EntellektuelForum Forum Ana Sayfa EntellektuelForum

 
 SSSSSS   AramaArama   Üye ListesiÜye Listesi   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   KayıtKayıt 
 ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

KIRIM KONGO KANAMALI ATESi

 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> HASTALIKLAR/ŞİFALAR
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
admin
Site Admin


Kayıt: 31 Arl 2006
Mesajlar: 831
Konum: Belarus

MesajTarih: Cum May 30, 2008 10:16 pm    Mesaj konusu: KIRIM KONGO KANAMALI ATESi Alıntıyla Cevap Gönder

Erol DERMAN
buulkem@gmail.com
KENELERİ TOPLAYAN TAVUKLAR NEDEN YOK EDİLDİ?

Türkiye coğrafyası,her ne kadar biz farkında olmasak da, tüm dünya devletlerini kıskandıracak kadar güzel bir coğrafyadır.Bu güzelliğe, Türk Milleti'nin her bakımdan zenginliğini de katacak olursak,bizim için ebedi vatan olması daha da anlam kazanmaktadır.

Napolyon'un meşhur bir sözü vardır; " Dünya eğer tek devlet olsaydı,başkenti İstanbul olurdu" diye.Bunun için Türkiye hep sorunlarla boğuşmaktadır.Hep ayağına çelme takılmaktadır.Gelişmesi ve kendi ayakları üzerine durması hep engellenmektedir.Türkiye'nin tam anlamıyla ayakları üzerinde durması demek,tüm Türk Milletlerinin ve İslam aleminin ayağa kalkması demek.Bunu her ne kadar birçoğumuz fark edemesek de ,Türkiye üzerine oyun kuranlar, bunu bizden de iyi bilmektedirler.Bunun için her alanda Türkiye köşeye sıkıştırılmak istenmektedir.Bu güçler, ellerine geçen en ufak fırsatı aleyhimize kullanmaktan çekinmemekteler.Küçük bir hareketle,adeta domino taşları misali yüzyıllık birikimlerimizi bir anda boşa çıkarmaktalar.Bu oyunları bozan,çok şükür, vatan sevdalılarımız,gül kokulu insanlarımız var.Ama bizler de her anlamda o güzel insanlara destek olmamız gerekir.En azından dua ederek.

Bu girişten sonra gelelim bu oyunlardan birine: Kanatlı Hayvancılığımızın Yok edilmesi ve Kene Vakaları…

Kuş gribi (Bakınız Kuş gribi ile ilgili sağlık Bakanlığı sitesinden daha geniş bilgi EK-1-) bahanesiyle bizim kanatlı hayvan neslimiz yok edildi.Burada bir parantez açarak şunu söylemek gerekir.Bu olayı tabii ki ciddiye alacağız ve gerekli tedbirleri uygulayacağız.Ama kuş gribini bahane ederek tüm kanatlı hayvanlarımızı yok etmeye kalkmak,işte bizim karşı çıktığımız nokta bu.Bu coğrafyada binlerce yıldır yaşayan yerli tavuk ırkları; hastalıklar başta olmak üzere her türlü iklim ve çevre şartına uyum sağlamış olup,birkaç vaka ile bu nesli yok etmek,adeta altın yumurtlayan tavuğu kesmek gibidir.Kuş gribini bahane ederek,bizim köylerimizdeki tüm yerli kanatlı hayvanlarımızı yok edenler,önümüzde tek seçenek bırakıyorlar:Entegre tesislerdeki tavukları alın,entegre tesislerde yetiştirilen kanatlı hayvanların etini tüketin.Oysa bunların hastalığa daha çabuk yakalandıkları ve etlerin kırsal alanda yetişen tavuklara göre daha sağlıksız olduklarını herkes biliyor.

Bakın bu konuda konunun uzmanı SELÇUK Üniversitesi Veteriner Fakültesi Kanatlı Hayvanlar Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kemal Kırıkçı, ne diyor:

''Entegre tesiste, dış koşullardan arındırılmış yapay bir ortamda beslenen yumurta tavuklarına, sadece bol miktarda yumurta yapması için yem verilir. Vücut dirençleri son derece zayıf olan ve birer yumurta makinesi gibi görülen bu tavuklar zaten yolunmuş gibi duran tüyleriyle dikkat çeker. Bu tavuklar, ucuz olmaları nedeniyle köylüler tarafından da besleniyordu. Ancak, köye has yerli tavuğunun hastalıklara karşı direnci, aslında, çoğunun üzerinde tek bir tüy bile bulunmayan, entegre tesislerden çiftçiye satılan tavuklardan çok daha yüksek. Buna karşın, kuş gribinin, açık alanda yetiştirilen tavuklarda görülmesi sanki tek suçlu köy tavuğuymuş gibi gösterilmesine neden oldu.''

''Kuş gribi, aslında entegre tesislerden çok, hayvansal proteinini tavuklardan karşılayan köylüleri vurdu. Dar gelirli köylünün dengeli beslenmesini sağlayan unsur, neredeyse tek başına tavuktu. Aynı zamanda hayvansal proteinin en önemli özelliği, beyin fonksiyonlarını düzenlemesi ve çocuklarda beyin gelişimini sağlamasıdır. En önemli protein kaynağından mahrum olan köylülerimizde ortaya çıkan protein açığı kapatılmalıdır. Bu nedenle, yetkililerin köylüye hayvansal protein desteği sağlaması gerekiyor."

"Kuş gribi görülen yerlerde vatandaşların kümeslerindeki tavukların tamamı bir bir toplanıp yok edilmektedir. İtlaflar yapılırken, genetik yapıları Türkiye şartlarına tam olarak uyum sağlamış bu tavuk türlerinin yok olmaması için gerekli tedbirler alınmalı.`

Hocamız böyle diyor.Peki biz ne yaptık?Önce, Tavuk Aşıları Üretim ve Tavuk Hastalıkları Araştırma Enstitüsü'nü kapattık.Gerekçe,zarar ediyordu.Şimdi kâra mı geçtik.Bunu gibi yerli üretim yapan, enstitülerimiz sessiz sedasız kapatıldı.Serbest piyasa ekonomisinin kurallarına uyduk(!)

Peki kuş gribinden şimdiye kadar Türkiye'de ve dünyada kaç insan hayatını kaybetti.İşte aşağıdaki tabloda (EK-2-) bu var;Türkiye'de 4 dünyada ise 245.Peki bu konu neden bu kadar abartılıp, panik ortamı yaratıldı? Bu durumu kullananlar,önce tavukçuluğumuzu yok ettiler,ardından daha sağlıksız olan entegre tesislerde üretilen hayvanları tüketmemizi sağladılar,ve keneleri toplayan tavuklar, köylerde yok edilince kene vakalarındaki artışlar meydana geldi.

Ne diyordu Oktan Keleş Bey Melekler Ağlarken kitabında; İlhami Abi ile konuşmasında : "Farz et ki birileri atıyor bu keneleri.Peki bunların buralarda yaşaması için gereken ortamı da biz hazırlamadık mı?Kuş gribi bahanesiyle ekolojik dengenin bel kemiği kırsal kümes hayvancılığını yok ettik.O keneleri atanlar şunu da iyi biliyorlardı: Bunları buralara atsak bu kenelerin yaşaması için gerekli ortamı da kaldırmak lazım.Konu sadece kene değil.Yerli,doğal kanatlı hayvanların neslini keserek; biyolojileri,genleri ile oynanmış tavuk,piliç görünümünde hastalık unsurlarını bizlere satıp, yedirmek istiyorlar."

Onlar kene atar,bizim tavuklar da yer(di).

Ya şimdi?Atılan keneleri kim toplayacak?

Tavuklar toplamayınca ne oluyor?Kene vakaları yayılıyor.Bunun yanı sıra biz sağlıklı tavuk yemiyoruz ve başka hastalıklara yol açan bir beslenme düzenine geçiyoruz.Beslenme alışkanlıklarımız değiştikçe, hastalıklar da artmaktadır.Hastalıkların artması yanında daha önce olmayan hastalık çeşitleri de ortaya çıkmaktadır.

Adeta her şey tek tuşla kontrol edilebilir hale geliyor.Hastalıklar,ilaçlar vs vs

Kırım Kongo hastalığının "Biyolojik terör ajanı olarak GATA'da kaydı" olduğu söyleniyor.Tüm bu zincirlere baktığımızda aksi düşünülebilir mi?Savaş sadece cephede olmuyor.Artık o hale getirildi ki, tek tuşla ülkelerin sistemleri kontrol edilebilir durumu getirildi dememizin sebebi bu.Bu olaylar zincirleme birbirine bağlı.

Kırım Kongo hastalığında (Bakınız Kırım Kongo ile ilgili Sağlık Bakanlığı sitesinden daha geniş bilgi EK-3-) Şimdi bizim yerli tavukçuluğumuzu ya da daha geniş anlamıyla yerli kanatlı hayvancılığımızı yok edenler,hastalıkların ve kene vakalarının artacaklarını bilmiyorlar mıydı?Elbette biliyorlardı ve o plana göre hareket edildi.Maalesef bu planı göremeyenlerde bilmeyerek de olsa onların amaçlarına hizmet etmiş oldular.Gündemde bu kadar tutulan Kırım Kongo hastalığındaki vaka ve ölüm sayıları nedir diye baktığımızda ise (EK-4-) 2007 istatistikleri ile 33 vatandaşımızın hayatını kaybettiği görülmektedir.İnşallah bu rakamlar artmaz.

Medyada bu kadar yaygara koparanlar,Türkiye'deki trafik kazalarındaki ölümleri neden görmezlikten geliyorlar,(Bakınız Ek-5) onları sıradan olay gibi gösterip,keneden ölenleri neden manşet yapıyorlar.İkisi de can değil mi? Niye böyle bir ayrımcılığa gidiyorlar? Sahi neden?

Kuş gribine sebep oluyor bahanesiyle tüm tavukçuluğumuz yok edenler,trafik kazalarına sebep oluyor diye niye Mersedes'i, ve diğer firmaları görmezlikten geliyorlar.O zaman şehirler arası otobüs taşımacılığını da yasaklayalım,kazaya sebep oluyorlar.Böyle bir mantık olabilir mi?O halde biz tavukçuluğumuzu neden yok ettik?

EKLER:

EK-1-

T.C SAĞLIK BAKANLIĞI
Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü

KUŞ GRİBİ

1. Kuş Gribi Nedir?

Tavuk vebası olarak da bilinen hastalık, kuş gribi virüslerinin sebep olduğu kanatlı hayvanların çok bulaşıcı ve öldürücü seyreden bir hastalığıdır.

2. Hastalık Hangi Hayvanlarda Görülür?

Kuş gribi, evcil kanatlı hayvanları daha çok etkilemekle beraber, bütün kanatlı hayvanlarda ve domuzlarda da görülebilir. Bunların yanı sıra, hastalık insanlara, atlara, balina ve fok balığı gibi deniz memelilerine de bulaşabilir.

3. Hastalık Hayvanlar Arasında Nasıl Bulaşır?

Göçmen su kuşları (yaban ördeği, yaban kazı vb.) hastalık etkenini bağırsaklarında taşımakla birlikte, kendileri hastalığa yakalanmazlar. Bazı kuşlar hastalığı hafif şekilde atlatabilmektedir. Enfekte kuşların salya, burun akıntısı ve dışkılarıyla doğrudan veya bu salgılarla kirletilen materyalle temas eden evcil kanatlı hayvanlar hastalığa yakalanabilir. Hastalık hayvanlar arasında hızla yayılır ve bütün sürünün ölümüyle sonuçlanabilir. Kuş gribinin kanatlı hayvanlardaki kuluçka süresi ortalama 3-5 gündür. Bu süre daha az veya fazla da olabilir.

4. Hastalık İnsanlara Bulaşır Mı?

Etkenin normalde insanlar için hastalık yapıcı özelliği yoktur. Ancak, hayvanlarla yoğun temas durumunda insana bulaşma olabilmektedir. Bugün için hastalığın, insandan insana bulaşması söz konusu değildir.

Hastalık insanlara:
􀀹Hasta veya hastalıktan ölmüş hayvanlara temasla,


􀀹Enfekte hayvanlara ait gözyaşı, burun akıntısı, boğaz akıntısı veya dışkı gibi materyallere temasla,


􀀹Enfekte materyallerle kirlenmiş yüzeylere temasla,


􀀹Hastalık etkeninin karıştığı havanın solunmasıyla bulaşmaktadır.


􀀹Bugüne kadar, kanatlı etiyle veya yumurtalarıyla bulaşma olduğu bildirilmemekle birlikte, bu ürünlerin, iyice pişirilmeden yenmelerinin riskli olabileceği unutulmamalıdır.

5. Hastalığın İnsanlardaki Belirtileri Nelerdir?


İnsanlarda ateş, boğaz ağrısı, kas ve eklem ağrıları, kuru öksürük, solunum güçlüğü gibi grip belirtilerinin yanı sıra, kuş gribinde farklı olarak karın ağrısı ve ishal de görülebilmektedir. İnsanlardaki kuluçka süresi 2-4 gün kadardır.

6. Hastalıkta Risk Grupları Kimlerdir?

Kanatlı hayvanlar arasında salgınlara sebep olan mevcut kuş gribi tipinin, koruyucu önlemleri almadan kanatlı hayvan yetiştiren ve bu hayvanlarla sıkı teması olan insanlara bulaşması söz konusudur; bu alanlarla ilgisi olmayan diğer insanlar için bir risk yoktur.


7. Hastalık Kanatlı Hayvan Ürünlerinin Tüketilmesiyle Bulaşır Mı?

Kanatlı hayvan etlerinin, iç ısıları 70 °C olacak veya ette pembe/kırmızı görüntü kalmayacak şekilde pişirilerek tüketilmesi halinde, insanlarda hastalık oluşması mümkün değildir. Yumurtalar sabunlu suyla yıkanmalı ve 70 °C'de en az 5 dakika pişirildikten sonra yenmelidir. Zaten, bilinen klâsik pişirme yöntemleriyle bu durum sağlanmaktadır. Ayrıca, veteriner hekim kontrolünden geçmiş piyasadaki ürünler için herhangi bir risk yoktur. Aslında, bu ürünlerin iyice pişirilmeden yenmesiyle başka hastalıklar da bulaşabileceğinden, hayvanlara ait bütün ürünlerin iyice pişirildikten sonra tüketilmesi gerekmektedir.

8. Virüsün Çevre Şartlarına Duyarlılığı Nasıldır?

Esasen kuş gribi etkeni virüs dış ortamlara dayanıklı değildir. Virüsün 56 °C'de 3 saatte veya 60 °C'de 30 dakikada öldüğü, formalin ve iyot bileşiklerine de duyarlı olduğu; bunlara ilâveten virüsün, kontamine gübrede düşük ısılarda en az 3 ay canlı kaldığı, suda 22 °C'de 4 gün, 0 °C'de ise 30 gün canlılığını sürdürebildiği bilinmektedir.

9. Hastalığın Aşısı Var Mıdır?

H5N1 isimli kuş gribi virüsüne karşı şu an için etkin bir aşı bulunmamakla birlikte, değişik merkezlerde aşı geliştirme çalışmaları devam etmektedir. Virüsün, mutasyon geçirme yeteneğinin olması, aşı hazırlanmasındaki önemli bir engeldir. Ancak, muhtemel bir salgın söz konusu olursa, salgını yapan etkene karşı hızla aşı geliştirme ve üretme çalışmaları yapılabilecektir.

10. Hastalığın Tedavisi Var Mıdır?

Hastalıktan korunma ve/veya tedavi amacıyla antiviral ilâçlar kullanılmaktadır. Bu amaçla kullanılan oseltamivir etken maddeli antiviral ilâç, kuş gribi hastalığına yakalanmış veya bu hastalıktan ölen hayvanlara teması olan kişilerden, yukarıda 5. maddede verilen belirtileri olanlara günde 2 defa 75 miligram miktarında 5 gün süreyle verilebilmektedir.

11. Kuş Gribinden Korunmak İçin Neler Yapılmalıdır?

􀀹Kanatlı hayvan yetiştirilen kümeslerde çalışanlar eldiven, maske, gözlük takarak ve koruyucu elbise giyerek çalışmalıdır.

􀀹Başta kanatlı yetiştiriciliğinde çalışanlar olmak üzere, herkes ferdî hijyen kurallarına uymalı, eller sık sık bol su ve sabunla iyice yıkanmalıdır.

􀀹Kanatlı hayvan etleri ve yumurtaları, iyice pişirildikten sonra tüketilmelidir.

􀀹Kuş gribinden ölen veya kuş gribi şüphesiyle itlaf edilen hayvanların gerek itlafı sırasında gerekse bunların bertaraf edilmeleri esnasında gerekli koruyucu önlemler (maske, eldiven, elbise, gözlük) alınmalıdır.

􀀹Hasta veya ölmüş hayvanlarla temastan kaçınılmalıdır.

􀀹Kanatlı hayvanların salya, burun akıntısı, boğaz akıntısı, dışkısı gibi materyallerine veya bu materyallerle kirlenen yüzeylere temas edilmemelidir.

􀀹Ölen kanatlı hayvanlar yakılarak veya derince açılan çukurlara gömülüp üzerlerine sönmemiş kireç dökülmek suretiyle bertaraf edilmelidir.

􀀹Hastalığın görüldüğü yerlere seyahat edilmesi halinde, kanatlı hayvan çiftliklerinden ve pazarlarından uzak durulmalıdır.

􀀹Kuş gribi olduğu veya kuş gribinden öldüğü doğrulanmış hayvanlarla, koruyucu önlem almadan temas eden kişiler, hekim önerisiyle, oseltamivir adlı ilâcı günde 1 defa 75 miligram miktarında 7 gün süreyle almalıdırlar.

http://www.saglik.gov.tr/extras/birimler/temel/kus_gribi_brosur.pdf

EK-2-

10 September 2008

Country

2003 2004 2005 2006 2007 2008
deaths cases deaths cases deaths cases deaths cases Total cases

Total number of cases includes number of deaths.
WHO reports only laboratory-confirmed cases.
All dates refer to onset of illness.

http://www.who.int/csr/disease/avian_influenza/country/cases_table_2008_09_10/en/index.html

EK-3-

KIRIM KONGO

Kırım-Kongo kanamalı ateşi (KKKA) etkeni virüs olan bir enfeksiyon hastalığıdır. Hastalığın etkeni olan virüsün taşıyıcısı olarak rol alan keneler, yabani hayvanlar, çiftlik hayvanları ve insanlar arasında virüsün taşınmasına ve çoğalmasına aracılık etmektedirler.Kırım-Kongo kanamalı ateşi doğal dengenin değişimiyle (iklim, bitki örtüsü, yabani hayvan sayısındaki artış vb.) doğrudan ilgili bir hastalıktır. Nitekim hastalığın ilk olarak tespit edildiği Kırım'da da hastalık doğal dengelerdeki değişiklik sonucunda ortaya çıkmıştır. _insanların girişi yasaklanan ve tarıma kapatılan bölgeler, birkaç yıl sonra tekrar tarıma açıldığında hastalık görülmeye başlamıştır. Doğal dengelerin bozulmasında ve buna bağlı olarak hastalığın görülmesinde sürekli avlanma yasağı veya kontrolsüz avcılık ve yayla yasağı gibi faktörlerin de önemli etkileri bulunmaktadır.

Doğal hayatta yaban hayvanı sayısındaki artış, kenelerin kan emleri ve üremeleri için uygun ortamın oluşmasına zemin hazırlamakta olup bu durum,zaten çok fazla sayıda yumurta yumurtlama özelliği olan kene sayısının hızla artmasına sebep olmaktadır.Ülkemizde hastalıkla ilişkili bulunan kene türü yaban hayatı ile çok yakından ilişkilidir. Bu kene yasama dönemlerinin bir bölümünde yaban hayvanlarından kan emerken, hayatının diğer evresinde özellikle çiftlik hayvanlarından kan emmektedir. Yoğun kene varlığının olması, insanların kenelerle daha çok karsı karsıya kalmaları anlamına gelmektedir.

Virüsün, küçük odaklar seklinde yaban hayvanları ile kene arasında devamlılığını sağladığına inanılmaktadır. Hastalık, yaban hayatı ile insanların iç içe olduğu bölgelerde kene sayısının artısına bağlı olarak çıkmaktadır. Ayrıca yerden beslenen kuşlar ile (keklik, çulluk, karga vb.) göçmen kuşların da kenelerin başka alanlara taşınmasında etkili olduğu bilinmektedir.

Söz konusu kene kurak ve yarı kurak bozkır iklimini sevmekte ve genellikle bozkır ile diğer iklimlerin kesişme yerlerinde, kuru taban örtüsüne sahip bodur ormanlık (meşe, geven vb.) alanlarda yaygın olarak görülmektedir.Özellikle vadilerle çevrili dağlık alanların yamaçları, yaban hayvanlarının daha sık dolaştığı alanlar olduğundan keneler açısından hayli zengin bölgelerdir.

Yaban hayvanları ile evcil hayvanların karsılaşmaları veya gece gündüz farkı da olsa aynı veya yakın alanları kullanmaları ile evcil hayvanlara kene geçimi olmakta ve virüs için yeni çoğalma alanları oluşmaktadır. Evcil hayvanlara yapışmak suretiyle beslenen enfeste kenelerin yumurtalarıyla, otlaklar ile hayvanların yasadığı diğer alanlar da riskli alanlar haline gelebilmektedir.

Virüsler hayvanlarda genellikle belirti veren bir hastalığa yol açmamaktadır. Hasta insanların kanlarıyla kontrolsüz temas ile insandan insana hastalığın gedmesi de söz konusudur. Hastalığın tedavisinde uygulanabilecek etkililiği bilimsel olarak ispatlanmış bir ilaç ile yine etkinliği bilimsel çevrelerce kabul görmüş uygulanabilir bir ası mevcut değildir. Bazı Doğu Avrupa ülkelerinde geçmişte kullanılan KKKA asıları da uygulanabilir olarak görülmemiştir.KKKA hastalığının kontrolünde bilinçli korunma tedbirlerinin alınması hayli önem kazanmaktadır. Epidemilerin kontrolünde, kişisel korunma önlemlerinin alınması ve kene sayısının azaltılması amaçlanmaktadır.

http://www.kirim-kongo.saglik.gov.tr/G2.pdf

EK-4-
KIRIM-KONGO KANAMALI ATEŞİ VAKA VE ÖLÜMLERİNİN YILLARA GÖRE DAĞILIMI


(Türkiye, 2002-2007)

Yıllar Vaka Sayısı Ölüm

2002-2003 150 6

2004 249 13

2005 266 13

2006 438 27

2007 717 33


EK-5

Trafik Kazaları
YILI KAZA SAYISI ÖLÜ SAYISI YARALI SAYISI

1998 440.149 4.935 114.552

1999 438.338 4.596 109.899

2000 466.385 3.941 115.877

2001 409.407 2.954 94.497

2002 407.103 2.900 94.225

2003 422.272 2.811 95.607

2004 494.819 3.081 109.889

2005 570.025 3.195 123.977

2006 664.540 3.365 135.224

2007 749.456 3.459 149.140

Kaynak:http://www.trafik.gov.tr/

netpano

'KENELER 12 EYLÜL'ÜN ÜRÜNÜ'
27 Haziran 2008
İstanbul Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tahsin Yeşildere Türkiye'de kene sayısının artma nedeninin 12 Eylül 1980 darbesi olduğunu söyledi
"80 SONRASI TEŞKİLAT KAPATILDI, KENELER ARTTI"

Uzmantv adlı internet sitesine açıklamalarda bulunan Prof. Yeşildere,"Keneler eskiden de vardı ama mücadelesi çok iyiydi.12 Eylül'den önce Veteriner Hekim Teşkilatı örgütlü olarak kenelerle mücadele ediyordu. Veterinerler köy köy dolaşarak, kene mücadelesi yapıyorlardı. 80 sonrası teşkilat yok edildi. Teşkilat yok edilince koruyucu veteriner hekimlik yok oldu, saha mücadalesi ortadan kalktı. Bu nedenle kene sayısı çok hızlı bir biçimde arttı"

"ÇORABIN İÇİNE PANTOLON SOKMAKLA KORUNULMAZ"

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi'ne karşı alınan önlemlerin de yetersiz olduğunu söyleyen Prof. Yeşildere"Sağlık ve Tarım Bakanlıkları yeterince açıklama yapmıyor. Çorabın içine pantolon sokmakla korunmak mümkün olmaz. Etek giyen kadınlar ne yapacak? Belediyelerin yaptığı ilaçlamalar da çevresel yıkımı beraberinden getiriyor. Böcek ve sinek kovucu spreyler ise insan vücuduna zarar verebilir. Bu konuda etkin ve bilinçli mücadele şart"
haber10

Çorum'da keneye 1 kurban daha
11 Temmuz 2008
Çorum'un Oğuzlar ilçesinde Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı şüphesiyle Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edilen işçi hayatını kaybetti. Edinilen bilgiye göre, Ağaççam köyü Göl mevkisinde kulağını ısıran keneyi çıkartan tuğla fabrikalarında işçi olarak çalışan M.K. (53), sağlık durumunun ağırlaşması üzerine Çorum Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.

KKKA hastalığı şüphesiyle Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edilen M.K., yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. M.K.'nın cenazesi, Samsun Kutlukent Belediyesi'ne ait ambulansla Oğuzlar ilçesi Ağaççam köyüne getirilerek, burada kılınan cenaze namazının ardından sağlık görevlilerinin gözetiminde gözyaşları arasında toprağa verildi.

Öte yandan, Çorum'da kene ısırması sonucu bulaşan KKKA hastalığından ölenlerin sayısı 9'a yükseldi.
haber7

Suşehri'de 1 günde 8 kene vakası
10 Temmuz 2008
Sivas'ın Suşehri ilçesi Devlet Hastanesi'ne bir günde sekiz kene vakası müracaatı gelirken aynı zamanda daha önce vaka müracaatında bulunmuş 6 vakanın da kontrolü yapıldı. Son günlerde Türkiye geneli ve Kelkit vadisinde artışları gözlenen kene vakalarında rekor gün yaşandı. İlçede sadece bugün gelen vaka sayısı sekize ulaştı.

Gurbetçilerin de son günlerde ilçeye gelmesiyle 30 bine yakın nüfusa ulaşan ilçede kene vakalarında da artış görülmeye başlandı. İlçe merkezi ve çevre ilçelerden hastaneye gelen vakaların tümünde kırım Kongo kanamalı hastalığı araştırması yapılıyor.

Kırım Kongo kanamalı hastalığı şüphesiyle Suşehri Devlet Hastanesi'ne gelen sekiz vakadan hiçbirinin Sivas'a sevk edilmediği bildirildi.
haber7

Amasya'da kene ısıran bir kadın hayatını kaybetti
01 Temmuz 2008
Amasya'nın Taşova ilçesinden KKKA hastalığı şüphesiyle Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırılan kadın hayatını kaybetti.

Kene Rusya'da! Hastaneye başvuran 43 kişiden 4'ü KKKA hastalığından öldü
26 Haziran 2008
Türkiye'de onlarca kişinin ölümüne neden olan keneler Rusya'ya da sıçradı. Rusya'nın Stavrapol bölgesinde ateşi yükselerek hastaneye başvuran 43 kişiye Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) teşhisi kondu. Stavrapol bölge yöneticisi dün yaptığı açıklamada, 4 kişinin KKKA virüsü nedeniyle öldüğünün tespit edildiğini kaydetti. Ölümlere neden olan KKKA virüsünün Avrupa ülkelerinde görülmediği yönünde açıklamaların aksine dün özellikle Norveç basını 'Kene geliyor' uyarısında bulundu.

NORVEÇ DE PANİKLEDİ
Norveçin ünlü VG Nett gazetesinin manşetten verdiği habere göre, hükümet de bu yöndeki çalışma ve araştırmalarına hız verdi. VG Nett, ülkenin bazı bölgelerinde rastlanılan hastalıklı kenelerin Sibirya üzerinden gelmiş olabileceğini bildirdi. Kenelerin yayılma nedenleri arasında küresel ısınmanın da etkili olduğu belirtilen haberde, ölümlü hastalıkların ayrıca Türkiye ve Rusya'nın yanısıra, Kazakistan, Ukrayna, Özbekistan, Bulgaristan, Pakistan, Çin ve özellikle de Güney ve Doğu Afrika ülkele-rinde görüldüğüne dikkat çekildi.
YENİ ŞAFAK GAZETESİ

Kırım Kongo Etlere Sıçradı
18 Haziran 2008
Kırım Kongo hastalığı sadece kene ısırmalarında var zannediyorduk ama şimdi de etlere sıçradı. Peki hastalıktan korunmak için nasıl et almalı?

Uzmanlar Kırım Kongo Ateşi Hastalığı'nın sadece kenelerden bulaşmadığını söylüyor. Bu virüse sahip bir hayvanın etini kesen kişinin elinde ufacık bir yara varsa bu hastalığa yakalanmak mümkün.

İlk kez Tokat'ta görüldüğü 2001 yılından bu yana 121 kişinin ölümüne neden olan Kırım Kongo Hastalığı’nın sadece kenelerden geçmediği ortaya çıktı. Kaçak hayvan girişleri, kaçak kesimler ve ''kendin pişir kendin ye'' gibi kontrolsüz durumların Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığına yol açan virüsün hayvandan insana bulaşma riskini artırdığı bildirildi. Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakültesi'nden Prof. Dr. Sibel Yavru ve Prof. Dr. Bilal Dik ve Prof. Dr. Mehmet Bitirgen düzenledikleri basın toplantısında kaçak et kesimlerinin ciddi tehlikeler yarattığını söyledi.

TOPYEKÜN MÜCADELE ŞART

Prof. Dik, ''Bu hastalığı sadece keneler taşımıyor. KKKA virüsü, hayvanlarda belirtisiz enfeksiyona yol açıyor. Yani hayvanlar taşıyıcı olabiliyor. Bu durumda kaçak kesilen bir hayvanın eti doğrudan mutfağa girdiğinde risk ortaya çıkıyor. Eğer bu virüslü etle uğraşan bir kadının elinde yara varsa ya da küçük bir çizik olursa KKKA virüsü insana geçebilir. Bu yüzden, tıpkı kuş gribinde olduğu gibi topyekun mücadele gerekiyor. Bu noktada gıda kontrolü öne çıkıyor. Hayvanlar ciddi anlamda kontrol altında tutulmalı'' dedi.

ŞOKLANMIŞ ET ALIN

Yard. Doç. İbrahim Erayman KKKA hastalığına karşı hayvan kesimhanesi çalışanları, kasaplar, doktorlar, laborantların risk altında olduğunu ifade ederek, ''Sadece kan değil iç organları diğer dışkıları da virüsü bulaştırabilir'' dedi. Prof. Dr. Sibel Yavru virüsün 2000 yılında İran'dan gelen kaçak hayvanlarla yurda sokulduğunu vurguladı. Yavru "Kesimden sonra etlerin soğuk zincire girmesi virüsü öldürüyor. Kontrolsüz hayvan nakilleri sürdüğü sürece hastalık önlenemez” dedi.

17 Yaşındaki Kız Kene Kurbanı
05 Ağustos 2008
KKKA hastalığı şüphesiyle hastaneye kaldırılan 17 yaşındaki kız hayatını kaybetti..

Ordu'nun Perşembe ilçesinden Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı (KKKA) şüphesiyle Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırılan genç kız hayatını kaybetti.

Perşembe ilçesi Medreseönü beldesinde kene tarafından ısırılan 17 yaşındaki Yeşim Çelebi, Perşembe Devlet Hastanesi'nden dün KKKA hastalığı şüphesiyle OMÜ Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırıldı. Hastanede uygulanan tedaviye cevap vermeyen Yeşim Çelebi, bugün OMÜ Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anadabilim Dalı'nda hayatını kaybetti. Genç kızın kesin ölüm nedenin Ankara Refik Saydam Hıfzısıhha Enstitüsü'nde yapılacak tetkikten sonra belli olacağı belirtildi.

Bu arada, OMÜ Tıp Fakültesi'nde bu zamana kadar Samsun'dan 2, Çorum'dan 4, Amasya'dan 1 hasta hayatını kaybetmişti. Ordu'dan sevk edilen hastanın ikinci tahlil sonuçları pozitif çıkarsa, sayı 8'e yükselecek.

MİNİK BEBEĞİ KENE ISIRDI

Kırıkkale'de kene tarafından ısırılan çocuğun sağlık durumunun iyi olduğu belirtildi.

Kırıkkale'nin Selimözer Mahallesi'nde 6 aylık Zeynep Akyüz adlı bebeği kene ısırdı. Hasan Akyüz ve eşi uyuyan bebeklerinin ağladığını duyunca yanına gittiklerinde, bebekleri Zeynep'in boynundan kene tarafından ısırıldığını fark ettiler.

Aile, çocuğunu Kırıkkale Yüksek İhtisas Hastanesi'ne götürdü. Burada bebeğin boynundan keneyi aldılar. Ardından doktorlar tarafından kan tahlili yapıldı. Bebeğin sağlık durumun iyi olduğu öğrenildi.

Düzce'de bir doktorun kanında KKKA virüsüne rastlandı.

Düzce Üniversitesi Konuralp Araştırma ve Uygulama Hastanesinde Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı teşhisiyle tedavi gören çocuğun yattığı bölümde görevli doktorlardan birinin kanında hastalığın virüsüne rastlandı. Söz konusu kişinin hastalığın belirtilerini taşımadığı bildirildi.

Kene ısırması sonucu kanında Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı virüsü tespit edilen 10 yaşındaki Z.K, bir süre önce tedavi için Düzce Üniversitesi Konuralp Araştırma ve Uygulama Hastanesine sevk edildi.

Z.K'nin tedavisi sürerken, bu bölümde çalışan iki doktordan, şüphe üzerine kan tahlili istedi.

Doktorlardan alınan kan örnekleri, Ankara'daki Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsüne gönderildi.

Burada yapılan tahliller sonucunda, doktorlardan S.K'nin kanında hastalığın virüsü tespit edildi. S.K'nin hastalığın belirtilerini taşımadığını kaydeden yetkililer, tahlil sonucunda hata olması ihtimaline karşı yeniden kan örneği alarak Ankara'ya gönderdi. S.K'nin sağlık durumunun iyi olduğunu belirten yetkililer, konunun Sağlık Bakanlığı yetkililerince yakından izlendiği söyledi.
aktifhaber

Tokat'ta kenenin ısırdığı adam öldü
19 Ağustos 2008
Tokat'tan Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı şüphesiyle Sivas'a sevk edilen kişi, tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi.

Bugün 3 kişi öldü! Sivilce zannederek kopardığı kene 17 yaşındaki kızın ölümüne neden oldu
17 Haziran 2008
Tokat'ta bacağına yapışan keneyi sivilce zannederek koparan 17 yaşındaki kız, hayatını kaybetti.
Edinilen bilgiye göre, Tokat'ta yaşayan E.Ç. (17) isimli kız, bir süre önce bacağına yapışan keneyi sivilce zannederek kopardı. Yaklaşık bir hafta sonra rahatsızlanan genç kız, yakınları tarafından Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı şüphesiyle Tokat Dr. Cevdet Aykan Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Durumunun ağırlaşması üzerine Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi'ne sevk edilen E.Ç., tedavi altına alındığı intaniye servisinde hayatını kaybetti.
Bu yıl kene ısırması vakasıyla Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi'ne Tokat'tan gelen Hatun Durmuş, Döndü Soydan ve Mahmut Büyüközükoç ile Sivas'tan Mustafa Kahya ve Hatun Akın ile birlikte 5 kişi daha önceden hayatını kaybetmişti.
İmranlı ilçesinde yaşayan H.A. (84), geçtiğimiz hafta kene tarafından ısırıldıktan sonra rahatsızlanınca KKKA hastalığı şüphesiyle 4 gün önce Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesinde tedavi altına alındı.
Dün gece durumu ağırlaşan H.A, müdahaleye rağmen hayatını kaybetti.
H.A'nın cenazesinin, morgdaki işlemlerin ardından ailesine teslim edildiği belirtildi.

ÇANAKKALE'DE Bİr ÖLÜM
Çanakkale'nin Ayvacık ilçesine bağlı Büyükhusun köyünde hayvancılıkla geçimini sağlayan M.D (54) kene ısırması sonucu hayatını kaybetti.
Ayvacık ilçesine bağlı Büyükhusun köyünde çiftçilik yaparak geçimlerini sağlayan M.D'nin başını 20 gün önce bir kene ısırdı. Sık sık bu tür olaylarla karşılayan M.D kendi imkanları ile keneyi çıkarttıktan sonra evine gitti. Ancak 6 Haziran tarihinde ateşlenerek rahatsızlanan M.D, Ayvacık Devlet Hastanesi'ne giderek karnının ağrıdığını belirtip doktordan yardım istedi. Kendisini kene ısırdığını söylemeyen şahsın durumunun Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) olayına
benzediğinin farkına varan doktor, şahsı İzmir Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesi'ne sevk etti. Ancak bütün müdahalelere rağmen şahıs İzmir'de hayatını kaybetti.
Çanakkale Sağlık İl Müdürlüğü yetkilileri olayı doğrulayarak, "Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) olayına benzeyen bu kişi anında İzmir Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesi'ne sevk edilmesine rağmen maalesef kurtarılamadı. Ölen şahıs Sağlık İl Müdürlüğümüze bağlı 2 doktor nezaretinde özel olarak hazırlanan çinko tabutla dezenfekte edilerek köyünde toprağa verildi. Belirtileri yüzde 90 oranında Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığına benziyor. Hastaden alınan kan numunesini anında Ankara Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi'ne gönderdik. 2 günü kadar kesin sonuç belli olur" dedi. netgazete

İstanbul'da kene paniği devam etti
02 Haziran 2008
Hafta sonunu piknikte geçiren İstanbullular, piknik dönüşü vücutlarında kene olduğunu fark ederek, kene vakalarına bakan Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne akın etti.

Aralarında çocukların da bulunduğu yüzlerce vatandaş, hastanenin Cildiye servisini doldurdu. Kene vakalarının, mesire alanlarının ilaçlanmamasından kaynaklandığını ileri süren vatandaşlar, belediye yetkililerine tepki gösterdi.

Pazar gününü yakınlarıyla birlikte piknik yaparak geçirmek için Kemerburgaz, Arnavutköy, Çekmeköy mesire alanları ile Sarıyer ve Şile ormanlarına akın eden vatandaşlar, evlerine gittiklerinde vücutlarına kene yapıştığını fark etti. Tedirgin olan yüzlerce vatandaş gittikleri sağlık kuruluşlarından Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi. Acil servisi dolduran piknikçiler, işlemlerini tamamladıktan sonra Cildiye Bölümü'ne gönderildi. Burada vücutlarındaki keneler çıkarılan vatandaşlar, sevk edildikleri Enfeksiyon Hastalıkları Bölümü'nde muayene edildikten sonra, ateş, diş kanaması, kusma gibi belirtilerin olması durumunda terar başvurmaları söylenerek, evlerine gönderildi.

Kene ısırması şikâyetiyle hastaneye akın eden vatandaşlar hafta sonunu değerlendirmek, vakit geçirmek için pikniğe gittiklerini ancak eve dönüp giysilerini değiştirirken vücutlarındaki küçük bir böcek büyüklüğündeki keneleri fark ettiklerini söyledi. Kenenin çok küçük ve koyu renkte olduğuna dikkat çeken vatandaşlar, gittikleri sağlık kuruluşlarından Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildiklerini ifade etti. Mesire yerlerinin ilaçlanmaması nedeniyle kene ısırmalarına maruz kaldıklarını söyleyen Gülhan Rıdvan, mesire alanlarının bağlı olduğu belediyeleri suçladı. Belediyelerin gerekli ilaçlamayı yapmadığını ileri süren piknikçiler, ilgili makamları suçlayıp, tepki gösterdi.

Eşi ve çocuklarıyla birlikte pikniğe giden Ahmet Ardıç'ın çocuklarının vücuduna kene yapıştığı görüldü. Piknikten sonra eve geldiklerinde keneleri fark ettiklerini belirten Ardıç, "Piknikten sonra kene bulunması ihtimaline karşı vücudumuzu kontrol ettik. Çocuklarımın vücudunu kontrol edince, keneleri ilk önce toprak zannettik. Fakat; dokununca hareket ettiğini gördük. Biz de keneye hiç dokunmadan hastaneye geldik" diye konuştu.

Kene ısırmasına maruz kalan piknikçilerin hastaneye başvurmaları devam ederken gece yarısına kadar 200'den fazla vatandaş hastaneye gelerek doktor kontrolünden geçti. Geçen pazar da Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kene ısırması şikayetiyle 552 kişinin başvurmuştu. haber7

Sivas'ta Kene Ölümü
30 Mayıs 2008
Kene can almaya devam ediyor. Sivas'ta bir kişi hayatını kaybetti.
Sivas'ta, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı şüphesiyle tedavi gören bir kadın, yaşamını yitirdi. 2 çocuk annesi kadın, Tokat'ın Zile ilçesinde toprağa verildi.
Tokat'ın Zile ilçesine bağlı bir köyde yaşayan 2 çocuk annesi D.S. (47), 3 gün önce kene tarafından ısırıldı. Keneyi kendisi çıkardıktan bir süre sonra rahatsızlanan ve yakınları tarafından Zile Devlet Hastanesi'ne kaldırılan kadın, buradaki müdahalenin ardından Tokat Devlet Hastanesi'ne sevk edildi.

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığından şüphelenilen D.S, buradan da Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesine gönderildi.

Durumu ağırlaşan D.S, enfeksiyon hastalıkları servisinde yapılan tüm müdahalelere rağmen yaşamını yitirdi.

D.S'nin cesedi, gerekli önlemler alınarak köyünde toprağa verildi.

D.S'nin çocuklarından birinin geçen yıl harman makinesine kapılarak öldüğü öğrenildi. aktifhaber

Kene ısıran 6 çocuk tedavi altında tutuluyor!
31 Mayıs 2008
Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Pediatri Bölümünde 6 çocuğun, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı şüphesiyle tedavi altında tutulduğu bildirildi.
Pediatri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Kemal Baysal, Pediatri Bölümünde Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı şüphesiyle 6 çocuğun tedavi gördüğünü bildirdi.
Baysal, "Bölümümüzde çeşitli yaş gruplarından 6 çocuk hastalık şüphesiyle tedavi görüyor. Bunlardan ikisinin ilk test sonuçları pozitif çıktı. Biz çocuklarımıza gerekli tedavileri uyguluyoruz." dedi.
Bu arada, bölümde görevli bir asistan doktorun, numuneleri pozitif çıkan iki çocuktan birinden kan alırken şırınganın iğnesinin eline battığı, bu nedenle de söz konusu doktora tedavi uygulandığı bildirildi.
Bölüm Başkanı Baysal, söz konusu asistanın görevinin başında olduğunu ifade ederek, "Asistanın kan nümûnesi Sağlık Bakanlığından daha gelmedi. Bu tür vak'alar hastanelerde olabilecek şeyler. Korkulacak bir durum yok, zaten öyle olsa asistan hâlâ görevinde olmazdı" dedi. netgazete

Kene ısırmalarında zamanında müdahale, hayati önem taşıyor
31 Mayıs 2008
Havaların ısınmasıyla birlikte yeniden gündeme gelen Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığına neden olan kene ısırmalarında, ısırığa zamanında mü dahalenin kişilerin enfekte olmamaları açısından hayati önem taşıdığı bildirildi.
Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Parazitoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Levent Aydın, kenelerin tüm dünyada tropik ve subtropik kuşakta gerek kan emerek, gerekse birçok hastalık etkeninin taşıyıcısı olarak hayvan ve insanları tehdit eden önemli parazitlerden olduğunu söyledi.
Direkt etkileriyle kene felci, terleme hastalığı, anemi ve toksemiye neden olan kenelerin Türkiye'de mekanik ve biyolojik taşıyıcı olarak brucella, veba, salmonella, listeriosis, mavi dil, lyme, KKKA gibi hastalıkların etkenlerini de bulaştırdıklarını anlatan Aydın, "Keneler aynı zamanda naklettikleri etkenlerin bazılarını kendi nesillerine aktararak enfeksiyonların nesiller boyu devam etmesine ve ciddi boyutlara ulaşmasına neden olmaktadırlar" dedi.
Aydın, günümüzde dünyada 3 aileye bağlı 20 soyda 860 kene türünün saptandığını, Türkiye'de ise 2 aileye bağlı 10 soyda yaklaşık 32 kene türü tespit edildiğini dile getirdi. Yumurtlamayı takip eden her dönemde kan emmek zorunda olan kenelerin, türlere göre farklı olmakla birlikte, 800-900 ile 15 bin arasında yumurtlayabildiklerini anlatan Aydın, son yıllarda Türkiye'de çok sayıda insanın ölümüne yol açan KKKA hastalığının görülmesinin keneleri daha güncel hale getirdiğine dikkati çekti. Aydın, "son 10 yılda önce lyme hastalığının ülkemizde görülmesi, sonra KKKA olgularının ortaya çıkması ve ölüm olaylarının tespit edilmesi, ülkemizin, bulunduğu coğrafi kuşakta ciddi bir tehdit altında olduğunu göstermektedir" dedi.
Prof. Dr. Aydın, son 6 yıl içinde Türkiye'de görülen ve her yıl belli mevsimde tekrarlayan KKKA'nın, kenelerle taşınan "Bunyaviridae-Nairovirus" kaynaklı bir hastalık olduğuna işaret ederek, bu hastalığa neden olan virüsün 30'a yakın kene türünde tespit edilmesine karşın, 7 kene türünün aktif taşıyıcı olduğunu belirtti.
Kenelerin bir vücut bölgesini ısırmadan önce bölgeye lokal aneztezik benzeri bir madde salgıladıklarını, bu nedenle can yakmayan ısırığın, vücutta kene görülememesi halinde ilk 24-48 saatte fark edilmediğine işaret eden Aydın, şunları kaydetti:
"Kene ısırığının süresi hastalığın bulaştır ılması açısından önemlidir. Keneler ilk 12-16 saat içinde taşıdıkları hastalık etkenlerini hemen bulaştıramazlar. Bu nedenle kene ısırığını gören kişiler hemen en yakın sağlık kuruluşuna başvurup keneyi vücuttan uzaklaştırmalıdır. Ç alılık, su kenarları ve gür otların bulunduğu alanlara giren insanlar pantolon paçaları çorap içinde olacak şekilde ve uzun kollu giymeli. Bu bölgelere giren insanlar daha sonra başta koltukaltı ve kasık bölgeleri olmak üzere tüm vücutlarını kontrol etmeli. Vücutta keneye rastlanırsa hemen sağlık kuruluşuna başvurmalı, kene ezilmemeli, yapay ısı uygulanmamalı, keneyi uzaklaştırmak için herhangi bir kimyasal madde uygulanmamalıdır. Keneler hekim kontrolünde çıkarılmalı. Çıkarılan kene tür teşhislerinin yapılmasında, hastalığın hızlı tanısında ve diğer hastalıklardan ayırıcı tanıda son derece önemlidir. Bu nedenle konunun uzmanlarına başvurulmalıdır."
Levent Aydın, kene ısırması açısından kırsal kesimlerin daha riskli olduğunu, bu nedenle meralar ve piknik alanlarının kontrol edilerek ilaçlanması, bu alanlardaki uzun otların biçilmesinin son derece önelli olduğunu vurguladı.
Ahır ağıl ve hayvan barınaklarının sıvalı olmasının, kenelerin barınabileceği çatlakların kapatılmasının önemine değinen Aydın, bazı örümcek, karınca ve kuş türlerinin kene ve yumurtalarını yok ettiklerini, bu nedenle özellikle ahır ve kapalı alanlarda bulunan bu canlılara ait yuvaların bozulmaması gerektiğini sözlerine ekledi. netgazete

İmamın İlginç Kene Yorumu
31 Mayıs 2008
75 yaşındaki Zülfiye Tunç kene ısırmasından öldü. Cenazede imamın yorumları ilginçti.

Karabük’ün Eflani İlçesi’nde yaşayan 75 yaşındaki Zülfiye Tunç, keneden geçen Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı şüphesiyle tedavi gördüğü hastanede yaşamını kaybetti.

Eflani’nin Müftüler Köyü’nde yaşayan Zülfiye Tunç, 4 gün önce Karabük Devlet Hastanesi’nde Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı şüphesiyle tedavi altına alındı. Zülfiye Tunç yoğun bakım servisinde yaşamını kaybetti.
Zülfiye Tunç’un cenazesi bugün ikindi namazının ardından köyünde toprağa verilecek.

Karabük'ün Eflani İlçesi’nde, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı şüphesiyle tedavi gördüğü hastanede yaşamanı kaybeden Zülfiye Tunç'un cenaze namazında konuşan imam Muharrem Tokgöz, “Cenab-ı Allah bir ufacık böcekle bir koca bedeni yok eder. Cenab-ı Allah diyor ki, dünyada bazı husumetler artınca kavimlere bazı cezalar verilir, onlara bilinmedik hastalıklar verilir.

Dünyada fiili ve sözlü fuhuşlar artıkça, bu tür belalar başımıza musallat olur. Bunlardan kurtulmamız için Cenab-ı Allah'ın kurallarına uyalım, maneviyata önem verelim, öğrenelim. Burada bu tür hastalıklarla mücadele etmemiz için iki yol var. Birincisi sağlık kuralları, ikinci Cenab-ı Allah'ın maneviyatına yönelmek” dedi.
aktifhaber

Kırım Kongo'ya Aşı Umudu
17.07.2007
Hastalığa sebep virüsü bulan uzmanlar aşı üzerinde çalışıyor.

Kenelerle bulaşan ve ölümlere yol açan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığını önlemek için yurt dışında aşı uygulandığı, bu aşının bilimsel açıdan henüz Türkiye'de kabul görmediği için kullanılmadığı bildirildi.
Çeşitli üniversitelerin Tıp, Veterinerlik, Biyoloji ve Ziraat Fakülteleri öğretim üyelerinin katılımıyla kurulan Türkiye Keneler ve Kenelerle Bulaşan Hastalıklar Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Nazir Dumanlı, yaptığı açıklamada, kenelerle nakledilen hastalıkların epidemiyolojilerinin belirlenmesi, tanı yöntemlerinin geliştirilmesi yönünde çalışmalar yaptıklarını belirterek, kontrol ve aşılama çalışmalarının yürütülmesini amaçladıklarını kaydetti.

Prof. Dr. Dumanlı, kenelerin tasnifiyle ilgili arazi çalışması yaptıklarını ve bu çalışmayı tamamladıklarını belirterek, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığına neden olan virüsü ortaya koyduklarını, virüsü zararsız hale getirecek aşı üzerinde de çalıştıklarını kaydetti.

Viroloji ile birlikte aşı çalışmaları yürüttüklerini belirten Dumanlı, şu bilgileri verdi: "Grubumuz, Türkiye'de bulunan kene türlerinin karakterizasyonunu, kene koleksiyonunun oluşturulması, kene türlerinin tespiti ve bölgesel dağılımlarının belirlenmesi gibi faaliyetler yürütüyor. Türkiye kenelerine ait teşhis anahtarıyla kene kolonilerinin oluşturulması, kenelerle nakledilen hastalıkların epidemiyolojilerinin belirlenmesi, tanı yöntemlerinin geliştirilmesi, kontrol ve aşılama çalışmalarının yürütülmesi amaçlarımız arasında."

Dumanlı, iki yıldır TÜBİTAK desteğiyle kenelerle ilgili proje yürüttüklerini ifade ederek, "Farklı 17 tür kene üzerinde devam eden çalışmalar 2009 yılına kadar sürecek. Çalışmaların sonunda, virüse karşı aşı geliştirilmesi hedefleniyor." dedi.

Hastalığı hangi kene türünün taşıdığını tespit etmek için incelemeler yaptıklarını belirten Dumanlı, altyapı sorunlarını çözdüklerinde hem insanlar, hem de hayvanlar için etkili olabilecek bir aşı geliştirebileceklerine dikkati çekerek, çalışmaların olumlu sonuçlar vermeye başladığını ifade etti.

Sağlık Bakanlığı yetkilileri de yurt dışında Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığının bulaşmasını önlemek için aşı uygulaması yapıldığını belirterek, "Bilimsel açıdan Türkiye'de henüz kabul görmediği için yurt dışında uygulanan aşı, bizde kullanılmıyor." dediler. TRT

'Kene' Mercek Altında
Neden kaynaklandığını bulmak için bilimsel araştırma başlatıldı.

Kene vakaları bilimadamlarından oluşan bir ekip tarafından araştırılmaya başlandı.
26.06.2007
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı'na yolaçan ve ölümle de sonuçlanabilen kene vakalarının önüne geçebilmek amacıyla bilimsel araştırma yapılıyor.

Fırat Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi'nden Profesör Münir Aktaş ile Ankara Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi'nden Doçent Zati Vatansever'in yer aldığı ekip, Yozgat, Tokat ve Çorum'u içine alan bölgede çalışmalarına başladı.

Olayın sebeblerini araştıracak olan ekip, kene ısırması vakalarının en çok görüldüğü yerlerden numune toplayacak.

Kırıkkale'de "Kene Timi"
Bu arada Kırıkkale'de kene ihbarlarına anında müdahale edebilecek bir tim oluşturuldu.

Tarım İl Müdürlüğü tarafından oluşturulan 60 kişilik tim, 24 saat görev başında olacak.

Kene timi, gelen ihbarlara müdahalenin yanısıra, tüm köyleri dolaşarak vatandaşları da bilgilendirecek. TRT

KENE BİR CAN DAHA ALDI

Tıp Fakültesi Hastanesinde Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı Şüphesiyle Tedavi Gören Genç, Öldü.

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Hastanesinde Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı şüphesiyle tedavi gören genç, öldü.
4 gün önce Asarcık ilçesi Armutlu köyündeki evinin bahçesinde kene ısırması üzerine OMÜ Tıp Fakültesi Hastanesine kaldırılan Seyit Yalçınkaya (26), müdahaleye rağmen kurtarılamadı.

Bu arada, halen OMÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Servisinde 13, Acil Serviste de bir kişinin Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı şüphesiyle tedavi altında tutulduğu bildirildi.

Aynı serviste tedavi gören ve Çorum'dan iki gün önce getirildiği bildirilen bir hasta da dün hayatını kaybetmişti.
http://www.haberler.com/

Kenenin ısırdığı 2 kişi daha hayatını kaybetti
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi, hastalığı şüphesiyle Tokat'tan Sivas'a sevk edilen K.A. (57), tedavi gördüğü hastanede öldü. K.A'nın cenazesi, hastane morguna kaldırıldı. K.A'nın ölümüyle, bu yıl hastalık şüphesiyle Sivas'ta tedavi görüp ölenlerin sayısı 6'ya yükseldi. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı şüphesiyle Erzincan'ın Refahiye ilçesinden Erzurum'a sevk edilen P.D. (60) öldü. 07.06.2009 SİVAS/TOKAT netgazete

İstanbul'da kene paniği: 24 saatte 80 başvuru
İstanbul'da, Hava sıcaklıklarının artmasıyla birlikte hafta sonu mesire alanları ve yeşil alanları tercih eden onlarca vatandaş, kene ısırması şikayetiyle hastanelere başvurdu. Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi yetkilileri, son 24 saatte 80 kişinin kene ısırması sonucu kendilerine başvurduğunu bildirdi. Yetkililer, diğer hastanelere de benzer başvuruların yapıldığına dikkat çekerek, bu sayının yüzlerce olabileceğini belirttiler. 08.06.2009 İSTANBUL netgazete

Kene ısıran hastadan kan alan doktor kız tehlikede
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde kene ısıran hastadan kan alan bir stajyer doktorun eline iğne battığı, sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi. Hastalık şüphesiyle hastaneye sevk edilen bir hastadan kan alan Tıp Fakültesi son sınıf öğrencisi ve stajyer doktor Dilek K'nin eline iğne battı. Bu gelişme üzerine, stajyer doktor tedavi altına alınırken, genel sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi. Yaklaşık 10 gün önceki olayda da, acil serviste yatan bir hastaya serum takmak isterken, iğne eline batan ve kene virüsü bulaşan Kübra Y. sağlık teknisyeni hayatını kaybetmişti. 22.06.2009 SAMSUN netgazete

Kırım Kongo'dan Bir Kişi Hayatını Kaybetti
SAMSUN Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı teşhisiyle tedavi gören 49 yaşındaki Ayşe Ocak yaşamını yitirdi.
09 Nisan 2010
SAMSUN Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı teşhisiyle tedavi gören 49 yaşındaki Ayşe Ocak yaşamını yitirdi.

SAMSUN'DAKİ KKKA HASTALIĞI ŞÜPHESİ

Samsun'da kene ısırması sonucu Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı şüphesiyle tedavi altına alınan kadının öldüğü bildirildi.

Edinilen bilgiye göre, Ladik ilçesinde yaşayan ve 5 Nisan pazartesi günü KKKA şüphesiyle sevk edildiği Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Hastanesinde tedavi altına alınan A.O. (50), hayatını kaybetti.

Ladik ilçesine bağlı bir köyde yaşayan ve vücuduna yapışan keneyi eliyle çıkarmasının ardından rahatsızlanınca Ladik Devlet Hastanesine kaldırılan A.O, buradan OMÜ Tıp Fakültesi Hastanesine sevk edilmişti.
aktifhaber

KENE AVCISI KARINCALAR İŞ BAŞINDA
12 Nisan 2010
MERSİN - Sedir ve göknar ağaçlarının kurumasına neden olan kabuk böcekleriyle mücadele için ormanlara bırakılan kırmızı orman karıncalarının aynı zamanda kene avcısı oldukları bildirildi
Kırmızı karıncaların kabuk böcekleri yanında kenelerin larvalarını yediklerini belirten Mersin Orman Bölge Müdürü Mustafa Gözükara, Anamur'da her birinde 300 bin adet kırmızı orman karıncasının bulunan 10 adet yuva açılan çukurlara bırakıldığını söyledi.

Böcek tahribatlarının çoğu zaman yangınlardan daha fazla zarar verebildiğini ifade eden Gözükara, "Çünkü yanan alan göz önündedir ve ona göre yangına müdahale edilmekte ve söndürülmektedir. Ayrıca yangın tehlikesi önceden bilinebiliyor sonuçta yanık sahalar yeniden ağaçlandırılıyor. Fakat böcekler ağaca girip yemeye başladıktan ve çok ciddi bir tahribat yaptıktan sonra ancak tespit edilebiliyor. Bu nedenle böcek tahribatını önceden görmek mümkün olmuyor." dedi.

Torosların inci kolyesi sediri kurutan kabuk böcekleriyle mücadele için yuvalarıyla birlikte Antalya'dan getirilen kırmızı orman karıncalarını (Formica Rufa) ormanlara bıraktıklarını kaydeden Gözükara, "Karıncalar ağaçlarımıza zarar veren kabuk böceklerini ve kene gibi her türlü zararlı böceğin larvalarını yemektedirler. Bu larvaları yiyerek büyük fayda sağlayacak ve doğal dengenin yeniden oluşmasına katkıda bulunacaklar." şeklinde konuştu. haber10

KENENİN ISIRDIĞI KADIN HASTANEDE ÖLDÜ

11 Mayıs 2010
Çorum'da kenenin ısırdığı kadın, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı şüphesiyle tedavi gördüğü Ankara'daki hastanede öldü.
Merkez Abdalata köyünde yaşayan Döndü A'yı (46), yaklaşık 2 ay önce arazide hayvan otlatırken kene ısırdı.

Bacağını ısıran keneyi kendisi çıkaran Döndü A, 8 Mayıs'ta yüksek ateş şikayetiyle Çorum Devlet Hastanesine başvurdu. KKKA hastalığı şüphesiyle Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edilen Döndü A, yapılan müdahaleye rağmen kurtarılamadı. haber10

Kenenin ısırdığı 4 çocuk annesi öldü
13:10 - Samsun'un Asarcık ilçesinde 4 çocuk annesi, kene ısırması sonucu yakalandığı Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı sonucu hayatını kaybetti. Fatma Öztav'ın ölümü ile Samsun'da 2010 yılında KKKA hastalığından hayatını kaybeden sayısı 2'ye çıktı. 19.05.2010 SAMSUN netgazete

Vücuduna yapışan keneyi çıkardı, öldü
17:30 - Amasya'nın Göynücek ilçesinde yaşayan Z.K (45), 9 Mayısta işten eve gelince vücuduna kene yapıştığını fark etti. Kendi imkanlarıyla keneyi vücudundan çıkaran Z.K, rahatsızlanınca 14 Mayısta KKKA şüphesiyle Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Hastanesinde tedavi altına alındı. Z.K, tedavi gördüğü hastanede kurtarılmadı. 22.05.2010 SAMSUN netgazete

KENEDEN BİR ÖLÜM DAHA...
25 Mayıs 2010

SİVAS'ın Gemerek İlçesi'nde kenenin ısırdığı çiftçi, 63 yaşındaki Salim Başel, tedavi altında tutulduğu Kayseri'de kurtarılamadı.
Gemerek'te geçen hafta kendisini ısıran keneyi çekip atan Başel, Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Durumu ağırlaşan Başel, Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi, Araştırma ve Eğitim Hastanesi yoğun bakım servisine kaldırılırken kurtarılamadı. Başel'in cenazesi, Gemerek'de toprağa verildi.

Kaynak:Vatan

Sığırı bulamayan kene insana yapışıyor
18:05 - Prof. Dr. Abdullah İnci, "Bu türün insanlara da zarar vermesinin sığır sayısındaki azalmanın yan etkilerinden biri olduğunu söylemek yanlış olmaz. Meralarda konaklarını bulamayan bu hayvanlar, insanlara yapışıyor. Merada sığırı bulsa, biz de onu ilaçlasak bir dişi kenenin öldürülmesiyle 20 bin kene neslini birden öldürmüş olacağız." dedi. 28.06.2010 KAYSER netgazete

Kene Savar Keklikler Doğaya Salınacak
16 Ağustos 2010
Yozgat Çevre Orman Müdürlüğü Keklik Üretim İstasyonu'nda üretilen keklikler önümüzdeki günlerde doğaya bırakılacak. Yozgat Çevre Or
Yozgat Çevre Orman İl Müdürlüğü Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü tarafından belirlenen noktalarda bırakılacak olan kekliklerin Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığına neden olan kenelere karşı sürdürülen biyolojik çalışmaların yanı sıra, kene yiyerek beslenen kekliklerde kullanılıyor. Türkiye genelinde riskli bölgeler arasında bulunan Yozgat'ta, hastalığa neden olan kenelerin yoğunlukta bulunduğu yerlerde halkın daha dikkatli olması noktasında da uyarılar yapılıyor. Keklik Üretim İstasyonu'nda yetiştirilen keklikler, özellikle il düzeyinde kenelere karşı kullanılmaya başlandı. Nesli tükenmeye başlanılan keklikler bir yandan korunurken, diğer yandan kene savar olarak kullanılıyor.

Yetkililer doğaya bırakılacak keklikler için avcılar ve o yörede bulunan insanların keklikleri korumaları gerektiğine dikkat çekerek," Kekliklerin doğaya adapte dönemi hassas dönemlerdir. Bu dönemi iyi bir şekilde geçirirlerse doğaya daha çabuk adapte olacak ve çoğalacaklar Kekliklerin böcek ve tohumlarla beslendiğini Kekliğin keneyi yediği konusunda bilimsel araştırmalar yapıldı. Biz de bu bilgiler ışığında vatandaşlarımızın kınalı keklikleri korumaları gerektiğini söylüyoruz." ifadelerini kullandı. aktifhaber

Keneden ölüm bitiyor; bakanlık tedaviyi onayladı
11:45 - Sağlık Bakanlığı Bilim Komisyonu, Türkiye'de ilk kez bir Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastasında uygulanıp başarı elde edilen, çift filtrasyon yöntemiyle hastalığa yol açan zararlı maddelerin kandan temizlenmesi işleminin, seçilen belirli bir hasta grubunda uygulanmasına karar verdi. Sonuç başarılı olursa yöntem tedavi şemasına girecek. 31.08.2010 ANKARA netgazete

İlk vak'a Amasya'dan! Kene sezonu başladı
Amasya'dan bir hastanın kene ısırması sonucu bulaşan KKKA hastalığı şüphesiyle Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde (OMÜ) tedavi altına alındı. Yapılan tahlil sonuçları negatif çıkarken, alınması gereken önlemler ve dikkat edilmesi gereken hususlar ön plana çıktı. 06.04.2011 SAMSUN netgazete

Göbeğine kene yapışan çoban öldü
Niksar ilçesine bağlı Yolkonak beldesinde yaşayan Ercan K'nın (27) göbeğine, 18 gün önce Reşadiye ilçesine bağlı bir köyde çobanlık yaparken kene yapıştığı öğrenildi. Keneyi kendisi kopartığı belirtilen Ercan K'nın, rahatsızlandıktan sonra Niksar Devlet Hastanesi'ne, oradan da Tokat Devlet Hastanesi'ne kaldırıldığı kaydedildi. Ercan K'nın, durumunun ağırlaşması üzerine, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi'ne sevk edildiği bildirildi. Burada yaşamını yitiren Ercan K'nın cenazesi, yakınları tarafından alınarak Yolkonak beldesinde, mezarlığın yakınındaki cenaze alanına getirildi. 15.05.2012 TOKAT netgazete

'Vücudunuzda kene kontrolü yapın' uyarısı
Sakarya Veteriner Hekimler Odası Başkanı Mustafa Yıldız, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığına sebep olan kenelerin havanın ısınmasıyla birlikte yeniden görülmeye başladığını belirtti. Yıldız, "Piknikten, ormanlık alan gibi yerlerden ve hayvanlarla temastan sonra mutlaka vücudunuzda kene kontrolü yapın. Kene ne kadar çabuk fark edilir ve çıkarılırsa etkisi o kadar az olur” uyarısında bulundu. 15.05.2012 SAKARYA netgazete


En son admin tarafından Pzr Hzr 07, 2009 10:52 pm tarihinde değiştirildi, toplam 4 kere değiştirildi
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder E-posta gönder Yazarın web sitesini ziyaret et
admin
Site Admin


Kayıt: 31 Arl 2006
Mesajlar: 831
Konum: Belarus

MesajTarih: Cum Tem 11, 2008 10:46 pm    Mesaj konusu: Yozgat'ta kene tarafIndan IsIrIlanlarIn sayIsI 5 bine ulastI Alıntıyla Cevap Gönder

Kenenin ısırdığı kadın hayatını kaybetti
23:37 - 3 gün önce Tokat'tan Sivas'a sevk edildiği öğrenilen L.T (36) adlı kadın, KKKA Hastalığı şüphesiyle tedavi gördüğü Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi intaniye servisinde hayatını kaybetti. 15.05.2010 SİVAS netgazete

3 defa 'Kene seminerine' katıldı, yine kurtulamadı
16:30 - Çorum'da kene tarafından ısırılan Ömer Uysal (46) isimli şahıs, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Bu ölümle birlikte bu yıl KKKA'dan hayatını kaybedenlerin sayısı 3'e yükseldi. Uysal, 8 Mayıs 2010 Cumartesi günü iştahsızlık, ishal ve mide bulantısı şikayetleriyle Çorum Devlet Hastanesi'ne kaldırılmış, 11 Mayıs Salı günü Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edilmişti. 13.05.2010 ÇORUM netgazete

Kene ısıran hastaların kanı birbirlerine şifa oldu
12:10 - Balıkesir'de 15 gün önce Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığına yakalanan bir kişi, başka bir KKKA virüslü hastanın kanı ile elde edilen anti serum sayesinde iyileşti. Konu ile ilgili açıklamada bulunan İl Sağlık Müdürü Mehmet Çalışkan, "Doktorlarımız, Hüsnü Çelik'e, Nesli Bayırlı isimli hastadan alınan kanı, anti serum şeklinde verdi. Bu yolla tedavide başarılı olduklarını göstermişler. Arkadaşlarımızın bu şekilde bir tedavi uygulaması; bilimsel olarak da isbat edilmiş bir durum olarak ortaya çıkmıştır" dedi. 04.08.2009 BALIKESİR netgazete


Kene ilâçları, keneyi yiyen canlıları da öldürüyor

21 Nisan 2009 Ankara Üniversitesi (AÜ) Veterinerlik Fakültesi Parazitoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zafer Karaer, keneyle mücadelede kullanılan kimyasalların bu hayvanla beslenen canlıların yaşam sürelerini kısalttığını belirterek, "Bu nedenle kene populasyonunda önemli ölçülerde artış olduğunu gözlemledik. Ankara'da Nisan'ın ilk 13 gününde 183 kene ısırığı vakası bize ulaştı. geçen sene bu rakam 45 civarındaydı" dedi.
Karaer, baharla birlikte kenelerin kış uykusundan uyandığını, bunu takiben yetkililerin de "feryat figan" vaziyette koşuşturmaya başlayacağını söyledi. Kenelerle mücadelenin bahar aylarında başlatılmasını doğru bulmadıklarını daha önce de çeşitli defalar dile getirdiklerini anımsatan Karaer, "Bunu anlamamız gerekiyor artık. Verilere dayanarak keneyle ilgili mücadele stratejileri programları yapmıyoruz. Kırım kongo hastalığı hep vardı. Çok kesin olmamakla birlikte benzer seyirde hastalıkların görüldüğü ve ölümlerin şekillendiği enfeksiyoncular tarafından bildirilmiştir" diye konuştu.
"30 yıldır keneyle çalışan ve 400'e yakın hastalık taşıdığını bilen birisiyim" diyen Karaer, keneye ilişkin bir sınıflandırma çalışmasının halen yapılamamış olmasının kaygı verici olduğunu söyledi.
Sınıflandırma çalışmasının bir an önce yapılması gerektiğini ifade eden Karaer, şöyle devam etti:
"Bu türlerin mevsimsel aktiviteleri nedir? Ne zaman, nerede, nasıl bulunuyorlar, bunlar çok önemlidir. Kırım kongoyu nakleden hastalıkların vektörü olan yani taşıyan kenelerden Türkiye'de herhalde 1 veya 2 tür tespit edildi. Dünyada ise 30 kadar kene türünün bu hastalığı naklettiği biliniyor. 30 kene türünden de birkaç tanesi Türkiye'de. Kenelerin aktif olan dönemde insan ve hayvan üzerinde bulundukları ve bulunmadıkları zamanları da bilmek önemli. Mücadeleyi pasif oldukları dönemde başlatırsanız başarıya ulaşabilirsiniz."
Karaer, yanlış ilaçlama yöntemi nedeniyle kene populasyonunda önemli ölçülerde artış olduğunu belirlediklerini ifade etti. Kenelerin en aktif oldukları dönemde ekosistemin de kendi içerisinde geliştirdiği mücadele şekilleri bulunduğuna dikkati çeken Karaer, şunları kaydetti:
"Keneler ne kadar aktifse ekosistemde bunlarla beslenen diğer canlılar da aktiftir. Çünkü belirli bir denge olması lazım. İlaçlı mücadeleyi, kenenin en aktif olduğu dönemde, en önemlisi nerede bulunduğunu tam olarak bilmeden yapıyoruz. Bu nedenle, ilacın içerisinde bulunan kimyasallar kenelerin değil, onlarla beslenen canlıların yaşam sürelerini kısaltıyor. İlaçlar hayvanlarda sütte ve ette birikir. Dışarıya atılan kısmı ise ekosistemi etkiler ki ekosistemde keneleri yiyen yumurtalarıyla beslenen arılar, kuşlar ve bazı karınca türleri vardır. Farkında olmadan bu hayvanların yaşam sürelerini kısaltıyoruz. Biz ilaçlama yaparak kenelerle değil de kenelerle mücadele eden yaratıklarla mücadele etmiş oluyoruz. O zaman ne oluyor? Ekosistem bozuluyor. Böyle olunca da kene sayısı artıyor."
netgazete

Keneyi yakalamanın 0 maliyetli yolu

15 09 2008 10:30
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığıyla ülke gündemine gelen keneleri yakalamada sıfır maliyetli çok ilginç bir yöntemin uygulandığı ortaya çıktı.
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığıyla ülke gündemine gelen keneleri yakalamada ''bayrak yöntemi'' ile başarı sağlandığı bildirildi.

Ziraat Yüksek Mühendisi ve Böcek Uzmanı Derya Ulaşoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de yaygın olarak görülen ve çok sayıda insanın ölümüne yol açan KKKA gibi çeşitli hastalıkların etkenini taşıyan kenelerin, etkisiz hale getirilmesi amacıyla çeşitli yöntemlerin denendiğini belirtti.

Kenelere karşı ilaçlama uygulamasından önce, açık arazide kene aktivitesi tespitinin yapılması gerektiğini ifade eden Ulaşoğlu, ''Kene tespitinde etkili bir yol bayrak yöntemidir. Yöntem, bir çubuğa takılı havlunun, bahçedeki yeşilliğin üzerinde gezdirilmesinden oluşuyor. Keneler, hareket halindeki havlunun canlı olduğu izlenimiyle havluya tutunuyorlar. Dünyada kene mücadelesinde yoğun olarak kullanılan sıfır maliyetli bayrak yöntemi, Türkiye'de maalesef bilinmiyor'' dedi.

-''BÖCEK İLACI KIYAFETLERE SIKILMAMALI''-

Uygulama sırasında kenelerin kıyafetlere tırmanmaması ve kayganlık sağlanması amacıyla bacağın diz altından itibaren koli bandı ile sarılmasının önem taşıdığına dikkati çeken Ulaşoğlu, şöyle konuştu:

''Korunmak amacıyla koli bandı ile sarılan ayaklara, etkisi kanıtlanmış 'repellent' (uzaklaştırıcı) de sıkılması gerekiyor. Üzerinde 'repellent' yerine 'insektisid' (böcek ilacı) yazan ürünler kesinlikle kıyafetlere dahi sıkılmamalıdır. Beyaz renkli havlu, keneleri daha çok çekecektir. Her 10 metrede havlu kontrol edilmeli, havluya yapışan keneler tür teşhisi için uzmana gönderilmek üzere kapalı kutuya alınmalıdır. Havluya çok sayıda farklı tür kene yapışabilmektedir. KKKA hastalığına neden olan nairovirüs etkenini taşıyan türler bu yöntemle yakalanabilir, ancak ota tutunmayan bir tür olan 'Hyalomma spp' için yaygınlaşmaya başlayan kuru buz yöntemi uygulanabilir.

Sivas'ta bayrak yöntemi ile yapılan deneylerde çok sayıda keneyi yakaladıklarını vurgulayan Ulaşoğlu, maliyeti bulunmayan bu uygulamayı, bahçesi bulunanların rahatlıkla deneyebileceğini kaydetti.

-RİSKLİ DÖNEM MART-KASIM AYLARI-

Kene riskinin en yoğun döneminin mart ile kasım ayları arasında olduğunu, ancak Güney Afrika'da bu sürenin tüm mevsimlere yayıldığını ifade eden Ulaşoğlu, ''Kene ısırma vakalarının bahar ve yaz mevsimlerinde yoğun olmasına karşın, kış aylarında da görülebileceği dikkate alınarak, kış mevsiminde de korunma tedbirleri sürdürülmelidir'' şeklinde konuştu.

-''KENE OLMAYAN ARAZİDE İLAÇLAMA YAPMAYIN''-

Ulaşoğlu, son dönemde KKKA hastalığında görülen artış nedeniyle yaz aylarında çok sayıda insanın kene kontrolü için ilaçlama yöntemine başvurduğunu söyledi.

Kene korkusu ile ilaçlama yaptırılmasının yanlış olduğunu ifade eden Ulaşoğlu, sadece kene aktivitesi bulunan ortamlarda ilaçlama yapılması gerektiğini kaydetti.

Kene mücadelesinde insektisid (böcek ilacı) uygulanmasının ardından 24 ila 48 saat arasında değişen bahçeye tekrar giriş süresine uyulmasının büyük önem taşıdığını vurgulayan Ulaşoğlu, ''Kullanılan insektisidlerin aktif maddesi permethrin, deltamethrin, carbaryl ve cyfluthrin olabilir'' diye konuştu.

haber7

Kene ısırdı, 3 ay hasta yattı, hayatını kaybetti
14:45 - Burdur'un Bucak ilçesinde, üç ay önce Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı teşhisi ile Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tedavi altına alınan 39 yaşındaki kadın hayatını kaybetti. Kene ısırması sonucu 26 Mayıs günü hastaneye başvuran Ayşena K. (39), KKKA teşhisi konularak Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'ne sevk edilmişti. 3 aydır hayatta kalma mücadelesi veren Ayşena K., hayatını kaybetti. İki çocuk annesi, Heybeli köyü mezarlığında toprağa verildi. 02.09.2008 BURDUR netgazete


10 Temmuz 2008 Perşembe
Yozgat KENE İŞGALİ altında !!!!

Yozgat'ta kene tarafından ısırılanların sayısı 5 bine ulaştı.

100 kişide KKKA tespit edilirken, 4 kişi kurtarılamadı...

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) virüsünü taşıyan keneler Yozgat ve ilçelerini işgal etti. Geçen yıla oranla kene vakalarında artış olduğu gözlenen kent için tehlike çanları çalıyor. Sağlık İl Müdürlüğü'nün resmi kayıtlarına yansıyan kene bilançosu, kentin nasıl bir tehditle karşı karşıya olduğunu gösterdi. İl Sağlık Müdürü Dr. Mustafa Uyanık, bu yıl beş bin kişiyi kene ısırdığını; bunlardan 100'ünde KKKA virüsü tespit edildiğini belirtti. Bu 100 kişiden dördü hayatını kaybetti. İlde 2006'da üç bin 900 kişiyi kene ısırmıştı. İl sağlık Müdürü Dr. Uyanık, iki ay önce bakanlık yetkililerinin incelemelerde bulunduğunu ifade ederek, "Ekiplerimiz il genelinde 409 köyü taradı. 31 249 hanede 94 bin 639 kişiye ulaşıldı.

Keneye karşı kullanılan spreylerden şu ana kadar 19 bin adet dağıtıldı" diye konuştu.

Sabah

KKKA En Çok Nereyi Vurdu?
23 Kasım 2008 12:00

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi en çok hangi ili vurdu? Kaç kişi hayatını kaybetti?

Türk Sağlık-Sen tarafından yapılan araştırmaya göre, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığından bu yıl 55 kişinin yaşamını yitirdiği, en çok ölümün de Çorum'da meydana geldiği bildirildi.

Türk Sağlık-Sen'den yapılan yazılı açıklamada, KKKA hastalığı nedeniyle bu yıl yaşanan ölümlere yer verildi.

Buna göre, keneden bu yıl 55 kişi öldü. Kene nedeniyle 24 ilde ölüm vakası meydana geldi. 9 kişinin hayatını kaybettiği Çorum, KKKA hastalığı nedeniyle en fazla vatandaşın hayatını kaybettiği il oldu.

Karabük'e bağlı Eflani ilçesinde 7, Tokat'ta 5, Kastamonu ve Sivas'ta 4'er, Gümüşhane'de 3, Bolu, Yozgat, Amasya, Ankara ve Samsun'da 2'şer, Rize, Konya, Bingöl, Çanakkale, Giresun, Isparta, Bursa, Çankırı, Gaziantep, Sakarya, Ordu, Burdur ve Malatya'da ise birer kişi KKKA nedeniyle hayatını kaybetti.

Araştırmaya göre, KKKA hastalığından ölümler Mayıs-Eylül ayları arasında meydana geldi.

Buna göre Mayısta 15, Haziranda 18, Temmuzda 16, Ağustosta 4, Eylülde ise 2 kişi hayatını kaybetti.

2008'de KKKA hastalığından 0-30 yaş arasında 8, 30-55 yaş arasında 15, 55 yaş ve üzerinde ise 27 kişi hayatını kaybetti.

Keneden hayatını kaybedenlerin en gencinin 12, en yaşlısının ise 84 yaşında olduğu bildirildi.

aktifhaber

Kene vakaları yaz gelmeden başladı
11:45 - Karabük'ün Eflani ilçesi Tabaklar Mahallesi'nde S.A. (35) isimli bir kadın, yüksek ateş nedeniyle Sağlık Ocağı'na başvurdu. Kene ısırması şüphesiyle Karabük Devlet Hastanesi'ne getirilen S.A., burada tedavi altına alındı. S.A.'dan alınan kan tahlillerinin sonucunda kene ısırması sonrası KKKA hastalığına yakalanıp yakalanmadığı tespit edilecek. Geçen yıl kene ısırmasından 8 kişi Eflani, 1 kişi de Eskipazar ilçesinde hayatını kaybetmişti. 12.04.2009 KARABÜK netgazete

Çin'de Kene 18 Can Aldi
09 Eylül 2010
Çin'de kene ısırması sonucu bulaşan Kırım Kongo kanamalı ateşi hastalığı nedeniyle son üç yılda 18 kişinin öldüğü açıklandı.
Çin'de kene ısırması sonucu bulaşan Kırım Kongo kanamalı ateşi hastalığı nedeniyle son üç yılda 18 kişinin öldüğü açıklandı.


En son admin tarafından Pzr May 16, 2010 12:37 am tarihinde değiştirildi, toplam 1 kere değiştirildi
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder E-posta gönder Yazarın web sitesini ziyaret et
Ekim



Kayıt: 21 Arl 2007
Mesajlar: 2634
Konum: Kanada

MesajTarih: Pzr Nis 12, 2009 11:24 pm    Mesaj konusu: Kene avcIsI böcekler Alıntıyla Cevap Gönder

DOMUZ GRİBİNDEN ÇOK DAHA TEHLİKELİ

25 Mayıs 2009 08:44
Domuz gribi endişesiyle yatıp kalkan Türkiye, keneye iki günde 3 kurban verdi.
Son birkaç yıldır yaz mevsimlerinin korkulu rüyası haline gelen ölümcül Kırım Kongo kanamalı ateşi (KKKA) vakalarının önüne bir türlü geçilemiyor. Uzmanların uyarılarına rağmen vatandaşlar, vücutlarına yapışan keneyi önemsemiyor.

Doktora gitmeden kendileri çıkarıyor. Uygun yöntemle alınmayan böcek ise zehirli salgısını bırakıyor. Virüslü kenelerden buluşan KKKA, ancak birkaç gün sonra belirtilerini gösteriyor. Rahatsızlananlar, hastaneye başvuruyor. Ancak geç kalındığı için birçok hasta, kurtarılamıyor. Kenenin domuz gribinden daha tehlikeli olduğunu vurgulayan Türk Veteriner Hekimleri Birliği Başkanı Mehmet Alkan, gerekli önlemler alınmazsa ölü sayısının daha da artacağı uyarısında bulundu. "Şu ana kadar 200 köylü öldü. Kene, ne zaman villalara girer o zaman önlem alınır." dedi. Düzensiz ilaçlama ile ekolojik dengeye müdahale edildiğine dikkat çeken Alkan, şunları önerdi: "Kene ile parazitsel mücadele yapılması daha doğru. Koruyucu veteriner hekimliğin ön plana çıkartılması da gerekiyor."

haber10

23 Mayıs 2009

Son iki günde 4 vatandaşın canını alan KENE ile ilgili Sağlık Bakanı'nın açıklamasıdır: 'Vakalarda ciddi azalma olacağını düşünüyoruz'

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı vakalarında bu yıl ciddi azalma olacağını düşündüklerini belirtti.

Sakarya'nın Akyazı ilçesi Devlet Hastanesinin açılışı için ilçeye gelen Akdağ, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

KKKA hastalığı vakalarındaki son durumun sorulması üzerine Bakan Akdağ, bakanlık ve hükümet olarak hastalığın önlenmesi yönünde ciddi çalışmalar yaptıklarını ifade etti.

Hastalığın teşhisinin Türkiye'de 2003 yılında konulduğuna dikkati çeken Akdağ, "Bilim adamlarımızla bir taraftan koruyucu, bir taraftan tedavi edici çalışmalar yaptık. Hem hastalığı zamanında ve erken yakalama imkanımız doğdu hem de vatandaşımızın kendisini koruma hakkındaki bilgisi arttı. Bu hastalık daha çok orta Anadolu'nun kuzeyinde görülüyor. Buralarda bulunan keneler daha çok hastalığa neden oluyor. Başka bölgelerde de tek tek görülüyor ama bin 200 köyümüzde tabiri caizse göğüs göğüse çalışma yapıyoruz.Bir önceki ve ondan önceki yılların mayıs ayı verilerine göre hem sayılarda azalma oldu hem de hastalanan vatandaşlarımızdan hayatını kaybedenlerin sayısı azaldı" dedi.

Geçmiş vakalara bakıldığında KKKA hastalığına yakalananların yüzde 5'inin hayatını kaybettiğini belirten Bakan Akdağ, ''Bu rakam diğer ülkelerde yüzde 20'ye kadar çıkıyor. Bu rakam hastalıkla nasıl etkin mücadele ettiğimizi gösteriyor. Yüzde 5'ten bunu kaça indirebiliriz diye büyük gayret içindeyiz'' diye konuştu.
nethaber

Yozgat ve Tokat'ta kenenin ısırdığı 2 kişi öldü
15:30 - Yozgat'ın Akdağmadeni ilçesine bağlı bir köyde yaşayan 23 yaşındaki N.K, bir süre önce rahatsızlandı. KKKA hastalığı şüphesiyle 3 gün önce Sivas'ta hastaneye sevk edilen N.K, enfeksiyon hastalıkları servisinde bugün hayatını kaybetti.Tokat'tan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı şüphesiyle Sivas'a sevk edilen 71 yaşındaki M.T. de bugün hayatını kaybetti. 23.05.2009 SİVAS netgazete


Bir günde kenenin ısırdığı 3 kişi hayatını kaybetti
20:15 - Tokat'ın Zile ilçesine bağlı bir köyden Sivas'ta hastaneye kaldırılan 38 yaşındaki H.K., Karabük'ün Eflani ilçesinden Karabük Devlet Hastanesine kaldırılan ve daha sonra Ankara'ya sevk edilen 45 yaşındaki H.B., Yozgat'ın Aydıncık ilçesinden Kayseri'de hastaneye kaldırılan M.Ç. (59) isimli kadın Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Hastalığından hayatlarını kaybettiler. 22.05.2009 SİVAS netgazete

Kene kabusu geri döndü: 2 kişi öldü

Samsun ve Amasya'da kene ısırması sonucu Ondokuzmayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tedavi altına alınan 2 kişi hayatını kaybetti.

12 Mayıs 2009 13:18 haber7


Kene avcısı böcekler doğaya bırakıldı
[img]http://image.haber7.com/haber/haber7/photos/951120081013090908387.jpg [/img]
15 Nisan 2009 Amanos Dağları'nda tespit edilen ve laboratuvardaki gözlemlerde kene ile beslendikleri belirlenen avcı böcekler, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı ile mücadele kapsamında değerlendirilebileceği dikkate alınarak doğal ortama bırakıldı.
Havaların ısınmasıyla birlikte başta piknikçiler ve tarımsal faaliyetlerde bulunanlar olmak üzere herkesin korkulu rüyası haline gelen kenelerin meydana getirdiği riski ortadan kaldırmak amacıyla Mustafa Kemal Üniversitesi (MKÜ) Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümünce sürdürülen bilimsel araştırmanın son aşamasına gelindi.
Proje sorumlusu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Miktad Doğanlar, KKKA hastalığını bulaştıran kenelerle biyolojik mücadele için yaklaşık 4 yıl önce başlattıkları araştırmalar kapsamında, sadece Amanos Dağları'nda yaşayan endemik bir tür olan "Eremiaphila Dagi Doğanlar" (Mantodea: Eremiaphilidae) adındaki avcı böceği inceleme altına aldıklarını kaydetti.
Bu böceğin dünyada 15-20 türü KKKA hastalığına neden olan virüsü taşıyan keneleri yiyerek beslendiğini ifade eden Doğanlar, "Amanoslar'da topladığımız avcı böcekleri üniversitemizde, laboratuvar ortamında inceledik. Bu böceklerin, keneleri yiyerek beslendiklerini görüntüledik. Şimdi, araştırmanın son halkasına geldik, umutluyuz" diye konuştu.
Doğanlar, araştırmanın son bölümünde, çekirge ailesi arasında yer alan ve halk arasında "Peygamber Devesi" olarak bilinen böcekleri doğal ortamda gözlemleyeceklerini belirtti.
Ortalama yaşamı bir yıl olan ve bu sürede 100 civarında yumurta bırakan avcı böceklerin, laboratuvar ortamında günde 20 civarında kene yediğine dikkati çeken Doğanlar, şunları kaydetti:
"Havaların ısınmasıyla birlikte elimizdeki 24 böceği, keçi ve koyun besiciliği yapılan, kene popülasyonu yoğun olan Hanyolu-Şenköy arasındaki bölgeye bıraktık. Laboratuvar ortamında keneleri yiyen böcekler, doğada da aynı beslenme alışkanlığını gösterirlerse çalışmanın doğadaki uygulaması da başarıyla sonuçlanmış olacak.
Böcekleri bıraktığımız bölgede, yumurta bırakma dönemi olan haziran ve temmuz aylarında inceleme yapacağız. Kısa sürede erişkin hale gelen böceklerin kene popülasyonu üzerindeki etkisini tespit edeceğiz. Laboratuvar ortamındaki beslenme şeklini sürdürdüğünün tespit edilmesi durumunda üreyen böcekleri daha sonra toplayarak kene ısırması vakalarının yoğun olarak görüldüğü bölgelere göndereceğiz."
Doğanlar, bu böceklerin insana zarar vermediğini ifade ederek, "Bu nedenle böcekleri bıraktığımız bölgede tedirginliğe kapılmaya gerek yok" dedi.

netgazete

HAYATİ RİSK!

18 Nisan 2009 22:20
Vücuduna yapışan keneyi kendisi çıkaran vatandaş KKKA Hastalığı şüphesi ile Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi'ne sevk edildi.
Edinilen bilgiye göre, Amasya'nın merkeze bağlı Çengelkayı köyünde çiftçilik yaparak geçimini sağlayan 36 yaşındaki H.Ç göğsüne yapışan keneyi kendi imkanları ile çıkardı. Bir süre sonra rahatsızlanan genç adam köyünün Tokat'a yakın olması nedeniyle Turhal Devlet Hastanesine başvurdu. Turhal'da yapılan ilk müdahalenin ardından Tokat Vali Recep Yazıcıoğlu Devlet Hastanesine sevk edilen H.Ç tedavi altına alındı. Yapılan tetkiklerde Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Hastalığı belirtileri görülen H.Ç buradan da ambulansla Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi'ne sevk edildi. Tekerlekli sandalye yardımı ile hastaneden çıkartılarak ambulansa bindirilen H.Ç evde keneyi göğsünde fark ederek çıkardığını söyledi.

Öte yandan, ilkbahar mevsimi ile birlikte artış gösteren kene vakalarına karşı uzmanlar uyarıyor. Vücuduna kene yapışan vatandaşların keneyi bir sağlık kuruluşuna giderek aldırması hayati önem taşıyor.

timeturk

Kene ile mücadelede altın aylar: 'Nisan ve Mayıs'

20 Nisan 2009 PazartesiAnkara Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recep Akdur, havaların erken ısınması nedeniyle bazı yerlerde kenelerin aktifleştiğini söyleyerek, “Türkiye’de keneler genellikle Mayıs ayında aktif hale gelir. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi(KKKA) salgını ile mücadelenin esasını kene ile mücadele oluşturur ve mücadelenin en önemli dönemi Mayıs ayı öncesi yani Nisan aydır. Nisan ve Mayıs ayları kene mücadelesinde altın aylardır. İyi değerlendirebilir isek bu sene hasta sayıları daha az olacaktır” dedi.
Ankara Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recep Akdur, ANKA’ya yaptığı açıklamada, havaların erken ısınması nedeniyle bazı yerlerde keneler aktifleştiğini söyleyerek, “Hatta kene ısırığı ve bunun neden olduğu Kırım Kongo Kanamalı Ateşi’nde şüpheli olgular görülmeye bile başladı” dedi.

MAYIS AYINDAN ÖNCE AHIRLAR İYİCE KONTROL EDİLMELİ, KASAPLAR ELDİVEN KULLANMALI
Türkiye’de kenelerin genellikle Mayıs ayında aktif hale geldiğine işaret eden Prof. Dr. Akdur, “KKKA salgını ile mücadelenin esasını kene ile mücadele oluşturur ve mücadelenin en önemli dönemi Mayıs ayı öncesi yani Nisan aydır. Nisan ayı iyi değerlendirilerek kene sayısı azaltılabilir ve KKKA sayısı kontrol altına alınabilir. Nisan ve Mayıs ayları kene mücadelesinde altın aylardır. İyi değerlendirebilir isek bu sene hasta sayıları daha az olacaktır” diye konuştu. Halk Sağlığı Uzmanı Prof.Dr. Recep Akdur alınması gereken önlemleri şöyle sıraladı:
-Geçen yıl Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) görülen köylerde Mayıs ayı gelmeden her tür evcil hayvan ahırları gözden geçirilerek, hem iç hem de dış duvarlar çatlak çukur ve deliklerden arındırılmalı ve iyi bir şekilde badana yapılmalıdır.
-Ahırlar iyi bir şekilde temizlenmeli ve her zaman temiz tutularak, ahırlarda kenelerin saklanmasına neden olabilecek gübre, saman artıkları, çalı çırpı ve eski eşya ve benzeri kalıntılar bulunmamalıdır.
-Ahırlar temiz ve badanalı hale getirildikten sonra, ahırlara birer hafta ara ile üç kez ve usulüne uygun olarak haşere ilacı (ensektisit) uygulanmalı ve ahırlar kenelerden tamamen arındırılarak, bahara kenesiz girmeleri sağlanmalıdır.
-Ahırlara haşere ilacı uygulanırken aynı zamanda, kedi ve köpekler de dahil büyükbaş ve küçükbaş hayvanlara kene öldürücü ilaçlar (acariside) uygulanarak onların da bahara keneden arınmış olarak girmesi sağlanmalıdır
-Meraya salınan hayvanlar, meradan dönüşünde, meradan kene alıp almadıkları kontrol edilerek şayet kene almışlar ise kene öldürücü ilaçlar uygulamak suretiyle keneler öldürülmelidir.
-Hayvan sahipleri, kene açısından temizliğinden emin olmadıkları ahırlara girerken koruyuculuğu yüksek elbiseler giymeli ve hatta kene kovucu (repellent) sıkılmış elbiseler giymelidir.
-Hayvan bakıcıları hayvanlara yaklaşırken, kasaplar ise et işlerlerken mutlaka koruyuculuğu yüksek eldiven kullanmalıdır.

netgazete

Tokat'ta kene ısıran 12 kişiye KKKA teşhisi kondu
15:00 - Tokat'ta, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı şüphesiyle kan örneği alınan 45 hastadan 12'sinde Gaziosmanpaşa Üniversitesi (GOÜ) Araştırma ve Uygulama Hastanesi'nde pozitif tanı konulduğu bildirildi. Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Başhekimi Yrd. Doç. Dr. Yunus Bulut, "Yaklaşık 6 saat içinde yapılan tahlil sonucu hastaya tanı konulabiliyor. Hastanelerde takibe alınan hastalar ise bu tanıya göre tedavisi yapılıyor. " dedi. 29.05.2009 TOKAT netgazete

6 yaşındaki çocuk kene kurbanı02 Haziran 2009 16:46

Kene ısırması sonucu Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde tedavi gören 6 yaşındaki Uğur Köroğlu adındaki çocuk hayatını kaybetti. haber7

3 yaşındaki çocuğu kene ısırdı
Diğer 3.SAYFA haberlerini okumak için tıklayınız...
Van'da 3 yaşındaki bir çocuğu evlerinin bahçesinde oynarken kene ısırdı. Elindeki kene cımbızla çıkarılan çocuk, ateşi yükselince hastaneye kaldırıldı.

02 Haziran 2009 14:53

Alınan bilgiye göre, 3 yaşındaki Ahmet İşler'i, Akköprü Mahallesi'ndeki evlerinin bahçesinde oynarken, kene ısırdı.

Komşuları, çocuğun elinin üstündeki keneyi, cımbızla çıkardı. Akşam saatlerinde çocuğunun ateşini fark eden aile, 112 Acil servisini arayarak bilgi verdi. Sağlık ekipleri, çocuğu, Van Eğitim ve Araştırma Hastanesine getirerek tedavi altına aldı.

Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Ali Kutta Çelik, kenenin tam olarak çıkarıldığını, içerde kalan parçanın olmadığını söyledi.

Çelik, bölgedeki kene ısırma vakalarında Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığına rastlanmadığını belirterek, şöyle dedi:

''Kene sağ el üst tarafında görülmüş. Tam olarak da çıkarılmış ve içerde kalan bir parçası yok. Tabii tetkiklerden sonra herhangi bir sorun çıkarsa gerekli tedavileri yapacağız. Bunun kuluçka süresi 9 gün. Onun için hastayı 9 günlük takibe aldık. Genelde ilk 4 gün içinde hastalık ortaya çıkıyor.'' haber7

Kene Kabusu Büyüyor
06 Haziran 2009 12:16

Türkiye'de kene vakaları her geçen yıl artıyor...
İlişkili HaberlerTüm Haberler
Kene Can Almaya Devam EdiyorKeneye Koli Bantlı ÇözümKeneyi Bir Hafta Sonra Fark Etti Kene Vakaları AzalıyorEr Meydanına Kene Düşerse

Türkiye'de ilk kez 2002 yılında görülen zehirli kene ve bunun sonucunda ortaya çıkan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Hastalığı vakaları, her geçen yıl artıyor.

Mevsim sıcaklığının artmasıyla nisan ayında keneler yeniden canlandı. Orta Karadeniz'de 1 ayda meydana gelen kene vakası, geçen yılın toplam rakamına yaklaştı. Vakaların yaz mevsimi bitimine kadar süreceğinden endişe eden bilim adamları, zehirli kenelere karşı bireysel önlemler alınması gerektiğini belirtiyor.

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı'nın verilerine göre vaka sayısı bakımından bu yıl büyük artış meydana geldi.

Geçen yıl Samsun, Gümüşhane, Tokat, Sivas, Amasya, Çorum ve Yozgat illerinde 5 ayda toplam 240 vaka meydana gelirken, bu yılın sadece mayıs ayında 164 vaka yaşandı. Bunlardan 67'sini çocuklar, 97'sini ise yetişkinler oluşturuyor.

Çocuklardan 51, yetişkinlerden ise 80'i taburcu edilirken, 16 çocuk ile 17 yetişkin de Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı'nda tedavi altında bulunuyor. Son 1 ayda ise kene vakası sebebiyle tedavi gören biri çocuk 2 kişi hayatı kaybetti.

Kene vakalarındaki artış konusunda açıklama yapan OMÜ Tıp Fakültesi Başhekimi Prof. Dr. Mustafa Bekir Selçuk, zehirli kenelere karşı özellikle kırsalda yaşayan vatandaşların dikkatli olmaları, kenelere karşı bireysel tedbirler almaları gerektiğini söyledi.

Vaka sayısının ürkütücü olduğunu ifade eden Selçuk, bireysel önlemler alınmasının önemini vurguladı. Yetkili makamların kırsalda sık sık ilaçlama ve sağlık taraması yapmasının faydalı olacağını ifade eden Selçuk, kenenin vücuda yapıştığı an dokunulmadan doktora başvurulması gerektiğini de ifade etti.

Zehirli kene saldırısı ve Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı ile 7 yıl önce tanışan Türkiye'de bu güne kadar bin 100 köyde 2 bin 320 vaka görüldü. Orta Anadolu ve Orta Karadeniz Bölgesi'nde daha çok Gümüşhane, Tokat, Sivas, Amasya, Çorum Yozgat, Kastamonu, Karabük ve Çankırı illerinde yoğunlaşan kene ısırması vakalarından da 222 kişi hayatını kaybetti.
aktifhaber

Keneden Bir Ölüm Daha!
07 Haziran 2009 20:34

KKKA hastalığı şüphesiyle Tokat'tan Sivas'a sevk edilen bir kişi hastanede hayatını kaybetti.

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı şüphesiyle Tokat'tan Sivas'a sevk edilen bir kişi hastanede hayatını kaybetti.
Alınan bilgiye göre, dün KKKA hastalığı şüphesiyle Tokat'tan Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi'ne sevk edilen K.A. (57), tedavi gördüğü Enfeksiyon Hastalıkları Servisi'nde öldü.
aktifhaber

Kenenin ısırdığı 2 kişi daha hayatını kaybetti
19:25 - Kırım Kongo Kanamalı Ateşi, hastalığı şüphesiyle Tokat'tan Sivas'a sevk edilen K.A. (57), tedavi gördüğü hastanede öldü. K.A'nın cenazesi, hastane morguna kaldırıldı. K.A'nın ölümüyle, bu yıl hastalık şüphesiyle Sivas'ta tedavi görüp ölenlerin sayısı 6'ya yükseldi. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı şüphesiyle Erzincan'ın Refahiye ilçesinden Erzurum'a sevk edilen P.D. (60) öldü. 07.06.2009 SİVAS/TOKAT aktifhaber

Mayıs ayında 164 kene vakası yaşandı

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı'nın verilerine göre bu yıl vaka sayısı artarak devam edecek

06 Haziran 2009 11:49
Türkiye'de ilk kez 2002 yılında görülen zehirli kene ve bunun sonucunda ortaya çıkan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Hastalığı vakaları, her geçen yıl artıyor.

Mevsim sıcaklığının artmasıyla nisan ayında keneler yeniden canlandı. Orta Karadeniz'de 1 ayda meydana gelen kene vakası, geçen yılın toplam rakamına yaklaştı. Vakaların yaz mevsimi bitimine kadar süreceğinden endişe eden bilim adamları, zehirli kenelere karşı bireysel önlemler alınması gerektiğini belirtiyor.

Geçen yıl Samsun, Gümüşhane, Tokat, Sivas, Amasya, Çorum ve Yozgat illerinde 5 ayda toplam 240 vaka meydana gelirken, bu yılın sadece mayıs ayında 164 vaka yaşandı. Bunlardan 67'sini çocuklar, 97'sini ise yetişkinler oluşturuyor.

Çocuklardan 51, yetişkinlerden ise 80'i taburcu edilirken, 16 çocuk ile 17 yetişkin de Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı'nda tedavi altında bulunuyor. Son 1 ayda ise kene vakası sebebiyle tedavi gören biri çocuk 2 kişi hayatı kaybetti.

Kene vakalarındaki artış konusunda açıklama yapan OMÜ Tıp Fakültesi Başhekimi Prof. Dr. Mustafa Bekir Selçuk, zehirli kenelere karşı özellikle kırsalda yaşayan vatandaşların dikkatli olmaları, kenelere karşı bireysel tedbirler almaları gerektiğini söyledi.

haber7

Keneden ölenlerin mezarına çamaşır suyu döküldü

08 Haziran 2009 Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı şüphesiyle hastanede hayatını kaybeden 2 kişi Tokat'ta toprağa verildi.
Edinilen bilgiye göre, Tokat merkeze bağlı Ortaören köyünde ikamet eden 2 çocuk babası A.G., tarlada çapa yaparken ayağına yapışan keneyi koparmasının ardından yaklaşık 2 gün sonra yüksek ateş, kusma gibi şikayetlerden dolayı rahatsızlanarak Tokat Dr. Cevdet Aykan Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Burada 3 gün süren tedavisinin ardından Cumartesi günü Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi'ne sevk edilen A.G., yapılan tüm müdahalelere rağmen Pazar gecesi hayatını kaybetti. Sivas'tan cenaze aracıyla köyüne getirilen A.G.'nin cenazesi, Ortaören köyü Camii'nde kılınan cenaze namazını müteakiben aile mezarlığında toprağa verildi. Cenazede tabutu taşıyanların ellerine eldiven, yüzlerine maske taktığı gözlendi. Yaklaşık 3 metre derinliğinde eşilen mezara cenaze tabutla defnedilirken, mezara kireç ve çamaşır suyu döküldü.
Ayrıca, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi'nde cumartesi günü 16.00 saatlerinde hayatını kaybeden 3 çocuk babası K.A. (57) da yakınlarının gözyaşları arasında Merkeze bağlı Şenköy'de toprağa verildi. Karın bölgesinden kene ısırmasına maruz kaldığı öğrenilen K.A., KKKA hastalığı şüphesiyle bir süredir tedavi görüyordu.

netgazete

Penisine yapışan keneden virüs kaptı
20:20 - Afyonkarahisar'da çiftçilik yapan Y.Ç., 12 gün önce halsizlik ve baş dönmesi şikayetiyle başvurduğu hastaneden KKKA şüphesiyle Antalya'ya sevk edildi. Hastalık belirtileri taşıyan Y.Ç.'nin ayrıntılı muayenesinde penisine yapışmış kene bulundu. Kene çıkarıldıktan sonra Y.Ç., Enfeksiyon Hastalıkları bölümünde özel bir odada tedavi altına alındı. Ankara'da yapılan ilk test negatif çıktı. Hastada KKKA belirtileri olduğunda ısrarcı olan hastane yönetimi ve doktorlar ikinci bir test istedi. Yapılan ikinci testin sonucunda Y.Ç. de KKKA virüsüne rastlandı. 10.06.2009 ANTALYA netgazete

Kene virüsünden ölen hemşirenin ailesi: 'İhmal var'
15:05 - Samsun'da, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığından ölen hastanın tedavisi sırasında serum takarken kazara iğneyi eline batıran ve virüs bulaşması sonucu hayatını kaybeden acil tıbbi teknisyen öğrenci Kübra Y.'nin (küçük fotoğrafta-18) ölümünde ihmal olduğu iddia edildi. Kızlarının ihmal sonucu hayatını kaybettiğini iddia eden ailesi "Kızımız okulu bitirmedi, sadece üniversite öğrencisi ve hastanede temizlik işçisi olarak çalıştığı için hiçbir yetkisi yok. Nasıl KKKA emniyeti alınmadan kızımıza kan aldırdılar. Dava açacağız" dedi. 13.06.2009 SAMSUN netgazete

Keneden ölenlerin sayısı 20'ye yükseldi
20:20 - Çorum'da İsa S. (26), geçen hafta hayvan otlattığı vücuduna yapışan keneyi çıkardı. Durumu kimseye söylemeyen İsa S., 2 gün önce iştahsızlık, ishal ve mide bulantısı şikayetleri üzerine yakınları tarafından hastaneye kaldırıldı. KKKA virüsü tespit edilen İsa S., aynı gün Ankara'ya sevk edildi. Doktorların tüm çabasına rağmen İsa S. bugün saat 14.30 sıralarında tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. 14.06.2009 ÇORUM netgazete

Kırım Kongo şüphelisi 2 hastadan biri öldü
12:30 - Mudurnu'da hayvancılıkla uğraş an H.Ş. (52), 11 Haziranda rahatsızlandı. Ailesinin Mudurnu Devlet Hastanesine götürdüğü H.Ş, tedavinin ardından evine gönderildi. Kanaması durmayan H.Ş, tekrar götürüldüğü Mudurnu Devlet Hastanesinden KKKA şüphesiyle Bolu Köroğlu Devlet Hastanesine kaldırıldı. Burada yapılan kontrollerin ardından Ankara Numune Hastanesine sevk edilen ve iki gündür tedavisi süren H.Ş'nin sabaha karşı hayatını kaybettiği bildirildi. 14.06.2009 BOLU - netgazete

İlk defa bir köyde 'kene' karantinası başlatıldı
20:30 - Konya İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Mehmet Kaçmaz, yaptığı yazılı açıklamada, bir kişide Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı görülen ve kene ısırma vakalarının arttığı Çamlı köyüne, Özel İdare kaynaklarıyla 20 bin liralık ilaç alındığını, köyde geniş kapsamlı bir ilaçlama yapıldığını belirtti. Yetkililer, bölgede halkın paniğe kapılmasına gerek olmadığını vurgulayarak, çalışmaların aralıksız sürdüğünü belirttiler. 16.06.2009 KONYA netgazete

Karadeniz'de 6 ayda 5 kişi kene ısırığından öldü
17:40 - Kene ısırması sonucu bulaşan KKKA hastalığıyla ilgili Ondokuz Mayıs Üniversitesi'nde oluşturulan serviste hastaların tedavileri sürüyor. Son bilgilere göre, OMÜ'de 2009 yılı içerisinde 89 kişi KKKA şüphesiyle tedavi altına alındı. Tedavi gören hastalardan toplam 34 kişinin tahlil sonuçları pozitif çıktı. Yatan 17 hastadan 4'ünün şuan tahlil sonuçları pozitif olması nedeniyle tedavileri sürürken, 13 kişi ön tedbir amacıyla tahlil sonuçları çıkana kadar gözetim altında tutuluyor. Son 6 ayda OMÜ Tıp Fakültesi'nde 5 KKKA hastası hayatını kaybetti. 18.06.2009 SAMSUN
netgazete

Kenenin ısırdığı kişi hastanede öldü

Tokat'ın Erbaa ilçesinden Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Hastalığı şüphesiyle Sivas'a sevk edilen kişi, tedavi gördüğü hastanede öldü.

20 Haziran 2009 15:43

AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Erbaa'ya bağlı Kozlu köyünden hastalık şüphesiyle 4 gün önce Sivas'a sevk edilen Z.D. (75), tedavi gördüğü Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Servisinde hayatını kaybetti.

Z.D'nin, 10 gün önce vücuduna yapışan keneyi kendisinin çıkardığı, bir süre sonra rahatsızlanarak hastaneye başvurduğu belirtildi.

Demir'in cenazesinin memleketine gönderileceği, Erbaa'da toprağa verileceği öğrenildi.

Z.D'nin ölümüyle birlikte Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı şüphesiyle Sivas'ta tedavi görüp de ölenlerin sayısı 9'a yükseldi.

haber7

Kene ısırmasında hayat kurtaran ayrıntı

Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, hastaların klinik durumunun ağırlaşmadan ilgili merkezlere sevk edilmesinin, tanı, takip ve destek tedavisi açısından önemli olduğunu söyledi.

25 Haziran 2009 12:56

Ondokuzmayıs Üniversitesi (OMÜ) İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı ve Sağlık Bakanlığı KKKA Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, hastaların klinik durumunun ağırlaşmadan ilgili merkezlere sevk edilmesinin, tanı, takip ve destek tedavisi açısından önemli olduğunu söyledi.

Son günlerde OMÜ Tıp Fakültesine sevk edilen KKKA şüpheli hastalardaki ölümlerle ilgili AA muhabirine açıklamada bulunan Prof. Dr. Leblebicioğlu, üniversite hastanesinde Sağlık Bakanlığı verilerine göre geçen yıl laboratuvar olgusu doğrulanmış 119 hastadan 9'unun hayatını kaybettiğini bildirdi.

Bu yılın nisan, mayıs ve haziran aylarında ise KKKA ön tanısı ile hastaneye gelen 105 olgudan 38'nin tanısının doğrulandığını ve bunlardan yatarak tedavi gören 3 hastanın hayatını kaybettiğini belirten Prof. Dr. Leblebicioğlu, bir hastanın ise acile geldikten kısa süre sonra öldüğünü kaydetti.

Özellikle bu yıl hastalığın görüldüğü bölgelerde ikinci basamak hastanelerde yoğun olarak KKKA hastalığı takibi yapıldığını anlatan Prof. Dr. Leblebicioğlu, komplikasyon gelişmiş ya da gelişme riski olan daha ağır vakaların OMÜ Tıp Fakültesi Hastanesine sevk edildiğini vurguladı.

KKKA hastalığında, hastaların klinik durumunun ağırlaşmadan ilgili merkezlere sevk edilmesinin, tanı, takip ve destek tedavisi açısından önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Leblebicioğlu, gecikmelerin ölüm riskini artırdığını ifade etti.

''Özellikle geç dönemde başvuran, bilinç değişikliği ve kanama gibi komplikasyonları gelişen hastalarda ölüm riski artmaktadır'' diyen Prof. Dr. Leblebicioğlu, bu nedenle bu tür hastaların eğer üçüncü basamak sağlık hizmeti veren bir merkeze sevk edilecekse bunun en kısa sürede yapılmasının hayati olduğunu söyledi.

Bu anlamda KKKA şüpheli hastaların iyi izlenmesinin çok önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Leblebicioğlu, şunları kaydetti:

''KKKA olan hastaların bir kısmında ise kene teması hikayesi her zaman bulunmamaktadır. Bu nedenle riskli kırsal bölgelerde yaşayan kişilerde kene tutunma hikayesi olmasa bile ateş, halsizlik, bulantı, kusma ve kanam belirtileri mevcut ise KKKA incelemesi yapılmalıdır. Özellikle hastaların klinik durumu ağırlaşmadan ilgili merkezlere sevk edilmesi, tanı, takip ve destek tedavisinin erkenden yapılmasını sağlayacaktır.''

Prof. Dr. Leblebicioğlu, KKKA'da ana tedavinin destek tedavisi olduğunu, bunun da trombosit desteği, taze donmuş plazma verilmesi, kan transfüzyonu ve komplikasyonlara yönelik tedaviden oluştuğunu da sözlerine ekledi.
haber7

İstanbul'da 7500 kenesavar sülün doğaya salınıyor
17:00 - Doğadaki ekolojik dengenin sağlanması ve kene, süne gibi zararlı hayvancıkları yok edilmesi amacıyla 500 sülün İstanbul'da doğaya bırakıldı. Pendik Ballıca köyünde gerçekleşen program sırasında renkli görüntüler ortaya çıktı. Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu'nun da katıldığı program kapsamında 2009 yılı içerisinde üretilmesi planlanan 7 bin sülünden 500 tanesi bugün doğaya bırakıldı. netgazete

Tarlada kene ısıran kadın hayatını kaybetti
14:50 - Samsun'un Çamyatağı köyünde 5-6 gün önce yakını A.A. ile birlikte tarlada ot temizlerken kene yapışan 6 çocuk annesi N.A. (39), dün aşırı halsizlik şikayetiyle Havza Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Buradan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı şüphesiyle Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edilen N.A., dün saat 17.30 sıralarında Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Servisi'nde tedavi altına alındı. Kanaması bulunan ve tedaviye cevap vermeyerek durumu ağırlaşan N.A., bu sabah saat 05.30 sıralarında hayatını kaybetti. 07.07.2009 SAMSUN netgazete

Kastamonu'da Kene Alarmı
13 Temmuz 2009 18:39

kastamonu'da bugüne kadar KKKA hastalığından ölenlerin sayısı 8. Kentte tedirginlik var...
İlişkili HaberlerTüm Haberler
Kene Can Almaya Devam EdiyorVücudundan 18 Kene ÇıktıDiyarbakır'da Kene Paniği6 Yaşındaki Çocuk Kene Kurbanı Keneye Koli Bantlı Çözüm

Kastamonu'da, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı sonucu bugüne kadar 8 kişinin hayatını kaybetmesi üzerine tedbirler arttırıldı.

Özellikle Pınarbaşı ilçesinde son üç gün içersinde 3 vatandaşın hayatını kaybetmesiyle harekete geçen Sağlık İl Müdürlüğü ilçede geniş kapsamlı çalışma başlattı.

Kastamonu İl Sağlık Müdürü Yusuf Öztürk, Pınarbaşı ilçesinde meydana gelen 3 ayrı ölümden ikisinin KKKA hastalığı nedeniyle gerçekleştiğinin kesinleştiğini açıkladı. Diğer vakada ölüm nedeninin şu an için tam belli olmadığını kaydeden Öztürk, "Biz bu vakayı da kayıtlarımıza olası KKKA olarak geçtik." dedi.

Gelişmeler üzerine ilçede daha önceden aldıkları önlemleri arttırdıklarını vurgulayan Öztürk, "Pınarbaşı ilçemizde de hane hane dolaşarak eğitimler vermiş ve vatandaşlara kene spreyi dağıtmıştık. Şimdi bu olayların üzerine tekrar ekiplerimiz bu bölgeye giderek halkımızı ayrıntılı bir şekilde tekrar bilgilendirecek. Sonucu her pozitif çıkan vaka hayatını kaybetmiyor. Burada hayatını kaybedenlerin çoğu ya geç bilgilendirmeden ya da vücuduna yapışan keneyi kendi imkanlarıyla çıkarmalarından kaynaklanıyor." diye konuştu.

Diğer yandan, Pınarbaşı'nda KKKA hastalığı şüphesiyle 2 kişinin daha Ankara ve İstanbul'daki hastanelere sevk edildiği öğrenildi.

Pınarbaşı ilçesine bağlı Çamkışla köyü Savcılar Mahallesi'nde H.K. (30), yüksek ateş şikayetiyle Pınarbaşı Devlet Hastanesi'ne başvurdu. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) şüphesiyle Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edilen genç kadın, tedavinin üçüncü günü olan 10 Temmuz'da hayatını kaybetti.

Aynı köyde daha önceden vücudunda birçok kez kene çıkartılan M.K. (70) de H.K'nin ardından KKKA şüphesiyle Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi. Yaşlı vatandaş, 11 Temmuz'da hayatını kaybetmesinin ardından köyünde toprağa verildi. Son olarak ilçe merkezine bağlı Fatih Mahallesi'nde G.A. (40) adlı kadın 10 gün önce görülen yüksek ateş şikayetinin tekrar ortaya çıkmasıyla Pınarbaşı Devlet Hastanesi'ne başvurdu. G.A., KKKA teşhisiyle Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi. Tedavi gördüğü hastanede önceki akşam saatlerinde hayatını kaybeden G.A.'nın cenazesi Pınarbaşı'na getirilerek dün İl Sağlık Müdürlüğü ekipleri gözetiminde defnedildi.

aktifhaber

Çorum'da KKKA: 1 ölü

Çorum'un Alaca ilçesinde Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı şüphesiyle Ankara'ya sevk edilen yaşlı bir kadın, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.

19 Temmuz 2009 11:41
haber7

2 hastane dolaştı keneden can verdi

Burdur'da 10 gün önce kenenin ısırdığı 70 yaşındaki çiftçi, tedavi gördüğü Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde öldü haber7

Keneden Bir Kişi Daha Öldü
26 Temmuz 2009 18:33
Çorum'da kene tarafından ısırılan bir kişi, tedavi gördüğü Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yaşamını yitirdi.

AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, merkez Değirmendere köyünde çiftçi İsmail Gözübüyük'ü (53), yaklaşık 15 gün önce arazide gezerken kene ısırdı.

Kolunu ısıran keneyi kendisi çıkaran Gözübüyük, ertesi gün yüksek ateş şikayetiyle Çorum Devlet Hastanesine başvurdu. İntaniye servisinde tedavi altına alınan Gözübüyük'ün tahlillerinde, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı virüsüne rastlandı.

Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edilen Gözübüyük, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

Evli ve 3 çocuk babası olan İsmail Gözübüyük'ün cenazesi, hastanedeki işlemlerin ardından yakınlarınca köyüne getirildi. Gözübüyük'ün cenazesi, ambulansla mezarlığın girişinde kılınan cenaze namazının ardından Çorum İl Sağlık Müdürlüğü Bulaşıcı Hastalıklar Şube Müdürlüğü ekiplerinin gözetiminde toprağa verildi.

-ÇORUM'DA, KENEDEN 9. ÖLÜM-

İsmail Gözübüyük'ün ölümü ile 2009'da Çorum'da Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı nedeniyle yaşamlarını yitirenlerin sayısı 9'a çıktı.

Daha önce merkez Pembecik köyünden Selahattin Abdal (60), Alaca'nın Küçükhırka köyünde Osman Gerik (42) ile Hasan Yazıcı (56), Bayat'ın Saray köyünde Uğur Köroğlu (6), merkez Serpin köyünden İsa Sevim (26), Alaca'nın Büyükhırka beldesinde Münevver Türüdü (60), Çorum merkezde Hatice Tiryakioğlu ve Sungurlu'nun Demirşeyh Beldesinden Ayşe Çiçek (25), Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı nedeniyle yaşamını yitirmişti.

aktifhaber

Kene kovucu spreyler hem etkisiz hem de zararlı
18:20 - Ankara Üniversitesi (AÜ) Veteriner Fakültesi Parazitoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zafer Karaer, kenelerden korunmak için kullanılan spreylerin etkisiz ve zararlı olduğunu savundu. Karaer, bu sene ölümlerin görüldüğü riskli bölgelerde hayvanlarda kullanılmak üzere kimyasal dağıtımından vazgeçildiğini, bunun yerine insanlara kene kovucuya batırılmış elbiseler dağıtıldığını ya da kene kovucu spreyler verildiğini belirterek, "İnsanların konsantre haldeki bu kovucuları elbiselerden derileri vasıtasıyla ya da solunum yoluyla almaları her zaman mümkün. Bu durum ileride belki de insanlarda bir çok deri ve solunum rahatsızlığı oluşmasını da birlikte getirecek" dedi. 29.07.2009 ANKARA
netgazete

Çorum'da kene ısıran kadın, Samsun'da öldü
15:00 - Çorum'da oturan 2 çocuk annesi S.Ş. (38), 5 gün önce yüksek ateş, mide bulantısı şikayetiyle Devlet Hastanesi'ne başvurdu. Buradaki ön tedkiklerde KKKA hastalığı belirtileri taşıdığı tespit edilen kadın, Samsun Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edildi. Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Servisi'nde tedavi altına alınan S.Ş., uygulanan tedaviye cevap vermeyerek dün gece hayatını kaybetti. Eşi Mustafa Ş. ise eşinde KKKA hastalığının belirtilerinin olduğunu ancak üzerinde keneye rastlanmadığını ifade etti. 04.08.2009 SAMSUN netgazete

Kırım Kongo hastası genç kadın iyileşti
17:05 - Söke'ye bağlı Demirçay köyünde yaşayan Ayşe Bıçakçı, yüksek ateş şikayetiyle Söke Fehime - Faik Kocagöz Devlet Hastanesine başvurdu. Hastanenin intaniye servisinde yapılan tahlillerde, Bıçakçı'ya, kene ısırması kaynaklı Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı tanısı konuldu. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine sevk edilen Bıçakçı, buradaki tedavisinin ardından iyileşerek, taburcu edildi. 18.08.2009 SÖKE netgazete

Akdağ'dan kene için 4 aylık uyarı
22 Mayıs 2010 Sağlık Bakanı, kırsal bölgelerdeki vatandaşların özellikle Mayıs, Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında keneye karşı dikkatli olmalarını istedi.

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Türkiye’de Kırım Kongo Kanamalı Hastalığı’nın özellikle kırsal kesim için tehlikeli olduğunu kentlerde ise henüz vaka tespit edilmediğini bildirdi.

Recep Akdağ, Afyonkarahisar’da yaptığı açıklamada kırsal bölgelerdeki vatandaşların özellikle Mayıs, Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında keneye karşı dikkatli olmalarını istedi.

Türkiye’de Kırım Kongo Kanamalı Hastalığı vakalarında ölüm oranının yüzde 5’i geçmediğini anlatan Akdağ, dünya ortalamasının ise yüzde 10 ile 30 arasında değiştiğini belirtti.

Recep Akdağ, hem doğadaki kene popülasyonunun azaltılması hem de hastalığa karşı aşı ve seruma yönelik çalışmaların sürdürüldüğünü sözlerine ekledi.

TRT

Keneye karşı eğitim aldı ama yetmedi
16:40 - Çorum'un Dodurga ilçesine bağlı Dikenli köyünde kenenin ısırdığı Ali Yılmaz (68) hayatını kaybetti. Yılmaz'ın, Çorum Sağlık Müdürlüğü ekipleri tarafından Dikenli köyünde verilen KKKA hastalığı ile ilgili eğitimlere katıldığı öğrenildi. 26.05.2010 ÇORUM netgazete

KENEYE KARŞI KIRMIZI KARINCALAR


2 Temmuz 2010
Ormanlık alanlarda yuvalarını kurup, formik asit salgılayarak, ağaçlara zarar veren böcek, tırtıllarla birlikte son yıllarda insan ölümlerine yol açan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Hastalığına neden olan kene larvalarını da yiyerek yok ettiği ileri sürülen Kırmızı Orman Karıncalarının sayısı artıyor.
Yozgat İl Çevre ve Orman Müdürü Birol Ayyıldız, Türkiye'nin ilk milli parkı olan Yozgat Çamlığında bulunan ormanlık alanların ve ağaçların dostu ''Kırmızı Orman Karıncası'' yuvalarının koruma altında olduğunu, yapılan yayınlarla yuvalara zarar verilmemesi yolunda halkın bilinçlendirilmesi ile sayılarının her geçen yıl arttığını söyledi.
Orman teşkilatı olarak orman zararlıları ile mücadelede mekanik ve biyoteknik mücadele çalışmaları yaptıklarını, bu mücadelenin en önemli argümanlarının birisinin de biyolojik mücadele olduğunun altını çizen Ayyıldız, şöyle konuştu:

''Kırmızı orman karıncaları en önemli avcı dediğimiz organizmalardır. Bir karınca kolonisinde 300 bin ile 500 bin arasında işçi karınca bulunmaktadır. Yuvalarının ve kraliçelerinin korunması için kendilerini tehdit eden dış unsurlara karşı formik asit fırlatarak, korunurlar. Kırmızı orman karıncaları orman zararlısı böceklerle birlikte kene larvalarını yiyerek, yok ediyor.'' haber10

Gümüşhane'de KKKA şüphesi
13 Nisan 2011
Gümüşhane'nin Şiran ilçesinde kenenin ısırdığı kişi, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Hastalığı şüphesiyle Erzurum'a sevk edildi. haber10
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder
Önceki mesajları göster:   
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> HASTALIKLAR/ŞİFALAR Tüm zamanlar GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © phpBB Group. Hosted by phpBB.BizHat.com


Start Your Own Video Sharing Site

Free Web Hosting | Free Forum Hosting | FlashWebHost.com | Image Hosting | Photo Gallery | FreeMarriage.com

Powered by PhpBBweb.com, setup your forum now!
For Support, visit Forums.BizHat.com