Alemdar Site Admin
Kayıt: 14 Oca 2008 Mesajlar: 3538 Konum: Avustralya
|
Tarih: Prş May 04, 2017 9:17 pm Mesaj konusu: RÜYA |
|
|
YİNE RÜYA (*)
ÜSTADIM’ın, Esseyyid Abdülhakîm Arvasî Hazretleri merkezinde yazdığı “O ve Ben” isimli eserinde, YİNE RÜYA başlıklı bölüm: Efendi Hazretleri’ni tanıdıktan sonra ve bu –şimdiki– hâlden evvel, kendimi muvazeneli sandığım demlerde gördüğüm başka bir rüyâ… Evimize giden iki taraflı ağaçlık yolda gece karanlığında yürürken, ağzımdan balon gibi şeffaf bir şey çıkıyor. Küçük bir balon, ceviz büyüklüğünde; derken elma, derken ayva… Nihayet kafa büyüklüğünde. Balonu iki avucumun içinde tutup bakıyorum: Dehşet! Kafatasım!.. Kafamı da, içi boş bir zar, neredeyse patlayacak bir zar hâlinde ve yerinde hissediyorum… Aman!.. Buhran gecesinde olduğu gibi, bütün enerji mevcudumla kafatasımı yutuyorum ve yerine iade ediyorum… “Çile” şiirimdeki hayâlin aynıyle vakıası… Demek ki oradaki, benim bulduğum bir teşbih değil, gördüğüm bir şeymiş… Çıkmış mıydı ayniyle rüyâmda?..
(..)
(..) Uyku: Küçük ölüm… Sad harfi: Dünya ve ahiret, şekil olarak da iki devirdir. Bedende sabitlenen ruh, uykuda maveraya doğru uzar ve dönüşte suret elbisesini giyinerek rüyâ şeklinde gördükleri görünür; veli, “Rüyâ suretleri, ahiret suretleri cinsindendir!” buyuruyor… Hadis: “Cennet’te 100 derece vardır. En yücesi Allah yolunda cihâd edenlere verilmiştir. İki derece arası, yer ile gök arası kadardır!”… (..)
(..) Muhyiddin-i Arabî Hazretleri, Allah Sevgilisi’nin Vahy gelmeden önceki 6 aylık döneminin, Hazret-i Aişe’nin bildirmesine nazaran Rüyâ dönemi olduğunu söyler ve ekler; “zaten O’nun hayatı, rüyâ içinde bir rüyâ idi!” der. Bu hesabla da, 23 senelik Vahy dönemini, bir senede iki 6 ay bulunmasına nazaran 46, böylece Hadîs’te bildirilen “Rüyâ, Vahy’in 46 cüzünden biridir!” denmesinin sebebini açıklar…(..)
(..) Hadîs: “Rüyâlar, Allah’ın uykuda söylediği kelimelerdir!”… (..)
Kaynak:Salih Mirzabeyoğlu/Ölüm Odası_B7
*Başlık metnin içinden seçilerek tarafımızdan konulmuştur
“Resim, redd kökündendir!” (*)
(Levha: Temmuz 1983… Bir, iki, üç… Yedi, sekiz… Çizgiyle yapılmış resimleri sayıyorum… Birden yanımda Avukat Harun… “Resim, redd kökündendir!” diyor… Bende hemen aklıma gelen şeyi söylüyorum: “Red, İngilizce’de kırmızı demektir!”… Ve İbrahim Hakkı Hazretleri’nin “Marifetnâme” isimli eserindeki rüyâ tâbirleri faslından “Re” harfini işaretliyorum… Ne olduğunu değil, sadece iyi olduğunu… Bir Not: “Samiri’nin Boğası” meselesinde, Musa Aleyhisselâm’ın yerine bıraktığı ağabeyi Harun Aleyhisselâm’a kızması ve ona “Ey annemin oğlu!” diye hitabı. Muhyiddin-i Arabî Hazretleri, bunun sebebini, Musa Aleyhisselâm’ın onu annesine nisbetle –rahmetle– nitelendirmesi ve o işde O’nun suçunun olmadığını bilmesindendi… Yevmiye: “Abdülhamîd’in en büyük suçu neydi, biliyor musun?”… —Merhamet… — “Hükmün tamam! Tuttular ona, Kızıl Sultan dediler!”… Veli sözü: “Kılıç çekilecek yerde ihsan etmek, ihsan edilecek yerde kılıç çekmek hatadır!”… Sabır için de aynı şey… Marifetnâme’de Re harfi: Talihi yaver olmak… Redd: İnsan, Allah’ın kendi marifetine ulaşması için yarattığı Halife, bir uzağa atılmış –Müzil– olandır: Kâinat, topyekün varlıklarıyla onun için ve onda toplu… Zel harfi, Allah’ın “Müzill-Zelil kılan” ismi, Hayvanlar mertebesi ve Kamer menzillerinden Sa’du’l Suud’a işaret eder; Derece almak. Mübarek. Mübarek yıldızlar… Hayvan: Beden… Yasin Sûresi, 72. âyet meâli: “Ve onlara bunları –hayvanları– musahhar kıldık”… Musahhar: Teshir edilmiş. Ele geçirilmiş. Fethedilmiş. İstenilen hâle konulmuş. Birine bağlanmış… Beden, ruhun bineği: İmâm-ı Rabbanî Hazretleri, “Ruh gülerken, nefs ağlar; nefs ağlarken, ruh güler!” buyuruyor… Ruh, bedenle sabitleniyor ve onu tasarrufuna almak üzere; bütün ibadetler, bedenle… İngilizce, Red: Kırmızı. “Merih yıldızını sembolize eder; ve ism-i celâl olan, Allah isminin nuruna işaret eder!)… MUAVVEZETAN: 1267: DARĞO CELOYO-Süryanice, “Üst derece”. (Vav harfi, Allah’ın Rafi’u ismi, Yüksek dereceler mertebesi, Kamer menzillerinden Rişa’ya işaret eder; Balık karnı. Kuyudan su çekmekte kullanılan urgan)
Kaynak:Salih Mirzabeyoğlu/Ölüm Odası
*Başlık metnin içinden seçilerek tarafımızdan konulmuştur _________________ Bir varmış bir yokmuş... |
|