EntellektuelForum Forum Ana Sayfa EntellektuelForum

 
 SSSSSS   AramaArama   Üye ListesiÜye Listesi   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   KayıtKayıt 
 ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

Nuray Mert AKP'yi tarih konusunda ters köşeye yatırmış

 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> TARİH ÜZERİNE DÜŞÜNCELER
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
Alemdar
Site Admin


Kayıt: 14 Oca 2008
Mesajlar: 3538
Konum: Avustralya

MesajTarih: Sal Tem 25, 2017 2:55 am    Mesaj konusu: Nuray Mert AKP'yi tarih konusunda ters köşeye yatırmış Alıntıyla Cevap Gönder

Nuray Mert: Yeni Türkiye’nin tarih yazımı
24 Temmuz 2017

Yeni eğitim müfredatı üzerine tartışmalar sürüyor, ben o konuya hiç girmeyeceğim, yeni kitapları, konuları gazete özetlerinden değerlendirmek istemiyorum. Sadece şu bitmez tükenmez ‘evrim’ tartışması ile ilgili bir not düşeyim; İslama uygun veya değil, ben de evrim teorisinin bilim yerine konmasına karşıyım. Adı üzerinde evrim teorisi, ne kadar bilimsel kesinlik kazandırılmaya çalışılırsa çalışılsın veya ne kadar bilimsel olarak çürütülmeye çalışılırsa çalışılsın, nihayetinde insanın oluşumuna ilişkin bir akıl yürütme biçimi ve bu şekilde değerlendirilmesinin öğrenciyi bilimden soğutması söz konusu değil.

Benim asıl merak ettiğim, neden ‘Yeni Türkiye’nin kurucularının ‘tarih’ anlayışının bir türlü netlik kazanamayıp, müfredatın bu yönde değiştirilme çabasına girilmediği konusu. Malum, her yeni rejim kendi dünya görüşüne, ideolojik çerçevesine temel teşkil edecek bir tarihsel anlatıda ısrar eder, buna ‘resmi tarih’ diyoruz. Kemalist tarih yazımcılığı, sağ siyasetlerin iktidar olduğu dönemlerde zaten revizyona uğramıştı, bu revizyon çabaları 12 Eylül rejimi ile, Türk-İslam sentezi ile Atatürkçülüğün buluşturulduğu son şeklini aldı.
Şimdi iktidarda olanlar, aslında Kemalizmin tam karşıtı bir alternatif tarih yazımı geleneğinden geliyorlar ama hâlâ bu tarih anlatısını resmileştirmeye girişemediler. Bırakın resmileşmeyi, gazetelerinde, televizyonlarında, dergilerinde anlatılan, siyasetçilerinin çeşitli vesileler ile gönderme yaptığı alternatif tarih anlatısını bir türlü açık açık savunamıyorlar. Bu alternatif tarih anlatısı, kökü ellili yıllara giden seküler, Batıcı Cumhuriyet tarih anlatısının kökten reddi çerçevesinde şekillenir. AK Parti iktidarı döneminde, kısa bir dönem bu alternatif tarih anlatısı, liberal anti-Kemalistlerin ‘öteki tarih’ versiyonu ile aynı hatta gidiyordu, ama İslamcıların ‘derin tarih’ versiyonu, sonuçta iktidarda olduğu için galip geldi.

Şimdilerde ‘derin tarih’ denilen alternatif bakış, son Osmanlı dönemi ve Cumhuriyet modernleşmesini, bu ülkenin, milletin İslam ile ilişkisini koparmak üzere kurgulanmış bir komplo olarak görüyor. Onlara göre, bu komplonun uygulayıcıları, yabancı güçler ve bilerek veya bilmeyerek onların vesayetine girmiş olan Batıcılar. Cumhuriyetin kurucuları ve başta Mustafa Kemal, bu süreci sonuçlandıran ‘yabani’ unsurlar. Bunlar, ya kendi köklerinden kopmuş Batı taklitçileri, ya da zaten bu kökten gelmeyenler; başta ‘dönme’ler. Bu yaklaşıma göre, bugünkü iktidar, milletin mücadelesi sonucu, işte bu tarihsel süreci tersine çevirmeyi başaran kadro ve zaten ülke içinden ve dışından da bu nedenle türlü saldırılara maruz kalıyorlar.

Ancak, halihazırda bu tarihsel anlatı hâlâ fazlasıyla derme çatma, tutarsız, ama en önemlisi hedeflediği ölçüde geniş kabul görmüyor gibi. Belki de, tam da bu nedenle, yeni tarih anlatısı hâlâ eski resmi tarih anlayışının karbon kopyası olmaktan öteye gidemiyor. Örneğin 15 Temmuz etrafında yepyeni bir anlatı ve heyecan üretmek yerine, onu ‘Büyük Taarruz’, ‘Çanakkale Zaferi’ ile kıyaslama ihtiyacı duyuyor. Ama en önemlisi, Kemalizmin meşruiyet alanının tam olarak dışına çıkamıyor, müfredata giremiyor. Bu yaklaşımın düşünce babalarının neredeyse düpedüz ‘İngiliz ajanı bir dönme’ olarak resmettiği, Mustafa Kemal’e zoraki yer açmaya çalışıyor. Bir televizyon programında, aslında pek çoklarının dolaylı söylediğini açıkça söyleyen biri açıkça savunulamıyor, dergileri kapatılıyor.

Acaba sadece zamanı gelmediği için mi, aslında kendi kafaları da çok karışık olduğu için mi, yoksa aslında ‘millet’ henüz buna ‘hazır’ olmadığı için mi? Bekleyip, göreceğiz
Cumhuriyet

Lozan konusunda Erdoğan'ın kafası karışık: Kürsüde 'hezimet' resmi açıklamada 'zafer'
24 Temmuz 2017



Erdoğan Lozan Anlaşması'nın 94. yılında yayınladığı mesajda " Türk Milleti Lozan Anlaşması ile Sevr'i yırtıp atmış bağımsızlığından asla taviz vermeyeceğini dünyaya kabul ettirmiştir" dedi. Geçtiğimiz yıl Lozan'ın yıldönümünde "Bu anlaşma, yeni kurulan devletimizin tapusu niteliğindedir" ifadelerini kullanmış, ancak 2 ay sonra Saray'daki muhtarlar toplantısında ise 'Lozan'ı kimse bize zafer diye yutturamaz' ifadeleini kullanmıştı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Lozan Barış Antlaşması'nın imzalanmasının 94. yıldönümü nedeniyle yayınladığı mesajda, "Bugün, Cumhuriyetimizin kurucu belgesi olan Lozan Barış Antlaşması'nın imzalanmasının 94. yıldönümünü kutluyoruz. Aziz milletimizin her türlü yokluğa, yoksulluğa ve imkânsızlıklara rağmen yazdığı istiklal destanı, Lozan Antlaşması ile diplomasi ve uluslararası hukuk alanında tescil edilmiştir. Türk Milleti, Lozan Anlaşması ile bu topraklardaki bin yıllık varlığını hedef alan Sevr'i yırtıp atmış, bağımsızlığından asla taviz vermeyeceğini tüm dünyaya kabul ettirmiştir. Ülkemiz, dün olduğu gibi bugün de varlığına kasteden çeşitli saldırılara karşı bir beka mücadelesi yürütmektedir" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Lozan Barış Antlaşması'nın imzalanmasının 94. yıldönümü nedeniyle bir mesaj yayınladı. Erdoğan, mesajında şu ifadeleri kullandı: "Bugün, Cumhuriyetimizin kurucu belgesi olan Lozan Barış Antlaşması'nın imzalanmasının 94. yıldönümünü kutluyoruz. Aziz milletimizin her türlü yokluğa, yoksulluğa ve imkânsızlıklara rağmen yazdığı istiklal destanı, Lozan Antlaşması ile diplomasi ve uluslararası hukuk alanında tescil edilmiştir. Türk Milleti, Lozan Anlaşması ile bu topraklardaki bin yıllık varlığını hedef alan Sevr'i yırtıp atmış, bağımsızlığından asla taviz vermeyeceğini tüm dünyaya kabul ettirmiştir.

Ülkemiz, dün olduğu gibi bugün de varlığına kasteden çeşitli saldırılara karşı bir beka mücadelesi yürütmektedir. Bu beka mücadelesinde en büyük güç kaynağımız, yaklaşık bir asır önce olduğu gibi kadını-erkeği, genci-yaşlısıyla milletimizin tamamının istiklal ve istikballerine olan sarsılmaz bağlılıklarıdır.

"15 TEMMUZ KANLI DARBE GİRİŞİMİ KARŞISINDA SERGİLENEN DİRENİŞ"

Geçtiğimiz hafta birinci yıldönümünü andığımız 15 Temmuz kanlı darbe girişimi karşısında sergilenen direniş, milletimizin ne kadar kararlı olduğunu; vatanı, bağımsızlığı ve iradesini korumak için neleri göze alabileceğini bir kez daha göstermiştir. Asker elbisesi giymiş teröristler eliyle gerçekleştirilmek istenen işgal teşebbüsüne karşı 80 milyonun bütün fertleri 'Tek devlet, tek millet, tek bayrak, tek vatan' ilkeleri etrafında birleşmiş, kenetlenmiştir. Türkiye, değerlerinden, ilkelerinden ve aziz milletimizin yiğitliğinden cesaret alarak hedefleri doğrultusunda ilerlemeyi sürdürecektir. Lozan Barış Antlaşması'nın 94. yıldönümünde, Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal'i ve kahraman silah arkadaşlarını tazimle yad ediyor; vatanımız ve bağımsızlığımız için canlarını feda eden tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet niyaz ediyorum."

"BİZE ZAFER DİYE YUTTURAMAZLAR" DEMİŞTİ

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz yıl Eylül ayında Saray'da yaptığı Muhtarlar toplantısında daha önce yıldönümü mesajlarında zafer olarak nitelendirdiği Lozan Barış Antlaşması ile ilgili olarak “Birileri de Lozan’ı ‘zafer’ diye yutturmaya çalıştı. Bağırsan sesinin duyulacağı adaları biz Lozan’da verdik. Zafer bu mu? Oralar bizimdi. O masaya oturanlar, o anlaşmanın hakkını vermediler. Veremedikleri için şimdi onun sıkıntısını biz yaşıyoruz” dedi. Erdoğan, OHAL sürecinin uzatılması ile ilgili olarak da “Mesele öylesine derin ve öylesine girift ki 3 aylık sürenin yeterli olmayacağı görülüyor. Belki 12 ay da yetmeyecek” demişti.

Erdoğan bu kez yine resmi açıklamada Lozan Barış Anlaşması için ""Bugün, Cumhuriyetimizin kurucu belgesi olan Lozan Barış Antlaşması'nın imzalanmasının 94. yıldönümünü kutluyoruz. Aziz milletimizin her türlü yokluğa, yoksulluğa ve imkânsızlıklara rağmen yazdığı istiklal destanı, Lozan Antlaşması ile diplomasi ve uluslararası hukuk alanında tescil edilmiştir. Türk Milleti, Lozan Anlaşması ile bu topraklardaki bin yıllık varlığını hedef alan Sevr'i yırtıp atmış, bağımsızlığından asla taviz vermeyeceğini tüm dünyaya kabul ettirmiştir." ifadelerini kullandı.
Cumhuriyet
_________________
Bir varmış bir yokmuş...
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et AIM Adresi
Önceki mesajları göster:   
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> TARİH ÜZERİNE DÜŞÜNCELER Tüm zamanlar GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © phpBB Group. Hosted by phpBB.BizHat.com


Start Your Own Video Sharing Site

Free Web Hosting | Free Forum Hosting | FlashWebHost.com | Image Hosting | Photo Gallery | FreeMarriage.com

Powered by PhpBBweb.com, setup your forum now!
For Support, visit Forums.BizHat.com