EntellektuelForum Forum Ana Sayfa EntellektuelForum

 
 SSSSSS   AramaArama   Üye ListesiÜye Listesi   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   KayıtKayıt 
 ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

S. Yıldırım: “Henri Lefebvre: Kent Hakkı ve Kentsel Adalet”

 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> İMAR, MİMARÎ ve ŞEHİRCİLİK
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
Alemdar
Site Admin


Kayıt: 14 Oca 2008
Mesajlar: 3538
Konum: Avustralya

MesajTarih: Pts Oca 20, 2014 6:07 pm    Mesaj konusu: S. Yıldırım: “Henri Lefebvre: Kent Hakkı ve Kentsel Adalet” Alıntıyla Cevap Gönder

Selahattin Yıldırım: “Henri Lefebvre: Kent Hakkı ve Kentsel Adalet”
Salim Ayhan
19 Ocak 2014



Selahattin Yıldırım Hoca’nın Özgür Üniversite’deki “Henri Lefebvre: Kent Hakkı ve Kentsel Adalet” Başlıklı Seminerinden (1) İlham, İntiba ve Notlar:

Selahattin Yıldırım Hoca, Özgür Üniversite’de gerçekleştirdiği seminerine, “20.yüzyılın en önemli düşünürlerinden” Lefebvre ’nin yaşam öyküsünü anlatarak başladı.. Annesi Katolik ve babası ise bohem hayatı yaşamaya meraklı bir entelektüel.. Annesi tarafından papaz okuluna verilir, ama buradan kaçar.. 20’li yaşlarda üniversite öğrenimi görürken Taksi şoförlüğü yaptı -bohem yaşam tarzına da merakı bu konuda etkiliydi- ve şehri yakından tanıma fırsatı buldu… Bu dönemde Sorbonne’da Philosophies adlı felsefe grubunda felsefi bir devrimin peşindeydi.… Ve daha sonra Fransız Komünist Partisi’ne üye oldu… Stalinist politikaları benimsemiyordu ve bu sebeple komünist parti üyeliği 1958 yılında askıya alındı .

Determinizme karşıydı.. Determinizmin karşısında özgürlüğü savunuyordu, bu özellik onu Ortadoks Marksizmden ayırmaktadır.

Şiirsel bir dili vardı..

Sezgileri oldukça güçlüydü Lefebvre ’nin, enformatik devrimi ve küreselleşmeyi çok önceden öngördü.

Kent Hakkı’nı anlattığı kitabındaki ilk bölüm : “okuyucunun dikkatine” sözleri başlamaktadır ama, bu kısım, “giriş” başlığıyla çevrilmektedir. David Harvey bile onun ilk bölümde değindiği temel şeyleri kaçırabilmişti. Bu şüphesiz büyük bir talihsizlikti.

Sistem karşıtı bir “sistemci”ydi filozof Lefebvre , Sistemlerin düşünce faaliyetini zorlaştıracağı kanaatindeydi. (Bu noktada Bütün Fikirin gerekliliği ve kurulamazlığı meselesini hatırlıyoruz..)

Kentlerin felsefenin kızı olduğuna belirtmiştir ve felsefe de kentin kızıdır.

Bu noktada Selahattin Hoca, Lefebvre ’nin anlaşılması için, Kent’in (Arapça: medine) medeniyet ile olan etimolojik ilişkisini vurguluyor...

Evet kentler yaşam alanıydı… Yaşamın geçtiği yerlerdi, bu sebeple özerk ve özgür olmalıydı.. İnsanların kullanım hakları olmalı ve kolektif yaşamın merkezi olmalıydı kentler –ortak yaşam alanı olmalıydı-.

Farklılık hakkı ve bilgi hakkından da söz ediyor Lefebvre .. ayrıca kentlerin dayanışmacı olması gerektiğini vurguluyor… [Şüphesiz bu dayanışmacılık kapitalist sisteme radikal bir meydan okumadır.]

Lefebvre ’nin çağrısı bir direniş çağrısydı. Onun bu direniş çağrısı sıklıkla başka dillere yanlış çevrilmiştir. [“çığlık” olarak çevrimiştir] oysa burada söz edilen şey sömürüye, homojenliğe, yabancılaştırmaya, insanı ezen ve tüm manâsıyla sürdürülemez kente karşı direnişin çağrısı…

Selahattin Yıldırım Hoca bu konu ile ilgili, Bodler ile Lefebvre arasındaki etkileşime de değindi. (Gördüğüm kadarıyla Lefebvre Baudelaire (Bodler)’den etkilenmişti. Ve böylece –kabaca ifade edecek olursak-cehennemî şehri bir devrim ile yaşanmaya değer şehre çevirmek niyetindeydi .)

urgut Cansever Hocanın konferanslarında belirttiği pek çok prensip, Lefebvre tarafından da dile getiriliyordu.

BD_İBDA dünya görüşünün de sorduğu, “yaşanmaya değer hayat hangisi” sorusu, yerini şehir hakkı çerçevesinde “yaşanmaya değer şehir hangisi” “hangi yaşam tarzına göre nasıl şehir” sorusuna bırakıyor..

Şehrin medeniyet ile olan kavramsal ilişkisi de ortadayken, bir toplum projesi ortaya koymuş her dünya görüşü bu soruyu cevaplamaya mecburdur.

Bu arada İdeolocya Örgüsü’ndeki şu değerlendirmeyi hatırlıyoruz:
[Fildişi kaldırımlarda, her yaştan, maddeleri ve ruhları nur insanların sel sel akacağı İslâm(Metropolis)leri, Garbın milyonluk şehirlerindeki ruh ihtilâcının tam zıddına yataklık edecektir. Şâir (Bodler) in , 19. Asırdaki cehennemî Avrupa şehrinin mânasından aldığı ve böylece 20 nci Asrı ihtar etmiş bulunduğu korku ve kasvet duygusu, İslâm (Metropolis)inde büyük refah ve ümide dönecektir.
· Ruhi, harsî, içtimâi, iktisadî, idarî, siyasî, fenni ölçülerden, gerçek ruh ve harsın gittikçe müeyyidesizleşmesi neticesinde, öbür ölçülerin cehennemî terakkilerle büyümesi ve nihayet Avrupa (Metropolis) lerin bir türlü çözülmez grift ukdelerin kaynağı haline getirmesi, çok
ince bir vâkıadır. İşte (Bodler) ve onu takip eden büyük şâirlerin farkında o|mıyarak, bazı mütefekkirlerin de bile bile haber verdikleri ve dehşet belirttikleri bu büyük şehir vakıası, müsbet olan her müessiri semerelendirildikten sonra, menfî olan bütün saikleri ve müessirleriyle tasfiye edilip, Hak ve hakikate giden kahraman insanların şevk ve muvazene bucağı olmak haysiyetini, İslâm İnkılâbının şehir telâkkisinde bulacaktır.
· İslâm inkılâbının, köy bahsinde bir cephesiyle işaret edilen büyük ve salahiyetli (Metropolis) leri, köyü sömürerek, köleleştirerek ve yok ederek inkişaf etmek yerine, insanoğlunu köy kaynaklarında üretip ummânlara benzer şehir denizinde toplayan ve aradaki kemmiyet ve
keyfiyet sınırlarını daima muhafaza eden üstün hak ve adalet nizamının kurultay merkezi olacak; ve en ince, en muğlâk, en hassas, en dakik, en mükemmel, en sanatlı, en hesabî madde ve mâna donatımını âbideleştirecektir. ] [1]

Kent çerçevesinde, Ortadoks Marksist Teori’yi de eleştirdi, Selahattin Yıldırım Hoca: [O, alt yapı’nın üst yapıyı belirlemediği kanatindeydi…]

Bu durum kentteki ekonomik ilişkiler önemsizdir demek değildir. Anladığım kadarıyla Lefebvre, Ekonomik determizim karşısında yaşam mahalli olan, yaşamın geçtiği yer olan, medeniyetin binlerce yıllık birikimi olan kent’i kurtarıyordu, onu nesne olmaktan çıkartıp bir özne, bir merkez, bir yaşam merkezi olarak düşünüyordu. Böylece Kent ve Kentlilik talep edilmesi gereken bir hak oluyor, homojenliğe karşı özgürlük ve farklılık zafer kazanıyordu.

İkinci olarak, Lefebvre -hukuki terminolojideki- “kullanım hakkı” meselesi ile kapitalist sistemi – onun mülkiyet ilişkilerini- derinlemesine sorguluyordu zaten, ancak bu ekonominin diğer bütün değerleri dışlayarak merkez olması fikri, her şeyi ekonomiye bağlamak fikri; böylece etiğin, estetiğin, kültürün ve diğer değerlerin, yaşam ile ilgi tüm diğer teori ve pratiklerin, alt yapı tarafından mukadder oluş şeklinde belirlenmesi fikri yanlıştır. Bu durum ekonomi hariç her şeyi önemsizleştirirken, ekonomiye ise tanrısallık, tanrısal bir determinizm gücü izafe etmek demekti..
(..)
Selahattin hoca, kent ve kadın meselesine de değindi.

Homojenliğe karşıydı lefebvre, Kadın ve Erkeğin şehirdeki ihtiyaçları farklıydı, her kadın ve her erkek şehirde kendi beklentilerini karşılayabilmeliydi. Örneğin kadın için güvenlik, -evde ve sokakta şiddet taciz edilmemek öncelikli bir meseleydi- .“Yaşlı bir kadın için” hükümet politikalarının çok önemi yoktu.” O günlük hayatı ile ilgili şeyler ile ilgilenirdi.. Meselâ mahallesindeki komşuluk ilişkileri.. ulaşım vs.. [Böylece kent özerk yapısıyla kentlilerin bütün ihtiyaçlarını onların talepleri doğrultusunda karşılamalıdır. Tabii ki Gerçek ve adaletli bir öz yönetim ile bugünkü sahte kapitalist kent meclisleri, sahte seçimler ve sahte temsili demokrasi vs ile değil]

Ayrıca, bir takım anarşist entelektüellerin eleştirdiği Marksist kuramdan söz etti Selahattin Yıldırım Hoca: “Evet 'eski gözlük' eksik yada yanlış olabilir ama bize 'yeni bir gözlük', yeni bir teori gereklidir, oysa bu arkadaşlar yeninin ne olduğu konusunda hiçbir şey söylemiyorlar. Evet eski eskide kaldı ama yeni de meydanda yoktur. Yeniyi birlikte oluşturmalıyız.” Dedi.

Sonuç olarak “yaşamaya değer” bir şehrin mümkün olduğuna inanan Selahattin Yıldırım Hoca, bu konu da Lefebvre ’nin iyimserliğini vurguladı..
(..)
BD-İBDA dünya görüşü, şehircilik anlayışı da mutlak beşerî mülkiyeti tanımıyor ve şehirlerde mülkiyeti fertlere ait olmayan ortak yaşam alanlarının olduğu tektipleşmemiş şehirler öngörüyor.

Lefebvre ’nin kullanım “hakkı meselesi” de bize gösteriyor ki, BD- İBDA dünya görüşü ve 20. Yüzyılın en önemli (Marksist) düşünürlerinden Lefebvre , şehircilik konusunda, pek çok ortak düşünceye sahiptir:

[Evet, bugüne kadar insanoğlunun uzanabildiği ne kadar iktisadî ve içtimaî sistem varsa –ki İslâm bunlardan hiçbiri değildir ve hiçbiriyle isimlenmez – hepsinin de iyi taraflarından tek mahsup halinde bütün kıymeti, aslı ve hakikati İslâmdadır. Kötü taraflarının panzehiri de yine İslâmda...
·Böylece hudutsuz ve murakabesiz fert mülkiyetinin, zıt sistemlerce son derece haklı olarak çerçevelenmiş bütün kötü ve zararlı istismar ve ihtilâtlarını dibinden tasfiye edilmiş görmek isteyenler İslâma buyursun! Ve ferdî mülkiyet hakkından mahrum edici telâkkilerin, yine aykırı rejimler tarafından gayet doğru olarak belirtilen bütün öldürücü tesirlerini temelinden önlenmiş görmek isteyenler yine İslâma buyursun! Ayrıca iki cephenin de ne kadar iyi ve faydalı tarafı varsa, en erişilmez, nisbet ve kıvam miyarı ve üstün hakikat ruhu içinde topyekûn ezelden zaptedilmiş olduğunu görmek isteyenler, bilhassa İslâma buyursun!
·Ferde alabildiğine mülkiyet hakkı veren İslâm, ferdî içtimaî mal evine (beytülmâl) ve öbür fertlere karşı bağladığı mutlak kayıtlarla, dâhhameleşmiş başı boş sermayenin bütün istismarcı, ihtikârcı, murabahacı, maddeci ve zorba temayüllerine hiçbir dayanak noktası bırakmamıştır.] [3]

Son bir not: Selahattin Yıldırım Hoca, Bahar döneminde Özgür Üniversite’de bu konu ile ilgili bir dizi seminer vereceğini müjdeledi, biz de ilgilenenlere bu vesile ile duyuralım..
Dipnotlar:

[1] Bu seminer Özgür Üniversite’de 19 Ocak 2014’te verilmiştir.
[2] Necip Fazıl Kısakürek, İdeolocya Örgüsü, Büyük Doğu yayınları, İstanbul

[3] Age.

Kaynak: http://www.millibirlikruhu.blogspot.com/2014/01/selahattin-yldrm-henri-lefebvre-kent.html
_________________
Bir varmış bir yokmuş...
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et AIM Adresi
Önceki mesajları göster:   
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> İMAR, MİMARÎ ve ŞEHİRCİLİK Tüm zamanlar GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © phpBB Group. Hosted by phpBB.BizHat.com


Start Your Own Video Sharing Site

Free Web Hosting | Free Forum Hosting | FlashWebHost.com | Image Hosting | Photo Gallery | FreeMarriage.com

Powered by PhpBBweb.com, setup your forum now!
For Support, visit Forums.BizHat.com