EntellektuelForum Forum Ana Sayfa EntellektuelForum

 
 SSSSSS   AramaArama   Üye ListesiÜye Listesi   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   KayıtKayıt 
 ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

Hayali bir kıta: 'Emeğin Avrupası'

 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> BATI DÜNYASI
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
Alemdar
Site Admin


Kayıt: 14 Oca 2008
Mesajlar: 3538
Konum: Avustralya

MesajTarih: Sal Oca 03, 2012 8:48 pm    Mesaj konusu: Hayali bir kıta: 'Emeğin Avrupası' Alıntıyla Cevap Gönder

Hayali bir kıta: 'Emeğin Avrupası'
Hikmet Çiçek
02.01.2012



'Niçin kendi devletinizden para alıyorsunuz?'

Yıldırım Koç, bu soruyu ABD, Avrpa, Japon sendikacılara sorduğunda hep aynı yanıtı almış: “Bizim işçimizin ödediği vergiden pay alıyoruz”. “Hiçbiri, 'devletimizle aynı amaçlar için uğraştığımızdan bize para veriyorlar' deme dürüstlüğünü göstermedi” diyor Yıldırım Koç, “Avrupa İşçi Sınıfları” adlı son kitabında. (Epos Yayınları, 2011)

Çalışma hayatı konusunda 35'ten fazla kitabı, sayısız makalesi olan, 1998'den beri zaman zaman ODTÜ İktisat Bölümü'nde öğretim görevlisi olarak ders veren ve aynı zamanda Aydınlık yazarı olan Koç son kitabında, bir zamanlar “kapitalizmin mezar kazıcıları” olan Avrupa ülkelerinin işçi sınıflarının bugününü anlatıyor. “Küresel saldırıya karşı küresel direniş” veya “Sermayenin Avrupası'na karşı emeğin Avrupası” gibi içi boş sloganlar icat edenleri epey rahatsız edecek, Koç'un yeni kitabı. Avrupa'da yeni hak talepleri için bile değil, kapitalist sistem içinde kazanılmış haklarını korumakla sınırlı ve saman alevi gibi yanıp sönen işçi eylemlerini duydukça, Avrupa işçi sınıflarının “ayağa kalkması”ndan,”Komünizm hayaleti”nden söz etmeyi seven kimi sol çevre ve kişiler de hoşlanmayacak Yıldırım Koç'un kitabından.

“Sendika emperyalizmi”

Koç'a göre Avrupa'nın işçi sınıfları, kendi burjuvazilerinin ve devletlerinin emperyalist politikasını desteklemekte ve bunun karşılığında ezilen dünyanın sömürüsünden “paylarını” almaktadırlar.

Batı merkezli “uluslararası sendikal hareket” de farklı değildir. Irak, Libya, Afganistan ve diğerleri... Emperyalist devletlerin bu ve benzeri ülkelere yaptıkları saldırılara ve uyguladıkları vahşete etkili biçimde karşı çıkan bir “uluslararası sendikal hareket” falan yok, hatta güçlü tek bir Batılı sendika bile yok.

Yıldırım Koç Avrupa merkezli sendikal hareketi, “sendikal emperyalizm” olarak nitelendiriyor. Bu sendikalar, az gelişmiş ülke hükümetlerini, onların baskıcı politikalarını eleştirirken pek “cesur” tutum alıyorlar. Ancak aynı sendikalar sıra IMF, Dünya Bankası, Dünya Ticaret Örgütü'ne gelince aynı şekilde “enternasyonalist” davranamıyorlar!

“Avrupa İşçi Sınıfları”, bu ve benzeri sorulara, çarpıcı tablolarla cevap veriyor.

Kaynak: Aydınlık

Avrupa İşçi Sınıfları
Yıldırım Koç



Tarihin hareket ettirici taraflarından biri olan ve bu nedenle kapitalizmin mezar kazıcısı olarak adlandırılan Avrupa İşçi Sınıflarının şimdiki durumu nedir? Siyasetsizliğe ya da Marksizmle arasına mesafe koymaya doğru nasıl ilerlemiştir? Deneyimli Avrupa demokrasilerinin uyguladığı ekonomik zor, Avrupa İşçi Sınıflarını nasıl etkilemiştir?
Sömürgelerinde ve nüfuz sahibi olduğu ülkelerde asker ve polis şiddetinden hiçbir zaman vazgeçmeyen Batılı demokrasiler kendi halklarını ve çalışanlarını ekonomik zor yoluyla hizaya sokmuştur. Ama Türkiye gibi ülkelerde egemen katlarda yaşayanların yüzü daima o standart batı demokrasileri geleneğine dönüktür: Batının yüce demokrasisi, Batı Marksizmin yüce teorileri, Batı işçi sınıfının emsalsiz direnişleri… Batının demokrasilerine öykünmeler saymakla bitmeyecek kadar çoktur. Oysa Türkiye gibi ülkelerdeki işçi sınıflarının–çalışanların Batının işçi sınıflarından–çalışanlarından hiç de geri kalır tarafları yoktur. Hattâ yaşadıkları konjonktürler nedeniyle aldıkları riskler batılı emsallerinden her zaman daha fazla, daha ağır olmuştur. Bu fazlalık ve ağırlığı muhtemelen kendileri ya hiç yaşamadıkları/sıcaklığın içinde olmadıkları ya da az yaşadıkları için bilmeyen egemen kat mensuplarına zaten yanlarında duruyor olan kendi ülkelerindeki hareketler daima küçük-cılız ve sevimsiz gelmiştir. Vietnam’ın kurtuluş mücadelesinin önderi Ho şi Ming’in Komintern’in 5. Kongresi’ndeki sözleri ilginçtir: “İngiltere, Hollanda, Belçika ve diğer ülkelerin Komünist Partileri… kendi ülkelerinin burjuva sınıflarının gerçekleştirdiği sömürgeci işgâllerle baş edebilmek için ne yapmışlardır? Lenin’in siyasî programını kabul ettikleri günden beri, kendi ülkelerinin işçi sınıfını âdil enternasyonalizm ruhuyla eğitmek ve sömürgelerdeki emekçi kitlelerle yakın ilişki kurmak için ne yapmışlardır? Partilerimizin bu alanda yaptıkları hemen hemen değersizdir. Bana gelince, ben bir Fransız sömürgesinde doğdum ve Fransız Komünist Partisi’nin üyesiyim; ve üzülerek belirtiyorum ki, Komünist Partimiz sömürgeler için hemen hemen hiçbir şey yapmamıştır.” Bu kitap, 1800’lü yıllarla günümüz arasında kalan dönemde Avrupa işçi sınıflarının–çalışanlarının, Avrupa Komünist ve Sosyalist Partilerinin hareketliliklerini/etkilerini, siyasetten kopuş süreçlerini anlama ve dünya ölçeğiyle kıyaslama imkânı veriyor.
Kaynak: http://www.pandora.com.tr/

‘Sermayenin Avrupası’ ile ‘emeğin Avrupası’ arasında bir fark yoktur
Yıldırım Koç*

“Avrupa’nın emperyalist ülkelerinin işçi sınıfları ve sendikaları, bu mücadelede (Türkiye’nin kurtuluşu mücadelesi) müttefikimiz değildir; düşmanımızın müttefikidir... Emperyalist sömürüden elde edilen kaynakların bir bölümüyle halkın refah düzeyi yükseltildiğinden ve bu sömürü sayesinde her türlü hak ve özgürlük kolayca elde edildiğinden, bu ülkelerin işçi sınıflarının çok büyük bölümleri, bilinçli bir tercihle bu emperyalist politikaları desteklemektedir... Avrupa’da halkın yüzde 90’ı işçi sınıfıdır. Hükümetler işçi sınıfının desteğine sahip hükümetlerdir. ‘Sermayenin Avrupası’ ile ‘emeğin Avrupası’ arasında bir fark yoktur. Avrupa işçi sınıfından hayır beklemek hayaldir...”
***

Kitabın arka kapağından: "Günümüzde Türkiye işçi sınıfı ve sendikacılık hareketi çok önemli sorunlarla karşı karşıyadır. Bu sorunların bir bölümü Türkiye´nin, bir bölümü de doğrudan işçi sınıfının geleceğiyle ilgilidir. Türkiye sendikal hareketin önemli teorisyenlerinden olan Yıldırım Koç, bu kitabında "Türk sendikaları, ´küreselleştiği´ ifade edilen dünyamızda sorunlarını kendi ulusal gücüne mi, yoksa Avrupa sendikalarına dayanarak mı çözmelidir'" sorusuna yanıt aramaktadır. Türkiye´de bazı çevreler, Türkiye´nin demokratikleştirilmesinde ve işçi sınıfı ve sendikacılık hareketinin sorunlarının çözümünde umutlarını Avrupa sendikalarına ve hatta Avrupa Sendikacılığı, enternasyonalist duygu ve düşüncelerle değil, çağdaş misyonerlik anlayışıyla hareket etmektedir."

* Yıldırım Koç, “Avrupa Sendikacılığı - Enternasyonalizm mi? Çağdaş Misyonerlik mi?”, Kaynak Yayınları.
_________________
Bir varmış bir yokmuş...
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et AIM Adresi
Önceki mesajları göster:   
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> BATI DÜNYASI Tüm zamanlar GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © phpBB Group. Hosted by phpBB.BizHat.com


Start Your Own Video Sharing Site

Free Web Hosting | Free Forum Hosting | FlashWebHost.com | Image Hosting | Photo Gallery | FreeMarriage.com

Powered by PhpBBweb.com, setup your forum now!
For Support, visit Forums.BizHat.com