EntellektuelForum Forum Ana Sayfa EntellektuelForum

 
 SSSSSS   AramaArama   Üye ListesiÜye Listesi   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   KayıtKayıt 
 ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

Dünya çapında bir sanatçı: Halil Karaduman

 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> MÜZİK
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
Alemdar
Site Admin


Kayıt: 14 Oca 2008
Mesajlar: 3538
Konum: Avustralya

MesajTarih: Cmt Ekm 13, 2012 12:53 am    Mesaj konusu: Dünya çapında bir sanatçı: Halil Karaduman Alıntıyla Cevap Gönder

Ünlü kanun sanatçısı Halil Karaduman hayata veda etti
10 Ekim 2012
Milliyet.com.tr



Ünlü kanun sanatçısı Halil Karaduman, Zülfü Livaneli ile konser vermek için gittiği Almanya’dan Türkiye’ye dönüşünde, dün, havaalanında kalp krizi geçirerek hayata veda etti.

Havaalanında uçak beklerken rahatsızlanan Karaduman hemen hastaneye kaldırıldı. Kalp krizi geçirdiği anlaşılan, sanatçı, doktorların müdahalelerine rağmen kurtarılamadı.

Milliyet’e konuşan Zülfü Livaneli, 6-7 Ekim tarihlerinde Bremen’deki St. Stephanie kilisesinde konser vermek için Halil Karaduman ile birlikte Almanya’ya gittiklerini söyleyerek “Konserde Maria Farandouri ve 60 kişilik Alman korosu eşlik etti bize. Halil gene ayağa kaldırdı herkesi, ayakta alkışlandı. Dün yola çıktık ama ayrı uçaklarda rezervasyon yapılmıştı. Halil, Münih aktarmalı uçuyordu. İstanbul’a geldikten sonra haberi aldım” dedi. Livaneli, Karaduman’ın bir kalp rahatsızlığının olduğuna da değindi: “Daha önce de bir rahatsızlık geçirmişti ama çok neşeli, çok canlıydı. İçki de içmiyordu. Genç yaşta karısını, çocuğunu bıraktı. Grubumuz perişan tabii, cuma günü birlikte yine konsere gidecektik.” Sanatçının en bilinen eserleri arasında “Devlerin Aşkı”, “Rüyalarda Buluşuruz”, “Kutupta Yaz Gibi” ve “Leyla” bulunuyor

Dünya çapında bir sanatçımızı kaybettik
Zülfü Livaneli
09.10.2012
E-Posta: zlivaneli@gazetevatan.com

Türkiye ne kadar farkında bilmiyorum ama büyük bir sanatçıyı, büyük bir insanı kaybettik. Halil Karaduman çağımızın en önemli müzisyenlerinden birisiydi. Hayatı müzikle geçmiş bir insan olarak bunu bütün yüreğimle söylemekten onur duyuyorum.

Birçok yayın organında belirtildiği gibi; onun önemi, solistlere eşlik etmesi değildi. Evet Zeki Müren’den başlamak üzere bu ülkenin en tanınmış solistlerine kanun çaldı ama bunu yapan başka değerli müziyenler de var.

Halil’in önemi, kanun çalgısının sınırlarını zorlaması, onu geleneksel kalıpların dışında, uluslararası bir müzikaliteye yükseltmesiydi.

Bunun canlı tanığı olduğum için sizlere birkaç kelimeyle anlatmak istiyorum ki kayda geçsin. Halil Karaduman’ın önemi biraz daha anlaşılsın. Solistlere çalan herhangi bir sahne icracısından daha öte bir kişilik olduğu anlaşılsın.

***


Yıl 2000. Paris’te Zubin Mehta, Moskova Senfoni Orkestrası’nı yöneterek “Millenium Konseri” verecek. Haddim olmayarak benim eserlerim de programda.

Salle Pleyel salonundaki provalara giderken Halil Karaduman’ı da götürüyorum. Zubin Mehta’ya “Maestro, size sormadan bir müzisyen arkadaşımı getirdim. Benim eserlerimde orkestraya katılmasını isterdim” diyorum.

Büyük şef, bir kanuna bakıyor, bir bana. “İyi ama“ diyor “vakit çok az. Ben bir sefer Ravi Şankar’la konser yapmıştım. Sitarı akort etmesi bile bir gün almıştı.”

“Siz merak etmeyin maestro!” diyorum. “Bu arkadaşım Ravi Şankar değil.”

Bunun üzerine provaya geçiliyor. Halil Karaduman, senfoni orkestrasının önüne, şefin soluna solist olarak yerleşiyor. Birkaç dokunuşta akort ediyor aleti. Sonra eser başlıyor. Halil’in gözü büyük şefin ellerinde. Sanki o ellerin uzantısı gibi çalıyor ve yüz kişilik orkestrayı peşine takıyor. Provadan sonra Zubin Mehta bana “Haklıymışsınız!” diyor ve Halil’i tebrik ediyor.

Sonra çok ilginç birşey söylüyor: “Otello operasında mandolin yerine kanun kullanmalıyım. Çünkü çok daha güzel. Zaten Otello hikâyesi de Kıbrıs’ta geçmiyor mu...”

***


Yıllar sonra Berlin Filarmoni binasındayız. Alman Senfoni Orkestrası‘nın önünde yine Halil var. Aynı etki orada da hissediliyor. İngiliz şef, orkestra ve salon Halil Karaduman’ı alkışlıyor.

***


Bonn’da Mikis Theodorakis onuruna bir konser var. Halil Karaduman ve kardeşim Ferhat Livaneli onun eserlerini çalıyorlar. Yine hayranlık, yine alkış. Theodorakis’in büyük övgüleri.

***


1999 yılında New York Broadway’de Town Hall konserindeyiz. Grubumuza Al Di Meola, İlhan Şahin, Ara Dinkçiyan gibi önemli müzisyenler de katılmış. Bir şarkının solo bölümünde Halil ve gitar virtuozu Al Di Meola deyim yerindeyse bir “müzik düellosu“ yapıyorlar ama Halil’in hızı ve tekniği karşısında dayanmak ne mümkün. Salon ayağa fırlıyor yine. En önde Ahmet Ertegün, Arif Mardin, İlhan Mimaroğlu gibi müzik devleri ve Elia Kazan oturuyor.

***


Amerika’da, Yunanistan’da, Kuzey Afrika’da, Avrupa’da öğrencileri olan ve zaman zaman düzenlediği çalışma atölyelerinde onlara ders veren bir teori ve pratik hocası. Aynı zamanda Veda filminde bir Selanik kahvesinde, başında fes ve burma bıyıklarıyla, Ali Rıza Efendi’nin ardından “Selanik Ağıdı”nı söyleyen aktör.

***


Geçen hafta Bremen’e gidiyoruz. Oradaki 800 yıllık St. Stephanie kilisesinde Avrupalı ve Türk müzisyenler çalıyor, 60 kişilik Alman koro eşlik ediyor. İki konser üst üste ve dinleyicilerin yüzde 80’i Alman. Halilciğim yine gecenin yıldızı. Yaptığı sololar, açışlar yine göz kamaştırıyor.

Konserden sonra çok mutluyuz. Yine birbirimize şakalar yapıyor, kahkahalarla gülüyoruz. Ama bunun son konserimiz olduğunu, Halilciğimi bir daha hiç göremeyeceğimizi bimiyoruz.

Biletler öyle ayrılmış olduğu için Bremen’den farklı uçaklarla dönmek zorunda kalıyoruz. Akşam İstanbul’a geldikten sonra Halil’le ilgili kuşkulu haberler gelmeye başlıyor. Çılgına dönüyoruz. Önce Bremen’i, sonra aktarma yaptığı Münih’i, havaalanlarını, hastaneleri aramaya başlıyoruz.

Sonra acı haber geliyor. En başta cefakâr eşi Türkan, üç çocuğu, kardeşleri, annesi babası, yakınları, grubumuzdaki müzisyen arkadaşları derin bir yasa gömülüyor. Gözyaşları sel gibi akıyor.

***


Türkiye büyük bir evladını, dünya çapında bir sanatçısını kaybetti. Artık görevimiz onun anısını yaşatmak, adını yüceltmek ve çocuklarına sahip çıkmak.

Mekânı cennet olsun.

Kaynak: http://haber.gazetevatan.com/dunya-capinda-bir-sanatcimizi-kaybettik/486159/4/Yazarlar/5#.UHi4WW9mJqw

Büyük müzisyenlerden Halil Karaduman mesajları
Zülfü Livaneli
11.10.2012
E-Posta: zlivaneli@gazetevatan.com



“Halil Karaduman, muazzam bir sanatçı ve Türk müziğinin dünyadaki eşiz bir elçisiydi. Livaneli ile ortak konserlerimizin vazgeçilmez bir üyesiydi. Bunca yıldır onun profesyonelliğini ve kibarlığını hep takdir ettim.

Virtuozitesi her zaman özel bir renk ve ona özgü bir dokunuşla taçlandı.

Ani kaybı, özellikle 7 Ekim’deki son konserimizden sonra hayata veda etmesi bende büyük bir şok ve derin bir üzüntü yarattı. Onu hep iyi bir dost ve büyük bir müzisyen olarak hatırlayacağım.

Kederli ailesine ve sevenlerine en içten taziyelerimi sunarım.’’

Maria Faranduri

(Uluslararası yorumcu)

***

“Bugün görülmemiş büyüklükteki bir gökkuşağının altından geçtik ve eşim bunu Halil’in bir veda selamı olarak yorumladı.

Son konserde Halil’e sunulan kırmızı gülü kurutup ailesine göndermek istiyorum.

Bir kardeş ve usta bir müzisyen kaybettik. Geçmiş günleri düşününce Halil’i; sıcaklığı, mutluluğu ve olağanüstü yeteneğiyle dünyayı düzeltmek için bir süreliğine aramıza karışan bir bodhisattva (yaşayan Buda) olarak görüyorum.

Belleklerimizde ve ruhumuzda yaşayacak.’’

Henning Schmiedt

(Piyano virtuozu ve kompozitör)

***

“Sevgili Zülfü

Sana Almanca yazıyorum çünkü bu; müzik dışında üzüntümü ifade edebileceğim tek lisan.

Halil’e son saatlerini sevdiklerinin yanında geçirme imkanını verememek, kalbimi parçalıyor.

Dünya inanılmaz bir müzisyeni ve insanı kaybetti.

Sana bu konu ile ilgili yazmak bana düşer mi diye tereddüt ettim, ancak onunla son konserinde birlikte olmak, o resimler, melodiler gün boyunca aklımdan çıkmadı ve bunun için duygularımı sana yazmak istedim.

Havaalanından inanılmaz mutlu, kalbim sonsuz açık ve huzurlu evime dönmüştüm ama Halil’le ilgili şok haber yüreğimi derinden yaktı.

Sana bu yolla derin üzüntümü bildirmek istedim.”

Peter Dahm (Saksofon ustası)

***

Halil’in kaybından dolayı hâlâ büyük bir şok içindeyim. Bu büyük trajediyi ve üzüntümü anlatacak kelime bulamıyorum. Onunla tanışabilmiş olmayı hayatımın büyük bir onuru sayıyorum.’’

Tim Günther (800 yıllık St. Stephanie Kültür Kilisesi Müzik Yöneticisi)

Kaynak: http://haber.gazetevatan.com/Haber/486653/1/Gundem#.UHi2lW9mJqw
_________________
Bir varmış bir yokmuş...
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et AIM Adresi
Önceki mesajları göster:   
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> MÜZİK Tüm zamanlar GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © phpBB Group. Hosted by phpBB.BizHat.com


Start Your Own Video Sharing Site

Free Web Hosting | Free Forum Hosting | FlashWebHost.com | Image Hosting | Photo Gallery | FreeMarriage.com

Powered by PhpBBweb.com, setup your forum now!
For Support, visit Forums.BizHat.com