EntellektuelForum Forum Ana Sayfa EntellektuelForum

 
 SSSSSS   AramaArama   Üye ListesiÜye Listesi   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   KayıtKayıt 
 ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

Gökçeada, Bozcaada ve Bodrum Elden Gidiyor

 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> İMAR, MİMARÎ ve ŞEHİRCİLİK
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
Alemdar
Site Admin


Kayıt: 14 Oca 2008
Mesajlar: 3538
Konum: Avustralya

MesajTarih: Pts Oca 02, 2012 7:32 pm    Mesaj konusu: Gökçeada, Bozcaada ve Bodrum Elden Gidiyor Alıntıyla Cevap Gönder

Gökçeada ve Bozcaada Elden Gidiyor



TRT'nin haberine göre Gökçeada ve Bozcaada'da mülkiyeti Hazine'ye ait toplam 22 arazi turizme açılıyor.

Nispeten betonlaşma girdabından bu güne kadar kendini korumuş bu iki adada toplam 2000 dönüm arazi turistik otel adı altında betonlaştırılacak ve ABD mimarisi 5 yıldızlı çirkinlik anıtları dikilecek...

Üstelik de Maliye Bakanlığı Gökçeada ve Bozcaada'da otel projesi getiren yatırımcılara arazileri ücretsiz verecek.

Yandaş yatırımcılar bu bölgeyi betona boğacak tesislerle ilgili tüm projelerini yetkililere çoktan sunmuş.

Haber1001

ESKİ BADEMLİ TEHLİKEDE
Gökçeada’nın Yardım Çığlıkları!


Gökçeada’daki Bademli Köyü’nde mühürlemeye rağmen devam eden çok katlı otel inşaatıyla ilgili Köy sakinleri bianet'e mektup yazdı, "taşların her birinin hikâyesinin olduğu yurt"larını anlattılar.

Bademli Köyü Sakinleri
Gökçeada - BİA Haber Merkezi 14 Ocak 2012, Cumartesi

Türkiye'nin en büyük adası olan Gökçeada (İmroz), Anadolu'nun en batı ucunda, Çanakkale Boğazı'nın girişinde, tarihin ilk dönemlerinden bugüne değin jeostratejik konumu ile ilgi odağı oldu.

Gökçeada, azınlık mensubu sakinleri, sosyo kültürel renkliliği, AB sürecinde dış politika gündeminde zaman zaman yer alması, kendine özgü koruma altındaki taş mimarinin iyi örneklerine sahip köyleri, kendi kendine yetebilen su kaynakları, organik tarımı, bozulmamış eşsiz doğası ve güzellikleriyle Türkiye gündeminde özel bir yer işgal eder.

Son günlerde sık sık gündeme gelen "adada altın bulundu haberleri" ve kentsel sit alanı kapsamındaki "adanın balkonu" tarihi Bademli Köyü önünü kapayan, çevreyle hiçbir uyumu bulunmayan çok katlı beton otel inşaatı, adaya gönül verenlerin birlik olup mücadele etmelerine neden oldu.

Daha önceki yıllarda kendi elleriyle yaptıkları okul binalarını tüm çabalarına rağmen otel olmaktan kurtaramayan Bademli Köyü sakinleri, birlik olup, önlerine dikilen beton yığınına karşı hukuksal mücadeleye girdiler. Otel inşaatının yapıldığı alan, öncesinde sit bölgesi içinde yer alırken, bir şekilde zaman içerisinde sit dışında bırakıldığı söylenerek, beş katlı Masi Club Otel'i ek inşaatına Gökçeada Belediyesi tarafından Aralık 2010 tarihinde ruhsat verildi.

Köylülerin hukuksal mücadeleleri ve tüm resmi kurumlara yaptıkları müracaatlar neticesinde, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nün hazırlattığı teknik rapor doğrultusunda Gökçeada Belediyesi, 10.11.2011 tarihinde kaymakamlığa yazdığı yazıda, otel inşaatını mühürlediğini, belediye encümenin de 23.11.2011 tarihinde para cezası, 30.11.2011 tarihinde de yıkım kararı verdiğini bildirdi.

Haklı mücadelelerinde verilmiş bu kararın neticesinde inşaatın duracağını ve yıkılacağını düşünen köylüler, mühürlemeden sonra hızla inşaatın bitirilmeye çalışıldığını ve belediye yetkililerinin bu konuda verdikleri kararı uygulamadıklarını gördüler ve savcılığa suç duyurusunda bulundular.

Bademli Köylüleri, hukuksal mücadele içine girdikleri, köyün önden görünümünü bozan ve manzaralarını kapayan bu çok katlı beton binayı aşağıdaki şekilde eleştirerek duygularını ifade ettiler:

Gökçeada Eski Bademli köyünün tam da balkonu olan yamacına bir otel dikilmekte. Göz göre göre, hiç bir komşuluk köylülük hakkını umursamayan, yanından bile geçmeyen, tam da günümüz makro toplumunun mikro yansıması şeklinde -tabii buradaki görüntü oldukça makro.

Zihniyet güzelim coğrafyamızın oldukça tanıdığı bir zihniyet.
Hedef kitlesi nedir bu ticarethanenin? Bu köyün, adanın ruhunu hisseden, doyamayan hatta âşık olup bir anda yer-yurt sahibi olan insanlar gibi olmayacaktır oraya gelecekler.

Orası sahip olmayı hak gördüğü bir manzara turizmi yapacaktır. Kendince hakkın yolunu bulmuş ve sit gibi bir engelden de muaf olmuştur "bu manzaranın tek hâkimi benim" diyebilmek adına.
Sanki önemli olan bu muafiyeti sağlamış olmak gibi. Yalnızca 10 santim ötesi, taşların her birinin hikâyesinin olduğu bir yurttur.
http://www.bianet.org/

BAŞBAKAN EVİN KÜÇÜK KIZI MI?
YUSUF YAVUZ
17 Ağustos 2013

Bodrum'da tedbili kıyafet 'koy denetimi' yapan Başbakan bunları biliyor mu?

***

Başbakan Tayyip Erdoğan'ın, Türkiye'nin sahillerindeki çarpık yapılaşmayı engellemek için büyük bir operasyon başlatma kararı aldığına ilişkin haberlerin basında yeralmasının ardından gözler sahillere çevrildi.

Bodrum'un Torba ve Güvercinlik koylarında gördüğü çarpıklıkları bürokratlara tek tek not ettiren Erdoğan'ın, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ile ekibini de Bodrum'a çağırarak toplantılar yaptığı belirtiliyor.

Hürriyet'ten Metehan Demir'in haberine göre Başbakan Erdoğan, Google'dan uydu görüntüleri de dahil olmak üzere hem havadan hem de denizden Torba ve Güvercinlik koylarını incelemiş.


BAŞBAKAN: 'NASIL İZİN VERMİŞLER ANLAMAK MÜMKÜN DEĞİL'

Başbakan Erdoğan, gördüğü manzara karşısında "Bu kadar vicdansızlık olmaz. Yapılaşmalar denize kadar girmiş. Kıyı kenar çizgisi filan hak getire. Neredeyse denize düşecekler. Durum felaket. Bütün sahil bandını denetleyeceğiz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kendi açısından, Kültür ve Turizm bakanlığı kendi cephesinden, İçişleri Bakanlığı belediyeler boyutundan bakacak. Kıyı kenar çizgisi incelemesi yapılacak. Belediyeler bu inşaatlar yapılırken neredeymiş, nasıl izin vermişler anlamak mümkün değil. Haklarında dava açılabilir, gerekirse de görevden almalar olabilir. Denetimler ve cezai işlemlere hemen başlıyoruz. Valilikler kolluk güçleri verecek. Yıkımlara başlayacağız" açıklamasında bulunmuş.


BAŞBAKAN EVİN KÜÇÜK KIZI MI?

Bodrum'da koy incelemesi Başbakan Erdoğan'ın gündem değiştirme girişimlerinden biri değilse öncelikle kendisine kocaman bir "günaydın" demek gerekiyor. Başbakan'ın bu açıklamaları, Yeşilçam filmlerinin klişelerinden biri olan, gündüz herkesi dünya iyisi gören ama gece köşkte olup bitenlerden haberi olmayan 'evin küçük kızı'nın durumunu anımsatıyor.

Zira AKP iktidarı boyunca Türkiye kıyılarında yaşanan kaçak yapılaşma, kıyı kenar çizgisi ihlalleri ve koy yağması görülmemiş düzeye ulaştı.


MECLİSTE BEKLEYEN YIKIM YASALARINI GERİ ÇEKMEDEN...

Bu yüzden Başbakan Erdoğan'ın Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ve bürokratlarıyla kıyı yağmasına yönelik yaptığı toplantının samimiyetine inanabilmemiz için bir an önce mecliste bekletilen yıkım yasalarını geri çekmelerini, ardı ardına çıkartılan ve kıyıları betona açan torba yasalardaki düzenlemeleri de iptal etmelerini görmemiz gerekiyor. Aksi durumda Bodrum koylarından koparılan bu yaygara gündemi değiştirme ve yerel seçimler öncesi AKP'li olmayan belediyeler üzerinde baskı kurma aracından başka bir anlam ifade etmeyecektir.


AKP'Lİ BELEDİYELERİN KIYI YAĞMALARINI NEREYE KOYACAĞIZ

Başbakan Erdoğan eğer belediye başkanları için söylediği "haklarında dava açılabilir" sözlerinde samimi ise kendisine bir kolaylık da biz yapalım...

Antalya'nın cennet koylarından birinde yer alan Adrasan beldesinin AKP'li belediye başkanı yıllardır kaçak yapılaşmaya göz yumduğu gerekçesiyle gündemde. Hakkında 'görevi kötüye kullanma' suçlamasıyla açılan davalar sürüyor. Yüzlerce kaçak yapıya göz yummakla suçlanıyor...

Kaş'a bağlı Kalkan beldesinin DYP'den AKP'ye geçen eski belediye başkanı, kıyı kenar çizgisinin de ihlal edildiği ortaya çıkan denize sıfır tarımsal niteliği korunacak zeytinlik araziye inşa edilen 34 lüks villaya ruhsat verdi. İmar planı bulunmayan Kalamar Koyu'ndaki villaların her biri milyonlarca Dolar karşılığında yabancılara satılırken, meclisin çevre komisyonunda görev yapmış AKP'li eski bir vekilin de villaları ortaya çıkmıştı.

Devletin kurumlarının da raporlarıyla kaçak olduğu ve kıyı kenar çizgisinin ihlal edilerek inşa edildiği belgelenen bu yağmayı haber yaparak kamuoyuna duyurduğumuz için AKP'li eski vekil ve belediye başkanı davalar açmıştı...


'KOYSEVER' YANDAŞLARIN KAÇAKLARI YIKILMAYI BEKLİYOR

Kaş -Kekova ÖÇK Bölgesi sınırlarında Fakdere ve İnönü Koyu'nda 'koysever' yandaşlarca inşa edilen kaçak yapılarla ilgili haberlerimizin ardından alınan yıkım kararları iki yıldır uygulanmayı bekliyor.

Başbakan Erdoğan'ın aile ortaklarından biri olarak gündeme gelen Cihan Kamer'in satın aldığı Kaş Çukurbağ Yarımadası girişindeki 118 dönümlük doğal sit alanı niteliğindeki arazinin 'uygun' ölçütlerde imara açılması için yerel yöneticilere nasıl tekliflerin geldiği kulislerde günlerce konuşuldu.

Milyon Euro'ların havada uçuştuğu arazi furyasında bölgede adı en çok konuşulan isimler arasında AKP'li eski bir bakan ile ona yakınlığıyla bilinen vekiller bulunuyor...


KORUMAK YERİNE İKİNCİ KONUTU ÖZENDİREN POLİTİKALAR

AKP iktidarının bakanlıklarınca hazırlatılan 1/100 binlik Çevre Düzeni Planlarında bugün 6-7 bin nüfuslu sahil ilçelerinin 10 yıl sonra 60-70 bin nüfusu öngörüyor. Yerel yönetimlerden kamu idarelerine kadar bir çok kademede yaşam alanlarını korumak şöyle dursun, ikinci konutu ve inşaat sektörünü özendiren politikaları özendirmesi AKP döneminin en baskın yanlarından biriydi.


DANTEL KOYLARI BETONLA BOĞMANIN DESTANINI YAZDINIZ!

İktidarınız boyunca binlerce yıllık kültür mirasının yanında milyonlarca yılda oluşan ve yeryüzünde başka örneği bulunmayan dantel gibi koyları betonla boğmanın destanını yazdınız Sayın Başbakan!

Bakanlarınız, bürokratlarınız, yandaşlarınız gittikleri her yerde yaşam alanlarını korumak için mücadele veren halkla adeta savaştılar. Yıkımı, kalkınma ve büyüme olarak kafa göz yara yara halka anlatmaya çalıştılar. Plansız, öngörüsüz ve dünyanın en ucube projeleriyle tarumar edilen bu cennet kıyılarda tarihin görmediği bir "mücahit müteahhit" seferi başlattınız.

Projelerinize itiraz edenleri düşman, eleştirenleri çapulcu, mücadele edenleriyse vatan haini ilan ettiniz. Tarihe "çanak çömlek", 15 yaşındaki çam fidanına "kadın" muamelesi yaptınız. Dağları dişil, nehirleri o dişinin gerdanı belleyip, o gerdanlara "beşi bir yerde" takmaya kalktınız!


DIŞİŞLERİNİN 50 BİN METREKARE ARAZİSİ YANDAŞA

Her fırsatta tatilinizi geçirdiğiniz ve bir zamanlar haftada dört kez sizi rüyasında gördüğünü söyleyen bir işadamının, Antalya Beldibi'ndeki Dışişleri Bakanlığı'na tahsis edilmiş araziye sizin döneminizde 5 yıldızlı otel yapmasına seyirci kaldınız. 2006 yılında Sayıştay Raporu'yla da belgelenen ve 50 bin metrekarelik araziye kurulan lüks otelin sahibine en ballı ihaleleri vermekten bir adım geri durmadınız.

Antalya'nın ünlü Sazak Koyu'nda aynı işadamına "tahsis" edildiği iddia edilen alanın akibeti hakkında TBMM üzerinden size yöneltilen yazılı soru önergesine hala bir yanıt vermediniz.


TEDBİLİ KIYAFET, PADİŞAHLIK ÖZETİSİDİR

Tedbili kıyafet, ancak padişahlık özentisi içinde bulunan yöneticilerin başvurabileceği bir yoldur Sayın Başbakan. Demokratik hukuk devletlerinde, ülke, kuvvetler ayrılığı ilkesi çerçevesinde yönetilir. Sizin iktidarınız döneminde kıyı yağmaları da dahil olmak üzere ülke coğrafyasının yandaşlarınızca 'sermaye birikimi' kaynağı olarak yağmalanmasına karşı o ilkeyi uygulamaya çalışan yüksek yargı kurumlarıyla sürekli çatıştınız. İşini yapmaya çalışan bu kurumları önce ötekileştirip, sonra da hızla elegeçirmeye çalıştınız.

Arazi Kullanım Planlaması yapılmadan aklınıza estiği gibi ülkenin her yerinde dilediğinizi yapmaya kaltınız!


'MÜSLÜMANIZ' DEYİP KURDUN KUŞUN YUVASINI BOZDUNUZ!

Tarım alanlarına çimento fabrikası, su havzalarına vahşi madencilik, sit alanlarına HES yıkımı getirdiniz! "Elhamdülillah Müslümanız" deyip, kurdun kuşun yuvasını bozanlarla onay verdiniz!

Kendinizden başka kimsenin inanmadığı 'hülyalı' büyüme masallarınızla Anadolu coğrafyasında binlerce yıldır kendi kendine yeterek bağımsız bir yaşam sürmeye çalışan bu halkı TOKİ'lerinize, makarnalarınıza, "Tayyip Kömürü"ne, Emine Erdoğan eşarbına muhtaç ettiniz!

En kötüsü de Bodrum'da koyları birlikte denetlediğiniz Bakanınız da dahil çevreyi, şehirciliğe, orman ve suları inşaat sektörünün sözcülelerine, kuzuyu kurda emanet ettiniz.


KAFANIZI KALDIRIP 11 YILDA YARATTIĞINIZ YIKIMI GÖRÜN

Daha da kötüsü, sizin iktidarınızın da dahil olduğu sığ politikalarla yıllarca betona boğulan kentlere isyan ederek kendilerini Gezi Parkı'ndaki ağaçlara bağlayan gençlere karşı aylarca yağdırdığınız öfke ve kin dolu zulüm, tedbili kıyafetle de olsa sizi padişah yapmaya yetmez.

Her fırsatta övündüğünüz ecdadınızın her birinin ağaca ve kuşa, ekmeğe ve buğdaya gösterdiği özenin binde birini göstermenizi bile beklemiyoruz artık.

Kürsü sarhoşluğuyla dünya başkentlerine selam yollamayı bırakın artık. Kurtlarla parçalayıp, kuzularla yas tutma politikalarınızı bir kenara bırakın artık. Kafanızı kaldırıp Anadolu'nun dağlarına, kıyılarına, yaylalarına, derelerine ve göllerine; ovalarına va bağlarına bir bakın ve 11 yılda yarattığınız yıkımı görün Sayın Başbakan!

https://www.facebook.com/BanuAVAR




_________________
Bir varmış bir yokmuş...
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et AIM Adresi
Önceki mesajları göster:   
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> İMAR, MİMARÎ ve ŞEHİRCİLİK Tüm zamanlar GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © phpBB Group. Hosted by phpBB.BizHat.com


Start Your Own Video Sharing Site

Free Web Hosting | Free Forum Hosting | FlashWebHost.com | Image Hosting | Photo Gallery | FreeMarriage.com

Powered by PhpBBweb.com, setup your forum now!
For Support, visit Forums.BizHat.com