Alemdar Site Admin
Kayıt: 14 Oca 2008 Mesajlar: 3538 Konum: Avustralya
|
Tarih: Cum Ksm 17, 2017 11:51 pm Mesaj konusu: Uzmanlar: Hastaneler MR çekim kotasına ulaşmak için... |
|
|
Uzmanlar: Hastaneler MR çekim kotasına ulaşmak için yanlış teşhis riskini artırıyor
17/11/2017
Devlet hastaneleri taşerondan kiraladığı MR cihazları için çekim kotası vaat ediyor. Hastaneler baş ağrısı için dahi MR isterken, masrafları karşılayan Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) zarar ediyor. İş yoğunluğundan yanlış teşhis riski artıyor.
Son verilere göre yılda yaklaşık 11 milyon MR taraması yapılıyor. Türkiye, OECD ortalamasının iki katından fazlaya ulaşan kişi başına MR ortalamasıyla da bu alanda dünyada ‘lider.’
Reklam
Habertürk’ten Öznur Karslı’nın haberine göre 2011 yılında hayata geçen ‘sağlıkta dönüşüm’ projesiyle kamu ve şehir hastaneleri, birçok hizmeti taşeron firmalardan sağlamaya başladı.
MR, bilgisayarlı tomografi, röntgen, anjiyofgrafi, mamogafi cihazları ihaleyle taşeron firmalardan kiralanıyor. En fazla kiralanan ve tetkik hizmeti alınan cihaz ise MR. Son rakamlara göre Türkiye’de toplam 836 MR cihazı bulunuyor.
Hastanelerin görüntüleme hizmeti için taşeron firmaya ödediği bedel 25 ile 30 lira arasında. SGK ise MR için hastaneye 72 lira ödeme yapıyor.
Sisteme göre en düşük fiyatı vererek ihaleyi kazanan firmaya belli bir ‘çekim sayısı vaadi’ verilirken, bu tetkik sayısı o yıl içinde tamamlanamadığında kamu hastanesi firmaya ceza ödüyor. Bu durumun hastane yönetimlerini doktorlardan, gereğinden fazla tetkik istemeye yöneltitiği ifade ediliyor.
Rakamlar genelin çok üstünde
Habere göre ihaleler MR cihazıyla günlük ortalama 70 adet tarama yapılacağı hesabı üzerinden açılırken bu rakam pratikte 150’den aşağıya düşmüyor.
OECD’nin güncel verilerine göre Türkiye’de yılda her bin kişi için 119 MR taraması yapılıyor. Türkiye’yi, her bin kişiye 107 MR taraması düşen ABD takip ediyor. İsviçre’de MR taraması oranı binde 61, Almanya’da binde 22 düzeyinde. OECD ülkeleri içinde MR taraması oranı ortalaması ise binde 52 olarak görülüyor.
Tetkik fiyatları ise Türkiye’de ortalama 70 lirayken, ABD’de 500 ile 3 bin dolar. Avrupa’da ise bu rakam 500 ile bin avro arasında.
Radyolog sayısı ise Avrupa’nın çok altında. Türkiye’de 100 bin hastaya beş radyolog düşüyor. Tetkik yoğunluğundan tükenen radyologlar, iki dakikada bir rapor okuyor.
Uzmanlar asıl sorunun hizmet alımı ihalelerinden sonra başladığını söylüyor. Ucuza alınan hizmet alımları kalitesiz görüntü çektirirken, bu da yanlış teşhis riskini artırıyor.
Bu durumun önüne geçebilmek için Sağlık Bakanlığı’nın ‘tetkik uygunluğu’ programı üzerinde çalıştığı belirtiliyor.
Uzmanlar tepkili
Habertürk’e konuşan Türk Tabipler Birliği Başkanı Raşit Tükel şunları söyledi: “Yoğunluğun temelinde sağlık işletmesi modeli var. Kamu hastanekleri, ihaleye giren taşeron firmalara belli sayıda çekim garantisi veriyor. Rakamın altına düşüldüğünde de maliyeti hastanenin karşılaması gerekiyor. Hastanın ihtiyacından çok belirlenen sayının tutturulması ön plana çıkıyor. Sağlık hizmetinin niteliği değil niceliği söz konusu oluyor.”.
Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Yavuz Dizdar, katkı payı sistemine geçilmesi halinde hastaların gereksiz tetkik istemeyeceğini belirterek, şöyle konuştu: “Buradaki sorun, hekimlerin muayene yerine işin kolayına kaçıp tetkik istemelerinde. Böyle olunca işin miktarı artıyor. Yurtdışında hastalara tetkik randevusu mektupla bildiriliyor. Görüntüleme hizmeti alımı ile sistemi sürdürmek zor. Katkı payı sistemi getilirse, yani hasta tetkik için en az 100 TL ödeyecekse ‘Gerçekten gerek var mı?’ diye düşünecektir. İyi bir MR ya da BT’yi 2.5 saatte çekmek gerekirken, 15 dakikada çeker duruma geliniyor.”
Radyoloji Onkoloğu Prof. Dr. Ali Rıza Üçer ise SGK’nın zarara uğradığını belirterek şunları söyledi: “Ne kadar tetkik hizmeti alınırsa hastanenin SGK’dan alacağı para artıyor. Bir nevi hastaneler dolaylı olarak SGK’yı zarara uğratıyor. Hekimin üzerinde dolaylı olarak çekim sayısı baskısı oluyor. 30 TL’ye verdiğiniz tetkik hizmetinin kalitesinin de tartışılması lazım. Bu yanlış teşhise teşviktir. Hekim hatası durumu söz konusu oluyor.”
Diken _________________ Bir varmış bir yokmuş... |
|