EntellektuelForum Forum Ana Sayfa EntellektuelForum

 
 SSSSSS   AramaArama   Üye ListesiÜye Listesi   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   KayıtKayıt 
 ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

Tayyip Erdoğan: '3. köprü İstanbul için cinayettir'

 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> İMAR, MİMARÎ ve ŞEHİRCİLİK
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
Ekim



Kayıt: 21 Arl 2007
Mesajlar: 2634
Konum: Kanada

MesajTarih: Prş Ağu 15, 2013 8:29 pm    Mesaj konusu: Tayyip Erdoğan: '3. köprü İstanbul için cinayettir' Alıntıyla Cevap Gönder

Erdoğan’ın Çanakkale Köprüsü sözleri akıllara 1995 yılını getirdi
17 Mar, 2017



Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Eskişehir’de yaptığı ‘Hayırcılar, 3. köprü’ye de karşı çıkmışlardı” açıklaması, akıllara Erdoğan’ın 1995 yılında yaptığı “Boğaz’a 3. Köprü cinayettir” açıklamasını getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Eskişehir’de toplu açılış töreninde bir konuşma yaptı. Erdoğan konuşmasında “3. köprüye ‘Hayır’ diyenleri yeni tanımıyoruz” dedi.

Erdoğan’ın köprü ile ilgili açıklamaları akıllara Erdoğan’ın 1995 yılındaki sözlerini getirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 1995’te İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı iken üçüncü köprü yapımını intihar olarak nitelemiş ve “Bu intihardır, cinayettir. İnşallah bu proje olmaz” demişti.

Erdoğan, Eskişehir’de yaptığı konuşmada, Çanakkale Köprüsü’ne ilişkin “yarın, dünyanın bir numaralı köprüsünün temelini atıyoruz. Bedeli ne biliyor musunuz? Yaklaşık 11 milyar dolar. Hani Türkiye batmıştı, bitmişti. Cebimizden bir kuruş çıkmıyor bakın. Niye? Türkiye güvenli bir ülke, güvenilir bir ülke. Türkiye’yi anlayan anlıyor. Anlamayan, o inadında devam ediyor. Biz ‘hayır’cıları yeni tanımadık. Hatırlayın, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü yapılırken ona “Hayır” diyenleri biliyorsunuz değil mi? Aynı şekilde Yavuz Sultan Selim Köprüsü’ne “Hayır” diyenleri biliyorsunuz değil mi? İzmit Körfezi’ni birbirine bağlayan Osmangazi Köprüsü’ne “Hayır” diyenleri biliyorsunuz değil mi? Marmaray’a “Hayır” diyenleri biliyorsunuz değil mi? Avrasya Tüneli’ne “Hayır” diyenleri biliyorsunuz değil mi? Şimdi merak ediyorum, Çanakkale Köprüsü’ne ne diyecekler? Sıkıysa “Hayır” desinler. Diyemezler, hep yanıldılar” dedi.
sözcü

CHP'li Gürsel Tekin'den 'üçüncü köprü' teklifi
17 Eylül 2016



CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, 3'üncü köprü ve güzergahında bulunan tüm alanların birinci derece sit alanı ilan edilmesi için kanun teklifi verdi.

TBMM Başkanlığı'na verdiği kanun teklifinin gerekçelerinde insanların ve hayvanların doğal yaşam kaynaklarının zarar gördüğünü belirten Tekin, "3.Köprü inşaatı nedeniyle katledilen ormanlar birçok hayvan türünün de yuvasıydı. Bir kaç yıl öncesine kadar yemyeşil olan tepeler artık çorak arazi görünümünde. Kesilen ağaçlar nedeniyle bölge ekosistemi zarar görmüş, su havzaları kirlenmeye başlamış ve arabalardan çıkan karbon, kullandığımız sulara karışmaya başlamıştır bile" dedi.

"3. KÖPRÜ VE GÜZERGAHINDA BULUNAN ALANLARIN SİT ALANI İLAN EDİLMESİ GEREKMEKTEDİR"

CHP'li Tekin'in Meclis'e sunduğu kanun teklifinin gerekçesi şöyle:

"Anayasanın 'Tarih, kültür ve tabiat varlıklarının korunması' başlıklı 63 üncü maddesinde devletin; tarih, kültür ve tabiat varlıklarının ve değerlerinin korunmasını sağlayıcı, bu amaçla destekleyici ve teşvik edici tedbirlerin alınacağını ifade etmiştir. Bu bağlamda, İki kıtanın birbirine bağlandığı, 2500 yıllık tarihi mirasıyla İstanbul, dünyada ayrıcalıklı bir konuma sahiptir. İstanbul bu eşsiz özelliğinin yanı sıra Kuzeyinde bulunan ormanları ve bölgeye hâkim kuzey rüzgârları sayesinde dünyanın tüm metropolleri temiz hava oranını arttırmak için büyük çaba harcarken, İstanbul bunu doğal yoldan elde edebilen bir şehirdir. Geride bıraktığımız günlerde inşası tamamlanan ve kullanıma açılan 3. Köprü ve bağlantı yollarının geçtiği güzergâhın yaklaşık yüzde 75'ini kentin kuzeyindeki orman alanları ve su havzaları oluşturuyor. Aynı zamanda 3. Köprü ve güzergâhında Kültür Varlıkları Koruma Kurulu tarafından arkeolojik sit alanı ilan edilmiş, yerleşim yerlerinin mevcudiyeti de bilinmektedir. 3.Köprü inşaatı nedeniyle katledilen ormanlar birçok hayvan türünün de yuvasıydı. Birkaç yıl öncesine kadar yemyeşil olan tepeler artık çorak arazi görünümünde. Kesilen ağaçlar nedeniyle bölge ekosistemi zarar görmüş, su havzaları kirlenmeye başlamış ve arabalardan çıkan karbon kullandığımız sulara karışmaya başlamış bile. Kentin mutlak anlamda korunması gereken ekolojik alanlarındaki yapılaşma her geçen gün artıyor. Arazi spekülasyonu tırmanıyor, ucuza kapatılan arsaların kaç kez el değiştirdiği bilinmiyor. Henüz projelerin inşaatı sürerken bile, Kuzey Ormanları'nın içinde ve kenarında yüzlerce emlak projesi satışa sunuluyor. Şimdi aynı kuralsız oyun, kentin kalan son büyük doğal alanında, akciğerlerimizde oynanmak isteniyor. 3-5 havuz şirketinin, spekülasyoncuların, rantçıların ulaşım bahanesinin arkasına saklanan çıkarları uğruna insanlara, hayvanlara, doğaya dayatılan bu büyük yıkıma dur demek için, 3. Köprü ve güzergâhında bulunan alanların tümünün sit alanı ilan edilmesi gerekmektedir. Tahribat daha da büyümeden, henüz vakit varken, bu köprü ve çevresinde kesinlikle yeni yerleşim yerlerine izin verilmemelidir."

'Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi' ise şöyle:
"Madde 1 - 21.07.1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununa aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

EK MADDE - 7 İstanbul İli sınırları içerisinde yapılmış olan 3. Köprünün Avrupa ve Anadolu yakasında bulunan tüm çevresi ve bağlantı yollarının geçtiği güzergâhların tümü birinci derece sit alanı ilan edilmiştir.

Madde 2- Bu kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Madde 3- Bu kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür."
Kaynak: Cumhuriyet

Tayyip Erdoğan: '3. köprü İstanbul için cinayettir'
Mayıs 30, 2013





İstanbul'da yapılacak 3. köprünün temeli, büyük bir törenle atıldı. Ayrıca köprünün adının Yavuz Sultan Selim Köprüsü olacağı ve 29 Mayıs 2015 yılında biteceği açıklandı.

Daha proje aşamasındayken bile AK Parti Hükümeti "çevre katliamı"na yol açacağı iddiasıyla sert eleştirilere maruz kalmıştı.

Bugün temelinin atılmasının ardından ise sosyal medyada tarihten bir gazete küpürü elden ele dolaşmaya başladı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde, dönemin Başbakanı Tansu Çiller'in 3. köprü girişimlerine yönelik yaptığı açıklamanın yer aldığı gazete küpüründe Erdoğan'ın sert ifadeleri dikkat çekiyor

1995 yılında Dönemin Başbakanı Tansu Çiller'in İstanbul'a 3. köprü girişimini Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak bu yanıtla eleştiriyor:

"3. köprü İstanbul için cinayettir. Kuzey bölgemizde kalan yeşil alanların imara açılarak katledilmesinden başka birşey değildir. İnşallah bu cinayet bitmeden hükümet değişir".
haber3.com

Mimarlar Odası: Bir cinayetin kutlaması yapılıyor
26.08.2016



TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi, Kuzey Ormanları’nda doğa katliamına yol açan 3. Köprü ile ilgili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Üçüncü köprü bir cinayettir” sözlerini anımsatarak, yaptığı açıklamada köprü açılışıyla bir cinayetin kutlamasının yapıldığını vurguladı.

Dönemin Başbakanı Tansu Çiller’in 3. köprü konusunu gündeme getirdiğinde, İBB başkanı olarak Tayyip Erdoğan’ın 2 Mayıs 1995 tarihinde “Üçüncü köprü cinayettir” açıklamasını anımsatan açıklamada Erdoğan’ın “Üçüncü köprü, toplu taşıma aleyhine gelişen bu kısır ve ters döngüyü daha da körükleyecek, özel taşımacılığı teşvik edecek ve İstanbul ulaşımının içine düştüğü çıkmazdan kurtarılmasına hiçbir katkı sağlamayacaktır. Halbuki, üçüncü köprü için sarf edilecek parayı, İstanbul’un raylı sistemine yatırırsak özel otomobillere yeni sürat yolları yapmak yerine duraklarda bekleyen perişan yolculara hizmet götürmüş oluruz” sözlerine yer verildi.

Cumhuriyet tarihi boyunca İstanbul’un yapılan tüm planlamalarında kentin kuzeyinin mutlak korunması gereken alan olarak ayrılması öngörüldüğüne ifade eden açıklama, “Kentin akciğeri olarak nitelendirilen ormanlar, kentin içme suyu rezerv alanı olan su kaynakları ve doğal yaşam alanı, özgün eko sistemiyle doğu-batı aksı boyunca Sakarya ile Kırklareli arasında uzanmaktadır. Bugün açılışı yapılan 3. köprü ve sürmekte olan bağlantı yolları inşaatı, kentin yaşam kaynaklarına büyük darbe vurmuştur” denildi.

Bilimsel verilere de başvurulan açıklamada, “İBB tarafından 1997 yılında İTÜ’ye hazırlatılan ulaşım master planı, 1999 Marmara depremi sonrasında hazırlanan JİCA raporu ve İTÜ, ODTÜ, YTÜ ve Boğaziçi Üniversiteleri tarafından hazırlanan İstanbul Deprem Master Planı, 3. karayolu köprüsünün çözüm olmadığı ve toplu ulaşım sistemlerinin tercih edilmesi, bu çerçevede raylı sistem ve deniz taşımacılığının yaygınlaştırılması gerektiği yönünde önerilerde bulunmuşlardır.

İBB başkanı olduğu dönemde “üçüncü köprü bir cinayettir” diyen, bugün ise cumhurbaşkanı olarak yeni köprünün açılışını yapan Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ve İBB Başkanı Kadir Topbaş, işbaşına geldikleri ilk günden itibaren, artık egemen oldukları rant uğruna dünya mirası İstanbul’a karşı işlenen cinayetin birinci derece sanıkları olarak tarihe geçeceklerdir” ifadeleri kullanıldı.
Kaynak: BirGün

10 SORUDA 3. KÖPRÜ

1) İki köprünün çözemediği trafiği üçüncü çözer mi?

Köprüler trafiği azaltmıyor, aksine kendi trafiklerini yaratıyor çünkü taşıdıkları yolcu değil araç. 1. Köprü açıldıktan bir yıl sonra Boğazı geçen insan sayısı %4 artarken Boğazı geçen araç sayısı %200 arttı.
İkinci Köprü açıldıktan bugüne kadar, Boğazdan geçen insan sayısı %170 artarken araç sayısı %1180 arttı.

2) Transit geçişlerin üçüncü köprüye kaydırılması İstanbul trafiğini rahatlatır mı?

Bu gerekçe doğru değil. Çünkü 3.Boğaz köprüsünün yapımına gerekçe gösterilen transit trafiğin boğaz geçişlerindeki payı sadece yüzde iki/üç.

3) Köprülerdeki bunaltıcı trafiğin nedeni nedir?

Kentte toplu taşımacılığa gereken önemin verilmemesi. Yolcuların yüzde 63'ünü taşıyan toplu taşım araçlarının köprü trafiğindeki payı yüzde 10. Yolcuların yüzde 37'sini taşıyan özel araçların köprü trafiğindeki payı yüzde 90.

4) 3. Köprü sadece Sarıyer ve Beykoz ilçelerinde yaşayanları mı etkiler?

3. Köprü İstanbul'un plansız ve sağlıksız biçimde kuzeyde doğru genişlemesini teşvik ederek, planlanmamış nüfus artışına ve yapılaşmaya neden olur.

5) 3. Köprü İstanbul'da yaşayanları nasıl etkiler?

3. Köprü kentin kuzeyinde yoğunlaşan son doğal yaşam alanları üzerinde geri döndürülemez yıkıcı sonuçlar yaratacak. Köprünün yapımı sırasında, iki milyon ağaç kesilecek. 3. Köprü'yle birlikte İstanbul ormanlarının üçte biri yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacak. Seller yaygınlaşacak; içme suyu havzalarının kirlenmesi ve erozyonla birlikte barajlardaki su oranının düşecek. geçimini ormandan sağlayan çok sayıda orman köylüsü yoksullaşacak; hava kirliliği artacak ve yaban hayatı daha da tahrip olacak.

6) 3. Köprü sadece İstanbul'u mu etkiler?

3. Köprü, Marmara bölgesinin tamamını etkileyecek olan Kuzey Otoyolu projesinin bir parçası. Bu otoyol, Kocaeli ve Çatalca havzalarındaki birinci sınıf verimli tarım topraklarının ve su havzalarının da tahribi ve yağmalanması anlamına gelecek.

7) 3. Köprü'nün rantını kim yiyor?

Büyük inşaat şirketleri, arazi spekülatörleri, bankalar, petrol devleri, otomotiv şirketleri. Olağanüstü yetkiler yaratan kentsel dönüşüm yasasıyla beraber, İstanbul'da 250 bin yapının yıkılması planlanıyor. Daha şimdiden köprü güzergâhı üzerindeki araziler el değiştirerek büyük sermaye grupları tarafından satın alınıyor.

3. Köprüyü savunan bir bilim insanı var mı?

Bugüne kadar hiçbir bilim insanı, bilimsel kurum ya da meslek örgütü, 3. Köprü'nün İstanbul için bir ihtiyaç olduğunu savunmadı. Aksine 3. Köprü'nün İstanbul'a vereceği zararlar bilimsel açıdan kanıtlandı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi bünyesinde çalışan bilim insanları ve mühendisler tarafından hazırlanan kentleşme planında bile, 3. Köprü kente karşı bir tehdit olarak belirlendi.

9) Ulaşım sorununu çözmek için köprü yerine neler yapılmalıdır?

İki yaka arasında daha dengeli bir nüfus dağılımı yaratılmalıdır. Toplu taşımacılığının kalitesi arttırılarak özel araç kullanımını caydırıcı tedbirler alınmalıdır. Ayrıca, İstanbul’da özellikle boğaz geçişlerinde deniz, toplu ulaşım için başta gelen hızlı, etkin, rahat ve düşük maliyetli seçeneklerden birisidir. Ancak, iki yaka arasındaki toplu ulaşımda deniz ulaşımının payı düşük.

10) Peki niye bu ısrar?

3. Köprü, İstanbul’un kuzeyinde planlanan yeni şehir, 3. havalimanı ve kanal İstanbul gibi bir çok kentsel rant projesine hizmet etmesi için yapılmaktadır. Bu bakımdan 3. Köprü bir ulaşım projesi değildir.

Kaynak: https://www.facebook.com/Mahasti

Bakan Elvan: "Avrasya Tüneli ve 3. köprü İstanbul'da trafik sorunu çözmeyecek"
19 Kasım 2014



"İstanbul'da trafik sorununu çözmek" gerekçesiyle başlatılan projeler devam ederken bakandan itiraf geldi

Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, bütçe görüşmelerinde, Avrasya Tüneli ve 3. köprünün, İstanbul’un trafik sorununa çözüm getirmeyeceğini söyledi.

Bu durumda cevaplanması gereeken iki soru şu: Madem 3. Köprü ve Avrasya tüneli İstanbul'un trafik sorununu çözmeyecek, o zaman kuzey ormanlarını niye tahrip ettiniz? Bu kadar parayı yararsız yatırımlara niçin harcadınız?
haber

Gülse Birsel: Fıstık gibi köprü yaptılar, bak laf edenin dilini ensesinden çekerim!
28/08/2016



Üçüncü köprüye asla laf ettirmem. O şıklık, o görkem… Golden Gate Bridge bizimkinin yanında konteynır ev gibi kalır. Ayrıca da milletin moral motivasyonu açısından fevkalade oldu. Tek kusuru, İstanbul trafiğine pek bir faydası olmayacağı gerçeği. Olsun, her şeyi devletten beklemeyi sevmem, köprü trafiğine kendim çözümler üretirim.

Fıstık gibi köprü yaptılar, bak laf edenin dilini ensesinden çekerim! Batılı liderler kıskançlıklarından uyuyamıyor, gece kalkıp kalkıp buzdolabından sarma filan atıştırıyorlardır.

İşte tek kusuru, İstanbul’un Avrupa-Asya trafiğine faydası olmayacağı gerçeği.

Yani siz, Anadolu yakasında oturup Avrupa yakasında çalışanlar, yine arabada sesli kitap dinleyip edebiyat eleştirmeni kıvamına gelmeye, köprüde vakit geçirmek için hazırladığınız müzik playlist’leri sayesinde bir DJ yetkinliğine ulaşmaya, köprüde simit, su, telefon şarjı satanları akrabalarınızdan daha sık görmeye devam edeceksiniz, evet.

Gülse Birsel’in yazısının tamamı için: http://sosyal.hurriyet.com.tr/yazar/gulse-birsel_488/kopruler-yaptirdim-gelip-gecmeye_40209831

'Kuzey Ormanları yaşamalı ki İstanbul da yaşasın.'
9 Ekim 2017

KOS yaptığı açıklamayla İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından Belgrad ormanından geçirilmek istenen tren hattı ihalesinin sessiz sedasız iptal edildiğini duyurdu.

Kuzey Ormanları Savunması (KOS) yaptığı açıklamayla İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından Belgrad ormanından geçirilmek istenen tren hattı ihalesinin sessiz sedasız iptal edildiğini duyurdu.

KOS’un açıkalamasında “Her ne kadar iptalin gerekçesi Cendere Düzenleme Projesi ile çakışma olarak gösterilse de, güzergahı ne olursa olsun Belgrad ormanının kalbinden geçecek bir tren hattının ormanda ciddi tahribata neden olacağını ilgili ve yetkili herkes biliyor. Bu iptal doğru bir adımdı, şimdi de Kuzey Ormanları’nın İstanbul’un kuzeye doğru büyütmek isteyen inşaat sermayesinden kesin bir şekilde korunması gerekiyor ki İstanbul’un bir geleceği olsun. Kuzey Ormanları’nın içinde ve çeperindeki tüm yeni ulaşım hatları ile yeni imar alanı projelerinin iptal edilmesi gerekiyor.” ifadeleri kullanıldı.

“İHALE 4 AY ÖNCE İPTAL EDİLDİ KİMSEYE DUYURULMADI”

KOS’un açıklamasında şu ifadeler kullanıldı:

“1 Şubat 2017 tarihinde, ‘Haliç – Kemerburgaz Dekovil Hattı Yapım İşi’ adı altında gerçekleştirilen ihale ile, ilk etapta Kağıthane’den Belgrad Ormanı’nın kalbinde yer alan Ayvadbendi’ne kadar uzanan; şimdilik rafa kaldırıldığı söylenen sonraki etaplarında ise Karadeniz sahilinde Ağaçlı’ya ve Yovankoru’ya kadar uzanarak Belgrad ormanını daha da bölecek ve orman katliamına neden olacak bir tren hattı yapılması amaçlanıyordu. Bu tren hattının nostaljik amaçlı yapıldığı iddia edilse de, trenin kapasitesi ve sefer sıklığı açısından Göktürk, Kemerburgaz ve Mithatpaşa yerleşim bölgelerinin ulaşım ihtiyaçlarını da kısmen üstlenmesinin planlandığı ortadaydı.
Ancak bu ihale 4 ay önce, 12.06.2017 tarihinde iptal edildi ve bu durum kimseye duyurulmadı. Haliç – Kemerburgaz Dekovil Hattı Yapım İşi ihalesinin iptal kararında, dekovil hattının geçtiği güzergahın, “Cendere Dere Düzenleme Projesi” ile çakıştığı, bu nedenle düzenleme projesi tamamlanmadan hattın yapımının mümkün olamayacağının görüldüğü belirtiliyor. Projenin mevcut haliyle uygulanmasının 'kaynakların etkili ve verimli kullanılmaması sonucunu doğurabileceği' için ihalenin iptal edilmesine karar verildiği ifade ediliyor.”

“DEKOVİL HATTI PROJESİNİN TÜMÜYLE RAFA KALDIRILMASI GEREKİYOR”

Kuzey Ormanları’nın korunması gerektiği belirtilen açıklamada şunlar kaydedildi:

“Belgrad Ormanı’nın doğal bütünlüğünün korunması gereken son parçasını da ikiye bölecek ve binlerce ağacı katledecek ‘Dekovil Hattı’ demiryolu projesi, her ne kadar nostaljik turistik amaçlı denilse de sonuç olarak zaten mega projelerce kuşatılmış durumdaki Belgrad Ormanı’nı yok edecek bir proje. İstanbul’un kalan son doğal orman alanlarından biri olan Belgrad Ormanı’na sahip çıkılması için dekovil hattı projesinin tümüyle rafa kaldırılması gerekiyor.

Ormanın kalbinden geçecek bir tren hattının, güzergahı ne olursa olsun ormanda kıyıma yol açacağının ve bir adım sonrasında ormanın daha da bölünmesine neden olacağının kamuoyunda açıkça kabul edilmesini ve dekovil hattının bu temelde kalıcı olarak iptal edilmesini talep ediyoruz.

TALEPLER

Kuzey Ormanları Savunması tüm İstanbulluların şu anda rahatlıkla ulaşıp, nefes alabildiği Belgrad Ormanı’nın her şekilde korunmasını savunuyor. Bu kapsamda değil içerisinden demiryolu geçirilmesi; ormanın tekrar sağlığına kavuşması, orman üzerindeki denetimsiz insan baskısının azaltılması ve mesire alanına çevrilmemesi, parçalanıp yok edilmemesi için somut adımlar atılması ve diğer ilçe belediyeleri ile birlikte çalışılması talep ediliyor. Bu temelde orman çevresinde imar ruhsatı verilmemesi; Belgrad Ormanı’nın cansuyu olan yüzey altı sularının sondajlanarak ulusal ve uluslararası pazarlarda satılmasına son verilmesi, yani su sondaj istasyonlarının kapatılması; Fatih Ormanı gibi Belgrad Ormanı’nın doğal uzantısı olan ve yapay sınırlarla ayrılmış tüm orman alanlarının Belgrad Ormanı’na dahil edilmesi ve safari gezilerinin engellenmesi, sportif araçların sokulmaması, avcılığın yasaklanması talep ediliyor.

“ŞEHRİN KUZEYE DOĞRU BÜYÜTÜLMEMESİ GEREKİYOR"

Kuzey Ormanları Savunması, hem Belgrad Ormanı’nın hem de Kuzey Ormanları’nın bütünlüğünü parçalamaya, ormanın içinde ve çeperinde yeni ulaşım hatları ile yeni imar alanları açmaya yönelik tüm projelere kesinlikle karşı. İstanbul’un bir geleceği olması adına ekonominin baskılarına boyun eğilmemesi ve şehrin hiçbir şekilde kuzeye doğru büyütülmemesi gerekiyor.
Belgrad Ormanı yoksa İstanbul da yok.

Kuzey Ormanları yaşamalı ki İstanbul da yaşasın.”

Patronlar Dünyası
Etiketler:
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Belgrad ormanı tren hattı ihalesi

Erdoğan: Bu şehre ihanet ettik ben de sorumluyum
21 Ekim 2017



Tayyip Erdoğan, Yıldız Teknik Üniversitesi'nde Uluslarası Şehir ve Sivil Toplum Kuruluşları Zirvesi'nde konuştu.. Erdoğan; "İstanbul müstesna bir şehir ama biz kıymetini bilemedik, ihanet ettik. Ben de bundan sorumluyum" ifadelerini kullandı.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Yıldız Teknik Üniversitesi'nde Uluslarası Şehir ve Sivil Toplum Kuruluşları Zirvesi'nde konuştu.. Erdoğan; "İstanbul müstesna bir şehir ama biz kıymetini bilemedik, ihanet ettik. Ben de bundan sorumluyum" ifadelerini kullandı.

Uluslararası Medeniyet Şurası'nda konuşan Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

'BİZ DE BU TUZAĞIN İÇİNE DÜŞTÜK'

Erdoğan, "Bir şehrin Batı ölçüsüne göre medeni sayılması için yollarda aydınlatma olması, sokaklarda çamur bulunmaması gibi görünür özelliklere bakılır, halbuki İslam'ın ölçüsüne göre bir şehrin medeniliğinin işareti, mesela kapı kilitlemeden dışarı çıkılabilmesi, ihtiyaç sahibi herkese el uzatılması, sokak hayvanlarına dahi şefkatle davranılması demektir. Bizim medeniyetimizde medenilik budur. Fakat bu tuzağın içine biz farklı şekilde düştük. 40 kat, 100 kat bu tür binaları yapmak sizi medeni yapmıyor ama biz de bu tuzağın içine düştük, onu da söyleyeyim" ifadelerini kullandı.

'İSTANBUL'A İHANET ETTİK BEN DE BUNDAN SORUMLUYUM'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yıldız Teknik Üniversitesi'nde Uluslarası Şehir ve Sivil Toplum Kuruluşları Zirvesi'nde şunları söyledi;

"Kadim şehirlerin en önemli güzelliği, ana karakterlerini kaybetmeden yeniyi bünyelerinde eritmesi, özlerinden katarak yeniden yoğurmasıdır. İstanbul bu açıdan gerçekten müstesna bir şehirdir. Ama biz bu şehrin kıymetini bilmedik, biz bu şehre ihanet ettik, hala da ihanet ediyoruz, ben de bundan sorumluyum.."
Cumhuriyet
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder
Önceki mesajları göster:   
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> İMAR, MİMARÎ ve ŞEHİRCİLİK Tüm zamanlar GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © phpBB Group. Hosted by phpBB.BizHat.com


Start Your Own Video Sharing Site

Free Web Hosting | Free Forum Hosting | FlashWebHost.com | Image Hosting | Photo Gallery | FreeMarriage.com

Powered by PhpBBweb.com, setup your forum now!
For Support, visit Forums.BizHat.com