çevirdi. Bu büyük operasyonun eklerden gazeteye sıçrayacağı konuşuluyor.

netgazete

Kasa satışları patladı! Kriz korkusuyla bankadan parasını çeken; dolara çevirip kasaya saklıyor
12 Kasım 2008
Küresel kredi krizinin Türkiye’ye etkileri, giderek kendisini daha fazla hissettiriyor. Keskin düşüşler, halka açık şirketlerin değerini düşürüyor, sanayi üretimi azalıyor, ihracatta artış hızı yavaşlıyor. Bugün gazetesinin haberine göre, kriz korkusu, bankaları nakitte kalmaya yönlendiriyor, kredi alma zorluğu yaşayan firmalar, çarkı çeviremedikleri için fabrikaları kapatıp, işçilerini zorunlu tatile yolluyor. Her kesimde görülen nakitte kalma ve dolara yönelme eğilimi, bankalardaki mevduat miktarını da azaltıyor. Bu yüzden bankalar kredi konusunda daha nazlı davranıyor. Bu gelişmeleri değerlendiren Sektörel Dernekler Federasyonu (SEDEFED) Başkanı, TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi, İzmirli işadamı Bülent Akgerman, “Kasa satışları patladı, Türkiye’de kiralık kasa kalmadı, parasını çeken dolara dönüp kasaya koyuyor. İşadamı bu yüzden kredi alamıyor” dedi.

GÜVENCE 3 KATINA ÇIKSIN
Hükümetin, hem bankacılık hem de reel sektör için hemen alacağı tedbirler olduğunu belirten Akgerman, şöyle konuşuyor: “Hükümet, öncelikle bankaları rahatlatmalı, onların ellerini güçlendirmeli. Ticari mevduatta garanti şimdikinin 3 katına yükseltilmeli. Böylece yaşanan güven erozyonu önlenebilir.”

NAKİTLER NEMALANDIRILMALI
Kendisi de gaz beton sektöründe çalışan Akgerman, “Türkiye krize karşı güçlü” söylemlerinin bırakılıp güçlü eylemlere geçilmesi gerektiğini ifade ederken, önerilerini de şöyle sıralıyor: “Bankaların, önümüzde aylarda 12 - 13 milyar dolarlık sendikasyon geri ödemeleri var. Özel sektörün ise 52 milyar doların üzerinde dış borcu bulunuyor. Bankalar, devamlı nakitte, likitte duramazlar. Bu paralarını nemalandırmaları lazım. Bunu yapabilmeleri için munzam karşılıklar aşağıya çekilmeli, mevduata garanti artırılmalı. Reel sektör için de öncelikli çare ÖTV’nin indirilmesi, KKDF’nin ara ve hammaddeden kaldırılmasıdır. Böyle yapılacağına, hükümet vergilere zam yapmaya başladı. O da yetmedi, doğalgaz, elektrik gibi enerji ana kalemlerine de rekorlar zamlar bindirildi. Doğrusu, bunlar anlaşılır şeyler değil.” netgazete

Borsa düştü, döviz çıkışta
12 Kasım 2008
Borsa endeksi günün tamamında 546,68 puan gerileyerek 25.342,50 puandan kapandı. Dolar: 1,6360 1,6380 Avro: 2,0440 2,0460.
ENDEKS GÜNLÜK BAZDA YÜZDE 2,11 DEĞER KAYBETTİ haber7

Ekonomi yavaşlıyor! Sanayi üretimi, % 5,5 azaldı
Sanayi üretimimiz, beklenenden daha sert şekilde düştü. Türkiye'nin sanayi üretimi eylül ayında, 2007 yılının aynı ayına kıyasla yüzde 5,5 oranında azaldı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2008 Eylül Ayı Sanayi Üretim Endeksi sonuçlarını açıkladı. Sanayinin alt sektörleri düzeyinde 2008 yılı eylül ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre madencilik sektörü endeksi yüzde 4,3 azaldı. İmalat sanayi sektörü endeksinde yüzde 6,4 düşüş, elektrik, gaz ve su sektörü endeksinde ise yüzde 1,6 artış gözlendi. 10.11.2008 ANKARA netgazete

İşçilerden Türk Philips'e 'kapatma' tepkisi
11 Kasım 2008
Philips'in kapatma kararı alınan işyerleri arasında yer alan Gebze'de kurulu Türk Philips'te işçiler kararın geri alınması için harekete geçti.
Birleşik Metal-İş Sendikası (BMİS) Gebze Şube Başkanı Erdoğan Özer, "Kapatmaya gerekçe her ne olursa olsun kabul etmemiz beklenemez." dedi.

Philips Genel Merkezi dünya genelinde üretim yaptığı yerlerde 40 milyon euronun altında cirosu olan yerleri yılbaşından itibaren kapatma kararı almış, bu karardan yüksek kar marjı ve yoğun üretime rağmen Gebze OSB'de kurulu Türk Philips de etkilenmişti.

Kısa bir süre önce yeni dönem toplu iş sözleşmesi görüşmesinde sağlanan olanaklar ile mutlu olan işçiler sözleşmeden kısa süre sonra gelen kapatma kararı ile üzüntü yaşarken önceki pazar günü Birleşik Metal-İş Sendikası'nın İstanbul Bostancı'daki genel merkezinde 130 çalışanın katılımı ile gerçekleşen toplantıda eylem kararı çıktı. Çalışanlar servislerden GOSB'un güney giriş kapısında inip fabrikaya kadar sloganlar eşliğinde yürüdü.

BMİS Gebze Şube Başkanı Erdoğan Özer, yürüyüş bitiminde fabrika girişinde yaptığı konuşmada Philips Genel Merkezi'nin aldığı kararla Türkiye'deki çalışanları işsizliğe ve açlığa mahkum ettiğine değindi. Özer, "Philips işvereninin aldığı bu kararı -gerekçe her ne olursa olsun- kabul etmiyoruz. Hep birlikte bu kapatılma kararının geri alınması için bütün yolları deneyeceğiz." dedi.

Özer, şunları söyledi: "Philips işvereni kapatma kararına gerekçe olarak hangi ekonomik parametreleri gerekçe gösterirse göstersin burası bizim emeğimizle geçindiğimiz, çoluk çocuğumuzun rızkını edindiğimiz işyeri. Bizim tek sermayemiz, emeğimiz. Burası ekmek teknemiz. Kimse bizden bu karara karşın kayıtsız şartsız kabullenmemizi beklemesin. Bu karara karşın moraliniz bozuk biliyorum ama dikkatli çalışın. Mücadele boyunca hepiniz sağlam lazımsınız." haber7

Tekstil devi Sönmez Filament, üretimi durdurdu Borsa'da, şirketin hisse sırası kapanacak
Türk tekstil sektörünün önde gelen şirketlerinden Sönmez Filament piyasa şartlarındaki olumsuzluklar nedeniyle üretimi durdurma kararı aldıklarını açıkladı. Yüzde 25.91'i halka açık şirketten İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'na gönderilen açıklamada, şirketin piyasadaki olumsuz koşullar nedeniyle Ağustos ayında üretime ara verdiği hatırlatılarak, "Bu süre zarfında ve bugün itibariyle piyasadaki olumsuz koşullarda bir iyileşme tespit edilememiş ayrıca küresel krizin yansımaları piyasalardaki belirsizliği daha da arttırmıştır" dendi. 06.11.2008 İSTANBUL netgazete

BANKALAR ALACAK İÇİN KOLLARI SIVADI
4 Kasım 2008
Bankaların kara listesinde kredi kartı borcu 2 milyar YTL'yi aştı, Bankalar bir liralık borcu bile tahsil etmek için atağa geçti ve alacaklarını yakın takibe aldı.
Amerika'da başlayan finansal kriz, bütün dünyada bankaları zor durumda bırakırken, Türk bankaları da krizin etkisini en aza indirmek için alacaklarını yakın takibe aldı.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK)'nun yaptığı araştırmaya göre, bankaların üzerinde dikkatle durduğu konu kredi kartı borçları. 31 milyar yeni liralık büyüklüğe ulaşan kredi kartı borçlarının takipteki alacak miktarı 2 milyar yeni lirayı aşmış durumda.

Amerika'da başlayan finansal kriz, bütün dünyada bankaları zor durumda bırakırken, Türk bankaları da krizin etkisini en aza indirmek için alacaklarını yakın takibe aldı. Bankaların üzerinde dikkatle durduğu konu kredi kartı borçları. Zira, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK)'nun verilerine göre önceki ay itibarıyla konut kredisinde takibe düşen miktar sadece 317 milyon yeni lira olurken, takipteki taşıt kredisi miktarı da 286 milyon yeni lira ile sınırlı kaldı. Buna karşılık, 31 milyar yeni liralık büyüklüğe ulaşan kredi kartı borçlarının takipteki alacak miktarı ise şimdiden 2 milyar yeni lirayı aşmış durumda. Bu durumu dikkate alan bankalar, ödenmeyen en küçük kredi kartı borcunun tahsilinde bile titiz davranıyor.

Takipteki alacakların kredi kartlarına dağılımına bakıldığında 1 milyar 603 milyon yeni liralık borç ile İstanbul ilk sırada yer alıyor. Ankara'da bu rakam 61 milyon yeni lira olurken, İzmir 50 milyon yeni lira ile üçüncü sırada yer alıyor. Kredi kartlarının takibe dönüş miktarında en risksiz iller ise 162 bin yeni lira ile Bayburt ve 185 bin yeni lira ile Tunceli. Bankaların haziran sonu itibarıyla toplam takibe düşen alacak miktarı 10,7 milyar yeni lira. 5,1 milyar yeni lira ile İstanbul en borçlu il sıralamasında birinci sırada. İstanbul'u 1,15 milyar yeni lira ile Ankara izliyor. En borçsuz şehir ise 789 bin yeni liralık takipteki alacağı ile Tunceli. Kişi başı takipteki alacakta da İstanbul 410 yeni lira ile zirveyi elinde tutuyor. Tekstil sektöründe yaşanan sıkıntı sebebiyle Denizli 286 yeni lira ile İstanbul'un ardından ikinci sırada yer alırken, kişi başına düşen takipteki alacak miktarı en az olan il ise 9 yeni lira ile yine Tunceli.

BDDK verilerine göre kişi başı tasarruf mevduatında da İstanbul birinci sıradaki yerini koruyor. Bu ilde kişi başı tasarruf mevduatı 8 bin 522 yeni lira olurken, aynı rakam Ankara'da 5 bin 513 yeni lira, İzmir'de 5 bin 119 yeni lira, Muğla'da 4 bin 944 yeni lira. Kişi başına düşen tasarruf mevduatında en düşük iller ise Şırnak ve Hakkari. Şırnak'ta kişi başı tasarruf 181 yeni lirada kalırken aynı rakam Hakkari'de 189 yeni lira. Tüketici kredileri 19 Eylül itibarıyla 206 milyon yeni lira artarak 81 milyar 771 milyon yeni liraya çıktı. Merkez Bankası verilerine göre, tüketici kredileri kapsamında konut kredileri 37 milyar 763 milyon yeni lira, taşıt kredileri 5 milyar 847 milyon yeni lira, diğer krediler ise 38 milyar 160 milyon yeni lira olarak hesaplandı. Bireysel kredi kartları ise 31 milyar 405 milyon yeni lira oldu.

En az banka şubesi Kilis'te

Son yıllarda yakalanan istikrar ve büyümenin etkisiyle atılım gerçekleştiren bankaların şube sayısı da her geçen gün artıyor. 2 bin 614 şubenin bulunduğu İstanbul sıralamada ilk sırada yer alırken, bu ili 862 banka şubesi ile Ankara, 638 şube ile İzmir, 302 şube ile Antalya, 290 şube ile Bursa takip ediyor. En az banka şubesinin olduğu iller ise 7 şube ile Kilis, 8 şube ile Bayburt, 9 şube ile Muş, 10 şube ile Bingöl, yine 10 şube ile Ardahan. Şubeye düşen nüfusa bakıldığında ise Muş, 45 bin 56 kişi ile ilk sırada yer alıyor. Bu ili 31 bin 731 kişiye bir şubenin düştüğü Şanlıurfa izliyor. Üçüncü sırada 29 bin 687 kişiye bir şubenin düştüğü Van yer alıyor. Bankacılık sisteminde en fazla faydalanan il ise İstanbul. İstanbul'da bir şubeye 4 bin 810 kişi düşerken, Ankara'da bu rakam 5 bin 181'e çıkıyor.

Reklamlarda tüketimi körüklemeyin, tasarrufu teşvik edin

Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin, geçen ağustosta, sektörün karşı karşıya olduğu muhtemel risklere dikkat çekerek, banka yöneticilerine 'tasarrufun önemini hatırlatan reklamlar yapmaları' çağrısında bulunmuştu. Mayıs-Haziran 2008'den sonra sektörde bir miktar yavaşlama olduğuna dikkat çeken Bilgin, bankalar için bu dönemde önemli olan konunun mevcudu korumak olduğunu söyledi. Bankaların Haziran 2008 itibarıyla mevduatlarının bir önceki seneye göre sadece yüzde 22 artışla 406 milyar yeni liraya ulaştığını kaydeden Bilgin, "Bu konuda bankalarımıza büyük görev düşüyor. Lütfen değerli bankacılarımız ve banka yöneticilerimiz tüketimi körükleyen ya da kamçılayan reklamlar kadar, özellikle genç nesillere tasarrufun önemini hatırlatan, üretmenin hazzını gösteren reklamlar yapalım. Bir toplum sonsuza kadar kredi kartından harcayamaz ya da tüketici kredisi kullanamaz." dedi.

Kredi kartı borcunu ödeyemeyen zabıta memuru intihar etti
27 Ekim 2008
Gaziantep'te, kredi kartı borcu nedeniyle bunalıma girdiği belirtilen zabıta memuru intihar etti.
Çağdaş mahallesindeki 28. caddede oturan Şahinbey Belediyesi'nde görevli zabıta memuru Mehmet B. (30), eşinin evde olmadığı sırada kendini iple tavana astı. netgazete

KRİZ DOĞUŞ GRUBU'NU DA VURDU
27 Ekim 2008
Küresel krizin etkileri medya sektöründe gün geçtikçe kendisini hissettirmeye başladı.Ciner Grubu,Çukurova Grubu ve Doğan Grubu'ndan sonra Doğuş Grubu da krizden nasibini aldı.Grupta tenkisat konuşuluyor,projeler rafa kalkıyor...Bünyesinde NTV,NTV Spor,CNBC-E ve e-2 gibi kanalları bulunduran Doğuş Grubu TMSF'den satın aldığı Kral TV'nin konseptini değiştirerek görselliği bol bir ulusal kanal haline getirmek için harekete geçmişti.Bunun için Hürriyet Gazetesi'nden Neyyire Özkan ile haber kanalı 24 ile yollarını ayıran Mustafa Hoş Doğuş Grubu bünyesine katılmıştı. tv-en adıyla Şubat 2009'da faaliyete geçmesi planlanan kanal için hazırlıklar sürdürülüyordu.Ancak küresel kriz planları altüst etti ve ulusal kanal projesi belirsiz bir tarihe ertelendi.Rafa kalkan proje yanında NTV ve Doğuş Grubu'nun diğer kanallarında yüzde 10 işten çıkartma yapılması için harekete geçildi.

SKYTÜRK'TE BÜYÜK OPERASYON, ARTIK KANALDA MAKYÖZ BİLE YOK!
Çukurova Medya Grubu'ndaki büyük depremin artçıları bir bir ortaya çıkıyor. Akşam'daki çıkış tebligatları sonrası grubun haber kanalı Skytürk'te de büyük operasyon var. Gece haberlerini sunan Saynur Tezel'in yanı sıra Gülbin Tosun ve Musa'nın Teybi ile tanınan deneyimli gazeteci Musa Ağacık işten çıkarıldı. Ayrıca yönetmen Aslı Takmaz, muhabirlerden Merve Ayhan ve Cem Aslan'la yollar ayrıldı.Teknik ekipten de çok sayıda çalışan işsiz kaldı. Kanalda görevli 3 makyöz ve kuaför de işten çıkarıldığı için artık gelen konuklara ekran makyajı da yapılamayacak. SKYTÜRK'te tebligatlar sürüyor, yarına kadar toplam 70 kişinin işsiz kalması bekleniyor...
AKŞAM'IN WEB SERVİSİNDE KİMSE KALMADI!
Maaşların 28 gündür ödenmediği Akşam'daki son tensikat dalgası, 9 aydır kurulma aşamasında olan web servisinin topluca işten çıkarılmasına yol açtı. Dış Haberlerde ise sadece şef kaldı. 2008 başında Akşam'ın web sitesini güncellemek ve ekip kurarak internet gazeteciliğinde hamle yapma hedefi için gelen Serdar Bapoğlu yönetimindeki servis topluca işten çıkarıldı.9 aydır hergün işe gelen kadronun en büyük üzüntüsü yeni siteyi göremeden işten çıkarılmak oldu. Web servisinde şimdi sadece günlük gazeteyi internete aktarma işlemi için iki operatör görev yapıyor.Bir büyük kıyım da Akşam'ın dış haberler servisinde yaşandı. Servis şefi Kader Balıkçı dışında herkesin işine son verildi. Balıkçı'nın izinli olduğu günler, dış haber servisi olmayacak. netgazete

22 gündür maaşlarını alamayan Akşam gazetesi çalışanlarının feryadı, "Sefil durumdayız"
22 Ekim 2008
Türkiye'yi yeni yeni etkilemeye başlayan mali kriz, ilk önce medyayı vurdu. Akşam, Tercüman ve Güneş çalışanları, Ramazan Bayramı öncesi verilen yarım maaşın ardından 22 gündür aylıklarının tamamını bekliyor. 100 kişinin işten çıkarıldığı grupta, kazan kaynamaya başladı. Medyatava'nın haberine göre; grubun en büyük gazetesinin yayın yönetmeni Serdar Turgut'un Oray Eğin'le birlikte 10 gündür Amerika'da yarı iş-yarı tatil yapması çalışanları küplere bindirdi. Bardağı taşıran son damla ise, Turgut ve Eğin'in 'tatil izlenimleri' oldu. Turgut dün gazetesinde maaş alamayanlara inat gibi, "Georgetown'da Nathan's bara girip kendime 'Double Jameson on the rocks' söyledim" diye yazdı. Fenerbahçe-Arsenal maçını yorumlayan Güneş gazetesi yazarı Halis Güler, köşesinde yaşadıkları sıkıntıyı anlattı. İşte o yazı...

CEBİMDEKİ 10 KURUŞLA FENER YORUMU
Gözüm sahada Fenerbahçe-Arsenal maçında, gönlüm Fenerbahçe'de...
Ama aklım cebimde...
Ne oldu, kriz mi vurdu derseniz anlatayım da okuyun...
Bugün ayın kaçı?.. 22'si...
Dün itibariyle cebinizde sadece 10 kuruş varsa ne yaparsınız!..
Türkiye'nin en büyük gazetelerinden birinde çalışacaksınız, ama sefilden daha sefil duruma düşürüleceksiniz...
Sadece ben mi yoksulum, inanın gazetedeki bütün arkadaşların durumu benden farksız...
Ama çaresizlik içerisinde kıvranıyorlar...
Başkalarının hakkını hukukunu çatır çatır sayfalara aktaran emektarlar, kendi haklarını savunmaktan aciz...
Sadece mutlu bir azınlık var gazetede... Aynı Türkiye gibi...
Sabah geliyorsunuz gazeteye, bizim grubun amiral gemisi diye tabir edilen gazetenin (Akşam) genel yayın yönetmeninin yazısını okuyorsunuz, resmen açlık sınırında yaşayan hem Türk insanıyla, hem de bizim gerçek gazeteci arkadaşlarımızla alay ediyor...
Bütün bu yokluk içerisinde, kendi yol arkadaşları perişanlık çekerken 10 günlük Amerika tatilinde bilmem ne barda ne içtiğinden tutun da, nasıl mutlu olduğunu yazıyor...
Sonra düşündüm, cebime bir daha baktım, 10 kuruş...
Hayıflandım, yıkıldım...
28 yıllık gazeteci, 18 yaşından beri bu mesleğe gönül vermiş, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nden tutun da Türkiye Spor Yazarları Derneği'ne kadar bizim meslekten bir çok ödül almış, hep doğru bildiğini yazmış-çizmiş-söylemiş Halis Güler'in cebinde 10 kuruş...
Cüzdanımı bir kenara bırakmak zorunda kaldım içim sıkılarak... Hatta bugün-yarın ne olacağını bilerek...
Dedim ya, gönlüm Fenerbahçe ile...
O da cebimdeki 10 kuruşa inat 'ben senden de sefilim' der gibiydi...
Tek fark vardı onlar zengin ama futbol sefilleriydi...
Zengin babanın şımarık çocukları, ne Kayseri maçından, ne de geçtiğimiz haftaki Kocaeli maçından ders almışlardı.
Dede ne yapsın torunlarına, bu saatten sonra futbol öğretecek değil ya... Kenarda uyudu garibim...
Sonuç mu?..
Bu Fener'i gördükten sonra ben 10 kuruşuma bakıp onurlu duruşuma şükrettim... netgazete

AKŞAM'DA TOPLU KIYIM !
25 Ekim 2008
Şirket yöneticileri, sadece Akşam'dan 200'den fazla çalışanın işine son verdi.
Medyada son dönemin en büyük toplu işten çıkarmalarından biri Akşam gazetesinde yaşanıyor.

Medyatava'nın haberine göre küresel mali krizi bahane eden şirket yöneticileri, sadece Akşam'dan 200'den fazla çalışanın işine son verdi.

Gazetenin bölge temsilcilikleri ve yurt haberler servisi lağvedildi.

Toplam 350 kişi çıkarıldı

Akşam'ın içinde bulunduğu Türkmedya grubunda (Tercüman, Güneş ve dergiler) çıkarılanların sayısı 350'nin üzerinde. Operasyon SkyTürk'e kadar uzandı. Oradan da 20 kişi çıkarılacak.

6 Pas kaldırılıyor

Show TV'de de, katılımcıların aldığı yüksek ücretler sebebiyle "6 Pas" programı yayından kaldırılıyor.

Melih Gümüşbıçak’ın sunduğu, Ahmet Çakar, Gürcan Bilgiç, Bülent Tulun ve Serdar Bali’nin yorumları ile renk kattağı "6 Pas", bu pazar son kez ekrana gelecek. Medyatava

*İşten çıkartmalar TV8'e sıçradı! CNN Türk'te de tenkisat büyüyor
03 Kasım 2008
TMSF’nin her an el koyabileceği iddia edilen Show TV’nin genel müdürü Saner Ayar’ın, büyük kanallardan biriyle Zekeriyaköy’de bir görüşme yaptığı iddia ediliyor. Ama kim olduğu konusunda bir netlik şu an için yok. Medyafaresi sitesinde yer alan habere göre, Ayar, daha önce de Star’la bir görüşme yapmış ancak anlaşma sağlanamamıştı.

TV8 DE KRİZDEN NASİBİNİ ALDI
Türkiye'yi sarsan ekonomik kriz yüzünden medya kuruluşlarında işten çıkarmalar devam ediyor. Akşam ve Kanal1'in ardından TV8'de de işten çıkarmalar oldu. Kanalın program bölümünde yönetmenler Vesile Sezer, Zeman Göl, Kaan Kaplan ve Gökhan Güneş, yönetmen yardımcıları Burcu Baydar, Günseli Tümay işten çıkarıldı. Daha önce de yönetmen yardımcısı Melis Yağcığlu, Muhabir Ezgi İnandugcar, Editör-Yapımcı Özlem Ögen Yurdakul, Yönetmen Yardımcısı Aslı, editör-yapımcı Mutlu Hesapçı ile yollar ayrılmıştı. Medyatava sitesinin haberine göre; CNN TÜRK'te de geçen cuma günü tensikat yaşandı. Yapımcı Başak Özkul, kameramanlar Barış Aladar ve Serkan Topal, Yayın Planlama Sorumlusu Özlem İşcan, Yapım Asistanı Bahar Paykoç, Tanıtım'dan Pervin Sezer, Kurgu'dan Cenk Altun ve Sinem Uğurlu'nun işine son verildi. Ayrıca Doğan Hızlan ve İhsan Yılmaz'ın hazırlayıp sundukları "Karalama Defteri" de yayından kaldırıldı.

*Kriz TV8'e de sıçradı! 4 yönetmen ve 2 yönetmen yardımcısının işine son verildi
*Cumhuriyet gazetesi, artan girdi fiyatlarını karşılayabilmek için 1 YTL oldu

02 Kasım 2008
Ekonomik krizde medya kuruluşlarında işten çıkarmalar devam ediyor. Akşam ve Kanal1'in ardından TV8'de de işten çıkarmalar oldu. Medyatava'nın haberine göre; TV8'de program bölümünde yönetmenler Vesile Sezer, Zeman Göl, Kaan Kaplan ve Gökhan Güneş, yönetmen yardımcıları Burcu Baydar, Günseli Tümay işten çıkarıldı.

CUMHURİYET DE ZAM YAPTI
Cumhuriyet Gazetesi, artan girdi fiyatlarını karşılayabilmek ve kimseyi işten çıkarmamak için fiyatını "hafta sonları" 1 YTL yaptı. Zam, tüm okurlara duyuruldu. Süperpoligon'un haberine göre; Cumhuriyet Gazetesi'nin bazı ekleri kaldırmayı düşündüğü de öğrenildi. Türkiye gazetesi de fiyatını 50 YKr yapmıştı. netgazete

*Küresel kriz Türk medyasını vuruyor! Kanal 7 Grubu'nda 21 kişinin işine son verildi
06 Kasım 2008
Küresel ekonomik kriz Türk medyasını vurmaya devam ediyor. Kanal 7 Grubu'nda 21 kişinin işine son verildi.
Kanal 7 Grubu'ndan yapılan açıklamada,''Dünya ve ülkemizdeki ekonomik kriz ve bunun sektörümüze olumsuz yansımaları sonucu birçok medya kuruluşunda zorunlu tasarruflar yapılmaktadır. Kanal 7 yayın grubunda da (Kanal 7, Ülke TV, Radyo 7, İstanbul'un Sesi, Haber7.com, Tümspor.com, TVT) her türlü hakları ödenerek toplam 21 kişinin iş akdi feshedilmiştir. " denildi. netgazete

Ekonomik kriz zengini de vurdu! Lüks mal satan mağazalar yeni sezona indirimle girdi
09 Kasım 2008
Bütün dünyayı etkisi altına alan küresel krizin reel sektöre yansımaları bir bir ortaya çıkıyor. Finans piyasalarından sonra reel sektöre de yansıyan kriz lüks düşkünlerini de vurdu. Gazeteport'un haberine göre, kriz nedeniyle satışlarını artırmak isteyen mağazalar, yeni açılan sezona rağmen teker teker indirime giriyor.

NİŞANTAŞI BOMBOŞ
İstanbul’da lüks tüketimin önde gelen merkezlerinden Nişantaşı’nda paranın döndüğü Abdi İpekçi Caddesi bomboşken, pek çok mağazanın sezon başı olmasına rağmen indirimde olduğu gözlendi. Kanyon, İstinye Park gibi büyük alışveriş merkezlerinde de durum farksızken, mağazaların vitrinlerindeki indirimler dikkatleri çekti. İndirimlere rağmen azalan satışlara çare arayan mağazalar pek çok değişik yönteme başvuruyor.

SEZON BAŞI İNDİRİM
Kriz yüzünden sezon sonları yapılan büyük indirimler sezon başına kaydı. Valentino, D&G, Ferre, DKNY gibi mağazalar, sezonda gelecek yeni ürünleri olmasına karşın yüzde 50’ye varan indirimlere kampanyaları başlattı. Mağazalar rekabet edebilmek için bu konuda birbirleriyle adeta yarışıyor. Normalde Ocak sonu yapılacak indirimleri, şimdiden yapan mağazalar, düşen satışlarını bu yolla artırmanın peşindeler.

KİŞİYE ÖZEL TELEFON
Yapılan erken indirimlere rağmen satışlarını artıramayan mağazaların bu noktada başvurdukları yöntemlerden birisi de kişiye özel telefonlar ve SMS’ler. Vakko, Beymen gibi büyük mağazalar, sistemlerinde kayıtlı müşterilerini arayarak indirimlerinden haberdar ederken, bazı mağazalarda özel müşterilerini teker teker arayarak randevu aldıklarını belirtti. Randevu yoluyla da yapılan satışlarda, mağazalar ürünlerini özel müşterilerin evlerine kadar ulaştırıyor.

HEDİYE ÇEKLERİ DAĞITILIYOR
Yapılan tüm bu kampanyalara ek olarak pek çok mağazada çek uygulaması da söz konusu. Toplam alışverişin belli oranlarında verilen hediye çekleri müşteriyi cezbetmek için kullanılan yöntemlerden sadece bir tanesi.

KUR FİYATLARA YANSIDI
Kurun yükselmesi, ürünlerinin yurtdışından ithal eden firmaların etiketlerine de yansıdı. Fiyatların arttığı belirten firmaların, kurun yeniden düşmesiyle rahat bir nefes alması bekleniyor.

PARA BİTMEDİ AMA SATIŞ YOK
Mağazaların birçoğu, krizin vurmadığı kesimin olmadığını belirtirken, lüks tüketim yapan insanların beklemede olduğunu belirtti. İnsanların kriz nedeniyle önce lüksten vazgeçtiğini belirten yetkililer, satışların bir müddet durduğunu insanların beklemede olduğunu söylediler. Lüks tüketenlerin paralarının bitmediğini söyleyen mağaza yetkilileri, lüks ürünlerin kendileri için temel ihtiyaç olmadığından dolayı insanların bu ürünleri kriz ortamında aramadığını belirtti. netgazete

Borcunu ödemeyen çiftçinin haczedilen eşeği satıldı
Burdur'un Ağlasun ilçesinde, çiftçi İlhan Taştekin'in 25 bin TL'lik banka kredisi borcunu ödememesi üzerine borcu ödemek zorunda kalan ve Taştekin'i icraya veren kefili esnaf Muammer Taşan, haczedilen ve ikinci kez hükümet konağının önünde satışa çıkarılan eşeği 260 TL'ye aldı. Ağlasun'da yaşayan çiftçi İlhan Taştekin'in banka kredisi borcunu ödememesi üzerine borcu ödemek zorunda kalan kefili Taşan, Taştekin'i icraya vermiş, İcra Müdürlüğünce uygulanan işlemde Taştekin'in evine haciz gelmiş, evde eşya bulunamaması üzerine ahırındaki eşeğine el konulmuştu. 29.07.2009 BURDUR netgazete

Temizlikçiyi, parasız bayram endişesi yakmış
25 Kasım 2009
Adana'da Çukurova Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi'nde görevli temizlik elamanının eşini arayıp, "Bayram geliyor çocuklarıma bayram harçlığı verecek param bile yok. Elin yüzsüne nasıl bakacağım. Yapacak başka bir şeyim yok. Artık yolun sonuna geldi" dedikten sonra canına kıydığı öğrenildi. netgazete

POLİSE DİRENENLER İŞÇİ Mİ GÖSTERİCİ Mİ?

17.12.2009

Polis Tekel işçilerini püskürttü.

21 ilden gelen yaklaşık 4 bin işçi, üç gündür Ankara'da hak arıyor.

Bir kısmı Abdi İpekçi Parkı’nda, küçük bir grup ise AKP binası önündeydi.

İstekleri belli; özelleştirmeyle birlikte yasadaki 4-c statüsüne alınacaklar. Kadrolarını, sendikalarını kaybedecekler. Ücretleri de yarı yarıya düşürülecek.

****

Gece ayazında yattılar. Polis “üşümeyin” deyip, önce Atatürk Spor Salonu’nda topladı. Sonra kapıyı üstlerinden kilitledi. O kapıları da aştılar.

Çıldırmış gibi üstlerini başlarını yırttılar. Buz gibi havada parkın süs havuzuna girip, su içinde slogan attılar.

Polis suyla, copla, biber gazıyla saldırdı. İşçiler elleriyle, bulabildilerse taşla direnmeye çalıştı.

Pek çoğu gözaltına alındı. Sokak aralarında arbede yaşandı.

****

Haber kanalları canlı yayınlarda bu haberi şöyle veriyor: “Göstericiler dağıtıldı.”, “Eylemciler direnmeye çalışıyor.”

İşçilere atılan gaz muhabirleri de felç etti.

Muhabirler halkın ve vicdan sahiplerinin arkasında durur. Ama bunun için once dilimizi eğitmemiz gerekiyor.

Onlar “gösterici” değil işçidir.

Odatv muhabirdir.

Bu yazı da, hiç bir şekilde namusundan şüphe edemeyeceğimiz muhabirler için yazıldı.
Odatv.com

"Kriz Başbakan'ın Kendisidir"
Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener, ekonomi ve açılım konusunda Başbakan Tayyip Erdoğan'a sert eleştiride bulunarak hodri meydan dedi..
18 Aralık 2009
Şener, Bursa'nın Kestel ilçesinde parti binasının açılışına katıldı. Açılış öncesi meydanda toplanan bir grup vatandaşa parti otobüsünden seslenen Şener, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yüklendi.

Türkiye'de sanayinin çöktüğünü, tarımın bitirildiğini ve 5 milyon işsizle ülkenin en yüksek işsizlik oranına sahip ülke haline geldiğini ileri süren Şener, şöyle devam etti: "Bütçe açığı yüzde 460 artmışken halen 'ekonomi iyidir' diyorsanız, biliniz ki bu ülkede kriz vardır ve kriz Başbakan'ın kendisidir.

Biz, bu ülkenin derdiyle dertlenmeyen, bu ülkedeki işsiz insanın çilesini hissetmeyen yöneticilerin, varlığıyla bu ülkenin başına dert olduğuna inanıyoruz. Ülkede büyük sosyal bunalım yaşanıyor. Hırsızlıklar, vurgunlar, bu dönemde ayyuka çıktı.

Aile içi cinayetler, katliamlar, hiç olmadığı kadar çoğaldı. 75 bin yatağa sahip hapishanelerde 115 bin kişi var ve devlet, 700 bin kişiyi de içeri atmak için arıyor. Bu manzara, bu iktidarın ülkeyi nasıl tahrip ettiğinin manzarasıdır."

Demokratik açılım konusuna da değinen Şener, "Türkiye aylardır açılımı tartışıyor. Açılım, bir kapanışla sonlanmıştır. Yanlış yönetim, sürekli zikzaklar, Başbakan'ın dün söylediğini bugün değiştirmesi ve nabza göre şerbet verme politikasıyla yürümesi yüzünden, bugün ayrışma daha da derinleşmiştir." dedi. aktifhaber

"Kriz yüzünden ben bu hale geldim"
17 Ağustos 2010
CHP mitingde Aydın halkına seslenen Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşması bittikten sonra kürsüye alınan Muteber Karadağ isimli bir kadın, gözyaşları içerisinde Kılıçdaroğlu'na bir şeyler anlatıp yardım istedi. Karadağ, "Bankacılar benim evimi aldılar. Kriz yüzünden ben bu hale geldim. Üç tane oğlum var, evli barklı; hepsi de ortada kaldı. Eşim Ali Hasan Karadağ Mayıs'ın 3'ünde gururlu bir şekilde borçları nedeniyle kendisini 5. kattan attı. Ben dünyada 600 milyon emekli maaşı ile kaldım. Kriz nedeniyle bu hale geldik" diye konuştu. Muteber Karadağ "Kemal Bey size borçlarınız konusunda yardımcı olacak mı" sorusuna "Aydın'dakilerin yardımcı olacağını ve bana bilgi vereceklerini söylediler" diye cevapladı.aktifhaber

Evde Yemek Bulamayınca Kendisini Astı
18 Ağustos 2010
Eşine ne yemek yaptığını sorduğunda, "Yemek yapacak bir şey yoktu, yemek yok" yanıtını alınca kendini asarak canına kıydı
El arabası ile sebze satan Hacı Oruç, iftar için evine döndü... Eşine ne yemek yaptığını sorduğunda, "Yemek yapacak bir şey yoktu, yemek yok" yanıtını alınca kendini asarak canına kıydı...

Diyarbakır'ın Silvan İlçesi'nde seyyar satıcılık yapan evli ve 4 çocuk babası 40 yaşındaki Hacı Oruç, iftar açmak için geldiği evinde eşinin, "Yemek yapacak bir şey yoktu, yemek yok" demesi üzerine bunalıma girip, evin bir odasında kendini asarak canına kıydı.

Silvan'de geçimini el arabasıyla sebze ve meyve satarak sağlayan ve 2 odalı tek katlı evde ailesiyle yaşayan Hacı Oruç, 3 gün önce iftar vakti evine geldi. Eşi Edibe Oruç'a ne yemek yaptığını soran Oruç, "Yemek yapacak birşey yoktu. Yemek yok" yanıtını alınca üzülerek, evin bir odasına çekilip, kendisini tavana astı.

Şüphelenip odaya giren Edibe Oruç, eşini ipte asılı tavanda sallandığını görünce hemen müdahale etit ve ipi keserek onu indirdi. Hacı Oruç, yakınları tarafından kaldırıldığı Diyarbakır Dicle Üniversitesi Hastanesi'nde yoğun bakımda tedaviye alındı ancak yapılan tüm müdahaleye rağmen dün akşam yaşamını yitirdi.

ÖNCE ÇOCUKLARINA SARILIP AĞLAMIŞ

Eşinin intihar etmesinin ardından 4 çocuğuyla ortada kalan 37 yaşındaki Edibe Oruç, büyük üzüntü yaşadı. Kürtçe konuşan Edibe Oruç, eşinin son günlerde para kazanamadığı için eve yiyecek alamadığını söyledi.

Eşinin 3 gün önce iftar saatinde eve geldiğini ağlayarak anlatan Edibe Oruç şöyle dedi:

"İftar saatinde eşim eve geldi. Yemek yapacak hiç bir şey yoktu evde. Aç aç bekliyorduk. Eşim ne yemek yaptığımı sordu. Ben de 'yemek yapacak bir şey yoktu, yemek yok' dedim. Bunun üzerine çocuklara sarılıp bir süre ağladı. Çok üzüldüğünü anlamıştım. Sonra da arka odaya geçti. Ben de fazla üzmemek için yanına gitmedim. Ama odadan ses gelmeyince merak edip gidip baktım. Eşim kendini iple tavana asmıştı.". aktifhaber

İşsiz Genç, Dedesinin Mezarı Başında Kendini Astı
04 Eylül 2010
Osmaniye'de, 23 yaşındaki İlker Doğan Teberik, dedesinin mezarı başındaki çam ağacına iple kendini astı.
OSMANİYE'de, 23 yaşındaki İlker Doğan Teberik, dedesinin mezarı başındaki çam ağacına iple kendini astı.

Yıldırım Beyazıt Mahallesi'nde oturan işsiz İlker Doğan Teberik, dün akşam üzeri Asri Mezarlığı'na geldi. Teberik, 18 yıl önce hayatını kaybeden dedesi Naci Teberik'in mezarı başına küçük taşlarla 'Zoruma gitti hayat' şeklinde not yazdı, daha sonra orada bulunan çam ağacına iple kendini astı. Aktifhaber

Hastane önünde canına kıydı
05 Eylül 2010
Kartal'da bir kişi, tabancayla başına ateş ederek intihar etti.
Alınan bilgiye göre, Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde Asım Erarslan (49), başına tabanca ile ateş etti. Ağır yaralı olarak hemen yakınındaki acil servise götürülen Erarslan, burada tıbbî müdahaleye rağmen kurtarılamadı.
Cesedi morga kaldırılan Erarslan'ın üzerinden, biri ölümünden kimsenin sorumlu olmadığı yazılı olan Cumhuriyet savcılığına, diğerleri kızı ve oğluna yazılmış olan 3 mektup çıktı. Erarslan'ın mektuplarında, oğlundan annesi ve kız kardeşine sahip çıkmasını, borçlarını ödemesini istediğinin, kızından da onları yalnız bıraktığı için özür dilediğinin yazılı olduğu öğrenildi.netgazete

Kredi borcunu ödemek için banka soymuş
06 EYLÜL 2010
İzmir'de banka soygununda yakalanan zanlının 10 bin TL borcu ödemek için bu işe giriştiği ortaya çıktı. Zanlının çaldığı paranın 8 bin liralık kısmını işsiz borçlarına ödediği anlaşıldı

İzmir polisinin Karşıyaka İlçesi'nde oyuncak tabancayla gerçekleştirilen soygunun zanlısı derin bir araştırmayla ortaya çıkarıldı.
Olaydan sonra banka şubesindeki güvenlik kamerası görüntülerini izleyen ve görgü tanıklarının ifadesini alan Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Büro Amirliği ekipleri, zanlının bankadan çıktıktan sonra beyaz renkli plakasız bir otomobille kaçtığını tespit etti. Polis bu noktadan sonra adım adım şu araştırmaları yaptı:
- Aracın gittiği güzergahtaki MOBESE kameraları görüntüleri tek tek incelendi.
- Çiğli yönüne giden aracın 2008, 2009 veya 2010 model olabileceği belirlendi.
- Markası tespit edilen aracın İzmir'deki ana satış bayileri ile görüşüldü.
- Bu otomobilden son 3 yılda 200 adet satıldığı tespit edildi.
- Polis satın alan kişilerin adreslerini belirledi.
- Bankanın güvenlik kamerası görüntülerinde elinde bir çanta bulunan soyguncunun pazarlamacı, ilaç satış mümessili olma ihtimali değerlendirildi.
- Soyguncunun fotoğrafları, İzmir'deki tüm sivil ve resmi polis ekiplerine dağıtıldı.
- Çiğli Atatürk Organize Sanayi Bölgesi'nde araştırma yapan Güven Timleri, fotoğraftaki soyguncuya benzeyen bir kişinin civata firmasında pazarlamacı olarak çalıştığını belirledi.

40 yaşındaki D. P.evinde yakalandı. D.P'nin, bir süre işsiz kaldıktan sonra 6 ay önce pazarlamacı olarak çalıştığı firmada işe başladığı, işsiz kaldığı dönemde bankalardan çektiği kredi ve arkadaşlarından aldığı paralar sonucu yaklaşık 10 bin lira borçlandığı, borçlarını ödeyemeyince banka soygunu yapmaya karar verdiği öğrenildi.
Çalınan 15 bin TL'lik paranın 6 bin 800 TL'sinin bulunduğu, 8 bin 200 TL'lik kısmıyla zanlının borçlarını ödediği öğrenildi.Akşam

YGS Birincisi Kapkaçta Yakalandı
Konya'da, ilçesinde YGS birincisi olan bir genç, alışverişten dönen bir kadının çantasını kapkaç yöntemiyle çaldığı gerekçesiyle gözaltına alındı.
Konya'da, ilçesinde YGS birincisi olan bu yıl İzmir 9 Eylül Üniversitesini kazandığı belirtilen bir genç, alışverişten dönen bir kadının çantasını kapkaç yöntemiyle çaldığı gerekçesiyle gözaltına alındı. Şüphelinin cebinden 3, çantadan ise 5 TL çıktığı öğrenildi.
Alper K'nın ilk ifadesinde, "Param bitmişti. Paraya ihtiyacım vardı" dediği öğrenildi.
aktifhaber

Yeni ekonomik kriz?!..
SALIH SELÇUK
20 EYLÜL2010

Elektronik kitap okumalar fena sardı!..

Şimdi Nouriel Roubini'nin son kitabını okuyorum...

"Das Ende der Weltwirtschaft und ihre Zukunft" Frankfurt 2010
("Crisis Economics")

Kitap, adından da anlaşılacağı gibi oldukça karamsar bir noktadan giriyor konuya...

Roubini, son krizlerin hepsini de önceden bilmiş biri...
(ve asıl filmin daha başlamadığı konusunda hemfikiriz!..)

Türk televizyonlarında şu an en ürkütücü konu, konuşan hemen herkesin -"yenilmez"AKP- mavalı nedeniyle midir nedir, tam bir neoliberal dil benimsemesi...

Herşeyi unuttular, 1990'lı yıllardaki dili kullanıyorlar!..

Durmadan "Kürt sorunu" konuşuluyor, o olmadı "kimlikler" konusu!.. Halk da kimlik yiyip kimlik içiyor olmalı!..
(E öyleyse keyfi bilir!..)

Ve öyle bir dil ki bu, çözüm üretmesi imkansız...
(sadece iç savaş üretir -kesin hır çıkar bu ülkede)

Bu karabasanda, Örsan Öymen adında genç biri, kapitalizmin krizinden bahsetti ve ABD'de bile serberst piyasa ekonomisinin artık alenen tartışıldığını söyledi, CHP'nin bu konularda sistem ötesi politikalar ve çözümler üzerinde çalıştığını iki cümlede ifade ediverdi...

Orada sesi çok çıkan "demokrat" bir Kürtçü var Altan Tan diye biri, bir an şirazesi kaydı!.. Galiba "Kürt sorunu"ndan başka konuıların da kimlikçilik ötesi bir dille konuşulabileceğini bilmiyordu!..
(Ben de şaşırdım doğrusu -böyle güzel sürpriz beklemiyordum!.. Demek böyle işlerle uğraşanlar sahiden var artık...)

Bu Öymen, bence o muhteşem gazetecinin akrabasıdır...

Demek ki referandum "zaferi"nin beynini/ruhunu düzemediği insanlar da var bu ülkede... ve bunlar, önümüzdeki ay gelebilecek ilk sağlam darbede feleği şaşmayacak olanlar!..

O bir/tek/yek/bitanecik kişiye çok sevindim ve hemen televizyonu kapattım!..
(Gene bir tek kişi!.. Kocaeli depreminde olduğu gibi!..)

Şimdi Roubini'ye devam...

Nerde kalmıştık?!..
http://konstantiniye.blogspot.com/2010/09/eske-bockelmann-ile-parann-ritmi.html

9 nüfuslu bir aile 4 aydır bir çadırda yaşıyor
2 Ekim 2010
Mardin'de bir aile 4 aydır kalacak evleri olmadığı için çadırda yaşam mücadelesi veriyor.

Edinilen bilgiye göre, Yalım Beldesi'ne bağlı Yalım köyde oturan ancak ev kirasını ödeyemedikleri için ev sahibi tarafından evden çıkarılan 9 nüfuslu Cırık ailesi yaşamlarını çadırda sürdürüyor.
İşsiz baba Mehmet Sıraç Cırık, ekonomik imkansızlık nedeniyle çocuklarını okula gönderemediğini, kış mevsiminin yaklaşmasıyla çadırda yaşamanın daha da zorlaştığını belirterek, ihtiyaçlarını çevredeki evlerden karşıladıklarını söyledi.

Ramazan ayını ve bayramı çadırda geçirdiklerini ifade eden Cırık, ''Tek isteğim çocuklarımı okutabilmek. 5 çocuğum derslerinde son derece başarılıydı. Ancak maddi imkansızlık nedeniyle okuldan almak zorunda kaldım. Öğretmenleri çadıra gelerek çocuklarımı okula göndermemi istedi. Ancak çadırda zor yaşam şartlarımızı gördüler. Ne elektriğimiz ne de suyumuz var. Kış geldiğinde ne yapacağımızı bilmiyoruz'' dedi. stargazetesi

Borç yüzünden bayramda canına kıydı
16 Kasım 2010
Kuşadası'nda bir lisede hademe olarak çalışan bir kişi, borçlarını ödeyemeyince kendini ağaca astı.
Kuşadası Endüstri Meslek Lisesi ve Teknik Lise'de hademe olarak çalışan 30 yaşındaki evli ve iki çocuk babası İbrahim Duymaz, aldığı maaşla ailesini geçindiremeyince borç yaptı. Kredi kartının yanı sıra piyasaya yüklü miktarda borcu bulunduğu öğrenilen ve icra takibine düşen İbrahim Duymaz, eşine ve iki çocuğuna bayramda hiçbir hediye alamadı. Bunalıma giren İbrahim Duymaz, bayramın ilk günü Akyar mevkiindeki zeytinlik alana giderek kendini bir zeytin ağacına astı netgazete

Borçlu esnaf dehşet saçtı
04 Aralık 2010
İş yerine haciz gelen bir esnaf, borçlu olduğu esnaf baba ve oğlunu silahla öldürüldü
Ali Ersoy Mahallesi Fatin Sokak'ta hırdavatçılık yaptığı bildirilen baba Eyüp Güngör ile oğlu Tuğrul Güngör, iş yerinde uğradıkları silahlı saldırı sonucu ağır yaralandı.

Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılan baba ve oğlu kurtarılamadı.

Aynı bölgede esnaf olduğu belirtilen saldırgan M.T'nin, olayın ardından plakası belirlenen bir araçla kaçtığı öğrenildi.

Eyüp Güngör'e olan 250 bin liralık borcu nedeniyle M.T'nin iş yerine, bir süre önce haciz geldiği kaydedildi. habertürk

Nafaka ödeyebilmek için soygun yaptı
07 Aralık 2010
Denizli'deki bir PTT şubesinden 8 bin 400 lira gasbeden kişi yakalandı.

Alınan bilgiye göre, Kınıklı'daki PTT şubesine giden Ü.Ü. (40) telefon etmek istediğini söyledi.

Bir süre veznenin etrafında gezinen Ü.Ü, vezne görevlisini kurusıkı tabancayla tehdit ederek kasadaki parayı kendisine vermesini istedi.

Ü.Ü, parayı aldıktan sonra dolmuşla evine gitti.

PTT çalışanlarının polise haber vermesi sonucu Ü.Ü, Mehmetçik Mahallesi'ndeki evinde, gasbettiği para ve olayda kullandığı kurusıkı tabancayla yakalandı.

Ü.Ü'nün, emniyetteki ifadesinde suçunu itiraf ettiği, iki ay önce boşandığı kişiye nafaka ödeyebilmek için soygun yaptığını söylediği öğrenildi. haber7

Balıkesir'de, işsiz olduğu öğrenilen 30 yaşındaki kişi, bir iş hanının 6. katından atlayarak intihar etti
1 Ocak 2011
Alınan bilgiye göre, ortasında büyük bir avlu bulunan Hasan Baba İşhanı'nın 6. katındaki avluya bakan balkona çıkan Ekrem A.(30) bir anda korkuluklardan kendisini boşluğa bıraktı.

Bu sırada, zemin kattaki avludan geçen Metin Erkan'a (20) çarptıktan sonra yere çakılan Ekrem A, olay yerinde hayatını kaybetti.
habertaraf

"Beni tefeciler bitirdi" deyip canına kıydı
17 Ocak 2011
Adana'da bir kişi 'Beni tefeciler bitirdi notu bırakıp tabancayla intihar etti. 200 bin lira tutarındaki borçlarını tek tek yazan 40 yaşındaki Akif Demirci'nin ailesi ve sevenlerinden de intihar ettiği için özür dilediği ortaya çıktı. netgazete

İşsiz genç valiliğin önünde benzin içti!
28 Ocak 2011
Meram ilçesi Tevfikiye Caddesi üzerindeki Konya Valiliği binası önünde bir genç benzin içerek kendini yakmak istedi.

Olay, merkez Meram ilçesi Tevfikiye Caddesi üzerindeki Konya Valiliği binası önünde meydana geldi. İddiaya göre, daha önce valilikten para yardımı alan Durmuş A. (27), ikinci kez yardım istemek için tekrar geldi. İşsiz olduğunu iddia eden Durmuş A., kendisine iş bulunmasını isteyerek, elindeki benzini önce içti, daha sonra üzerine dökerek kendini yakacağını söyledi.

Bunun üzerine görevli polisler, olaya müdahale ederek şahsın elindeki çakmağı alıp etkisiz hale getirdi. Ambulansla hastaneye kaldırılan Durmuş A.'nın midesi yıkanarak, tedavi altına alındı. haber7

Adana'da cinayet: İşsiz olduğu belirtilen Hasan S.
10.03.2011
Adana’da 2 çocuk annesi 26 yaşındaki S.S., işsiz eşi 34 yaşındaki Hasan S. tarafından tabancayla öldürüldü.

Olay, bugün saat 07.30 sıralarında meydana geldi. Ekonomik sıkıntı nedeniyle sürekli tartıştıkları belirtilen 9 yıllık evli çift, sabah saatlerinde oğulları 8 yaşındaki M. ve kızları 5 yaşındaki D. evdeyken, yine tartışmaya başladı. Bu sırada Hasan S., ruhsatsız tabancasıyla eşi S.S.’ye kurşun yağdırdı. Sırtına ve başına toplam 7 kurşun isabet eden S.S. olay yerinde yaşamını yitirdi.

İşsiz olduğu belirtilen Hasan S.’nin kumar ve içki yüzünden tefecilerden borç para aldığı, kendisine ait evi de borçları yüzünden kaybettiği ve aynı evde kiracı olarak oturduğu belirtildi.
haberpan

Türkiye petrol fiyat artışları karşısında kırılgan
08 Mart 2012
Uluslararası haber ajansı Bloomberg'de yer alan analiz habere göre, stratejistler petrol fiyatlarında yaşanan artıştan en çok kaybetmesi beklenen ülkeleri Türkiye, Güney Kore, Hindistan ve Sri Lanka olarak sayıyorlar. Habere göre, UBS müşterilerine Türkiye CDS'lerini satın almalarını salık verirken Güney Kore Wonu'nun dolar kaşısında zayıflayacağını öngörüyor. Morngan Stanley'in Türkiye ve Hindistan hisseleri için yatırım tavsiyesi underweight. UBS gelişmekte olan piyasalar sabit getirili yatırımlar ve para birimleri stratejisti Bhanu Baweja, "Türkiye yüksek cari açığı nedeniyle yüksek petrol fiyatlarına karşı kırılgan" yorumunda bulundu.
Hürriyet

Çaresiz mobilyacı soba gazıyla canına kıydı
Bursa'nın Osmangazi ilçesi Demirtaş Nahiyesi Barbaros Mahallesi Başak Caddesi'nde meydana geldi. İflas eden 51 yaşındaki mobilyacı Turgay Manav, eşinin çocuklarını da yanına alarak Eskişehir'e gitmesi üzerine bunalıma girdi. Karısına 'seni seviyorum' yazılı bir not bırakan Manav, doldurduğu kömür kovasını ateşledi. Turgay Manav, kömür kovasından yayılan karbonmonoksit gazını soluyarak hayatını sonlandırdı. 22.07.2010 BURSA netgazete


En son admin tarafından Prş Ksm 26, 2009 1:27 am tarihinde değiştirildi, toplam 1 kere değiştirildi
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder E-posta gönder Yazarın web sitesini ziyaret et
Ekim



Kayıt: 21 Arl 2007
Mesajlar: 2634
Konum: Kanada

MesajTarih: Prş Ksm 13, 2008 10:46 pm    Mesaj konusu: Medya sektörünü kötü etkileyen kriz Alıntıyla Cevap Gönder

Güngör Uras
Bankalar durumlarını anlatamıyor
Başbakan Sayın R. T. Erdoğan bayram namazı sonrası caminin önünde gazetecilerle sohbet ederken, gene bankalardan yakındı.

12 Aralık 2008 08:01

Bugüne kadar hiçbir bankanın batmadığına işaret ederek, “Bayram sonu çağıracağız onları. Konuşacağız” dedi.
Daha önce de Sanayi Bakanı Sayın Çağlayan bankaları eleştirmişti.

1) Bankalar kredileri kesti mi? Eski kredileri çağırarak piyasadan para çekti mi? Kredi vermeyi durdurdu mu?
Bu soruları cevapları için kredi rakamlarına bakmak gerekir. Toplam banka kredileri 31/12/2007’de 289 milyar YTL idi. 31/10/2008 tarihinde 378 milyar YTL oldu. 2/12/2008 tarihinde 374 milyar YTL.
Demek ki banka kredilerinde daralma yok. Bankalar bazı müşterilerinin kredilerini kısmıştır, bazılarından erken ödeme istemiştir, faizi yükseltmiş, vadeyi kısatmıştır ama, toplam kredilerde kısıntı olmadığı anlaşılıyor.

2) Bankalar paraların üzerine oturuyor mu? Açık anlatımıyla, kasaları para dolu iken kredi vermiyorlar mı?
Bankaların parası var ise, parayı kasalarında saklayamaz. Ya kredi olarak dağıtırlar ya da Merkez Bankası’na gecelik hesaplarda faize yatırırlar. Uzun süredir bankaların fazla parası olduğundan Merkez Bankası’na yatırıyor, faiz alıyorlardı.
Yakın zamanlarda işler tersine döndü. Bankalar Merkez Bankası’ndan borçlanmaya mecbur duruma düştü. Merkez Bankası her gece bankalara para akıtıyor ki, günlük hesaplarındaki açıklar kapatılabilsin.
Bankalar 28/11/2008’de Merkez Bankası’ndan 10.4 milyar YTL borç alarak hesaplarını denkleştirdi. Merkez Bankası bankalara 1/12’de 8.5 milyar YTL, 2/12’de 7.7 milyar YTL, 3/12’de 6.1 milyar YTL, 4/12’de7.8 milyar YTL borç para verdi.
Demek ki, bankaların paraların üzerine yatması söz konusu değil. Tersine bankalar günü geçirmek için Merkez Bankası’ndan borçlanıyorlar.

3) İyi de bankalar durumlarını Sayın R.T. Erdoğan’a neden anlatamıyor?
Çünkü Sayın Başbakan bankaların tepe yöneticilerini dinlemiyor. Bankalara fırça atınca, bankalarla sorunu olanlara “ümit dağıtıyor.”Daha da kötüsü bankaların tepe yöneticileri başbakanı sinirlendirmekten korktuklarından başbakanın yanlışlarını düzeltemiyor.

4) İyi de, reel sektörün bankalarla hiç mi sorunu yok? Reel sektör yakınmalarında haksız mı?
Hayır. Reel sektör gerçekten güç durumda. Güç duruma düşmesinin nedeni talep daralmasına bağlı olarak üretimin yavaşlaması veya durması. Üretim yavaşlayınca gelir-gider trafiği alt üst oldu. Bu trafiği düzeltebilmek için para arayışında. Çek-senet sistemi çöktü. Tek ümit bankalar.
Fakat bankalar reel sektörün bekleyişlerini cevaplayamıyor: (1) Çünkü reel sektörde paraya ihtiyacı olanlar durumu bozulan işadamları, KOBİ’ler, sanayi şirketleri. Bankalar bunlara kredi verir ise, o krediyi alamamaktan korkuyor. Krediyi alamazlar ise reel sektör ile birlikte bankalar da batar. (2) Reel sektördeki müşterilerinin durumunun bozulduğunu gören bankalar “Ah... Vah...” diyerek üzülemiyor. Durumu bozulmakta olan borçlulardaki alacaklarını sağlama alma telaşına giriyor. Kredileri erken çağırıyor.

5) Yok mu bunun çaresi?
Durum ve sorun iyi anlaşılır ise çözüm bulunur. Hedef, (1) reel sektörün bu kriz rüzgarında ayakta kalmasına yardımcı olarak kredi desteğini sağlamak, (2) banka sisteminin riski krediler batağına saplanmadan bu kriz rüzgârını atlatmasına destek vermektir.
Dikkat buyurunuz: Başka ABD olmak üzere hükümetler önce banka sistemini fonladı. Sonra da banka sistemi aracılığıya reel sektörü fonladı.
Bizde de hükümet banka sistemini önce fonlayacak, sonra da kriz rüzgârının özelliğini dikkate alarak bankaların bu dönemdeki risklerini üstlenecek ki, hem bankalar hem reel sektör rahatlayabilsin.
Milliyet


27 bin işçi, bayrama işsiz giriyor!
02:00 - Ekonomik kriz ve enerjiye yapılan zamlarla maliyetlerin arttığı gerekçesiyle son dönemde yaşanan işten çıkarmalar nedeniyle, Türk-İş'e bağlı sendikalara üye 27 bini aşkın işçi, bayrama işsiz girecek. Konfederasyona üye yaklaşık 10 bin işçi de bayramı ücretsiz izinde karşılayacak. Tersaneler bölgesinde yeni gemi siparişi alınmadığı gibi, gemi siparişleri de iptal ediliyor. 08.12.2008 ANKARA
netgazete

Yılbaşından bu yana yapılan zam yüzde 73'ü bulunca, doğalgaz tüketimi yüzde 35 düştü


07 Aralık 2008 Doğalgaza yıl başından bu yana yapılan zam yüzde 73'ü bulunca vatandaş vanayı kısmaya başladı. Kasım ayında İstanbul'daki konutlarda kullanılan gaz miktarı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 35 azaldı. Zaman gazetesinin haberine göre; yıllık oranlarda abone başına düşen tüketim miktarı 1.500 metreküpten 1.100 metreküpe indi. Diğer illerde de benzer oranlarda düşüş yaşandığı belirtiliyor. Tüketimdeki rekor azalmada, havaların mevsim normallerinin üzerinde seyretmesinin de etkili olduğu ifade ediliyor. İstanbul'da geçen yıl kasım ayında hava sıcaklıkları ortalama 10 derece iken bu yıl, sıcaklık 3 derece arttı ve 13 dereceye çıktı.
Ocak ayından beri gaza toplam 5 kez zam geldi. Konutlar için fiyatlar, yılbaşında yüzde 7,4, haziranda yüzde 7,4, ağustosta yüzde 16,88, ekimde yüzde 4,55, kasım ayında da yüzde 22,50 oranında zamlandı. Kümülatif zam toplamı ise yüzde 73'ü buldu. Buna göre 100 YTL'lik gaz faturası 173 yeni liraya çıkmış oldu. Ülke genelindeki doğalgazın dörtte birini İstanbul'daki aboneler kullanıyor. İgdaş verilerine göre kentteki konutlarda geçen yılın kasım ayında toplam 450,1 milyon metreküp doğalgaz tüketildi. Bu yıl ise miktar, abone sayısı 300 bin artmasına rağmen 290,6 milyon metreküpe düştü. İstanbullu doğalgazda yüzde 35 tasarruf yaptı.

DOĞALGAZ HÂLÂ DAHA EKONOMİK
İGDAŞ Genel Müdürü Bilal Aslan, "Müşteri sayımız artıyor ama vatandaş doğalgaz tüketiminde tasarrufa gidiyor" dedi. Ancak İGDAŞ'a göre, yüksek oranlı zamma rağmen doğalgaz, kömür ve tüpgaza göre hâlâ daha ekonomik. Tüketiciyi Koruma Derneği (Tükoder) Başkanı Ali Er ise, vatandaşın zam sonrası gelecek faturanın büyüklüğünden korktuğu için mecburen tasarrufa yöneldiği düşüncesinde. Kışın harcama kalemleri içinde ısınmanın büyük yer tuttuğunu belirten Er, "Gelir seviyeniz ne durumda olursa olsun gelecek faturanın altından kalkmak çok zor. İnsanlar bunu bildiği için doğalgaz tüketimini bir şekilde azaltmaya çalışıyor" diye konuştu. İstanbul da dahil olmak üzere pek çok ilde çok sayıda aile, zam sebebiyle doğalgazdan vazgeçip soba kurdu. Büyükşehirlerde unutulmaya yüz tutan kömür kokusu bu yıl özellikle akşam saatlerinde kendini hissettirmeye başladı.

netgazete

Sabancı, eldeki stokları satamadı, fabrikayı tatil etti Advansa Sasa Polyester Sanayi'de üretim durdu
17:00 - Sabancı Holding'e bağlı Adana'da kurulu Advansa Sasa Polyester A.Ş'de örgütlü Türk-İş'e bağlı Petrol-İş Sendikası Adana Şube Başkanı Ahmet Kabaca, Türkiye'nin en büyük polyester sun'î sentetik ve elyaf üretim tesislerinde 1 Aralık itibariyle üretimin durdurulduğunu söyledi. İşverenin kriz gerekçesiyle stoklardaki malları satamaması sebebi ile üretimi durdurduğunu belirten Kabaca, 600'ü sendikalı 1300 çalışanın da 5 Ocak 2009 tarihine kadar ücretli izne gönderildiğini bildirdi. 07.12.2008 ADANA
netgazete

Bursa'da işsizler ordusu

Otomotiv ve tekstil ile hazır giyim sektörlerinin kalbi konumundaki Bursa'da, bu yıl 10 ayda, 38 bin 20 kişi işten çıkarıldı. Bu ay yaklaşık 4 bin kişi daha işsiz kalacak.
23 Kasım 2008 10:41


Türk-İş 8. Bölge Temsilcisi Mehmet Kanca, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin global krizden etkilenmemesinin mümkün olmadığını belirterek, ''Kriz artık ülkenin bağrını deliyor'' dedi.

Geçmişte ve bugün krizlerin sorumlusu olmamalarına rağmen bedel ödeyenlerin hep çalışanlar olduğunu ifade eden Kanca, son ekonomik kriz yüzünden ocak-ekim döneminde Türkiye genelinde 200 bin kişinin işsizler ordusuna katıldığını söyledi.

Uluslararası Çalışma Örgütünün (ILO) yaptığı açıklamaya göre, dünyada 190 milyon civarında olan işsizliğin, 2009 yılında 30 milyon artarak 220 milyon dolaylarında seyredeceğini dile getiren Kanca, dünya ve Türkiye genelinde yaşanan olumsuzlukların, Bursa'ya da dikkat çekici şekilde yansıdığını vurguladı.

-''38 BİN 20 İŞSİZ''-

Kanca, küresel krizin özellikle ihracata dayalı olarak büyüyen, aynı zamanda Bursa sanayisinin ''bel kemiği''ni oluşturan otomotiv ve tekstil ile hazır giyim sektörlerini vurduğunu kaydederek, şu bilgileri verdi:

''Bu yıl 10 ayda 38 bin 20 arkadaşımızın işsiz kaldığını görmekteyiz. Aylar itibariyle değerlendirme yaptığımızda, krizin etkilerinin Bursa'da ne ölçüde etkili olduğu net olarak görülecektir. Bursa'da ekonomi 2 ana sanayi üzerinde yoğunlaşmıştır. Bunlardan birincisi otomotiv ana ve yan sanayi, bir diğeri tekstil. Tekstildeki olumsuzlukları bizler yıllarca evvel söyledik, ancak bizi duymak istemeyen kulaklar duymadı. Eğer yıllarca evvel Çin'den ithal edilen ucuz iplikler Türkiye sınırlarından içeri girmemiş olsaydı, belki bugün Bursa'da, Gaziantep'te veya Kayseri'de tekstille ilgili bu boyutlarda bir sıkıntı yaşanmazdı ya da asgaride kalırdı. Otomobille ilgili de vergi oranlarının düşürülmesi, üretimin desteklenmesi kaçınılmaz bir gerçekliktir''

-''İNŞALLAH YANILIRIM''-

Kentte bu yılın eylül ayında 3 bin 376 kişinin işsiz aldığını belirten Kanca, işsiz sayısının Ekim ayında ise bir önceki aya göre yüzde 65 oranında artarak 5 bin 683'e ulaştığını, bunun ciddi bir sıçrama olduğunu söyledi.

Kanca, Kasım ayında ise kesin olmamakla birlikte kendisine ulaşan bilgilerin hiç de iç açıcı olmadığını ifade ederek, ''Bunu söylerken 'İnşallah olmaz' diyorum. Şu anda benim almış olduğum bilgilere göre 3 bin 992 arkadaşımızın bu ay çıkışı var. Bu sadece 3-5 iş yerinde. Bana gelen bilgilerden emin olmama rağmen yanılmayı çok istiyorum. İnşallah yanılırım'' diye konuştu.

Bu rakamın daha da artabileceğine işaret eden Kanca, şöyle devam etti:

''Neden artabilir? Çünkü, eğer bir ana sanayi fabrikasından bir işçi çıkıyor ise yan sanayiden 14 işçi çıkar. Bu nasıl olur? Bunu otomobil fabrikası olarak değerlendirirsek, bir otomobilin bütün aksamlarını düşünürseniz, koltuk bir yerde yapılır, aküsü, kauçuğu başka bir yerden gelir. Ayrıca bu ana sanayide çalışan arkadaşı işe götüren toplu taşımacılık var. Yan sanayinin beraberindeki hizmet sektöründeki zayiata bakın. Otobüs şoförü işsiz kalacak, otobüse mazot koyan akaryakıt istasyonundaki pompacı işsiz kalacak, personel azaldıysa o fabrikaları bekleyen güvenlik elemanlarında azalma olacak, mutfak ve temizlik firmalarının elemanlarında azalma olacak vs. Sonuçta, ana sanayinin ardından yan sanayi ile birlikte hizmet sektörlerinde çalışanlardan da zayiat vereceğiz.''

Kanca, Bursa'da 2007 yılının tamamında 42 bin 4 kişinin işsiz kaldığını anımsatarak, ''Benim korkum; Kasım sonu itibariyle 2007'yi egale edebiliriz. Daha Aralık ayı var'' ifadelerini kullandı.

haber7

*Flash TV'de yayınlanan Yalçın Çakır'ın sunduğu iş bulma programı 'İş Peşinde'ye 6 haftada 274 bin kişi başvurdu! İşçi adayları arasında 12 bin de üniversiteli var


23 Kasım 2008 - Ekonomik kriz 'teğet geçti', 'hayır kötü vurdu' tartışmaları arasında, ekranlara gelen bir program, yaşanan durumu gözler önüne seriyor. Flaş TV'de 6 haftadır işveren ve iş arayanı bir araya getiren 'İş Peşinde' programına 274 bin başvuru geldi. Güvenilir ve iş bilen eleman bulmak için aynı programı tercih eden işverenlerin sayısı da küçümsenemeyecek oranda. Ekranda personel arayan patron sayısı şu ana kadar 4 bin 500'ü geçti. Yoğun ilgi gören program 173 kişiyi de iş sahibi yaptı

DİPLOMALI ŞOFÖR ADAYLARI
Akşam gazetesinin haberine göre; programı hazırlayıp sunan Yalçın Çakır, işsizlerin umudu haline gelmiş durumda. Sabahın ilk saatlerinden itibaren Çakır'ın kapısını çalan işsizler iş istiyor. 5 yıldır bu programı yapmak için beklediğini ifade eden Çakır, kadın programlarına rakip olan 'İş Peşinde'ye gösterilen ilgiden oldukça memnun. Çakır, kendilerine başvuranlardan 12 bin 763 kişinin üniversite mezunu olduğunu söylüyor. Orman Fakültesi, Çevre Mühendisi, Endüstri Mühendisi, Kimya ve İşletme bölümü mezunlarını banko işsiz olarak niteleyen Çakır, "Üniversite mezunu çocuk hüngür hüngür ağlayıp şoförlük yapmak istediğini söyledi. Bu; Türkiye'nin içinde bulunduğu tabloyu en iyi anlatan örneklerden biri" diye konuştu.

netgazete

Elektrik tüketimi yüzde 5 düştü

Türkiye'de ocak-eylül döneminde aylık yüzde 2,6 ile 14,4 arasında artış gösteren elektrik tüketimi, ekim ayında 2007'nin aynı ayına göre yüzde 2, 1-17 Kasım tarihleri arasında ise yüzde 5 düştü.
23 Kasım 2008 10:29


Talep daralmasının devam edeceği belirtilirken, bu yıl için 204 milyar kilovatsaat (kWh) olan elektrik tüketimindeki program hedefi de 200 milyar kWh'ye çekildi.
haber7

2007'nin ilk 1000 ihracatçısı arasında 16. seçilen Hyundai; Kocaeli'nde "Accent" üretimine ara verdi
13:00 - Kocaeli'nin Alikâhya beldesinde kurulu bulunan Hyundai Assan Otomotiv Sanayi Ticaret AŞ'de "Accent" modelinin üretimine 3 hafta süreyle ara verildi. Hyundai Assan'dan yayınlanan açıklamada, yurt dışı piyasalarda özellikle otomotiv sektöründe yaşanan talep daralmasının ihracata yönelik çalışan şirketi de olumsuz etkilediği belirtildi. Fabrikada "Accent" ve "Matrix" modelinin üretildiği iki bantta 1700 işçinin çalıştığı, sektörde yaşanan daralma sonucu "Accent" modelinin üretimine bugünden itibaren 3 hafta süreyle ara verildiği ve bu bantta çalışan 600 işçinin, ücretlerinin yüzde 76'sı ödenerek izne çıkartıldığı ifade edildi. 24.11.2008 KOCAELİ - netgazete

Ve Rahmi Koç Devrede
19 Kasım 2008

Kriz uyarısı yaparken, krizi körükleyen tipte açıklamaların en etkilisi "Rotary Kulüp"te Rahmi Koç'tan geldi.

Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç, “Kriz geliyor” uyarısında bulunarak ekonominin yavaşlamaması için hükümetin piyasaya para enjekte etmesi gerektiğini söyledi. Koç, yabancı sermayenin Türkiye’ye getirilmesi için ne gerekiyorsa yapılmasını istedi.

Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç, Sanayi Bakanı Zafer Çağlayan’ın konuk olduğu İstanbul Rotary Kulübü’nün toplantısında küresel krizi değerlendirdi.

Koç,”Kriz geliyor” uyarısında bulunarak hükümetin bir an önce önlem almasını istedi. Koç şunları söyledi: “Kriz geliyor, inkar etmek doğru değil. Gerekli tedbirleri hükümetin alması lazım. Dönen çarkı katiyen yavaşlatmaması lazım. Piyasada nakit sıkıntısı var. Kimse borcunu ödeyemiyor; herkesin para derdi var. Krediler kesiliyor, geri çağrılıyor. Hükümetin para enjekte etmesi lazım. Ekonominin çarkları bir kez durursa, toparlanma zor olur.”

Fiat’ın Tofaş’ta 5 bin araba siparişini iptal ettiğini ve bunun devam edeceğini söyleyen Koç, ihracatta katma değerin artırılması gerektiğini söyledi.
aktifhaber

Egeli iş adamlarından Başbakan Erdoğan'a mektup, "İşçi çıkarmamızı istemiyorsanız, İşsizlik Fonu'nda biriken paradan bize 10 milyar dolar verin"

25 Ekim 2008
Yaklaşık 35.8 milyar YTL'nin biriktiği İşsizlik Sigortası Fonu, iş adamlarının iştahını kabartıyor. İzmir Ticaret Odası, Başbakan Tayyip Erdoğan ve ilgili bakanlara mektup göndererek, "Krizle borç yükü artan özel sektörün 10 milyar dolarlık bir ek finansman ihtiyacı var. Borç yükü altında kalınırsa, işsizlik artar. İşsizlik Fonu devreye sokulsun" önerisi yaptı.

140.4 MİLYAR $ BORÇ VAR
Takvim gazetesinin haberine göre; 70 bin oda üyesi adına gönderilen mektupta, küresel krizle birlikte özel sektörün kredi borç yükünün arttığı kaydedildi. Türk özel sektörünün 140.4 milyar dolar tutarındaki borcunun yüzde 29'luk kısmı olan 39.9 milyar doların vadesinin Temmuz 2008-2009 dönemine ait olduğu, kredinin büyük kısmının uzatılması durumunda bile en azından 10 milyar dolarlık bir ek finansman ihtiyacının söz konusu olacağı belirtilen mektupta, talepler şöyle sıralandı:

'İŞSİZLİK ARTAR' VURGUSU
"Giderek daralan iç ve dış pazarda düşük kârlarla, hatta zararına çalışan şirketlerimizin bu kredi yüküne, global krize dayanması zor olarak gözükmekte olup, bu krizin olumsuz etkisini azaltmak için çözüm bulunması gerekmektedir. Eylül sonu itibarıyla işsizlik fonunda biriken para 35 milyar 781 milyon YTL olup, bu da yaklaşık 22 milyar dolara karşılık gelmektedir. Fondaki tutarın yarısının reel sektörün ihtiyaçlarında kullanılması ile kısa vadeli riskin giderilmesi mümkündür." Mektupta, yeni işsizler ortaya çıkmadan önlem alınması için fonun kullanılmasının talep edildiği vurgulandı.
netgazete

İşsizlik oranı Ağustos ayında % 9,8 oldu
10:00 - Türkiye genelinde işsiz sayısı Ağustos 2008 döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 207 bin kişi artarak 2 milyon 439 bin kişiye, işsizlik oranı da 0.6 puanlık artışla yüzde 9.8 düzeyine yükseldi. Kentsel yerlerde işsizlik oranı 0.4 puanlık artışla yüzde 12, kırsal yerlerde ise 0.7 puanlık artışla yüzde 6.3 oldu. 17.11.2008 ANKARA


İki sanayi devi kepenk indiriyor
15 Kasım 2008 11:45
İki sanayi devi, yolun sonuna geldiğini açıkladı. Her iki firma tarafından yapılan açıklamada, yeni yılda olmalarının mümkün görülmediği bildirildi.
Dinçer GÖKÇE'nin haberi

Kuruldukları dönem (1967, 1971) Türkiye sanayisinin daha emekleme dönemiydi. Ülkede yeni- yeni sanayileşme hamleleri yapılmaktaydı. O şirketlerden ikisi, Edip İplik ve Meges Boya, yaklaşık 40 yıl sonra, daha fazla yollarına devam edemeyerek Türkiye sanayi hayatından çekilme kararı aldılar.

O şirketlerden bir olan Meges Boya 1967'de İstanbul Kağıthane’de kuruldu. Şirket daha sonra Alman BASF ile stratejik ortaklığa gitti; ancak Alman ortaklıkla da işler yürümedi ve şirketin yabancılara satışı gündeme geldi; bu süreç ise 5 Kasım'da kesintiye uğradı.

Meges Boya'yı Almanlar almıştı
Alman BASF Aktiengesellschaft şirketi, Meges Boya Sanayii ve Ticaret AŞ`nin 75,456`lik hissesini 2006'da devraldı. Dünyanın lider kimya şirketi BASF, ana ortağı olduğu Meges'in satışı için düğmeye basmıştı. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda (İMKB) 2. Ulusal Pazar'da işlem gören Meges Boya'nın sermayesinin yüzde 75,46'sına sahip olan BASF Construction Chemicals GmbH, elindeki Meges hisselerinin satışı için yabancı bir şirketle görüşmelere başladı.

Meges Boya ile ilgili olarak BASF Vekili Avukat Ahmet Sağlı tarafından 8 Eylül'de borsaya yapılan açıklamada, müvekkil şirket BASF Construction tarafından, BASF'ın Meges Boya'da sahip olduğu hisselerin satın alınmasına yönelik olarak yabancı bir şirketin görüşme talebi olduğu ve görüşmelere gizlilik çerçevesinde başlandığı ifade edildi. Açıklamada, ileride oluşabilecek kesinleşen gelişmelere bağlı olarak Sermaye Piyasası Kanunu çerçevesinde kamuoyuna gerekli bilgilendirmelerin yapılacağı kaydedildi.

Şirket tarafında 5 Kasım'da yapılan açıklamada ise: BASF tarafından iletilen açıklamada müvekkil şirketin sahip olduğu Meges Boya Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin hisselerinin satın alınmasına ilişkin olarak yabancı bir şirket tarafından yapılan teklife yönelik görüşmelerde herhangi bir anlaşma zemini bulunamamış olduğu ve görüşmelere son verildiği ifade edilmiştir." açıklaması yapıldı.



Sanayici, sipariş alamayınca makineleri durdurdu, işçi çıkartıyor

13 Kasım 2008 Sanayi üretiminin eylül ayında, geçen yılın aynı döneme göre yüzde 5,5 düşmesinin, ilerideki dönemde birçok sektörde yoğun işten çıkarmalara neden olabileceği uyarısı yapıldı.
Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Meclis Başkanı Ender Yorgancılar, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, küresel kriz döneminde Türkiye'nin en büyük dezavantajını ihracatının büyük bölümünü AB ülkelerine yapması olarak gösterdi.
AB bölgesindeki pazar daralmasından dolayı önümüzdeki döneme ait 2-3 aylık siparişlerin, büyük çapta erteleme veya iptal yoluna gidildiğini anlatan Yorgancılar, bu durumun sanayi endeksini etkileyen nedenlerin başında geldiğini kaydetti.
Yorgancılar, "Sanayi üretimindeki düşüşün günlük hayatımızdaki yansımaları neler olabilir?" sorusu üzerine, "Bu süreç tamamen işçi çıkarmalara gidecek. Üretim yapamayan sanayici ne yapacak? Sipariş alamıyorsa makinelerini durduracak. Bunun karşılığında da durmuş makinenin başındaki adama iş veremediğiniz müddetçe, onu nereye kadar çalıştırabilirsiniz?" karşıl ığını verdi.
Bu dönemdeki en büyük sorunun, bireylerin tüketici ve kredi kartı borçlarını gösteren Yorgancılar, şunları söyledi:
"Bireylerimiz bu krize tüketici ve kredi kartları borçlarıyla yakalandılar. Karı-koca çalışan bir aileyi düşünün. İki kişinin gelirine göre yapılmış borçlar var. Biri işini kaybettiği zaman iki maaşa göre yapılmış borçları karşılama imkanı çok zor olacak. Bu da birçok insanın yoklukla karşı karşıya kalmasına yol açacak. Türkiye'nin aslında önündeki en büyü k sıkıntı budur."
Yorgancılar, hiçbir krizin yıllarca sürmediğini, ancak bunu aşmak i çin hükümetin acil olarak tedbir alması gerektiğine işaret ederek şöyle devam etti:
"Ama bu adımlar sürekli olarak erteleniyor. 'Bir görelim, ona göre karar alalım' mantığıyla hareket ediliyor. Şu anda mutlaka sanayinin geliştirilmesiyle ilgili tedbirlerin alınıp açıklanması lazım. Bunlar da nedir, en başta kurumlar vergisi ertelenebilir, sigorta ödemelerini gününde ödeyenler için belirli ıskontolar uygulanarak, ödemeler yapılandırılabilir."
Bu krizin Türkiye'nin en büyük sıkıntılarından birinin, cari açık olduğunu gösterdiğini anlatan Yorgancılar, "Cari açığı kapatamadığımız sürece, ithalat ve ihracat dengesini kuramadığımız sürece biz bu sıkıntıyla sürekli karşı karşıya kalacağız" diye konuştu.
Atatürk Organize Sanayi Bölgesi Sanayici ve İşadamları derneği (ASAD) Başkanı Bayram Talay ise sanayinin doğal gaz ve elektrik zamları, hammadde maliyetlerinin yükselmesi gibi nedenlerle zaten bir süredir ciddi anlamda kan kaybında olduğunu ifade etti.
Sanayi üretimindeki düşüşün büyük çapta olumsuz etkilerinin ö nümüzdeki dönem her alanda yaşanacağını dile getiren Talay, "En büyük etkisi istihdamda yaşanacak" dedi.
2009 yılının daha zor geçecek gibi göründüğünü anlatan Talay, "İşten çıkarmaların yoğunlaşacağını tahmin ediyorum. Çünkü birtakım siparişler iptal edilmeye başlandı. Bu da bir zincirleme etkiyle en büyükten en küçüğe herkesi etkileyecek. Tekstilde, otomotivde, gıdada bunun olumsuz yansımaları görülecek. Eğer bizim işimiz iyi değilse, işten çıkarmalar kaçınılmaz olacak. Bu da, bize tabldot servisi veren firmaların bile etkilenmesi demek" diye konuştu.
Talay, sanayicinin "aydınlığa çıkması" için belli adımları n atılması gerektiğine işaret ederek, şunları söyledi:
"Sanayiciye bölgesel değil, sektörel teşviklerle destek olunmasını istiyoruz. Sanayicinin üzerindeki sigorta, muhtasar gibi yükler düşürülmeli. Doğal gaz ve elektriğe yapılan zamlarda hiç değilse sanayi için indirime gidilmeli. Vergi borçlarının taksitlendirilmesini istiyoruz. Birçok arkadaşımız bu borçlardan muzdarip durumda. Ülkenin aydınlığa çıkması için hepimizin üzerine düşeni yapması lazım. Bizler yatırımlarımızın devam etmesini istiyoruz."
Küresel krizin etkisiyle son dönemde organize sanayi bölgesinde iş yerini kapatan ya da daha küçülen çok sayıda firma bulunduğunu aktaran Talay, "Kapanan ya da küçülenlere ilişkin ilk veriler yüzde 15-20'nin üzerindedir. İnsanlar işlerinin kötü olduğunu gizleyebiliyor, çünkü çok zordur hakikaten bunu kabul edip açıklayabilmek. İnsanlar üzülüyorlar bundan. Zor bir dönemden geçiyoruz"
netgazete



Kriz Medyayı Fena Vurdu!

13 Kasım 2008 11:42
Medya sektörünü kötü etkileyen kriz nedeniyle bir program daha yayından kaldırılıyor..

ABD'den başlayıp tüm dünyaya kök söktüren ekonomik kriz, TV dünyasında da ayrılıkların yaşanmasına neden oldu. Özellikle Doğan Grubu'na ait Kanal D ve Star TV'deki pek çok program ile dizi, kriz nedeniyle yayından kaldırılmıştı. TV dünyasına veda eden son isim ise ünlü sanatçı Hülya Avşar oldu. Avşar'ın kendi ismiyle program yaptığı Türkmax yetkilileri, Hülya Avşar'dan ücretinde 25 bin YTL'lik indirim yapmasını rica etti. Ancak ünlü sanatçı, aylık 100 bin YTL'lik ücretinde herhangi bir indirim yapmayı kabul etmedi. Bunun üzerine de kanal yetkilileri çareyi Hülya Avşar Stüdyosu'nu kaldırmakta buldu. Bunun üzerine de programın tekrar bölümleri yayınlanmaya başladı.

KENDİNCE ÖNLEMLER ALMIŞTI

Bu arada Hülya Avşar, geçtiğimiz günlerde ekonomik kriz için önlemler aldığını açıklamıştı. Arabasını küçülten Avşar, aşırı para harcayan kardeşi Helin'in kredi kartlarına el koymuştu.
aktifhaber

Uzmanlar uyardı! Küresel finans krizi nedeniyle işten çıkarmalar, cinnet ve intiharları çoğaltabilir


17 Kasım 2008 Ekonomik kriz ve zamlar insan sağlığını da olumsuz etkiliyor. Türk Sağlık-Sen’in hazırladığı rapora göre, ekonomik kriz ve zamlar sonucunda insanlar yeme, içme ve ısınma gibi temel ihtiyaçlarında kısıtlamaya gidiyor ve bu kısıtlamalar ise hastalıklara yol açıyor.
Rapora göre, yıllardır daha sağlıklı olduğu için tercih edilen damacana suları da ortalama aylık 30 YTL’lik tasarruf için terk edilmeye başlandı. Kriz nedeniyle işten çıkarmalar ise cinnet ve intiharlara zemin hazırlıyor.
Türk Sağlık-Sen Ar-Ge Merkezi tarafından yaşanan ekonomik krizin ve zamların insan sağlığına etkileri konusunda bir rapor hazırlandı. Raporda yaşanan ekonomik kriz ve zamlar sonucunda insanların yeme, içme ve ısınma gibi temel ihtiyaçlarında kısıtlamaya gittiğine dikkat çekildi. Bu kısıtlamaların hastalıklara yol açacağına dikkat çekilen raporda, hastanelerde katılım payı alınması nedeniyle bazı -nsanların hastaneye de gidemedikleri belirtildi.

-DAMACANA SUYU TEK EDİLİYOR-

Raporda, şebeke sularının içilmesinin insan sağlığı için risk oluşturmasından dolayı yıllardır kullanılan damacana sulardan da, ekonomik kriz nedeniyle vazgeçilmeye başlandığının belirtildi Raporda şöyle denildi:
“ Ekonomik krizin yansımaları vatandaşın içtiği suya kadar görülmektedir. Sağlıklı olması için evlerde kullanılan damacana suların yerini şebeke suları almaya başlamakta, insanlar şehirlerde hala akan çeşmelerden içme suyu temin etmeye çalışmaktadırlar. Böylelikle 4 kişilik bir aile ayda yaklaşık 30 YTL’lik bir tasarruf sağlamak için sağlıklarını tehlikeye atar olmuşlardır.”
Raporda ayrıca vatandaşların ucuz gıdaya yöneldiklerine de vurgu yapılarak ekonomik kriz nedeniyle daha ucuz olan sağlık açısından risk taşıyan besin maddelerine yönelim arttığına dikkat çekildi.

-ISINMAK İÇİN DAHA AZ HARCAMA YAPILACAK-

Bir yılda doğalgaza yüzde 70’in üzerinde zam yapılması nedeniyle insanların ısınmak için gazı daha az kullandıklarına dikkat çekilen raporda şu görüşlere yer verildi:
“Vatandaşlar doğalgaza yapılan zam nedeniyle ısınmak için doğalgazı kullanımında kısıtlamaya gitmektedirler. Kömür fiyatlarının da geçen seneye göre iki kat artması da kömürü ısınmada bir alternatif olmaktan çıkarmıştır. İnsanlar kullanılmayan odalarda kalorifer peteklerinin kapatılması, pencere ve kapılardaki yalıtımların arttırılması, ev içinde de kalın giyinilmesi ve battaniye kullanılması gibi yöntemlerle kışı geçirmeye hazırlanmaktadırlar. Kışın ısınmak için ev bütçesine yük getirmeyecek önlemleri almaktadırlar.”

-İŞTEN ÇIKARILMALAR CİNNET VE İNTİHARLARI ÇOĞALTABİLİR-

Son aylarda 50 bine yakın şirketin kapısına kilit vurulduğuna dikkat çekilen raporda şunlar kaydedildi:
“Ekonomik krizle birlikte Türkiye’de yaklaşık 50 Bin işyeri kapanmış birçok sektörde firmalar küçülmeye veya üretimlerine bir süre ara verme kararı almıştır. İşsizliğin hızla artması ve ekonomik sıkıntı bireylerin ruh sağlıklarını da derinden etkilemektedir. Ekonomik kriz artarak devam ederse çok yakında krize bağlı cinnet ve intiharlarda ciddi artışlar yaşanabilir”

-BİR BÖLÜM VATANDAŞ HASTANEYE GİDEMİYOR-

Temel ihtiyaçlardan yapılan bu kısıtlamaların vatandaşın sağlığını riske attığına dikkat çekilen raporda, hastanelerden muayene başına katılım payı alınması nedeniyle de bazı vatandaşların hastaneye gidemediklerine de vurgu yapılarak şunlar belirtildi:
“İnsanların temel ihtiyaçlarda kısıtlamaya gitmesi birçok bulaşıcı hastalığın ortaya çıkmasına ve kış hastalıklarının yoğun biçimde görülmesine neden olacaktır. Sağlıkta uygulama tebliği ile birlikte devlet hastanelerinde 3 YTL, Araştırma Hastanelerinde 4 YTL, Üniversite Hastanelerinde 6 YTL ve özel hastanelerde 10 YTL Muayene ücreti alınmaktadır. Hastanede aynı gün farklı branşlarda yapılan her muayene başına ayrı katılım parası tahsil edilmektedir. Ayrıca GSS ile teşhis için kullanılan ilaçlardan çalışanlardan yüzde 20, emekliden yüzde 10 katılım payı kesilmesi, yaşanan ekonomik krizin etkisiyle vatandaşları hastanelerden uzak tutmaktadır. Ekonomik krizin iyice belirginleştiği son bir ayda hastanelere müracaatlarda azalma olmuştur. Vatandaş artık hastaneye gitmek ve eczaneden ilaç almak yerine özellikle grip gibi hastalıklardan evlerinde kurtulmaya çalışmaktadır.”
netgazete[/b]

Borsa Çöktü, Dolar 1.700'e!...
19 Kasım 2008 18:10

Borsa endeksi günün tamamında 1.565,78 puan geriledi. Hisse senetleri günlük bazda ortalama yüzde 6,66 değer kaybetti. Dolar 1.700 YTL'ye doğru...

ENDEKS, GÜNLÜK BAZDA YÜZDE 6,66 DEĞER KAYBETTİ

İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında (İMKB) işlem gören hisse senetleri günlük bazda ortalama yüzde 6,66 değer kaybetti.

İMKB Ulusal 100 Endeksi, ikinci seansta 1.119,40 puan azalarak 21.929,27 puandan kapandı.

Hisse senetlerinin ikinci seanstaki ortalama değer kaybı yüzde 4,86 oldu.

İlk seanstaki 446,38 puanlık azalış dikkate alındığında, Borsa endeksi günün tamamında 1.565,78 puan geriledi.

Hisse senetleri günlük ortalama yüzde 6,66 değer kaybetti.

-DÖVİZ

İstanbul ve Ankara serbest piyasalarında alınıp satılan döviz türlerinin, önceki ve bugün itibarıyla alış, satış ve kapanış fiyatları şöyle:

SALI ÇARŞAMBA
İSTANBUL Alış Satış Alış Satış
ABD Doları 1,6550 1,6570 1,6730 1,6750
Avro 2,0910 2,0930 2,1300 2,1320
Sterlin 2,4800 2,5000 2,5400 2,5500
İsviçre Frangı 1,3800 1,3900 1,3900 1,4000

ANKARA
ABD Doları 1,6450 1,6650 1,6580 1,6800
Avro 2,0810 2,1080 2,1180 2,1450
Sterlin 2,4630 2,5260 2,4950 2,5550

-ALTIN

İstanbul Kapalıçarşı'da alınıp-satılan altın türlerinin, önceki ve bugün itibarıyla kapanış fiyatları YTL olarak şöyle:

SALI ÇARŞAMBA
KAPALIÇARŞI Alış Satış Alış Satış
24 Ayar Külçe Altın (Gr.) 38,90 39,25 39,80 40,20
Cumhuriyet Ata Lira 257,00 262,00 261,00 269,00
22 Ayar Bilezik (Gr.) 35,40 38,60 36,22 39,60
Vakıf Altını (5 Gr.) 192,80 196,55 195,95 199,70
Vakıf Altını (100 Gr.) 3.856,00 3.931,00 3.919,00 3.994,00

-KAPALIÇARŞI'DA DÖVİZ

İstanbul serbest piyasada kapanış saatlerinde doların satış fiyatı 1,6750 YTL, avronun satış fiyatı 2,1320 YTL oldu.

AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, piyasanın kapanışı itibariyle Kapalıçarşı'da 1,6730 YTL'den alınan dolar 1,6750 YTL'den satılıyor. 2,1300 YTL'den alınan avronun satış fiyatı ise 2,1320 YTL düzeyinde bulunuyor.

Serbest piyasada önceki kapanışta 1,6570 YTL olan dolar güne 1,6500 YTL'den, 2,0930 YTL olan avro 2,0840 YTL'den başlamıştı.

ANKARA'DA DOLAR 1,6800 YTL,AVRO 2,1450 YTL'DEN SATILDI

Ankara'da dün akşam saatlerinde 1,6650 YTL'den satılan ABD doları, bugün 1,6800 YTL'den satıldı.

Avro, 2,1450'den işlem gördü. Avro dün akşam saatlerinde 2,1080 YTL'den satılmıştı.

Dün akşam saatlerinde 1,2657 olan avro-dolar paritesi bugün 1.2767 oldu.

Merkez Bankası ise saat 15.30 itibariyle gösterge niteliğindeki doların efektif satışını 1,6754 YTL, avronun efektif satış kurunu da 2,1157 olarak belirledi.

-NEW YORK BORSASI GÜNE DÜŞÜŞLE BAŞLADI

New York Borsası düşüşle açıldı.

Borsada Dow Jones Endeksi 39 puan azalarak 8,384 puana geriledi. Açılışta Nasdaq Bileşik Endeksi de yüzde 0,04 düştü.
aktifhaber

MERDİ KIPTİ ŞECAAT ARZ EDERKEN SİRKATİN SÖYLER *
26.12.2009 15:10

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 2002 seçimleri öncesi düzenlenen mitingde Ecevit’in ekonomi politikasını eleştirirken şu cümleleri kullanmıştı:

“5 kişilik bir ailenin sadece çay ve simit yemesi için ayda 270 milyon lira gerekiyor. Asgari ücret ise 163 milyon lira. Bu hükümet, benim vatandaşıma bir çay ve simiti layık görmüyor. Bunlar duymaz, görmez ve gerçekleri konuşmaz. Bunların saygısı da yok. Saygıları olsa sandığı getirirler. 1998'de Başbakan yine Ecevit'ti, o zaman 2 kilo buğdayla 1 litre motorin alınırken, bugün 7 kilo buğdayla 1 litre motorin alınabiliyor. İşte hesap ortadadır. 1998'de Türkiye'nin gayri safi milli hasılası 225 milyar dolarken, bugün 148 milyar dolara inmiştir. Bu rakam da 1991 yılının rakamıdır. Yani Türkiye 10 yıl geriye gitmiştir.”

Mecliste yapılan 2010 yılı bütçe görüşmelerinde CHP İstanbul Milletvekili İlhan Kesici, Erdoğan’ın 2002 yılındaki konuşmasını hatırlatarak, hükümeti eleştirdi. Kesici “Başbakan Erdoğan’ın çay-simit hesabı yaptığı dönemde 5 kişilik bir aile üç öğün bir çay ve simit yerse, bu ayda 180 milyon lira tutuyordu. Asgari ücret ise 184 milyon liraydı. Şimdi ise aynı ailenin aynı hesapla aylık harcaması 900 TL, asgari ücret ise 546 TL” dedi.

Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek ise Kesici’ye yanıt olarak şunları söyledi:

“Simitin çayın hesabını Çankaya’da yapıyor. 1 lira nereden çıktı? Simit tezgâhlarda da simit dünyası gibi daha konforlu, hijyenik şartlarda da satılıyor. Oraya da sorduk. Orada ortalama 50 krş. Ama tezgâhta kalmasın diye, akşama doğru ‘4 simit 100 krş olur’ dediler. Bir simit 50 krş, çay 50 krş, toplam 1 lira yapar. 5 nüfuslu ailede günde 5 lira, ayda 450 lira yapar. Siz çıkardınız, 900 lira. Eğer devletin hesabı da böyle yapılacaksa, vay gele halimize”

Garip bir şekilde 2010 bütçesini çay ve simitin fiyatına göre yapan hükümet, vatandaşın sadece çay ve simit ile beslendiğini varsaysak bile elinde kalan 100 lira ile bir ayı nasıl geçireceğini anlatamıyor. İlhan Kesici’nin hesaplamada yaptığı yanlışı düzelten Çiçek, hükümetinin asgari ücretinin sadece çay ve simit almaya yettiğini ispatlıyor.

Üstelik Cemil Çiçek’in çay ve simiti nereden aldığını bilmiyoruz ama bizim hesabımıza göre 5 kişilik bir aile her öğün çay ve simit yerse hesap 675 lira tutuyor. Yani asgari ücretin 129 TL fazlası.

* "Merdi Kıpti Şecaat Arz Ederken Sirkatin Söyler", "kendini överken ayıbını söyler" anlamında kullanılan bir deyimdir.

Odatv.com

İşsiz genç gazeteci yalnız yaşadığı evinde kendisini asarak intihar etti
07 Kasım 2010
Magazin muhabiri Evrim Çalışkan, Avcılar'da yalnız yaşadığı evinde kendini asarak yaşamına son verdi.

Güneş Gazetesi Magazin Servisi'nde yaklaşık 8 yıl muhabir olarak görev yapan ve 1 yıldır işsiz olan Evrim Çalışkan'dan 2 gündür haber alamayan yakınları, Avcılar'da yalnız yaşadığı daireye geldi.

Daire kapısının açılmaması üzerine içeri giren yakınları, 30 yaşındaki Çalışkan'ın cansız bedenini buldu. Kendini astığı öğrenilen Çalışkan, Yenibosna Cemevi'nde düzenlenen törenin ardından toprağa verildi. habertürk

İŞTE İŞSİZLİĞİN GELDİĞİ NOKTA
27 Ocak 2011

Hükümet bir yandan büyüme rakamlarıyla övünürken muhalefet partisi üyeleri de hükümetin ekonomiyi iyi yönettiğini öne sürüyorlar. Oysa Türkiye’nin bir numaralı sorunu işsizlik. Eskiden vasıfsız işgücü iş bulmakta zorlanırken şimdi üniversite mezunu mimarlar ve mühendislerde aldıkları eğitimle ilgisi olmayan iş kollarında işe girmeye çalışıyorlar. İşte bu durumun son örneği…


DHA’nın haberi şöyle:

“Tekirdağ'ın Çorlu İlçe Belediyesi'ne alınacak olan 36 itfaiye eri için, ilk 4 saat içinde 420 kişi başvuru yaptı. Yarın da devam edecek başvuruda toplam 2 bin kişinin müracaat etmesi bekleniyor. İlk başvuruda boylarını ölçüsü alınan ve kilolorı ölçülen adayların arasında çok sayıda mimar ve mühedisin olması dikkat çekti.

2 gün sürücek olan başvuruların sonuda yaklaşık 2 bin kişinin müracaat etmesinin beklendiğini belirten CHP’li Belediye Başkanı Ünal Baysan, ‘Belediyemizin İtfaiye Müdürlüğü bünyesinde çalıştırılmak üzere 36 memur alacağız Bunun için açmış olduğumuz başvuruların ilk gününde sayının yüksek olması ve gelen başvuruların içinde çoğunluğun mühendislerin oluşturduğu gördüm. Buda ülkedeki işsiz krizinin ne boyutlarda olduğu göstermektedir’ dedi”

Çorlu Belediyesi’nin CHP’li belediye başkanı Baysan’a hem iktidardaki AKP’nin ekonomi kurmaylarının hem de “krize rağmen ekonomi büyüdü ve hükümet bu süreci kötü götürmedi” diyen CHP’li Binnaz Toprak’ın kulak vermesi gerekiyor.

Kaynak: www.cnnturk.com/2011/turkiye/01/27/mimar.ve.muhendisler.itfaiye.eri.kuyrugunda/604870.0


En son Ekim tarafından Cmt Arl 26, 2009 8:59 pm tarihinde değiştirildi, toplam 1 kere değiştirildi
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder
Ekim



Kayıt: 21 Arl 2007
Mesajlar: 2634
Konum: Kanada

MesajTarih: Cmt Arl 13, 2008 10:36 pm    Mesaj konusu: 20 bin Türk i$çi de geri döndü Alıntıyla Cevap Gönder

Bir KOBİ'cinin pişmanlık mektubu

"...Vergi kaçırmadığım ve sigortalı eleman çalıştırdığım için pişmanım. Rüşvet almadığım ve vermediğim için pişmanım. İşler iyi iken, İsviçre’ye para kaçırmadığım için pişmanım..."
17 Ocak 2009

Metin Münir'in köşe yazısı

Yorumsuz: Pişmanım, pişmanım, pişmanım...

Sevgili Metin, Telefonla sana bir türlü ulaşamadım. Herhalde bendeki numaralar eski.
Kalp durumun iyidir, inşallah.
Kafa kâğıdı eskidikçe bende de aynı problemler çıktı. İlaç falan idare ediyorum.
Ben Eski Foça’da oturuyorum.
Fabrikayı da İzmir’e taşıdım.
Oğlum Kerem ve eşim Günseli benimle beraber çalışıyor. İstanbul Mecidiyeköy’deki ofis hâlâ duruyor. Başında Günseli’nin kardeşi Cahit var. Kızım Yeşim orada çalıştığı gibi, TV dizilerinde de oyunculuk yapıyor. Kazandığını da şirkete harcıyor.
Şimdi, hoppala, bu adam ne istiyor diyorsundur. Vallahi borç filan istemiyorum. Senden KOBİ denen gariban topluluğun küçük bir mensubu olarak gerçekleri bilmeni ve sesimizi duyurmanı diliyor, ve istiyorum.
Şimdiye kadar üç ihtilal ve 3 kriz gördüm. Bunlara rağmen bu derece bir sıkıntı çekmedim. KOSGEB’e kayıtlıyım.
Ancak partili olmadığımdan ve politikadan da hep uzak durduğumdan, devletten bu güne kadar hiçbir konuda ve şekilde yardım göremedim.
Anladığım kadarıyla da 200-300 kişi istihdam etmiyorsan KOBİ de sayılmıyorsun ve kimse senin sesine kulak vermiyor.
Biliyorsun, biz yükleme, boşaltma, istifleme araçları, şeffaf plastik ve otomatik endüstriyel kapılar üretiyoruz. Dolayısıyla bakkal dükkânından tut, sanayinin ve hizmet sektörünün her kesimi müşterimiz.
Şu anda satışlarımız yüzde 85 oranında düştü. Koskoca holdinglerden 200 TL’yi bile zor bela tahsil edebiliyoruz.
İlk olarak, 3.500 metrekarelik fabrikamızı daha düşük kiralı 500 metrekarelik bir yere taşıdık. 35 kişi olan mevcudumuzu da, kendimiz dahil, 15 kişiye indirdik.
İşçi çıkardıkça, tazminatlarını da kredi kartlarımın son kertesine kadar kullanarak şimdiye kadar ödeyebildim. Üçkâğıda bağlayıp da adam atamıyorum. Hepsi geleceklerini bana bağlamış, çıraklıktan yetişmiş oğullarım ve dostlarım. Her birini gönderdiğimde sinirden ve çaresizlikten ağlıyorum.
Fabrikayı kapatmamak için sonuna kadar mücadele edeceğim.
Bağ-Kur’dan emekli oldum. Elime 500 YTL geçiyor. Bu ülkeye 34 sene üreterek hizmet edip 65 yaşında bu duruma düşmek bana çok ağır geliyor.
Esasında, babamdan ders almalıydım ama almadım. Devrim arabalarını üreten mühendislerden biriydi ve Küçükyalı’da bir bodrum katında öldü.
Ha şu an ne yapıyoruz, biliyor musun?
Şirkete nakit para sağlamak için Günseli ile evde, bahçemizdeki ağaçların meyvelerinden reçel ve fabrikada yaptığım tornet ile seramik kül tablası, saksı imal edip, salı günleri Foça pazarında satıyoruz.
Mevcut kadromu da kışta kıyamette işsiz bırakmamak için mücadeleye devam ediyoruz.
Netice olarak;
- Üretici olduğumdan dolayı pişmanım.
- Üniversite okuduğum için pişmanım.
- İki lisan öğrendiğim için pişmanım.
- Gençliğimde Almanya veya Avustralya gibi bir ülkeye göçüp de yüksek maaşla emekli olmadığım için pişmanım.
- Vergi kaçırmadığım ve sigortalı eleman çalıştırdığım için pişmanım.
- Rüşvet almadığım ve vermediğim için pişmanım.
- İşler iyi iken, İsviçre’ye para kaçırmadığım için pişmanım.
- İthalat yapacağıma her şeyi Türkiye’de üretmek için çabaladığım için pişmanım.
- Kendi bünyemde araştırma-geliştirme için para harcadığım için pişmanım.
Gelecekten hiçbir beklentim ve ümidim yok. Hep merak ederdim, insanlar neden intihar eder diye. Öğrendim.
Attila Bozoğlu
(Miliyet)

Hurşit Güneş
hgunes@milliyet.com.tr
Semer devrildi mi?
14 Ocak 2009

Önceki gün iki önemli veri açıklandı. TÜİK aralık ayına ilişkin sanayide kapasite kullanım oranını açıkladı. Merkez Bankası da kasım ayı ödemeler dengesi rakamlarını. Bu veriler Türkiye ekonomisinin canlılığını yitirdiğini, hatta açıkçası, semeri devirdiğini gösteriyor.
Geçenlerde açıklanan kasım ayı sanayi üretimi bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 13.9 düşüş olduğunu gösteriyordu. Bu, 2001 krizindeki rakamlara eşdeğerdi. Aralık ayına ait kapasite kullanım oranı da bu olgunun süreceğine işaret ediyor. İmalat sanayiinde kapasite geçen yıl yüzde 71 iken, bu yıl yüzde 63.6 olmuş.
Hele ana metal ve otomotiv sektörlerinde tam bir çöküş var: Ana metal yüzde 71.8’den 59’a inmiş. Otomotiv de yüzde 74.7’den 59.1’e düşmüş. Kısacası, ekonominin çarkları giderek yavaşlıyor. Hem de daha şimdiden!

Temel sektörlerde çöküş
Önceki gün TÜİK’in açıkladığı bir diğer veri de dış ticaret endeksleriydi. Dış ticarette miktar değişimlerini (dolar olarak değil, miktar olarak dış ticaret) bu endekslerden izleyebiliyoruz.
İhracat 2008 Kasım’ında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 10 azalmış. Fakat ithalattaki düşüş daha fazla: Yüzde 27. En belirgin düşüşler yine ana metal ve otomotiv kesimlerinde görünüyor; yüzde 40’ları aşıyor.
Zaten aralık ayında ana metal sektöründe kapasite kullanımı yüzde 72’den 59’a, taşıt araçları da yüzde 74’den 59’a düşmüş durumda. Tekstil, kimya, plastik, makine vb. sektörlerde de ağır bir durgunluk yaşanıyor. Ne diyelim, Allah kolaylık versin.
İthalat miktarındaki düşüşün ihracattan fazla olması çok önemli. Demek ki, iç piyasa dış piyasadan daha hızlı daralıyor. Üstelik emtia fiyatları küresel olarak çöktüğü için ithalat bedelinin (dolar olarak) düşmesi daha keskin oluyor.
İçeride üretim olmayınca, hele dayanıklı tüketim mallarına talep çökünce, otomobil ithalatı ya da ana metal sanayii de duruyor.

Sıfır dış açık olasılığı
İşte bu nedenle kasım ayı dış açık verisi 559 milyon dolara düştü. Oysa 2007 Kasım’ında dış açık 3.3 milyar dolardı. Bu da bize gösteriyor ki, işler böyle giderse 2009 yılında dış açık ortadan kalkabilir.
İki ay önce dış açığın 12-15 milyar dolar kadar olacağını sanıyordum. Asaf Savaş Akat aykırı olmayı sever; “sıfır!” diye çıkışıp duruyordu. Haklı çıkmasın? Çıkarsa şaşmam.
Temel sektörlerin bu kadar arızalı olması elbette hayli ürkütücü. Ancak buradan tek çıkış yolu var; dünya durgunlukta olsa bile ihracata olabildiğince yüklenmek. Yok bu hedeflenmez ve günü kurtarmak için iç talep pompalanırsa hasta şimdilik ayağa kalksa bile, daha sonra büsbütün komaya girebilir. Dış açığın kronik bir sorunumuz olduğunu hiç unutmayalım!
Görüyoruz ki, neoliberaller Ergenekon’la ve muhafazakârlar da Gazze’deki İsrail saldırılarıyla meşgul. Peki, bizim yoksullarımızla, işsizlerimizle kim meşgul olacak? Ergenekon’da kurunun yanında yaş da yanıyor izlenimi var. Ama ekonomik krizden dolayı, bırakınız garibanı, tuzu kuru olanlar bile yanıyor!
milliyet

Sanayi üretimi Kasımda yüzde % 13,9 azaldı
08 Ocak 2009
Sanayi üretimi Kasım ayında yüzde 13.9’la rekor oranda düşüş gösterdi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2008 yılı Kasım ayına ilişkin sanayi üretim Endeksi’ni açıkladı. Buna göre 2005=100 temel yıllı Aylık Sanayi Üretim Endeksi, 2008 yılı Kasım ayında önceki yılın aynı ayına göre yüzde 13.9 azalarak 109.5 oldu.
Sanayinin alt sektörlerinden madencilik ve taşocakçılığı sektörü endeksi yüzde 0,9 artarak 117.2’den 118.3’e yükselirken; imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 15.5 azalarak 128.5’ten 108.6’ya; elektrik, gaz ve su sektörü endeksi ise yüzde 4.7 azalarak 119.1’den 113.6’ya geriledi.

-KAN KAYBI GİDEREK BÜYÜYOR-

Küresel finans krizinin yol açtığı talep daralmasının da etkisiyle geçen yıl Ağustos’tan itibaren sürekli düşüş sürecine giren sanayi üretimindeki gerileme oranı Kasım ayında rekor bir düzeye ulaştı. Sanayi üretimi Ağustos ayında yüzde 3.5, Eylül’de yüzde 4.2 gerilemiş, düşüş oranı Ekim’de de yüzde 7.2’ye çıkmıştı. Kasım ayında ise yüzde 13.9’la 2001 krizi döneminden bu yana en yüksek kan kaybı gerçekleşti.

-EN FAZLA DÜŞÜŞ SERMAYE MALI ÜRETİMİNDE-

Kasım ayında önceki yılın aynı ayına göre en yüksek düşüş yüzde 29.1 ile sermaye malı imalatında görüldü.
Ana Sanayi Grupları (MIGs) Sınıflamasına göre diğer gruplar incelendiğinde, ara malı imalatının yüzde 16.9, dayanıklı tüketim malı imalatının yüzde 8.7, dayanıksız tüketim malı imalatının yüzde 6 ve enerji üretiminin yüzde 4.5 oranında düştüğü görüldü.

-OTOMOTİVDE CİDDİ KAN KAYBI-

Sektörler bazında en fazla kan kaybının, dış pazarlardaki daralmanın da etkisiyle otomotivde yaşandığı belirlendi. İmalat sanayii alt grupları incelendiğinde, en yüksek düşüş oranının Motorlu Kara Taşıtı, Römork ve Yarı Römork İmalatında gerçekleşti. Kasım ayında 2007 yılının aynı ayına göre yüzde değişim oranlarına bakıldığında, en yüksek düşüş oranının yüzde 41.2 ile bu sektörde gerçekleştiği görüldü. Bu sektörü, yüzde 27.2 ile Tıbbi, Hassas Aletler ile Saat İmalatı ve yüzde 25.7 ile Ana Metal Sanayi İmalatı izledi. netgazete

Kilise'de iş adamdan intihar girişimi!

Kadıköy'de bulunan Ermeni kilisesine gelen işadamı Sevan Boynuince, dua ettikten sonra silahla başına bir el ateş ederek intihar girişiminde bulundu
21 Ocak 2009

Boynuince'nin, "Allahım sen bu millete akıl fikir ver" yazılı not bıraktığı öğrenildi.

Edilen bilgilere göre, Kadıköy İskele'de bulunan Surp Takavor Ermeni Kililesi'ne öğle saatlerinde gelen Sevan Boynuince, intihar girişiminde bulundu.

50 yaşındaki Sevan Boynuince, kilisenin içersinde bir süre dua ettikten sonra, belinden çıkardığı tabanca ile başına ateş etti. Ağır yaralanan Sevan Boynuince Haydarpaşa Numune Hastanesi'ne kaldırıldı. Ermeni işadamının intihar girişiminden önce ailesi ve yakınlarına, "Allahım sen bu millete akıl fikir ver. Kurban istiyorsan, al sana kurban " yazılı bir not bıraktığı öğrenildi.
haber7

Öğretmen evinde ölü bulundu

Adıyaman'da bir öğretmen evinde ölü bulundu. Genç öğretmenin kredi kartı borcu nedeni ile intihar ettiği düşünülüyor.
21 Ocak 2009


Edinilen bilgiye göre, Turgut Reis Mahallesi Haydar Efendi Caddesi'nde oturan İsmail E'ye telefonla ulaşamayan Mersin'deki ailesi, çocuklarının Adıyaman Yatılı İlköğretim Bölge Okulu'ndaki öğretmen arkadaşlarını aradı.

İsmail E'yi (25) evinin merdiven boşluğunda iple asılı bulan arkadaşları, olayı polise bildirdi. haber7

Çerkezköy'de, iş arayanların sayısı bir ayda iki kat arttı
11 Ocak 2009
Trakya'nın en büyük sanayi bölgelerinden olan Tekirdağ'ın Çerkezköy ilçesinde, iş arayanların sayısı bir ayda iki kat civarında arttı. Bölgede bazı fabrikaların üretimi durdurduğu, bazılarının ise tek vardiya çalıştığı bildirildi.
Türkiye İş Kurumu Çerkezköy Şube Müdürü Ercan Sözen yaptığı açıklamada, son aylarda şubelerine iş bulmak amacıyla başvuran kişilerin sayısında artış gözlendiğini söyledi.
2008 yılında 7 bin 243 kişinin iş bulmak amacıyla şubelerine başvurduğunu anlatan Sözen, bu kişilerden sadece 633'ünün bir işe yerleşebildiğini söyledi.
Çerkezköy ilçesinde ekim ayında 765, kasım ayında 755, aralı k ayında ise bin 2 kişinin iş umuduyla kuruma geldiğini anlatan Sözen, "İlçede işsizlik ödeneğinden 2 bin 669 kişi yaralanıyor. İşsizlik sigortası kapsamındaki kurslardan 18, istihdam garantili kurslardan da 14 kişi faydalanıyor" diye konuştu.
Çerkezköy Ticaret ve Sanayi Odası (ÇTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Tuncel Çetin, ülke genelinde olduğu gibi Çerkezköy ilçesinde de ekonomik krizin derinlemesine hissedildiğini bildirdi.
Son dönemde sanayide daralmanın söz konusu olduğunu belirten Çetin, "Geçmişte fabrikalar 3 vardiya çalışırken, vardiyalar, önce ikiye, ardından da bire düşürüldü. Çerkezköy ve Çorlu ilçelerinde 18-20 bin civarında işsiz olduğu konusunda duyum alıyoruz. Bunun bir an önce önüne geçilmesi gerekiyor" dedi.
Bu gidişin devam etmesi durumunda geleceğin hiç iç açıcı görünmediğini belirten Ali Tuncel Çetin, şöyle konuştu:
"Yaşanan bu daralmada, bankalar panikledi ve ekonomik krizin esintisini hızlandırdı. Eğer bankalar paniklemeseydi, biz şimdi daha hızlı yürü yebilirdik. Bir tüccar ya da sanayici, bankadan kredi alacağında güçlüklerle karşılayor. Ya fazla teminat isteniyor ya da faizler en az ikiye katlanıyor. Sanayici istediği krediyi alamazsa, üretiğini satamazsa, öz sermayesi de yoksa bu krizden etkinlenmemesi mümkün değil.
2009 yılı ekonomik krizin olgunlaştığı bir dönem olacak. Oysaki 2009 yılında yavaş yavaş iyileşmeye gidileceği söyleniyor, ama durum hiç de öyle değ il. Hayalci olmamak gerekiyor. Hükümet bu konuyla ilgili mutlaka çalışmalar yapmalı, ekonomik paketler açıklanmalıdır. Bu dönemde Hükümetin alacağı tedbirlerin yanı sıra sendikalar da nakit birikimlerini reel sektörün kullanıma sunması büyük fayda sağlayacaktır. Hükümet ise büyük gider kalemleri olan elektrik ve doğal gaz ödemelerinde bir yumuşamaya gitmelidir. Pazarlama yönünden de sanayiciye teşvik verilmelidir."
Türk Metal Sendikası Çerkezköy Şube Başkanı Murat Koçak, son dönemde Arçelik AŞ, BSH Ev Aletleri AŞ ve Hema AŞ'den, sendikalarına bağlı 1550 ki şinin işten çıkarıldığını söyledi. netgazete

Borç batağındaki memur intihar etti

Adana'da Kemal Serhatlı Polis Okulu'nda görevli sivil memur, borcundan dolayı evinde tabancayla intihar etti.
24 Aralık 2008

Edinilen bilgiye göre, merkez Seyhan ilçesi Yeşilyurt Mahallesi 70242 Sokak Kuloğlu Apartmanı A Blok 9. katta oturan 48 yaşındaki İrfan Cihat Hilal, evde kimsenin olmadığı bir anda beylik tabancasıyla kalbine bir el ateş ederek canına kıydı.

Görev yaptığı Kemal Serhatlı Polis Meslek Yüksekokulu'na da gitmediği öğrenilen Hilal'in aşırı borçlarından dolayı bir süreden beri bunalımda olduğu öğrenildi. HABER7

Bankada silahlı rehine dehşeti
Adana’da, kimliği belirlenemeyen bir kişi, Halkbank’ın güvenlik görevlisinin silahını gasp edip, rehin aldı. polis ekipleri, güvenlik görevlisini rehin alan kişiyi ikna etmeye çalışıyor.
29 Aralık 2008

Adana'da aldığı krediyi ödeyemediğini ileri süren genç, geldiği bankanın güvenlik görevlisinin silahını gasbederek intihar girişiminde bulundu.

AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, akşam saatlerinde Atatürk Caddesi'ndeki bir bankanın şubesine gelen, isminin Orçun olduğu ve bir diş teknisyeninin yanında çalıştığı öğrenilen 30 yaşlarındaki kişi, banka güvenlik görevlisinin silahını gasbederek, birinci kattaki şube müdürünün odasına çıktı.

Silahı karnına tutarak kendini vuracağını söyleyen söz konusu kişi, şube müdürüne, çektiği 9 bin YTL'lik kredinin geri ödemesini yapamadığını ve zor durumda kaldığını söyledi.

Zanlı, banka şubesinde güvenlik görevlisinin bir anlık dalgınlığından yararlandığını ve silahını gasbettiğini ifade etti. haber7

*CNN TÜRK'teki operasyon sonrası Taha Akyol, görevinden istifa etti
*Ekonomik kriz bu sefer DIGITURK çalışanlarını vurdu! 200 kişinin işine son verildi


24 Aralık 2008 - CNN TÜRK'teki operasyon sonrasında kanalda hareketli dakikalar yaşanıyor. Mehmet Ali Birand'ın göreve geldiğinin duyulması üzerine üzerine kanalın en tepesindeki isim Taha Akyol, çalışma arkadaşlarına bir konuşma yaparak istifa etti. Taha Akyol, CNN Türk'te Eğrisi Doğrusu adlı programını yapmaya ve Milliyet'te yazmaya devam edecek; Doğan TV bünyesinde başka görevler alacak.

ÇUKUROVA'DA TENKİSAT
Çukurova Medya Grubu'ndaki kurumlardaki işten çıkartmalara 518 kişinin çalıştığı DIGITURK de eklendi. DIGITURK yaklaşık 200 çalışanının işine şirketin küçüldüğü öne sürerek son verdi. Grup, ekim ayında bünyesinde bulunan Akşam, Güneş ve Tercüman gazeteleri, Türk Medya dergisi ve SkyTurk TV'de yaklaşık 400 kişiyi işten çıkartmıştı. netgazete

Koç, bir haftada 750 kişi ile yollarını ayırdı
Küresel mali krizi devlerin de kapısına dayandı. Koç Topluluğu bünyesinde faaliyet yürüten Ford Otosan'dan sonra Grundig de personel çıkarıyor. Çıkarılan toplam çalışan sayısı 750'ye yakın.
Ford'dan sonra sıra Grundig'e geldi

22 Aralık 2008

Grundig Elektronik, iç ve dış piyasalardaki durgunluğun yanı sıra, daha az işçilik gerektiren LCD TV üretiminin artması nedeniyle 20 Aralık itibariyle 432 çalışanını işten çıkardı.
Grundig Elektronik, küresel kriz nedeniyle yaşanan talep daralması ve teknolojide yaşanan değişim nedeniyle 432 çalışanı ile yollarını ayırdı.

Grundig tarafından cuma günü yapılan açıklamada, mevsimsel talepteki değişim, Türkiye ve uluslararası pazarlardaki ekonomik durgunluktan dolayı oluşan pazar daralması ve hızlı bir teknoloji değişimi yaşanan sektörde, işçilik yoğun CRT TV üretiminin azalarak, daha az işçilik gerektiren LCD TV'lerin üretilmesi nedenleriyle 432 çalışanın iş akitlerinin tüm kanuni hakları ödenerek 20 Aralık 2008 tarihi itibari ile sona erdirildiği bildirildi. 2006 sonunda 3904, 2007 sonunda 2574 personelin istihdam edildiği Grundig'te, bu yılın dokuz aylık bilanço dipnotlarında ise çalışan sayısı 2019 seviyesinde bulunuyordu. Son işten çıkarmalarla şirketin personelin sayısı 1587'ye gerilemiş oldu.

Referans-Rotaheber

Tüketicilerin borcu 115 milyar YTL oldu
20 Aralık 2008
Tüketicilerin bankalara, tüketici kredisi ve kredi kartları kullanımından kaynaklanan toplam borcu 5-12 Aralık haftasında 115 milyar 97.2 milyon YTL’ye yükseldi. haber7

[size=24]20 BİN TÜRK İŞÇİ GERİ DÖNDÜ[/size]
13 Aralık 2008
Küresel finansal krizden en çok etkilenen ülkelerden Rusya'da, Türk müteahhitlerin yatırımları sekteye uğradı
Dev projeler durma noktasına gelirken, bu ülkede çalışan 20 bini aşkın Türk işçi de geri döndü.

Türk inşaat şirketleri geçen yıl Rusya'da 3,6 milyar dolarlık proje gerçekleştirmişti. Bu ülke, Türk müteahhitlerin en büyük ikinci pazarı durumunda. Küresel kriz ve petrol fiyatlarının düşmesi ile mali durumu bozulan Rusya ve Kazakistan'da Türk şirketleri alacaklarının tahsili ve işlerini sürdürmekte zorlanıyor. Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Erdal Eren, şantiyelerini kapatan ya da işlerini yavaşlatan şirketlerin Türkiye'den götürdüğü işçileri de çıkarmaya başladığını söyledi. Eren'in verdiği bilgiye göre, 2 aylık sürede işten çıkarılan 20 bini aşkın Türk personel geri döndü. Krizin sürmesi halinde işten çıkarmaların daha da artacağı belirtiliyor. Türk müteahhitler, son yıllarda Rusya dışında Kuzey Afrika ve Körfez ülkelerinde de önemli projeler üstleniyor. Henüz bu bölgelerde ciddi bir sıkıntı söz konusu değil. Ancak Erdal Eren, petrol fiyatlarındaki düşüş sebebiyle bu ülkelerde de ödemelerde sorun yaşanmasından endişe ettiklerini belirtti. Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası (İntes) Başkanı Şükrü Koçoğlu ise, Türk müteahhitlerin yatırımlarının bulunduğu diğer ülkelerde şu anda bir sıkıntı görülmediğini dile getirdi. Koçoğlu, "Ama, gelecekte onlara yansımayacak diye bir şey yok tabii. Kriz sürerse sıkıntı yaşanabilir." dedi.
habedr10

Brisa'da üretim durdu i

Kocaeli'ndeki Brisa Lastik Fabrikası'nda 1300 işçinin başlattığı işyerini terketmeme eylemi sona ererken, fabrika yönetimi 9 gün üretimi durdurma kararı aldı.
20 Aralık 2008

Kocaeli'nin Alikahya beldesinde kurulu Brisa Bridgestone Sabancı Lastik Sanayii ve Ticaret A.Ş.'de, ekonomik kriz gerekçe gösterilerek işten çıkarmaların başlaması üzerine yaklaşık 1300 işçinin başlattığı ''üretimi durdurup işyerini terketmeme'' eylemi sona erdi. Fabrikada, 7 günü yıllık izin sayılmak üzere 9 gün üretimin durdurulması kararı alındı. haber7

Ford Otosan üretime ara verdi

Ford Otomotiv Sanayi AŞ'de (OTOSAN) Kocaeli fabrikasında üretime 20 Aralık - 12 Ocak tarihlerinde ara verildi.
20 Aralık 2008

Türk Metal Sendikası Gölcük Şube Başkanı Yücel Yücel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, global piyasalardaki olumsuz gelişmeler nedeniyle yurt dışı ve yurt içi pazarlarda görülen talep düşüşü dikkate alınarak Ford Otosan Kocaeli Fabrikasında 6 bin 400 işçinin ücretli izne çıkartıldığını ve üretime ara verildiğini bildirdi.

İşçilerin yıllık izin haklarının saklı kaldığını ifade eden Yücel, personelin ücretlerinin yüzde 76'sı ödenerek ''şirket izni''ne ayrıldığını söyledi.

Yücel, Eskişehir İnönü Fabrikasında 29 Aralıktan itibaren 300 çalışanın, tüm yasal hakları ödenmek suretiyle iş akitlerini sonlandırma kararı alınmasıyla ilgili de gelişmeleri kaygıyla takip ettiklerini, önlem aldıkları için Kocaeli fabrikasında böyle bir sorun yaşamayacaklarını öne sürdü.

Taşeron firmalara bağlı çalışan, malzeme taşıyan, rafları düzenleyen yardımcı elemanların sözleşmesinin yenilenmeyerek, yerlerine kadrolu çalışanların kaydırıldığını ifade eden Yücel, ''Kriz süreci atlatılana kadar, Ford Otosan'ın bazı kadrolu personeli, taşeron firmaların yaptığı işleri yapacak. Ekonomik açıdan işverene yük olmadığı için de işçi çıkarılması söz konusu olmayacak'' diye konuştu. haber7

*Kriz medyayı kötü vurdu! Sayfa saysını azaltan Hürriyet Seri ilanlar ekini eskisi gibi gazetenin için aldı
04 Ocak 2009
Ekonomik kriz etkisini artırdıkça gazetelerin ilanları ve sayfa sayısı da azalıyor.
Hürriyet de yarından itibaren İstanbul'da ilave olarak verdiği seri ilanları gazetenin içine alıyor.
Medyatava sitesinde yeralan habere göre, uzun süredir İstanbul'da Kelebek ilavesi ve ana gazete ile verilen seri ilanlar artık gazetenin içinde yer alacak. netgazete

Beyaz eşya devi Arçelik 175 kişi çıkardı

Reel kesimi vuran kriz ekonominin devlerini de sarsıyor. Koç Grubu şirketleri eleman çıkarmaya devam ediyor. En son Arçelik, Tuzla'daki fabrikada çalışan 175 işçi ile yollarını ayırdı.
Arçelik de sonunda kervana katıldı

05 Ocak 2009

Koç Grubu şirketlerinden Ford Otosan, Grunding Elektronik, RMK Marine Tersaneleri İşletmesinden sonra, Arçelik'te de personel çıkarıldı.
rotahaber

Lehman Brothers Türkiye'de kepenk indirdi

Lehman Brothers Menkul Değerler A.Ş.'nin faaliyetleri, kendi talebi üzerine SPK tarafından bugünden itibaren geçici olarak durduruldu.
09 Ocak 2009

Sermaye Piyasası Kurulu'nun (SPK) haftalık bülteninde yer alan özel durum duyurularına göre, Lehman Brothers Menkul Değerler A.Ş.nin faaliyetleri bugünden itibaren kendi talebi üzerine geçici olarak durduruldu.
haber7

1 milyon dairenin inşaatı bitti, müşteri bekliyor
Küresel ekonomik krizden en çok etkilenen sektörlerin başında gelen inşaat sektöründe, demir, çimento ve tuğla tedarikçisi firmaların işlerinde, yaklaşan mahallî seçimler öncesi büyük artış yaşandığı bildirildi. TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Bursa Şube Başkanı Necati Şahin, 1998'den itibaren duran konut üretiminde, 2002'den sonra kredi faizlerindeki düşüşün de etkisiyle patlama yaşandığını söyledi. Necati Şahin, ''Şu anda 1 milyon yapımı bitmiş fakat alınmayı bekleyen konut bulunuyor. Krizden en çabuk etkilenen sektörlerin başında inşaat geliyor ve firmalar, şu an maliyetinin altına satışa başladı." dedi. 15.01.2009 BURSA netgazete

Otomotiv ihracatı, geçen yıla göre yüzde 69,3 geriledi
Ford Otosan, OYAK Renault ve Tofaş gibi otomotiv devlerinin 12 gün üretim yapmadığı ocak ayının ilk yarısında, otomotiv ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre, yüzde 69,3 oranında geriledi. 1-15 Ocak döneminde, 250 milyon 864 bin dolar olarak gerçekleşen ihracat, geçen yılın aynı döneminde 818 milyon 874 bin dolara ulaşmıştı. 18.01.2009 BURSA netgazete

Çifte Minare'nin tepesinde, 3 saat can pazarlığı! Para alamayan müteahhidi, Bülent Uygun ikna etti[
Sivas'ta, daha önce iki defa intihar girişiminde bulunan Osmaniyeli iş adamı Ali Osman Ö,(küçük fotoğrafta) taşeron iş yaptığı firmanın hak edişini ödemediği gerekçesiyle yeniden intihara kalkıştı. Onarım için üzerine iskele kurulan tarihi Çifte Minareli Medrese'nin minarelerinden birine çıkan Ali Osman Ö, iskeleden atlamak istedi. Minaredeki iskele üzerinde yaklaşık 3 saat kalan iş adamı olay yerine gelen Emniyet Müdürü Yahya Bal ile telefonla görüştü. Sivasspor Teknik Direktörü Bülent Uygun ile de telefonda görüştüğü ve ikna olduğu öğrenilen iş adamı, polis ve itfaiye ekiplerince aşağıya indirildi. 17.01.2009 SİVAS netgazete

Küresel Kriz Bizi de Vurdu
18 Ocak 2009
Senarist ve yönetmen Gani Müjde, sinema sektörünün çeşitli sorunları bulunduğunu ve küresel ekonomik krizin de bunu katmerleştirdiğini belirtti.

Senarist ve yönetmen Gani Müjde, sinema sektörünün çeşitli sorunları bulunduğunu ve küresel ekonomik krizin de bunu katmerleştirdiğini belirterek, “Fakir bir ülkede sinema yapmak kolay değil” dedi.
Gani Müjde, “Çiçeği Burnunda Karikatürcüler Mizah Festivali” dolayısıyla geldiği Adana'da, yaptığı açıklamada, geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile bir araya geldiklerini hatırlatarak, sinema sektörünün sorunlarını anlattıklarını belirtti. Türkiye'de yapılan filmlerin maliyetlerinin karşılanmasında bile zorluk çekildiğini vurgulayan Müjde, şunları söyledi:

“Sinema sektöründe çeşitli sorun var. Ama esas problem Türkiye'nin gelirinin az olması. Fakir bir ülkede sinema yapmak kolay değil. ABD'de film yapmak daha kolay, çünkü nüfus kalabalık ve sinema salonu sayısı çok. Böyle olunca filmin maliyeti çıkartılabiliyor. Ülkemizde ise maliyeti karşılamak için 1 milyon izleyici barajını geçmek lazım. Bu her filmde başarılamıyor ve zarar ediliyor. Üstelik vergi ödemek durumunda kalınması da ayrı bir yük getiriyor.” Müjde, film çekmek isteyenlerin çeşitli yasaklar ve engellerle karşılaştıklarını ileri sürerek, “Kamerayı nereye koysak para istiyorlar. Belediyeler işi ranta çevirdi. Vatandaşlar da bunu artık bir kazanç kapısı görüp, sahip oldukları mekanları çok pahalıya kiraya veriyor” diye konuştu.

“KRİZ DİZİLERİ ÇOK ETKİLEDİ”

Gani Müjde, küresel mali krizden dizilerin de olumsuz etkileneceğini kaydederek, reklam gelirleri azalan televizyon kanallarının “tasarruf gerekçesi” ile sayı azaltmaya gideceklerini belirtti. Sektörde yaşanacak daralma nedeniyle oyuncuların ücretlerinin de düşeceğine dikkati çeken Müjde, şöyle konuştu:

“Kriz nedeniyle ünlü oyuncuların bile ücretleri düşecek. Bu durum yeni oyuncuların fırsat olanağını da ortadan kaldıracak. Yapımcılar aynı paraya tanınmış kişiyi oynatırım diye düşünecek ve bu yeni yeteneklere olumsuz yansıyacak.” aktifhaber

Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder
Ekim



Kayıt: 21 Arl 2007
Mesajlar: 2634
Konum: Kanada

MesajTarih: Cmt Oca 24, 2009 1:55 am    Mesaj konusu: Emekli polis, acil serviste intihar etti Alıntıyla Cevap Gönder

Alacağını istemeye gitti, cesedi su kanalından çıktı
Adana'da Tuzla köyü yakınlarında sulama kanalında bir ceset gören vatandaşlar, durumu güvenlik güçlerine bildirdi. Boğazında ve göğsünde bıçak kesisi bulunan cesedin, evinden 1 Mayıs'ta ayrıldıktan sonra bir daha haber alınamayan 5 çocuk babası Ülfet Kesici'ye (51) ait olduğu belirlendi. Borç para verdiği kişiden alacağını istemek için evden ayrıldıktan sonra eşini arayan Ülfet Kesici'nin, "Beni merak etmeyin arkadaşımın yanına gidiyorum" dediği öğrenildi. Olayla ilgili 2 kişinin gözaltına alındığı ve soruşturmanın sürdüğü öğrenildi. 09.05.2009 ADANA netgazete

Oğlu için soyduğu evde, 'ayna' ile helallik istedi
Samsun'da oturan emekli öğretmen Emin Özçelik'in evine balkon kapısını zorlayarak giren kimliği henüz belirlenemeyen kişi, yatak odasındaki etajerin üzerinde duran ziynet eşyaları ile biri altın kaplama 2 kol saati ve bir cep telefonunu çalarak kaçtı. Eve geldiklerinde durumu fark ederek polise haber veren ev sahipleri, yatak odasındaki etajerin aynasına rujla yazılmış "Hakkınızı helal edin, oğlum için yaptım. Beni buna mecbur ettiler" notunu görünce şaşırdı. 16.06.2009 SAMSUN netgazete

İETT şoförü, krizden bunaldı, köprüden atlayacaktı

İstanbul'da; borçlarını ödeyemeyince bunalıma giren İETT şoförü T.G. (40), Edirnekapı-Taksim hattında çalıştığı otobüse hiç yolcu almadan direkt Boğaziçi Köprüsü'ne gitti. Köprünün ortasında otobüsten inerek korkuluklara tırmanan T.G., intihar girişiminde bulundu. Olayı fark eden polis, kısa sürede İETT şoförünün yanına geldi. Bir süre korkuluklarda bekleyen T.G., polis tarafından ikna edildi. 02.03.2009 İSTANBUL netgazete

Para yok! Şubat'ta kesilen 2 çekten biri karşılıksız
Merkez Bankası tarafından bankalara duyurulan toplam karşılıksız çek sayısı Şubat ayında, geçen yılın aynı ayına göre yaklaşık yüzde 53,1 artarak 149 bin 186'ya çıktı. Bu rakam, 2008 yılı Şubat ayında 97 bin 441 adet idi. Mahkemeler tarafından yapılan bildirimlere göre, Merkez Bankasınca duyurulan yasaklanan çek sayısı da Şubat ayında, 2008 yılının aynı ayına göre yüzde 7,9 artarak 6 bin 127'den 6 bin 613'a yükseldi. 05.03.2009 ANKARA netgazete

İzmir'de kahvehane işleten baba eşini ve iki çoğunu öldürdü. Ankara'da ise kuyumcu baba, eşi ve iki çocuğuyla beraber kendisini vurdu. Anne öldü, iki çocuk ve baba ağır yaralı..
13 Şubat 2009
İzmir'in Tire ilçesine bağlı Eskioba köyünde kahvehane işleten bir kişi, eşini ve iki çocuğunu otomatik av tüfeğiyle öldürdü. Ailenin son dönemde maddi problemler yaşadığı öne sürüldü.

Alınan bilgiye göre, Ülfet Sancar (42) gece yarısı uyuyan eşi Feride Sancar'a (40) kendine ait otomatik av tüfeğiyle iki el ateş etti. Eşini öldürdükten sonra oğlu Hikmet Sancar'a (17) yönelen baba, uyuyan oğlunun da 2 el ateş ederek, yaşamına son verdi.

Tüfek seslerinden uyanan kızı Şevval Sancar (8) durumu fark ederek dışarıya doğru kaçmaya çalıştı, ancak kızını kapının çıkışında yakalayan baba, iki el ateş ederek kızını da öldürdü.

Eşi ve iki çocuğunun yaşamına son veren baba, daha sonra Köy Muhtarı Oktay Törün'ü arayarak olayı anlattı.

Olay yerine gelen Muhtar Törün, jandarmaya haber vererek Ülfet Sancar'ı jandarma ekiplerine teslim etti.

Köy sakinleri, sakin bir yaşantıları olan ailenin 10 yıl önce Manisa'nın Kula ilçesinden Eskioba köyüne yerleştiğini, son dönemde maddi problemler yaşadığını söyledi.

BAŞKENT'TE AİLE DEHŞETİ.. MADDİ SORUNLAR YAŞAYAN BABA EŞİ VE 2 ÇOCUĞUNU VURDUKTAN SONRA SON KURŞUNU KENDİSİNE SIKTI: 1 ÖLÜ, 3 AĞIR YARALI

Ankara'da maddi sorunlar yaşayan 1 kişi eşi ve 2 çocuğunu başından vurduktan sonra son kurşunu kendi kafasına sıktı. Dehşet verici olayda baba Fikret Özbaşaran ve 2 çocuğu Ödül ve Atacan ağır yaralanırken anne Ayfer Özbaşaran olay yerinde hayatını kaybetti.

Başkentte öğle saatlerinde dehşet verici bir aile cinneti yaşandı. Aydınlıkevler semtinde kuyumculuk yapan Fikret Özbaşaran yaşadığı mali sorunlar nedeniyle bunalıma girerek, dehşet saçtı. Subayevleri semtindeki Doru Sokak'ta meydana gelen olayda baba Fikret Özbaşaran önce eşi Ayfer Özbaşaran'ı daha sonra da çocukları Ödül (10) ve Atacan (8) başından vurdu. Cinnet geçiren baba, son kurşunu ise başına sıktı. Olayda, anne Ayfer Özbaşaran evde hayatını kaybederken, baba ve 2 çocuğu ağır yaralandı.

Aydınlıkevler semtinde kuyumculuk yaptığı öğrenilen Fikret Özbaşaran'ın bir süre önce bankadan kredi çekerek konut kredisi kullandığı ve işleri kötü gidincede uzun süredir bunalımda olduğu öğrenildi.
haber7

İşe iadesini öğrenemeden intihar etti

Isparta'da borçları nedeniyle bunalıma girerek yaşamına son veren kişinin, iki yıl önce çıkarıldığı işine dönmek için açtığı davayı intiharından bir gün önce kazandığı, ancak durumdan haberi olmadan intihar ettiği bildirildi.

Isparta'da 6 Şubatta Kafeler Caddesi'ndeki Artan Otel'in üst katından atlayarak intihar eden 33 yaşındaki Ferhat Demer'in, Isparta Belediyesinde çalışırken 31 Aralık 2006'da işten çıkarılması üzerine işe iade davası açtığı belirtildi.

İşten çıkarıldıktan sonra bir tüpgaz bayisinde çalışmaya başlayan Demer'in açtığı davayı kazandığı, ancak belediyenin kararı temyiz etmesi üzerine hukuki sürecin uzadığı kaydedildi.

Demer'in Yargıtaydaki davanın kazanıldığı bilgisinin Isparta İş Mahkemesine ulaştığı gün durumdan habersiz yaşamına son verdiği ifade edildi.

Öte yandan, Ferhat Demer'in, evindeki bilgisayarına intihar etmeden önce ''Canım anneciğim, babacığım. Size hayırlı evlat olamadım. Yeni doğan yeğenimin gözlerinden benim için öpün'' diye not yazdığı öğrenildi.

Ferhat Demer, 6 Şubatta Artan Otel'in yangın merdiveninden üst katlara tırmanıp otelin arka tarafındaki boşluğa atlayarak intihar etmişti. Demer'in 25 bin TL borcu olduğu ve bu nedenle psikolojik sorunlar yaşadığı belirtilmişti. Akşam

Tüzmen'den 2. kriz uyarısı: "Ekonomik paketler yetersiz kaldı. Yeni dalgalara karşı hazırlıklı olalım"
Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Mersin Ticaret Borsası'nı ziyaret etti. Burada basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Tüzmen, dünya ticaretinde ve özellikle Amerika'dan gelen verilerin ikinci bir kriz kuşağına karşı hazırlıklar alındığı yönünde sinyaller verdiğini belirtti. Ekonomide yaşanan bu gelişmelerin dalga dalga yayılarak ülkemizi de etkilediğini ifade eden Tüzmen, "Şimdi bakıyoruz, yeni paketler açıklandı. Avrupa ve Amerika'da açıklanan paketlerin yetersiz kaldığını görüyoruz. Hakikaten ikinci bir kriz yaşanacağı yönünde bir beklenti içine girildi. Bu nedenle yeni dalgalara karşı ekonomimizin hazırlıklı olması lazım. dedi. 09.02.2009 MERSİN netgazete

Bir ayda 300 bin kişi işsiz kaldı
Türkiye'de Kasım 2008 dönemi itibariyle işsizlik oranı yüzde 12,3 olarak hesaplandı. Geçen yılın aynı döneminde işsizlik oranı yüzde 10,1 düzeyinde bulunuyordu. İşsiz sayısı, bir önceki yılın aynı dönemine göre, 645 bin kişi arttı. Türkiye İstatistik Kurumunun üçer aylık dönemler itibar ıyla her ay açıkladığı Hanehalkı İşgücü Anketinin, "Ekim-Kasım-Aralık 2008" dönemini içerisine alan, "Kasım" sonuçlarına göre, bu dönemde iş gücüne katılma oranı yüzde 48,4 olarak hesaplandı. İşsizlik oranı kentlerde yüzde 14,2, kırsal kesimde yüzde 9,3 olarak belirlendi 16.02.2009 ANKARA netgazete

Sanayide kapasite kullanma oranı, % 63,8'e indi
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) "İmalat Sanayinde Eğilimler Ocak 2009" sonuçlarını açıkladı. Buna göre, 2008 yılı Ocak ayında yüzde 80,3 olan üretim değeri ağırlıklı kapasite kullanım oranı, bu yılın Ocak ayında yüzde 63,8 olarak hesaplandı. Kapasite kullanımı 2008 yılının Kasım ayında ise yüzde 72,9, Aralık ayında yüzde 64,7 düzeyindeydi. 10.02.2009 ANKARA netgazete

Parasızlıktan bunalıma giren baba, cami tuvaletinin damına çıktı; kendini ve kızını yakmaya kalktı
Adana'da, işsiz olduğu bildirilen Cengiz Ö. (fotoğrafta- solda 38) adlı kişi, Şükran Çobanoğlu İlköğretim Okulu öğrencisi 10 yaşındaki kızı Dilek(fotoğrafta- sağda) ile Nuri Sabuncu Camisi'nin yan tarafından bulunan tuvaletin damına çıktı. Elinde pet şişe içerisinde benzin bulunan Cengiz Ö, yaklaşık 10 yıldır işsiz olduğunu belirterek, kızı ile kendini yakmak istediğini söyledi. Cengiz Ö., kendisini ikna etmek isteyen polislere, "Hırsızlık mı yapayım. Bana kimse iş vermiyor. Borçlarımı ödeyemiyorum. Okula giden kızıma, 50 kuruş simit parası bile veremiyorum. Açım aç" diyerek bağırdı. Uzun süren çabalar sonucunda, dama çıkan polis ekipleri baba ile kızını alarak aşağı indirdi. netgazete

Emekli polis, acil serviste intihar etti

Osmaniye'nin Kadirli ilçesinde emekli bir polis, devlet hastanesinin acil servisinde polis oğluna ait silahla intihar etti.31 Ocak 2009 10:47

Alınan bilgiye göre, sabah erken saatlerde muayene olmayı bahane ederek Kadirli Devlet Hastanesi acil servisine gelen Mustafa Zafer Durmuşcan (53), muayene kabinine girdikten bir süre sonra oğluna ait silahla başına ateş etti. Kanlar içerisinde yere yığılan emekli polis, yapılan ilk müdahaleden sonra ambulans ile Osmaniye Devlet Hastanesi'ne sevk edildi. Emekli polis Durmuşcan, yolda hayatını kaybetti.

Emekli polisin üzerinden, "15 günlüğüne izne gelen oğlumun izni bitti ama ben onu göreve göndermedim. Çünkü tefeciler beni kanımın son damlasına kadar emdi. Ne olur oğlum bu olaydan ceza almasın. Önce kardeşlerimi arayın, sonra oğluma sonra haber verin. Ne olur memur beyler oğluma yardımcı olun." yazılı bir mektup çıktı. haber7

CHP'li il meclis üyesinin sır intiharı

CHP Denizli İl Genel Meclisi üyesi Mehmet Harmanda, sahibi olduğu iş yerinde kendini asarak intihar etti.03 Şubat 2009 18:08

Alınan bilgiye göre, Sarayköy ilçesinde serbest muhasebecilik ve mali müşavirlik yapan Mehmet Harmanda (58), sabah saatlerinde iş yerinin kapısını kilitledikten sonra merdiven boşluğundaki demire kendisini asarak yaşamına son verdi.

Harmanda'nın cesedini personeli buldu.

Polis ekiplerinin incelemesinin ardından Harmanda'nın cenazesi otopsi için Sarayköy Devlet Hastanesine götürüldü.

Olay yerine gelen CHP Denizli İl Başkanı Ali Kavak ve partililer, Mehmet Harmanda'nın yakınlarına başsağlığı diledi.

Mehmet Harmanda'nın intiharında maddi sorunlarının etkili olduğu savunuldu
haber7

Kamyonlarının bağlanmasına kızıp, kasasını yaktılar. İşsiz kardeşler, yanan aracın üzerinden zor indirildi
Kayseri'nin Kocasinan ilçesi Yeni Mahalle 14. Cadde üzerinde trafik ekipleri tarafından durdurulan bir kamyon sürücüsü, aracı polis ekiplerince bağlanınca sinir krizi geçirdi. Maddi sıkıntıları nedeniyle aracının muayenesini ve sigortasını yaptıramayan Süleyman G. (37), kamyonunun üzerine çıkarak polislere direndi. Daha sonra kamyonunu ateşe veren Süleyman G.'ye diğer 3 kardeşi de destek verdi. Şahıslardan biri üzerinde taşıdığı bıçağı çıkararak polis ekiplerinin üzerine yürüdü. Kamyonun ön tarafını parçalayan şahıs, daha sonra aracın üzerine çıktı. Kamyonun kasasını ateşe veren şahıslar, hükümetten yardım istedi. 23.01.2009 KAYSERİ netgazete

Akbank'ın iştiraki tüm şubelerini kapatıyorBorsanın en büyüklerinden Ak Yatırım tüm şubeleri kapatıyor, Yapı Kredi İstanbul’daki 6 şubesini merkeze alıp 20 kişi çıkardı, Fortis Yatırım da çalışanların maaşlarını % 30 düşürdü.

Kriz aracıları tepeden vurdu

24 Ocak 2009

Borsanın en büyüklerinden Ak Yatırım tüm şubeleri kapatıyor, Yapı Kredi İstanbul’daki 6 şubesini merkeze alıp 20 kişi çıkardı, Fortis Yatırım da şubeleri kapatıp, çalışanların maaşlarını yüzde 30 düşürdü.

Krizin kendisini en fazla hissettirdiği borsada aracı kurumlar da artık fiziki olarak korkuyu enselerinde hissetmeye başladı. Borsanın yüzde 50 değer kaybederek son 5 yıllık krallığına son verirken işlemleri yürüten aracı kurumlarda da zararlar büyümeye başlayınca kriz tedbirleri son hızla alınmaya başlandı.

Borsanın en büyük aracı kurumları arasında olan Ak Yatırım şubelerini Akbank Özel Bankacılık’e devrederek borsa işlemlerini artık Akbank şubelerinden sürdürecek. 13 şubede çalışan 60 kişi de şubelere yeni pozisyonlara gönderilirken bir çok çalışanın yeni pozisyonlarından dolayı istifa ettiği konuşuluyor. Şube kapatan diğer kirim ise Yapı Kredi Yatırım. Yapı Kredi Yatırım İstanbul’daki 6 şubesini kapatarak işlemleri merkezde topladı. Bu operasyon sonucu, yaklaşık 20 kişinin işini kaybettiği ifade ediliyor.

MAAŞ DÜŞÜRÜYORLAR

Şubelerden tamamen vazgeçen bir başka kurum Fortis. Edinilen bilgilere göre Fortis aynı zamanda işten çıkarmadığı elemanlarının maaşlarını da yüzde 30 düşürdü. Bu kurumların dışında bir çok kurum da üçer beşer eleman çıkarmaya başladı. İşlemler düşüp zarar çoğaldıkça şube kapatmalar ve personel çıkarmalar hızlanıyor. Sektör yetkilileri krizin devam etmesi halinde aracı kurum sayısının yarıya ineceğini belirtiyor. Habertürk

Ocak ayında ihracat yüzde 27 geriledi

TİM, Ocak ayı ihracat rakamlarını açıkladı. Ocak ayında ihracat yüzde 27.91 gerileyerek 7 milyar 51 milyon 818 bin dolar oldu. Yıllık ihracat ise 124 milyar 768 milyon 977 bin dolarda kaldı. haber7

OYAK Renault üretime ara verdi

OYAK Renault, global kriz nedeniyle ulusal ve uluslararası pazarlarda meydana gelen talep daralması ve belirsizlikler nedeniyle bugün itibariyle üretimine ara verdi.
02 Şubat 2009
OYAK Renault Otomobil Fabrikaları, endüstriyel sistemini, tüm dünya ülkelerini çeşitli ölçeklerde etkileyen, süresi ve boyutları henüz tam belirlenemeyen krizin, ulusal ve uluslararası pazarlarda yarattığı talep dalgalanmaları ve belirsizliklerine uyarlamak amacıyla, Karoseri-Montaj Fabrikası'nda otomobil üretimini bugünden itibaren 10 Şubat'a kadar durdurdu. haber7

Türk Traktör'de 68 kişi işten çıkarıldı

Türk Traktör ve Ziraat Makine A.Ş, 68 kişinin işten ayrıldığını duyurdu. Dün akşam itibariyle şirketin personel sayısı, bin 268 kişiye düştü.
02 Şubat 2009

Bu kez sendika işçileri kapıya bıraktı

Türk-İş’e bağlı Tez-Koop-İş Sendikasında yıllarca çalışan 5 işçi hiç gerekçe gösterilmeden işten atıldı. Beş işçi Başbakan Erdoğan'ın evinin yakınında eylem yapmaya karar verdi. Mağdur işçiler ortak bir açıklama yaptı:
02 Şubat 2009

Mağdur işçilerin yaptığı ortak açıklama şöyle;

"Bizler, Türk-İş’e bağlı Tez-Koop-İş Sendikasında yıllarca (15-23-24 sene) görev yapmış ve çok sayıda farklı Yönetimlerle uyum içerisinde çalışmış sendika personeliyiz.

Sendikamızın, 10-11 Ocak 2009 tarihinde yapılan Olağanüstü Genel Kurulu sonrası göreve gelen yönetim kurulunun ilk icraatı olarak, hiçbir tutarlı gerekçe gösterilmeden iş akitlerimiz feshedilmiştir. Ancak aynı hafta içerisinde de, bizleri ekmeğimizden edenler, üstelik daha yüksek ücretlerle 5 yeni personeli işe başlatmışlardır.

Bunun işçi haklarını, emeğin hukukunu savunması gereken bir SENDİKA tarafından yapılmış olması tam bir tutum karmaşasıdır. Kendileri de işçilikten gelmiş, işçi haklarının savunucusu olmak amacıyla SENDİKA yöneticiliğine soyunmuş olanların ilk icraatlarının işçi kıyımı olması ve kış ortasında insanları açlığa mahküm etmesini anlamak mümkün değildir. İşlenen suç bir insanlık suçudur, bir insanlık ayıbıdır.

Örgütlü olduğumuz işyerlerinde bir tek üyemizin bile işten çıkartılmaması ve açlığa sefalete mahküm edilmemesi için var gücümüzle emek mücadelesinin içerisinde yer aldık.

23-24 yıl süren bu hizmet süresince her zaman yönetimimizle uyumlu olarak emeğin hak ve hukuk mücadelesini sürdürdük. Birer nefer olarak sendikal mücadelenin içerisinde yer aldık ve gururla taşıdığımız bu rütbeyle sendikal mücadeleye hizmet etmenin haklı gururunu yaşadık.

Ancak bugün, ne acıdır ki, emeğin hak mücadelesini sürdüren sendikamızın, yeni seçilen yönetimi tarafından kıyıma maruz kaldık.

SENDİKACILARIN, işverenlere çağrılarda bulunduğu ve kriz ya da başka bahanelerle işçi çıkarılmaması için yoğun bir mücadele sürdürdüğü bir ortamda; adeta; “Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu” dedirtircesine, bizlere reva görülen bu haksız fesihleri ve bu fesih kararlarını alan “SÖZDE SENDİKACILARIMIZI” esefle kınıyoruz.
Bir işadamının, bir patronun bile yapmayacağı şekilde, vicdansızca ve duyarsızca gerçekleştirilen bu girişimi emeğe, işçi haklarına ve Sendikal mücadelenin onuruna vurulmuş bir darbe olarak görüyoruz.

Üstelik bizler SENDİKALIYIZ,
Üstelik de kendi sendikamızda örgütlüyüz

Yani sendikamızın bizim haklarımızı savunması gerekirken, yeni yönetimimizin bizleri acımasız bir işveren edasıyla kapının önüne koymasını anlamakta ve ailelerimize bu çelişkiyi anlatmakta güçlük çekiyoruz.

Dün, “Sendika demokrasi ve hak mücadelesi veren kuruluştur” dediğimiz çocuklarımıza; bugün, “Sendika, ailemizi açlığa mahküm eden, babanızı işsiz bırakan kuruluşudur” demek zorunda bırakılıyoruz." haber7

Kendini Valilik Önünde Ateşe Verdi
15 Şubat 2009
Tekirdağ'da kriz nedeniyle işyerini, evini otomobilini kaybeden 45 yaşındaki Abdülkadir Uçar, kendini yaktı...

TEKİRDAĞ'da kriz nedeniyle işyerini, evini otomobilini kaybeden 45 yaşındaki Abdülkadir Uçar, 2 gün önce dea İstanbul Cearrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi'nde lösemi tedavisi gören 10 yaşındaki oğlu Hasan Fehmi Uçar'ı kaybedince bunalıma girdi. Valilik önünde kapılarını kilitlediği minibüsün içinde üzerine benzin dökerek kendini ateşe veren babayı, durumu fark eden polis ekipleri minibisün camını kırarak yangın söndürme tüpü ile alevleri söndürüp kurtardı.

Olay, saat 14.45 sıralarında Hükümet caddesi üzerinde bulunan Valilik binasının önünde meydana geldi. İşsiz Abdülkadir Uçar, Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu'nun Tekirdağ Valisi Aydın Nezih Doğan'ı ziyaret edeceğini öğrenince, 59 PP 132 plakalı panelvan tipi minibüsle Valilik binanısının önünde geldi. Burada minibüsün kapılarını kilitleyen Abdülkadir Uçar, üzerine benzin dökerek kendisini ateşe verdi.

Bakan Başesgioğlu'nun Valilik binasına gelecek olması nedeniyle çevrede güvenlik önlemi alan polis ekipleri minibüsün içinde yanan sürücüyü görünce hemen ekip otosunda bulunan yangın söndürme tüpünü aldı ve kapıları kilitli olan minibüsün camını kırarak yangını söndürdü. Daha sonra minibüsten indirilen ve yüzü ile saçları yanan Abdülkadir Uçar sağlık ekipleri gelene kadar oturtuldu. Bu sırada bir polis memuru Uçar'a `Değer miydi bu yaptığın' dedi. Uçar ise `Hani kriz yoktu' yanıtını verdi.

İŞİNİ, EVİNİ, EN SON DA OĞLUNU KAYBETTİ

Oğlunun hasta olduğunu ve 2 gün önce öldüğünü belirten Abdülkadir Uçar şunları anlattı:

"Param yoktu, oğlum için para bulmaya çalışıyordum. Ancak oğlum öldü ve dün toprağa verdik. Sağlık Bakanı `yeşil kart alın' diyordu. Kimse bana yeşil kart vermedi. Çocuğum dün öldü ve gömüldü. Cerrahpaşa bile oğluma bakmadı. Sayın Başbakan `sosyal devlet diyorsun. Çocuğumu hasta hasta öldürdün. Ne oldu. Evimi aldınız. Arabamı aldınız. Kriz beni vurdu. Param vardı, esnaftım. İflas ettim. Hani sosyal devlettik. Herkesin çocuğu var. Çocuğum öldü canım yandı."

Uçar daha sonra gelen ambulansla Tekirdağ Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Hastanede tedavi altına alınan Uçar'ın vücudunun çeşitli yerlerinde yanıklar olduğu belirtildi.
aktifhaber

Emekli asker maaşı yüzde 30 düşebilir

Ordu Yardımlaşma Kurumu (OYAK), 35 bin 373 emekli askere 'Maaşınızda yüzde 30'lk düşüş olabilir' yazısı gönderdi.15 Şubat 2009 21:25

Ordu Yardımlaşma Kurumu (OYAK), emekli aylığı ödediği mensuplarına, "Bu yıl maaşlarınız 2008'e göre yüzde 30 düşebilir" yazısı gönderdi.

Emekli orgenerallerden uzman jandarmalara kadar 35 bin 373 üyeye yazılan mektupta, bu duruma gerekçe olarak kriz gösterildi. aktifhaber

Ekonomi İyi Yolda Değil
25 Şubat 2009
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, 'Ekonomi serbest düşüştedir. Önümüzdeki aylarda görünüm daha da bozulacaktır dedi.

Özdebir, ASO Oda Meclisi Toplantısında yaptığı konuşmada, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de sanayi üretiminin hızla düştüğünü söyledi. Özdebir, toplam sanayi üretiminin 2008 yılı Aralık ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 17 azaldığını, geçen yılın Ocak ayında yüzde 80,3 olan imalat sanayiinde kapasite kullanım oranının da bu yılın Ocak ayında 16,5 puan azalarak yüzde 63,8 seviyesinde gerçekleştiğini hatırlattı.

ASO Başkanı, Ekim-Kasım-Aralık aylarını kapsayan dönemde Türkiye genelinde işsiz sayısının geçen yılın aynı dönemine göre 645 bin kişi artarak, 2 milyon 995 bin kişiye yükseldiğine de işaret etti ve ''Gerçek işsizlik maalesef bu rakamların da üzerinde'' dedi.

İhracat ve ithalat rakamlarında da azalmalar olduğunu belirten Özdebir, beklentilerdeki bozulma ve güven kaybı sonucunda kurulan şirket sayısında da düşüşün devam ettiğini, Ocak ayında kurulan şirket ve kooperatif sayısının geçen yılın aynı ayına göre yüzde 35 azaldığını, kapanan şirket ve kooperatif sayısının ise yüzde 2 arttığını ifade etti.

-''ENFLASYON HIZ KESİYOR''-

''Ekonomi hızla yavaşlarken enflasyon da hız kesiyor'' diyen Özdebir, enflasyondaki düşüş eğiliminin önümüzdeki aylarda da devam etmesini beklediklerini söyledi.

Özdebir, ''Ekonomideki görünüm iyi değildir. Ekonomi serbest düşüştedir. Önümüzdeki aylarda görünüm daha da bozulacaktır. Bu nedenle teşhis ve tedavide gecikmemek gerekir. Her gecikmenin ekonomik krizin maliyetini artıracağı unutulmamalıdır. Ancak, ekonomi yönetimi gecikmektedir'' dedi.

Daha önce hükümete, esnek enflasyon hedeflemesi, geçici vergilerin ötelenmesi, kısa çalışma ödeneği gibi konularda öneri götürdüklerini, ancak bu önerilerin gecikmeli olarak hayata geçirildiğini anlatan Özdebir, şöyle konuştu:

-''KRİZİ HAFİFE ALARAK TEDBİRLERDE GECİKTİLER''-

''Ekonomi yönetimi içinden geçmekte olduğumuz krizi hafife alarak tedbir almakta gecikmiştir ve gecikmeye de devam etmektedir. Bunu reel sektörün talep ve uyarılarına yeterince kulak verilmemesine bağlıyoruz. Bu nedenle başta Para Politikası Kurulu ve BDDK olmak üzere tüm kurullarda ve kamu banklarının yönetim kurullarında reel sektör temsilcilerinin yer alması gerekmektedir.''

Özdebir, daha önce dile getirdikleri, belediyeler, üniversiteler ve hastaneler başta olmak üzere tüm kamu kuruluşlarının özel sektöre olan borçlarının derhal ödenmesi, istihdam vergilerinin düşürülmesi ve belli bir süre taksitlendirilmesi, kamu ihalelerinde yerli malları alımının sağlanması, firmaların KDV alacaklarının bankalarca teminat olarak kabul edilmesinin önünün açılması yönündeki önerilerini yineledi.

-''KREDİ GERİ ÇAĞIRMALARI HIZLANACAK''-

Kredilerin geri çağrılmaması için büyük çaba gösterdiklerini ancak, yeni tedbirler alınmazsa önümüzdeki dönemde kredilerin geri çağrılmalarının daha da hızlanacağını ifade eden Özdebir, ekonomik krizin bankalara verilen teminatların değerlerinin düşmesine neden olduğunu, bankaların kredi müşterilerinden ya ek teminat isteyeceklerini ya da verilen kredileri daha düşük bir oranda yenileyeceklerini kaydetti.

Özdebir, bu durumu engellemek için ekspertiz raporlarına göre değil, teminatların önceki değerlerine göre kredilerin yenilenmesinin önünün açılması gerektiğini bildirdi.

ASO Başkanı Özdebir, iç pazarı canlandırmak için kamu harcamalarının artırılması gerektiğini, bunun için de bütçenin mutlaka revize edilmesine ihtiyaç olduğunu söyledi. Özdebir, ''Kamu borçlanmasına ilişkin yasalar gereği Hazine, bütçe açığının yüzde 5'inden fazla borçlanamamaktadır. Eğer bütçe revize edilmezse Hazine'nin borçlanması ve dolayısıyla kamu harcamalarıyla iç pazarı canlandırma imkansız hale gelecektir'' diye konuştu. aktifhaber

İşte Ocak Ayı İhracat Rakamları
27 Şubat 2009
İhracat bu yılın Ocak ayında, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 25,7 azalarak 7 milyar 891 milyon dolar oldu.

İthalat da Ocak'ta yüzde 43,3 oranında azaldı ve 9 milyar 271 milyon dolar olarak gerçekleşti.
aktifhaber

Türkiye'nin milyarderleri servetlerinin yarısını krize kurban verdi! En zengin 100 kişinin serveti yüzde 49 eriyerek, 111 milyar dolardan 56.6 milyar dolara düştü
28 Şubat 2009
Forbes Türkiye "En Zengin 100 Türk" listesini açıkladı. Geçen yıl dünya milyarderler listesine 36 kişi sokmayı başaran Türkiye'de bu yıl milyarder sayısı 13'e geriledi. Bir başka deyişle 23 milyarder 'küme düştü'. Forbes'un yaptığı hesaplamalara göre; servet erozyonunun en önemli nedeni borsa. Hisse fiyatlarının tepetaklak olması zenginlerin servetini de aşağıya çekti. Alınan bilgiye göre son hesaplamalar ise Forbes'un genel merkezi ABD'nin hesapları kapattığı şubat ortasına göre yapıldı. Bu da servet düşüşünün devam etmesine neden oldu. Sabah gazetesinin haberine göre; Forbes Türkiye'nin sonuçları şöyle özetlenebilir...

YÜZDE 49 ERİDİ
Geçen yıl "En Zengin 100 Türk"ün toplam serveti 111 milyar dolardı. Bu yıl rakam 56.6 milyar dolara geriledi. Bu yüzde 49'luk bir erime anlamına geliyor. Türkiye'nin en zengin 100 kişisi 2008'de toplam servetlerini, bir önceki yıla göre 24.8 milyar dolar artırmıştı. Aradan geçen bir yılda servetlerindeki erime o kadar hızlı oldu ki 2006'da ulaştıkları büyüklüğün 18.9 milyar dolar altına düşerek dört yıl geriye gittiler.

TARA'YI RUSYA VURDU
Listenin en çok para kaybedeni Enka'nın patronu Şarık Tara. 2007 sonu itibariyle listenin zirvesine 4.1 milyar dolarlık servetiyle oturan Tara, tahtını kaptırmadı ancak servetinden tam 2,5 milyar dolar buharlaştı. Tara'nın servetindeki bu düşüşün en önemli nedeni krizin en ağır tahribata neden olan ülkelerden biri olan Rusya'da iş yapıyor olması. Şirketin piyasa değeri, dolar bazında 11 milyardan 4 milyar dolara geriledi.

ÖZYEĞİN YENİ ŞAMPİYON
Bu olumsuz tablo Tara'ya özgü bir olay değil. "En Zengin 100 Türk"ün 99'u için geçerli. Geçen yıl bir röportajında Forbes listesine 4 milyar dolarlık serveti ile girmesi üzerine sorulan bir soruya Fiba Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Özyeğin, "Benim bu kadar param yok ki. Banka satışından gelen nakdimi yatırımlara harcadım" demişti. Özyeğin'in serveti de 4 milyar dolardan 2.9 milyara geriledi.

LİSTENİN MEDAR-I İFTARI BİR AĞA!
Listeye bakıldığında genel olarak inşaat sektörünün krizden ne kadar çok etkilendiği açıkça görülüyor. Öyle ki servetini bu sektörden elde edenler için yüzde 50'lik kayıplar olağan sayılabilir. Listede geçen yıla göre servetini artıran tek bir isim var üstelik de bir inşaatçı. Ali İbrahimağaoğlu (kamuoyunda Ali Ağaoğlu olarak tanınıyor), servetini sadece 100 milyon dolar artırarak 1.5 milyar dolara yükseltti. Aslında İbrahimağaoğlu'nun servetini artırmasının nedeni geçen yıla göre çok başarılı yeni yatırımlar yapması değil. Bu aralar emlak fiyatlarındaki düşüşten yararlanarak aldığı yeni araziler sayesinde (son altı ayda yeni arsa alımlarına 200 milyon dolar harcadı) gelecek yıllarda bu tür bir başarı hikayesine imza atabilir.

DOĞAN'DA YÜKSEK KAYIP
Servetlerin önemli bir kısmını yitiren milyarderlerin bazıları geçen yılı dolar milyoneri olarak tamamladı. Koç Ailesi'nden Semahat Arsel 1.5 milyar dolarlık erozyonla serveti 2.3 milyar dolardan 750 milyon dolara geriledi. Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç'un da serveti 700 milyon dolara indi. Şu sıralar Maliye'yle başı dertte olan Aydın Doğan da milyonerliğe gerileyenlerden. Doğan'ın serveti 2 milyar dolardan 750 milyon dolara düştü.

KARAMEHMET TAKİPTE
Sosyal hayatıyla gündeme gelmeyen arabasını çoğunlukla kendi kullanmaktan hoşlandığı anlatılan biri M. Emin Karamehmet bu yıl zirvenin yakın takipçisi... Karamehmet doğrudan ve dolaylı hisseleri ile halen Turkcell'in büyük ortağı. 2.8 milyar dolarlık servetinin büyük kısmında (1.8 milyar dolar) Turkcell imzası bulunuyor. Karamehmet aynı zamanda Çukurova Holding'in patronu.

İLK 5'TE 'ZORLU' RAKİP
Hüsnü Özyeğin: 2.9 milyar dolar
M. Emin Karamehmet: 2.8 milyar dolar
Şarık Tara: 1.6 milyar dolar
İbrahim Ağaoğlu: 1.5 milyar dolar
Ahmet Nazif Zorlu: 1.3 milyar dolar
netgazete

Kriz marketlere yansıdı! Halk boğazından kısıyor
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Şubat ayında bazı perakende ürünlerinde fiyat art ışı görülürken, pek çok üründe azalma meydana geldiğini belirtti. Yayınladığı açıklamada "Kriz marketlere yansımış, halkımız boğazından kısmaya başlamıştır. Halkın alım gücü azaldıkça talepteki azalmaya paralel olarak marketler fiyatlarını düşürmek durumunda kaldı" ifadesini kullanan Bayraktar, Şubatta marketlerde fiyatı en çok artan ürünün yeşil fasulye, fiyatı en çok düşen ürünün ise domates olduğunu kaydetti. 01.03.2009 ANKARA netgazete

Esnaf ve kefalet kooperatifi Başkanı intihar etti
05 Mart 2009
Bursa'nın Orhaneli ilçesinde, Esnaf Kefalet Kooperatifi Başkanı Recep Gültekin (50) intihar etti.
Alınan bilgiye göre, Orhaneli ilçesinde oturan Gültekin'den sabah saatlerinden itibaren haber alamayan ailesi, çevrede arama çalışmalarına başladı. Akşam saatlerinde aile bireyleri, evin çatı katında Gültekin'in iple asılı cesedini buldu.
Polis ekipleri tarafından yapılan incelemenin ardından Gültekin'in cesedi, cumhuriyet savcısının talimatıyla otopsi için Bursa Adli Tıp Kurumuna gönderildi. netgazete

Bankayı, kredi kartı borcu için soymaya kalkışmış
Banka şubesine yönelik soygun girişiminde bulunan zanlının adının Serkan S. (28) olduğu ve şahsın Amasya doğumlu olduğu ifade edildi. Çeşitli bankalara 20 bin TL borcu bulunduğu ve bu sebeple soygunu planladığı öne sürülen zanlının üzerinden 9 mm çapında 1 adet tabanca, 1 adet pompalı tüfek ve bankanın güvenlik görevlisinden gasp ettiği silah ele geçirildiği kaydedildi. Zanlının emniyetteki sorgusu sürüyor. . 13.05.2009 KUŞADASI netgazete



En son Ekim tarafından Sal Hzr 16, 2009 9:35 pm tarihinde değiştirildi, toplam 3 kere değiştirildi
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder
Ekim



Kayıt: 21 Arl 2007
Mesajlar: 2634
Konum: Kanada

MesajTarih: Cmt Mar 07, 2009 7:08 am    Mesaj konusu: Dolar 1,7800 TL; Avro 2,2580 TL Alıntıyla Cevap Gönder

8 kişinin katil zanlısı, borç batağındaymış

02 Haziran 2009 Adana'da 8 kişiyi öldürdüğü iddiasıyla gözaltına alınan zanlının oturduğu eski ve yeni apartmanların kapıcıları, komşuları ve yakınları, olayı duyan herkes gibi "şaşkınlık" yaşıyorlar.
Toros Mahallesi'nde, eşi ve çocuğu ile oturduğu evden, yaklaşık 3 ay önce kentin lüks semtleri arasında sayılan Turgut Özal Bulvarı'ndaki bir apartmana taşınan zanlı Murat Y'nin eşinin, kendisine ait gelinlik dikimi yaptığı bir iş yeri bulunuyor.
Murat Y'nin oturduğu eski apartmanın kapıcısı, onun zaman zaman çocuğunu alarak parkta ve bahçede gezdirdiğini, güler yüzle selam verdiğini, sakin bir insan gibi göründüğünü, psikopat ruhlu birine de benzemediğini belirterek, "Olaya biz de inanamadık. Ancak, onun borç batağında olduğunu biliyorduk. Eve her gün haciz memurları geliyordu. Hatta dün adliyeden onun adına bir yazı daha gelmişti. Buradaki son birkaç aylık aidatlarını bile ödemedi. Birkaç kez aradım, geleceğini söyledi gelmedi" dedi.
Murat Y'nin yaklaşık 3 ay önce taşındığı Turgut Özal Bulvarı'ndaki apartmanın kapıcısı ise onu apartmanda pek görmediklerini, oğlunun anaokuluna, eşinin de her gün kendi iş yerine gittiğini belirterek, "Çocuğu, okuldan eve geldiğinde bir yakınları karşılıyordu" diye konuştu.
Murat Y'nin eşinin bir yakını ise genç kadının yaşadığı şokun etkisinden kurtulamadığını, 6 yaşındaki oğluyla birlikte oturduğu apartmanı terk ettiğini ifade ederek, şunları söyledi:
"Murat Y'nin ailesiyle sürekli problemleri vardı. Ailece pek görüşmezlerdi. Problemleri de alacak-verecek sorunlarından kaynaklanıyordu. Bana bir keresinde, ailesinin tüm parasını aldığını, geri ödemediğini anlattı. Kent merkezindeki dolmuş hatlarını kiralar, şoför bulur çalıştırırdı. Para sıkıntısına girince duraklarını da satmak zorunda kaldı. Ancak, eşinin ailesi onlara her zaman destek olurdu."

-CİNNETİN ANATOMİSİ-

Psikiyatr Sabri Yurdakul ise insanın, çok sayıda insanı, üstelik kendi ailesinden bireyleri öldürmesinin, ancak çok büyük bir ruhsal sıkıntı ile ortaya çıkabilecek bir durum olduğunu söyledi.
Yurdakul, cinnet getirmenin bir anlık olay olduğunu, o anda kişinin sağlıklı ruh halindeyken yapmayacaklarını bir anda yapabildiğini kaydederek, "Bu yüzden o kişiyi tanıyanlar daha fazla şok yaşar. Bir cana kıyacak kişinin mutlaka asık suratlı, çatık kaşlı, agresif görüntülü olması gerekmiyor. Çok durağan görünen kişiler de aynı ruhsal çöküntüyle cinayet işleyebilir. Yani cinayet işleyecek yüz, ya da işlemeyecek yüz diye bir şey yoktur" dedi.
Bu olayda zanlının cinnet getirip getirmediğini söylemenin doğru olmayacağını ifade eden Yurdakul, "Ancak, anlamını irdeleyecek olursak cinnet, muhakemenin yitirildiği, öfkenin kontrol edilemediği, sakinleşildiğinde ise pişman olunacak şeylerin yapıldığı bir patlama noktasıdır" diye konuştu.
Psikiyatr Yurdakul, kişinin en yakınlarının bile canına kıyabilmesinin bir anlık ruhsal durum ile ortaya çıkabileceği gibi kimi zaman insanın içinde bulunduğu sıkıntılar ve bu sıkıntıların çözümü karşısında yaşanan çaresizliğin sonucu olabileceğini kaydetti.
netgazete

İşsiz genç, Ağabeyini ve 5 kişilik ailesini katletti

20 Nisan 2009 - Çatalca'da işsiz olduğu için bunalıma girdiği öğrenilen genç; öz ağabeyi, yengesi ve 4 yeğenini vahşice öldürdü. N.E'nin kapının arkasına saklanan 9 yaşındaki yeğenini ise boğazını keserek öldürdüğü ortaya çıktı. Jandarmaya teslim olan zanlı, tutuklanarak cezaevine gönderildi. netgazete

11 YAŞINDAKİ KIZ ÇOCUĞUNUN İNTİHARI

10 Haziran 2009 19:52
Gaziantep'te annesinin kendisine dondurma almamasına sinirlenen 11 yaşındaki ilköğretim 5. sınıf öğrencisi kız çocuğu kendisini iple tavana astı.
AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, Selimiye Mahallesi'nde, bir ilköğretim okulu 5. sınıf öğrencisi olan Nesrin Yüce (11), annesi Fatoş Yüce'den dondurma istedi. Annesinin dondurma almamasına sinirlenen kız çocuğunun, yatak odasına gidip kendisini iple tavana asarak yaşamına son verdiği iddia edildi.
haber10

İşsiz genç, Meclis önünde intihar etmek istedi

01 Mayıs 2009 TBMM'nin karşında bulunan korkuluklara çıkarak intihar girişiminde bulunan işsiz genç, arkadaşının ve polisin araya girmesiyle korkuluklardan indirildi.
Daha önce de TBMM önünde eylem yapan İsmail Cihangir T. (29) akşam saatlerinde Meclis'in karşısında bulunan Akay Kavşağı'nın korkuluklarına çıktı. İşsiz olduğu belirlenen genç, daha sonra vücudunu jiletledi. Uzun süre polisin ikna etmeye çalıştığı genç, uzun süredir işsiz olduğunu ve çaldığı her kapının yüzüne kapandığını söyledi. Milletvekillerinin aldığı maaştan dert yakınan İsmail Cihangir T., kendisine iş verilmesini istedi.

Kovulduğu belediyenin camından atlamak istedi

15:35 - İzmir'in Çiğli ilçesinde, yaşayan ve uzun bir süredir işsiz olduğu öğrenilen 29 yaşındaki Suat Yılmaz, Çiğli Belediye Başkan Yardımcısı Erkan Gül'den defalarca iş istediğini ancak her seferinde kovulduğunu iddia ederek intihar etmek istedi. Çiğli Belediyesi'nin son katında bulunan bir pencerenin kenarına oturarak aşağı atlama tehdidinde bulunan Suat Yılmaz'ı ikna çalışmaları sonuç vermedi. Yılmaz, pencereden sarkarak çevredekilere korkulu anlar yaşattı. Suat Yılmaz, kendini boşluğa bırakmak üzereyken Gürkan Aydemir isimli bir belediye çalışanı tarafından son anda yakalanarak kurtarıldı. 17.04.2009 İZMİR netgazete


İhracat şehri Bursa'da 3 ayda 20 bin kişi işsiz kaldı
01:00 - Türk-İş 8. Bölge Temsilcisi Mehmet Kanca, Bursa'nın küresel ölçekte faaliyet gösteren ve üretimlerinin yüzde 80'inden fazlasını ihraç eden otomotiv firmalarına ev sahipliği yaptığını belirterek, 2008 yılında kentte 56 bin 700 kişinin işini kaybettiğini söyledi. Bu yılın Ocak ayında 8 bin 401, Şubat ayında 5 bin 533, Mart ayında da 5 bin 683 kişinin işine son verildiğini kaydeden Kanca, 2009 yılının ilk çeyreğinde işini kaybedenlerin sayısının 19 bin 617'yi bulduğunu bildirdi. 14.04.2009 BURSA netgazete

İşten atılan taşeron işçiler çaresizlikten ağladı
12:10 - Adana Numune Hastanesi'nde hizmet veren taşeron temizlik firması yetkilileri, 517 işçinin sözleşme sürelerinin dolması üzerine hazırladıkları listeyle başhekimliğe başvurdu. Listede yer alanlardan 166'sının sözleşmelerinin yenilenmeyeceğinin belirtilmesi üzerine başlayan gerginlik, sabah saatlerinde de sürdü. Bahçede toplanan işçiler, listenin asılmasını beklerken, alkışlı protesto gösterisinde bulunup, "başhekim istifa" diye slogan attı. Listede hastane veya şirket yetkilisinin imzasının bulunmamasını gerekçe gösteren işçilerden bazıları listeyi yırttı, panoyu yerinden söküp kırdı. 16.04.2009 ADANA netgazete

DSP adayı baba ve oğulu öldürüldü

Çanakkale, Ezine'ye bağlı Geyikli beldesinde alacak verecek nedeniyle çıkan silahlı kavgada DSP'den aday olan baba ve oğlu hayatını kaybederken bir kişi de yaralandı.11 Nisan 2009 22:25

Edinilen bilgiye göre, Sanayi sitesinde meydana gelen olayda muhasebeci Cevat Özkan, yerel seçimlerde DSP'den belde belediye başkan adayı olan Mehmet Tunç'un işyerine gelerek burada baba ve oğlu ile alacak verecek sebebiyle tartıştı. Tartışmanın büyümesi üzerine belindeki silahını çeken Özkan, Mehmet Tunç (54) ve oğlu Kamil Tunç' (21) ateş etti.

Baba ve oğlun olay yerinde hayatını kaybederken silahtan çıkan kurşunların sekmesi sonucu Müjdat Ünver isimli şahıs da yaralandı
haber7

Satırla parmaklarını kesip "gasp edildim" dedi

11 Nisan 2009 Adana'da, kar maskeli 4 kişinin bıçaklı gasbına uğradığını iddia eden kişinin, çalındığını belirttiği parayla borcunu ödediği ortaya çıktı.
Alınan bilgiye göre, Yakup D. (35) merkez Yüreğir ilçesi Dadaloğlu Mahallesi 2639 Sokak'ta, bıçaklı gasba uğradığını ve kar maskeli 4 kişinin satırla elini keserek 400 TL'sini aldıklarını belirterek, durumu polise bildirdi.
Olay yerine gelen polis ekipleri DSİ'ye ait sulama kanalı kenarında bir satır bulurken, gasp yaptıkları ve daha sonra bir otomobille kaçtıkları belirtilen zanlıları aramaya başladı. Zanlılara ulaşamayan polis, eli kesilen ve Adana Devlet Hastanesine kaldırılan Yakup D'nin ifadelerini ise çelişkili buldu.
Soruşturmayı derinleştiren polis, Yakup D'nin bir arkadaşına borcu olduğunu ve gasp edildiğini ileri sürdüğü 400 TL'yi borcuna karşılık ödediğini belirledi. Yakup D'nin ailesinden korktuğu için gasp iddiasında bulunduğu, elini de kendisinin kestiği ifade edildi.
netgazete

İşçilerine ''param yok, canımı alın" diye seslendi

10 Nisan 2009 Bartın'da, çalıştığı firma tarafından haciz işlemi gerçekleştirilen bir tekstil fabrikasında çalışan işçiler, iki aydır maaşlarını ve tazminatları alamadıkları için fabrikadan çıkmadı. Fabrika işçileri ile güvenlik görevlileri arasında sert tartışmalar yaşandı.
Bartın Organize Sanayi Bölgesi'nde yıllardır faaliyet gösteren bir tekstil fabrikası, kriz yüzünden ödemelerini yapamadı. Vural Giyim isimli tekstil fabrikasının çalıştığı firma iş makinelerine haciz koydurdu. Gece yarısı devam eden haciz işlemlerinde fabrikadaki makineler jandarma nezaretinde İcra Müdürlüğü ve Firma Avukatı tarafından haciz edildi.
Sabah işyerine gelen tekstil işçileri fabrikada makineleri göremeyince şaşkına döndü. İki aydır maaş alamayan, işten çıkartılmayan ve bu sebepten dolayı da tazminatlarını alamayan işçiler, fabrikadan çıkmadı. Fabrika bahçesinde toplanan işçiler bir süre Vural Giyim'in Sahibi Hüseyin Vural ile görüştü. İşçilere seslenen Hüseyin Vural, maaşları ödeyeceğini belirterek şöyle konuştu: "Kaçmadım. Burada beklemenin mantığı yok. Çok istiyorsanız canımı alın. Yok bir şeyim benim. Altımda kullandığım arabayı arkadaşımdan ödünç aldım geldim. Başka ne yapayım. Ben 3.5 milyon dolar para batırdım. Ben ne yapayım. Kimi bulayım. Benim suçum ne?"
İşçinin parasını dörde bölerek ödeyeceğini anlatan Vural, sözlerine şöyle devam etti: "Ancak tazminatlarını ödeyecek gücüm yok. İşçilerin çıkışını nasıl vereyim? Neyle vereyim? İşçi maaşlarını dörde böleceğim. Ben Bartın'a gelmekle ölmüşüm. Makineleri satın parası sizin olsun. Ben gece falan makine taşımadım. Çalıştığım firma icra koydu ve icra müdürlüğü gelerek makineleri haciz etti. Jandarma gözetiminde, avukat nezaretinde makinelere haciz konuldu. Ben makineleri falan kaçırmadım." netgazete

Meliha OKUR
Sabah
Para basmak işsizliğe çözüm mü?
17 Mart 2009

Dolu yağıyor dolu! Şemsiyeniz var mı? Adam sen de, şemsiyemiz olsa sanki bir işe yarayacak mı? ABD'nin elinde "Stimulus" marka şemsiye var. Stimulus, "teşvik" paketinin işe yarayıp yaramadığı belli değil. Hakkını teslim edelim. Krize karşı Türkiye, elinden geleni yaptı.
* Kısa çalışma ödeneğinde süre uzatıldı.
* KDV ve ÖTV indirimi geldi. Vergiler ötelendi .
Alınan önlemlerin tümü doğru ve yerinde. Amma velakin geldiğimiz noktada bu adımlar Türkiye'ye yetmiyor. Küresel kriz devletin mali dengesini tehdit ediyor.

Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç, geçen sonbaharda Ankara'ya seslendi. "Piyasada para yok. Likiditeyi artırın!" deyince kimsenin gıkı çıkmadı.
Derken, Bülent Eczacıbaşı bir konuştu, pir konuştu. Eczacıbaşı sıradan bir sanayici değil ki? Üç kuşaktır sanayici olan bir aileden geliyor. Eczacıbaşı ailesi Türk Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (TÜSİAD) kurucularından. "Para basalım" önerisi getirince şok oldum. Sonuçta, öneri basit değil!..
Her şeye inanırdım ama bir gün Eczacıbaşı'dan böyle bir öneri geleceğini düşünmezdim. Öneri, enflasyon illetini çağrıştırıyor. Türkiye, " Fiyat istikrarı ve Merkez Bankası bağımsızlığı" için ağır bir diyet ödedi. Bu yüzden 2001'de merkez sağ ve sol partiler sandığa gömüldü. TÜSİAD, sırf fiyat istikrarı uğruna, "Büyüme için enflasyon değil şart, zararlıdır bile!" dedi.
Hal böyleyken nedense kriz, sanayicinin kapısına dayanınca sanayici bir anda prensipleri unuttu! Böylesine dönmek neyin nesi? Yıllardır fiyat istikrarı isteyen TÜSİAD, acaba Eczacıbaşı'nın "Para basalım" önerisine ne diyecek?
Evet, sanayide yangın var. Enflasyon iş insanının işine yarar! Ancak para basmak işsizliğe çözüm mü?


İşsizlik, cumhuriyet tarihinin rekorunu kırıyor. Sanayi ise "işsizlik rekorunu" elinde tutuyor. Bir yıl içinde sanayi sektöründe 205 bin kişi işsiz kalmış.
Tablo ürkütüyor. Türkiye'de kayıtlı çalışan sayısı 21 milyon 315 bin kişiden 20.7 milyon kişiye indi!..
Son verilere göre: sanayide, 4 milyon 84 bin kişi, inşaat sektöründe, 1 milyon 126 bin, hizmetler sektöründe ise 10 milyon 415 bin kişi istihdam ediliyor. Çalışan nüfusun yüzde 50 'si hizmetler sektöründe.
O yüzden analiz yaparken tarım istihdamını bir yana bırakıp, çok net olarak tarım dışı işsizliğe odaklanacağız.
Aralık ayında inşaat, sanayi, hizmetler sektörünün durumunu yansıtan tarım dışı işsizlik yüzde 4.3'lük bir artışla yüzde 17.3 seviyesine ulaştı.
Bir önceki yıla göre işsiz sayısı yüzde 34 arttı! Oysa TÜİK verisine göre istihdam artıyor.
2007 ile 2008 yıllarını kıyaslarsak tarım dışı istihdamda 91 bin artış var. Üstelik işgücüne katılımda da artış sürüyor. Tam 1 milyon 130 bin kişi iş aramak için yollara dökülmüş. İş arayanların yarısı genç, yarısı kriz dönemlerinde olduğu gibi azalan ekonomik güç nedeniyle aileye katkıda bulunmak üzere iş aramaya çıkmış.
Aralık ayında genç işsiz oranı yüzde 25.7'ye yükselmiş. Her dört gençten biri işsiz.
Galiba sözün bittiği yer burası.
Köşe yazısının tamamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz
MELİHA OKUR - SABAH
meliha.okur@sabah.com.tr

Mahkemelere gelen haciz dosyaları artıyor
01:30 - Denizli'de icra mahkemelerine yılın 3 ayında gelen dosya sayısının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 30 oranında arttığı bildirildi. Denizli Baro Başkanı Adil Demir, yoğunluk nedeniyle Denizli'deki icra mahkemelerinin haciz işlemleri için 2 ay sonraya gün verdiğini belirtti. Ekonomik krizin getirdiği sıkıntıyla icra mahkemelerine yılın 3 ay ında 20 bin 449 icra takip dosyasının geldiğini belirten Adil Demir, geçen yılın aynı döneminde bu sayının 14 bin 900 olduğunu, dosya sayısında yüzde 30 oranı nda artış yaşandığını kaydetti. 11.04.2009 DENİZLİ netgazete


Sanayi dibe vurdu

Sanayi üretimi Şubat ayında beklentilerden daha fazla gerileyerek yüzde 23,7 düştü.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Şubat ayı sanayi üretim rakamlarını açıkladı.

Sanayi üretimi Şubat ayında yüzde 23.7 gerileyerek rekor düşüşle dibe vurdu. Sekiz aydır kesintisiz olarak gerileyen sanayi üretimi, Şubat ayında en sert düşüşünü gösterdi. Endeks, yüzde 84.8’e kadar indi.

Üretim düşüşü imalat sanayiinde yüzde 25.9’a kadar çıktı. Alt dallarda en büyük düşüşü yüzde 58.7 ile motorlu kara taşıtları üretimi gösterdi.

Sanayi üretim endeksi Şubat ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 23.7 azalarak 111.1’den 84.8’e geriledi. Böylece endeks geçmiş yıllarda sürekli 100’ün üzerinde değerlerde seyrettikten sonra Ocak ayında indiği 88.5’ten de aşağıya geriledi.

Madencilik ve taşocakçılığı sektörü endeksi yüzde 16.8 azalarak 106.6’dan 88.6’ya, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 25.9 azalarak 109.8’den 81.4’e; elektrik, gaz ve su sektörü endeksi ise yüzde 9.7 azalarak 122.9’dan 111’e geriledi.

SERMAYE MALI İMALATI YARIYA YAKIN AZALDI
Ana Sanayi Grupları (MIGs) Sınıflamasına göre, Şubat ayında geçen yılın aynı ayına göre en yüksek düşüş yüzde 44.8 ile sermaye malı imalatında görüldü. Aramalı imalatı yüzde 24.2, dayanıklı tüketim malı imalatı yüzde 25.7, dayanıksız tüketim malı imalatı yüzde 14.8, enerji yüzde 11 düştü.

İmalat Sanayi Üretim Endeksi alt gruplarının değişim oranları incelendiğinde, en yüksek düşüş oranının yüzde 58.7 ile motorlu kara taşıtı, römork ve yarı römork imalatında gerçekleştiği görüldü. Bunu, yüzde 41.6 ile radyo, TV, haberleşme teçhizatı ve cihazları imalatı ve yüzde 36.4 ile büro makineleri ve bilgisayar imalatı izledi.

Gıda ve içecek yüzde 1.9, tekstil yüzde 28.9, giyim eşyası yüzde 22.7, ana metal sanayi yüzde 23.1, mobilya yüzde 20.8 üretim düşüşü yaşadı.
Akşam

Başkentte markette gaspçı dehşeti, 2 ölü, 1 yaralı
22:30 - Ankara'da Deniz Mini Market'e gelen iki şahıstan Ali Bayrak, markette bulunan sigaraları poşete doldurduğu sırada market sahibi Celil Küçükaytekin olayı fark etti. Market sahibinin müdahalede bulunmak üzere olduğunu anlayan kapıda bekleyen diğer şahıs, silahına sarılarak içeriye doğru ateş etti. Zanlının silahından çıkan kurşunlar market sahibi Celil Küçükaytekin'in ve Ali Bayrak'ın kafasına isabet etti. Arkadaşını ve market sahibini başından vuran şahıs, kaçmak üzereyken içeri girmekte olan bir müşteriyi de silahla yaraladı. Şahıs olay yerinden kaçarken, market sahibi Celil Küçükaytekin ve Ali Bayrak olay yerinde hayatını kaybetti. 24.03.2009 ANKARA netgazete

Ödeyemediği çek yüzünden canına kıydı
12:25 - Bursa'nın merkez Nilüfer ilçesinde, ısı sistemleri pazarlayan bir şirketin sahibi, ödeyemediği 1200 TL tutarındaki çek nedeniyle hakkında hapis kararı alınmasının ardından intihar etti. Alınan bilgiye göre, Beşevler Mahallesi Konak Caddesi'nde, ısı sistemleri üzerine faaliyet gösteren bir şirketin sahibi olan Akan Düzgünoğlu (küçük fotoğrafta-34), iş yerinin depo kısmında boynuna bağladığı bir kabloyla yaşamına son verdi. 17.03.2009 BURSA netgazete

Eskişehir'de kardeş cinayeti

Eskişehir'de kendisi gibi mermercilik yapan kardeşi tarafından tabancayla ağır yaralanan şahıs, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.17 Mart 2009 22:52

-Edinilen bilgiye göre, Çamlıca Mahallesi Baksan Sanayi Sitesi'nde öğle saatlerinde meydana gelen olayda, mermer işiyle uğraşan Turgay Ö. (36) ile kardeşi T.Ö. (35) arasında "2 bin liralık alacak" meselesi yüzünden çıktığı iddia edilen kavgada, T.Ö. üzerinde taşıdığı tabancayla ağabeyi Turgay Ö.'yü vurarak ağır yaralamıştı.

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tedavi altına alınan Turgay Ö., müdahalelere rağmen hayatını yitirdi
haber7

Sokak ortasında kanlı alacak kavgası: 1 ölü, 1 yaralı
16:25 - Samsun'da Sezai Bacakcı (37) ile Resul D. (36) arasında alacak-verecek meselesi yüzünden tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine Resul D., bıçakla Sezai Bacakcı ve amcasının oğlu Mete Oğuz Bacakcı'ya (34) bıçakla saldırdı. Olayda kalbinden ve sırtından bıçaklanan Sezai Bacakcı ile bacağı ve elinden bıçaklanan Mete Oğuz Bakakcı, yerde kanlar içinde yaklaşık 20 dakika ambulans bekledi. Hastaneye kaldırılan Sezai Bacakcı, kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Polis ekipleri, olaydan sonra kaçan katil zanlısı Resul D.'nin peşine düştü. 14.03.2009 SAMSUN
netgazete

İzmir'deki 'cinnet' 10 saat sonra sona erdi



24 Mart 2009 İzmir'in Buca ilçesinde bir galeride silahlı eylem yapan şahıs, yaklaşık 10 saat sonra ikna edildi ve polise teslim oldu.
İzmir'de, sigorta acenteliği yapan ve oto alım satım işiyle uğraşan Aziz U., faizle aldığı borç parayı ödeyemeyince evine el koyduğunu öne sürdüğü Hacı E.'nin Buca'daki oto galerisini silahla basmış; etrafa bir kaç el ateş ettikten sonra silahı kendi başına dayamıştı. Yaklaşık 10 saat süren eylem boyunca, evinin geri verilmesini isteyen Ulusoy, zorla imzalattırıldığını öne sürdüğü senetlerin de iade edilmesi şartıyla eylemini sonlandıracağını söyledi. Galerinin sahibi Hacı E. ise, oğlu ve kardeşiyle üst katta kilitli bir odaya saklandı. Saklanan Hacı E. ve yanındaki iki kişi, havalandırama penceresinden dışarıdaki ambulansın üzerine atlayarak kurtuldu.
Polis ekiplerinin Aziz U.'ya silahını bırakması yaptığı ikna çabaları, yaklaşık 10 saat sürdü. Polis, işyerinde Aziz U.'nun istediği senetleri ve hesap defterini aradı. Asma tavanın arasında çok sayıda senet, kabarık bir hesap defteri ve çekler bulundu. Bunun üzerine Aziz U., eylemini sonlandırdı. Polise teslim olan Aziz U.'nun parmak izi, dükkana gelen olay yeri inceleme ekipleri tarafından alındı. Aziz U. gözaltına alınarak sorgulanmak üzere emniyete götürüldü.
Aziz U., kendisini ikna edip, eyleminden vazgeçiren polislere 3 yıl önce Hacı E.'den 25 bin lira borç para aldığını, her ay 2 bin 500 TL ödemesine rağmen bir türlü borcunun bitmediğini, katlanarak arttığını, bu nedenle evinin elinden alındığını, kendisine 50 ve 36 bin liralık iki senet imzalatıldığını söyledi. Üç gün önce konuşmak için geldiği işyerinde Hacı E. ve çalışanlar tarafından dövüldüğünü ileri süren Aziz U., bugün yine konuşmak için geldiğinde ise otomobiline el koymaya çalıştıklarını ileri sürdü. Bunun üzerine tabancasını çıkarıp ateş ettiğini iddia etti.
netgazete

Haczi engellemek için kendini eve kilitleyip doğradı
11:45 - Antalya'da, yaşayan ve otellerde aşçılık yaptığı öğrenilen Şahin Gürmez, kredi kartı borçlarını ödeyemedi ve evine haciz memurları geldi. Şahin Gürmez, haciz görevlileri ve avukatla tartıştıktan sonra kendisini eve kilitleyerek, mutfaktan bir bıçak aldı ve vücuduna zarar verdi. 2 çocuk babası Gürmez, yaklaşık 13-14 bin TL kredi kartı borcu olduğunu, işsizlikten borçlarını ödeyemediğini ve çocuklarına bakamadığını söyledi. Ardından elindeki bıçağı polislere teslim eden Gürmez, gözaltına alınarak Bahçelievler Polis Merkezi'ne götürüldü, evindeki eş yalar da haczedildi. 07.03.2009 ANTALYA netgazete

Türkiye'de emeklilerin yüzde 74,3'ü borçlu
14:30 - Türkiye İşçi Emeklileri Derneği tarafından yapılan araştırmaya göre, emeklilerin yaklaşık dörtte üçü borçlu. Araştırmaya katılan emeklilere "İşsiz çocuğunuz var mı?" sorusu yöneltildi. Emeklilerin yüzde 60,5'i bu soruya "işsiz çocuğu bulunduğu" yanıtını verdi. Emeklilerin yüzde 55,7'si 1 ila 3 işsiz çocuğu olduğunu, yüzde 4,8'i 4'ten fazla işsiz çocuğu olduğunu bildirdi. Katılımcılardan, emekli aylığıyla kendisinden başka 2 ve daha fazla kişiyi geçindirenlerin oranı yüzde 81,1'i buluyor. 08.03.2009 ANKARA netgazete

Elektrik tüketimindeki 'hızlı' düşüş sürüyor
02:00 - Küresel krizin de etkisiyle elektrik tüketiminde süregelen düşüş eğilimi Şubat ayında da devam etti. Bu yıl 28 gün çeken Şubat ayında elektrik tüketimi, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 10 oranında azalarak, 14 milyar 945 milyon 397 bin kilovat saat (kwh) düzeyine geriledi. Geçen yıl Şubat ayında (28 günlük) elektrik tüketimi 16 milyar 439 milyon 936 bin kilovat saat seviyesinde gerçekleşmişti. Bu yılın Ocak ayında ise 16 milyar 798 milyon 952 bin kilovat saat elektrik tüketilmişti. 09.03.2009 ANKARA netgazete

Şubat'ta, 70 bin kişi devletten işsizlik parası istedi
17:00 - İşsizlik ödeneğinden yararlanmak için geçen ay 69 bin 816 kişi İŞKUR'a başvurdu. Fondan, geçen ay 281 bin 882 kişiye 100 milyon 205 bin TL işsizlik ödeneği verildi. İşsizlik Sigortası Fonu Bülteni'ndeki bilgilere göre, uygulamanın başladığı Mart 2002'den 28 Şubat 2009'a kadar sisteme 1 milyon 604 bin 287 kişi başvurdu. Bunlardan 1 milyon 413 bin kişi işsizlik ödeneği almaya hak kazandı. Bu kişilere, toplam 2 milyar 15 milyon 945 bin 87 TL 97 Kr ödendi. 06.03.2009 ANKARA netgazete

Otomobil satışı tepetakla, 2008'e göre düşüş % 38
13:00 - Otomotiv pazarında 2009 yılı şubat ayı binek ve hafif ticari araç toplam pazarı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 38,32 oranında gerileyerek, 21 bin 742 adede düştü. Yılın iki aylık döneminde toplam pazar ise geçen yılın aynı dönemine göre 38,08 oranında azalarak, 41 bin 348 adet olarak gerçekleşti. Ocak - şubat döneminde binek otomobil satışları ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 30,46 azalarak, 27 bin 665 adede, hafif ticari araç satışları da aynı dönem için geçen yıla oranla yüzde 49,31 azalarak 13 bin 683 adede geriledi. 09.03.2009 İSTANBUL
netgazete

Dolar 1,7800 TL; Avro 2,2580 TL'den günü kapattı
06.03.2009
18:45 - İstanbul serbest piyasada kapanış saatlerinde doların satış fiyatı 1,7800 TL, avronun satış fiyatı 2,2580 TL oldu. Serbest piyasada önceki kapanışta 1,7500 TL olan dolar, güne 1,7750 TL'den, 2,1930 TL olan avro 2,2400 TL'den başlamıştı. netgazete

Kocasının borcu için, karısını sokakta öldürdü
17:45 - Manisa'nın Alaşehir ilçesinde, arkadaşı Mehmet K.'nın borcuna kefil olan inşaat işçisi Ramazan T. (37), Şeyh Sinan Mahallesi Ali Koç Caddesi'nde arkadaşının eşi Nedime K. ile karşılaştı. Alacak verecek meselesi yüzünden aralarında çıkan tartışma sonucu Ramazan T. de Nedime K.'yı ekmek bıçağıyla 11 yerinden bıçakladı. Ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan bir çocuk annesi Nedime K. (fotoğrafta-26) kurtarılamadı. Nedime K.'nın eşi Mehmet K.'nın iki yıl önce Ramazan T.'yi kefil göstererek motosiklet aldığı, borcunu ödeyememesi üzerine üç ay önce cezaevine girdiği bildirildi. 18.03.2009 MANİSA netgazete

Taksiciyi 10 TL için öldürdüler!
18/03/2009

Adana'da askerden bir ay önce gelip, günlük 20 liraya şoförlük yapan 22 yaşındaki Celal Yıldırım, taksisine müşteri olarak aldığı 2 kişi tarafından boğazından bıçaklanarak öldürüldü

Olaydan sonra kaçan zanlılardan Hayrettin Fırat, suç aleti
bıçakla birlikte yakalandı.
Mücahitler Bulvarı’nda müşteri bekleyen Celal Yıldırım’ın şoför olarak çalıştığı 01 T 2936 plakalı taksisine binen Hayrettin Fırat ile kimliği henüz tespit edilemeyen suç ortağı, Özgür Mahallesi’ne gideceklerini söyledi. Özgür Mahallesi 1 sokak girişine gelen taksinin arkasında oturan Fırat, Yıldırım’ın boğazına bıçağı dayayıp, cebindeki parasını istedi. Üzerinde para olmadığını söyleyen Yıldırım’ın yalan söylediğini düşünen Fırat, boğazına bıçağı sapladı. Kanlar içinde kalan Hayrettin Yıldırım, can havliyle otomobili durdurmak isteyince sırt ve karnından da bıçaklandı. Hayrettin Yıldırım’ın cebinden cüzdanını alan 2 saldırgan, taksiden inip karanlık sokakta koşarak uzaklaştı.
Bölgede devriye gezen polis ekipleri, Hayrettin Fırat’ın koşmasından şüphelenerek durdurmak istedi. Ekiplerin ‘dur’ çağrısına rağmen koşmayı sürdüren Hayrettin Fırat kovalamaca sonucu yakalandı. Elbisesi ve elleri kanlı olan Fırat gözaltına alındı. Taksi şoförü Celal Yıldırım ise ambulansla kaldırıldığı Çukurova Devlet Hastanesi’nde yaşamını yitirdi.
Hayrettin Fırat’ın yakalandığı ve koşarak geldiği sokaklarda araştırma yapan polis ekipleri, olayda kullanıldığı belirlenen kanlı bıçak ile cep telefonunu ele geçirdi. Celal Yıldırım’ın cüzdanı ise olay yerinden 200 metre uzaklıkta bulundu. yakalandığında “Ben kimseyi vurmadım, ben bir şey yapmadım” diyen zanlı Yıldırım'ın karakola götürülmek üzere ekip otosuna bindirildiği sırada avucunda tuttuğu kanlı 10 lirayı aracın içine attığı görüldü.

Radikal

Kadıköy'de bir kuyumcu dükkanına giren kar maskeli iki soyguncu, iş yeri sahibini tabancayla öldürdükten sonra bir miktar altını alarak kaçtı.
24 Mart 2009 23:11

Şemsettin Günaltay Caddesi Efes Apartmanındaki ''Mintaş Kuyumculuk''a akşam saatlerinde gelen silahlı ve kar maskeli iki kişi, vitrindeki altınları almak istedi.

Bu sırada, iş yeri çalışanlarından Sebahattin Morkaya ile üzerlerine sandalye attığı soyguncular arasında arbede yaşandı.

Arbede sırasında soygunculardan biri, iş yeri sahibi Halit Mintaş'ı (64) tabancayla vurdu.

Halit Mintaş olay yerinde hayatını kaybederken, dükkandaki bir miktar altını alan soyguncular yaya kaçtı.
haber7

Bilezikleri için eltisini bıçakladı; 18 yıl hapis yatacak
12:30 - Bursa'da, erkek kılığına girip eltisini bilezikleri için 3 aylık oğlunun gözleri önünde 12 yerinden bıçakla yaraladığı öne sürülen zanlı S.T., daha sonra bir şey olmamış gibi E.T.'nin kaldırıldığı hastaneye gidip gözyaşı döktü. Cinayet Masası dedektifleri geniş çaplı araştırma sonrası eltiyi gözaltına aldı. S.T., Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, "adam öldürmeye teşebbüs, konut dokunulmazlığını ihlal ve yağma" suçlarından ömür boyu hapis talebiyle yargılandı. Son kez çıktığı hakim karşısında gözyaşları içinde eltisinden özür ve af dileyen S.T., mahkeme tarafından toplam 18 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı. 25.03.2009 BURSA netgazete

İhracat şubat ayında resmen çakıldı

Türkiye'de Şubat ayı dış ticaret rakamları açıklandı. Türkiye İstatistik Kurumu dış ticaret rakamlarına göre Şubat'ta ihracat yüzde 24,9 düşerek 8,3 milyar olarak gerçekleşti.31 Mart 2009 17:08 haber7

Krizde işsiz kalan 385 bin kişinin 3'te 1'i İstanbullu
10:30 - İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası, krizin illerdeki işsizlik bilançosunu çıkardı. Buna göre, krizin yoğun olarak yaşanmaya başladığı 2008 yılının ikinci yarısından Ocak 2009’a kadar 385 bin 16 kişi işsiz kaldı. Altı ayda en çok işçi çıkaran kent 113 bin 112 kişiyle İstanbul oldu. Şanlıurfa ise krize rağmen Haziran 2008’den bu yana oluşturduğu 4 bin 110 kişilik istihdamla bu dönemde en çok istihdam sağlayan il oldu. Haziran 2008-Ocak 2009 arasında ülke genelinde 26 kentte 10 bin 400 işyeri kapandı. 2 bin 685 işyerinin kapandığı Muğla ilk sıraya yerleşti. 05.04.2009 İSTANBUL netgazete

Türk Eximbank: "Krizin hâlen dibi görülmedi"
11:20 - Türk Eximbank Genel Müdür Yardımcısı Osman Arslan, ekonomik krizin halen dibinin görülmediğini belirterek, Türkiye'nin anlaşma yapacağı IMF'den minimum 20, maksimum da 32 milyar dolar borç alabileceğini söyledi. Aslan, "Krizin içine tamamen girdik. Krizin halen dip noktası görülmedi. Çünkü dünyadaki gelişmeler daha kötü günlerin geleceğini yansıtıyor" dedi. Önümüzdeki sürecin gelecek açısından umut vermediğini anımsatan Aslan, Türkiye'nin döviz kaynaklarının kıt olacağını da söyledi. 07.04.2009 ANTALYA netgazete

Resesyon teğet geçmedi

AB’nin istatistik kurumu Eurostat, birliğin 14 üyesinin resesyonda olduğunu doğruladı. AB ekonomisi 2008 yılının son çeyreğinde yüzde 1.4 gerilerken euro bölgesindeki daralma, yüzde 1.4 olarak hesaplandı.

Avrupa Birliği’nin (AB) 27 üyesinden 14’ünün resesyonda olduğu doğrulandı. AB ekonomisi, 2008 yılının son çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 1.4 gerilerken euro bölgesindeki daralma, yüzde 1.4 olarak hesaplandı.

AB ülkeleri içinde Türkiye’nin yüzde 6.2’lik küçülmesini aşan ülkeler Estonya, İrlanda ve Letonya oldu. Diğer ülkelerin tamamı Türkiye’den daha iyi bir performans gösterdiler.

AB’nin istatistik kurumu Eurostat tarafından yayınlanan son veriler, AB’nin GSYH’sinin, 2008 son çeyrekte bir önceki yılın son çeyreğine göre yüzde 1.4 küçüldüğünü ortaya koydu. Bir önceki çeyreğe göre ise yüzde 1.5 oranında daralma oldu.

Bu arada euro sistemindeki ülkeler ise, 2008 yılının son çeyreğinde önceki üç aya göre yüzde 1.6, 2007 yılının dördüncü çeyreğine göre ise yüzde 1.5 küçüldü.

2008 yılının üçüncü çeyreğinde önceki çeyreğe göre hem AB tümü, hem de euro bölgesi yüzde 0.3 daralırken, 2007 yılının aynı çeyreğine göre, Birliğin ekonomisi yüzde 0.7, euro bölgesinin ekonomisi ise yüzde 0.6 büyümüştü.

ÜÇ ÜLKE DIŞINDA TÜRKİYE GERİDE
Euro bölgesindeki daralmanın, beklentileri aştığı belirtilirken son verilerin alındığı 27 üye devletten 14’ünün, teknik olarak resesyonda olduğu, yani ekonominin en az iki çeyrek ardı ardına küçüldüğü belirlendi. Bu ülkeleri Danimarka, Almanya, Estonya, İspanya, İtalya, Letonya, Litvanya, Macaristan, Malta, Hollanda, Portekiz, Finlandiya, İsveç, İngiltere oluşturdu.

Bu duruma karşın AB ülkelerindeki ekonomik daralma Türkiye ekonomisinin daralma hızına yetişemedi. Türkiye’nin son çeyrekteki yüzde 6.2’lik daralmasını aşan yalnızca üç ülke oldu. Bu ülkeleri yüzde 10.3 ile Letonya, yüzde 9.7 ile Estonya, yüzde 7.4 ile İrlanda oluşturdu.

Akşam

Ayakkabıcı 9 kişiye mektup yazıp köprüden atladı
16:30 - Boğaziçi Köprüsü'nde otomobilinden 66 yaşındaki G.M,, köprünün korkuluklarına çıkarak bir anda kendisini aşağı bıraktı. Sahil Güvenlik ekipleri, yaşlı adamın cesedini bularak botla Kabataş İskelesi'ne çıkardı. Öte yandan, intihar eden G.M'nin Boğaziçi Köprüsü üzerinde bulunan aracında ise yapılan aramalarda 9 adet mektup bulundu. Ayakkabıcılık yaptığı öğrenilen G.M'nin ekonomik kriz nedeniyle işlerinin kötü gittiği ve bu nedenle intihar etmiş olabileceği iddia edildi 09.04.2009 İSTANBUL
netgazete

Tezgahı alınan işportacılar, döner bıçağına sarıldı

17:45 - İstanbul'da, Fatih Belediyesi'ne bağlı zabıta ekipleri Aksaray Yeraltı Çarşısı önünde satış yapan seyyar satıcıların tezgahlarına el koydu. Buna kızan 5 seyyar satıcı ise döner bıçakları ve bira şişeleri ile Yeraltı Çarşısı'nın çatısına çıktı. Çevreye tehditler savuran seyyar satıcılar, kendilerine de zarar verdi. Eylemciler polisin yaklaşık bir saat süren ikna çabalarının ardından çatıdan indirildi ve polis merkezine götürüldü. 10.04.2009 İSTANBUL netgazete

Para alamayınca Halkalı'da yaptıkları okulu yaktılar
16:00 - İstanbul Halkalı'da devam eden bir lise ve ilköğretim okulu inşaatlarında çalışan yaklaşık 30 işçi, 6 aydır maaşlarını alamadıklarını öne sürerek gösteride bulundu. Bazı işçiler inşaatı devam eden lisenin çatısına çıkarken, bazı işçiler ise inşaatta kullanılan keresteleri yaktı. Okulun en üst katında biriktirdikleri keresteleri ateşe veren işçilerin çıkardığı yangına olay yerine gelen itfaiye ekipleri müdahale etti. Polis inşaat çevresinde güvenlik önlemi aldı. 10.04.2009 İSTANBUL netgazete

İçki masasındaki alacak kavgasında 3 kişi yaralandı

09:15 - Eskişehir Emek Mahallesi Ertaş Caddesi'nde birlikte içki içen Hüseyin Ö. (30) ile Gürcan K. (34) arasında "alacak-verecek" meselesi yüzünden tartışma çıktı. Tartışmanın kısa sürede kavgaya dönüşmesiyle Gürcan K, elindeki içki şişesiyle Hüseyin Ö'yü darbetti. Bu sırada, Hüseyin Ö. de Gürcan K. ile kavgayı ayırmak isteyen Recep A'yı bıçakla yaraladı. Yaralanan Gürcan K, Recep A. ile Hüseyin Ö, 112 Acil Servis ekiplerince Eskişehir Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Yaralılardan Recep A'nın hayati tehlikesinin bulunduğu öğrenildi. 12.04.2009 ESKİŞEHİR netgazete

Hükümet Hedef Küçülttü
13 Nisan 2009 15:27

Hükümet uzun zamandır ısrarla koruduğu 2009 için yüzde 4 büyüme hedefini, yüzde 3.6 daralma olarak revize etti.

Hükümet uzun zamandır ısrarla koruduğu 2009 için yüzde 4 büyüme hedefini, yüzde 3.6 daralma olarak revize etti. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, Katılım Öncesi Ekonomik Program'da yapılan makroekonomik tahminlere göre Türkiye ekonomisinin 2009 yılında yüzde 3.6 oranında daralmasının öngörüldüğünü bildirdi.

Ekren, ekonominin 2010 yılında yüzde 3.3, 2011 yılında ise yüzde 4.5 oranında büyümesinin tahmin edildiğini açıkladı. Ekren, enflasyonun ise 2009 yılı sonunda yüzde 7.5, 2010 yılında yüzde 6.5, 2011 yılında ise yüzde 5.5 olacağını tahmin edildiğini belirtti.

aktifhaber

2 ay 10 gündür maaş alamayan SkyTürk çalışanlarının duası, "Allah'tan idarecilerimize biraz vicdan nasip etmesini diliyoruz"

05 Mayıs 2009 Krizin en çok etkilediği medya grubu olan Çukurova'da maaşlar düzenli ödenemiyor. 2 ay 10 gündür aylıklarını alamayan SkyTürk çalışanları, Medyaradar sitesinde gönderdikleri mailde durumlarını anlattı, isyan bayrağını çekti. İşte o yazı...

"2 ay 10 gündür maaş alamıyoruz ve ne zaman alacağımıza dair de bir açıklama yapılmamakta.
Ayrıca sorunlu olarak zaman zaman verilen birikmiş(9 ay) yol paralarımızında adı anılmamakta. Kredi karti mağdurlarına katıldık, borçlarımız gittikçe artıyor.
Ve işin ironik yanı, paramızı vermeyen kuruluşun diğer kuruluşları olan Digiturk ve Turkcell'e yapmadığımız ödemelerden dolayı aldığımız hizmetler durdurulmuştur. Ekonomik kriz nedense hep çalışanları vuruyor.

BAŞKASINA VAR; BİZE YOK
Kanal; dekor, ışık, dış yayın yaptırılan kiralık ekip ve ekipman sahiplerine para buluyorken; bize nedense ödeyecek para bulamıyor. Harcadığımız emeğin karşılığı olmayan düşük maaşlarımızı ödenmezken; ekranımızda işçi hakları, emekçiler, hak ve hukuktan bahsedip bize uygulanan bu politika hepimizi derinden üzüyor.
Acaba kanal idarecilerimiz de harçlık isteyen cocuklarına mahçup olup üzülüyorlar mıdır?
Kaldi ki eşten dosttan aldığımız borçlarla işe gidip geliyoruz . Tek isteğimiz emeğimizin karşılığı.
Allahtan idarecilerimize biraz vicdan nasip etmesini diliyoruz..."

netgazete

HALIYA SARILI BİR CESET BULUNDU

7 Mayıs 2009 16:39
Çorum'un Sungurlu ilçesinde cesedi halıya sarılı olarak bulunan Aziz Çeliker'i öldürdüğünü itiraf eden zanlı, tutuklandı
Alınan bilgiye göre, Aziz Çeliker'in Sungurlu-Çorum karayolunun 10. kilometresinde cesedinin çiftçilerce halıya sarılı olarak bulunmasının ardından, jandarma soruşturma başlattı.

Soruşturmayı genişleten jandarma ekipleri, cinayeti işlediği iddiasıyla Serkan Ö'yü (26) Ankara'da gözaltına aldı.

Zanlının evinde yapılan aramada, suç aleti olduğu ileri sürülen bıçak ve keser ile diğer deliller bulundu.

Alacak meselesi nedeniyle Aziz Çelikler'i Ankara'daki evinde öldürdüğünü itiraf eden Serkan Ö'nün, cesedi otomobili ile Sungurlu-Çorum karayoluna atarak kaçtığını söylediği öğrenildi.

haber10

İMKB, dünyada en fazla değer kaybeden 8. borsa
20:25 - Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşları Birliği’nin Türkiye Sermaye Piyasası 2008 Raporu’na göre, 2008 yılında İMKB dolar bazında yüzde 63 ile en fazla değer kaybeden 8’inci borsa olurken, geçen yıl yaşanan küresel finansal krize bağlı olarak düşen hisse fiyatları ve sınırlı halka arzlar, İMKB’nin piyasa değerinin yüzde 46 gerileyerek 182 milyar TL’ye inmesine neden oldu. Öte yandan Türk Telekom’un arzı, 2008 yılında dünya genelinde 9’uncu büyük halka arz olarak kaydedildi. 08.05.2009 ANKARA netgazete

Türkiye'nin petrol faturası krizde yarı yarıya düştü
10:40 - Küresel kriz sonrasında gerileyen üretim Türkiye’nin petrol ve petrol ürünleri faturasını da yarıdan fazla düşürdü. Yılın ilk çeyreğinde petrol ve petrol ürünleri ithalatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 58.8 azalarak 5 milyar 797.7 milyon dolardan 2 milyar 388.1 milyon dolara geriledi. Yılın ilk üç ayında yatırım malları ithalatı yüzde 38.5 azalışla 4 milyar 294 milyon dolara, hammadde ithalatı yüzde 44.2 azalarak 20 milyar 453 milyon dolara, tüketim malları ithalatı ise yüzde 31.7 azalarak 3 milyar 647.7 milyon dolara düştü. 10.05.2009 ANKARA
netgazete

Bankayı, kredi kartı borcu için soymaya kalkışmış
18:10 - Banka şubesine yönelik soygun girişiminde bulunan zanlının adının Serkan S. (28) olduğu ve şahsın Amasya doğumlu olduğu ifade edildi. Çeşitli bankalara 20 bin TL borcu bulunduğu ve bu sebeple soygunu planladığı öne sürülen zanlının üzerinden 9 mm çapında 1 adet tabanca, 1 adet pompalı tüfek ve bankanın güvenlik görevlisinden gasp ettiği silah ele geçirildiği kaydedildi. Zanlının emniyetteki sorgusu sürüyor. . 13.05.2009 KUŞADASI
netgazete

Kovulan temizlikçi, cenazede kendini yakmak istedi
18:05 - Nevşehir'in Hacıbektaş ilçesi yakınlarında meydana gelen trafik kazasında yaşamını yitiren eski Kırıkkale Belediye Başkanı Hayati Karayol'un eşi Türkan Karayol (60) için Çarşı Camisi'nde cenaze töreni düzenlendi. Cenaze namazı kılındığı sırada törenin yapıldığı yere gelen Kırıkkale belediyesinin temizlik işlerini yürüten özel bir firmada çalışan temizlik işçisi Numan Pekcan, işten çıkarıldığı ve alacaklarının ödenmediği iddiasıyla üzerine benzin dökerek kendini yakmak istedi. 09.06.2009 KIRIKKALE netgazete

50 lira için karnından bıçaklanan genç, kurtarılamadı

13 Haziran 2009 Bursa'nın Mustafakemalpaşa ilçesinde alacak verecek meselesi yüzünden çıkan kavgada karnından bıçakla ağır yaralanan genç, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.
Edinilen bilgiye göre, 4 gün önce Yeni Mahalle Dere Sokak'ta 29 yaşındaki Serkan Dartıcı, alacak verecek meselesi yüzünden tartıştığı arkadaşı M.U. (26) tarafından bıçakla yaralandı. Karnından ağır yaralanan Dartıcı, kaldırıldığı Tıp Fakültesi Hastanesi'nde günlerdir süren ölüm kalım savaşına yenik düştü. netgazete

Borç yüzünden dövülen yemek kitabı yazarı öldü
21:00 - Balıkesir'de, Manolya Tatil Sitesi'nde oturan Erkan Acurol (62) ile aralarında alacak verecek meselesi bulunduğu öğrenilen müteahhit A.K. (45) arasında tartışma çıktı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine, Acurol ve A.K. birbirlerine sopalarla vurmaya başladı. Taraflar, çevredeki vatandaşların araya girmesi sonucu güçlükle ayrıldı. Aldığı darbeler nedeniyle evine giderken aniden fenalaşan Erkan Acurol, hayatını kaybetti. 15.06.2009 BALIKESİR netgazete

Kredi kartı borcu intiharı

Ankara'nın Kızılay semtinde bir kişinin kredi kartı borçları nedeniyle intihar ettiği belirtildi.

Emniyet yetkililerinden alınan bilgiye göre, Bekir Karadeniz (33) isimli bir kişi Kızılay Ataç Sokak'ta park halindeki ailesine ait bir kamyonetin kasasında kendisini asarak intihar etti
Akşam

Türk Eğitim Sen: 4 milyon genç, KPSS'ye giriyor
11:00 - Türk Eğitim Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, "Türkiye'de 4 milyona yakın üniversite ve lise mezunu gencin iş umuduyla KPSS'ye girdiğini belirterek "Bu gençler işsizse ülkeyi yöneten siyasi iktidar 'Türkiye Nereye Gidiyor' diye kendine sormalıdır" dedi. 05.02.2011 ANKARA netgazete


En son Ekim tarafından Pts Ağu 03, 2009 10:42 pm tarihinde değiştirildi, toplam 1 kere değiştirildi
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder
Ekim



Kayıt: 21 Arl 2007
Mesajlar: 2634
Konum: Kanada

MesajTarih: Cmt Hzr 20, 2009 10:35 pm    Mesaj konusu: Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil Alıntıyla Cevap Gönder

.Hüseyin Yıldız
huseyin.yildiz@aksam.com.tr
Kriz çalışanları teğet geçmiyor

TÜİK'in açıkladığı son verileri, çalışanlar için değerlendirdiğimizde karamsar bir tabloyla karşılaşıyoruz. Türkiye 2009'un ilk çeyreğinde tarihinin en kötü küçülme rakamını gördü. GSYH 2009 yılının ilk üç ayında, geçen yılın aynı dönemine oranla sabit fiyatlarla yüzde 13,8 azaldı. Öte yandan mevsimsel fırsatlara rağmen, Mart 2009 döneminde, geçen yılın aynı dönemine göre resmi işsizlik oranı yüzde 15,8'e yükseldi. İşsiz sayısı son bir yılda 1 milyon 244 bin kişi artarak 3 milyon 776 kişiye yaklaştı. Fiili işsizlerin sayısı ise rakamın iki katı civarındadır. Giderek daralan ekonomi ve artan işsizlikle birlikte reel ücretler düştü. Artık ücretlerin nominal olarak da küçüldüğünü görüyoruz. Rakamlar çalışanlar için krizin teğet geçmediğini gösteriyor.
Bu şartlar altında memura yüzde 4,5'lik zam müjdesi verildi. Bir yandan krizden çıkmak için talep canlandırıcı bazı önlemler alınırken, hükümetin memur maaş zamlarını bu düzeyde tutması anlaşılır bir şey değil. Başlangıçta salt arz yönlü politikalar uygulayarak krizden çıkış aranmıştı. Neyse ki bu yaklaşımın yanlışlığı fark edildi ve talep yönlü politikalara geçildi ama bu zam oranı yürütülen politikayla tutarlı değildir.
80 öncesi ithal ikameci iktisadi politika uygulandığı için içerde talebi canlı tutmak adına işçi ve memura yüksek ücretler veriliyordu. 12 Eylül Darbesi sonrası liberal ve ihracata dayalı açık ekonomi modeline geçilince reel ücretlerde de hissedilir bir gerileme oldu. Bunun bir sebebi rekabet gücünü arttırmak idi. Bir diğer sebep ise tasarrufların artırılmasıyla sermaye oluşum sürecini hızlandırmaktı. Son bir sebep olarak da gerileyen sendikal hareketlerin bu düşük ücret politikasına karşı direnememesi sayılabilir.
Yukarıdaki grafiği Merkez Bankası verilerinden elde ettim. Reel ücret serisini elde edebilmek için imalat sanayi kazanç endeksini enflasyon serisine bölüp 1993'ün son çeyreğindeki reel ücret endeksi 100 olacak şekilde tüm seriyi aynı sayıya böldüm. Grafik açıkça 1994 ve 2001 krizlerinden sonra reel ücret seviyesindeki keskin düşmeyi göstermektedir. 1994 krizinden sonra yaklaşık yüzde 40 azalan reel ücretler 2000 yılına kadar toparlanıp neredeyse eski seviyesine gelmiş fakat patlak veren 2001 kriziyle beraber tekrar hızlı bir erime sürecine girmiştir. 2003'ün son çeyreğinde dip yapan reel ücretler tekrardan toparlanmaya başlasa da bu toparlanmanın çok keskin seyretmediği görülüyor. Yapılan IMF anlaşmalarında verilen sıkı maliye politikası sözüne reel ücretler açısından uyulduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.
2003'ün son çeyreğinde yaklaşık 67 olan endeks, 2007'nin son çeyreğinde ancak 80 rakamını yakalamış ve yeniden erime sürecine girmiştir. Dr Seyfettin Gürsel ve Onur Altındağ tarafından yapılan araştırmaya göre; sanayide brüt ücret endeksi 2009'un 1. çeyreğinde, bir önceki yılın aynı dönemine oranla reel olarak yüzde 11,4 oranında, nominal olarak ise yüzde 4 oranında düşmüştür.
Sonuç olarak, bu tabloya bakınca çalışan kesimlerin krizlerin bedelini ödediği net olarak görülmektedir. Ne var ki düşük ücret politikaları, yoksulluğu derinleştirmiş fakat krizlerden çıkışı sağlayamamıştır. Krizler işsizliği artırırken ücret gelirlerini de aşağı çekmektedir. Halbuki içinde bulunduğumuz kriz ancak talebin canlandırılmasıyla bertaraf edilebilir özelliktedir. Öyleyse kazancının büyük bir bölümünü tüketime ayırmak durumunda olan ücretlilerin gelirlerini artırmak; hem talebin canlanmasını hem çalışanların bir nebze de olsa rahatlamasını sağlayacaktır. Aksi halde bu sürecin sonunda sadece ekonomik olumsuzlukların değil, sosyal olayların da yaşanabileceğini söylemek için kahin olmaya gerek yok anırım. Artık yapay gündemler yerine ekonominin gidişatına odaklanmak herkesin hayrınadır. Günü kurtarmak uğruna yarını harcamayalım.

Akşam

Üniversite mezunları İtfaiye Erliği için sıraya girdi
22:45 - Ankara Büyükşehir Belediyesinin "itfaiye eri" kadrosunda istihdam edilecek 330 personel alımı için açtığı sınava, bir haftada çoğu üniversite mezunu 3 bin kişi başvurdu. Ankara Büyükşehir Belediyesinin "İtfaiye Er'i" kadrosuna 330 personel alımı için açtığı sınava başvurular, bir haftada 3 bine ulaştı. İtfaiye daire başkanlığı önünde uzun kuyruklar oluşturan adayların amacı,"İtfaiye Er'i" olmaktan çok "Devlet kadrosunda iş sahibi olabilmek". 01.07.2009 ANKARA netgazete

Maaşları aksayan Çukurova Medya Grubu çalışanları isyanda! Güneş gazetesi yazarı Halis Güler, sıkıntıyı köşesine taşıdı: "Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil"

20 Haziran 2009 Güneş yazarı Halis Güler, maaş ödemeleri aksayan Çukurova bünyesindeki medya kurumlarında çalışanların yaşadığı sıkıntıyı bugünkü köşesine taşıdı. İşte o yazı...

Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil

Türk edebiyatının büyük üstadı Fuzuli derki...
'Söylesem tesiri yok...'
Sussam gönül razı değil...'
Ama biz susmayalım, duyan duyar dedik, anlayan anlar dedik...
Bakın ülkede insanlar aç sefil...
Başbakan diyor ki, 'Halkta para var...'
Öyleyse pazarlarda artık sebze-meyve toplayanlar kimler?..
İnsanlar niye kira ödeyemiyor, elektrik, su faturalarını ödeyemiyor?..
Evine ekmek götüremeyen binlerce insan niye aramızda?..
Bu cinayetlerin, cinnetlerin, geçimsizliklerin kaynağı ne peki?..
Kredi kartıyla yaşama alışmanın nedenlerini hiç sorguladınız mı?..
Yağcılar, yalakalar kaplamış etrafı...
Ama gelin görün ki bunlar her şeyi tozpembe göstermek için yarışıyorlar...
Doğru söyleyeni ise dokuz köyden kovuyorlar...
***
Şimdi şu söylediklerimi iyi okuyun...
Okuyun da kulağınıza küpe olsun...
Sakın bu yazdıklarımı bir kıskançlık duygusu diye de algılamayın, bunu özellikle belirteyim...
Sadece Türkiye'nin bir gerçeğini gözler önüne seriyorum...
Bakın eğer müessesenizin tam giriş kapısında dometes-hıyar fideleri varsa...
Bir işyerinde müdür sayısı, çalışandan fazla ise...
İnsanlar maaş alamazken, müessesenizde onlarca müdür pozisyonundaki insanlara lüks araçlar tahsis edilmişse...
O hıyar fideli müessesenizin müdürleri, makam odalarına bile neredeyse arabayla girecek kadar kapıya yanaşıyorsa...
O müdürlerin makam şoförleri kışın ısıtmak, yazın da soğutmak için o makam arabalarını saatlerce o hıyar fideli kapının önünde çalıştırıyorsa...
Bir müessesede çalışanlar arasında maaş dengesizliği, hele de uçurumlar varsa...
Bir müessesede, birileri zevk-ü sefa içerisinde, birileri ise yol parası bile bulmakta sıkıntı çekiyorsa...
Bir müessesede birileri üretime katkım artsın diye alın teri akıtırken, birileri de gününü gün ediyor, yat sefası, at sefası, deniz sefası yapıyorsa...
Bir müessesede 'kralcık'lar ve 'soytarılar'ı cirit atıyorsa...
Bir müessesede bu kadar çok müdüre rağmen maaşların ne zaman verileceğini dışarıdan gelen balcı söylüyorsa...
İşte o zaman durum vahimdir...
Büyük üstad Levent Kırca'nın 'Olacak o kadar' oyununda bir skeci vardı, unutmam...
Devlet bir koyun bulur... Ne yapalım ne edelim denir ve devlet koruması altına alınır...
Sonra ona ilk iş olarak bir çoban tutulur, ardından çoban yardımcısı...
Sonra o koyun için bir birim kurulur, müdürler, yardımcıları derken eleman sayısı olur 150 kişi...
Bir koyuna 150 kişi...
Aradan zaman geçer devlet kemer sıkmaya gider. Bütün birimlere eleman çıkarılması için talimat verilir.
Koyun için oluşturulan 150 kişilik birim hemen işe başlar ve ilk icraatı, 'Çoban çıksın...'
Yazık....
Ben daha ne deyim...
Anlayana sivri sinek saz...

Borçlu köfteci, kendi boğazını kesmek istedi

19:10 - Konya'da yüklü miktarda borçlanan bir köfteci, "Çocuklarıma bir şey alamadım, borç bitmiyor" diyerek eline aldığı bıçakla yaklaşık 7 metre yüksekliğindeki üst geçitte intihara teşebbüs etti. Polisler, köfteciyi son anda yakalayarak kurtardı. Etkisiz hale getirilen şahıs, sağlık kontrolü için ambulansla Konya Numune Hastanesi'ne kaldırıldı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. 22.06.2009 KONYA netgazete

Tezgâhı vermemek için zabıtaya saldırdılar
16:35 - Erzurum'da, sayıları artan seyyar satıcılar ve kaldırımı işgal eden esnafa yönelik Yakutiye Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri bugün 'Şimşek' adlı operasyon yaptı. Uyarılara rağmen dükkanlarının önündeki tezgahları kaldırmayan esnaf, ekiplere direnince gergin anlar yaşandı. Ekiplere saldıran bazı seyyar satıcıların gözaltına alındığı operasyonda, esnaf belediye yetkililerine tepki gösterdi. Ekipler, satış yapan seyyarların arabalarına el koyarak beraberindeki kamyonlara yükledi. Tablalarını vermek istemeyen satıcılarla zabıtalar arasında kavgalar yaşandı. 24.06.2009 ERZURUM netgazete

Altın borcu için kuyumcu soymaya kalktı
17:55 - İzmir'in Konak ilçesinde bir kız çocuk annesi B.S. (21) kadın, 200 gram altın borcunu ödeyemeyince internetten biber gazı satın alarak bir kuyumcuyu soymaya çalıştı. Abdullah Taşar'a ait Taşar Kuyumculuk'a giren B.S., bir anda çantasından çıkardığı biber gazını kuyumcunun yüzüne doğru sıktı. Biber gazı göğsüne gelen Taşar, genç kadını üstüne atlayarak etkisiz hale getirdi. 25.06.2009 İZMİR netgazete

Polis, 'iş bulacağız' sözü verince intihardan vazgeçti

16:45 - Denizli'de, yalnız yaşadığı öğrenilen 35 yaşındaki F.M. isimli kadın işsiz kaldığını belirterek Gazi Bulvarı üzerinde bulunan 8 katlı Evran-Urhan İş Merkezi'nin çatısına çıktı. Ayaklarını aşağıya doğru sarkıtarak tehlikeli bir şekilde oturan ve kendisini aşağıya atmakla tehdit eden kadını ikna etmek için polisler yaklaşık 40 dakika boyunca kadınla görüştü. Vatandaşların büyük bir endişe ve merak içinde izlediği intihar girişimi, polisin kadına iş bulmasında yardım sözüyle sona erdi. 26.06.2009 DENİZLİ netgazete

Valilik önünde, usturalı, tinerli işsizlik protestosu

14:25 - Samsun'da 6 çocuk babası 46 yaşındaki bir kişi, Samsun Emniyet Müdürlüğü ile Trabzon Emniyet Müdürlüğü tarafından düzenlenen imtihanlara girip kazanmasına rağmen yaşlı olduğu için işe alınmadığına tepki göstererek, girdiği bunalım sonucu Samsun Valiliği girişinde kendisini yakmakla tehdit edip ilaç içerek elinde ustura ile üzerine tiner döküp eylem yaptı. Tineri başından aşağı boşaltıp eylemini sürdüren Ali Taştan, gazetecilerin ısrarları üzerine yakına yaklaşın polislere direnmeyerek yaklaşık bir saat süren eylemine son verdi. 26.06.2009 SAMSUN netgazete

Kovulan işçiler, belediye başkanına saldırdı

14:45 - Samsun'un Atakum İlçe Belediyesi'nde 5 yıl aradan sonra yeniden başkan seçilen CHP'li Metin Burma, belediyede yeni düzenlemeye gitti. Belediyede 5 yıldır çalışan kadrolu işçiler İshak Uzun, Osman Yıldırım, Ufuk Sevim ve Ayhan Altan'ın yeniden yapılanma gerekçesiyle iş akitlerine son verildi. Atakum Belediyesi Eğitim ve Eğlence Merkezi önünde toplanan işçiler, başkanın gelmesiyle birlikte alkışlarla tempo tutup, pankart açarak protestoda bulundu. Burma'nın bina içerisine girişini engellemek isteyen işçiler ve yakınları, Burma'ya fiziki müdahalede bulundu. 29.06.2009 SAMSUN netgazete

20 milyon işsiz ve emekli, "Kahveler kapanmasın, boşanırız"

22 Haziran 2008 - Türkiye Kahveciler ve Büfeciler Federasyonu Başkanı Murat Ağaoğlu, günde, çoğunluğu işsiz ve emekli 20 milyon müşteriye hizmet veren kahvehanelerde sigara yasağına geçiş süresini uzatılmasını istedi. Zor durumda olduklarını da belirten Ağaoğlu, ‘Eğer kahvehaneler olmazsa boşanma davaları da çok olur. İnsanlar iş çıkışı kahvehanede oyun oynayıp stres atıyorlar. Streslerini kahvehanelerde attıkları için evlerinde de herhangi bir olumsuz durum olmuyor’ dedi. Ağaoğlu, çay satışlarının yüzde 25’inin ‘veresiye defteri’ne yazıldığını öne sürdü. Ağaoğlu, yaptığı açıklamada, Türkiye’de yaklaşık 200 bin kahvehane bulunduğunu söyledi. Kahvehanelere günde ortalama 20 milyon kişinin girip çıktığını ve 20 milyon bardak çay tüketildiğini belirten Ağaoğlu, bu rakamların kahvehanelerin günlük cirolarının 8 milyon YTL civarında olduğunu gösterdiğini ifade etti. Ağaoğlu, şunları söyledi: ‘Kapalı mekanlarda 19 Mayıs’ta başlayan sigara içme yasağını, girişimlerimiz sonucu kahvehaneler için 19 Temmuz 2009 tarihine ertelenmesini sağladık. Yasağın başlamasına kadar olan süreyi, geçiş dönemi olarak değerlendiriyoruz. Ancak, biz bu süreyi de yeterli bulmuyor ve en az 2 yıl daha sürenin uzamasını istiyoruz. Kahveci esnafı zor durumdayken müşterilerimize ‘sigara içmeyin’ diyemeyiz.’

STAR GAZETESİ

Afyon'u şok eden intihar haberi
21 Ekim 2008 21:38
Afyonkarahisar'ın tanınmış iş adamlarından Ali İhsan Özer, iş yerinde kendisini iple asarak intihar etti.
Edinilen bilgiye göre, ailesi ve yakınlarıyla birlikte akşam yemeği yedikten sonra iş yerine giden iş adamı Ali İhsan Özer (62), kendisini iple tavana asarak intihar etti.
haber7

Aktüel'in akıbeti belli oldu! Haftalık yayınlanan dergi, artık 15 günde bir çıkacak
*Burda dergisinin Ankara bürosu kapatıldı; 9 gazeteci daha işsiz kaldı


29 Aralık 2008 Tempo Dergisi'nin kapatılacağı haberinden sonra Aktüel'in de yayınına son verileceği iddiaları gündemi sarstı. Haber7 sitesinin haberine göre; Turkuaz Grubu'nun Sabah ve ATV'den sonra en etkili yayın organı olan Aktüel Dergisi'nin akıbeti belli oldu. Bir süre önce yayın politikası ve ekibinde ciddi değişikler yaparak gündemi sarısıcı haberlere imza atan haftalık Aktüel dergisi, bundan böyle okurlarının karşısına 15 günde bir çıkacak. Tüm dünyayı etkisi altına alan küresel krizden dolayı alınan bu karardan sonra 15 günde bir çıkacak derginin sayfa sayısı artacak ve ağırlıklı olarak dosya haberlere yer verilecek.

BURDA'DA OPERASYON
Ekonomik kriz, Doğan Grubu'na ait Burda dergisini de vurdu. Medyaradar sitesinin haberine göre; Burda dergisinin Ankara bürosu kapatıldı ve 9 kişi işsiz kaldı. Geçen günlerde Tempo dergisinin de yayın hayatına son verilmişti. Şubat başına kadar yayınlanmayacak derginin, şubat ayından itibaren de aylık olarak okurlarının karşısına çıkacağı açıklanmıştı.

netgazete

Vatandaşın bankalara borcu, 113.8 milyar TL
12:35 - Tüketici kredileri 19-26 Aralık haftasında 41.2 milyon TL azalarak 81 milyar 93.7 milyon TL’ye geriledi. Tüketicilerin kredi kartı borçları da 433.8 milyon TL’lik azalışla 32 milyar 756.5 milyon TL oldu. Böylece tüketicilerin bankalara olan toplam borcu 475 milyon TL azalarak 113 milyar 850.2 milyon TL’ye geriledi. Konut kredisi alacakları söz konusu haftada 96.5 milyon TL’lik azalışla 37 milyar 537.6 milyon TL seviyesine gerildi. Taşıt kredilerinin 42.8 milyon TL azalışla 5 milyar 338.4 milyon TL olduğu söz konusu bir haftalık dönemde, diğer tüketici kredileri de 98.1 milyon TL’lik artışla 38 milyar 217.6 milyon TL’ye yükseldi. 02.01.2009 ANKARA
netgazete

Kredi kartı borçları, krizde 3.3 milyar lira arttı
14:30 - Tüketicilerin bankalara, tüketici kredisi ve kredi kartları kullanımından kaynaklanan toplam borcu yılsonundan 26 Haziran’a kadar olan dönemde 3 milyar 289 milyon TL artarak 117 milyar 140 milyon TL’ye çıktı. Otomobil kredileri azalır, konut kredileri ve diğer krediler artarken, kredi kartı borçları 1 milyar 246 milyon TL artış gösterdi. 02.07.2009 ANKARA netgazete

89 bin 330 vatandaş, hâlâ kredi kartı borçlusu
16:30 - Merkez Bankası verilerine göre, Ocak ayında 126 bin 114 adet olan ferdi kredi ve kredi kartları borçlarını ödememiş kişilerin toplamı, Şubat ayında 114 bin 777 adete indikten sonra Mart ayında 133 bin 354'e çıktı. Aynı dönemde ferdi kredi borcunu ödememiş kişi sayısı yüzde 34,4 azalarak 61 bin 35'den 40 bin 42'ye, kredi kartı borcunu ödememiş kişi sayısı yüzde 30,5 yükselerek 68 bin 445'den 89 bin 330'a çıktı. 03.07.2009 ANKARA netgazete

İşsiz vatandaş, Meclis önünde intihara teşebbüs etti
16:30 - TBMM'nin İnönü Bulvarı kısmında bulunan Akay Kavşağı Alt Geçidi'nin üzerine çıkan İsmail Cihangir A. intihar etmek istedi. Görevli polisler intihar girişimini fark ederek itfaiye ve Hızır Acil ekiplerinden yardım istedi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri elindeki cam parçası ile kendini kesen gencin aşağı atlama ihtimaline karşı hava yastığı açtı. 8 yıldır işsiz olduğunu ve bu yüzden anne ve babasının hastalandığını iddia eden İsmail Cihangir A., 'Sanatçı' olarak isimlendirdiği bir kişinin gelmesini istedi. Sonunda intihar girişiminden vazgeçirilen genç, hastaneye kaldırıldı. 05.07.2009 ANKARA netgazete

1 MİLYON 57 BİN 673 KARŞILIKSIZ ÇEK

7 Temmuz 2009 20:55
Merkez Bankası tarafından bankalara duyurulan toplam karşılıksız çek sayısı, 2009 yılının ilk yarısında, geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 50,7 artarak 1 milyon 57 bin 673'e çıktı.
Merkez Bankası tarafından bankalara duyurulan toplam karşılıksız çek sayısı, 2009 yılının ilk yarısında 1 milyon 57 bin 673'e çıktı.

Merkez Bankası verilerine göre, karşılıksız çek sayısı 2008 yılının ilk altı ayında 701 bin 802 adet idi.

Aynı dönemde, mahkemeler tarafından yapılan bildirimlere göre ise, Merkez Bankasınca duyurulan yasaklanan çek sayısı da yüzde 8,7 yükselerek 37 bin 758'den 41 bin 28'e çıktı.

Bankalarca Merkez Bankasına yapılan bildirimlere göre, Merkez Bankasınca duyurusu yapılan, karşılıksız kaldıktan sonra ödenmiş çek sayısı 2009 yılının ilk yarısında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 28 artarak 463 bin 338'den 593 bin 134 oldu.

Yıllık bazda yüzde 73 artış

Merkez Bankası tarafından bankalara duyurulan toplam karşılıksız çek sayısı Haziran ayında, geçen yılın aynı ayına göre yaklaşık yüzde 73 artarak 181 bin 552'ye çıktı. Karşılıksız çek sayısı 2008 yılı Haziran ayında 104 bin 956 adet idi.

Mahkemeler tarafından yapılan bildirimlere göre, Merkez Bankasınca duyurulan yasaklanan çek sayısı da Haziranda, 2008 yılının aynı ayına göre yüzde 103,9 artarak 3 bin 870'dan 7 bin 891'e yükseldi.

Bankalarca Merkez Bankasına yapılan bildirimlere göre, Merkez Bankası'nca duyurusu yapılan karşılıksız kaldıktan sonra ödenmiş çek sayısı Haziran ayında, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 71,8 artarak 64 bin 982'den 111 bin 660'a çıktı.

Aylık bazda yüzde 9.8 yükseliş

Haziran ayında bir önceki aya göre Merkez Bankası tarafından bankalara duyurulan toplam karşılıksız çek sayısı yüzde 9,8 artarak 165 bin 314'den 181 bin 552'ye, birikimli karşılıksız çek sayısı yüzde 20,7 yükselerek 876 bin 121'den 1 milyon 57 bin 673'e çıktı.

haber10

Tekstilde 8 bin 594 fabrika düştü, 200 bin kişi işsiz kaldı

Demet CENGİZ BİLGİN 10 Temmuz 2009

Mayıs 2008’den Mayıs 2009’a kadarki dönemde tekstil ve hazır giyimde kapanan işyeri sayısı 8 bin 594 oldu, işini kaybeden sayısı 200 bini aştı. Tüm sektörlerde işyeri kapanma oranı yüzde 3 olurken tekstilde yüzde 17’yi aştı. İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi, acil önlem istedi.


SOSYAL Güvenlik Kurumu’nun (SGK) kayıtlarına göre Mayıs 2008’de 1 milyon 194 bin 344 olan Türkiye’deki iş yeri sayısı 2009 ocak ayında 1 milyon 143 bin 517’ye kadar geriledikten sonra nisanda 1 milyon 152 bin 660 oldu. Sigortalı işçi sayısı 9 milyon 703 bin 722 iken, ocak ayında 8 milyon 481 bini gördükten sonra nisanda 5 milyon 503 bin 53’ü buldu. Ocak ve şubattaki gerilemenin mart ve nisan aylarında toparlanmaya başladığı görülüyor.

1.2 milyon iş kaybı

Şubatta epey aşağılara inen işyeri sayısında mart ve nisan aylarında 10 bin 90 adet artış olurken, sigortalı işçi sayısı da yine bu dönemde 140 bin 763 kişi arttı. Fakat rakamlara, geçen yılın mayıs ayından bu yılın nisan ayına kadar olan zaman diliminden bakıldığında, işyeri sayısında 42 bine yakın azalma göze çarparken asıl vurucu gösterge sigortalı işçi sayısında görüldü. 1 milyon 200 bin 669 kişi işini kaybetti.

Tekstilde 200 bin kişi

Krizden önce 50 binlerde olan tekstil işyeri sayısı 40 bine kadar indi. Sigortalı işçi sayısı 862 binlerden 662 binlere kadar geriledi. Tekstil ve hazır giyimde mayıs 2008’den nisan 2009’a kadarki dönemde 8 bin 594 adet işyeri kapandı. Sigortalı işçi sayısı da aynı dönemde 200 bin 313 kişi azaldı. Öte yandan bu sektörde şubat ayında yüzde 34 olan ihracat düşüşü, haziran ayında yüzde 10-15 düzeyinde gerçekleşti.

Yüzde 21’i tekstilden

İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi, Türkiye’de tüm sektörler genelinde iki aydır toparlanma işaretleri görülse de tekstil ve hazır giyimde işlerin hiç iyi gitmediğini söyledi. 2008 Mayıs ayından bu yana tekstil ve hazır giyim sektöründe 8 bin 594 işyerinin kapanmasının son derece düşündürücü olduğunu vurgulayan Hikmet Tanrıverdi, “Bu yüzde 17 gerileme demek. Tüm sanayide ise işyerlerinin yüzde 3.49’u kapanmış. Tüm sanayide kapanan 41.684 işyerinin yüzde 21’ini tekstil ve hazır giyim oluşturuyor. Bu çok önemli bir gösterge. Acil özel önlem şart” dedi.

Hürriyet

Açlıktan bayılan genç hastanelik oldu

Kırıkkale'de 2 gündür parklarda yattığı ve aç olduğu belirtilen genç, bayılması üzerine hastaneye kaldırıldı.

10 Temmuz 2009 19:48

Alınan bilgiye göre, Bolu'nun Gerede ilçesinde bir müteahhit firmada çalışan Kemal Doğan (28), Kırıkkale'de oturan müteahhitten parasını almak için kente geldi.

Parası olmadığı için 2 gündür parkta yattığı ve aç olduğu belirtilen Doğan, sıcak havanın da etkisiyle Zafer Caddesi'nde bayıldı.

haber7

Kirayı ödemek için eşini internette satışa çıkarttı
15:20 - Kocaeli'nde oturan Ekrem E. (fotoğrafta sağda-30), 8 aydır birlikte yaşadığı dini nikahlı eşi S.G.'yi (43) internete ilan vererek pazarlamak istedi. Bursa Emniyeti dedektifleri, Ekrem E. ile müşteri kılığında irtibata geçerek 500 TL'ye anlaştı. Zanlıyı Bursa'ya çağıran polis ekipleri, parayı Ekrem E.'ye verdi. M.Ö.'ye ait apartmana giren zanlılar, polis ekipleri tarafından suçüstü yakalanarak gözaltına alındı. Kadın ifadesi alındıktan sonra Kocaeli'ne gönderilirken, Ekrem E. adliyeye sevk edildi. Zanlının ifadesinde ev kirasını ödeyemediği için böyle bir yola başvurduğunu söylediği öğrenildi. 16.07.2009 BURSA netgazete

Umur TALU
Sabah
Halkın yumurtasıyla oynamayın!
19 Temmuz 2009

Şeker, akaryakıt, su...
Ayan beyan ilan edildikleri için öyle "teğet" geçmeden doğrudan hanenin orta yerine düşüyorlar.
Bunların medyada çok önemli haber olmamasını sadece "yandaşlık" meselesine de bağlamamalı.
Bunlar, medyayı yönetenlerin, yorum yapanların hanelerinde, hayatlarında pek önem arz etmediklerinden...
Teğetten de öte, pergelin kapsama alanı dışı meseleler oldukları için de "haber ve yorum değeri" taşımakta zorlanıyorlar.
Değişiyor işte.
Gazetecilikte ilk adımlarımızı attığımız sıralar, tam 12 Eylül darbesinin oralar, memlekette birden en popüler mevzulardan biri haline gelen Ekonomi üstüne emekliyorduk.
O darbe ortamında bile...
Ya da o darbe ortamına inat...
Yumurta fiyatları artınca...
En iri yumurtadan çok daha iri başlığımız şu olmuştu:
"Halkın yumurtasıyla oynamayın!"
Sıkıyönetim Komutanı nedense çok sinirlenmişti.


***

Şimdiki Ekonomi başlıkları daha masum bile olabilir:
"Halkın şekerini yükseltmeyin!"
Veya...
"Halkın küçük suyuna büyük zam" mesela.
Parantez açayım.
Geçenlerde bir Avrupa kentinde "başıma gelen" şöyle bir işti:
Çok sıcak yüzünden bir şişe su:1 Euro!
Bir şişe su yüzünden WC: 1.5 Euro.
Yani suyu dışarı atmak içeri atmaktan pahalı idi ki, bizim sosyal, demokratik laik bir hukuk devleti düzenimizde neyse ki böyle bir felaket henüz uzak!
Unutmadan; o memlekette musluktan akan su da bedava!

***

Laf lafı açarken, aklıma bizim o 12 Eylül dönemi ekonomi gazeteciliği günlerimizden bir başlık daha geldi.
Haber şuydu: "Türkiye'de ineklerin süt verimi düştü!"
Başlığımız şu oldu: "İneklerimiz öküzleşti."
Gazetenin her köşesinde ise zaten, başta Evren, darbe yapan komutanların resimleri, isimleri, sözleri ve özlü fikirleri de yer alıyordu...
Başlık yuvarlanıyor kapağını buluyordu.

***

Dar gelirli ailelerin üniversite yoluna ulaşmış gençleri için de bugünün cevval ekonomi matbuatının atacağı başlıklar vardır mutlaka...
Bir köşeye babanın veya annenin maaş bordrosu, emekli aylığı, aylık geliri, artık her neyse o meblağ ile yıllık artış yüzde minik oranı konur mesela...
Bir köşeye de 12 Eylül imalatı YÖK'ün suya, şekere, benzine özenerek haraç şeklinde salmak istediği yüzde yüz zammı:
Bozdur bozdur harç'a...
Olur mu hocam!
Yoksa, harç ödeme zorluğuyla kapı önüne ittirilen çocuklara, "Harç bitti, yapı paydos" demek mi daha iyidir; biz bilmeyiz.
Bir tek şunu dileriz:
Parası olmadığı için okula alınmayacak gençler ile başörtüsü olduğu için okula alınmayan gençler birbirini ve bu düzenin özünü daha iyi anlasın isteriz!
Başlık nasıl olsa yuvarlanır, kapağını bulur.

Umur.talu@sabah.com.tr
Umur Talu - Sabah

İstiklal'de Cinayet
Zanlı cinayeti "1 lira" için işlediğini itiraf etti




İstanbul Beyoğlu'nda bir alman vatandaşı kendisinden para isteyen bir kişi tarafından bıçaklandı. Uzun süre İstiklal Caddesi'nde ambulans bekleyen yaralı hastanede yaşamını yitirdi.

İstanbul'da bir inşaat şirketinin ortağı olduğu belirlenen Alman vatandaşı Gregor Kerkelink, İstiklal Caddesi'nde bıçaklı saldırıya uğradı.

Amatör bir kameraman tarafından yerde yatarken görüntülenen Gregor Kerkelink, uzun bir süre ambulans bekledi.

Görgü tanıkları olayı şöyle anlattı:

"Bir anda 'imdat, imdat' diye ses çıktı, sabahın köründe boğuşuyorlar, kavga ediyorlar zannettik. Sonra adam yere düştü, saldırgan ekmek bıçağıyla vurmaya başladı.

Hastaneye kaldırılan 45 yaşındaki Alman işadamı, kalbinden aldığı yara nedeniyle yaşamını yitirdi.

Olayın zanlısı İbrahim Akyol, polis tarafından yakalandı. Psikolojik tedavi gördüğü belirlenen Akyol ifadesinde cinayeti "1 lira" için işlediğini itiraf etti.

aktifhaber
Doktorun '6 ay ömrün kalmış' dediği esnaf,
kirayı 2 kat arttıran mal sahibini öldürdü


21 Temmuz 2009 - Ankara'da bir kişi, kira meselesi yüzünden çıkan kavgada ev sahibini silahla vurarak öldürdü.
Edinilen bilgiye göre, Yenimahalle ilçesi Şentepe Burç Mahallesi Değirmendere Caddesi'nde bulunan bir işyerinde Bedri Durmaz'ın (41) vurularak öldürülmesi, kardeşi Tahsin Durmaz'ın da ağır yaralanması olayıyla ilgili çalışmalarını sürdüren polis ekipleri, cinayetin şüphelisi olarak Bedri Durmaz'ın kiracısı Necati K.'yı gözaltına aldı. Necati K. ifadesinde, Bedri Durmaz ve Tahsin Durmaz'ın işyerine gelerek kirayı iki katı kadar arttırmak istediklerini iddia etti. Bu nedenle aralarında tartışma çıktığını ifade eden zanlı, Durmaz kardeşlerin ellerinde bıçakla kendisine saldırdıklarını, bunun üzerine kendini korumaya çalışırken silahının ateş alarak Bedri Durmaz ve Tahsin Durmaz'ın vurulmasına neden olduğunu öne sürdü. Necati K., ifadesinde, kan kanseri olduğunu doktorunun kendisine 6 aylık ömrü kaldığını söylediğini belirterek, "Ömrümün son günlerini dışarıda geçirmek için İstanbul'daki akrabalarımın yanına kaçtım" dedi.

netgazete

Ölmek isteyen işsiz genci, belinden kavradı kurtardı

13:50 - Antalya'da, 18 yaşındaki Bülent G., ekonomik kriz nedeniyle Manavgat'ta bir otelde çalışırken işten çıkartıldığını söyleyerek intihar girişiminde bulundu. 10 metre yükseklikte, sürekli arabaların geçtiği alt geçidin korkuluklarında korkulu anların yaşanmasına neden olan genci gazeteciler ve polisler ikna etmeye çalıştı. Gazetecilerin 'Oradan inersen sana iş buluruz' şeklindeki ikna çalışmalarına, "Otelde çalışırken 25 arkadaşımla beni işten çıkardılar. Günlerdir açım ve üzerimdeki kıyafetleri hiç değiştiremedim. Başka çarem kalmadı. Bir iş istiyorum ama bu da bu şartlarda imkansız gibi görünüyor" diye karşılık verdi. 24.07.2009 ANTALYA netgazete

İşten çıkartacaklar diye, belediyede ateş açtı
09:40 - Muğla'nın Milas ilçesinde, maaşını alamadığını ve işten çıkartılmak istendiğini iddia eden işçi, belediye binasında silahlı eylem yaptı. Milas Belediyesinin park ve bahçe biriminde çalışan H.T, saat 08.30 sıralarında belediye binasına geldi. Belediyeye giren ve giriş kapısının üst kısmındaki balkona çıkan işçi, kendisine ait av tüfeğiyle havaya bir el ateş açtı. 4 aydır maaşını alamadığını ileri süren işçi, seçimlerde rakip belediye başkan adayını desteklediği için işten çıkartılmak istendiğini iddia etti. 24.07.2009 MİLAS netgazete

'KRİZDE EMEKÇİNİN, EMEKLİNİN SUÇU YOK'

25 Temmuz 2009 23:40
Türk Eczacıları Birliği 36. Dönem Merkez Heyeti Genel Sekreteri Özgür Özel, 'Tasarruf deyince ilk akla gelen sağlık oluyor. Sağlıktan tasarruf olmaz' dedi.
Ege Eczacılar Odaları Birliği Danışma Toplantısı Burdur'daki Grand Özeren Otel'de yapıldı. Toplantıya birliğe bağlı Çanakkale, Bursa, Balıkesir, Manisa, Afyonkarahisar, Kütahya, Denizli, Aydın, İzmir, Muğla, İzmir, Isparta ve Konya Eczacılar Odası başkan ve yönetim kurulu üyeleri katıldı.

Türk Eczacıları Birliği 36. Dönem Merkez Heyeti Genel Sekreteri Özgür Özel, toplantıda yaptığı konuşmada, yaşanan ekonomik krizin ardından çok sayıda insanın işsiz kaldığını ve ülkede istihdam konusunda sıkıntı yaşandığını ifade etti. Hastaların son dönemde ilaç paralarının önemli bir kısmını ceplerinden ödemek zorunda kaldığını belirten Özel, ''Bu kabul edilebilir bir durum değil. Bunun bedelini emekçiler ve emekliler ödememeli. Bu krizin çıkmasında onların hiç suçu yok'' diye konuştu.
haber10

Kredisini ödeyemeyen çiftçinin eşeği haczedildi

24 Temmuz 2009 Burdur'un Ağlasun ilçesinde mizahi öykülere konu olacak bir haciz işlemi gerçekleştirildi.
Banka kredisi borcunu ödemeyen çiftçinin kefili tarafından icraya verilmesi üzerine, ahırında eşeği haczedildi. Satışa çıkarılan eşeğe ilk satışta alıcı bulunamadı.
Ağlasun'da yaşayan çiftçi İlhan Taştekin'in 25 bin TL'lik banka kredisi borcunu ödememesi üzerine, borcu ödemek zorunda kalan kefili esnaf Muammer Taşan, Taştekin'i icraya verdi. Ağlasun İcra Müdürlüğünce uygulanan işlemde İlhan Taştekin'in evine haciz geldi, evde eşya bulunamaması üzerine ahırındaki eşeğine el konuldu.
netgazete

Her gün 2602 ev ve işyerine icra memurları gidiyor
16:05 - Türkiye Kamu Sen, ekonomik krizin sonuçlarını çarpıcı bir araştırmayla ortaya koydu. Sendikanın verilerine göre, Türkiye'de günde 2 bin 602 ev ve işyerine haciz amacıyla icra memurları gidiyor. Yine günde 123 araç haczediliyor. Her gün ortalama 273 fabrika ve işyeri kapanıyor. Araştırmanın çek ve senetle ilgili verileri de ürkütücü. Her gün ortalama 26 bin 260 çek karşılıksız çıktığı için işlem görürken, 4 bin 312 senet de protesto ediliyor. 27.07.2009 ANKARA netgazete

42 ülke arasında bu yıl en çok küçülecek 8. ülkeyiz
15:45 - Türkiye’nin bu yıl en çok daralacak ülkelerin arasında bulunduğu bildirildi. İngiliz The Economist dergisi, Türkiye'deki GSYH'nın 2009 yılındaki küçülme tahminini yüzde 5.6’ya çıkarttı. Böylece Türkiye, 42 ülke arasında bu yıl en çok küçülecek 8. ülke oldu. İngiliz dergisi, 9 Ocak’taki tahmininde, Türk ekonomisinin bu yıl yüzde 2.5 büyüyeceğini hesaplamış ancak daha sonra tahminlerini giderek aşağı çekerek son dönemde yüzde 4 üzerinde bir daralma hesaplamıştı. 27.07.2009 LONDRA netgazete

BORÇLARINI ÖDEYEMEYİNCE, İNTİHAR...

29 Temmuz 2009 23:40
Balıkesir'in Edremit ilçesinde pazarcılık yapan Adnan Mete (46), borçlarını ödeyemeyince girdiği bunalım sonucu intihar etti.
Piyasaya aşırı derecede borçlandığı ileri sürülen Adnan Mete, saat 17.30 sularında Tuzcumurat Mahallesi. 114. Sokak'ta evinin bulunduğu binanın apartman boşluğuna kendini asarak intihar etti.
haber10

Konya Hali'ni yakan zanlı tutuklandı

Konya sebze halindeki yangını alacak verecek meselesinden çıkardığı iddiasıyla gözaltına alınan kişi tutuklandı.

03 Ağustos 2009 16:54

Edinilen bilgiye göre, Konya Adnan Menderes Toptan Sebze ve Meyve Hali'nde çok sayıda deponun zarar gördüğü yangınla ilgili gözaltına alınan Osman Böğen (25), emniyetteki sorgusunun ardından Konya Numune Hastanesine gönderildi.

Sağlık kontrolünden sonra Konya Adliyesine götürülen Osman Böğen, savcılıkça ifadesinin alınmasının ardından çıkarıldığı nöbetçi mahkemece tutuklandı.

Böğen'in, ifadesinde, sebze halinde bir süre yanında çalıştığı komisyoncu ile arasındaki alacak verecek meselesi yüzünden depoları ateşe verdiğini itiraf ettiği öğrenildi.

haber7

Bankanın haciz tehdidi, fındıkçıyı isyan ettirdi
16:20 - Şekerbank tarafından haciz işlemi başlatılan yaklaşık 25 kadar Fındık Tarım Satış Kooperatifleri Birliği ortağı, birlik genel müdürlüğü önünde toplanarak, FİSKOBİRLİK yönetim kuruluna tepki gösterdi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın birliğe sahip çıkmasını istedi. FİSKOBİRLİK Genel Müdürlüğü önünde toplanan ortaklar, birlik yönetim kurulu üyeleriyle görüşmek istedi. Genel müdürlük görevlilerinin, yönetim kurulu üyelerinin olmadığını söylemesi üzerine, görevliler ile ortaklar arasında kısa süreli tartışmalar yaşandı. 03.08.2009 GİRESUN
netgazete

Salih Tuna
Her kılığa girin buna girmeyin!

Ayşe Arman bacımızın sayesinde kılık değiştirmek bi ufaktan moda oldu ya, acayip canım çekti benim de.

Lakin hangi kılığa girecektim?

CHP'li kılığına giremezdim.

Engin Ardıç erken davranmış; kendi hesabına bütün bir seneyi kurtarabilecek güzellikte bir yazıyla CHP'li kılığına girmişti.

Bekir Coşkun kılığına da giremezdim.

Her şeyden evvel köpek fobim engeldi buna.

Ahmet Hakan kılığına gireyim, dedim. Şappadak vazgeçtim.

Risk büyüktü çünkü!

Elemanımız tam o sırada Ahmet Arsan kılığına girmekle meşgul olabilir; talihsiz yazarınız da, Ahmet Hakan yerine yanlışlıkla Ahmet Arsan'a girebilirdi.

Tevafukla kılığa girmek olmaz; zira ademoğlu yaratılış itibariyle, nereye girdiğini bilmezse randıman alamaz.

Çaresizdim!..

Aklıma Ertuğrul Bey'ciğim geldi.

Yazık ki yazık; onun kadar seri ve kıvrak değildim!

Bir gün demokrat, bir gün “darbesevici” olabilecek kadar hızlı “kılık” değiştiremezdim.

Farzımuhal, bugünlerde İmralı'yla büyük mutabakat arayan halinden, (birdenbire) “Kapınıza çarpı işareti koyulmadı; kıymetini bilin!..” haline rücu ederse, ofsayda düşeceğim kesindi.

Ertuğrul Bey'ciğimin kıvraklığına ayak uyduramayacağım için kılığına girmeye cesaret edemedim.

Ama…

Pes etmedim!

Başka arayışlara yöneldim.

Hatta…

Oray Eğin kılığına girmeyi düşünebilecek kadar bir an gözümü kararttım.

Şükür ki şükür, iş işten geçmeden kendime geldim.

En kötü karar karasızlıktan iyidir düşüncesiyle, bir hobi olarak bile ilgimi çekmeyen İsmet Berkan kılığına girmeye karar verdim.

Ne ki, karar verir vermez çok tuhaf bir şey oldu; gaipten sesler duymaya başladım:

“Dünya dışı varlıkların insan formuna girdiklerini biliyoruz… Belirli misyonu olan bu varlıkların insan suretine girerek aramıza karıştığını tahmin ediyoruz…” gibi lakırdılar beynimin içinde yankılanıyordu.

“UFO”cu Haktan Akdoğan'dan duymaya alışık olduğumuz bu sözlerin adeta istilasına uğramıştım.

“Euzübesmele” çektim, “ayetelkürsi” okudum, da, çok şükür “suhulete” kavuştum.

Bir daha İsmet Berkan kılığına girmeyi tasarlamak mı!..Aman diyeyim!..

Bu adamda bir tuhaflık var. Ertuğrul Bey'ciğim tevekkeli “filozof” dememiş ona.

Sonra…

Uğur Dündar kılığına girmeye niyetlendim; lakin “Vakit”ten tırstım.

Ahmet Altan kılığına girmeye de, ne yalan söyleyeyim, üşendim! Roman yazmak, 24 saat demokrat kalmak hadi neyse de, bu saatten sonra “kadın ruhundan anlamak”la uğraşamazdım!

Uzun lafın kısası; gün akşam olmuş yine “boşta kalmıştım.”

Şu Allah'ın hikmetine bakın ki; kılık değiştirmekten umudumu tastamam yitirmek üzereyken, “boşta kalmak” ifadesi sayesinde bir mucize gerçekleşti.

Bu ifade işsizliği çağrıştırdı. İşsizlik de, milyonlarca işsizi.

Tahmin edeceğiniz gibi bir işsizin kılığına girdim…

Adı Şeref, üç çocuğu var, ev kira. 17 aydır çalmadık kapı bırakmamış; iş yok, güç yok!

Üstelik uçan kuşa borcu var!

Söz verdiği halde kaç aydır bir çift ayakkabı alamamış oğluna!

Geçen gün komşunun kızından görüp “yağlan ekmek” isteyen küçük kızını, “akşama” vaadiyle avutsa da annesi…

Şeref için akşam, her zamanki kadar akşam…

Evde ne bir gram yağ kaldı, ne alacak para.

Velhasıl…

Çocuklarının yüzüne bakacak yüzü kalmamış. Güneş doğmadan atıyor kendini sokaklara…

“Benden buraya kadar Şeref!” dedim, “Hadi bana eyvallah!..”

Sokak sokak dolaşamayız seninle!

Avare değiliz, gündemimiz çok yoğun:

Ergenekon, HSYK, “Kürt Sorunu”, AB, demokrasi, laiklik, “bizim mahalle”, “karşı mahalle” ve ayakkabı markası…

Kılık değiştirmek de bir yere kadar.

Hele Şeref'in kılığına girmek; aman Allah saklasın!..

Siz siz olun, Mehmet Yakup Yılmaz'ın, Haydar Dümen'in hatta bizzat Ayşe Arman'ın kılığına girin, sakın ola bir işsizin kılığına girmeyin.

Yahu Şeref bu ne ya!

yenişafak

04 Ağustos 2009 Salı
Emekliler açlık grevine başladı

Kocaeli'de, DİSK'e bağlı Tüm Emekliler Sendikası (Emekli-Sen) üyesi bir grup, emeklilere Temmuz 2009 dönemi için yapılan yüzde 1.83 oranındaki zammı protesto etmek için açlık grevi başlattı.

Sabri Yalım Parkı'nda çadır kurarak toplanan gruba hitap eden Emekli-Sen Genel Başkanı Veli Beysülen, Türkiye'de yaşanan gelişmelerin, emekçi, emekli ve yoksulun aleyhine olduğunu öne sürerek, yoksul kesimlerin günden güne açlık ve sefalete itildiğini iddia etti.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ''kriz bizi teğet geçecek'' demesinin ardından, sermayenin isteği doğrultusunda önlem paketleri açıklamaya başladığını öne süren Beysülen, şöyle konuştu:

''Paketlerin tamamı, sermayeden vergi almamak, bu durumda ortaya çıkacak bütçe açığını da emekçinin sırtından karşılamak üzerinedir. Tüm yoksul kesimler günden güne açlık ve sefalete itiliyor. En yoksul kesimlerin başında da biz emekliler geliyoruz. 5510 sayılı yasa çıkarken, yasanın mevcut emeklilere dokunmayacağını söyleyerek halkı, emeklileri kandırdılar. Yasanın 55. maddesinde emekli maaşlarının her yıl iki defa, bir önceki 6 ayda gerçekleşen TÜFE kadar artırılacağı yazıyor.

TÜFE'yi Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) açıklıyor, TÜİK, Başbakanlığa bağlı devlet kurumu. Rakam oyunları çok kolay. TÜİK, yaşadığımız yüzde 30'luk, yüzde 40'lık enflasyona rağmen enflasyonu yüzde 1.83 açıkladı. Zammı da bu rakamlara göre yaptılar. Önümüzdeki ilk seçimde yüzde 1.83'ün hesabını sandıkta sormak zorundayız. Sormazsak, bu sistem böyle devam edecek, mağdur olmaya devam edeceğiz.''

Emekli-Sen Kocaeli Şube Başkanı Osman Nuri Şenol ise bütçede oluşan açığı kapatabilmek için su, elektrik, eğitim harçları, akaryakıt, tütün mamulleri ve şekere kadar temel tüketim mallarına zam yapıldığını dile getirdi.

Şenol, ''Hak ettiğimiz onurlu, ekonomik, sosyal yaşam koşullarına kavuşuncaya kadar, emeklilerin toplu sözleşme yapabilmesini ön gören yasal düzenleme yapılıncaya kadar, barışın, kardeşliğin, özgürlüğün, demokratikleşmiş toplumsal yaşama kavuşana kadar mücadelemiz devam edecektir'' diye konuştu.

Konuşmaların ardından, kurulan çadır önünde oturan bir grup emekli, üç gün sürecek dönüşümlü açlık grevine başladı.

Kaynak:Milli Gazete

Acıyıp evine alan adamı boğdu, telefonunu gasp etti
14:30 - İzmir'in Hatay semtinde, işitme ve konuşma engelli Orhan Baran (küçük fotoğrafta-45), parasının olmadığını söyleyip yardım istediği için evine aldığı İ.D. (ortada-22) tarafından gasp edildi ve boğularak öldürüldü. Tutuklanan katil zanlısı İ.D., işten çıkartıldıktan sonra parklarda kaldığını, maddi durumunun iyi olmaması dolayısıyla bu cürmü işlediğini ileri sürdü. 10.08.2009 İZMİR
netgazete

9. kattan atladı, araba üzerine düştü, yine ölmedi

10 Ağustos 2009 Çorum'da ekonomik nedenlerden dolayı bunalıma giren Cem S. (30), oturduğu apartmanın 9. katından atlayarak canına kıymağa teşebbüs etti. Diyaliz ünitesine ait bir aracın üzerine düşen Cem S., yaralandı.
Edinilen bilgilere göre olay Bahçelievler Mahallesi Bahabey Caddesi Şenyurt 15. Sokak Özmercan Apartmanı D blokta meydana geldi. Bir süredir yaşadığı ekonomik sıkıntılar nedeniyle bunalıma giren Cem S. (30) isimli genç, ailesinin evde olmadığı sırada 9. kattaki evlerinin penceresinden kendisini boşluğa bıraktı. Büyük bir hızla düşmeye başlayan Cem. S., önce oturdukları apartmanın zemin katında bulunan özel bir diyaliz merkezine ait 19 DY 149 plakalı aracın üzerine düştü. Çarpmanın etkisi ile seken Cem S. bitişikteki 19 TP 858 plakalı bir başka otomobile çarparak yere düştü.
Cem. S.'nin büyük bir gürültü ile düştüğünü gören çevredeki vatandaşlar, hemen 112'yi arayarak ambulans çağırdı. Kısa sürede olay yerine gelen ambulansta yapılan ilk müdahalenin ardından Cem S., Çorum Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Yoğun bakım servisinde tedavi altına alınan Cem S.'nin iki ayağı ve kaburga kemiklerinde kırıklar olduğu tespit edildi.
Daha önce de intihar teşebbüsünde bulunan, bir süredir çevresindeki insanlara iş bulamamaktan yakınan Cem S.'nin iki hafta önce de bir kutu ilaç içerek hayatına son vermek istediği ve 3 gün yoğun bakımda kaldığı öğrenildi. Diğer taraftan Cem S.'nin acil serviste tedavisini yapan sağlık görevlilerine "İşsizim, ekonomik sorunlarım var. Ölmek istedim, kimseden şikayetçi değilim" dediği bildirildi.
netgazete

Emekliler, Başbakanlık önüne tabut bırakamadı

11 Ağustos 2009 Emekli aylıklarına yapılan zammı protesto için Başbakanlık önüne temsili tabut bırakmak isteyen emeklilere izin verilmemesi üzerine tabut yol ortasına bırakıldı.
Emekli-Sen üyesi bir grup emekli, Güven Park'da toplandı. Gruptakiler daha sonra isteklerini dile getiren sloganlar atarak Başbakanlık Yeni Bina'ya doğru yürüyüşe geçti.
Yürüyüş sırasında, üzerinde ''Emekliye 10 TL zam verirken utanmadınız mı?'' yazılı temsili tabut taşındı. Necatibey Caddesi boyunca yürüyerek Başbakanlık Yeni Bina yakınlarına gelen gruptakiler, Namık Kemal Parkı önünde polislerce durduruldu. Yürüyüşe izin verilmemesi üzerine, Emekli-Sen Genel Başkanı Veli Beysülen burada açıklama yaptı. Beysülen, protesto amacıyla Başbakanlık önüne temsili tabut bırakmalarına izin verilmediğini ifade ederek, ''Emeklilerden korkulmasından üzüntü duyuyoruz'' dedi.
''Emeklilerin açlık sınırının altında aylıklarla yaşam mücadelesi verdikleri'' görüşünü dile getiren Beysülen, "emeklilerin geçim sıkıntılarının görmezden gelindiğini'' savundu.
Emekli aylıklarına yapılan yüzde 1,83'lük artışın 5-11 TL'ye karşılık geldiğini anlatan Beysülen, insanca yaşanacak bir ücret için mücadele ettiklerini belirtti. Beysülen, sesleri duyulana, hükümet ile toplu sözleşme masasına oturana kadar eylemlerinin devam edeceğini bildirdi. Açıklamanın ardından, gruptakiler beraberlerinde getirdikleri temsili tabutu Ziya Gökalp Caddesi üzerine bıraktı. Emeklilerin bıraktığı temsili tabutu polisler yoldan kaldırdı.

netgazete

Barajlar ağzına kadar dolu, elektrik talebi yok
01:35 - Fırat havzasında yer alan Keban, Karakaya ve Atatürk barajlarında bu yılın Ocak-Ağustos döneminde toplam 16 milyar 133 milyon kilovatsaat enerji üretilmesi hedeflenirken, barajlar kapasitelerinin altında kalarak 7 milyar 677 milyon kilovatsaat enerji üretti. Yetkililer, bu durumun ekonomi kriz nedeniyle özellikle büyük sanayi tesislerinin enerji tüketiminin düşmesinden kaynaklandığını ifade etti. 21.09.2009 KEBAN
netgazete

05 EKİM 2009, PAZARTESİ
Abbate'nin iki yakası bir araya gelmedi

Bilecik'te kurulduğu 12 yıldan beri üretim yapan ve 1000'i aşkın kişiye istihdam sağlayan Abbate markasıyla üretim yapan Öztay tekstil kullandığı krediyi ödeyemeyince icra yoluyla 10.9 milyon liraya Halkbank'a satıldı.

BİLECİK - 1996 yılında Ahmet Tayan tarafından kurulan ve 1997 yılında Abbate markasıyla gömlek üretimine başlayan Öztay Tekstil, 1999 yılında el değiştirdi.

Yönetim Kurulu Başkanlığını Mahmut Rauf Çataklı'nın yaptığı şirkete ait fabrika, Kadıköy İcra İflas Masası takibi ve İstanbul 10. İcra Müdürlüğünün kararı ile Halkbank'tan kullanılan 7 milyon liralık kredi ödeyemeyince Bilecik İcra Müdürlüğünce satışa çıkarıldı.

Toplam 125 bin metrekare kapalı alana sahip fabrikaya, makine parkı, kapalı ve açık alanlarıyla toplam 27 milyon 98 bin lira kıymet takdiri yapıldı.

Öztay Tekstil, ilk satışta alıcı çıkmaması üzerine 28 Eylül'de Bilecik İcra Müdürlüğünde ikinci kez satışa çıkarıldı. Kredi alacağı bulunan tek katılımcı Halkbank, 13 milyon lira alacağına karşılık 10 milyon 910 bin lira teklifle tesisin yeni sahibi oldu. Satış, iflas masasına yapılacak itirazların değerlendirilmesi için yasal süre olan bir hafta sonra kesinlik kazanacak.

Üretimin sona erdiği tesisteki 500 işçinin tazminat, 300 işçinin de 3 aylık maaş alacağı bulunduğu bildirildi.

Avrupa ülkelerine ihracat yapan Abbate gömleklerinin üretimini yapan Öztay Tekstil, 2003-2005 yılları arasında 1500 işçi çalışırken, daha sonraki yıllarda işçi çıkarmaya başladı. Fabrikada 2009 yılı itibariyle yaklaşık 300 işçi istihdam ediliyordu.

Öte yandan Bilecik 1'inci Organize Sanayi Bölgesi karşınındaki Hürriyet Mahallesi'nde Öztay Tekstil'e ait küçük bir işletmenin de İcra İflas Kurulunda bulunduğu bildirildi.
Akşam


En son Ekim tarafından Sal Ekm 06, 2009 12:31 am tarihinde değiştirildi, toplam 2 kere değiştirildi
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder
Ekim



Kayıt: 21 Arl 2007
Mesajlar: 2634
Konum: Kanada

MesajTarih: Prş Ağu 13, 2009 8:21 pm    Mesaj konusu: '60 bin kadının bedenini satmak için sıraya girdi' Alıntıyla Cevap Gönder

"Türkiye'de, 60 bin kadının bedenini satmak için sıraya girdi"

11 Ağustos 2009
CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin, ekonomik krizi en ağır yaşayan ülkelerden biri olduğunu söyleyerek, "60 bin kadın, hayat kadını olarak geçimini sağlamak için sıraya girmiş durumda" dedi
Kılıçdaroğlu, Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız ve ve beraberindeki heyeti, Mecliste kabul etti.

Akyıldız, burada yaptığı konuşmada, kamu çalışanlarına grev ve toplu sözleşme hakkı tanınmasını istedi. Masadaki en önemli konunun bu olacağını belirten Akyıldız, mali ve sosyal haklarda da "uçuk, kaçık" taleplerde bulunmayacaklarını söyledi. Akyıldız, "Ancak ekonomik krizin faturasını ödemeye niyetimiz de yoktur. Dileğimiz bir uzlaşmaya gidilebilmesidir. Uzlaşmak niyetiyle masaya oturuyoruz" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu da Türkiye'nin ekonomik krizi en ağır yaşayan ülkelerden biri olduğunu, birilerinin krizi fırsata çevirdiğini ve gelir adaletsizliğinin giderek derinleştiğini söyledi.

Sokaktaki insanın kan ağladığını, bu tablonun devam etmesi durumunda sosyal patlamaların yaşanacağını iddia eden Kılıçdaroğlu, "Çiftçi, işçi, emekli perişan durumda, işsizlik artıyor. Bir yandan da birilerinin mal varlığında artışlar oluyor" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Kimdir bu birileri? AKP, bu birilerini açıklamak zorundadır. Eğer Sayın Başbakan geleceğini garanti etmek için etrafını Çin Seddi gibi çevirdiği Kısıklı'daki villasında oturacaksa, krizden etkilenmeyeceğini çok iyi biliyoruz. O villaları da Sayın Başbakan medyaya açmalıdır. Kendi geleceğini nasıl garanti ettiğini Türk toplumu görmelidir. Fakir fukara dostu denilen sayın Başbakan Kısıklı'daki villaları açsın bakalım, biz de görelim."

"ÖRTÜLÜ FAŞİZM..."

Basına da görev düştüğünü ancak, "AKP'nin örtülü bir faşizmi uygulama yolunda" olduğunu savunan Kılıçdaoğlu, her alanda ciddi baskılar uyguladığını iddia etti.

"Türkiye'de, 60 bin kadının bedenini satmak için sıraya girdiğini" kaydeden Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"AKP adaleti budur işte. Millete din iman söyleminde bulunuyorsunuz, bir bakıyorsunuz ki 60 bin kadın, hayat kadını olarak geçimini sağlamak için sıraya girmiş durumda. Bu acı tabloları, medyanın, gündeme getirmesi lazım. Medya üzerinde AKP'nin baskısını da biliyoruz. Yandaş medya yarattılar. Türkiye'yi güllük gülistanlık gösteriyorlar. O medyadan kim istiyorsa Anadolu'ya gidelim, hayatı görsünler."
haber10

08 Eylül 2009
İşte Türkiye'nin ekonomik gerçeği!

Türkiye'nin ekonomik durumunu öğrenmek isteyen Marmara Üniversitesi Rektörü Necla Pur'a kulak versin. Pur öğrenciler hakkında çarpıcı bir tespite ulaştı.İşte rektör Necla Pur'un çarpıcı açıklamaları

Marmara Üniversitesi Rektörü Necla Pur öğrencilerin çoğunun günde bir öğün yemek yediğini ve derste açlıktan bayılanlar olduğunu söyledi..

55 bini aşkın öğrencinin öğrenim gördüğü Marmara Üniversitesi'nin tepesindeki isim Habertürk'ten Pervin Kaplan'a çarpıcı açıklamalarda bulundu..

1.5 TL veremeyecekler var

Üniversitede hafta için her gün maliyeti 5 TL olmasına rağmen 1.5 TL'ye yemlek verdiklerini anlatan Pur, "Bin 500 öğrenciye bedava yemek için kupon veriyoruz. Çünkü bu çocukların arasında 1.5 TL'ye yemek alamayacak olanlar var. Yemek fiyatını bu yıl da artırmayacağız. Bunu bile çocuklar ödemekte zorlanıyor" diyor.

Geçen yıl derste bayılanlar olduğunu olduğunu anlatan Pur'un sözleri yürekleri burkacak türden..

10'a yakın öğrenci toplu halde bayılmış

"10'a yakın öğrenci derste fenalaşmış bayılmış. Doktor çocukların açlıktan bayıldığını söyledi. Suratlarından nasıl gıdasız olduklarını anlıyorsunuz. Çoğu günde tek öğün yemek yiyor. Günlerce uykularımız kaçtı. Sonra çorba projesini devreye soktuk. Taze sebzelerle besin değerini yüksek tutmaya çalıştığımız çorbaları sabahları 07.30'dan itibaren dağıtmaya başladık.

Çorbanın içine kıtır ekmek koyuyorlar

Plastik bardaklarda 50 kuruşa ve istedikleri kadar içine kıtır ekmek koyabilecekleri şekilde servis etmeye başladık. Çocuklar ekmekleri çorbanın içine koyuyorlar. Bazılarına çorba kuponu da verdik. Günde 900 bardak çorba verildi. Bu yıl Haydarpaşa ve Anadolu kampuslerinde başlatacağız.

Ayda 100 TL harçlık

Öğrencilerin yüzde 80'inin Anadolu illerinden geldiğini söyleyen Pur, ailelerin bu çocuklara ayda 100 TL İle 150 TL arasında harçlık yollayabildiklerini söylüyor.

Pogaça yollayın

Pur hayırseverlere de şöyle sesleniyor: "Hayır yapmak sacede Ramazan'da kalmamalı. Sabah kalvaltısı verebilirsiniz. 10 ev kadını buluşup bin poğaça yapıp sabahları çorbanın yanında dağıtsa bu çocuklara bundan daha büyük hayır olur mu?

anadoluhaber

TPAO'dan atılan 20 işçi, genel müdürün önünü kesti
17:55 - Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) Genel Müdürü Mehmet Uysal, Genel Müdür Yardımcısı Yurdal Öztaş ve Arama Daire Başkan Vekili Ömer Şahintürk, Adıyaman'a gelerek sismik arama çalışmaları ve petrol sondaj istasyonlarında incelemelerde bulundular. TPAO'da işten çıkartılan ve 18 günden beri oturma eylemi yapan 20 işçi, bugün Genel Müdür Mehmet Uysal'ın bulunduğu aracın önünü keserek işlerine geri dönmekte ısrarcı olduklarını göstermek istedi. Aracın önünün kesilmesiyle birlikte işçiler ve polis arasında arbede yaşandığı, işçilerin birinin yere düşerek kolunu incittiği, bir işçinin ise biber gazından etkilendiği belirtildi. 13.08.2009 ADIYAMAN netgazete

Alacak kavgasında silahlar patladı: 1 ölü
16:00 - İzmir'in Bornova ilçesinde, Işıkkent Sağlık Ocağı önünde karşılaşan Ali Barut (26) ile R.O. (20) arasında alacak meselesi yüzünden kavga çıktı. Kavganın büyümesi üzerine R.O. yanındaki ruhsatsız tabancayla Ali Barut'a 3 el ateş etti. Vücudunun çeşitli yerlerinden yaralanan Barut, ambulansla hastaneye kaldırılırken yolda öldü. Polis ekipleri, zanlı R.O'yu suç aleti tabancayla yakaladı. 17.08.2009 İZMİR
netgazete

İşsiz baba, bebeğine süt alabilmek için gaspçı oldu
12:50 - Adana'da İlhan C. (41), işsiz kaldıktan sonra evliliğinden 12 yıl sonra dünyaya gelen bebeği için süt almak istedi. Ancak parası olmayan İlhan C., babasına ait ruhsatsız tabancayla merkez Seyhan ilçesindeki Tellidere Mahallesi üzerindeki bir markete girdi. Burada, Ferda Avcı (27) isimli kasiyere silahını yönelten İlhan C., kasadaki bütün paraları vermesini istedi. Marketin kasasındaki bin 410 TL'yi alan İlhan C., daha sonra olay yerinden yaya olarak kaçtı. İlhan C.'yi önce oto lastikçi Ahmet Meclis ve Sedat Güven isimli iki genç yakaladı. İlhan C. kendisini yakalayan iki gence silahını yönelterek tekrar kaçtı, ara sokaklarda yakalandı.
netgazete



Çiftçinin TEDAŞ’a elektrik borcu 2.5 milyon TL
13:45 - Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Mart 2009 itibariyle, çiftçinin TEDAŞ’a borcunun 2 milyar 400 milyon TL olduğunu bildirdi. Şimşek, MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın soru önergesine verdiği yanıtta, TEDAŞ genelinde borçlu tarımsal sulama abone sayısının 113 bin olduğunu belirtirken, 2 milyar 400 milyon TL’lik elektrik borcunun da 1 milyar 500 milyon TL’sinin ana para, 900 milyon TL’sinin de gecikme faizi olduğunu kaydetti. 21.08.2009 ANKARA netgazete

30 milyarlık konut kredilerinin yarısı ödenmiyor
19:45 - Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Nazım Kaya, haziran ayı itibariyle tüketicilerin 30 milyar lira konut kredisi borcunun bulunduğunu belirterek, bunun yüzde 40'ına yakın bölümünün ödenmediğini söyledi. Bankaların son günlerde konut kredisi faiz oranlarını düşürdüğünü ve mülk sahibi olmak isteyen tüketicilerin de bu kampanyalardan yararlanmak için arayışa girdiğini vurgulayan Kaya, Tüketicileri bankaların son günlerdeki cazip kredi seçeneklerine kanmamaları ve ödeme güçlerine göre hareket etmeleri konusunda uyardı. 24.08.2009 ADANA
netgazete

160 üniversiteli, itfaiye eri olabilmek için ter döktü

30 Ağustos 2009 Denizli Belediyesinin açtığı itfaiye eri sınavına katılan 160 üniversite mezunu, dayanıklılık testini geçebilmek için ter döktü.
İtfaiye eri olabilmek için başvuran 485 kişi arasından, belirtilen şartları taşıyan 160 üniversite mezunu aday, mülakatın ardından Bahçelievler itfaiye binasında "dayanıklılık testi" sınavına girdi.
Adaylar, dayanıklılık testi sahasına kurulan parkurda, yükseklik korkusu, dengede durma ve itfaiye hortumuyla hedefe su sıkma gibi bölümlerde yarışarak başarılı olmaya çalıştı.
Denizli İtfaiye Müdürü İlyas Tuncer, 19'u ön lisans, 35'i lisans mezunu toplam 54 itfaiye eri alınacağını, sınav sonuçlarının bir kaç gü n içinde açıklanacağını söyledi.
Dayanıklılık testi sınavına giren adaylar ise yaşanan işsizlik nedeniyle itfaiye eri olmak için müracaat ettiklerini ifade ettiler.
Pamukkale Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü mezunu olduğunu belirten Fatma Nalan Ekemen (23), mezun olduktan sonra iş bulamadığını, şansını denemek için itfaiye eri sınavlarına girdiğini belirtti.
netgazete

İHRACAT YÜZDE 28,3 AZALDI

31 Ağustos 2009 19:40
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre bu yılın temmuz ayında ihracat 2008 yılının aynı ayına göre yüzde 28,3 azaldı
Temmuz ayında ihracat 9 milyar 034 milyon dolar olarak gerçekleşti. İthalat ise yüzde 39,5 azalarak 12 milyar 431 milyon dolar oldu. Aynı dönemde dış ticaret açığı yüzde 57,3 azalarak 7 milyar 962 milyon dolardan 3 milyar 398 milyon dolara düştü.
haber10

Aylık sanayi üretim endeksi, yüzde 12 azaldı
15:00 - Takvim Etkisinden Arındırılmış Aylık Sanayi Üretim Endeksi 2009 yılı Haziran ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 12 azalarak 107.7’ye geriledi. Mevsim ve Takvim Etkilerinden Arındırılmış Endeks ise bir önceki aya göre yüzde 0.4 azalış gösterdi. 31.08.2009 ANKARA netgazete

Belediyede iş bulabilmek için bankacı kızı rehin aldı
13:20 - Yalova'nın Yalı Caddesi'nde bir banka şubesine giren Muharrem Ü. (ortada-39) isimli işsiz vatandaş, çalışanlardan Aslı Elçin'i (küçük fotoğrafta) rehin aldı. Kimsenin bankadan çıkmasına izin vermeyen şahıs, Yalova Belediye Başkanı Yakup Koçal ve Çiftlikköy İlçe Belediye Başkanı Metin Dağ'ın bankaya gelmesini istedi. Polisin teslim ol çağrısına kısa süre direnen şahıs, daha sonra teslim oldu. Yaşadığı olayın şoku ile sarsılan banka çalışanı Aslı Elçin ise korkudan baygınlık geçirdi. Olayda kullanılan silah ise kuru sıkı çıktı. 01.09.2009 YALOVA
netgazete

Borçları yüzünden intihar etti
Çamaşır ipiyle evinin balkon demirine kendisini asıp canına kıydı!
02 Eylül 2009
İZMİR'in Ödemiş İlçesi'nde, 54 yaşındaki Muzaffer Barutoğlu iddiaya göre borçları nedeniyle girdiği bunalım sonucu, çamaşır ipiyle evinin balkon demirine kendisini asıp canına kıydı.

UZUN SÜREDİR BUNALIMDAYDI
Olay, bugün saat 14.00 sıralarında, Cumhuriyet Mahallesi, Numara 11/1'de maydana geldi. Borçları nedeniyle uzun süredir bunalımda olduğu ileri sürülen 54 yaşındaki Muzaffer Barutoğlu, kendisini evinin balkon demirine çamaşır ipiyle astı.
haberalemi

2 üniversite bitirdi, baba mesleği taksi şoförü oldu
23:40 - Reşide Örtül, Konya Selçuk Üniversitesi Harita ve Kadastro bölümünden mezun olduktan sonra tekrar sınava girerek, Eskişehir Anadolu Üniversitesi İşletme bölümünü kazandı. Öğretimine devam ederken yaptığı iş başvuruları sonuç vermeyince baba mesleği olan taksi şoförlüğüne yöneldiğini ifade eden Örtül, işe başladığı ilk günlerde erkek meslektaşlarının kendisini istemediğini belirterek, "Müşteriler de bayan olduğumu gördüklerinde beni tercih ediyorlardı. İngilizce, Rusça, Almanca ve Fransızca biliyorum. Sonuçta erkek meslektaşlarım, müşterileri olan turistler için yardım ettiğimi görünce bana alıştılar" dedi. 03.09.2009 İZMİR
netgazete

3 çocuğuyla birlikte kendini de zincirleyip iş istedi
19:20 - Adıyaman'ın Kahta ilçesinde 6 çocuk sahibi Celal Yaman, Kahta Devlet Hastanesi önünde 3 çocuğuyla birlikte kendini zincirleyerek iş istedi. Yıllardır işsiz olan Celal Yaman, üzerinde "aşımın, işimin olmadığı vatan istemiyorum" yazılı tişörtler giydi. Yaman, kendisini ve beraberindeki 3 çocuğunu, hastane önündeki banka ayaklarından zincirle bağladı. Bir saate yakın bankta oturan Yaman'ı polisler ikna ederek eyleminden vaz geçirdi. Ayaklarındaki zincirler demir makasla kesilen baba ve 3 çocuğu, İlçe Emniyet Müdürlüğüne götürüldü. 03.09.2009 ADIYAMAN netgazete

Yeni kurulan şirket sayısı, 8 ayda yüzde 19.90 azaldı
12:55 - Bu yılın Ocak-Ağustos döneminde yeni açılan şirket sayısında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 19,90, kapanan şirket sayısında da yüzde 0,92 gerileme oldu. Aynı dönemler karşılaştırıldığında gerçek kişiler tarafından kurulan ticari işletmelerin sayısında da yüzde 14,61 azalış görüldü. Aynı dönemler itibariyle tasfiyeye giren şirket sayısında yüzde 15 oranında artış olurken, tasfiyeye giren kooperatif sayısında ise yüzde 7,47 gerileme tespit edildi. Geçen yılın Ağustos ayında 3 bin 413 olan yeni kurulan şirket sayısı bu yılın söz konusu ayında yüzde 2,40'lık gerileme ile 3 bin 331'e düştü. 03.09.2009 ANKARA
netgazete

"DÖRT AYDIR İŞ YOK"

Erdoğan, atölyede bulunan Osman Demir adlı vatandaşın sigarasını alamadı. Sigarayı bırakma sözü isteyen Erdoğan ile Demir arasında şu diyalog geçti: "Ben ayakkabı atölyelerinde iş buldukça çalışıyorum. Ama dört aydır iş yok. Sigarayı stresten içiyorum. Yapamayacağım bir şey için söz veremem.
-Stresten içiliyor olsaydı ben de içerdim hatta her akşam bir iki tek de yuvarlardım." Başbakan'ın şaşırtan bu sözleri gülüşmeye neden oldu.

EVİME EKMEK GÖTÜREMİYORUM

Başbakan gittikten sonra HABERTÜRK'e konuşan Demir, "Ben sanatkardım, artık soytarı oldum. Sokaklarda kağıt toplayanların durumu bile bizden iyi. 4-5 aydır evime ekmek götüremiyorum. Benim sigaramla niye uğraşıyor" siteminde bulundu.
aktifhaber

Canına kıymak için çıktığı çatıda uyuyakaldı

10 Eylül 2009 Sivas'ta, ekonomik sorunları nedeniyle birçok kez intihara teşebbüs edip açlık grevine giren işadamı, bu kez intihar etmek için çıktığı ve 5 saat kaldığı otelin çatısında yorgunluktan uyuyakaldı.
Osmaniyeli işadamı Ali Osman Ö., sabah erken saatlerde Atatürk Caddesi'nde kaldığı 6 katlı otelin çatısına çıktı. Çevredeki vatandaşların ihbarı ile olay yerine gelen polis çevrede güvenlik önlemleri alırken, itfaiye ekipleri ise işadamının atlama ihtimaline karşın branda açtı.
İlk önce yanına kimseyi yaklaştırmayan Ali Osman Ö., yaklaşık 5 saat kaldığı otelin çatısında kimi zaman yorgunluktan uyurken, kimi zaman da çatıdan aşağıya sarkıttığı ayaklarını ve belini ovdu. Bu sırada çatıya çıkan Ali Osman Ö.'yü ikna etmeye çalışan polisler, işadamına çay ve su ikram etti. Çay içmeyi kabul etmeyen işadamı bir ara kendisine verilen suyu almak istedi fakat polislerin verdiği su çatıdan yere düştü.
Bu arada işadamının intihar girişimini izlemek için toplanan vatandaşlardan bazılarının dürbün kullanması dikkat çekti.
İşadamı, polislerin 5 saat süren yoğun ikna çabasının ardından çatıdan indirildi. netgazete

İşsiz genç, 2 yıllık eşini av tüfeğiyle öldürdü
16:00 - Adana'nın Ceyhan ilçesinde oturan Rabia A. (solda-25), av tüfeğiyle öldürüldü. Kadının eşi Murat A'nın (sağda-25), olayın ardından suç aleti av tüfeğini komşularının bahçesine atarak kaçtığı bildirildi. Çiftin 2 yıl önce evlendiği, 1 yaşında kız çocuklarının bulunduğu, ancak, Murat A'nın işsiz olması yüzünden evde sık sık tartıştıkları öğrenildi. Zanlının annesi Cemile A. (48) ile babası Reşit A. (50) ve diğer yakınları, sinir krizi geçirdi. 12.09.2009 CEYHAN netgazete

16 Eylül 2009 Çarşamba
İşsiz sayısı bir yılda 972 bin arttı

Ekonomik krizin en önemli göstergesi işsizlik oranı Türkiye’de yüksek seviyesini korumaya devam ediyor. İşsizlik yüzde 16’lık rekor seviyesinden dönse de haziran döneminde yüzde 13’lük oran Türkiye’yi dünya beşincisi yapmaya yetiyor.

İşsizlik bir yıllık dönemde 3.6 puan artarken, mayıs döneminde gerçekleşen yüzde 13.6 seviyesinin 0.6 puan altında gerçekleşti. İşsiz sayısı bir yıllık dönemde 972 bin kişi artarken, dönemlik bazda 113 bin kişi azaldı. İşsizlikte yıllık bazda 3.6 puanlık artış olması haziran döneminde de işsiz kalanların sayısının 406 bin kişi olması kriz etkisiyle işten çıkarmaların sürdüğünü gösterdi. Genç nüfusta işsizlik oranı yüzde 23.7 oldu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), mayıs-haziran-temmuz aylarını kapsayan Hanehalkı İşgücü Araştırması 2009 Haziran Dönemi sonuçlarını açıkladı.

Geriye dönüş hızı yavaşladı

Bu rakamlarla istihdam oranı haziran döneminde geçen dönemin istihdam oranı olan yüzde 43.6’dan yüzde 42.5’e inerken, işsizlik oranı mayıs dönemine göre 0.6 puan gerileyerek yüzde 13.6’dan 13’e indi.

Şubat döneminde işsizlik oranı yüzde 16.1’le tarihi rekor kırmıştı. Bu dönemde işsiz sayısı 3 milyon 802 bin olmuştu.
Mart döneminde ise şubata göre işsizlik oranı 0.3 puan, işsiz sayısı 26 bin kişi azalmıştı. Böylece, mart ayında dönemlik bazda cüzi bir toparlanma işareti görülmüştü.
Nisan ayında da bu toparlanmanın devam ettiği gözlendi.

Ancak nisan döneminde işsiz kalanların toplam işsizlere oranının yüzde 9.8’ini oluşturması ve bu dönemde işsiz kalan sayısının geçen döneme göre yaklaşık 9 bin kişilik artış göstermesi, kriz nedeniyle işsiz kalanların sayısının arttığını gösterdi. Haziran ayında işsizlik oranı yüzde 13.6, işsiz sayısı ise 3 milyon 382 bin kişi olmuştu. Her ne kadar şubat ayından bu yana işsizlik oranlarındaki düşüş devam etse de, düşüş hızında yaşanan azalma dikkat çekiyor. Bu da temmuz ayında kötümser tahminler yapmak için gerekçe oluyor. Birçok uzman temmuz ayında işsizlikte moral bozucu rakamların çıkacağını öngörüyor.

Genç işsizlerin oranı yüzde 23.7

Haziran döneminde istihdam oranı geçen yılın aynı dönemine göre 1.1 puan gerileyerek yüzde 42.5 oldu.

Haziran 2009 döneminde istihdam edilenlerin yüzde 26.4’ü tarım, yüzde 18.4’ü sanayi, yüzde 6.3’ü inşaat, yüzde 48.9’u ise hizmetler sektöründe yer aldı. Önceki yılın aynı dönemi ile karşılaştırıldığında, tarım sektörünün istihdam edilenler içindeki payının 1.3 puan, hizmetler sektörünün payının 0.7 puan arttığı, buna karşılık sanayi sektörünün payının 2 puan azaldığı, inşaat sektörünün payının ise değişmediği görüldü. İşsizlik oranı ise bu dönemde geçen yılın aynı dönemine göre 3.6 puan artarak yüzde 13 oldu. Aynı dönemler itibarıyla tarım dışı işsizlik oranı yüzde 11.9’dan yüzde 16.4’e, genç nüfusta işsizlik oranı yüzde 18’den yüzde 23.7’ye çıktı.

Kentte işsizlik oranı 4.4 puan artışla yüzde 16’ya, kırsalda işsizlik oranı 1.9 puanlık artışla yüzde 7’ye ulaştı.

Tarım dışı işsizlik arttı

Türkiye’de tarım dışı işsizlik oranı geçen yılın aynı dönemine göre 4.5 puanlık artışla yüzde 16.4 seviyesinde gerçekleşti. Bu oran erkeklerde geçen yılın aynı dönemine göre 4.5 puanlık artışla yüzde 15, kadınlarda ise 4.1 puanlık artışla yüzde 21.3 oldu.

Bu dönemdeki işsizlerin yüzde 71.2’sini erkek nüfus, yüzde 59.1’ini lise altı eğitimliler, yüzde 27.2’sini bir yıl ve daha uzun süredir iş aramakta olanlar oluşturdu.

İşsizlerin yüzde 30.7’si ‘eş-dost’ vasıtasıyla iş ararken, yüzde 89.2’sinin (2 milyon 915 bin kişi) daha önce bir işte çalıştığı görüldü. Daha önce bir işte çalışmış olan işsizlerin yüzde 48.1’i ‘hizmetler’, yüzde 26.1’i ‘sanayi’, yüzde 16.5’i ‘inşaat’, yüzde 6.8’i ‘tarım’ sektöründe çalışmış olup, yüzde 2.5’i ise 8 yıldan önce işinden ayrıldı.

İşsizlerin yüzde 23.4’ünün çalıştığı iş geçici olup işi sona erenler, yüzde 25.6’sını işten çıkarılanlar, yüzde 15.5’ini kendi isteğiyle işten ayrılanlar, yüzde 9.5’ini işyerini kapatan veya iflas edenler, yüzde 6.6’sını ev işleriyle meşgul olanlar, yüzde 9.8’ini öğrenimine devam eden veya yeni mezun olanlar, yüzde 9.6’sını diğer nedenler oluşturdu.

İstihdamda erkekler önde

Haziran döneminde istihdam edilen nüfusun yüzde 71.5’ini erkekler oluşturdu. İstihdam edilenler arasında yüzde 59.8’la lise altı eğitimliler en yüksek payı alırken, istihdamın yüzde 59.3’ünü ücretli, maaşlı ve yevmiyeli, yüzde 25.9’unu kendi hesabına ve işveren, yüzde 14.8’ini ise ücretsiz aile işçisi meydana getirdi.

İstihdam edilenlerin yüzde 61.2’sinin ‘1-9 kişi arası’ çalışanı olan işyerlerinde çalıştığı haziran döneminde, istihdam edenlerden yüzde 2.9’unun ek iş yaptığı görüldü. İstihdam edenlerden yüzde 3.2’si mevcut işini değiştirmek veya mevcut işine ek olarak bir iş ararken, ücretli olarak çalışanların yüzde 87.7’si sürekli bir işte çalıştı.

Türkiye’de yaptığı işten ötürü herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna kayıtlı olmadan çalışanların oranı, önceki yılın aynı dönemine göre 0.8 puanlık azalışla yüzde 45.7 olarak gerçekleşti.

Bu dönemde, geçen yılın aynı dönemine göre tarım sektöründe sosyal güvenlikten yoksun çalışanların oranı yüzde 88.5’ten yüzde 86.7’e düşerken, tarım dışı sektörlerde yüzde 30.3’ten yüzde 31’e yükseldi.

Kayıt dışılık yüzde 45.7

Herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna kayıtlı olmadan çalışanların oranı, önceki yılın aynı dönemine göre 0.8 puan artışla yüzde 45.7 oldu. Bu dönemde, geçen yılın aynı dönemine göre tarım sektöründe sosyal güvenlikten yoksun çalışanların oranı yüzde 88.5’den yüzde 86.7’ye düşerken, tarım dışı sektörlerde yüzde 30.3’ten yüzde 31’e çıktı.

Haziran döneminde, Türkiye genelinde işgücüne katılma oranı, geçen yılın aynı dönemine göre 0.7 puanlık artışla yüzde 48.8 olarak gerçekleşti. Erkeklerde işgücüne katılma oranı yüzde 71.1, kadınlarda ise 1.5 puanlık artışla yüzde 27.4 oldu.

Kentsel yerlerde işgücüne katılma oranı 0.4 puan artışla yüzde 46, kırsal yerlerde ise 1.5 puan artışla yüzde 55.5 gerçekleşti. İşgücünün eğitim ve yaş dağılımları ise; toplam işgücünün yüzde 18’ini 15-24 yaş grubundakiler oluşturdu. Lise altı eğitimlilerde işgücüne katılma oranı yüzde 47 iken, yükseköğretim mezunlarında bu oran yüzde 82.9 oldu.

Lise altı eğitimlilerde erkeklerin işgücüne katılma oranı yüzde 69.7 iken, kadınlarda yüzde 23.6. Lise ve dengi okul mezunlarında erkeklerde işgücüne katılma oranı yüzde 75 iken, kadınlarda yüzde 23.6.

Haziran 2009’da istihdam edilenlerin sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre 164 bin kişi azalarak, 21 milyon 947 bin kişiye düştü. Bu dönemde tarım sektöründe çalışan sayısı 253 bin kişi artarken, tarım dışı çalışan sayısı 417 bin kişi azaldı.

Kadınlar iş bile aramıyor

Bu arada Dünya Bankası (DB) ve Devlet Planlama Teşkilatı’nın (DPT), ortaklaşa hazırladığı rapora göre, kadınların işgücü piyasasına katılım oranı çok düşük. OECD ülkelerinde bu oran ortalama yüzde 62 ve benzer ekonomilere sahip ülkelerde bu oran yüzde 33 olurken, Türkiye’de 2008 itibarıyla yüzde 22’nin altında. DB yetkilileri, ortaya çıkan bu sonuca göre, Türkiye’de yaşayan her dört kadından 3’ünün ne çalıştığına, ne de iş aradığına dikkat çekti.

Türkiye’de artış hızı dünyanın beş katı

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu TİSK’in derlediği verilere göre, haziranda işsizlik oranı ve istihdam azalışı geçmiş aylara göre daha düşük olmakla birlikte, mevsimlik çalışmaların etkisini taşıyor. Yıllık bazda, işsizlik oranındaki artış ve istihdam düzeyindeki azalış süreci devam ediyor. Verilerden hareketle başlıca şu tespitler öne çıkıyor:

İşsizlik oranı bir yıl önceye göre 3.6 puan artarak yüzde 13’e; işsiz sayısı ise 972 bin artarak 3 milyon 269 kişiye çıktı;

ILO verilerine göre işsizlik oranındaki yıllık artış eğilimi dünya ortalamasının (0.7 puan), gelişmekte olan ülkelerin (0.3 puan) ve gelişmiş ülkelerin (2.5 puan) üzerinde. Türkiye’de işsizlik oranının artış hızı dünya ortalamasının beş katı. The Economist’in verilerine göre Haziran 2009 itibarıyla Türkiye, işsizlik oranının yüksekliği açısından dünya beşincisi. İlk sırada yüzde 23.6 ile Güney Afrika, son sırada yüzde 3 ile Norveç bulunuyor. Avrupa ortalaması yüzde 9.4.

Haziran 2009’da bir yıl önceye göre sanayi istihdamı 473 bin kişi azaldı. İşsizlerin 330 bini sanayiden kaynaklandı.
Diğer sektörlerin aksine, imalat sanayi istihdamındaki yıllık azalışın marttan itibaren yükseldiği ve herhangi bir azalma göstermeden yüzde 10 düzeyinde kaldığı anlaşılıyor. Haziran 2009’da işgücü 809 bin kişi artarken, istihdam 164 bin kişi azaldı. 424 bin kişilik erkek istihdamı azalışını, 260 bin kişilik kadın istihdamı artışı telafi etmeye çalıştı.

* Kentlerde istihdam 427 bin kişi azaldı. Genç istihdamındaki azalış 206 bin kişi oldu

* Genç işsizlik oranı yüzde 18’den 5.7 puan artarak yüzde 23.7’ye çıktı. Kentlerde bu oran yüzde 20.8’den 7. puan artışla yüzde 28.1’e yükseldi

* İşgücüne katılma oranı yüzde 48.1’den yüzde 48.8’e yükselirken mevsimlik çalışan 104 bin kişi ve ev kadını 166 bin kişi çalışma talebi ile işgücüne dahil oldu

* İş bulma umudu olmayan ve iş aramadığı halde çalışmaya hazır kişi sayısı 222 bin kişi arttı

* Tarım dışı sektörlerde işsizlik oranı yüzde 11.9’dan 4.5 puan artışla yüzde 16.4’e yükseldi

* Kayıt dışı istihdam oranı yüzde 44.9’dan yüzde 45.7’ye çıktı. (99 bin kişi arttı)

* Ücretli ve yevmiyeli sayısı 296 bin kişi azaldı

* En geniş alternatif tanımlı işsiz sayısı 5 milyon 735 bin kişi oldu

Tarım dışı istihdam düşüşü sona erdi

Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi Betam’da Prof. Dr. Seyfettin Gürsel ve araştırma görevlisi Arda Aktaş tarafından hazırlanan işsizlik araştırmasına göre, tarım dışı istihdamdaki düşüş sona erdi. Araştırma notu şöyle: “Haziranda, mayısa kıyasla tarım dışı işgücü yaklaşık olarak 4 bin kişi düşmüş; tarım dışı istihdam ise 113 bin kişi artmıştır. Ancak bu rakamlardaki hareketler büyük ölçüde mevsimsel etkilerden kaynaklanıyor. Mevsimsellikten arındırılmış verilere göre haziran ayında tarım dışı işgücü 17 bin kişi azaldığı; tarım dışı istihdamın ise sadece 4 bin kişi arttığı tahmin ediliyor. Tarım dışı işgücündeki bu azalmayı, ek çalışan etkisinin kaybolmaya başladığı şeklinde yorumlamak mümkün. Bunların sonucunda tarım dışı işsizlik oranı yüzde 18’den (mayıs) yüzde 17.4 (haziran) seviyesine gerilemiştir. İşsizlik oranındaki bu gerileme kriz başlangıcından bu yana ilk kez gerçekleşiyor.”

Umutsuz sayısı artıyor

‘Umutsuzlar’ olarak bilinen, iş aramayıp, çalışmaya hazır olanların sayısı geçen yılın aynı dönemine göre haziran ayında 222 bin kişi artarak 1 milyon 848 bin kişiye çıktı. Geçen yıl bu rakam 1 milyon 626 bin kişiydi. Umutsuzların 778 bini erkek, 1 milyon 70 bini kadınlardan oluştu. Umutsuzlar içinde yer alan, iş bulma ümidi olmayanların sayısı geçen yıla göre 186 bin kişi artarak 683 bine yükseldi. Haziran döneminde çalışma çağındaki nüfus geçen yılın aynı dönemine göre 875 bin kişi arttı. Bu dönemde Türkiye’de kurumsal olmayan nüfus bir önceki yılın aynı dönemine göre 819 bin kişilik bir artış ile 70 milyon 368 bin kişiye, kurumsal olmayan çalışma çağındaki nüfus ise 875 bin kişi artarak 51 milyon 507 bin kişiye ulaştı.
Bir çarpıcı sonuçta lise ve dengi okul mezunlarında görülüyor: Ekeklerde işgücüne katılma oranı yüzde 75 iken, kadınlarda yüzde 23.6.

Kaynak: Radikal

Borç yüzünden intihar, ceset kokunca anlaşıldı
13:10 - Bursa'da Şükrü Balıca, bir süre önce kredi çekerek büfe satın aldı. Ancak Balıca'nın büfesi, bulunduğu yerin belediye tarafından istimlak edileceği söylenerek kaldırıldı. Bunun üzerine kredi borcunu ödeyemeyen Balıca'ya, barakayı satan firma haciz gönderdi. Arkadaşlarına son kez intihar edeceğini söyleyen şahıs, ailesini Sivas'a göndererek evinde kendisini astı. Şahsın cesedi, 15 gün sonra daireden yayılan koku üzerine apartman sakinleri tarafından bulundu. 17.09.2009 BURSA
netgazete

İşten atılan şoför, belediye otobüsünü kaçırdı



17 Eylül 2009 İzmir'in Bornova ilçesinde, hareket saatini bekleyen bir belediye otobüsü, bir şahıs tarafından kaçırıldı.
Bornova Hareket Memurluğu'nda hareket saatini bekleyen Büyükşehir Belediyesi'ne ait 35 CUN 97 plakalı belediye otobüsü, bir şahıs tarafından hareket ettirilerek kaçırıldı. Otobüsün sürücüsü Hüseyin Keleş ve otobüs işletmesinde görevli personelin bütün ikazlarına rağmen durmayan sürücü daha sonra ana caddeye çıkarak kayıplara karıştı. Yetkililerin polise haber vermesinden sonra bütün cadde ve kavşakları tutan ekipler, otobüsün bir ara sokağa girdiğini fark ederek peşine düştü. Fevzi Çakmak Mahallesi karşısında bulunan ara sokağa giren araç, arkadan takip eden otobüs şoförünün içinde bulunduğu taksiye çarptı. Polis tarafından yakalanan zanlının Mehmet B. (49) olduğu belirlendi. Mehmet B. isimli şahsın ESHOT'ta çalışırken işten atılmış olduğu iddia edildi.

Denizli'de bir tekstilci ölü bulundu

Denizli'de, bankadan havale bekledikleri sırada ortağının yanından ayrılan tekstilci, tabancayla başından vurulmuş durumda bulundu.

18 09 2009 20:20

Emniyet yetkilileri, tekstilcinin intihar etme olasılığı üzerinde durduklarını bildirdi.

Alınan bilgiye göre, tekstil işiyle uğraşan Aslan Doğru (32), ortağı Hulusi Yılmaz (49) ile birlikte Atatürk Caddesi üzerindeki bir bankanın şubesine giderek, İstanbul'dan gelecek havaleyi beklemeye başladı. Havalenin gelmemesi üzerine, yakındaki Delikliçınar Alanı'nda çay ocağına ortağıyla giden Doğru, bir süre sonra ''telefon görüşmesi yapacağını'' söyleyerek uzaklaştı.

Hulusi Yılmaz ve çevredekiler, kısa süre sonra çay ocağının bulunduğu inşaat halindeki binanın üst katından silah sesi gelmesi üzerine, inşaata girdiler.

Yılmaz, inşaatta Aslan Doğru'yu (32) kanlar içinde buldu. Olay yerine çağrılan ambülansla gelen görevliler, Doğru'nun öldüğünü belirlediler.

Yapılan incelemede, Doğru'nun, başına isabet eden mermiyle öldüğü belirlenirken, silah da cesedin yanında bulundu.

haber7

Krizin faturası, sanayide yüzde 12 istihdam kaybı
14:35 - Krizin faturası yılın ikinci çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre sanayide yüzde 12 istihdam kaybı, yüzde 13.6 çalışılan saat azalışı ve yüzde 3.8 ücret kaybı olarak ortaya çıktı. Sanayide istihdam kaybı bir önceki çeyreğe göre sadece yüzde 0.8 oranında azaldı. 18.09.2009 ANKARA
netgazete

netgazete

Türkiye'nin ekonomik güvenliği tehdit altında

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ''Bugün Türkiye'nin ekonomik güvenliği hiç olmadığı kadar tehdit ve tehlikelere maruz kalmış bulunduğunu'' savundu.

Türkiye'nin bir yıla yakın süredir derin ve uzun bir ekonomik krizin etkisi ve hakimiyeti altında olduğunu ifade eden Bahçeli, şunları kaydetti:

''Özellikle son günlerde birbiri ardına açıklanan ekonomik veriler, aksi görüşlere rağmen krizin bariz bir şekilde devam ettiğini, sosyal ve ekonomik sistemi her yönden baskı altına aldığını göstermiştir. Başbakan Erdoğan'ın yok farz ettiği, başka tartışma ve sanal gündemlerle görmezden geldiği ekonomideki yangın gittikçe yayılmış ve ekonomik afet her hanenin kapısına dayanmıştır.

Bugün Türkiye'nin ekonomik güvenliği hiç olmadığı kadar tehdit ve tehlikelere maruz kalmış bulunmaktadır. Durum ciddidir ve Türkiye'nin en önemli sorunlarının başında gelen ekonomideki buhran telafi edilemeyecek bir aşamaya gelmiştir.''

Devlet Bahçeli, ''Orta Vadeli Ekonomik Programın ekonomide olumlu yönde değişim ve umut verici gelişmelerin olmayacağını ilan etiğini'' savunduğu açıklamasında, şu görüşlere yer verdi:

Bu kapsamda AKP iktidarı tarafından Türkiye ekonomisi unutulmuş, kriz başıboş bırakılmış, alınması gereken tedbirler ihmal edilmiş ve maalesef milletimiz kendi kaderine terk edilmiştir.''

Geçen hafta açıklanan 2009 yılı ikinci çeyrek GSYH rakamlarına göre Türkiye ekonomisi bir yıl öncesinin aynı dönemine göre yüzde yedi oranında küçüldüğünü ifade eden Bahçeli, ''Dokuz aydır daralan ve resesyon çarkında öğütülen ekonomik sistemin sonucunda Türk milleti'nin fakirleştiğini, sefalete mahkum olduğunu ve işsizliğin önlenemez yükselişiyle geleceğinden endişe eder bir duruma geldiğini'' kaydetti.

Bahçeli, Orta Vadeli Ekonomik Program'ın 2009 yılında ekonominin eksi yüzde 6 oranında gerileyeceğinin hükümet tarafından itirafı olduğunu savunarak, ''2009 yılının kaybedilmiş bir yıl olduğunun kanıtıdır'' görüşünü aktardı.

''ENDİŞE VERİCİ AŞAMA''
Yeterli ve gerekli gelirden mahrum olan toplumsal yapıya devamlı tüketimi tavsiye eden mevcut iktidar zihniyetinin bu haliyle, üretimi önceliğine alması ve buna göre bir ekonomi politikası kurgulamasının mümkün olmayacağını belirten Devlet Bahçeli, şunları kaydetti:

''Başbakan Erdoğan'ın 'bize bir şey olmaz' diyerek geçiştirmeye çalıştığı krizin ekonomik büyümede yol açtığı zayiat milletimizin işsizlik sorununa daha uzun bir süre muhatap olacağını göstermektedir.

En son açıklanan işsizlik verileri Türkiye genelinde işsiz sayısının geçen yıla göre 972 bin kişi artarak 3 milyon 269 bin kişiye yükseldiğini ve işsizlik oranının ise 3,6 puanlık artış ile yüzde 13 seviyesinde gerçekleştiğine işaret etmektedir. İş aramayan ancak çalışmaya hazır olan 1 milyon 848 bin kişiyle birlikte toplam işsiz sayısının ne kadar endişe verici bir aşamaya geldiği tartışma götürmez bir gerçek olarak karşımızdadır.

Orta Vadeli Ekonomik Program'da işsizlik oranının 2009 yılı için yüzde 14,8; 2010 yılında yüzde 14,6; 2011 yılında ise yüzde 14,2 olacağı göz önüne alındığında, gelecek yıllarda da işsizliğin en öncelikli problem olmaya devam edeceği net olarak ortaya çıkmıştır.

Toplumsal bütünleşmeyi risk altına sokan, sosyal yapıda kaosa neden olabilecek işsizlik sorunu çözülmeden ekonomik istikrardan ve gelişmeden bahsetmek ancak milletimizi kandırmak olacaktır. Çözülen ve dağılan üretim sistemini ayağa kaldırmadan, toplumsal güven ve siyasal huzuru sağlamadan işsizliği zayıflatacak yatırım ortamının tesisi ihtimal dahilinde görülmemektedir.''

Bahçeli, işsizliğin en başta gelen nedenleri arasında yer alan; sanayi üretimindeki düşüş, imalat sanayindeki kapasite kullanımının azalması ve diğer üretim göstergelerindeki gerilemeler tersine çevrilmeden istihdam artışını sağlamanın çok zor olacağına belirtti.

Yeni iş sahalarının açılmasının en önemli belirleyicilerinden olan ihracat sektöründeki kan kaybı sürdüğünü ifade eden Bahçeli şunları kaydetti:

''Bu alandaki olumsuzluklar AKP hükümeti tarafından küresel gelişmelere bağlanarak sorumluluk almaktan ısrarla kaçınılmaktadır. 2009 yılı Temmuz ayında, 2008 yılının aynı ayına göre yüzde 28,3 düşen ihracat ayağa kalkmadan, yeni istihdam alanları oluşturulması mümkün olmayacaktır. Sürekli gerilim ve milli konulara duyulan alerjiyle birlikte kaybolan güven neticesinde, kuşkuyla yaklaşılan bir ülke haline gelen Türkiye'de ekonomik sektörlerin normale gelebilmesi, kalıcı bir canlanma ve büyümenin sağlanabilmesi Başbakan Erdoğan'ın siyasi anlayışıyla çok zor görülmektedir. Büyümedeki düşme ve doğal sonucu olan işsizlikteki yükselmenin yanı sıra kamu maliyesi tam anlamıyla felç olmuştur.''

Devlet Bahçeli, Ocak-Ağustos döneminde 171 milyar 741 milyon TL'lik bütçe giderleri karşılığında, 140 milyar 405 milyon TL bütçe gelirinin ortaya çıktığını, bütçe açığının da geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 779,7 artışla 31 milyar 336 milyon TL düzeyinde gerçekleştiğini ifade etti.

''BORÇ MİKTARI YÜKSELECEK''
Bahçeli, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

''Bu korkutucu tablo tutarsız, sorumsuz ve ne yaptığını bilmez AKP iktidarının eseridir. Bütçe açığının kontrolden çıkması sonucunda yakın zamanda kamu finansman sorunu ortaya çıkacak, borç miktarı yükselecek ve uzun dönemde, şimdi bile katlanılamaz olan hayat pahalılığı artacaktır.

Milletimizin dibe vuran refahından vereceği ödünlerle kapatılmaya çalışılacak olan bütçe açığı, daha az yatırım, daha az iş, daha az ekmek ve daha az umut olarak herkese fatura edilecektir.

Milliyetçi Hareket Partisi, Başbakan Erdoğan ve hükümetinin böylesi bir bedeli Türk milletine ödetmeye hakkı ve haddi olmadığına yürekten inanmaktadır. Bütçenin bu hali, izlenen ekonomi politikalarının da iflas ettiği anlamına geleceğinden, yoğunlaşan belirsizlik ve yükselen risklerle birlikte Türkiye hızla karanlığa doğru sürüklenecektir.''

Bahçeli ''AKP iktidarının, ekonomiden siyasete, diplomasiden güvenliğe kadar ülkemizi içine soktuğu girdaptan çıkarma niyet ve isteğinin hiç olmadığının gün gibi ortadadır. AKP iktidarının; , asıl ekonomide kapsamlı bir reform ve çiftçiden esnafa, memurdan emekliye, işçiden dul ve yetimlere kadar her kesimi içine alacak ve artık elzem haline gelen bir açılım başlatması bizim en samimi dileğimizdir'' ifadesini kullandı.

Akşam

İflas eden İzlanda bile bizden yüksek nota sahip
02:35 - Reyting kuruluşlarının analizlerine göre; Türkiye, Orta Vadeli Programı (OVP) ciddi bir şekilde uygulaması ve Mali Kurala geçmesi halinde, kredi notu "güvenle yatırım yapılabilir" anlamına gelen "BBB" düzeyine yükseltilecek. Türkiye'ye göre 20 kat borçlu, 2 kat fazla cari açık veren İzlanda iflas edince, reyting kuruluşları hemen not düşürdü ama İzlanda'ya yine yatırım "yapılabilir ülke notu" verildi. Türkiye tüm olumlu verilere rağmen spekülatif sayılıyor netgazete

50 lira alacağı için müşterisini kalbinden bıçakladı
14:20 - Muğla Fethiye'de bir kahvehanenin sahibi N.Ö. (48) ile 50 TL çay alacağı olduğu iddia edilen müşterisi Bülent Gökçe (33 -Fotoğrafta) arasında alacak meselesi yüzünden tartışma çıktı. Tartışmanın büyüyerek tarafların yakınlarının da karıştığı kavgaya dönüşmesi üzerine N.Ö, çay borcunu ödemediğini öne sürdüğü Gökçe'yi kalbinden bıçakladı. Yakınlarınca Fethiye Devlet Hastanesine götürülen Gökçe, hastanede yaşamını yitirdi. 22.09.2009 FETHİYE netgazete

İşsizlik, mühendis ve mimarlarda da yaygın
17:05 - Ücretli ve İşsiz Mühendis, Mimar ve Şehir Plâncıları Kurultay düzenleniyor. Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) İstanbul Şubesi'nin sekretaryalığında 14-15 Kasım 2009 tarihinde İstanbul'da düzenlenecek "TMMOB Ücretli ve İşsiz Mühendis, Mimar ve Şehir Plancıları" Kurultayı öncesi, 24-25 Ekim 2009 tarihlerinde TMMOB Ankara İl Koordinasyon Kurulu tarafından “Ankara Bölgesel Kurultayı” düzenleniyor. 23.09.2009 ANKARA netgazete

Parasını alamadı, birahane önüne el bombası attı
16:50 - Aydın'ın Germencik ilçesinde, A.T, alacak meselesinden arasında anlaşmazlık bulunan E.G'nin işlettiği birahanenin önüne el bombasıyla gelerek çevredekileri tehdit etti. Vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine gelen polisleri de "El bombasının pimi çekili, hepinizi öldürürüm" diye tehdit eden zanlı, bombayı iş yerinin önüne atıp kaçtı. Bu sırada bombanın yakınında bulunan S.D, patlamayan el bombasını güvenli bir yere fırlattı. Güvenlik şeridi oluşturan polis, el bombasını fünyeyle patlatarak etkisiz hale getirdi. 23.09.2009 AYDIN netgazete

Kadınlar daha uzun süre işsiz kalıyor
15:25 - Prof. Dr. Seyfettin Gürsel, Duygu Güner ve Burak Darbaz tarafından 2006 Hanehalkı İş Gücü Anketi (HİA) ham verileri kullanılarak hazırlanan BETAM'ı n araştırmasına göre, Türkiye işgücü piyasası, iş gücüne katılım, işsizlik oranı gibi önemli göstergelerde cinsiyete bağlı olarak büyük farklılıklar gösterirken bu farklılıklar işsiz kalma sürelerine de yansıyor. TÜİK tarafından açıklanan Mayıs 2009 işsizlik süreleri istatistikleri incelendiğinde bu farklılaşma görülürken, işsizler arasında uzun dönemli işsizlerin payı kadınlarda yüzde 33 iken, erkeklerde yüzde 24 olarak gerçekleşti. 24.09.2009 İSTANBUL netgazete

Lokantaya para veremedi, kalbine ateş etti
17:50 - Antalya'da sokaklarda yaşayan Akpınar ailesinin oğullarından Barış, lokantaya gidip yediği yemeğin parasını annesinden istedi. Annesinde para olmayınca lokantacıyla tartışan genç, önce havaya ardından kalbine tek el ateş etti. Barış, olay yerinde kanlar içinde kaldı. Kısa sürede olay yerine gelen 112 acil servis ekipleri ilk müdahaleyi yapıp hastaneye kaldırıldı. Olay yerinde minik kardeşleri ve ailesi sinir krizi geçirdi. 25.09.2009 ANTALYA netgazete

KARŞILIKSIZ ÇEK %43,7 ARTTI
26 Eylül 2009

Merkez Bankası tarafından bankalara duyurulan toplam karşılıksız çek sayısı, 2009 yılının sekiz ayında, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 43,7 artarak 1 milyon 366 bin 2'ye çıktı.
haber10

Kuzu sattığı adamdan parasını istedi, canından oldu
12:00 - Manisa'nın Kula ilçesinde yaşayan Mustafa Karaaslan (30), bir yıl önce celeplik yapan Gölbaşı köyünden M.B.(46)'ye bir kuzu verdi. Bu alış verişten 600 TL alacağı kalan Karaaslan, M.B'den parasını isteyince aralarında çıkan tartışma sonucu kavga ettiler. Kavgayı duyan kardeş S.B. ile M.B.'nin oğlu K.B., Kavacık köyüne giderek Karaaslan'ı telefonla arayıp köyün girişindeki akaryakıt istasyonuna çağırdı. Olay yerine gelen Karaaslan, bir anda bıçak darbeleriyle karşılaştı. Kanlar içinde kalan yaralı çevredekiler tarafından kaldırıldığı hastanede kurtarılamadı. 27.09.2009 MANİSA netgazete

Bıçaklı banka soygunu, şaka zannedildi
17:50 - Bursa'da, vergi borcundan dolayı bunalıma giren 37 yaşındaki Ramazan U. adlı esnaf, bıçak zoruyla Demiryolu Caddesi'ndeki bir banka şubesini soydu. Bir müşterinin boğazına bıçak dayayan zanlı, vezneden 10 bin 500 lirayı alıp kaçmak isterken özel güvenlik görevlisinin üzerine atlaması sonucu yakalandı. Görgü tanıkları ise başta olayı şaka zannettiklerini söyledi. 02.10.2009 BURSA netgazete

08 Ekim 2009
Denizli'de Funika Holding Yönetim Kurulu Başkanı Osman Nuri Sözkesen intihar etti
Sözkesen'in korumasının tabancasıyla intihar ettiği öne sürülürken İş adamının sekreteri ve koruması, ifadeleri alınmak üzere Denizli Emniyet Müdürlüğüne götürüldü.

Sözkesen'in intihar etmeden önce not bıraktığı da öğrenildi.

''Ölümümden kimse sorumlu değildir'' diye başlayan notta, iş adamının borçlarını ve alacaklarını listelediği belirtildi.

Diğer yandan Funika Holding Genel Müdürü Bülent Adıgüzel yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti:

''Funika Şirketler Grubumuzun kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Osman Nuri Sözkesin'i elim bir kaza sonucu kaybetmiş bulunuyoruz. Denizli sanayi ve tekstil atılımlarında 1985'ten itibaren birçok konuda önderlik yapan ve yaşamını insanların mutluluğu üzerine inşa eden Sözkesen'in bu ani vefatı grubumuzda büyük bir üzüntü ile yaşanmaktadır. Acılı sürecimizde Funika ailesine, Sözkesen ailesine yardım eden, başsağlığı dileyen tüm hemşehrilerimize şükranlarımızı sunarız.''

FABRİKALARININ CİROSU 40 MİLYON DOLARDI

Osman Nuri Sözkesen, 1956 yılında Denizli'de doğdu. 1979 yılında ODTÜ İnşaat Mühendisliği'ni bitiren Sözkesen, ODTÜ mezunu eşi İlknur Sözkesen'le birlikte ihtisas yapmak için İsviçre'ye gitti. Üç yıl sonra ''Japon İşletmeciliği'' ihtisas programına katılmak için Japonya'ya geçti ve orada iki yıl lisansüstü eğitim aldı.

Japon yönetim sistemi ihtisasını yapmış ilk Türk olarak 1984'te Türkiye'ye dönen Sözkesen, Denizli'de 1985'te beş kişilik bir kadro ile pazarlama şirketi kurdu ve iki yıl boyunca Arap ülkelerine demir çelik sattı. Sözkesen, 1987'de tekstil işine girdi.

Ana şirketinin ismini, Japonya'da ihtisas yaptığı yıllarda çalıştığı Fujitsu, Nihon Kokan ve Kanematsu firmalarının ilk hecelerinden oluşturdu.

Tekstil, otomotiv, ev giyimi ve teknoloji gibi sektörlerde faaliyet gösteren Funika Holding'in yerel medyayı satmadan önce yıllık cirosu 40 milyon dolardı.

Nuri Sözkesen, bir röportajında 51 ülkeye ihracat yaptıklarını söyleyerek, ''2007 yılında tüm şirketlerimiz genelinde 20 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdik. 50 milyon dolarlık da yatırım gerçekleştirdik'' demişti.

Holding bünyesindeki 4 şirket için 30 Nisan 2009 tarihinde, Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından 1 yıl süreyle iflas erteleme kararı verilmişti.
haber7

08 Ekim 2009
Sanayi Üretiminde Daralma
Türkiye'nin sanayi üretimi ağustos ayında gerileme gösterdi..

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2009 Ağustos Ayı Sanayi Üretim Endeksi sonuçlarını açıkladı.
Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, 2009 yılı ağustos ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre Madencilik ve Taşocakçılığı sektörü endeksi yüzde 0,6 arttı. İmalat Sanayi sektörü endeksinde yüzde 7,2, Elektrik, Gaz ve Su sektörü endeksinde yüzde 3,6 azalış gözlendi.
aktifhaber

Üniversiteli kız kuyumcu soydu, kaçarken yakalandı
12:10 - Sivas'ta meydana gelen olayda, açıköğretim üniversitesi öğrencisi genç kız R.A. (fotoğrafta solda-24), çarşıda bir süre gezindikten sonra bir dükkana girdi. Bilezikleri inceleyen R.A., çantasında bulunan biber gazını çıkararak dükkan sahibi Muhammet Y.'nin gözüne sıkarak etkisiz hale getirdi, vitrinde bulunan 2 bileziği alıp koşarak uzaklaşmaya başladı. Bu sırada dükkan sahibi Muhammet Y., yardım çağrısında bulundu, esnaf, çarşıdan elinde bileziklerle koşarak uzaklaşmaya çalışan genç kızı yakaladı. Zanlının, dedesinin 1500 TL olan borcunu ödemek için bilezikleri çaldığını söylediği öğrenildi. 10.10.2009 SİVAS netgazete

Etiketler: Genelkurmay Karargahı Genelkurmay Başkanı TBMM protesto etti darbe muhsin yazıcıoğlu cia pentagon abd Cumhurbaşkanı GKB Mağdur yargısız infaz akp ak parti maden madencilik yağma talan peşkeş zam kriz türkiye teğet İşsiz genç öldürdü intihar çatı işşizlik Cinayet ölü yaralı kavga 'Şiddetli geçimsizlik katletti bıçak bıçaklayarak Doğanevler Mahallesi 112 Acil Muğla Fethiye müşteri alaca Nuri Sözkesen Funika Holding

Aşçı, "işten atarım" diyen kahyayı öldürdü
16:45 - Bursa'nın Karacabey ilçesinde bir çiftlik aşçısı, kendisini işten atmakla tehdit eden kahyayı öldürdü. Olay yerinden kaçan zanlı, bir otomobile çarparak kaza yaptı. Ümit K., kazanın ardından otomobilden inerek sahil istikametine kaçıp izini kaybettirdi. Ertesi sabah bir kahvede kahvaltı yaparken bulunan şahıs, polis ekipleri tarafından yakalandı. 07.08.2010 BURSA netgazete

kredisi takibe düşen KOBİ sayısı 207 bini aştı
09:04 - Ekonomide yaşanan canlanmayla birlikte, son 6 aylık dönemde KOBİ kredilerinde 17 milyar 364 milyon TL'lik artış yaşanırken, kredilerden yararlanan KOBİ sayısı ise 2 bin 523 artışla 1 milyon 231 bin 169 oldu. Ancak bu tablo yeterince sevindiremedi. Bankaların takibine düşen kredi miktarında 627 milyon TL'lik gerileme yaşansa da, son 6 ayda 3 bin 461 KOBİ daha batık kredileri nedeniyle bankaların takibine düştü. Böylece kredisi takibe düşen KOBİ sayısı 207 bini aştı. 15.08.2010 haber1001

Kriz, Kuşadası'nı vurdu, evler yarı fiyatına düştü

03 Eylül 2010 Aydın'ın turistik ilçelerinden Kuşadası'nda, dünyada yaşanan ekonomik krize bağlı olarak yabancıların konut alımlarının durması nedeniyle emlak fiyatlarında, önceki yıllara oranla yüzde 50'ye varan oranlarda düşüş yaşandığı bildirildi. netgazete

Kriz kişi başı milli gelirden 765 $ çaldı; 9.675 $
16:55 - Eylül ayı itibariyle son bir yıllık dönemde kişi başına GSYH değeri cari fiyatlarla 14 bin 615 TL, dolar cinsinden 9 bin 675 dolar olarak gerçekleşti. 2009 yılı sonuna göre kişi başına milli gelirde bin 97 dolarlık artış yaşanırken, 2008 yılı sonuna göre 765 dolar gerileme görüldü. 10.12.2010 ANKARA netgazete
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder
Ekim



Kayıt: 21 Arl 2007
Mesajlar: 2634
Konum: Kanada

MesajTarih: Cmt Ekm 10, 2009 8:05 pm    Mesaj konusu: Bursa'nın tekstil-konfeksiyon ihracatı geriledi Alıntıyla Cevap Gönder

Nihal Kemaloğlu
nihal.kemaloglu@aksam.com.tr
Yüksek işsizlik oranıyla büyüme!

Toplumsal travmamız 'işsizlikle' yüzleşmemek için bin dereden su getiriyoruz.
Resmi rakamlara göre yüzde 14 olarak açıklanan işsizlik oranına, iş aramaktan vazgeçenler, mevsimlik çalışanlar, iş bulursa çalışacaklar dahil değildi.
Resmi işsizlere katılmayan bu gruplarla, uzmanlar işsizlik oranının yüzde 26'ları aştığını belirtiyorlar.
Genç nüfustaki işsizlik yüzde 25,3 yani her dört gençten biri arka bahçemizdeki insan deposuna tıkıştırılıyor.
Nasıl bir toplumsallığın kurulduğuna aldırmadan, işsizlik manzaralarımız renkli ruhsuz grafiklerle güncellendi.
İşsizliğin ülkenin ürettiği toplam mal ve hizmetten pay alamayarak, milli gelirden dışlanan kesim olup yığılması da siyasi bir rahatsızlık yaratmadı.
Etkinlik duygusu ezilerek aşındırılan 'işsizlik' için, devletin kamu harcamalarından ayırdığı bütçe neredeyse yok.
Öte yandan istihdamsız büyümeye kafasını takmış ülke, piyasa asabiyeti için ne gerekirse yapılması telaşında.
İşsizlik verilerini soğukkanlı iktisat verileri olarak derleyen sistem pimi çekilen bomba misali yaklaşan toplumsal krizi algılamıyor.
İstihdamı artırıcı tedbirlerden kaçınan büyüme modeli, taşeronlaştırılan, esnetilen iş koşullarıyla düşük ücretlerle çalışanların maliyeti daha nasıl düşüreceğini planlıyor.
İşsizlikle mücadele diye 'ekonomik fırsatçılık' yapılarak kuralsız, güvencesiz çalışmaya zorlanan iş gücüne dışarıdaki işsizler gösterilerek tehdit ediliyor.
Emek piyasasındaki rekabet azdırılıp bir yandan da 'istihdamsız büyüme' performansı alkışlanıyor.
Avrupa'nın 7., dünyanın 17. büyük ekonomisine sahip ülkemizin kuralsız çalışma koşullarındaki sıralaması da bayağı üstlerde.
Ucuz ithal malları cenneti ülkemiz, sıcak para düşkünü finans sistemimiz, ithalat müptelası montaj sanayimiz, pusuda bekleyen sabırsız özelleştirme takviminin 'insana ve üretime' ihtiyacı görünmüyor.
Oysa ILO kırmızı alarmla bütün ülkelere istihdam yaratıcı teşvik ve önlemler için şiddetli uyarılar yaptı.
Önümüzdeki en az 4-5 yıl için ekonomik durgunluğun ve 'kalıcı işsizliğin' süreceğini açıkladı.
Devletlere sosyal hizmet üretme politikalarına çağrı yapan küreselleşme aygıtı IMF başkanının başına da taş düşmedi.
Değişen toplumsallığın üreteceği siyasi ve sosyal iklime karşı 'kapitalizmi' koruma çabasındalar.
Ulus-devlet formu devreye sokmaları toplumsal hasar kontrol edilmek isteniyor.
Kapitalizm beşiği ABD'de istihdam için seferberlik ilan edildi, insanlar işlerini kaybetti ve acı çekiyorlar diyerek yeni istihdam yasası hazırlandı.
Paragöz Wall-Street bankalarının ödediği 30 milyar dolar halk bankalarından kredi olarak dağıtılarak, yeni işçi alan ve maaş artıran küçük işletmeler vergi kredisi alacak.
ABD'de canlandırma paketleriyle geçen yıl 2 milyon yeni iş gücü yaratıldı, bu yıl sonuna kadar da 1.5 milyon yeni iş gücü hedeflendi.
Gelişmiş kapitalist ülkelerin istihdamı artırıcı ve düşük gelirli kesimleri destekleyici kamu politikalarıyla iç pazarlarını ve toplam talebi artırıyorlar.
ABD Başkanı'nın 'işsizliğe' savaş açtığı günümüzde yaprak kıpırdamayan Türkiye'de işsizlikten elini çekmiş devlet politikası 'geçici sıcak para üssü' rolüne kilitlenmiş.
Kof analizlerle savuşturulan renkli işsizlik grafiklerinin taşımadığı insanlık durumları 'kimsenin yüreğini' sızlatmadı.
http://www.aksam.com.tr/2010/03/09/yazar/16554/nihal_kemaloglu/yuksek_issizlik_oraniyla_buyume_.html

Karısını delik deşik etti, 'şahit' diye kızını da kesti
13:00 - İzmir'in Çiğli ilçesinde, bir süre önce cezaevinden çıkan ve işsiz olduğu öğrenilen Kutbettin Taş, boşanmak isteyen karısı Fatma Taş'ı 27 yerinden bıçakladıktan sonra balkondan aşağı attı. Kutbettin Taş, olaya tanık olan kızını da 4 yerinden bıçakladıktan sonra evden dışarı çıktı. Zanlı, kaçarken yerde yatan karısını tekrar bıçakladı. Fatma Taş bütün müdahalelere rağmen kurtarılamazken, genç kızın hayati tehlikesi bulunduğu öğrenildi. 08.11.2009 İZMİR netgazete

Fındık tüccarı, kalbine sıktı
14:10 - Sakarya Karasu'da fındık tüccrlığı yapan Sadettin Tatar (51), evinin salonunda otururken tabancasını çıkararak gelini Duygu Tatar'ın şaşkın bakışları arasında namluyu kalbine dayayıp tetiği çekti. Kanlar içerisinde yere yığılan üç çocuk babası Tatar, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Tatar'ın ilçede uzun yıllar fındık tüccarlığı yaptığı ancak üç yıl önce iflas ettiği belirlendi. 13.10.2009 SAKARYA netgazete

Eşini ve 2 çocuğunu katletti
23:15 - Pendik'te manav işiyle uğraşan ve bir süredir işsiz olan Hüseyin Erdem (45), akşam eve geldiğinde bilinmeyen bir nedenle eşi Fikriye Erdem'le (38) tartışmaya başladı. Tartışmanın büyümesi üzerine cinnet getiren Hüseyin Erdem, mutfaktan aldığı ekmek bıçağıyla önce eşini, ardından 13 yaşındaki kızı Ezgi ile 11 yaşındaki oğlu Melih Erdem'i bıçaklayarak öldürdü. Aynı bıçakla kendini de ağır yaralayan Erdem hastaneye kaldırıldı. 05.11.2009 İSTANBUL netgazete

Karısını öldürüp intihar etti
14 Ekim 2009 Kütahya'da tartıştığı karısını tabancayla vurarak öldüren kişinin aynı silahla intihar ettiği öne sürüldü.
Alınan bilgiye göre, işsiz olduğu belirtilen Hüseyin Sert (43), eşi Vesile Sert'in (38) temizlik görevlisi olarak çalıştığı Kütahya-Eskişehir kara yolunun 2. kilometresindeki gıda toptancılığı yapılan iş yerine geldi.

Boşanma sürecinde olduğu ileri sürülen çift arasında iş yerinin yazıhanesinde çıkan tartışma sonucu, Hüseyin Sert'in tabancayla önce eşinin göğsüne 2 el ateş ettiği, daha sonra aynı silahla başına ateş ederek intihar ettiği iddia edildi.

haber7

Bursa Oto Galericileri Odası Başkanı intihar etti

13 Ekim 2009 Denizli'deki bir tekstilcinin ardından, borçlarından dolayı bunalıma giren Bursa Oto Galericiler Odası Başkanı da iş yerinde tabancayla kendini vurdu. Piyasaya 500 bin TL borcu olduğu öğrenilen ve çevresinde çok sevilen galericiden geriye, ailesinden helallik istemek için kaleme aldığı mektup kaldı. netgazete

3 bin TL için arkadaşını öldürdü
12 Ekim 2009 Antalya'da bir kişi, 3 bin liralık borcuna kefil olan ve borcunu ödemesi için kendisini sıkıştıran çocukluk arkadaşını av tüfeğiyle vurarak öldürdü.
Alınan bilgiye göre, Antalya'da H.K, bir kişiye olan 3 bin liralık borcunu ödemedi. H.K'nin alacaklısı, ona kefil olan çocukluk arkadaşı Halit Sert'i bularak borcu ödemesini istedi. H.K'yi arayıp borcunu ödemesini söyleyen Halit Sert ile arkadaşları N.Y. ve K.K, Varsak'ın Karşıyaka Mahallesi 1180 Sokak'ta H.K. ve kardeşi C.K. ile karşılaştı.

Halit Sert ile H.K'nin yine borç konusunda başladığı tartışmaya kısa süre sonra yanlarındakiler de karıştı. H.K, av tüfeğiyle Halit Sert'i vurdu. Halit Sert'in arkadaşı N.Y. de bıçakla H.K'yi hafif şekilde yaraladı. H.K'nin kardeşi C.K. ise eline geçirdiği demir çubukla N.Y. ve K.K'yi darp etti.
haber7

Bursa'nın tekstil-konfeksiyon ihracatı geriledi

10 Ekim 2009 Türkiye'nin önemli tekstil ve konfeksiyon merkezlerinden Bursa'dan yılın ilk 9 ayında yapılan ihracat, tekstilde yüzde 24,3 hazır giyim ve konfeksiyonda ise yüzde 29,6 oranında düştü.
Bu dönemde, 949 milyon 848 bin dolar olarak gerçekleşen tekstil ile hazır giyim ve konfeksiyon sektörlerinin ihracatı, geçen yılın aynı döneminde 1 milyar 288 milyon 482 bin doları bulmuştu. netgazete

Karşılıksız çek sayısında patlama
3 Ekim 2009
Piyasada karşılığı olmayan çek sayısında korkunç bir artış yaşanıyor...Merkez Bankası tarafından bankalara duyurulan toplam karşılıksız çek sayısı, 2009 yılının 9 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 39,1 artarak 1 milyon 508 bin 504’e çıktı. Merkez Bankası verilerine göre, karşılıksız çek sayısı 2008 yılının 9 ayında 1 milyon 84 bin 429 adet idi. Aynı dönemde, mahkemeler tarafından yapılan bildirimlere göre ise, Merkez Bankası’nca duyurulan yasaklanan çek sayısı da yaklaşık yüzde 4,3 azalarak 57 bin 606’dan 55 bin 149’a indi. Bankalarca Merkez Bankası’na yapılan bildirimlere göre, Merkez Bankası’nca duyurusu yapılan, karşılıksız kaldıktan sonra ödenmiş çek sayısı 2009 yılının 9 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 24 artarak 686 bin 586’dan 851 bin 590 oldu.
Bugün

Fındık tüccarını öldüren kişi teslim oldu
14 Ekim 2009 Ordu'da fındık tüccarını evinin önünde öldüren kişi teslim oldu. Zanlının, ilk sorgusunda, olayın alacak meselesinden kaynaklandığını söylediği öğrenildi.
Edinilen bilgiye göre, sabah saatlerinde, fındık ticaretiyle uğraştığı bildirilen Salih Demir'in (36) evinden işine gitmek üzere çıktığı sırada tartıştığı kişi tarafından tabancayla vurularak öldürülmesiyle ilgili soruşturma sürdürülüyor.

Olayı gerçekleştirdiği belirlenen Murat Ö. (35) polise teslim oldu.

Zanlının, ilk sorgusunda, olayın alacak meselesinden kaynaklandığını söylediği öğrenildi.
haber7

Cinnet geçiren iş adamı, 860 bin lira kaybetmiş

14:40 - Ümraniye'de, lüks cipinin içinde oğlu ve kendini yakmak isteyen iş adamının, 860 bin lira harcadığı spor kulübü elinden gidince cinnet geçirdiği öğrenildi. Saatler süren çabalar sonucu oğlunu serbest bırakan baba, elindeki benzin bidonuyla araçtan inip kaçmak isterken kızı tarafından yakalandı. Bir süre saha içinde koşan işadamı, çevredekilerin de yardımıyla araca bindirilirken, elindeki benzin dolu bidon güçlükle alınabildi. Gözaltına alınan işadamı, polis merkezine götürüldü. 14.10.2009 İSTANBUL netgazete

Ete zam işsiz bıraktı, kasaplar Bakan'a mektup yazdı
18:15 - Et fiyatlarının sürekli yükselmesi ile 6 ay öncesine kadar 7-8 TL'den alıcı bulan, 15 gün önce ise 12 TL'ye satılmasına karşın şu an 16-17 TL'ye çıkan kemiksiz koyun etindeki fiyat artışı, günün her saati neredeyse adım atmaya imkan olmayan Adana Kasaplar Çarşısında müşteri trafiğini önemli ölçüde azalttı. Kasaplar sorunun giderilmesi için çare olarak Tarım ve Köyişleri Bakanlığına taleplerini bildiren mektup yazdı. Bakanlığın et fiyatlarının yükselmesi konusuna el koyması gerektiğini vurgulayan çarşı esnafı Mehmet Şerif Ökmen, "Bugün 15 TL'ye satılıyor, gelecek yıl bu 25 TL'ye çıkacak ve önüne geçilemeyecek. Bunun önlenmesi için öncelikle canlı koyun ihracatına yasaklama getirilmeli. " dedi. 17.10.2009 ADANA netgazete

18 Ekim 2009 17:25
Telefon Satışları Düştü!
Küresel krizin etkisiyle, bu yılın ilk yarısında Türkiye'de cep telefonu satışları operatör kampanya desteklerine rağmen yüzde 8 oranında düştü. Haberi Paylaş : Google Yahoo Facebook Digg Del.icio.us Reddit

GFK'nın 2009'un ilk yarısına dönük cep telefonu pazar araştırmasına göre, geçen yılın yılın ilk altı ayında son kullanıcıya ulaşan cep telefonu sayısı 5 milyon 463 bin adedi bulurken, bu yılın aynı döneminde söz konusu rakam 5 milyon 43 bine geriledi.

Cirosal anlamda da pazar yüzde 30 daralarak, 557 milyon avro olarak gerçekleşti.

Cep telefonu pazarında yılın ikinci çeyreği ilk çeyreğe göre daha olumlu geçti. Buna göre Nisan-Haziran 2009 dönemi, Ocak-Mart 2009 dönemine göre adetsel yüzde 15, cirosal olarak yüzde 18 büyüme gösterdi.

ORTALAMA FİYATLAR DÜŞÜYOR, OYUNCU SAYISI ARTIYOR
Araştırmaya göre, pazarda her geçen gün oyuncu sayısı ve buna bağlı olarak satılan model sayısı artıyor. Özellikle Çin'den ithal edilen markaların arttığı pazarda geçen yılın ilk 6 ayında 765 farklı model son kullanıcıyla buluşurken, model sayısı bu yılın aynı döneminde yüzde 46 artışla 1119'a ulaştı.

Ancak bu artış trendi etkisini fiyatlarda göstermedi. Geçen yıl 145 Avro olan son kullanıcı ortalama fiyatı bu yıl 110 Avroya geriledi.

AKILLI VE 3G'Lİ TELEFONLAR BÜYÜME TRENDİNDE
Akıllı telefonlar olarak bilinen ''Smartphone''lar da geçen seneye göre büyüme trendine geçti.

Toplam pazar içinde payı cirosal olarak yüzde 13'e ulaşan Smartphone'lar özellikle operatörler tarafından çeşitli sübvanselerle tüketiciye ulaştırılmaya çalışılırken, elektronik postalara ulaşmada ve data transferlerinde tercih edilen bu telefonların 3G teknolojisinin başlamasıyla yılın ikinci yarısında daha da yaygınlaşması bekleniyor.

Öte yandan yılın ilk yarısında, yapılan telefon satışlarının yüzde 15'i 3G uyumlularından oluştu. Bu telefonların satışı geçen seneye göre yüzde 15 artış gösterdi.

İlk altı ayda 3G alt yapısı olmamasına rağmen, operatörlerin yaptığı cihaz içerikli kampanyalarda modelleri 3G uyumlulardan seçmeleri, satışlardaki bu artışı destekledi. Bu yılın ikinci yarısında da 3G'nin başlaması ve operatörlerin kampanyalarına ağırlık vererek devam etmelerinin bu oranı daha hızlı artıracağı tahmin ediliyor.
aktifhaber

Ücretler %12 eridi, çalışan yoksullaştı
12:50 - Türkiye; ekonomik kriz sürecinde işsizler ordusunu en fazla büyüten ülkelerden biri olurken, çalışanların alım gücü de eridi. İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası'nın (İSMMMO) hazırladığı "Kriz Çalışanı Vurdu" başlıklı rapora göre, krizin faturasının çok büyük kısmı "işi olan ya da bu süreçte işsiz kalan" çalışanlara çıkmış oldu. Alınan tedbire rağmen, reel ücretler geriledi, işsizlik ve kayıt dışı çalışma arttı. 24.10.2009 İSTANBUL netgazete

40 yıllık sanayicinin gözyaşları

24 Ekim 2009 Son yllarda düştüğü mali sıkıntından çıkamayarak kapısına kilit vuran Denizli Basma’yi kuran ve sektörün en önemli firmalarından biri haline getiren sanayici Esat Sivri, kendisini ziyarete gelen CHP heyeti ile görüşürken gözyaşlarını tutamadı. Milliyet'te yer alan habere göre Sivri, “Ben namusumdan battım. Alnım açık, utanmıyorum. Çünkü, çalmadım, çırpmadım. Her şeyime haciz geldi. Bana değil, memlekete yazık” dedi. netgazete

Traktör satışları % 60 düştü
18:15 - İtalyan Same-Deutz-Fahr Grubunun Türkiye distribütörü olan Şahsuvaroğlu A.Ş'nin 5 milyon avroluk yatırımla Bandırma'da kurduğu fabrikanın müdürü Hamdi Erdoğantarım sektörünün küresel krizden büyük ölçüde etkilendiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti: "Bu yıl ülkemizde traktör satışları, geçen yıla göre yüzde 60 düştü. Bu, dramatik bir düşüştür. netgazete

103 BİN KİŞİ ÖDEMEDİ PSİKOLOJİK SINIR AŞILDI
14 Kasım 2009

Eylül'de kredi kartı borçlularının sayısı bir önceki aya göre yüzde 8 artarak 103 bin 94'e yükseldi Kredi kartı borcunu ödemeyenlerin sayısı Eylül'de 2009 yılı başından bu yana ilk defa psikolojik sınır olan 100 bini geçti. Eylül ayında kredi kartı borcunu ödemeyenlerin sayısı bir önceki aya göre yüzde 8 artarak 103 bin 94'e çıktı. Aynı dönemde ferdi kredi borcunu ödemeyenlerin sayısı ise yüzde 33.4 artarak, 48 bin 704'den 64 bin 954'e yükseldi. Kredi kartı borcunu ödemeyenler ile gecikmeli ödeyenleri gösteren negatif nitelikli ferdi kredi ve kredi kartları sisteminde yer alan kişi sayısı, Eylül ayında, bir önceki aya göre yüzde 16.5 oranında artarak 144 bin 186'dan 168 bin 48'e çıktı. Verilere göre, 2009 yılının dokuz ayında ferdi kredi ve kredi kartları borçlarını ödememiş kişilerin sayısı 1 milyon 157 bin 548 olarak belirlenirken, bunun 722 bin 473'ü kredi kartı borcunu, 435 bin 75'i de ferdi kredi borcunu ödememiş kişilerden oluştu.

2 MİLYON KREDİ BORÇLUSU

Bir kişinin tüm yıllar içinde bir kez sayılması durumuna göre, 2004'ten bu yana ferdi kredi ve kredi kartları borçlarını ödememiş kişilerin sayısı 1 milyon 896 bin 674 oldu. Bu kişilerin 608 bin 597'sini ferdi kredi borcunu, 1 milyon 288 bin 77'sini de kredi kartları borcunu ödemeyenler oluşturdu.
cafesiyaset

20 Kasım 2009 17:55
Piyasaları Sarsan Açıklama
Ünlü yatırım şirketi Goldman Sachs'ın bugün yaptığı açıklama piyasaları alt üst etti..
Son dönemde sıkıntılı günler geçiren ve her olumsuz habere daha fazla tepki veren İMKB, Goldman Sachs’ın Ukrayna'nın default (yükümlülüklerini yerine getiremem) riski ile karşı karşıya olduğunu açıklaması ile yıkıldı. Hafta içerisinde kapatma korkusu, Yunanistan’da yaşana sıkıntılar ve faizlerdeki yukarı hareketin etkisiyle sert düşüşler kaydeden İMKB, olumlu başladığı günün ikinci yarısında yüzde 3’e yakın kayıplara sahne oldu. Endeks ağustos ayından bu yana ilk kez 44 binli rakamları gördü.

MORALLERİ BOZAN AÇIKLAMA

Bugünkü düşüşün en önemli nedeni olarak Ukrayna’nın Default olma riskine yönelik dedikodular gösteriliyor. Goldman Sachs kaynaklı habere göre Ukrayna Demiryolu Kurumun teknik olarak iflas etti. Ve piyasa şu an bu durumun Ukrayna’nın default etmesine sebep olup olmayacağı konusunu tartışıyor. Ukrayna ve bölge ülkelerde yaşanan sıkıntının Almanya başta olmak üzere diğer Avrupa ülkelerini etkileyeceği yönündeki kaygıların borsalardaki satış baskısını artırdığı belirtiliyor.

Bu arada Merkez Bankası’nı çeyrek puan faiz indirimi ve borsadaki geri çekilme döviz cephesinde çok fazla yankı bulmadı. 1.4950 lira seviyesine yükselen dolar gün boyu yatay bir seyir izledi. Euro ise hafif bir artışla 2.2200 lira seviyesine ulaştı.

habertürk

20 Kasım 2009 19:49
Kurye Bankanın Parasıyla Kayboldu
İzmir'de, bir bankanın para nakli yapan kurye aracının şoförü, yaklaşık 510 bin Lira banknotla kayıplara karıştı.

İzmir'de, bir bankanın Karşıyaka bölgesindeki şubelerine para nakli yapan kurye aracının şoförü, yaklaşık 510 bin Lira banknotla kayıplara karıştı.

Bir bankanın merkezinden Karşıyaka ilçesindeki şubelere para dağıtımına çıkan kurye aracı, Karşıyaka Çarşı içerisindeki şubeye para teslim etmek için Yalı Caddesi vapur iskelesi önünde durdu.

Araçtaki 2 güvenlik görevlisi şubeye parayı teslim ederek döndüğünde, zırhlı aracın kilitli olduğunu ve şoför İ.A'nın da araçta bulunmadığını fark etti. İ.A'ya ulaşamayan görevliler, yedek anahtarla araca girdi.

Görevliler, araçtaki yaklaşık 3 milyon liralık banknotun 510 bininin eksik olduğunu belirleyince, durumu bankanın yetkililerine bildirdi.

Olay yerine gelen banka yöneticileri, durumu polise bildirdi.

19 yıldır bankada şoförlük yaptığı ve çevresine yüklü miktarda borcu bulunduğu öğrenilen İ.A'nın yakalanması için polis çalışma başlattı.
aktifhaber

"Çocuklarım aç" diye, bıçakla canına kıyacaktı

18:00 - Ordu'nun İlk Adım İskelesi'nde, Ahmet adlı bir şahıs, vatandaşların gözü önünde üzerindeki bıçağı çıkararak bağırmaya başladı. Gelen polisleri yanına yaklaştırmayan şahıs, kıyafetlerinin bir bölümünü çıkardı, ikna edilmesi için sigara ve su verildi. Sürekli "Çocuklarım kuru ekmek yiyor. Ordu Valisi buraya gelsin. Beni bu hale bu ülke getirdi" diye bağıran şahıs, sigara ve suyu denize attı. Yanına yaklaşılması halinde kendisini keseceğini söyleyen şahısa bir polis tarafından son bir sigara daha verildi. Sigarayı içtiği sırada şahsın elindeki bıçak alındı. 23.11.2009 ORDU netgazete

27 KASIM 2009, CUMA
Boğdu, kesti tören yaptı!

İZMİR Karşıyaka'da psikolojik tedavi gören koca, 5'inci kattaki evlerinde tüyler ürperten bir vahşete imza attı.

Dün, Polis İmdat'ı arayan bir kişi, eşini öldürdüğünü, ev anahtarının posta kutusunda olduğunu söyledi. Telefondaki kişinin verdiği adrese giren ekipler, Hatice Faike T.'nin boğulmuş ve boğazı kesilmiş cesedi ile karşılaştı.

ÇAY OCAĞINDA YAKALANDI
Eşi M.A.T., yakınlardaki bir çay ocağında yakalandı. Tefecilere borçlanan M.A.T.'nin, cesedi yatağa yatırıp üzerini çarşafla örttüğü, çiçeklerle süslediği ve 3 gün cenaze töreni yaptığı ortaya çıktı. Bazı firmalara ekonomi danışmanlığı yaptıktan sonra işsiz kalan zanlı, 5 ayrı mektup bırakmış. İlkinde yetkililere seslenen M.A.T., 'Eşimin benden başka kimsesi yok' diyor. 2 ve 3. mektuplarda komşuları ve kapıcısına teşekkür eden zanlı, 4. mektupta kardeşlerinden borcunu ödemesini istiyor. Son mektupta savcıdan, cenazesinin aldığı mezarlığa gömülmesini talep ediyor.

Cumhur ERKEK
Akşam

Türkiye'de 11.9 milyon yoksul var

01 Aralık 2009, 15:42 Anadolu Haber

Türkiye İstatistik Kurumu'ndan 2008 Yoksulluk Çalışması Sonuçları

Türkiye'de yoksulluk oranı, 2008 yılında, bir önceki yıla göre 0,68 puan azalarak, yüzde 17,11'e düştü. Yoksulluk oranı 2007 yılında yüzde 17,79 düzeyindeydi.


Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ''2008 Yoksulluk Çalışması Sonuçlarını'' açıkladı.

Buna göre, Türkiye'de geçen yıl fertlerin yaklaşık yüzde 0,54'ü yani 374 bin kişi sadece gıda harcamalarını içeren açlık sınırının, yüzde 17,11'i yani 11 milyon 933 bin kişi ise gıda ve gıda dışı harcamaları içeren yoksulluk sınırının altında yaşıyor.

Kişi başı günlük harcaması, satın alma gücü paritesine göre 1 doların altında kalan fert bulunmuyor. Buna karşın satın alma gücü paritesine göre kişi başı günlük 2,15 dolar olarak tanımlanan yoksulluk sınırı altında bulunan fert oranı yüzde 0,47. Yoksulluk sınırı 4,3 dolar olduğunda yoksul fert oranı ise yüzde 6,83 olarak tahmin edildi.

2007 yılında yüzde 0,48 olarak tahmin edilen açlık sınırının altında yaşayan fert oranı, 2008 yılında yüzde 0,54'e yükselirken, yoksul fert oranı ise yüzde 17,79'dan yüzde 17,11'e geriledi.

Geçen yıl, 4 kişilik hanenin aylık açlık sınırı 275 lira, aylık yoksulluk sınırı ise 767 lira olarak tahmin edildi.

Kırsal yerleşim yerlerinde yaşayanlarda 2007 yılında yüzde 34,80 olan yoksulluk oranı 2008 yılında yüzde 34,62'ye, kentsel yerlerde yaşayanların yoksulluk oranı da yüzde 10,36'dan yüzde 9,38'e düştü.
Hane halkı büyüklüğüne göre yoksulluk artıyor
2008 yılında hane halkı büyüklüğü 3 veya 4 kişi olan hanelerde bulunan fertlerin yoksulluk oranı yüzde 8,48 olurken, 7 ve daha fazla olan hanelerde fertlerin yoksulluk oranı yüzde 38,20 olarak hesaplandı. 7 ve daha fazla kişiden oluşan hanelerden kentsel yerlerde oturanlar için yoksulluk riski yüzde 26,95 iken, kırsal yerlerde bu oran yüzde 54,03 olarak belirlendi.

Hane halkı türüne göre çocuklu çekirdek ailede bulunan fertlerin yoksulluk oranı yüzde 15,42 olurken, çocuksuz çekirdek ailelerdeki fertlerde bu oran yüzde 8,76'ya düşüyor. Ataerkil veya geniş ailelerdeki fertler için yoksulluk oranı ise yüzde 21,79 olarak tahmin edildi. Kentsel yerlerde çocuklu çekirdek ailede yaşayan fertlerin yoksulluk riski yüzde 9,14 iken kırsal yerlerde bu oran yüzde 33,77 oldu.

2008 yılında ücretli-maaşlı çalışanlarda yoksulluk oranı yüzde 5,93 iken, yevmiyeli çalışanlarda bu oran yüzde 28,56, işverenlerde yüzde 1,87, kendi hesabına çalışanlarda yüzde 24,10 ve ücretsiz aile işçisi olanlarda ise yüzde 32,03 oldu.

En yüksek yoksulluk riskine sahip olan tarım sektöründe çalışanlarda yoksulluk oranı 2007 yılında yüzde 32,05 iken, 2008 yılında yüzde 37,97 olarak tahmin edildi.

Sanayi sektöründe çalışanlarda 2008 yılında yoksulluk oranı yüzde 9,71 olarak hesaplanırken, bu oran hizmet sektöründe çalışanlarda yüzde 6,82 oldu. 2008 yılında ekonomik olarak aktif olmayan fertlerin yoksulluk oranı yüzde 13,73 iken, iş arayan fertlerin yoksulluk oranı yüzde 17,78 olarak belirlendi.

2008 yılında okur-yazar olmayanlarda yoksulluk oranı yüzde 39,59 olurken, ilkokul mezunlarında bu oran yüzde 13,44, lise ve dengi meslek okulları mezunlarında yüzde 5,64, yüksek okul, fakülte ve üstü mezuniyete sahip fertlerde yüzde 0,71 oldu.

İlköğretime başlamamış olan 6 yaşından küçük çocukların yoksulluk riski ise yüzde 22,53 olarak hesaplandı.

03 Aralık 2009 16:46
İşçiler Profesörü Dövdü
Sivas’ta Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) Vakfı Başkanı Prof.Dr. Mehmet Zahir Bakıcı 4 işçinin saldırısına uğradı.

Sivas’ta Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) Vakfı Başkanı Prof.Dr. Mehmet Zahir Bakıcı bir süre önce işten çıkarılan ve işyeri sözleşmeleri sona erdirilen 4 kişinin saldırısına uğradı. Yere yatırılarak dövülen Prof.Dr. Bakıcı, saldırganlardan şikayetçi oldu.

CÜ Vakfı Başkanı ve aynı zamanda Mikroboloyoji Anabilim Dalı Öğretim üyesi olan Prof.Dr. Mehmet Zahir Bakıcı, öğlen saatlerinde Tıp Fakültesi Hastanesi ile yemekhane arasında 4 kişinin saldırısına uğradı. Vakfın bünyesinde hastanede temizlik, güvenlik gibi hizmetlerde görevlendirilen ve bir süre önce işten çıkarıldıkları öğrenilen Ö.K. ve B.Y. ile vakfa bağlı olarak kampus içerisinde işyeri sözleşmeleri feshedilen Ç.Ş. ve B.Ş.'ın karıştığı saldırıda, yere yatırılan Prof.Dr. Bakıcı'ya yumruk ve tekmeyle vuruldu.

Çevredekilerin yetişerek kurtardığı Prof.Dr. Mehmet Zahir Bakıcı, sağlık kontrolünden sonra ifade vermek üzere götürüldüğü karakolda saldırganlardan şikayetçi oldu. Olaydan sonra kaçan şüpheliler polislerce yakalanarak gözaltına alındı. Şüphelilerin profesöre, “Ekmeğimizle oynayanın ekmeğiyle oynarız” diyerek saldırdığı belirlendi.
aktifhaber

15 Aralık 2009 19:19
Bankalar Emlak Zengini
Bankalardaki batık krediler hızla artarken, icra yoluyla el konulan gayrimenkuller de patlama yaşandı

Batık krediler hızla artarken, icra yoluyla el konulan gayrimenkuller de patlama yaşandı. Öyle ki, un fabrikasından lüks villaya, fındık ve çay bahçesinden tavuk çiftliğine kadar milyonlarca lirayı bulan ve alıcısı çıkmayan bu gayrimenkuller bankaların yeni derdi oldu.

Çünkü Bankacılık Kanunu'nun 57'nci maddesi gereğince bankalar defter değerleri toplamı, özkaynaklarının yüzde 50'sini aşan ve alacaklarından dolayı edinmek zorunda kaldıkları gayrimenkulleri 5 yıl içinde satmak zorunda. 2009'un ilk 9 ayında bankaların elinde satamadıkları gayrimenkullerin değeri ise 401 milyon lirayı buldu.
, 22 bankanın toplam 401 milyon lira büyüklüğe sahip gayrimenkulü, üzerinden 5 yıl geçmesine rağmen hâlâ elden çıkarılamamış durumda.

Geçen yıl bankalar tarafından bildirilen verilere göre bu rakam, son 1 yılda bankaların bu türden gayrimenkullerinin toplam değerinin 117 milyon liralık artış gösterdiği anlamına geliyor. Bankacılık sektörünün toplam büyüklüğüne bakıldığında küçük gibi görünen bu rakam aslında bankaların elinde binlerce satılamamış gayrimenkul olduğunu gösteriyor. Bu satılmamış gayrimenkuller de bankaların neredeyse dev emlak büroları gibi çalışmasına neden oluyor. İnternet siteleri verdikleri satış ilanları, fotoğraflar, tanıtım bilgileri ve hatta tanıtım kitleriyle dolu
aktifhaber

Trafik polisi durdurdu, arabada kalp krizinden öldü
17:30 - Tokat'ın Reşadiye ilçesinde, hacizli ve yakalama kararı bulunan aracı, trafik ekiplerince durdurulan minibüs şoförü, araçta geçirdiği kalp krizi sonucu öldü. Evli ve 2 çocuk babası olduğu öğrenilen Ali Kaya'nın cenazesi, Yolkonak beldesinde kılınan namazın ardından Merkez Mahallesi Mezarlığında toprağa verildi. 18.12.2009 NİKSAR
netgazete

İşadamı, alacakları için 'ölüm yürüyüşü'nde
14:05 - Alacaklarını tahsil edemediği gerekçesiyle protesto için Kayseri'den yürüyüşe başlayan iş adamı Ali Osman Öksüz, Yozgat'a ulaştı. Ayaklarında şişme, vücudunda ise strese ve yorgunluğa bağlı yaralar çıkan iş adamı Öksüz, devlet hastanesinde muayene oldu. 30.12.2009 YOZGAT
netgazete

İtfaiyeciler, İstanbul Belediyesi'ne yürüdü
13:50 - İşten çıkartılma tehlikesiyle karşı karşıya kaldıkları gerekçesiyle haftalardır türlü gösterilerle taleplerini dile getiren itfaiyeciler, bugünkü eylemlerinde ise ateş yakıp, halay çekti. Büyükşehir Belediyesi'ne yürüyen itfaiyeciler, olaysız dağıldı. 30.12.2009 İSTANBUL
netgazete

Maaşlarını alamayan Akşam çalışanları, iş bırakma eylemine gitti

19 Ocak 2010 - Akşam gazetesinde şok gelişme! Genel Yayın Yönetmeni İsmail Küçükkaya'dan 3 ay geciken maaşları hakkında kesin bir bilgi isteyen çalışanlar, iş bırakma kararı aldı. Medyatava sitesinde yer alan habere göre; Küçükkaya, kendisiyle görüşen çalışanlara, şu mesajı verdi: "Yaklaşık iki yıl süren ve herkesin bildiği, Türkiye'de pek çok medya kuruluşunun içinden geçtiği türbülansın sonuna geldiğimize inanıyorum. Patronajdan bu konuda olumlu sinyaller aldım. Çünkü medya yapılanması sürecinde Akşam için büyük fırsatlar var. Millliyet ve Vatan'ın satıldığı bir ortamda tiraj ve ilan açısından Akşam'a bir yönelme olacağı kesin. Habercilik ağırlıklı gazetecilik, karşılığını görecek. Patronun da bu ortamda gereken yatırımı yapacağına inanıyorum. 10 yıldır burdayım, kariyerimi ortaya koydum. Bu inançla mücadele ediyorum. Sizden bir tek şey istiyorum; ii gazete çıkarmaya devam ettiğimiz sürece elimiz güçleniyor."
Küçükkaya'nın açıklamalarının ardından çalışanlar, kendisine teşekkür etti ve zorlaşan koşulların altını çizdi.
netgazete

Şirket borçları nedeniyle oğlunu öldürdü
24 Şubat 2010
Denizli'nin Bekilli ilçesinde bir kişi, ''şirket borçları nedeniyle çıktığı'' iddia edilen kavga sonunda, oğlunu tabancayla vurarak öldürdü.
Alınan bilgiye göre, Bekilli'de ortak olarak doğal taş şirketi işleten baba H.H.A (59) ile oğlu A.A (33) arasında sabah saatlerinde, Kutlubey beldesindeki taş ocaklarında tartışma yaşandı.

''Şirketin borçları'' nedeniyle çıktığı iddia edilen tartışmanın büyümesi üzerine baba H.H.A, oğlu A.A'yı tabancayla tek el ateş ederek öldürdü.
haber7

Kızının kredi borcu yüzünden canına kıydı

27 Şubat 2010 Adana'da bir kişi ölümünden kızını sorumlu tutarak 9. kattan atlayıp intihar etti.
Olay Çukurova ilçesi Toros Mahallesi Barış Manço Bulvarı 78159 Sokak'taki Bahar Apartmanı'nda meydana geldi. İddialara göre, İhsan Çılgın (63), ikinci evliliğini yaptıktan sonra kızının evinde yaşamaya başladı. Kızı Zeynep Çılgın'ın kredi borcu yüzünden icra kanalıyla ev satışa çıkarıldı. Yaşanan sıkıntılar nedeniyle ikinci eşi Çilem Çılgın ile sorunlar yaşayan İhsan Çılgın bunalıma girdi. Eşinin bir gün önce evi terk etmesi nedeniyle bunalıma giren İhsan Çılgın, apartmanın çatısına çıkarak 9. kattan atladı. Olay yerinde hayatını kaybeden Çılgın'ın cesedi otopsi yapılmak üzere Adana Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. netgazete

İşsiz koca cinneti, 1.5 yıllık yuvayı yok etti!
12 Mart 2010 - Samsun'da cinnet geçiren koca, 3 gün önce evi terk eden 1,5 yıllık eşini tabancayla vurarak öldürdükten sonra aynı tabancayla kendini vurarak canına kıydı.
Olay, Atakum ilçesi Kabadüz köyünde dün akşam 19.15 sıralarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, işsiz olduğu için 1,5 yıllık eşi Hatice Öztürk (23) ile şiddetli geçimsizlik yaşayan Davut Öztürk (25), zaman zaman tartıştığı eşine şiddet uyguladı. Evlilikleri çekilmez hale gelince Hatice Öztürk, 3 gün önce evi terk ederek babası Fikret'in evine gitti. netgazete

500 TL için canına kıydı
Buzdolabının parasını ödeyemeyince evine haciz geldi
14 Mart 2010

Mersin'da aldığı 500 liralık buzdolabının parasını ödeyemediği için evine haciz gelen işsiz vatandaş intihar etti.

Olay bu sabah erken saatlerde Mersin'in Akbelen Bulvarı Gözne yol ayrımı üzerinde bulunan zeytin bahçesinde meydana geldi. Ağaca asılı bir ceset gören vatandaşlar olayı emniyet güçlerine haber verdi. Olay yerine gelen polisin yaptığı incelemede cesedin 45 yaşındaki İhsan Tuna'ya ait olduğu tespit edildi.

Olay yerinde çok sayıda bira şişesi bulunurken ağaca asılı vatandaşın cebinden parasını ödeyemediği buzdolabından dolayı gelen haciz kağıdı, parası ödenmemiş elektrik ve su faturaları ve "İntiharımdan kimse sorunlu değildir" yazı çıktı.

Uzun süredir işsiz olduğu anlaşılan İhsan Tuna'nın cesedi olay yeri ekibinin incelenmesinden sonra Mersin Devlet Hastanesi Morguna kaldırıldı

habertürk

24 Mart 2010
Son 20 Lirası İçin Canından Oldu
Eşini hastaneye yatıran Sirem, gün boyu tedavi parası toplamak için dolaştıktan sonra gece eve dönerken öldürüldü.
Kalp hastası eşi Nurhan Sirem’i tedavi ettirebilmek için Çorum’dan Ankara’ya giden inşaat işçisi 50 yaşındaki Yusuf Sirem, cebindeki son para olan 20 TL için öldürüldü. Sirem’i duvardan atarak öldüren iki şehir eşkıyası, cebindeki 20 TL’yi alıp kaçtı. Cinayetin failleri, dört günlük takiple ortaya çıkarıldı.
aktifhaber

'3 GÜNDÜR AÇIZ SAYIN BAKANIM'

26 Mart 2010 18:09
Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir'in yanına gelen 5 çocuk annesi, 3 gündür aç susuz yaşadıklarını belirterek, eşine iş istedi.

SAMSUN- Hem kendilerinin hem de çocuklarının mağdur durumda olduğunu anlatan Şerife Akbulut, Bakan Demir'den yardım beklediklerini söyledi.

Halk günü toplantısını Cuma namazının yaklaşması nedeniyle sonlandırmaya hazırlanan Mustafa Demir, bir köşede bekleyen Şerife Akbulut isimli kadına ''Ne istemiştiniz" diye sordu. Bunun üzerine ayağa kalkıp sıkıla sıkıla bakanın yanına gelerek kısık sesle derdini anlatmaya çalışan Akbulut, maddi bakımdan zor durumda olduklarını ve 3 gündür yiyecek ekmek bulamadıklarını ve askerde olan çocuğuna harçlık gönderemediğini söyledi.
Haber10

29 Mart 2010
Başbakanlık Önünde Bıçaklı Eylem
Eşi ve çocuğuyla Başbakanlık konutunun önüne gelen ismi açıklanmayan şahıs, bıçaklı eylem yaptı.

Eşi ve çocuğuyla Başbakanlık konutunun önüne gelen ismi açıklanmayan şahıs, Başbakan Erdoğan-Alman Başbakanı Merkel görüşmesi devam ettiği sırada dışarıda bıçaklı eylem yaptı.

Çoluk çocuğunun uzun zamandır aç olduğunu kendisinin işsiz olduğunu anlatmaya çalışan belindeki maket bıçağıyla Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı korumalarına zor anlar yaşattı.
aktifhaber

İŞADAMI TABANCAYLA İNTİHAR ETTİ

30 Mart 2010
Adana'da bir işadamı, kurusıkıdan çevirme tabancayla intihar etti. Alınan bilgiye göre, Cemalpaşa Mahallesi Toros Caddesi Fuar Apartmanı zemin katındaki Gölbaşı Elektrik Turizm Hafriyat İnşaat Şirketi sahibi Kazım A. (68), işyerinde kimsenin olmadığı bir sırada kurusıkıdan çevirme tabancayla göğsüne ateş etti.
Kazım A'nın eşi Sema A, kocasını, akşam saatlerinde eve dönmemesi üzerine meraklanarak işyerine gitmesi üzerine yerde yatarken buldu. Çevredeki vatandaşlar tarafından çağrılan 112 Acil Servis görevlileri tarafından yapılan kontrolde, Kazım A'nın öldüğü anlaşıldı.

Polisin olay yerinde yaptığı incelemede, Kazım A'nın olay yerinde borçları nedeniyle krize girdiği ve bu nedenle intihar ettiğine yönelik bıraktığı mektup bulundu.
haber10

'AK PARTİ İŞSİZLİĞİ 3'E KATLADI'

2 Nisan 2010 08:27
MHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Bölükbaşı, 'AKP, 1 milyon 900 bin işsiz sayısı olan Türkiye'yi 5,5 milyon işsizin yaşadığı bir ülke haline getirdi' dedi.
Bölükbaşı, partisince düzenlenen, 'Çözülen Türkiye' isimli konferansta yaptığı konuşmada, Türkiye'nin 8 yıllık AKP döneminde her alanda geriye gittiği bir ülke haline geldiğini öne sürdü.

'Türkiye 8 yıla yakın bir süredir, AKP iktidarı tarafından yönetilmektedir. Bugün karşımızdaki Türkiye giderek yoksullaşan, fakirleşen, küçülen, işsizliğin ve açlığın pençesinde yaşam savaşı veren, gelecek ümidini kaybetmiş milyonların yaşadığı bir Türkiye'dir' diyen Bölükbaşı, 'Bugün Türkiye cephelere bölünmüş, kavga eden, kamplaşma ve kutuplaşmanın her alana yayıldığı, ortak milli ve manevi değerlerimizin bir çatışma aleti haline getirilmiş, milli dayanışma ruhu yara almış, huzursuz ve kan kaybeden bir Türkiye'dir. AKP, 1 milyon 900 bin işsiz sayısı olan Türkiye'yi 5,5 milyon işsizin yaşadığı bir ülke haline getirdi' diye konuştu.

Bölükbaşı, şunları söyledi:

'Türkiye'de bugün itibariyle, sadece 29 bin kişinin bankalardaki parası 200 milyar Türk lirasını aşmıştır. Bu da 150 milyar dolardır. Bu tablo bize şunu göstermektedir. Anadolu deyimiyle, AKP döneminde, 'zengin arabasını dağdan aşırmış, züğürt ise düz ovada yolunu şaşırmıştır' AKP refahı yandaşlara; yoksulluğu ve fukaralığı vatandaşlara eşit bir biçimde paylaştırmıştır.'

MHP Genel Başkan Yardımcısı Bölükbaşı, dokunulmazlık zırhına saklananlardan, Türk milleti seçimlerde yetki verirse hesap soracaklarını kaydederek, 'Bu ülkeyi talan edenleri nereye kaçarlarsa yakasından, ensesinden tutup Türk adaletine getireceğiz. Bu Türk milletine şeref ve namus sözüdür'
haber10

İstanbul'da enflasyon çift hanede
3 Nisan 2010
İstanbul Ticaret Odası'nın verilerine göre, mart ayında Türkiye'nin en büyük ilinde fiyatlar yüzde 1.01 oranında artış kaydederken yıllık enflasyon da yüzde 12'nin üzerine çıktı
Krizin fiyatlar üzerindeki yarattığı baskı azaldıkça enflasyondaki yükseliş de belirginleşmeye başladı. İstanbul'da mart ayında tüketici fiyatları yüzde 1.01, toptan eşya fiyatları ise yüzde 1.48 oranında arttı. Böylece yıllık enflasyon da tüketici fiyatlarında yüzde 12.01, toptan fiyatlarda ise yüzde 9.41'e çıktı.
Kaynak: Radikal

Emekli binbaşıdan silahlı eylem
Bursa'nın Gemlik İlçesi'nde kendisini yaşadığı apartmanın 6. katındaki dairesine kilitleyen emekli bir binbaşı, intihar girişiminde bulundu. Bölgede güvenlik önlemleri alan polislere ''yaklaşanı vururum" diyen emekli binbaşı, yaklaşık 4 saat ikna çabalarının ardından intihardan vazgeçirildi.
05 Nisan 2010

Bursa'nın Gemlik İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Manastır Mahallesi Solaksubaşı Sitesi 6. katta yaşayan emekli binbaşı Kadri Yaşarlar (61) kendisini evine kitlediği ve intihar edebileceği bilgisi üzerine evinin çevresinde güvenlik önlemi aldı.

Polisin haber vermesiyle olay yerine askeri personel ve itfaiye ekibi de evin çevresinde önlem aldı. Yaşarlar'ın eşinin başka bir apartman dairesinde bulunduğu, irtibatlı olduğu kişilere, "yaklaşanı vururum" diye konuştuğu öğrenildi.

Eve sağlık ekiplerinin girmesine izin veren emekli binbaşı, intihardan vazgeçmesi yönündeki telkinleri kabul etmedi. Yaklaşık 4 saat süren çabaların ardından Yaşarlar'ır devre arkadaşı olduğu belirtilen Serdar isimli bir emekli asker eve geldi. Devre arkadaşının kendisiyle konuşması sonucu ikna olan Yaşarlar, evden çıkarıldı. Yaşarylar, ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürüldü. Emekli binbaşının ticaretle uğraştığı ve işlerinin bozuk olduğu öne sürüldü.
habertürk

Hacizler rekor kırdı, yed-i emin depolarında yer yok
16:20 - Türkiye çapında 500 bin araç, haciz kararıyla aranıyor. Hacizli araçların depolandığı yed-i emin garajlarında doluluk oranı yüzde yüze ulaştı. Yed-i emin garajı işletmecileri, yaşanan gelişmenin son yıllardaki ekonomik krizle ilgili olduğunu belirtti. İzmirli 25 yıllık yed-i emin garajı işletmecisi Behçet Silahçı, "Ben bu işi uzun yıllardır yapıyorum, hiç böyle bir doluluk görmedim. Hacizlerde çok büyük bir oranda artış var" dedi. 06.04.2010 İZMİR netgazete

Otelde kızını öldürdü, canına kastetti

15:38 - İzmir'in Konak ilçesinde, bir temizlik şirketinde çalışan Uysal Tarık A. (32) bir süre önce işten çıkarıldı. Dışarıda bir süre iş arayan genç adam iş bulamayınca eşi tarafından terk edildi. Geçen hafta Cuma günü eşinden boşanan Uysal Tarık A., 7 yaşındaki kızı Sedanur'u yanına alarak Kahramanlar'da bir otele yerleşti. Üç gündür otelde kalan Uysal Tarık A., bugün sabah girdiği bunalım sonucu kızını elleriyle boğarak öldürdü. 06.04.2010 İZMİR netgazete

Ziya Şark'ın sahibi hayatına son verdi
23:20 - İşadamı Ziya Bingöl, sahibi olduğu Ziya Şark Sofrası Florya Şubesi'nde intihar etmek istedi. Olay yerine gelen polislerin ve çalışanlarının tüm ısrarlarına olumsuz yanıt veren Bingöl, başına dayadığı silahı ateşledi. Olayın ardından ağır yaralanan Bingöl'ün, hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadığı bildirildi. Bingöl'ün piyasaya olan 7 milyon TL borcu nedeniyle işyerine haciz geldiği öğrenildi. 08.04.2010 İSTANBULnetgazete

Köylerini satılığa çıkaran köylüler Meclis'te

14:10 - CHP Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt, "borçlarını ödeyemediği için köylerini satmak isteyen" Dereyolu Köyü muhtarı ve beraberindekilerle basın toplantısı yaptı. Muhtar ve 2 köylü basın toplantısı sırasında "Borcumuzu Ödeyemedik Köyümüzü Satıyoruz", "Ardahan Göle İlçesi Dereyolu Köyü Satılık" "Satılık Köy" yazılı pankart açtı. 08.04.2010 ANKARA netgazete

27 Nisan 2010
Eşinden helallik isteyerek hayatına son veren polis gözyaşları arasında toprağa verildi

Konya'da beylik tabancasıyla intihar eden polis memuru gözyaşları arasında toprağa verildi. Polis memurunun, intihar etmeden bir kaç dakika önce eşine borç batağında olduğu için kimsenin yüzüne bakamadığını ve hakkını helel etmesini isteyen bir mesaj çektiği öğrenildi.

Meram İlçe Emniyet Müdürlüğünde görevli polis memuru Halit Konuk (40), dün Mevlana Caddesi'ndeki İplikçi Camisinin tuvaletinde başına bir el ateş etmiş, hastaneye kaldırılan polis yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamamıştı.
akyifhaber

3 çocuğunu rehin alan müflis baba ikna edildi

04 Mayıs 2010 Şanlıurfa'da işlettiği kuyumcu dükkanının iflas etmesi sonucu 3 çocuğunu rehin alan babayı emniyet güçleri uzun uğraşlar sonunda ikna ederken, cinnet geçiren baba gözyaşları içerisinde teslim oldu netgazete

Komşuda pişti bize de düştü!
ABD Borsası'ndaki şok düşüş Türkiye'ye de yansıdı. Dolar ve Euro'da kurlar birden yukarı yöne çevrildi. Borsa 9 Ocak 2009'dan bu yana en sert düşüşünü yaşadı
07 Mayıs 2010 Cuma, 18:01:03

HABERTURK.COM
EKONOMİ SERVİSİ

İMKB ABD'nin sert rüzgarından etkilendi. Açılışta 1.958 puan kaybederek yüzde 3.51 oranında düşüş yaşayan İMKB 53 bin 804 puandan güne başladı. Dünya piyasalarında da yüzde 2'ye yakın kayıplar yaşandı.

İMKB Bileşik Endeksi, açılışın ardından gelen satışlarla gerilediği 53.500 seviyelerinden tekrar toparlanarak 54.000 puanın üstüne çıktı.

Dün 55.763,57 puandan günü tamamlayan Bileşik Endeks, 1.958,70 puan ve yüzde 3,51'lik düşüşle 53.804,87 puandan güne başladı. İlk dakikalarda gelen satışlar sonucunda 53.585,14 puana kadar gerileyen endeks, daha sonra toparlandı ve açılıştan 10 dakika sonra 54.000 puanın üstüne çıktı.

Borsada ilk seans 2.042 puan kayıpla yüzde 3.66 oranında düşüşle 53 bin 720 puan seviyesinden kapandı.

17 AYIN DİBİ!

Gün boyunca satıcılı seyir izlenen borsada kapanış ise rekorla oldu. Kapanışa doğru hızlanan satışlar İMKB-100 endeksini 52 binli seviyelere yaklaştırdı. Yabancı satışlarının hızlanmasının ardından borsada kapanış yüzde 5.52 düşüşle 52 bin 686 puandan gerçekleşti. Bu seviye aynı zamanda İMKB'de son 17 ayın en büyük düşüşünü ifade ediyor. İMKB-100 endeksi en son 9 Ocak 2009'da yüzde 6,03 düşüşle, bugünkünden daha fazla bir düşüş sergilemişti.

Saat 18:02 itibariyle dolar 1.5610 TL, Euro kuru ise 1.9750 seviyelerinde bulunuyor.
habertürk

Polis, 'borcunu ödeyeceğiz' dedi, çatıdan indi

16:10 - Karabük'ten Kayseri'deki asker yeğenini ziyarete gelen Tevfik K. (24), bir evin damına çıkarak canına kıymak istedi. Gelen polisin ikna çabalarına karşılık vermeyen gencin, çocuğunun ölümünün ardından psikolojisinin bozulduğu öğrenildi. Geçtiğimiz yıl da eşinin kendisini terk etmesi ve 900 TL'lik borcu yüzünden bunalıma girdiği öğrenilen Tevfik K., gazeteci, polis ve itfaiye ekiplerine taş atarak yalnız kalmak istediğini söyledi. Vücuduna zarar veren genç, polisin söz vermesi üzerine çatıdan indi. 07.05.2010 KAYSERİ netgazete

Kaşar peyniri 'yağmalayan' karı-kocaya hapis
11:50 - Adana'da bir marketten 5 kilogram kaşar peyniri yağmaladığı iddiasıyla yargılanan sanık 5 yıl 10 ay, eşi 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. Sanık Nayime Dinkçier maddi durumları iyi olmadığı için, ilköğretim okuluna giden çocuğuna tost yapmak için kaşar peyniri alamadığını söyledi. 10.06.2010 ADANA netgazete

Umut Oran: ekonomimiz şu anda dünyadaki en kötü ilk 5 ekonomiden bir tanesi

15 Haziran 2010

CHP Bolu İl Başkanlığının düzenlediği rozet takma törenine katılan CHP Genel Başkan yardımcısı Oran, törende yaptığı konuşmada, ''Türkiye'nin önündeki esas tıkaç bugünkü Siyasi Partiler Yasası, işte bugünkü siyasi partiler yasasının getirmiş olduğu Seçim Yasası ve bugünkü Anayasa'' dedi.

AK Parti'nin iç ve dış politikalarını eleştiren Oran, ''Gerçekten çok zor bir süreçten geçiyoruz. Ekonomimiz ithalata dayalı bir büyümenin yaratmış olduğu işsizlik, ciddi bir borç stoku, ekonomimiz çok kötü, ekonomimiz şu anda dünyadaki en kötü ilk 5 ekonomiden bir tanesi. Makro da baksanız, mikro da baksanız, nereden bakarsanız bakın dikiş tutacak durumu yok. Çünkü üretmiyoruz, çünkü tüketiyoruz, üretmemek üzerine kurulu bir ekonomi var. Eti dışarıdan getiriyoruz, pamuğu dışarıdan getiriyoruz, tekstili dışarıdan getiriyoruz, tarımı dışarıdan getiriyoruz. Her şeyi dışarıdan getiriyoruz. Böyle bir ekonominin ayakta kalabilmesi mümkün değil'' diye konuştu. haber1001

Tercüman Gazetesi kapandı; 50 çalışan işsiz kaldı

24 Haziran 2010 Türk medyasının en eski markalarından biri bugün itibariyle yayın hayatına son verdi. 50 çalışana iş akitlerinin feshedildiği şu anda açıklanıyor.
MedyaTava'nın haberine göre; Akşam ve Güneş'le birlikte Çukurova Grubu bünyesinde yayın yapan Tercüman gazetesi kapandı. Bugün itibariyle yayın hayatına son veren gazetenin 50 çalışanına iş akitlerinin feshedildiği şu anda bildiriliyor. Gazetenin bulunduğu Topkapı'daki binada şu anda matem havası esiyor... netgazete

Parasızlıktan başbakanlık önünde kendini kesecekti

08 Temmuz 2010 Başbakanlık binasının önüne gelerek kendini kesmeye çalışan vatandaşa Başbakanlık korumaları yangın söndürme tüpü ile müdahale etti.
Sabah saatlerinde Başbakanlık binasının önüne gelerek içeri girmek istediğini söyleyen genç bir vatandaş Başbakanlık korumalarının engeline takıldı. Bunun üzerine korumalarla tartışmaya başlayan genç, bıçağını çıkartarak kendini kesmeye çalıştı.
Korumalar gencin kendine daha fazla zarar vermemesi için yangın söndürme tüpleri ile müdahale etti. Müdahalenin ardından korumalarla eylemci gencin arasında Vekaletler Caddesi üzerinde kovalamaca başladı.
Kısa süreli kovalamacanın ardından korumalar genci etkisiz hale getirmeyi başardı.
İsmi öğrenilemeyen yaralı haldeki eylemci, İçişleri Bakanlığı binasına alınarak sakinleştirilirken, olay yerine gelen ambulansla hastaneye kaldırıldı.
Eylemci gencin bunalımda olduğu, cebinde parası olmadığı ve para istemek için Başbakanlık'a girmeye çalıştığı öğrenildi. netgazete


Emekli Albay Ailesine Kurşun Yağdırdı: 2 Ölü, 1 Ağır Yaralı

09 Temmuz 2010
Başkent'te kredi kartı borcu nedeniyle girdiği bunalım sonucu cinnet getiren emekli Albay Turgut Ergün (65), eşi ve iki kız çocuğunu kurşun yağmuruna...
Başkent'te kredi kartı borcu nedeniyle girdiği bunalım sonucu cinnet getiren emekli Albay Turgut Ergün (65), eşi ve iki kız çocuğunu kurşun yağmuruna tuttu. Eşi ve büyük kızını beylik tabancasıyla öldüren Ergün, küçük kızını da ağır yaraladı. Daha sonra intihara kalkışan emekli albay, silahı tutukluk yapması sonucu polis tarafından etkisiz hale getirildi. Emniyetteki sorgusu tamamlanan cinayet zanlısı mahkemeye sevk edildi.
Olay, saat 05.30 sıralarında Keçiören Aşağı Eğlence Mahallesi General Zeki Doğan Caddesi 7/10'da meydana geldi. Hava Kuvvetleri Komutanlığı'ndan emekli olduğu öğrenilen Albay Turgut Ergün, kredi kartı borcu nedeniyle cinnet getirdi. Beylik tabancasını alan zanlı, ilk önce yatakta uyuyan eşi Gülsen Ergün'ü ( 57) başından vurdu. Daha sonra kızlarının bulunduğu odaya giren emekli albay, büyük kızı Özlem Ergün'ün (37) de başına ateş etti. Küçük kızı Çiğdem Ergün'ü (27) vurdu.

Eşi ve büyük kızı olay yerinde hayatını kaybederken, küçük kızı ise ağır yaralandı. İddialara göre, Turgut Ergün'ün sakinleşmesi ile, yaralı küçük kızı Çiğdem'in kurtulması için polis ekiplerine bilgi verdiği ve olayın bu şekilde ortaya çıktığı belirtildi.

Polisin geldiğini fark eden Turgut Ergün'ün beylik tabancasını başına dayayarak intihar etmek istediği ancak silahın tutukluk yaptığı öğrenildi. Polis ekipleri tarafından etkisiz hale getirilen cinayet zanlısı gözaltına alındı. Vücuduna isabet eden kurşunlarla ağır yaralanan Çiğdem Ergün ambulansla Gülhane Askeri Tıp Akademisi'ne kaldırıldı. Genç kızın durumunun ağır olduğu ifade edildi.
aktifhaber

Evine İcra Gelen Emekli İntihar Etti

17 Temmuz 2010
Zonguldak'ın Ereğli ilçesine bağlı Ormanlı beldesi Sarıkaya Mahallesi'nde 57 yaşındaki Mehmet Özcan, evine gelen icrayı gururuna yediremeyerek intihar etti. Ereğli'ye
Ereğli'ye bağlı Ormanlı beldesinde yaşayan Mehmet Özcan, son günlerde borçlarından dolayı psikolojisi bozuldu. Tedavi görmeye başladığı öğrenilen Mehmet Özcan'ın kimseyle konuşmadığı ve iyice içine kapandığı belirtildi. Son olarak evine gelen icra sonrasında iki katlı evinin çatı katında kendini asarak intihar etti. aktifhaber

35,4 milyar liralık vergi, devlete ödenmedi
14:05 - Bu yılın ilk 6 ayında yurt genelinde mükelleflere 134 milyar lira vergi tahakkuk ettirilirken, bunun 98 milyar 622 milyon 158 bin lirası tahsil edildi. Bu yılın ilk 6 ayında yurt genelinde mükelleflere 134 milyar 72 milyon 909 bin lira vergi tahakkuk ettirilirken, bunun 98 milyar 622 milyon 158 bin lirası tahsil edildi. İstanbul, Ankara, İzmir ve Kocaeli'nde tahsil edilen verginin toplamı, tüm yurt genelinde toplanan verginin yüzde 80'ini oluşturdu. 03.08.2010 ANKARA
netgazete

170 lira için kardeşini öldüren adamın gözyaşları

16:30 - Adana'da, 170 lira borç için çıkan bıçaklı kavgada kardeşini öldürmek suçundan adliyeye sevk edilen İbrahim Akman, "Ciğerim yanıyor" diye gözyaşı döktü. Emniyette gözaltı süresi dolan İbrahim Akman ve oğlu S. Akman adliyeye sevk edildi. 06.08.2010 ADANA netgazete

Sözleşmeli öğretmen hamallık yaparken öldü
16:40 - Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde bir lisede sözleşmeli öğretmenlik yapan şahıs, 40 TL karşılığında okul kitaplarını taşıdığı sırada kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti. İddiaya göre talihsiz öğretmene, götürüldüğü sağlık ocağında doktor olmadığı için herhangi bir müdahalede bulunulmadı. 07.08.2010 TEKİRDAĞ netgazete

Banka hacizlerinde artış
08.08.2010

Bankaların hacizli işyerleri arasında balık restoranı, düğün salonu, pansiyon, süpermarket, petrol ofisi, imalathane, tavuk çiftliği, besihane, oto galerileri bulunuyor.

Ekonomik kriz Türkiye’yi sarsmaya devam ediyor. Bankalar son 1 yılda el koydukları malları yüzde 20 artırdı.

El konulan gayrimenkul değerleri artarken, gayrimenkullerin satış değerlerinin azalması dikkat çekti. Malı haczedilen kişiler çift yönlü zarar etti. 2009 Mayıs’ında toplam 2 bin 744 olan hacizli gayrimenkul sayısı 2010 yılının Mayıs ayında 3 bin 285’e ulaştı.

İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (İSMMMO) “Bankanızdan Satılık Fabrika- Mayıs 2010” başlıklı raporuna göre, gayrimenkullerin muhammen satış bedeli ise 627 milyon TL’den 510 milyon TL’ye indi. Son bir yılda en dikkat çekici gelişme el konulan fabrika sayısının 51’den 77’ye yükselmesi oldu. El konulan fabrikaların muhammen bedeli de 201 milyon TL olarak hesaplandı. El konulan büyüklü küçüklü işyeri sayısı 228, dükkan sayısı da 331 oldu. Geçen yıl işyeri hacizlerinin sayısı 654 olarak kayıtlara geçti. Bu yıl işyeri haczinin düşüş göstermesinin nedeni ne diye bakıldığında birçok işyeri haczinin bankalarda mesken olarak gösterildiği gözlendi. Hacizli gayrimenkullerde işyeri haczi en çok İstanbul, Ankara ve İzmir’de gözlenirken hacizli fabrikalarda Gaziantep, Samsun ve İzmir başı çekti.
402 ADET ARSAYA EL KONULDU
İSMMMO’nun bankaların internet sitelerinde ilan ettikleri satılık gayrimenkullerden yola çıkarak hazırladığı rapora göre, işyeri ve fabrika hacizlerinin yanı sıra 402 adet arsa, bin 569 adet villa ve daire tipi konut, 77 adet bina ve 452 adet tarlaya da el konulduğu gözlendi. Bu gayrimenkullerle ilgili alıcıların da dikkat etmesi gereken noktalar var.
“EKONOMİK KRİZ VATANDAŞI ÇİFT TARAFLI ZARARA UĞRATTI”
İSMMMO Başkanı Yahya Arıkan, verilere ilişkin değerlendirmesinde, ekonomik krizin vatandaşı çift taraflı zarara uğrattığını kaydetti. Özellikle fabrika, işyeri ve tarla hacizleri ile ekonomiye ciddi zararlar verildiğine dikkat çeken Arıkan, banka hacizlerinde Türkiye’nin ekonomik nabzının durduğunu gördüklerini ifade etti. Bugün sanayiciye, esnafa ve çiftçiye yapılan hacizler toplumun her kesiminin hacze uğratıldığını gösterdiğini belirten Arıkan şu noktala dikkat çekti:
“Kapısına kilit vurulan fabrikanın işçileri ve o fabrikanın çevresindeki küçük esnaf bu hacizden doğrudan etkileniyor. Yine tarlasını ekmek için bankaların kapısını çalan çiftçinin de banka hacizleri ile köşeye sıkışması kabullenilir bir durum değil. Üstelik ekonomik kriz ile birlikte mallarının değerinin düşmesi de ekonomik dar boğaz içinde olan sanayici, esnaf ve çiftçiye ikinci bir darbe. Haczedilen mallar bir önceki yıla göre en az yüzde 15 değer yitirmiş durumda. Yani haciz kıskacına takılan kişiler mallarının değer kaybından dolayı da zararı büyük.”
77 FABRİKA YENİ SAHİBİNİ ARIYOR
Son bir yılda en dikkat çekici el konma işlemi fabrika olarak izleniyor. En fazla fabrikaya el koyan bankanın Halk Bankası olduğu belirlendi. Halk Bankası’nın geçen yıl 9 olan fabrika hacizlerini bu yıl 28’e çıkardığı tespit edildi. Halk Bankası’nı 27 fabrikaya el koyan İş Bankası takip ediyor. Vakıfbank 11, Ziraat 1, Denizbank 1, Bank Asya 4, Türkiye Finans 2, Albaraka 2 ve Kuveyt Türk’ün elinde 1 adet hacizli fabrika olmak üzere toplam 77 fabrika yeni sahibini bekliyor. Tekstil fabrikalarının ağırlıklı olduğu hacizli işlemlerde, un fabrikaları, yağ fabrikaları, çuval fabrikaları, halı fabrikaları, boya fabrikaları, ayakkabı fabrikası, beyaz eşya yan sanayi fabrikası ile otomobil yan sanayi fabrikaları da bulunuyor. Fabrikaların toplam muhammen bedeli ise 201 milyon 179 bin TL olarak görünüyor. Bir önceki yıl ise 51 bankanın muhammen bedellerinin toplamının 235 milyon TL olduğu gözlendi.
BANKALAR DA ELLERİNDEKİ MALI SATAMIYOR
Bir önceki yıl ile karşılaştırıldığında bankaların ellerinde bulunan gayrimenkullerin çoğunun satılamadığı dikkat çekti. Bankaların 2010 yılı satılık gayrimenkul listesinde yer alan birçok gayrimenkul geçen yıl da bankaların listesinde yer aldığı belirlendi. Bankaların ellerindeki gayrimenkullerin fiyatlarını düşürmelerine rağmen ekonomik kriz nedeniyle yeni alıcı bulamadığı, üstelik ellerindeki gayrimenkulü satamayan bankaların yeni gayrimenkulleri de bünyesine kattığı tespit edildi.
DÜĞÜN SALONU, TAVUK ÇİFTLİĞİ, BALIK RESTORANI DA SATILIK
Bankaların hacizli işyerleri arasında İstanbul’da bulunan balık restoranı en dikkat çekici haciz olarak kendini gösterdi. Denizbank tarafından haciz edilen balık restoranının muhammen satış bedelinin 2 milyon 600 bin TL olduğu belirlendi. Ancak büyük işyeri hacizlerinin fabrika ve balık restorandı ile sınırlı olmadığı dikkat çekti. Satılık işyerleri arasında 1 adet düğün salonu, 1 adet pansiyon, 1 adet süpermarket, 27 adet petrol ofisi, ve imalathane, 3 adet tavuk çiftliği, 5 adet besihane ve 2 adet oto galeri de yer alıyor. Küçük işyerleri ve dükkanlar ile birlikte ise hacizli işyeri sayısı 601’e ulaşıyor.
TOPLAM 2 BİN 639 KİŞİNİN MALINA EL KONDU
Bankalardan ağzı yanan bir diğer kesim ise bireysel kredi müşterisi oldu. Son bir yılda kredi çekip kredisini ödeyemeyen bireysel müşteriler ev, bina ve arsasından oldu. Bina hacizlerinde 53 hacizle Halk Bankası başı çekerken, oturma amaçlı olarak ev alan ve İş Bankası’ndan kredi kullanan 522 kişi hacizle karşı karşıya geldi. Kuveyt Türk’te kredi kullandırdığı 210 kişinin evine kredi borçlarını ödemedikleri için el koydu. Böylece bina, mesken, tarla ve boş arazi ve 124 diğer mallar olmak üzere toplam 2 bin 639 kişinin malına el konmuş oldu.
HACİZDE BÜYÜKŞEHİRLER BAŞI ÇEKİYOR
Hacizlerin hangi illerde yoğunluk kazandığına baktığımızda da ilginç sonuçlar karşımıza çıkıyor. Orta ölçekli işyeri hacizleri daha çok İstanbul, Ankara ve İzmir ile öne çıkarken fabrika hacizlerinde İzmir, Samsun ve Gaziantep illeri diğer illere açık ara fark atıyor. Bu illeri Manisa, Uşak ve Sakarya izliyor. Ankara, İstanbul ve Mersin ise hacizli meskenlerin yoğunlukta olduğu iller arasında yer alıyor. Arsa hacizlerinde de başı Edirne, Trabzon Denizli, Balıkesir ve Çorum çekiyor.
11 BİNE EV, 8 BİNE BÜRO, 5 BİNE DÜKKAN VAR
Bankalar bir yandan el koydukları gayrimenkulleri satarken, diğer yandan da yeni gayrimenkul alacak kişilere oldukça cazip fırsatlar sunuyor. Oturum amaçlı satılan daireler arasında 11 bin TL’ye kadar ev bulmak mümkün. Dairelerin metrekareleri ise 50’den başlıyor ve uygun fiyatlı evlerde 100’e kadar çıkıyor. 3 oda bir salon evlerde de 35-70 bin TL arasında ikamet edilebilecek uygun ev bulmak mümkün. Arsalarda ise rakamlar çok daha cazip. Bankaların elden çıkarmak istediği arsalar arasında 3 bin TL’ye kadar arsa bulunuyor. Gayrimenkullerin fiyatları bulundukları bölge ve büyüklüklerine göre değişkenlik gösteriyor.
TAKİPTEKİ KREDİLER DE ARTTI
BDDK verilerine göre ise bankaların takipteki kredilerinin de arttığı gözleniyor. Aktif kalemler içerisinde krediler geçen yıl ocak ayına göre yüzde 7.8 artarak 365 milyar 517 milyon TL bu yıl ocak ayında 394 milyar 6 milyon TL yükselirken, takipteki bürüt alacaklar aynı dönem içinde yüzde 46 artışla 14 milyar 928 milyon TL 21 milyar 789 milyon TL’ye çıktı.

Bankaların hacizli iş yeri sayıları
banka işyeri dükkan
İşbankası 117 109
Halk Bankası 14 94
Vakıfbank 13 36
Ziraat Bankası 20 3
Denizbank 2 1
Kuveyt Türk 31 35
Türkiye Finans 6 35
Albaraka 5 18
Bank Asya 20 -
diğer - 42
TOPLAM 228 373

Bankalardaki 2010 yılı gayrimenkul oranları
banka toplam satış
gayrimenkul bedeli
İşbankası 1.080 202.817.610
Ziraat Bankası 118 1.430.482
Halk Bankası 816 86.098.309
Vakıfbank 360 66.352.700
Kuveyt Türk 370 46.010.000
Türkiye Finans 218 34.590.000
Albaraka 157 32.464.100
Bank Asya 119 30.957.645
Denizbank 47 9.673.000
TOPLAM 3.285 510.393.846

gazeteport

Yeni ekonomik kriz?!..
SALIH SELÇUK
20 EYLÜL PAZARTESI 2010

Elektronik kitap okumalar fena sardı!..

Şimdi Nouriel Roubini'nin son kitabını okuyorum...

"Das Ende der Weltwirtschaft und ihre Zukunft" Frankfurt 2010
("Crisis Economics")

Kitap, adından da anlaşılacağı gibi oldukça karamsar bir noktadan giriyor konuya...

Roubini, son krizlerin hepsini de önceden bilmiş biri...
(ve asıl filmin daha başlamadığı konusunda hemfikiriz!..)

Türk televizyonlarında şu an en ürkütücü konu, konuşan hemen herkesin -"yenilmez"AKP- mavalı nedeniyle midir nedir, tam bir neoliberal dil benimsemesi...

Herşeyi unuttular, 1990'lı yıllardaki dili kullanıyorlar!..

Durmadan "Kürt sorunu" konuşuluyor, o olmadı "kimlikler" konusu!.. Halk da kimlik yiyip kimlik içiyor olmalı!..
(E öyleyse keyfi bilir!..)

Ve öyle bir dil ki bu, çözüm üretmesi imkansız...
(sadece iç savaş üretir -kesin hır çıkar bu ülkede)

Bu karabasanda, Örsan Öymen adında genç biri, kapitalizmin krizinden bahsetti ve ABD'de bile serberst piyasa ekonomisinin artık alenen tartışıldığını söyledi, CHP'nin bu konularda sistem ötesi politikalar ve çözümler üzerinde çalıştığını iki cümlede ifade ediverdi...

Orada sesi çok çıkan "demokrat" bir Kürtçü var Altan Tan diye biri, bir an şirazesi kaydı!.. Galiba "Kürt sorunu"ndan başka konuıların da kimlikçilik ötesi bir dille konuşulabileceğini bilmiyordu!..
(Ben de şaşırdım doğrusu -böyle güzel sürpriz beklemiyordum!.. Demek böyle işlerle uğraşanlar sahiden var artık...)

Bu Öymen, bence o muhteşem gazetecinin akrabasıdır...

Demek ki referandum "zaferi"nin beynini/ruhunu düzemediği insanlar da var bu ülkede... ve bunlar, önümüzdeki ay gelebilecek ilk sağlam darbede feleği şaşmayacak olanlar!..

O bir/tek/yek/bitanecik kişiye çok sevindim ve hemen televizyonu kapattım!..
(Gene bir tek kişi!.. Kocaeli depreminde olduğu gibi!..)

Şimdi Roubini'ye devam...

Nerde kalmıştık?!..

http://konstantiniye.blogspot.com/2010/09/eske-bockelmann-ile-parann-ritmi.html

Köylülerin, 3 bin lira çay borcu var
17:00 - Halkapınar'a bağlı Çakıllar köyünde kahvehane işleten Emrah Malatyalı (19), "Günlük 100-150 arası çay satarım, çayın bardağı 30 kuruş, ortalama kahvehanemin aylık cirosu bin 100 lira civarında. Listede gördüğünüz gibi yaklaşık 3 bin lira alacak var" dedi. 05.10.2010 KONYA netgazete

Kızım ölüyor soygunu

28.12.2010
Edirne'nin Abdurrahman mahallesi Tarlakapı caddesi üzerinde bulunan bir büfe silahlı ve kar maskeli bir kişi tarafından soyuldu.
- Soyguncunun silahını çektikten sonra büfe işletmecisine 'kızım hasta, ölüyor paraları ver' diyerek büfedeki bütün paraları aldıktan sonra olay yerinden uzaklaştı. Soygun anı ise güvenlik kamerası tarafından saniye saniye görüntülendi.

Olay bu aksam saat 21.30 sıralarında meydana geldi. Abdurrahman mahallesi Tarlakapı caddesi üzerinde bulunan Simay isimli büfeye gelen silahlı ve kar maskeli bir kişi, kasadaki tüm paraları aldıktan sonra olay yerinde kaçtı. Büfe sahibi İsmet Kurt, müşteri beklediği sırada kar maskeli bir şahıs sakin bir şekilde içeri giriyor. Belinden silahını çıkaran şahıs kasadaki paraları istiyor. Büfe sahibi kasadaki tüm paraları soyguncuya verdikten sonra soyguncu soyguncu ola yerinden uzaklaşıyor.

Büfe sahibi İsmet Kurt, "Şahıs içeri girdikten sonra silahını çıkardı ve seni öldürürüm dedi. Çabuk paraları ver benim çocuğum hastanede ölüyor, polise haber verirsen tekrar gelir seni öldürürüm dedi. Bende çıkartıp paraları verdim" diye konuştu.

Kısa sürede ola gelen polis ekipleri güvenlik kamerasındaki görüntüleri inceleyip şahsın eşkalini belirledikten sonra operasyon başlattı. Polis kaçan soyguncunun yakalanması için çalışmalarına devam ediyor. gazetepoet

Türkiye'nin dış ticaret açığı %89 arttı
28 ŞUBAT 2011
Petrol fiyatlarındaki yükseliş ve iç talepteki artış nedeniyle ithalat beklenenden fazla olunca, dış ticaret açığı Ocak ayında 7,3 milyar dolara fırladı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) veriler
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder
Alemdar
Site Admin


Kayıt: 14 Oca 2008
Mesajlar: 3538
Konum: Avustralya

MesajTarih: Pts Şub 28, 2011 7:09 pm    Mesaj konusu: Türkiye'nin dış ticaret açığı %89 arttı Alıntıyla Cevap Gönder

AKP'NİN ÜLKEYİ GETİRDİĞİ NOKTA: SATILIK KÖY
25.03.2012

Sakarya'nın Kocaali ilçesine bağlı 250 haneli Açmabaşı köyünde köylüler, kullandıkları krediyi geri ödeyemeyince köyün yüzde 80'i özel bir banka tarafından satışa çıkarıldı.

Melen Projesi kapsamında yer alan ve arsaları devlet tarafından istimlak edilen köylüler, farklı zaman dilimlerinde çektikleri kredileri ödemeyince banka arsalara ipotek koydu. Köyde 51 tapunun içerdiği 750 dönüm arazi bankanın eline geçerken köylüler, arazilerinin değerinden satılarak borçlarının banka tarafından tahsil edilmesini istedi. Haklarında borçlarından dolayı yakalama kararı çıkartıldığını iddia eden köylüler bundan dolayı ilçe merkezine bile inmeye çekindiklerini söyledi
SATILIK KÖY Sakarya'nın Kocaali ilçesine bağlı 250 haneli Açmabaşı köyünde köylüler, kullandıkları krediyi geri ödeyemeyince köyün yüzde 80'i özel bir banka tarafından satışa çıkarıldı. Melen Projesi kapsamında yer alan ve arsaları devlet tarafından istimlak edilen köylüler, farklı zaman dilimlerinde çektikleri kredileri ödemeyince banka arsalara ipotek koydu. Köyde 51 tapunun içerdiği 750 dönüm arazi bankanın eline geçerken köylüler, arazilerinin değerinden satılarak borçlarının banka tarafından tahsil edilmesini istedi. Haklarında borçlarından dolayı yakalama kararı çıkartıldığını iddia eden köylüler bundan dolayı ilçe merkezine bile inmeye çekindiklerini söyledi.

Ekleyen: Gülkent Mücahidleri



Türkiye'nin dış ticaret açığı %89 arttı
28 ŞUBAT 2011
Petrol fiyatlarındaki yükseliş ve iç talepteki artış nedeniyle ithalat beklenenden fazla olunca, dış ticaret açığı Ocak ayında 7,3 milyar dolara fırladı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre 2011 Ocak ayında ihracat geçen yılın aynı ayına göre yüzde 22,1 artarak 9 milyar 561 milyon dolara oldu.
İthalat ise yüzde 44,3 arttarak16 milyar 873 milyon dolara çıktı.
TÜİK verilerine göre Avrupa Birliği'nin Ocak 2010'da yüzde 50,3 olan ihracattaki payı 2011 Ocak ayında yüzde 47,3'e geriledi.
Ocak ayında en fazla ihracat yapılan ülke Almanya oldu.
Bu ülkeye yapılan ihracat 2010 yılının Ocak ayına göre yüzde 19,4 artarak 990 milyon dolar olurken, Almanya'yı sırasıyla 629 milyon dolar ile İtalya, 605 milyon dolar ile Irak, 563 milyon dolar ile İngiltere ve 521 milyon dolar ile Fransa takip etti.
İthalatta ise, Türkiye'nin enerji ihtiyacının karşılanmasında başta gelen ülke olan Rusya ilk sırada yer aldı. Bu ülkeden yapılan ithalat yüzde 13,9 artarak 2.03 milyar dolar olarak gerçekleşti.
Rusya'yı sırasıyla 1,6 milyar dolar ile Çin, 1,4 milyar dolar ile Almanya ve 1,25 milyar dolar ile ABD izledi. BBC



Urfa'nın kavurucu sıcağında Şartlı Nakit izdihamı

Şanlıurfa'nın Siverek ve Viranşehir ilçelerinde, sıcak havaya rağmen devletten Şartlı Nakit Transferi (ŞNT) yardımını almak için PTT şubeleri önünde toplanan yoksul kadınlar, zaman zaman zor anlar yaşadı. Şube önündeki izdihamdan, kadınlar fenalık geçirenler, arkadaşları tarafından gölgeliklere götürülerek su verildi. 28.07.2010 ŞANLIURFA netgazete

Borçlu esnaf, icracıları görünce kendisini yaktı
30 bin TL borcu bulunan bir esnaf, iş yerine gelen icra memurlarına üzerine benzin dökerek kendini yakacağını söyledi. İcra memurlarının ihbarı üzerine olay yerine gelen polis, esnafı iknaya çalıştığı sırada iş yeri sahibi kendini ateşe verdi. 11.08.2010 netgazete

42 derecede ucuz et için kuyruğa girdiler
Artan et fiyatlarını dengelemek için ithalat yapan Et ve Balık Kurumu'nun ucuz et sattığı tanzim satış merkezleri vatandaşın akınına uğradı. Ramazan ayının ilk 3 gününde Adana'da yaklaşık 14 ton et satışı yapıldığı bildirildi. Vatandaşlar, Et ve Balık Kurumu ile kasaplarda et fiyatları arasında kilo başına en az 10 lira fark olduğunu söyleyerek, "Ucuz et almak için burayı tercih ediyoruz. Dışarıda marketlerde 30 lirayı bulan et burada çok ucuza satılıyor. Allah hükümetten razı olsun" dedi. 14.08.2010 ADANA netgazete

Adanalı iş adamı, borç yüzünden canına kıydı

16 Ağustos 2010Adana'da yüklü miktarda borcu bulunduğu bildirilen eski Adana Demirspor Kulübü Başkanı işadamı Evli ve 3 çocuk babası Bekir Çınar, oturduğu apartmanda canına kıydı.
Edinilen bilgiye göre olay, merkez Çukurova ilçesi, Yenibaraj Mahallesi'ndeki Saadet Apartmanı'nın 6. katında meydana geldi. Güçlü Medikal Diognastik Sistemleri Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.'nin sahibi ve eski Adana Demirspor Kulübü'nün Başkanı Bekir Çınar (41), bugün çalışanlarından birine cep telefonuyla mesaj

Borçlu şoför, ikinci intihar girişiminde öldü
Adana'da borç batağındaki bir şahıs, 2. intihar teşebbüsünde tren yolunda intihar etti. Servisçilik yaparak geçimini sağlayan Mustafa Yüksel (46), sabah servisini yaptıktan sonra aracını park edip yakınlarda bulunan fırından ekmek alarak evine doğru yaya olarak yola çıktı. Yüksel, tren raylarının üzerine geldiği sırada karşıdan gelen treni görünce çömelerek intihar etti. 25.12.2010 ADANA netgazete

Balıkesir'de, işsiz olduğu öğrenilen 30 yaşındaki kişi, bir iş hanının 6. katından atlayarak intihar etti
1 Ocak 2011
Alınan bilgiye göre, ortasında büyük bir avlu bulunan Hasan Baba İşhanı'n

Bursa'da Rehine Krizi
30.12.2011
Bursa'da yaşayan 34 yaşındaki Çetin Ekin, araç borcu yüzünden kendisine gönderilen ödeme emrini görünce çılgına döndü.

Bursa'da yaşayan 34 yaşındaki Çetin Ekin, araç borcu yüzünden kendisine gönderilen ödeme emrini görünce çılgına döndü. Parayı ödememesi halinde evi ve işyerine haciz konulacağı belirtilen Ekin, bugün Vergi Dairesi'ne gitti. Elindeki bıçakla İcra Dairesi'nde Şef olarak çalışan Hasan Turhan'ı rehin alan Ekin, polis tarafından etkisiz hale getirildi.

http://www.haberler.com/

Atanamayan öğretmen intihar etti
30 Aralık 2011

Erzincan'da, uzun bir süredir ataması yapılmadığı için bunalıma giren Beden Eğitimi öğretmeni Alaattin Güven, kendini asarak yaşamına son verdi.

Edinilen bilgiye göre olay dün akşam saatlerinde ataması uzun süredir yapılamayan genç öğretmen Alaattin Güven’in kendisini elektrik kablosuna bağlayarak asması sonucu meydana geldi.

Uzun süredir maddi sıkıntı yaşadığı belirlenen Beden Eğitimi öğretmeni Alaattin Güven’in ( 34 ) atamasının yapılmaması sonucu bunalıma girdiği yakın çevresi tarafından ifade edildi.

haberzoom.com



Turist kaçtı, esnaf battı
10.04.2012


Suriye ile Türkiye arasındaki gerginlik Hatay’daki esnafı batma noktasına getirdi. Geçen yıla kadar yerli ve yabancı turist kaynayan sokaklar bomboş

Antakya'nın alışılagelmiş yerli ve yabancı turist dolu sokaklarından eser yok. Geldiğimiz iki gün öncesinden daha tedirgin esnaf. Suriye ile Türkiye arasındaki mutlu günler çok çabuk bittiğinden o samimiyete güvenerek yatırım yapanlar "bitme noktasına gelmiş" desek, yeridir.

Küçük esnafın ötesinde otel inşaatlarının durduğu, leasing ile alınan araçların borçlarının ödenemediği barut fıçısı gibi bir halk var karşımızda. Hediyelik eşya, sabun, yağ ve gıda maddeleri satanlar stokları ile baş başa kalmışlar.

http://www.yurtgazetesi.com.tr/

Türk ekonomisinin pili bitiyor mu?
2012-09-11
Finansial Times’dan ciddi uyarı; İşte o AKP medyasının yayınlamaya cesaret edemediği o makale ve ayrıntıları..



Yurtseverlerin Sesi Muhalif Sitemize destek için sayfamızı beğeniniz -

Financial Times gazetesi bugün sayfalarında "Türkiye ekonomisinin hızı kesiliyor" başlıklı bir yazıya yer verdi.

İkinci çeyrek büyüme rakamlarının düşük çıkması sonrası Türkiye ekonomisini masaya yatıran makalede görüşlerine yer verilen Mavi Jeans Genel Müdürü Cüneyt Yavuz, "Her ay bir AVM'nin kapanmasını bekliyorum" dedi.

Haberde şu ifadeler yer aldı "2010 ve 2011 yıllarında yüzde 8'den daha fazla büyüyen Türkiye ekonomisi, dün açıklanan ikinci çeyrek rakamlarına göre geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2.9 büyüdü. Bu,ciddi bir tezat. Türkiye'deki iç talep artık eskisi gibi değil. Ortadoğu'ya yaptığı ihracatta olağanüstü artış olmasaydı, ülke yılın ikinci çeyreğinde resesyona girebilirdi."

Financial Times'a göre Hindistan, Çin ve Brezilya gibi diğer gelişmekte olan ekonomiler yavaşlarken, Türkiye'nin gayrısafi yurtiçi hasılasını dolar bazında üçe katladığı son 10 yıldaki performansını devam ettirmesini beklemek mantıklı olmaz.

Gazetenin danıştığı UBS bankasından Reinhard Cluse, "Yüzde 6-8 büyüme dönemi sona erdi" demiş, ancak %4-5'lik bir büyümenin bile aynı ligdeki diğer ülkelerden daha hızlı bir büyüme olacağını vurgulamış.

Cluse geçtiğimiz 10 yıldaki başarıları, bir zamanlar adı krizle bir tutulan ülkede daha sağduyulu bir ekonomi yönetimine geçilmesine bağlıyor.

Haber şöyle devam ediyor:

"Bazı iktisatçılar Türkiye'nin 2000'lerdeki büyümesinin özel bir durum olduğunu, çünkü istikrarsızlıklarla geçen bundan önceki 10 yılda bastırılan talep, yatırım ve borçlanmanın siyaset ve ekonomi istikrara kavuşur kavuşmaz açığa çıktığını söylüyor.

"Bugün ise durum farklı. Pazartesi günü yayınlanan verilere göre geçen yıl %11 büyüyen inşaat sektörü, ikinci çeyrekte yalnızca %0,4 kıpırdadı.

HER AY BİR AVM KAPANIR

"Türkiye'nin önde gelen markalarından Mavi Jeans Genel Müdürü Cüneyt Yavuz, her ay bir AVM'nin kapanmasını bekliyor. AVM'ler, ülkedeki büyümenin en önemli sembollerinden biri oldu."

Yavuz kendi şirketinin de Türkiye'nin "durgun bir dönemden geçmesi" olasılığına karşılık uluslararası faaliyetlerini artıracağını söylemiş.

İhracat'ta iyi haber var ama...Financial Times'a göre Türkiye için en iyi ekonomik haber, ihracat cephesinden geliyor.

İhracatın ikinci çeyrekte yıllık %20 arttığını hatırlatan gazete, ithalatın da %3,6 düşmesi sayesinde ekonominin zayıf noktalarından biri olarak görülen cari açıkta ciddi azalma olduğunu kaydediyor.

"Ancak", diyor Financial Times "Londra merkezli Capital Economics'den William Jackson'ın yaptığı hesaplara göre Türkiye yılın ilk yedi ayında ihracatındaki yükselişin %60'ını, halkın yaptırım mağduru bankalardan kaçarak altına yatırım yaptığı İran'a altın satışlarının artmasına borçlu."

Jackson'a göre altın stoklarının çoğunu İran'a satan Türkiye, yeniden altın ithalatçısı olma yolunda.

"İhracattaki patlamanın bu şekilde süreceğini sanmıyoruz," diyor Jackson, "Türkiye Merkez Bankası'nın para politikasını gevşetme olanakları da sınırlı. Onlar da faizleri yüksek tutarak yabancı yatırımcıları çekmeye çalışıyor."

Financial Times, yazısının sonunda siyasi gelişmelerin ekonomiye etkisine de yer vermiş ve komşu Suriye'deki çatışmalar ile Türkiye'de PKK ile yapılan çatışmaların halkı para harcama konusunda daha temkinli yaptığını söyleyen bir oto galerisi sahibinin görüşlerine yer vermiş.
Kaynak: http://www.ulusalpost.com/



Minibüsçü kredi borcu yüzünden intihar etti
13 Aralık 2012



Denizli’de minibüsçülük yapan Ahmet Görgülü, bankadan çektiği kredinin taksitlerini ödeyemeyince intihar etti. Görgülü'nün duraktaki arkadaşları "bu intiharın arkası gelebilir" diyerek çektikleri sıkıntıyı duyurmaya çalıştılar

Denizli'de, 1200 Evler Hattı'nda minibüsçülük yapan 59 yaşındaki Ahmet Görgülü, geçen aylarda bankadan kredi çekti. Adalet Mahallesi 10130 Sokakta oturan 2 çocuk babası Görgülü, geçen gece evin tavanına kendini astı. Minibüs hattı için bankadan çektiği kredinin taksitlerini ödeyemediği için bunalıma girdiği iddia edilen Ahmet Görgülü'nün intihar haberi meslektaşlarını yasa boğdu
Yeni Mesaj
_________________
Bir varmış bir yokmuş...
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et AIM Adresi
Önceki mesajları göster:   
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> İKTİSADÎ HABERLER Tüm zamanlar GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © phpBB Group. Hosted by phpBB.BizHat.com


Start Your Own Video Sharing Site

Free Web Hosting | Free Forum Hosting | FlashWebHost.com | Image Hosting | Photo Gallery | FreeMarriage.com

Powered by PhpBBweb.com, setup your forum now!
For Support, visit Forums.BizHat.com