EntellektuelForum Forum Ana Sayfa EntellektuelForum

 
 SSSSSS   AramaArama   Üye ListesiÜye Listesi   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   KayıtKayıt 
 ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

Kapitalizme İsyan Bütün Dünyaya Hızla Yayılıyor

 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> BATI DÜNYASI
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
Alemdar
Site Admin


Kayıt: 14 Oca 2008
Mesajlar: 3538
Konum: Avustralya

MesajTarih: Pzr Ekm 02, 2011 7:08 pm    Mesaj konusu: Kapitalizme İsyan Bütün Dünyaya Hızla Yayılıyor Alıntıyla Cevap Gönder

ABD'de Kapitalizme İsyan: Wall Street'te 700 Gözaltı
02 Ekim 2011

Arap baharı Avrupa'dan Sonra ABD'ye de sıçradı...

Bu konuda TRT'nin haberi şöyle.

New York’ta yaklaşık 3 hafta önce başlayan kapitalizm karşıtı gösterilerde 700 kişi gözaltına alındı.

Amerika Birleşik Devletleri'nde, ekonominin kalbi Wall Street'te yaklaşık 3 hafta önce başlayan kapitalizm karşıtı gösteriler, diğer kentlere de yayılıyor.

Wall Street yakınındaki bir parkta kamp kuran göstericiler, Brooklyn köprüsüne yürüyüş düzenledi.

Polis, 700'den fazla kişiyi gözaltına aldı.

New York'ta, büyük finans kuruluşlarının merkezi Wall Street'teki gösterilere katılım giderek artıyor.

Oskar ödüllü sinema oyuncusu Susan Sarandon ile Oskar ödüllü belgesel yönetmeni Michael Moore göstericilerin kampını ziyaret etti.

Kapitalizm karşıtı sloganlar atan ve Müslümanlara ikinci sınıf vatandaş muamelesi yapıldığından şikayet eden göstericiler, Obama yönetimini bankaları kurtarıp, halkı batırmakla suçladı.

Göstericilerin çoğu, aylardır işsiz olduklarını, çocuklarının okul paralarını ödeyemediklerini söylediler, polisin kendilerine karşı aşırı güç kullandığını savundular.

Üçüncü haftasına yaklaşan gösteriler, New York'un yanısıra, Şikago ve Los Angeles'a da yayıldı.

Bazı büyük sendikalar da, gösterilere destek vereceklerini açıkladı.

Ajanslar, herhangi bir lideri olmayan göstericilerin kendiliğinden hareket ettiklerine dikkat çekiyor.
haber1001

"Amerikan baharı" ülke geneline yayılıyor

ABD'nin New York kentinde 17 Eylül'de başlayan ekonomik krizi protesto gösterileri sürüyor. Amerikan Baharı’nda gözaltına alınanların sayısı 800’ü buldu
03 Ekim 2011

New York’ta iki haftadır süren Wall Street eylemi, ülke genelinde yayılıyor. Tırmanan işsizlik Amerikalıları ayaklandırdı, Başkan Barack Obama yönetimine karşı tepkiler giderek artıyor.

Arap Baharıʼnın yaşandığı ülke yönetimlerine ʻhalkınızı dinleyinʼ uyarısı yapan Obama, kendi vatandaşlarının ekonomik sıkıntılarına duyarsız kalmakla suçlanıyor.

AMERİKAN BAHARINA 800 GÖZALTI

Adil bir ekonomik düzen isteyen protestocuların, holdingler, finans kuruluşları ve zenginlere karşı öfkesi kabarıyor. İki haftadır seslerini duyuramayan protestocular, sonunda dün New York’ta Brooklyn Köprüsü’ne yürüyüşe geçince, polis müdahalesiyle karşı karşıya kaldılar. Köprüye giren 700 eylemci gözaltına alındı. Aralarında New York Times’ın muhabirleri dahil bazı gazetecilerin de gözaltına alındığı bildirildi.

İki haftada gözaltı sayısı 800’e ulaştı.

ÜLKE GENELİNE YAYILIYOR

Wall Street karşıtı gösteriler, New York'un yanı sıra Los Angeles, Chicago, Denver ve Seattle gibi kentlere de yayıldı.

Los Angeles kentinde göstericiler, "Los Angeles'ı İşgal" sloganıyla toplanarak, "Bizim Sokağımız Wall Strett Değil" yazan pankartlar taşıdı.

AMERİKAN BAHARI

Ortadoğu’da, Afrika’da ‘Arap Baharı’ adı altında başlatılan halk ayaklanmalarına destek veren ABD yönetimi, ekonomik krizin vurduğu kendi vatandaşlarının istemlerine yanıt vermekte gecikti. Piyasaların kalbi New York iki haftadır protestolara sahne oluyor. Adil paylaşım isteyen protestocular, eylemlerine ‘Amerikan Baharı’ adını verdiler.

MEDYAYA DA ÖFKE VAR

Seslerini dünya duyana kadar protestolarını sürdüreceklerini belirten protestocular, kendilerine kulak tıkayan medyadan yakındılar.
habertürk

WALL STREET'TE 'BAHAR' OLUR MU?
Ceyda Karan
04 Ekim 2011

Anlaşılan Amerikalı bir takım ‘etkili ve yetkili’ şahsiyet, dünyanın dört yanında ‘bahar olsun’ istiyor. Misal, 2008’deki başkan seçiminin mağduru Cumhuriyetçi Senatör John McCain, geçen hafta Libya başkenti Trablus’u ziyaretinde coştu. ‘Arap Baharı’nın sınırlarını “...Tahran’da, Şam’da, Pekin’de ve Moskova’da insanlara esin kaynağı olacak” diyerek bir hayli genişletti. Haliyle kendi ülkesi hiç aklına gelmiyor. Elbette Kuzey Amerika şu sıralar güzün son demlerini yaşıyor, kış yakın. Lakin McCain’in memleketinde şimdilik ‘bahar rüzgarları’ estiremeseler de ‘bahara hazırlananlar’ var. Vaktiyle en sıkı işçi hareketlerine sahne olmuş Amerika’da düzenin asli dayanağı olan orta sınıf çöküyorsa, bir düşünmekte fayda olsa gerek…

Doğrusu iki hafta önce haberi ilk gördüğümde burun kıvırdım. Amerikalılar son derece kibar, naif ve açık fikirlidir. Ama kapitalizmin öncü ülkesinin vatandaşları olarak, uzun yıllar refah toplumunun keyfini sürmüş, açlık yerine obezite sorunu yaşamış, hallerinden hep memnun olmuş ve dünyanın geri kalanına kayıtsız kalmışlar. Haliyle dağınık bir coğrafyada, farkı federal yasalar altında yaşayan bir toplumdan beklenebilecek örgütlülüğün sınırları var. Öte yandan Araplardan da bir yıla yakındır böylesi bir isyan dalgası beklememiş olduğumu anımsayıp yüzüm kızarınca, Amerika’da yaşananlara daha derinden bakmak ihtiyacı hissettim.

ONLAR MEVSİMLERDEN DEĞİL, İŞGALDEN GİDİYOR

‘Arap baharıyla’ karşılaştırma modası bir yana Amerikalılar elbette mevsimlerden gitmiyor. Onlar ‘işgalle’ işe koyuldu. Derin bir resesyon ve ciddi bir işsizlik krizine boğulmuş Amerika’da asıl dert bütün bunların müsebbibi olanlar. Yani şirketler Amerikası, bankerler, nüfusun yüzde 1’ini oluşturup da pek az vergi öderken, servetin kaymağını yiyen zenginler… Hal böyle olunca doğum sancısını yaşayan hareketin hedefi de ‘finans kapitalizmin kâbesi’ Wall Street.

ZUCCOTTİ PARK’TA YERLEŞKE

‘Occupy Wall Street’ (Wall Street’i İşgal Et -OSW) hareketi iki hafta önce Manhattan’ın güney ucundaki meşhur Battery Park’ta işe koyulduğunda önce önemseyen çıkmadı. Wall Street’teki ilk protesto bir kısım medyaya ‘Amerika’nın Tahrir’i gibi laflarla karşılandıysa bile gösteriye katılım birkaç yüz kişiyle sınırlıydı. Gel gör ki, son iki haftalık süreç Amerikalıların finans kapitalizmin kalbine yerleşmekte ısrarcı olduklarını ıspatı.

Bazısı bir yandan öğrenci kredisi ödeyip diğer yandan eğitimi sürdürmeye çalışan gençler, bazısı da mortgage krizi yüzünden 60’ında evini barkını yitirmiş emeklilerden oluşuyor. Hippisi de var, öğretmeni de… Şimdilik daha ziyade ‘progressive Amerika’yı yansıtan OSW hareketi, Aşağı Manhattan’daki Zuccotti Park’a iyice konuşlandı. Sıfır Noktası’nın hemen yakınındaki bu parkta sadece çadır kurmamışlar. Bir mini klinik, kütüphane, medya merkezi bile bulunan bir nevi ‘yerleşim’ bu. Yakındaki yerel restoranların tuvaletlerini kullanıyorlar, kendi çöplerini kendileri topluyorlar. Sosyal medya sayesinde seslerini her gün daha fazla duyuruyorlar. Michael Moore ve Susan Sarandon gibi ünlüler şimdiden ziyaret edip grubu cesaretlendirdi. İsmini ‘Occupy Wall Street Journal’ koydukları bir gazete projeleri var. 50 bin adet basılacak… Bu tipik bir taban hareketi. Aralarında çalışma grupları oluşturdular, bir de genel kurul düzenleyip sorunlarını tartıştıkları bir diyalog süreci başlattılar.

POLİSİN İLGİSİ ARTINCA…

Polisin harekete alakası, ciddiye alınma durumu açısından önemli. 24 Eylül’deki yürüyüşleri 80 kişinin tutuklanmasıyla son bulmuştu. Geçen hafta sonu Brooklyn Köprüsü’nü kapatma girişimleri üzerine 800 civarında kişi tutuklandı. Nadir rastlanan bir de polis şiddeti yaşandı. Daha önceki bir eylemde bir grup kadını biber gazına boğarken görüntülenen 28 yaşındaki polis yetkilisi Anthony Bologna da cabası. Yine de OSW’lilerin polise mesajı ‘Siz de yüzde 99’un içindesiniz’…

BOSTON, CHICAGO, LOS ANGELES, SEATTLE…

Elbette ‘corporate Amerika’ ile içiçe olan ana akım medya, OSW’ye dudak büküyor. Ama beğenelim beğenmeyelim günümüzün silahı twitter, facebook. Ve iş ‘Wall Street’i işgalin’ ötesine geçme alametleri gösteriyor. Şöyle ki, Boston, Chicago, Los Angeles, Seattle, Denver ve Washington’da da benzeri ‘işgal et’ hareketleri filizleniyor. Sloganları, ‘Biz yüzde 99’uz’, ‘Bir araya gelip kalabalık ve güçlü olduğumuzu anlama vakti’, ‘Kapitalizm şeytandır’, ‘Amerika’nın Mali Suçlularını denetlemek için Donanma Ekibi’ni Cayman Adaları’na yollayın’, ‘Birleşin, zincirlerinizden başka yitirecek birşeyiniz yok’, ‘Kongre 2011’de askeri operasyonlar için 1.3 trilyon doları onayladı. Savaşı şimdi durdurun’, ‘Kârın güdümündeki ekonomide merhamet bulunmaz’.

5 EKİM’DE OLACAKLARA BAKALIM…

Elbette diğer kentlerdeki gösterilere katılım çok zayıf. Ancak New York’taki harekete işçi sendikalarının desteği dikkat çekici. En son New York Ulaştırma Sendikası destek verdi ki, 40 bine yakın üyesi, 30 bin civarında emeklisi var. 1.2 milyon aktif ve emekli üyesi bulunan Birleşik Çelik İşçileri Sendikası; Kapıcılar, Güvenlik Görevlileri ve Bakım İşçilerinin 70 bin üyeli sendikası; Postacılar Birliği: Birleşik Pilotlar’ın yanı sıra toplamda 1 milyona yakın üyesi bulunan Birleşik NY, Herkes için Güçlü Ekonomi, Çalışan Aileler Partisi, Vocal-NY, Toplumun Sesi İşitilsin, Eşit Eğitim İttifakı, Değişim için New York Toplulukları, Evsizler için Koalisyon gibi sivil toplum kuruluşları da harekete desteklerini sundu. 5 Ekim büyük bir gösteri planlıyorlar ve bu sendika ve sivil toplum kuruluşları da katılım vaad etti.

AMERİKALI İSYAN ETMESİN DE KİM ETSİN…

‘Arap Baharı’ yakıştırmaları ne kadar doğru bilmiyorum. Lakin Amerikalıları isyan ettiren tablo açık. Zengin-fakir uçurumu 1920’lerden bu yana hiç bu denli derinleşmedi. En zenginler nüfusun topu topu yüzde 1’ini oluştururken, çok geniş bir kesim yoksulluk sınırında yaşıyor. Kendileri evlerini yitirirken, kurtarma paketleriyle bankacıların ikramiyelerinin ödendiğine tanıklık ettiler. İşsizlik yüzde 9’dan aşağı çekilemiyor, 18-25 yaş arasında rakam daha da yüksek. Amerikan demokrasisi çıkar grupları ve lobiler üzerinde yükselirken, onların lobicileri yok.

1 MAYIS’IN DOĞDUĞU MEMLEKET

Amerika dediğimiz memleket 19. yüzyılın sonlarında çok sert işçi mücadelelerine sahne oldu, 1 Mayıs bu memleketten doğdu. Nitekim Amerikan siyasi elitlerinin, kuruluştan bu yana en özen gösterdiği mesele geniş bir orta sınıfın üzerinde yükselmek. ‘Yaşamlarından memnun’ geniş bir orta sınıfın varlığı Amerikan sisteminin temel direği. İşte son ekonomik kriz, bu temeli sarstığı için yeniliklere gebe…

'EKONOMİK DEMOKRASİ'

Velhasıl, size ‘bahar rüzgarları’ estiremeyeceğim lakin OSW gibi işgal hareketleri, Amerikalıların ‘ekonomik demokrasi’ arayışının habercisi. ‘Bu kışı çıkarıp çıkarmayacaklarını’ kestirmek şimdiden güç. Lakin Amerikan orta sınıfının krizden çekilip çıkaracak formüller bulanamaması halinde ‘ekonomik demokrasi’ taleplerini zaptetmek de güçleşecek.

Habertürk

BİR KAPİTALİST ATIK: İNSAN
EREN EĞİLMEZ
04 Ekim 2011



Zaman'da Leyla İpekçi yine "güzel" yazmış. "Güzel" dememin sebebi yazının içeriğine katılmamdan değil, neyin neden yapıldığını açıkça söylemesinden.

ABD'deki Wall Street karşıtı protestoculardan hareketle İpekçi diyor ki;

"ABD, kendi meselelerini anlamlandırmak için gereken asıl ipuçlarını dışarıda aramak zorunda. Örneğin Türkiye'deki değişimleri, Çin'deki veya Arap Baharı'ndaki değişimleri anlamadan kendi kapitalizminde hızla açılmakta olan yaralara pansuman yapamaz. Tıpkı Türkiye'nin Kürt meselesini hakkaniyetle çözebilmesinin ipucunu: Balkanlar'da, Kafkaslar'da veya Arap Baharı'nda bir 'küresel aktör' olarak kabul görmesinde bulması gerektiği gibi!" (www.zaman.com.tr/yazar.do)

Yazar bu paragrafta "asıl mesele ne?" sorusunu da yanıtlamış.

Asıl mesele, "kapitalizmde hızla açılmakta olan yaralara pansuman yapmak"

ABD'de, TR'de, İsrail'de vb'de "barış", "yeni anayasa", "demokratikleşme", "sivilleşme" vb adlarla atılan her adımın nedeni aynı...

"Kapitalizmde hızla açılmakta olan yaralara pansuman yapmak"

Peki, neden yapılacak bu pansuman?

Sistem yıkılmasın, soygun düzeni bozulmasın diye...

ABD'deki Wall Street işgalcilerine sempatisini açıklayan ünlü milyarder kim?

O kişi George Soros... Kapitalizmin bu haliyle sürdürülemeyeceğini sistemin bir restorasyona ihtiyacı olduğunu yoksa başlarına yıkılacağını sık sık dile getiren spekülatör...

Kapitalizmin restorasyonu ve re-organizasyonu; hem kendi iç organizasyonu hem de insanlara ve doğaya verdiği zararların görece azaltılması konusunda bir yenilenme...

Neden, insan ve doğa sevgileri nedeniyle mi? Tabi ki hayır.

Kapitalist faaliyetin 4 faktörü daha İktisat 1. sınıfta öğretilir.

1)Müteşebbis (kapitalistin kendisi)
2)Sermaye (Kapitalistin biriktirdiği servetten -birikimini daha da arttırmak için- yatırıma ayırdığı kısmı)
3)Toprak (insanlığın değil kapitalistin hizmetine sunulan doğal kaynaklar)
4)İşgücü (insanın fiziki ve zihinsel yeteneklerinin kapitalistin servet biriktirmesi için -sabana sürülen öküz gibi- evcilleştirilmiş hali)

Kapitalistin doğaya ve işgücü kaynağı olan insana verdiği zararı minimize etmek istemesinin nedeni açık; kârını maksimize etmek...

Kapitalizm atık sorunu yaşayan bir sistemdir.

Sistem üretim sonrasında ortaya çıkan atıkları çevre koşullar izin verdiği sürece doğrudan doğaya atar.

Çevre koşulları kısıtlandıkça kapitalist istemeyerek de olsa maliyetin artmasına razı olur ve pisliğini filtre ederek doğaya salar.

Filtre edilemez atıklar ise (örneğin nükleer atık) ya yüksek maliyetler göze alınarak depolanır ya da kapitalist o paraya da kıyamaz gider yoksul bir ülkeye daha az maliyetle gömer, çöplüğünü kendinden uzakta tutar.

İnsan ise kapitalist için yalnızca bir işgücüdür. İsyan etmeden, kendisine sunulan şartlarda çalışmaya mecbur bırakılmış emek sahibi...

İşçi canlı türlerinin evcilleştirilmiş son türüdür. İşgücünün tarihsel serüveni köleden işçiye doğru olmuştur.

İşçi, evcilleştirilmiş bir canlı olmaktan çıkıp hür bir insan olmak için ne zaman çabalasa efendisinin kırbacı işçinin sırtında şaklamıştır.

İşçi isyan etmesinden korkulandır. Efendi bu korkusunu isyan eden kölelerinden bu yana taşımaktadır.

Çalışması engellenmiş işsizler ise kapitalist için hem kıymetli hem de zararlıdır.

İşsiz kıymetlidir çünkü; işsizliği sistemin tolere edebileceği bir düzeyde tutarsanız çalışmakta olanların ortalama ücretlerini dilediğiniz gibi düşürürsünüz. Emek piyasasındaki rekabet kapitaliste bu imkanı verir.

İşsiz zararlıdır çünkü; sistemin tolere edemeyeceği düzeydeki bir işgücü fazlalığı toplumsal huzursuzluk ve sorun demektir. Çalışma koşullarından mutsuz olan işçilerle mutsuz olacağı bir çalışma koşulu bile olmayan işsizler birleşirse bir yönetme krizi yaşanır ki bu kârların düşmesine neden olacak çatışmalara yol açabilir.

Yaşlı işçi de bir başka sorundur. O'nun artık kapitaliste verebileceği bir gücü kalmamıştır. İşi bitmiş olmasına karşın hala yaşıyor olması kapitalist için bir maliyettir.

İşsizler ve yaşlanmış işçiler de kapitalist için birer atık sorunudur. Nereye nasıl gömülecekleri, diğer çöpler gibi sıkıntı yaratan bir meseledir.

Kısacası kapitalistin hayatı da o kadar kolay değildir. Onca servet biriktirmek bunca insanı isyan ettirmeden -isyan ederlerse de ezerek- yönetebilmekle mümkündür.

Bu toplumu yönetme külfetine bir de rakiplerine geçilmeme gerekliliği binince hayat kapitalist için yaşanması gerçekten zor bir yerdir.

İşte kapitalist bu zorluklarla başedebilmenin de bir yolunu bulmuş kendi devletini kurmuştur. Devletin kurum ve kadroları bu külfeti kapitalistin sırtından alır. Kapitalist sadece devletinin zorlanmaya başladığı zamanlarda o zorluğu aşacak gerekli müdahaleleri yapar o kadar...

Kapitalistin bu her türlü çabasına karşın sistemde "yaralar" bir türlü kapanmaz.

O nedenle, Leyla İpekçi'nin "kapitalizmde hızla açılmakta olan yaralara pansuman yapmak" cümlesi gerçekten de kritiktir.

Ey Kapitalistler;

Özel jetleriniz, pahalı evleriniz, dev şirketleriniz,lüks sofralarınız, her hastalığınızı dünyanın en yetkin doktorlarına gösterebilmeniz, çocuklarınızın gelecek kaygısının olmaması, dünyanın en güzel köşelerinin sizlerin ve çevrenizin keyfine tahsis edilmiş olması, paha biçilemeyen kolleksiyonlarınız kısacası bu parıltılı hayatlarınız halkın eseridir.

Evsiz, aşsız, sağlıksız bırakıp gelecek kaygısıyla kapınızda işçi ettiğiniz milyarlarca insanın eseridir bu şatafatlı yaşamlarınız.

Bu sistemin sefasını sürmek size, yaraları halka kalıyor. O yaraları pansuman ediniz, halkı öldürmeyiniz.

Altın yumurtlayan tavuklarınızı kesmeyiniz.

http://www.mizikacilar.com/Makale.aspx?ID=211

















Wall Street İşgal Hareketi büyüyor
06 Ekim 2011
Büyük şirketlerin hükümet politikaları üzerindeki etkilerini protesto eden Wall Street İşgal Hareketi büyüyor.

New York Borsası’nın bulunduğu Wall Street’i dolduran binlerce eylemcinin protestosu Los Angeles, Denver, New York ve Kuzey Carolina’da da yankı buldu ve bu yerlerde de dayanışma eylemleri başladı.

Eylemcilerin buluştuğu “Birlikte İşgal” isimli internet sitesine göre, gösteriler yüzden fazla şehirde örgütlenmeye başlandı. Göstericiler ülkenin en zengin yüzde 1’lik kesim tarafından kontrol edildiğini kaydettiler. Ekonomik krizle beraber hükümetin büyük şirketleri kurtarmak için yüksek miktarlarda para harcadığını fakat fakirlere yardım etmediğini belirten göstericiler, yeni bir devrimi başlattıklarını iddia ediyorlar. Bazı göstericiler, eylemlerini Arap Baharı’na benzeterek Amerikan Sonbaharı adını verdiler. Eylemciler pankartlarında “Devrim televizyonda yayımlanmayacak”, “Mal değil, insanım”, “Oligark New York Belediye Başkanımızın 15 milyar doları var” ve “Bana geleceğimi geri verin” gibi yazılara yer verdiler.

Üç haftadır süren gösteriler, sendikaların da desteğini alarak büyümeye başladı. Memurlar ve belediye çalışanlarının yanı sıra öğrenciler de eylemlere destek veriyor. Geçtiğimiz hafta sonu Brooklyn Köprüsü’nde düzenlenen eylemde yüzlerce gösterici gözaltına alınmıştı.
http://www.haberzoom.com/

Chavez’den Wall Street eylemcilerine dayanışma mesajı
09.10.2011

Venezuela Devlet Başkanı Hugo Chavez, ABD’de Wall Street eylemcilerine yönelik baskıları kınadı ve Cumhuriyetçi başkan adayını Küba ve Venezuela’ya yönelik eleştirilerinden dolayı “aklını kaçırmış” olarak niteledi.

Kanser hastalığıyla mücadelesine devam eden Venezuela Devlet Başkanı Hugo Chavez, geçtiğimiz ay New York’ta başlayan ve ABD’nin birçok kentinde devam eden Wall Street İşgali eylemlerine yönelik dayanışma mesajları gönderdi.

Chavez, başkanlık sarayındaki bir buluşmada gerçekleşen ve devlet televizyonunda yayınlanan konuşmasında, onlarca insanın gözaltına alındığı ve polisin biber gazıyla göstericilere müdahale ettiği eylemlere ilişkin olarak “halkın öfkesi 10 şehre yayılıyor ve baskı korkunç boyutlarda; şu anda kaç kişinin hapiste olduğunu bilmiyorum” şeklinde konuştu.

Chavez ayrıca, Küba ve Venezuela’daki sistemi “zararlı” (malign) olarak niteleyen ABD’li Cumhuriyetçi başkan adayı Mitt Romney’e şu sözlerle yanıt verdi:

“(Romney) Venezuela ve Küba’ya saldırıyor ve Hugo Chavez’in zararlı hükümetinden bahsediyor. Ayrıca, ABD’yi Tanrı’nın yarattığına ve dolayısıyla ABD’nin dünyayı yönetebileceğine dair bir kibri var. Ve bu aklını kaçırmış adam, bizdekinden kısa bir süre sonra yapılacak seçimlerle ABD’nin başkanı olabilir.”

Öte yandan, Venezuela’da 2012’nin Ekim ayında yapılacak olan başkanlık seçimine ilişkin kampanyaların başlamasından önce sağlığına kavuşmuş olacağından emin olduğunu belirten Chavez, geçtiğimiz Haziran ayında kötü huylu bir tümörü aldırmak için gittiği Küba’ya son kontroller için birkaç günlüğüne tekrar gideceğini belirterek, “vücudumda, düşündüğümüz gibi kötü huylu hücrelerin kalmadığını doğrulamak için tüm testleri yapacağız” şeklinde konuştu.

Chavez ayrıca, ABD’deki protestolara ilişkin olarak “yoksulluk artıyor, sefalet giderek daha kötü hale geliyor. Fakat imparatorluk hala yerinde duruyor ve halen bir tehdit olmaya devam ediyor … Obama birçok nedenle düşüş içerisinde. O büyük bir aldatmacaydı.” değerlendirmesinde bulundu.
(soL – Dış Haberler)

"İş yok, sağlık hizmeti yok, emeklilik ödeneği yok"



"İşgal' bu sefer kapitalizmin kalbinde...

Tunus'ta bir seyyar satıcının fitilini ateşlediği halk ayaklanmaları ABD'ye sıçradı. Dünya finans sisteminin kalbi olan Wall Street'te başlayan gösterilere katılım her geçen gün artıyor.

09 Ekim 2011

Arap ülkelerinden İsrail'e, İngiltere'ye, İspanya'ya, Yunanistan'a ve en son olarak da ABD'ye uzanan ve temelinde de sosyal adaletsizlik, çarpık gelir dağılımına tepki olan gösterilerin, Wall Street'i hedef alması kapitalist sistem için ciddi bir alarm niteliği taşıyor.

"Açgözlülük Amerikan rüyasını öldürdü"

New York'tan başlayarak diğer kentlere de yayılan protestolar ABD basınında çok fazla yer bulamasa da, gösterilerde başı çeken "Wall Street'i İşgal" (Occupy Wall Street) ve "Biz yüzde 99'uz" (We are 99 percent) girişimlerinin kurdukları internet siteleriyle dünyaya yayılıyor. "Wall Street'i İşgal" hareketine mensup bir protestocunun elindeki "Açgözlülük Amerikan rüyasını öldürdü" pankartı büyük şirketlerin doymak bilmez iştahını, "Wall Street, Savaş (War) Sokağı" pankartı ise ABD'nin ekonomik çıkarlar uğruna giriştiği savaşları eleştiriyor. "Savaşmayın, iş sahası açın" pankartı da, ABD genelinde büyük bir sorun haline dönüşen işsizliği dile getiriyor.

"İş yok, sağlık hizmeti yok, emeklilik ödeneği yok"

İngiltere'deki Sokak eylemleri sırasında göstericiler tarafından dile getirilen "İş yok, sağlık hizmeti yok, emeklilik ödeneği yok" gibi gerekçeler Wall Street sokaklarında da sıkça dile getirilen sloganlar arasında. Eyleme katılan bir gösterici "Banka ve holdinglerin bizden çalmasından artık bıktık. Evlerimizi, işlerimizi ve sosyal haklarımızı kaybettik. Hepimiz bu mücadelede beraberiz." derken 2008'deki küresel krizin ardından ABD'nin büyük finans şirketlerini kurtarmak için harcadığı çabaları eleştiriyor.

"Zengin daha da zenginleşiyor"

Bir zamanlar (ve hala) az gelişmiş ülkelerdeki insanların kaderi gibi algılanan şikayetler, bugünlerde ABD'nin finans merkezinin sokaklarında yankılanıyor. En zengin yüzde 1 her şeyi elde ederken, geriye kalan yüzde 99'un düşük ücretler karşılığında çok çalıştıkları, yüksek borçlar yüzünden evlerini kaybettikleri, kaliteli sağlık hizmetlerinden yoksun oldukları söyleniyor."Wall Street'i İşgal" hareketinin verdiği mesaj gayet yalın: Finans kapitalin, ABD hükümeti üzerindeki gücünün azaltılması.

ABD'nin meşhur finans gazetesi Wall Street Journal'a nazire yaparcasına hazırlanan The Occupied (İşgal Edilmiş) Wall Street Journal gazetesi, protestocuların sesi oluyor. Wall Street'teki göstericilerden birinin taşıdığı yukarıdaki pankartta "Anaokuluna dön ve paylaşmayı öğren" yazarken, alttaki büyük pankartta "Sevgili Wall Street, çok fazla aldın, şimdi birazını verme sıran geldi" yazmakta.

Kaynak: milligazete.com.tr

ABD'de 25 Eyalette Gösteri!
11 Ekim 2011

Amerika Birleşik Devletleri'nin doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine 25 eyalette binlerce kişi sokaklara döküldü.

Amerikan baharı ülke genelinde kendini hissettiriyor.

Wall Street'i (vol sitriit) İşgal Et" sloganıyla başlatılan protesto gösterileri hafta sonunda 25 eyalette yapıldı. Göstericilere hoşgörü mesajı gönderen Obama yönetimine karşı güvensizlik de eylemlerle ile birlikte yaygınlaşıyor.

Geçen ay New York'ta birkaç kişiyle başlayan Wall Street'i İşgal Et gösterileri ülke geneline yayıldı.

Amerika Birleşik Devletleri'nin doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine 25 eyalette binlerce kişi sokaklara döküldü.

100'den fazla protestocu başkentteki McPherson (makpersın) Meydanı'nda "Washington' İşgal Et" kampında toplandı.

Göstericiler, hem mali hem de siyasi gidişata karşı çıktı.

Protestolar zengin kesimde ise paniğe neden oluyor.

Amerikalı Nobel ödüllü ekonomi profesörü Paul Krugman, New York Times'taki yazısında protestolara değinirken, bu yorumu yaptı.

Krugman, protestocuların sadece seslerini duyurmaya çalıştıklarını ancak zenginliklerinin kaynağı belli olmayanların, durumdan büyük rahatsızlık duyduğunu vurguladı.

Amerikan Baharı Parkta Sürüyor!

Amerika Birleşik Devletleri'nde "Wall Street'i İşgal Et" eylemi çeşitli kentlerde sürüyor. New York'ta gelir dağılımı eşitsizliğini, ekonomik krizi ve işsizliği protesto eden eylemciler 17 Eylül'den beri mekan edindikleri Zuccotti Park'ta kalmaya devam ediyor.

Kamplar kuruldu. Destekçiler, gönüllüler; yiyecekleri ve çeşitli ihtiyaç maddelerini sağlıyor.
"Wall Street'i İşgal Et" sivil girişimi altında örgütlenen protestocular New York'taki Zuccotti Park'ı ev olarak benimsedi.
New York borsasının yer aldığı Wall Street'e girmelerine polis tarafından izin verilmeyen New Yorklu protestocular geceleri de parkta kalıyor.
Tüm günlük aktivitelerini park içinde gerçekleştiren eylemciler yağlı boya tablo yapıyor, bilgisayardan günlük işlerini takip ediyor.
Parkta çocuklar için mini bir kreş de kuruldu.
Başlarda protestocuları eleştiren New York Belediye Başkanı Michael Bloomberg de eylemcilerin kurallara uyduğu sürece parkta kalabileceklerini belirtti.
Bu arada eylemcilerin önümüzdeki günlerde özellikle bankaları protesto edecekleri ve bu amaçla bazı gösteriler düzenleyecekleri belirtiliyor.
TRT

Boston yeni sürtüşme noktası
12.10.2011
SelimAtalayNY Selim Atalay
Boston olayları üzerine NY ve DC den eylemciler Boston'a gidiyor. Boston yeni sürtüşme noktası
10 saat önce Favorilere ekle Retweetle Yanıtla

SelimAtalayNY Selim Atalay
Wall ST PROTESTOSU: Boston'daki göstericiler sabaha karşı polisle çatıştı. Polisin hayli şiddet uyguladığı anlaşılıyor.
twitter.com

15 Ekim "Dünya çapında Küresel Eylem Günü: "Halk bir araya geldiğinde mağlup edilemez"
13 EKİM 2011


ABD'deki isyan 100 şehre yayıldı: 15 Ekim'de Avrupa'da

BBC'nin haberine göre; New York'ta dördüncü haftasını dolduran "Wall Street'i İşgal" hareketi ABD'nin farklı şehirlerine yayılırken, benzer eylemlerin Avrupa şehirlerinde de planlanmaktaymış

Haber şöyle:

ABD genelinde yüze yakın şehirde Wall Street İşgalcileri’ne destek eylemi düzenlendi.

Bu arada Londra'da 15 Ekim tarihinde “Londra Borsası'nı İşgal” adında bir eylem planlanmakta.

Sosyal medya kanallarından yapılan duyurularda St. Paul Katedrali önünde saat 12.00'de yapılacak olan eylem, "şirketlerin aç gözlülüğüne karşı nüfusun yüzde 99'unu oluşturan bizler yeter diyeceğiz ve Londra borsasını işgal edeceğiz" ifadesiyle tanımladı

15 Ekim tarihi, Yunanistan, İspanya ve Fransa'daki muhalif hareketlerce "Dünya çapında Küresel Eylem Günü" ilan edilmişti.

"Halk bir araya geldiğinde mağlup edilemez"

“Wall Street’i İşgal hareketi"ne destek amacıyla örgütlenen “Boston'u İşgal” isimli grubun, şehir merkezindeki Dewey Meydanı'ndaki dünkü eylemine polis müdahale etti ve yüze yakın eylemciyi göz altına aldı.

Gruptan yapılan açıklamada eylemin düzenleyicilerinin idari yetkililerle temas içinde olmalarına rağmen Boston Emniyeti'nin tehditkar tavrı sebebiyle söz konusu diyalogun sona erdiği belirtildi.

Polis müdahalesi sırasında gruptan "Bu barışçıl bir gösteri" ve "Halk bir araya geldiğinde mağlup edilemez" sloganları atıldı.
haber1001

Hamaney: Wall Street isyanı yayılacak
13-10-2011

Hameney, Amerika`da başlayan Wall Street hareketinin önemine değinerek, bu hareketin köklerinin yakın gelecekte Amerika ve batı kapitalizmini çökertecek kadar yayılacağını dile getirdi.

Seyyid Ali Hameney Kirmanşah ilinde halka hitaben yaptığı konuşmada Amerika`da başlayan Wall Street hareketinin önemine değinerek, bu hareketin köklerinin yakın gelecekte Amerika ve batı kapitalizmini çökertecek kadar yayılacağını söyledi.

Hameney daha sonra bölgesel gelişmelere temasla Mısır, Tunus, Libya, Bahreyn, Yemen ve başka bölgelerdeki olayların Amerika`nın bölgesel siyasetlerinin fiyaskoyla sonuçlanmış olduğunu gösterdiğini söyledi.

KAPİTALİST DÜZEN ÇIKMAZA SAPLANDI

Hananey konuşmasının devamında Amerika`da oluşan Wall Street protesto hareketi karşısında Amerikan medyaları ve yetkililerinin suskunluğa büründüğünü hatırlatarak şu görüşleri savundu:

"İfade özgürlüğünden dem vuranlar, bu protesto hareketini itirafa mecbur kalınca ona karşı şiddet kullandılar ve insan haklarını savunma, toplantı ve gösteri özgürlüğünü destekleme ve ifade özgürlüğünün kapitalist düzende ve liberal demokrasilerde ne anlama geldiğini gösterdiler. Amerikan halkı aslında yüzde 1`lik bir azınlığın yüzde 99`luk çoğunluk üzerinde egemenlik kurmasına ve Amerikan halkının vergileri ve parasını Afganistan ve Irak savaşlarında harcamasına ve siyonist rejimi desteklemesine karşılar. Amerikan yönetimi bu protesto hareketini şiddetle bastırabilir, ancak bu hareketin köklerini yokedemez. Bu hareketin kökleri gelecekte Amerika ve batı kapitalizmini çökertecek kadar yayılacaktır."

Ayetullah Hameney, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Kapitalist düzen, tamamen çıkmaza saplanmış olup, batıda tam bir bunalım dönemi başlamış bulunmaktadır. Dünya hassas ve tarihi bir dönemden geçmektedir."
haber1001

Wall Street İşgalcileri'nden 'ilk zafer'
14 EKİM 2011

Wall Street'i İşgal Hareketi'nin kamp kurduğu New York'taki Zuccotti Parkı'nın boşaltılması talebi geri çekildi.
Yüzlerce eylemcinin dört haftadır çadırlar kurarak faaliyet merkezi haline getirdikleri parkın sahiplerinin, parkın temizlenmesi için polis tarafından boşaltılması kararından geçici olarak vazgeçildi.
İlgili Haberler
ABD'deki işgal eylemleri yayılıyor
Wall Street İşgalcileri sendika desteği ile yürüdü
Wall Street İşgalcileri'nden yeni eylem çağrısı
İlgili Konular
Amerika Birleşik Devletleri, Küresel Mali Kriz, Ekonomi
Wall Street başta olmak üzere Amerikan finans sistemine karşı eylemlere öncülük eden Zuccotti parkındaki protestocular, parkın boşaltılmasından vazgeçilmesini, New York belediyesine karşı kazandıkları ilk zafer olarak değerlendirdiler.
Eylemciler parkın boşaltılması kararını, harekete darbe vurma amaçlı bir taktik olarak değerlendirmişler ve destekçileri parka davet etmişlerdi.
New York'taki BBC muhabiri Laura Trevelyan parkın boşaltılması kararının geri çekilmesinin, parktaki eylemci sayısının bir hayli artması sebebiyle alınmış olabileceğini belirtti.

BBC Muhabiri, polis birliklerinin halen park civarında bulunduklarını kaydetti.
BBC

Kapitalizme isyan hareketi Almanya'ya da sıçradı
13 Ekim 2011

ABD'de kapitalizme karşı başlatılan işgal hareketi için Almanyada çağrılar çoğaldı, cumartesi günü 40 şehirde büyük protesto yürüyüşleri var

Kapitalizme karşı New York’ta başlayan "Wall Street’i işgal hareketi" Almanya’ya da sıçradı. Cumartesi günü Almanya’nın 40 şehrinde sosyal adaletsizliğe karşı, kapitalizmi protesto eden gösteri yürüyüşleri yapılacak.

ABD'de mali sistemin işleyişi başta olmak üzere işsizlik, yoksulluk, gelir dağılımı adaletsizliği gibi sorunlara tepki gösteren ABD'li protestocular, Almanya'daki küreselleşme karşıtlarını da harekete geçirdi. Almanya'nın 40 farklı kentinde 15 Ekim Cumartesi günü protesto gösterileri düzenlenmesi bekleniyor.

Almanya’da planlanan eylemler konusunda açıklama yapan küreselleşme karşıtı ‘Attac’ örgütünün sözcüsü Nick Nagler, "Wall Street’i işgal" hareketi ile aynı çizgide olduğumuzu düşünüyoruz.’ dedi.

Almanya’da en büyük gösterinin Avrupa’nın para merkezi Frankurt am Main’de gerçekleşmesi bekleniyor. Frankfurt’taki Avrupa Merkez Bankası EZB’nin binası önünde binlerce kişinin biraraya geleceği tahmin ediliyor. Başkent Berlin’de ise göstericiler Başbakanlık binasına doğru yürüyecek. Göstericilerin, mali kurtarma planlarına son verilmesini ve hükümetin istifasını talep etmeleri bekleniyor.
haber1001

Öfkeliler Hareketi Roma'yı yakıyor!
15 Ekim 2011

İspanya'nın başkenti Madrid'de yaz aylarında gerçekleşen gösterilerle adlarını duyuran ''Öfkeliler''in (Indignados) İtalyan versiyonunun, Roma'daki protesto yürüyüşü ateşli eylemlere dönüştü.

Kapitalizmi, kürersel neo-liberal soygun düzeni sonucu oluşan Ekonomik kriz, artan işsizlik, tasarruf paketleriyle gelen kesintileri protesto eden ''Öfkeliler'' hareketinin İtalya uzantısının öğle saatlerinde başlayan yürüyüşü, eylemlerinin son durağı olan San Giovanni meydanına gelindiğinde polisle çatışmaya döndü.

Yürüyüş sırasında güzergah üzerindeki Cavour caddesinde bazı araçların ateşe verildiği, banka ve bazı dükkanların vitrinlerinin kırıldığı gözlendi.

Son durak olan San Giovanni meydanında, eylemcilerin polisle çatışmaya girdikleri ve bir itfaiye arabasını da ateşe verdikleri belirtildi. Olaylar sırasında, San Giovanni meydanındaki tüm dükkanların kapandığı, meydana çıkan yollardan Merulana caddesinde ise çatışmaların devam ettiği kaydedildi. Bölgeye çok sayıda polisin sevk edildiği ve ekiplerin göz yaşartıcı bombalar kullandıkları aktarıldı.

Çıkan olaylar nedeniyle göstericilerden ve güvenlik güçlerinden 70 yaralının olduğu bildirildi. Polis helikopterleri de kent merkezi üstünde yoğun şekilde devriye geziyor.

Bu arada, kortej sırasında, ''Sky Italia'' kanalının iki çalışanın saldırıya uğradığı gelen haberler arasında yer aldı.

Yaklaşık 200 bin kişinin katıldığı tahmin edilen yürüyüşte, bazı grupların sık sık ses bombası ve fişekler patlattıkları görüldü.
haber1001

''Corriere della Sera'' gazetesi de internet sitesinden Roma'daki şiddet olaylarını, "Roma'da, (Indignati) cehennemi" başlığıyla duyurdu.
haber1001

Kapitalizme Karşı Küresel İsyan Dev Dalgalar halinde Yayılıyor: Beş kıtadaki 82 ülkenin 951 kentinde protesto eylemleri yapılıyor
15 EKİM 2011

Dünyanın dört bir yanında bugün, kaitalizmi, neo-liberal küresel soygun düzenini, büyük şirketlerin aç gözlülüğü ve hükümetlerin kemer sıkma önlemlerini protesto eden gösteriler yapıldı.



En büyük gösterinin yapıldığı Roma'da yer yer olaylar çıktı.

On binlerce kişinin gösterisi sırasında, polis maskeli bir gruba müdahele etti.

Bugün beş kıtadaki 82 ülkenin 951 kentinde protesto eylemleri yapıldığı bildiriliyor.

Londra'nın finans merkezinde yapılan eylemde polis göstericilerin borsa binasına yaklaşmasına izin vermedi.

Günün erken saatlerinde Avustralya ve Yeni Zelanda'nın yanısıra, Asya'nın bir çok kentinde de gösteriler yapıldı.

Bir çok grup, ABD'deki Wall Street İşgalcileri'ni örnek alıyor.

15 Ekim küresel protesto gününü düzenleyenler, internet sitelerinde yaptıkları açıklamada, amaçlarının 'küresel düzeyde arzu ettikleri değişimi yaratmak' olduğunu belirtiyor.

Sitede, 'politikacılar ve hizmet ettikleri finans elitlerine, kendi geleceğimizi kendimizin belirleyeceğini tek bir ses halinde duyuracağız' deniyor.

Protestoların kısa geçmişi

Arap isyanlarından sonra, bu yıl Batılı ülkelerde ilk kez tanık olunan, "sıradan vatandaş"ın günümüzün yerleşik neo-liberal soygun düzenini kınamak için sokağa döküldüğü eylemlerin başlangıcı, geçen ilkbahar aylarına uzanıyor.
İspanya'nın başkenti Madrid'de, Puerto del Sol meydanında düzenlenen ilk protesto eylemine, toplumsal anlamda her kesimden insanlar katılmış ve mevcut siyasi partilerle ilişki kurulmamıştı.

15 Mayıs'ta düzenlendiği için "15M" hareketi diye anılan İspanya protestolarının arkasında, işsiz ve genç meslek sahiplerinin internet ortamında oluşturduğu bir grup vardı.

Puerto del Sol'da haftalarca kamp kuruldu; zamanla hareket İspanya'nın tümüne yayıldı, yerel gruplar oluşturuldu.
İspanya'da ortaya çıkan "Indignados" (Öfkeliler) hareketi, tıpkı Tunus'ta başlayan "Arap Baharı" gibi ülkeden ülkeye yayıldı.

İspanyolların kaygı ve protestolarıyla kendi sorunları arasında benzerlik gören tepkili gruplar, benzer kınama eylemlere giriştiler.

Bu eylemlerin başını da, kamu alanlarının ve binalarının işgal edilmesi çekiyor.

Ekonomik kriz yayıldıkça, protestolar da yayıldı
Yunanistan, Fransa, İsrail, Belçika ve Amerika Birleşik Devletleri'nden sonra "sınır tanımayan öfkeliler hareketi", şimdi İngiltere'de de sesini duyuruyor.

Bütün bu ülkelerdeki isyanlar benzer nitelikli.

Örneğin İspanya'daki protestocular sermaye hareketlerinin daha sıkı kontrol edilmesini, bankalara ve varlıklı bireylere daha fazla vergiler getirilmesini, kamu hizmetlerinin korunmasını istiyor.

Yunan protestocular ise hükümetin sorumlu olduğu ekonomik hataların faturasını ödemek istemediklerini söylüyor, kamu harcamalarındaki kesintileri kınıyor.

İsrail'de hayat pahalılığı, konut fiyatları ve sosyal adaletsizlik kınanıyor.

Belçika yalnızca Belçikalı değil, diğer Avrupa ülkelerinden de gelen protestocuların buluştuğu bir kavşak oldu.

Fransız protestocular da, 2010 yılında yayımladığı kitabında, sosyal adaletsizliğin ve piyasaların gücünün protesto edilmesini, isteyen 93 yaşındaki Alman asıllı Fransız yazarı Stéphane Hessel'in çağrıları etrafında toplandı.

Kimi Fransızlar Madrid'de başlayan gösterilere katılırken, çeşitli Fransız kentlerinde de protesto eylemleri düzenlendi.

Millî Birlik Ruhu/Haber1001/BBC

İspanya'da yüz binler sokaklara döküldü
15 Ekim 2011
Ekonomik krizin etkisiyle ortaya çıkan ve mevcut siyasi, sosyal, ekonomik sisteme karşı geçen mayıs ayından bu yana sokaklara dökülen halk hareketi ''Öfkeliler'', İspanya'nın 60 kentinde gösteri yaptı.

''Küresel değişim için birleşin'' sloganı altında, başkent Madrid'deki, İspanya Merkez Bankasının da bulunduğu Cibeles Meydanı'nda toplanan binlerce İspanyol, siyasetçileri ve finans patronlarını protesto ederek, ''Bu krizin faturasını biz ödemeyeceğiz'' mesajını bir kez daha verdiler. 6 noktadan şehir merkezine giren göstericiler, ''Birleşen halklar asla yenilmez'', ''Bu siyasetçiler bizi temsil etmiyor'', ''Piyasaların egemenliğine son'' şeklinde sloganlar attılar. Çok sayıda kişinin taşıdığı pankartlarda ise ''Bankaları kurtarın, fakirlerden çalın'', Kriz değil, soygun'', ''Hakların Avrupası, mal değiliz'', ''Şiddet: 600 avro aylık maaş'', ''Krizin faturasını suçluları ödesin'', ''Herkesin Avrupasına evet, az avroya hayır'''' ifadeleri dikkat çekti.

Bu arada 7'den 70'e her yaştan insanın katıldığı gösterilerde, AA muhabirinin sorularını yanıtlayan aşçı olmasına rağmen şu anda işsiz olan 31 yaşındaki Rafael, ''Çocuğuma daha iyi bir gelecek için buradayım. Siyasetçilerin bu zamana kadar yaptıklarının doğru olduğunu sanmıyorum. Bu gösterilerin yararlı olduğuna inanıyorum. Her seferinde daha fazla insan katılıyor. Siyasetçilerin artık sesimizi duymaktan başka çareleri yok'' diye konuştu.

Siyasal bilimler öğrencisi olan ve aynı zamanda çalışan 29 yaşındaki Silvia da ''Kriz öyle bir geldi ki herkese yayıldı. Ama biz sadece ekonomik krizden dolayı burada değiliz. Yıllardır devam eden Batı hükümetlerinin siyasetine, borsaların ve bankaların işleyişine karşı da buradayız. Çözüm kolay değil ama bu tip barışçıl gösterilerle ileri adım atılıyor, siyasetin hipokrasisi yavaş yavaş ortadan kalkıyor, toplum daha fazla duyarlı hale geliyor. Bu zamana kadar bize öğretilen demokrasinin, gerçeğini istiyoruz'' değerlendirmesini yaptı.

72 yaşındaki emekli Arturo da, ''Ben buradayım çünkü işi olmayan gençlere destek vermek istiyorum. İspanya'da 20 ila 40 yaşları arasındaki gençlerin yüzde 40'ı işsiz. Bunun değişmesi gerekiyor. İnsanların geleceğini piyasalar değil, halkın temsilcileri belirlesin. Ben iyimserim ve geleceğin daha iyi olacağını umuyorum. Torunlarım ve çocuklarım var arada sırada emekli maaşımızdan onlara yardım etmek zorundayız. Böyle devam edemez'' dedi.

İspanya'da 20 Kasım'da yapılacak erken genel seçimler öncesinde siyasetçiler için önemli bir mesaj olan gösterilerde, bazı grupların ''Oy kullanma'' yazılı pankart açarak, İspanyolları protesto amacıyla gelecek seçimlerde oy kullanmamaya çağırması dikkat çekti.

Madrid'de halen devam eden gösterilen gece geç saatlere kadar sürmesi bekleniyor.

Dünyada 60'tan fazla ülkede gerçekleştirilen protesto gösterileri, Avrupa'nın bazı kentlerinde yarın da devam edecek.
haber10

Londra Borsası'nı İşgal
15 Ekim 2011


İngiltere'nin başkenti Londra'daki borsa binası önünde toplanan küresel sermaye karşıtı binlerce protestos gösterisi yaptı.

İngiltere'nin başkenti Londra'daki borsa binası önünde toplanan küresel sermaye karşıtı binlerce protestocu, 'Dünya çapında Küresel Eylem Günü' kapsamında ünlü St Paul's Katedrali önünde protesto yaptı. Eylemciler arasında bulunan Türkler, 'Batsın bu dünya' yazılı pankart taşıdı.

ABD'nin New York kentinde devam eden Wall Street protestolarına ilk destek Londralı küresel sermaye karşıtlarından geldi. Onbinlerce protestocu başkentin ünlü St Paul's Katedrali önünde sabahın erken saatlerinden itibaren toplanmaya başladı. '15 Ekim Küresel Eylem Günü' kapsamında birçok ülkede gerçekleştirilen protesto gösterileri kanlı eylemlere dönüşürken, Londra'da St. Paul's Katedrali önünde öğlen saat 12.00'de başlayan eylem sırasında geniş güvenlik önlemi alan polis, grupların taşkınlık yapmasına izin vermedi. Caddeleri koridor altına alan güvenlik güçleri, eylemcileri grup grup Katedral önüne alarak kalabalık oluşmasını engelledi.



BATSIN BU DÜNYA AFİŞİ

Eylemciler, 'Şirketlerin aç gözlülüğüne karşı nüfusun yüzde 99'unu oluşturan bizler yeter diyeceğiz', 'Onların krizinin faturasını biz ödemeyeceğiz', 'Başbakan Cameron gitmeli', 'Gerçek global demokrasi istiyoruz', 'Bankalara değil, insanlara yardım edin', 'Kazanmak için beraber greve', 'İş, ev, hizmet istiyoruz', 'Kimliksiz Birleşik Krallık' yazılı afişler taşıyıp sloganlar attı. Eyleme Londra'da yaşayan Türkler de destek verdi. Eyleme katılan Türk vatandaşları katedral önündeki büstün önüne Türkçe yazılı, 'Batsın bu dünya' yazılı afiş bıraktılar.

aktifhaber

Roma'da dünkü gösterilerin bilançosu: 200 bin katılım, 135 yaralı, 20 tutuklu, en az 1 milyon Avro zarar
16 EKİM 2011



Dün Roma'da yaklaşık 200 bin kişinin katıldığı küresel neo-liberal soygun düzenini protesto eylemi sırasında polisleribn göstericilere saldırması sonucu çıkan çatışmanın bilançosu ortaya çıkıyor.

Roma'daki gösteri aynı gün dünyanın dört yanında yapılan, Kapitalizmi, küresel neo-liberal soygun düzenini, uluslararası şirketleri şirketleri ve halka dayatılan kemer sıkma politikalarını protesto eylemlerinin bir parçasıydı.

Roma Belediye Başkanı Gianni Alemmano eylemcileri 'hayvanlar' olarak niteledi.

Alemmano eylemin ardından kent merkezinde ilk belirlemelere göre en az 1 milyon euroluk hasar olduğunu söyledi.



Olaylarda yaralananların sayısı 135 olarak açıklanırken, bunların 105'inin polis olduğu kaydediliyor.

Yaralanan 30 göstericiden ikisinin parmaklarının patlayan gaz bombaları nedeniyle koptuğu da bildiriliyor.

Yaklaşık 20 kişinin de tutuklandığı belirtiliyor. Vatikan da dün Roma'da yaşanan şiddet eylemlerini kınadığını açıkladı.

Çatışmaşarın yaşandığı yerlerde, çok sayıda aracın yakıldığı, çevredeki iş yerlerinin, özellikle bankaların vitrinlerine zarar verildiği, kaldırımların kırıldığı görülüyor.

Yakılan araçlardan birinin İtalyan Jandarması'nın aracı olduğu belirtildi.
haber1001





Londra'nın kalbinde kapitalizmi protesto işgali
17 EKİM 2011

Şirketlerin açgözlülüğünü ve kapitalizmi protesto etmek için cumartesi günü başlayan Londra'yı işgal eylemi üçüncü gününe girdi.

Londra borsasının bulunduğu bölgeyle ünlü St Paul kilisesinin bulunduğu alanda yaklaşık 100 civarında çadır kurulurken, 250 civarında göstericinin geceyi bu çadırlarda geçirdiği bildirildi.
Gösteriler New York'ta başlayan ve küresel düzeyde yayılan ''Wall Street'i işgal et'' kampanyasının bir parçası.
ABD'deki eylemler yaklaşık dört hafta önce başladı ve geçtiğimiz günlerde İspanya, Portekiz, Yunanistan ve İtalya'nın da aralarında bulunduğu çok sayıda ülkeye sıçradı.
BBC'nin eylemleri izleyen muhabirlerinden Ben Ando, göstericilerin kendi aralarında gıda, hijyen gereksinimlerinin karşılanmasını örgütlemek üzere gruplar oluşturduklarını ve alanda kalmaya kararlı olduklarını aktarıyor.

Göstericilerden Belinda Singh BBC'ye, ''egemen elitlerle bir tür iletişim arayışında olduklarını'', hazırladıkları manifestoyu yakında dağıtacaklarını söyledi.
Singh, ''Buradayız çünkü zenginliğin eşit dağılımını, azınlıkların seslerinin duyulmasını ve yolsuzluğa bulaşmış sistemin değişmesini istiyoruz'' dedi.
Cam silici James Awberry de, eylemcilerin bir grup hiip olmadıklarını belirterek, ''Derdimiz tek değil, buraya da bir tek günlük eylem için gelmedik. Daha önceki eylemlerin başarıya ulaşamamasının nedeni bir gün sürmesi ve tek bir konu üzerine odaklanmasıydı. Burada ise çok sayıda sorun gündemde ve ne kadar gerekirse o kadar kalmaya da kararlıyız'' dedi.
BBC

Wall Street'i işgal hareketi bir ayı geride bıraktı
17 EKİM 2011



Küresel mali krizden, mali kurumları ve özel şirketleri sorumlu tutan Wall Street İşgalcileri hareketi, eylemlerinde bir ayı geride bırakırken, protestolar dünya başkentlerinde giderek yayılıyor.
Ekonomideki eşitsizliklere dikkat çekmeyi amaçlayan eylemin düzenleyicilerine yapılan bağışların tutarı 300 bin doları buldu.

New York'taki yetkililer eylemcileri işgal ettikleri Zuccotti Parkı'ndan çıkarmak istese de arkalarına giderek büyüyen bir destek alan eylemciler, direnmeye niyetli.

BM Genel Sekreteri'nden AB liderlerine, eylemlere destek açıklamaları yapılırken, protestolara genelde mesafeli duran Rusya ve Çin de dile getirilen bazı taleplere kulak verilmesi gerektiğini kaydetti.

Bundan bir ay önce, Dünya Ticaret Merkezi binaları çevresinde bir kaç çadır ile başlayan eylemler giderek büyüdü; geçen hafta sonu dünyanın büyük metropollerinde yüzbinlerce kişinin katıldığı eylemlere önayak oldu.

Hafta sonu İspanya, Almanya, İsviçre, İngiltere, Avusturya, İtalya ve Fransa başta olmak üzere 80 ülkede, 951 kentte destek eylemleri yapıldı.

New York'taki 'işgalciler' bu eylemlerin kendilerine dinamizm kazandırdığını söylüyor.

Liderler: Kulak verilmeli

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-mun, Paris'te bir araya gelecek G-20 grubunun, eylemcilere kulak vermesi gerektiğini söyledi.

Genel Sekreter "İşlere olduğu gibi devam etmek ya da sadece kendi iç ekonomik meselelerine eğilmek çok ciddi bir uluslararası ekonomik kriz karşısında yanıt geliştirilmesini sağlamayacaktır" dedi.

Avrupalı liderler de özel sektördeki açgözlülük ve kamu sektöründeki kesintiler karşısında duyulan öfke ve infial hissini anlayabildiklerini söylüyor.

Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, mali sektörün 'sorumsuzca', hatta kimi zamanlar suç teşkil edecek şekilde davrandığını söyledi. AB Başkanı Herman Van Rompuy da protestocuların meşru kaygıları olduğunu belirtti.

Moskova'da ise Rusya Başbakanı Vladimir Putin, eylemlerin hükümetlerin sosyal politikalarında değişiklik yaparken dikkatli davranması ihtiyacını gösterdiğini söyledi.

Putin, Moskova'da yaptığı bir konuşmada, "Gelişmiş ekonomileri olan bazı ülkelerde gördüğümüz gibi, marjinal bir grup değil, yüzbinlerce kişi sokaklara çıkıyor ve hükümetlerinin gerçekleştiremediği şeyleri talep ediyorlar" dedi.

Çin Dışişleri sözcüsü Liu Weimin de, "Burada, üzerinde düşünülmesi gereken pek çok konu var." diye konuştu.

Eylem kampları büyüyor

Wall Street'teki eylemciler hafta sonunda tüm dünyada yankıları duyulan eylemlerden güç alarak mali kurumlar üzerindeki baskıları sürdürmek istiyorlar.

Pek çok ülkede, buradaki eylemcilerle dayanışma halindeki prostestocular, hükümetlerinin kemer sıkma eylemlerine karşı seslerini yükseltiyor.

Almanya'da eylemciler, Frankfurt'taki Avrupa Merkez Bankası'nın önünde çadırkent kurdu

Protestocular, küresel mali kurumlara sınırlamalar getirilmesi çağrıları uygulamaya geçene dek buradan ayrılmayacaklarını söylüyor.

İtalya'da ise polis, Roma'da ev ev aramalar yaparak aşırı sol eğilimli eylemcileri gözaltına alıyor.

Roma'da meydana gelen hasarın maliyeti 1 milyon euro olarak tahmin ediliyor.

Londra'da ise 500 kadar eylemcinin en önemli mali kurumlarla çevrili olan St. Paul Katedrali önündeki eylemleri üçüncü gününde sürüyor.

Protestocuların Londra Borsası önünde eylem talebi kabul edilmemiş, St. Paul Katedrali'nin din adamlarından Giles Fraser ise, eylemcileri tahliye etmeye çalışan protestocuların kalmasından memnuniyet duyacaklarını söyleyip, polisin bölgeyi boşaltmasını istemişti.

Ancak polis 24 saat boyunca katedral önündeki meydanda nöbet tutuyor.

Hafta sonu Londra'da düzenlenen gösteriler barışçı geçti, ancak sekiz kişi gözaltına alındı.
http://wscdn.bbc.co.uk/worldservice/assets/images/2011/10/17/111017170841_ows_304x171_getty.jpg
Avrupa'nın çeşitli kentlerinde yüzbinler eylemlere destek verirken, ABD'deki eylemlere katılım daha sınırlı kaldı. Seattle'da da polis, bir parka kurdukları çadırları sökmeye yanaşmayan eylemcileri gözaltına aldı.

BBC

Bu Defa Times Square İşgal Altında
Güney Cüceloğlu
Ekim 16, 2011



Birinci ayını doldurmak üzere olan ve Occupy Wall Street ile başlayan İşgal eylemleri serisi tüm hızıyla sürüyor.

New York dışında başka ABD ve Avrupa şehirlerine de sıçrayan eylemler, basında daha fazla yer buldukça ve internetteki etkili çalışmalarının neticesinde her gün daha fazla insana ulaşmayı ve amacını anlatmayı başarıyor.

Occupy Wall Street nedir?

Kısaca, insan haklarının güçlenmesini ve yaşam kalitesinin artmasını amaçlayan, aslında senin, benim ve bizden sonraki nesillerin faydasına kafa yoran, devrimci ruha sahip bir oluşum diyebiliriz.

İşgal eylemlerinin en önemli özelliği, belirli bir siyasi görüş, milliyet yada dini görüş ile bağlantısı olmadan, dünyadaki haksızlıkların tümüne karşı durması.

ABD’nin dev finans kuruluşlarının iç ettiği milyarlarca dolar, kalitesiz ve pahalı eğitim, çalışmayan sağlık sistemi, Afganistan batağında hayatını kaybeden askerler / harcanan trilyon dolarlar gibi ABD iç işlerini daha fazla ilgilendiren konulardan tutun da televizyon ve medyanın kalitesizliği / hayatımızdan götürdükleri, maddiyatın fazlaca önemli oluşu, göçmenlik ve göçmen problemleri gibi küresel, insan haklarını ilgilendiren konulara geniş bir yelpaze işgal eylemleri serisinin gündeminde.

10 gün önce İşgal eylemlerinin başladığı yer olan Zuccotti Park‘ı ziyaret edip fotoğraflar çekmiş ve yayınlamıştım: Wall Street İşgal Altında

Bugün de New York City‘nin aşağı bölümlerinden başlayıp meşhur Times Meydanı‘na uzanan bir yürüyüşün hem parçası oldum hem de fotoğrafçısı. (Occupy Wall Street fotoğraflarımın tamamını Flickr sayfamda görebilirsiniz.)



Yoğun polis kontrolunda devam eden ve Times Meydanı’nda son bulan yürüyüş büyük bir coşku ve heyecan içinde gerçekleşirken New Yorklular ve şehri ziyaret eden turistlerden de büyük ilgi ve destek buldu.

guy fawkes maskeleri işgal eylemlerinde de ortaya çıktı



"money talks too much" yani "para haddinden fazla kuvvetli"

times meydanı'na varıldığında hava kararmış ve herkes yorgun düşmüştü afganistan konusu da eylemlerin gündemindeki önemli maddelerden polis bütün gün eylemcileri her saniye kontrol altında tuttu yorgunluk ve birşeyleri değiştirme çabasının getirdiği gurur ortamda hakimdi polis barikatları, sürekli hareket halindeki memurlar ve onları fotoğraflayan eylemciler dünyanın çeşitli ülkelerindeki işçi . üst düzey yönetici maaşlarının oranları



eğitimliyim, işim var, eşekler gibi çalışıyorum ve şanslı kesimdenim ama buna rağmen %99'un içindeyim



UPDATE: Bütün gün gayet sakin ve kontrollü devam eden eylemleri akşam 8′e doğru aşırı yorgunluk sebebiyle terk edip eve dönmüştüm, şu anda haberlere baktığımda görüyorum ki ben ayrıldıktan sonra ortalık karışmış, 100′un üzerinde eylemcinin tutuklandığı ve pazar sabahı 1 olmasına rağmen tutuklamaların çeşitli noktalarda devam ettiği söyleniyor.

Okuyucu yorumları:

Sinan Ceylan der ki:
Ekim 16, 2011 tarihinde, saat 9:38 am
Güzel yazı ve güzel fotoğraflar. En çarpıcı olanı yönetici ile işçiler arasındaki maaş uçurumunu ortaya koyan tablo. Eline sağlık.

sophie der ki:
Ekim 16, 2011 tarihinde, saat 10:43 am
Türkiyede 8 saatlik iş bulmak çok zor oteller, mağazalar sigorta yaptırmayan her yer 12 saat ve üzerinde çalıştırıyor. Bir insan 12 saat çalışırsa dünyaya neden geldiğini nasıl hatırlayabilir ki, ben unuttum. Umursayan birilerini görmek güzel. Bunu bize hatırlattığın için teşekkürler :)


Kaynak: http://www.donuz.com/

DÜNYADAKİ KÜRESEL İSYANI, OSMANLI'DAKİ 'VAKIF SİSTEMİ' BİTİRİR!
18.10.2011



Müthiş iddia!

Dünyanın saygın ekonomi gazetesi: Dünyadaki küresel isyanı, Osmanlı'daki 'Vakıf Sistemi' bitirir!

Dünyanın saygın ekonomi gazetesi Wall Street Journal, ABD’de isyana neden olan ekonomik krizin Osmanlı’daki ‘vakıf’ geleneğiyle çözülebileceğini yazdı

Gazete, ‘Devletin yetişemediği okul, hastane, yol gibi altyapı yatırımlarını zenginler yaptırabilir. Bu hem istihdam yaratır hem de yatırımcıyı çeker’ dedi

Wall Street Journal gazetesinde Charles Landow ve Courtney Lobel imzasıyla yayınlanan yazıda şu ifadeler kullandı: “Washington Post’ta yer alan bir haberde, Amerikalı milyarder William Conway’in 2.7 milyar dolarlık servetinin 1 milyar dolarını yeni iş alanları yaratmak için ayırdığı, bunu nasıl kullancağını ise halka sorduğu yazıyordu. Conway ve ABD’nin diğer 413 milyarderi için yanıtımız hazır: Köprü yapın! ABD’nin yüzyüze kaldığı en önemli ekonomik sorunlardan biri yolların, köprülerin, demiryollarının ve diğer temel ağların acınacak durumu. Amerikan Mühendisler Birliği’nin 2009’da hazırladığı raporda “ülkenin giderek zayıflayan altyapısıyla, yüksek miktarda iş ve üretim sağlayan dinamik küresel şirketleri çekme yeteneğinin azaldığına” dikkat çekildi.

Yardımlara teşvik

Sorun açık olmasına rağmen mali kısıtlamalar ve partizanca engellemeler, hükümetin bu soruna eğilmesinin önüne geçiyor. Ancak altyapı için başka bir kaynak daha var: Conway gibi milyarderler. Forbes listesine göre, en zengin 400 Amerikalının toplam 1.53 trilyon dolar parası var. En tepedeki 50 kişi bunun 700 milyar dolardan fazlasını elinde tutuyor. Niçin bu insanlar, bazı teşvikler karşılığında istedikleri altyapı projelerine doğrudan destek yatırım yapamasın? Bağımsız bir komisyon ya da Ulaştırma Bakanlığı’nın belirleyeceği acil projeler listesi belirlenir ve milyarderler buralara bağışlar yapabilir.

Osmanlı vakıfları

Bunun bir örneği de var: Osmanlı döneminde devlet, bazı temel hizmetler için para bulamıyordu. Bu boşluğu ‘vakıf’ olarak adlandırılan 35 binden fazla özel kuruluş dolduruyordu. Bayındırlık işleri, belediye hizmetleri, su sistemleri, okullar, hastaneler, köprüler, yollar yapıyorlardı. Bugün birçok modern Türk vakıfları bu geleneği sürdürüyor. Örneğin Sabancı Vakfı bugüne kadar 120’den fazla okul, hastane, kütüphane, yetimhane ve başka sosyal tesisler yaptı. Bu kuruluşlar daha sonra ilgili bakanlıklara devredildi. ABD’deki altyapı ihtiyacı da gözönünde bulundurulduğunda, zengin Amerikalıların bu tip projeler üretmediğini görüyoruz. Bu kesinlikle uzun vadeli bir çözüm değil. Ancak bazı boşluklar doldurulabilir, bazı projeleri canlandırabilir, daha yaratıcı düşüncelerin önünü açabilir. Yeni iş alanları yaratıp, daha güçlü bir ekonomiye doğru bir adım oluşturabilir.

Wall Street isyanı büyüyor

Başkaldırının merkezi New York’taki ‘Wall Street’i İşgal Et’ hareketi yayılıyor. Haftasonu eylemlerde ABD’de 504 kişi gözaltına alınırken diğer yandan eylemcilere yapılan bağış miktarı da 300 bin dolara ulaştı. ABD’nin Nobel ödüllü ekonomi profesörü Paul Krugman şu değerlendirmeyi yaptı: “Wall Street ekonomik kutuplaşmaya doğrudan ve büyük oranda katkıda bulundu. Finans sektörü aşırı büyüdü, sektöre hep harika işler yaptığı söylendi. Ancak 17 Amerikalı’dan sadece biri bu sektörde çalıştı. Bankerler siyasette seçmenlerin değil paranın konuştuğunu iyi biliyor. Bu sektör yumuşak tonda dahi eleştirme cesareti gösteren her politikacıyı cezalandırıyor. Bu durum, sektörün parasının Obama’yı terkedip Cumhuriyetçi başkan adayı Romney’e kaymasıyla da ispatlanıyor.”

Krizin sebebi biz değiliz

Alman Bankalar Federasyonu Başkanı, HSBC Trinkaus CEO’su Andreas Schimtz, Financial Times’a, “2008 yılı banka krizi hükümetlerde bütçe krizine neden oldu. Ancak şimdi devlet borçları banka krizlerine yol açtı. Şimdi siyasetçiler kendi hatalarından batan bankalara sırt çeviriyor. Bankacılar finans dünyasının en görünen sembolleridir, ama hedef biz değiliz. Biz Finansal sektörü temsil etmiyoruz” yorumu yaptı.

Zarar 5 milyon euro

Protestoların en ateşli geçtiği yer İtalya’da hasarın 5 milyon euroyu aştığı belirtildi. Roma’yı ateşe veren “Öfkeliler”in (Indignati) ve Siyah Blok’u militanlarının Yunanistan”da eğitim aldığı ortaya çıktı. La Reppublica’ya konuşan F. isimli 30 yaşındaki eylemci “Bu sadece bir başlangıç. Devamı gelecek” diye konuştu.

Katedral önünde kamp

Londra’daki göstericiler ünlü St. Paul Katedrali’nin önünde kamp kurdu. 250 kadar gösterici kurdukları 100 çadırda sabahladı. Rahip Giles Fraser eylem dolayısıyla toplanan polisten, korunmaya ihtiyaçları olmadığını söyleyerek uzaklaşmalarını istedi. İngiliz basını “Eylemcilere Tanrı’nın evinden ilahi bir destek geldi” diye yorumladı.

LİDERLER EYLEMCİLERİN YANINDA

‘Uymayan bankacıya ceza’

82 ülke ve bini aşkın kente yayılan protesto gösterilerinde liderler ya eylemcilerin yanında ya da sessiz kalmayı tercih ediyor. AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, ilk defa kurallara uymayan bankacılara ceza sisteminin getirilmesi önerisini ortaya attı. AB Komisyonu’nun bu öneriyi önümüzdeki G20 zirvesinde gündeme getireceği belirtiliyor.

Obama’dan da destek

ABD Başkanı Obama Washington’da Martin Luther King anıtında yaptığı konuşmada, “Doktor King, Wall Steer’te yönelik başkaldırıda aşırıya kaçmamamızı isterdi. Burada çalışanları canavar gibi göstermeyin” uyarısında bulundu.

Ciddiye alıyoruz

Maliye bakanı Wolfgang Schlaube, “Gösterileri çok ciddiye alıyoruz. Bankalar çok şeffaf ve temiz bir yönetime ihtiyaçları var” dedi.

Sistem çok yanlış

İngiltere Dışişleri Bakanı Hague da, “Evet bu bir gerçek. Bankacılık sistemi çok büyük yanlışlar yaptı” dedi.

kaynak:haberturk.com

Göstericiler KALIFORNİYA Oakland'da polisle çatıştı
SelimAtalayNY Selim Atalay
27.10.2011
KALIFORNİYA Oakland'da Wall St karşıtlarının polisle çatışmasını bildirmiştik. Göstericilerden 24 yaşında bir Irak Savaşı gazisi komada...
http://twitter.com/

Wall Street'i İşgal Et eylemcileri yine gözaltında
ABD'de gelir dağılımı eşitsizliğini, Wall Street'i, ekonomik politikaları ve işsizliği protesto eden ''Wall Street'i İşgal Et'' eylemcileri, New York'ta 6. aylarını kutlamak istedikleri eski mekanları Zuccutti Park'ta yine gözaltına alındı. Baharın gelmesiyle hareketin yeniden güç kazanıp kazanamayacağı merakla bekleniyor. 18.03.2012 NEW YORK netgazete
_________________
Bir varmış bir yokmuş...


En son Alemdar tarafından Cum Arl 28, 2012 6:53 pm tarihinde değiştirildi, toplam 2 kere değiştirildi
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et AIM Adresi
Alemdar
Site Admin


Kayıt: 14 Oca 2008
Mesajlar: 3538
Konum: Avustralya

MesajTarih: Prş Ekm 27, 2011 7:15 pm    Mesaj konusu: ABD'de gelir eşitsizliği 'hızla tırmandı' Alıntıyla Cevap Gönder

Wall Street işgalcilerinden 1 Mayısta grev çağrısı
ABD'de gelir dağılımı eşitsizliğini, Wall Street'i, ekonomik politikaları ve işsizliği protesto eden ''Wall Street'i İşgal Et'' eylemcileri, 1 Mayıs'ta grev çağrısında bulundular. İşgalciler, Amerikalılardan o gün işe, okula gitmemelerini ve para harcamamalarını istediler. New York'ta 1 Mayıs'ta işçi sendikalarının da ''dayanışma yürüyüşü'' yapacakları bildirildi. 20.03.2012 NEW YORK netgazete

ABD, Kapitalizm Karşıtı Eylemleri Bastırmak İçin Şiddet kullanıyor
28 Ekim 2011



Bu konuda Hürriyet'in haberi şöyle:

İşgal eylemleri kanla tanıştı

İki kez Irak’ta görev almış olan Amerikalı asker, California’nın Oakland kentindeki işgal eyleminde ağır yaralandı. İsabet eden göz yaşartıcı gaz tüpünden kafatası kırılan eylemcinin durumu kritik. Aktivistler daha büyük eylemlere hazırlanıyor.

ABD’de gelir adaletsizliğini protesto etmek için haftalardır sürdürülen ‘işgal’ eylemleri kanlı bir hal almaya başladı. California’nın Los Angeles, San Francisco ve Oakland’da kurulan kampları dağıtmak için önceki gün harekete geçen polis ile göstericiler arasında çatışma çıktı. Atlanta’da eyaletinde ise özel harekât timleri “Olası şiddet eylemlerini önlemek için” işgalcilerin kampını bastı, direnen 53 göstericiyi gözaltına aldı. Oakland’daki eylemde polisin silahından çıkan bir kurşunun Irak mağlulü Scott Olsen’ın (24) ağır yaralamasına öfke duyan eylemciler ülke çapında daha büyük eylemlere hazırlanıyor.

Kafatası parçalandı

Irak’ta 2006 ve 2007 olmak üzere iki kez görev alan ve cephede çarpışmasına rağmen yara almayan Olsen’in ölümün eşiğine götüren olaylar salı gecesi göstericilerin Atlanta Park’ta kurdukları kamptan çıkartılmak istemesi üzerine patlak verdi. Göstericiler arasında çıkan arbedede protestocuları dağıtmak için biber gazı ve göz yaşartıcı gaz kullanan polisin silahından fırlayan bir gaz bombası kutusu Olsen’ın kafasına isabet etti. Kanlar içinde kalan Olsen derhal hastaneye kaldırıldı. Ancak kafatası çatlayan Olsen’in durumu ciddiyetini koruyor. Oakland polisi çıkan olaylarda 85 kişiyi de gözaltına aldı.

Büyük protestolar geliyor

Yaralı genç adam bir anda işgal eylemlerinin simgesi haline geldi. Çarşamba ve Perşembe günü ülke çapında yapılan gösteriler Olsen’e adandı. Eylemlerin başlangıç noktası olan New York’ta eylemciler aralarında toplandıkları 20 bin doları Olsen’in ailesine verilmesi ve eylemcilere yeni çadırlar alınması için Oakland’a gönderdi. Portland’da bin işçi Olsen olayı üzerine protestoculara destek yürüyüşü düzenledi.
haber1001

ABD'de gelir eşitsizliği 'hızla tırmandı'
27 EKİM 2011



ABD'de Demokrat ve Cumhuriyetçi kanattan yetkililerin birlikte hazırladığı raporda, 1979-2007 yılları arasında gelir dağılımındaki eşitsizliğin keskin biçimde arttığı gözlemlendi.

Kongre Bütçe Ofisi, sözkonusu dönemde ABD'nin en zengin yüzde 1'lik kesiminin milli gelirdeki payının üç kat arttığını söylüyor.

Bunun yanısıra sonuçları yeni yayımlanan bir ankette, Amerikalıların gelecekten endişe duyduğu ve büyük çoğunluğun ülkenin ''yanlış yolda yürüdüğünü'' düşündüğü ortaya çıktı.

Öte yandan Wall Street İşgalcileri hareketinin Atlanta ve Oakland kentlerinde çadırlarda kamp kuran eylemcilerine karşı polis göz yaşartıcı gaz kullandı ve çok sayıda kişi göz altına alındı.

Georgia eyaletinde yer alan Atlanta'da yaklaşık 50 kişi, California'da bulunan Oakland'da ise 85 dolayında eylemci göz altına alındı.

Oakland Valisi Jean Quan, kent meydanının protestoya açık olduğunu, fakat çadırlarla kamp kurulamayacağını söylüyor.

Wall Street İşgalcileri hareketi, büyük şirketlerin aç gözlülüğüne ve ABD'deki gelir uçurumuna karşı birlik oluşturduklarını söylüyorlar.

Kongre Bütçe Ofisi'nin açıkladığı verilere göre, 1979-2007 yılları arasında ABD'deki en zengin yüzde 1'lik kesimin vergi sonrası net geliri yüzde 275 oranında artarken, en alttaki yüzde 20'lik kesimin gelir artışı sadece yüzde 18 olarak kaldı.
Aynı raporda, küresel mali krizin hemen öncesine rastlayan 2005-2007 yılları arasındaki dönemde, en zengin yüzde 20'lik kesimin vergi sonrası gelirinin, geriye kalan yüzde 80'in toplam gelirini aştığı belirtiliyor.

Temsilciler Meclisi'nin Demokrat üyesi Sander Levin, ''Bu bulgular Amerikalıların zaten bildiği bir gerçeğin teyididir.'' dedi.

New York Times gazetesi ve CBS televizyonu tarafından yaptırılan ankette, sorulara yanıt verenlerin neredeyse yüzde 50'si Wall Street İşgalcileri'nin ABD'deki genel hissiyatı yansıttığını söylüyor.

Anket, Amerikalıların üçte ikisinin daha eşitlikçi bir gelir dağılımı istediğini ortaya koydu.
BBC

Eylemciler Soğukla Mücadele Ediyor
29 Ekim 2011
ABD'de kapitalizmi protesto etmek için Wall Street'e çadır kuran eylemciler soğuk hava nedeniyle sıkıntılı günler yaşıyor.



Amerika Birleşik Devletleri'nde gelir dağılımındaki eşitsizliği protesto eden "Wall Street'i İşgal Et" eylemcileri havaların soğumasıyla zor günler geçiriyor.
Sokaktaki çadırlarda yaşayan eylemciler soğuk havayla mücadele ediyor.
Kapitalizm ve gelir dağılımındaki eşitsizliği protesto etmek için Wall Street'e çadır kuran eylemciler artık sadece polisle değil aynı zamanda soğuk havayla da mücadele edecek.
Geceleri sıcaklığın 0 dereceye düştüğü New York'da eylemcileri zor günler bekliyor.
Soğuk hava sebebiyle eylemin bitmesini istemeyen bazı göstericiler ise eylemcilere "soğukta yaşama" dersi veriyor.
Wall Street yakınındaki Zucotti parkta kamp kuran eylemcilere büyük destek var.
Ülkenin dört bir yanından eylemciler için çadır ve kışlık kıyafet gönderiliyor.
Eylemcilerin kamp kurduğu yerin yakınındaki bir kilise de kapılarını ısınmaları için eylemcilere açtı.
Soğuktan etkilenen eylemcilere evsizlerde destek veriyor.
Soğuk kış günlerinde sokakta yaşamayı başaran evsizler eylemcilere tecrübelerini aktarıyor
Eylemcilerin evlerine dönmesini isteyen yetkililer ise hafta sonu kar yağışı beklediklerini söylüyor.
Wall Street eylemleri bir buçuk ay önce kapitalizm ve gelir dağılımındaki adeletsizliği protesto etmek için başlamış ve Avrupa'nın bir çok ülkesine sıçramıştı.
Bu arada gösterilerden etkilenen ülkelerden biri olan İngiltere'nin başkenti Londra'da eylem yapan protestocuların, önüne çadır kurarak ziyarete kapattıkları Aziz Paul Katedrali yeniden ziyarete açıldı.
Katedral iki hafta önce güvenlik gerekçe gösterilerek kapatılmıştı.
TRT

ABD'de kapitalizm karşıtlarıyla polis çatıştı
3 KASIM 2011



ABD'nin en işlek limanlarından birinin bulunduğu California'nın Oakland kentinde Wall Street İşgalcileri grubuna bağlı eylemcilerle polis arasında çatışma çıktı.

Amerika Birleşik Devletleri, Küresel Mali Kriz, Ekonomi
Polis göstericileri dağıtmak için göz yaşartıcı gaz kullanırken, üzerlerine şişe ve taş atılarak karşılık verildi.
Çatışma, ''iş dünyasında aç gözlülüğe'' karşı düzenlenen eylem gününü izliyor.

Kapitalizm karşıtları Oakland'ın merkezinde yürüyüş düzenleyerek, limandaki faaliyetleri durdurdu.

Aralarında öğretmenlerin de bulunduğu Oakland'daki yüzlerce memur, gösteriye katılarak grev çağrılarına destek verdi.
Göstericiler yürüyüş güzergahı üzerinde, geçen hafta bir eylemcinin polisle yaşanan çatışmada ciddi biçimde yaralandığı noktada trafiği durdurdu.

Amerikan ordusu gazisi 24 yaşındaki Scott Olsen, Oakland'da bir hastanede tedavi altında.

Yaralanma olayı ardından San Francisco Körfezi'ndeki liman kenti Oakland, Wall Street İşgalcileri'nin ABD çapında düzenlediği gösteriler arasında en çok dikkat çeken eylemlere sahne oluyor.

Liman işgali konusunda polisten yapılan açıklamada, yaklaşık 4500 kişiden oluşan bir grubun Oakland Limanı'na yönelerek limanın kapanmasına sebep olduğu belirtildi.
Bazı göstericiler yirmi bin kişinin eyleme katılığını belirtiyor.
Wall Street'i İşgal eylemleri çerçevesinde New York'ta 100 kadar savaş gazisi üniformalarıyla borsa binasının önünde toplandı.
Boston'da üniversite öğrencileri ve sendikalılardan oluşan kalabalık bir grup, Merkez Bankası önünde toplanarak öğrenci borçlarını protesto etti.
Philadelphia'da ise Amerika'nın en büyük iletişim şirketlerinden Comcast'in binasında oturma eylemi yapan göstericilerden dokuzu polis tarafından gözaltına alındı.
BBC

Eylemciler Arasındaki Bir Türk (Reis): "Wall Street Cuntadır"
05 Kasım 2011



New York'taki Zuccotti parkındaki protestoculara ait çadırlara saldıran bir kişiyi etkisiz hale getiren Recai İskender'e Amerikan medyası "Rocky", arkadaşları ise "Reis" diyor.

Amerikan basını Wall Street protestolarına katılan Türk eylemci Recai İskender'i konuşuyor.

Wall Street protestolarının kalbi Newyork'taki Zuccoti parkı bir süredir serserilerin hedefi durumunda.

Bazı madde bağımlıları ve evsizler parka gizlice girerek kapitalizm karşıtı göstericilere saldırıyor.

Ancak bu seferki saldırı "parkın reisi" tarafından püskürtüldü.

Parktaki eylemcilerin "reis" diye hitap ettiği Türk asıllı Recai İskender, çadırları tekmeleyen kişiyi bir yumrukta yere serdi.

Bir anda Amerikan basının ilgi odağı olan İskender'e gazeteler Rocky lakabını taktı.

Recai İskender eylemlere "12 Eylül Cuntacılarını Cezalandırın" ve "Wall Street Cuntadır" yazılı pankartla katılıyor.
İskender, parktaki eylemcilere saldıranların polis ajanı olduğunu iddia etti.

İddialara göre, New York Belediye Başkanı Micheal Bloomberg ve bazı uluslararası şirketler, serserileri el altından destekliyor.
haber1001/TRT

ABD Polisi, Atlanta'da gösteri yapan Kapitalizm Karşıtlarına saldırdı
06 Kasım 2011

Wall Street'te başlayan kapitalizmin doğurduğu küresel eşitsizlikleri protesto eylemleri Atlanta'da da devam ediyor.

Atlanta'da gösteri yapan protestoculara polisler saldırınca çatışma çıktı.

Kentte geçen ay 50'den fazla gösterici gözaltına alınmıştı.

Buna gerekçe olarak ise geceyi parklarda geçirerek kentin düzenini bozmaları gösterilmişti.

Protestocular, dün gece Woodruff Parkı'nda toplanıp kamp kurdu.

Belediye başkanı protestoculardan, gece olmadan parkı terk etmelerini istedi.
Ancak göstericiler , geceyi parkta geçireceklerini söyleyince polis müdahale etti. Bazı göstericiler gözaltına alındı.

Göstericiler polisin aşırı güç kullandığın öne sürdü.
Gösterilerin önümüzdeki günlerde başka eyaletlere de yayılması bekleniyor.
haber1001

Global sisteme karşı yeni isyan hareketlerine dünya basınından yorumlar
Selçuk Salih Caydi
4.11.11

Macaristan'da yayımlanan Sol Heti Vilaggazdasag gazetesine konuşan sosyal bilimci Immanuel Wallerstein, Amerika'da çok etkili olan Occupy Wall Street hareketinin daha şimdiden büyük bir başarı kazandığını ve 1968 Hareketi'nden beri ABD'de yaşanan en önemli olay olduğunu söylüyor. Hoşuma giden de şu sözü oldu: "Hareketin daha önce veya üç yıl sonra değil de şimdi başladığını, belki asla öğrenemeyeceğiz." (Bu sözüne aynen katılıyorum!..) Dünyada fakirlik hızla artarken, toplumun sadece yüzde birinin, yani Wall Street'in inanılmaz ölçülerde zenginleşmesi ve bu korkunç eşitsizlik, dünyanın her yerinde tepki görüyor. Gazete, Occupy Wall Street Hareketinin, daha şimdiden 68 Hareketi gibi büyük bir dalga yarattığını ve bir süre sonra durulsa da, etkisinin dünyada uzunca süre kalacağını, bunun 1968 gibi bir devrimci dalga olduğuna inanıyor. (24.10.11)

İspanya'nın Solcu El Pais gazetesi de, sistem karşıtı global ölçekli gösterilerin hiç bir zaman böyle eşzamanlı yapılmamış olduğuna, bunun bir ilk olduğuna dikkat çekti. (16.10.11)
Gazetenin dikkatli bakışı gerçekten hoş. Bu hareketlerin özelliği, dünyanın çok farklı yerlerinde "eş zamanlı olarak" yapılmalarıdır, bu yüzden etkisi büyüktür ve bu şekliyle ilktir. Bu özelliğiyle, şimdiye dek yapılan globalleşme karşıtı eylemlerden de farklıdır.
Fin ekonomi gazetesi Kauppalehti, öfkeli Amerikalılarla Arap Baharı'nın ilişkilendirilmesini "yanlış" buluyor, ama Amerika'daki hareketin küçümsenmesine de karşı çıkmış (10.10.11). "Ekönomi" gazeteleri içinde beni en büyük hayal kırıklığına uğratan, gazetecilerinden bazıların gerçekten tanıyıp sevdiğim, İsviçre'nin Neue Zürcher Zeitung'u oldu. "Dünyanın merkez firmaları" arasından bazı bankaların merkezinin bulunduğu Zürich'te yayımlanan gazete, Amerika'da gösteri yapanların sistemden en fazla yararlananlar olduğunu ileri sürüyor! Tipik bir Sağ mantık(sızlık) örneği. Ama fena halde korktuklarını hemen hissediyorsunuz. "Amerikalılar, party'nin sona ermesini sağlıyorlar" demişler. Doğru olabilir! (17.10.11)
Sol Fransız gazetesi Le Monde, daha yaz başında, İspanya ve Yunanistan'daki hareketlerin de aynı Arap Baharı'nda olduğu gibi, belli bir önderliği olmayan kendiliğinden/spontane hareketler olduğuna dikkat çekmiş ve tabii bunları, Stephané Hessel'in ünlü manifestosundan esinlenerek "Öfkeliler" diye adlandırmıştı. (24.6.11) Öfke dünyayı tuttu.
http://konstantiniye.blogspot.com/

Eylem Sürüyor: Eylemciler New York'tan Washington'a Yürüyor
08 Kasım 2011



New York'ta''Wall Street'i İşgal Et'' gösterilerini aylardır sürdüren eylemciler, Washington'a yürüme kararı aldı.

Wall Street eylemcileri New York'tan Washington'a yürüyecek.

Eylemcilerden bir grup, Zucotti Park'tan yarın yola çıkacak ve yaklaşık 2 hafta sonra Washington'a ulaşacak. Grubun yolda katılanlarla daha da kalabalıklaşması bekleniyor. Grup, 386 kilometrelik yolu yürüdükten sonra 23 Kasım'da Washington'da olmayı hedefliyor.

Eylemciler geceleri kamp yaparak geçirecek ya da kendilerini ağırlamaya gönüllü olanların evlerinde kalacak.

23 Kasım günü, ABD Kongresi'nde bir komisyonun Başkan Barack Obama'nın Bush döneminde çıkarılan vergi kesintisini uzatması hakkında karar vermesi için son gün.

Göstericiler vergi kesintilerinin sadece zenginlerin işine yaradığını savunuyor.
haber1001

Almanya'da Kapitalizm karşıtı eylemler sürüyor:"Bankaları Engelleyin"
12 Kasım 2011



Almanya'da Kapitalizm karşıtı eylemler sürüyor. i Almanya'da binlerce kişi kapitalizmi ve kapitalist ekonomide bankaların gücünü protesto etti.

Gösterileri "Bankaları Engelleyin" adlı bir hareket düzenledi.

Berlin'de ana tren garinda toplanan göstericiler, başbakanlık binasının önünden geçti ve Federal Meclis binasının çevresinde insan zinciri oluşturdu.

Protestocular ellerinde 'Yüzde 99 biziz', 'Bankaların gücünü elinden alın', 'Dünya satılık mal değil' yazılı pankartlar taşıdı.

Mali kuruluşların yeniden düzenlemesini ve krizin maliyetinin adil bir şekilde dağıtılmasını isteyen eylemciler, tarihi Brandenburg Kapısı'na kadar yürüyerek protestoyu sürdürdü.

Frankfurt'ta Avrupa Merkez Bankası'nın binasının önünde toplanan göstericiler de mali spekülasyonlara son verilmesi için hükümetin tedbir almasını istedi.

haber1001

ABD Polisi Wall Street'i İşgal Hareketi'nin kamplarını şiddet kullanarak dağıttı

13 Kasım 2011
ABD'de polis, Denver ve Salt Lake City kentlerinde Wall Street karşıtı hareketin yanlılarının kurduğu çadır kampları şiddet kullanarak dağıttı.
Yerel medyanın bildirdiğine göre, Denver'da eylemciler kampları terk etmeyi reddetmesi üzerine polis göz yaşartıcı gaz ve cop kullanarak çadır kampı dağıttı ve direnen eylemcivleri gözaltına aldı.

Salt Lake City kentinde de polis anti Wall Street kampını güç kullanarak dağıttı ve kampı terk etmek istemeyen eylemcileri gözaltına aldı. KSL televizyonu 15 kişinin gözaltına alındığını bildirdi.
haber1001

Wall Street İşgalcileri ile polis arasında gerginlik
17 KASIM 2011



Wall Street eylemlerinin ikinci ayını tamamlaması nedeniyle düzenlenen yürüyüş başladığında polis çevredeki sokakları kapattı ve protestocular New York'un finans merkezi yakınlarındaki kavşaklarda birikti.

Amerika Birleşik Devletleri, Ekonomi, Küresel Mali Kriz
Çıkan arbedede bazı kişiler gözaltına alındı; polis kimi protestocuları sürükleyerek götürdü.

New York'daki Zuccotti Park'a kurulan çadır kampının polis tarafından tahliye edilmesi ardından bugün Amerika'nın çeşitli kentlerinde protesto gösterileri planlanıyor.

New York borsasının yakınlarında çok sayıda polis ve güvenlik görevlisi konuşlandırılmış durumda.

Olay yerinde bulunan BBC muhabiri Laura Trevelyan,Wall Street'e girişlerin kurulan barikatla engellendiğini; yörede sakin ama yine gergin bir havanın hakim olduğunu aktarıyor.
Borsanın açılmasıyla birlikte yöredeki protestocu sayısının arttığı gözlendi. ABD Medyası, yalnızca, kimlik kartlarını göstermek suretiyle yörede çalışanların geçişine izin verildiğini bildiriyor.

İşgalciler, bugün Wall Street borsasının kapatılması amacıyla planladıkları eylemler çerçevesinde, sabah saatlerinde başladıkları yürüyüşün yanı sıra, yerel saatle 15'te New York'daki 16 metro istasyonununda da gösteriler yapılması çağrısında bulundular. Polis ise buna izin verilmeyeceğini bildirdi.

New York Belediye Başkan Yardımcısı Howard Wolfson, büyük kalanalıkların metro ve köprülerde yığılmaya yolaçmasını beklediklerini söyledi.
BBC

ABD'de, Wall Street'i İşgal Et Hareketi'ne yüzlerce tutuklama
18 Kasım 2011



























Protestocular ülke genelinde yürüyüşte, yüzlerce kişi tutuklandı.

ABD'de iki aydır gelir dağılımı eşitsizliğini, Wall Street'i, bankaları ve ekonomik politikaları protesto eden ''Wall Street'i İşgal Et'' eylemcileri, ülkenin pek çok yerindeki kamplarının polis tarafından dağıtılmasının ardından sokaklara döküldü, ''Protestoları bitirmeye hazır değiliz'' mesajı verdi.

New York başta olmak üzere, Los Angeles, Las Vegas, Washington, Chicago, Portland, Seattle, Dallas, Philadelphia ve St. Louis kentlerinde binlerce protestocu, sloganlar atarak sokaklarda ve kentlerin simgeleri haline gelen ünlü köprülerde yürüdü.

Bazı kentlerde sendikaların işsizliği protesto etmek için düzenlediği gösterilerle de çakışan ''Wall Street'' eylemlerinin genellikle barışçıl bir ortamda geçtiği bildirilirken, ülke genelinde yüzlerce protestocunun trafiği aksatmaktan ötürü tutuklandığı belirtildi. haber10

Wall Street protestolarında 300’den fazla gözaltı
19 Kasım 2011





“Wall Street’i İşgal” hareketini destekleyen on binlerce protestocu, eylemlerinin ikinci ayında ABD’nin birçok kentinde yürüyüş düzenledi. Protestocular polis baskısına rağmen eylemlerinden vazgeçmeyecekleri mesajını verdi. Polis, 300'den fazla kişiyi gözaltına aldı.

New York, Los Angeles, Las Vegas, Boston, Washington ve Portland kentlerinde yürüyüş düzenleyen göstericiler, sokakları kapadıkları ve trafiği engelledikleri için polisin müdahalesine maruz kaldı. Sadece New York’ta en az 300 göstericinin gözaltına alındığı belirtildi.

Sayıları binleri bulan New York’lular, Brooklyn Köprüsü’ndeki yaya kısmında yürüyüşe başladı ve “Biz yüzde 99’uz” sloganları attı. Rüzgarlık giymiş olan polisler en az 10 kişiyi tutuklarken, trafiği aksatmadan yürüyen protestocuların geçişine izin verdi.

Protestocular, “İşgal” hareketinin başladığı 17 Eylül’den bu yana kamp yaptıkları ancak Pazartesi günü “temizlik” gerekçesiyle polis zoruyla dışarı çıkartıldıkları Zuccotti Park'a yeniden girdi. Polisle çatışmaya giren protestoculardan bazıları kanlar içinde kalırken, en az 300 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında, polislerin suratına sirke dökmeye çalışan biri olduğu ifade edildi. Çok sayıda protestocunun, biber gazına önlem olarak sirke taşıdığı belirtildi. Olaylarda kafasına taş isabet eden bir polis yaralandı.

Protestocular arasındaki Adam Farooqui, “Wall Street’e kadar yürümeyi başaramadık ama parkımızı geri aldık. Bu bizim için büyük bir zafer” dedi.

KÖPRÜLERİ TRAFİĞE KAPATTILAR
Los Angeles’ta, Bank of America kulesi ile Wells Fargo Plaza arasında yürüyüşe geçen yaklaşık 500 kişilik grup, “Bankalar kurtarıldı, biz satıldık” sloganı atarak yürüyüş yaptı. Polis, 20’den fazla göstericiyi gözaltına aldı.

Las Vegas’ta 21, Oregon eyaletinin başkenti Portland’da ise 20 kişi gözaltına alındı. St. Louis kentinde ise Mississippi Nehri üzerindeki bir köprüye geçişi engellemek isteyen protestocu gruptan en az 10 tanesi gözaltına alındı. Benzer eylemler, Philadelphia ve Minneapolis kentlerinde de gerçekleştirildi.

Chicago’da ise yüzlerce Wall Street karşıtı Chicago Nehri köprüsünün girişini iş çıkış saatinde trafiğe kapattı. Chicagolular protestoyu işyerlerinin pencereleri ve otobüs duraklarından izledi.

Seattle kentindeki benzer bir eylemde, yüzlerce “İşgal” hareketi mensubu Üniversite Köprüsü’nü trafiğe kapattı.



Hürriyet Planet

New York'u işgal ettiler
19.112011

ABD’de ekonomik kriz ve işsizliğe karşı başlayan ’Wall Street’i İşgal Et Girişimi’ dün ikinci ayını doldurdu. Gösterilerin ikinci ay dönümünde, binlerce New Yok’lu sokakları, meydanları ve New York manzarası ile ünlü Brooklyn Köprüsü’nü işgal etti. Sabahın erken saatlerinde başlayıp akşam geç saatlerde sona eren protesto gösterileri sırasında, eylemciler yine New York Borsası’nın bulunduğu Wall Street’i ve borsayı işgal etmeye kalktı. Baskıncıları polis zor kullanarak geri püskürtürken, 276 kişi polis tarafından gözaltına alındı. Çıkan olaylarda 7 polis de yaralandı.

Ülke genelinde adım adım yayılan protestoların ilk başladığı yer olan New York’ta binlerce kişiden oluşan eylemciler, sabah saatlerinde başladıkları gösterilerinde ’Wall Street’i işgal et’, ’Kimin sokağı, bizim sokağımız’ sloganları atarak, New York polisinin bariyerlerle dört bir yanını kapadığı Wall Street’i bir kez daha işgal etmeye kalktı. New York Borsası’nın işlem gördüğü Wall Street’i işgal etmek isteyen göstericilere polis yine sert davrandı. ’Biz halkız, birliğiz, asla yenilmeyeceğiz’ sloganları atmaya başlayan kalabalığı zor kullanarak Wall Street’e girmelerine engel olan polis ile protestocular arasında zaman zaman arbede yaşandı. Polis, çok sayıda protestocuyu gözaltına aldı.

Aralarında öğretmenler, avukatlar, maden işçileri, ulaşım işçileri, hemşireler, doktorlar gibi değişik meslek gruplarını temsil eden sendikalar yada meslek birlikleri ile öğrencilerin de destek verdiği gösterilerin ardından düzenlenen yürüyüşlerde, ’Halkı satıp bankaları kurtardılar’, ’Savaşlara son verin, zenginleri vergilendirin’ diye sloganlar atan binlerce kişi, Amerikalıların yüzde 99’unun çıkarlarını yüzde 1’lik azınlığa karşı koruduklarını belirterek bu görüşü savunan pankartlar taşıdı. Protestocular, daha sonra kapitalist sistem, işsizlik, ekonomik ve toplumsal eşitsizlik gibi sorunlara tepkiler içeren konuşmaların yapıldığı, Union Meydanı, New York Belediye Binası yakınlarındaki Foley Park’ta toplandı.

ABD’nin ekonomik, sosyal, eğitim ve sağlık siteminde köklü değişiklikler isteyen protestocular, Wall Street’i işgal edinceye kadar eylemlerini sürdüreceklerini belirttiler. Binlerce gösterici, Union Meydanı’ndan Foley Park’a yaptıkları yürüyüşte polisle köşe kapmaca oynadı. Foley park’ta eyleme katılmamaları ve kalabalığın artmaması için Union Meydanı’ndan yürüyüşe başlayan protestocuların yolunu kesmek isteyen New York polisi başarili olamayınca eylemciler New York sokaklarını ve caddelerini işgal etti. Polisin barikatlar kurduğu sokak ve caddeler yerine kendilerinin istedikleri sokaklarda ’korsan eylem’ yapan göstericiler daha sonra Foley Meydanı’nda toplanan 10 bini aşkın protestocuyla buluştu.

ABD’nin ekonomik, sosyal, eğitim, sağlık ve adalet sistemine yönelik konuşmaların yapıldığı Foley Meydanı’ndan, ’Wall Street’i Isgal Et’ girişiminin bir simgesi haline gelen Brooklyn Köprüsünden yürüyerek geçmek isteyen göstericiler başta polisin direnişi ile karşılaştı. Ancak hem köprüden yürüyerek geçişin yasal olması hem de kalabalığın kararlı haykırışları karşısında New York polisi geri adim atarak, eylemcilerin Brooklyn Köprüsünü yürüyerek geçmesi için yolu açmak zorunda kaldı. Sloganlar atarak köprüden yürüyen kalabalık Cadzman Park’ta toplandıktan sonra olaysız dağıldı.
Kaynak: Vatan

'Washington'u İşgal Et'' ABD Kongre Binasını İşgal Etti
23 Kasım 2011



ABD'de ''Washington'u İşgal Et'' protestocuları sürpriz bir şekilde girdikleri ABD Kongresi binasını işga' etti.

Yaklaşık 2 aydır çadır kurdukları Özgürlük Meydanı'nda sabahın erken saatlerinden itibaren hazırlıklara başlayan protestocular, polisin dikkatini çekmeme adına kongre binasına yürüyüşlerine küçük gruplar halinde başladı. Birbirlerinden 3-5 dakika arayla kongrenin senato çalışma binalarından Dirksen'e giren protestocular, daha sonra koridorlarda üzerlerini değiştirip protesto tişörtlerini giydi.

Binanın holüne gelen protestocular, burada pankartlarını açıp slogan atmaya başladı. ''Biz yüzde 99'uz, kongre yüzde 1'i temsil ediyor'' şeklinde sloganlar atan protestoclar, daha sonra basın açıklaması yaptı. Protestocular, Kongre polisinin yaptıkları eylemin kanuna aykırı olduğu yönündeki uyarılarının ardından slogan atmaya devam ederek kongre binasından ayrıldı.
Haber1001

Wall Street İşgalcilerinden Bildirim
28.112011



- Kitlesel adaletsizlik hissini ifade etmek üzere dayanışırken, neyin bizi bir araya getirdiğini unutmamalıyız. Şirketler tarafından haksızlığa uğradığını hisseden tüm insanlar, onların müttefikleri olduğumuzu bilsinler diye yazıyoruz.

- Tek bir halk olarak, bir arada, şu hakikati kabul ediyoruz: insan ırkının geleceği bireylerin işbirliğine bağlıdır; düzenimiz haklarımızı korumalıdır; eğer bu düzen çürümüşse kendi ve komşularının haklarını korumak bireylere aittir; ve demokratik bir hükümet, meşru gücünü halktan alır; ancak şirketler, halktan ve topraktan servet ayıklamanın peşine düşer ve süreç ekonomik bir güç tarafından belirlenirse, hakiki demokrasi gerçekleşemez. Biz, kârlarını insanlarla, çıkarlarını adaletle ve baskıyı eşitlikle değiştiren şirketlerin hükümetlerimizi idare ettikleri bir zamanda geliyoruz size. Biz bu gerçeklerin bilinmesi için barışçıl usullerle toplandık, ki hakkımızdır.

- Onlar, esas mortgage kredisi sahibi kendileri değilken evlerimizi yasadışı yöntemlerle haczettiler.

- Onlar, tek bir ceza dahi almaksızın vergi mükelleflerinin paralarıyla şirketleri kurtardılar ve yöneticilerine fahiş ikramiyeler vermeye devam ettiler.

- Onlar, işyerinde eşitsizliği ve ayrımcılığı, yaş, ırk, cinsiyet, cinsel kimlik ve cinsel yönelim üzerinden süregelir kıldılar.

- Onlar, gıdamızı umursamazca zehirlediler ve tarımsal düzeni tekelleştirerek baltaladılar.

- Onlar, sayısız hayvanı kapatıp, zalimce davranıp, işkence etmekten kâr ettiler ve sonra bu uygulamalarını gözümüze baka baka örtbas ettiler.

- Onlar, daha iyi ücret ve güvenli çalışma koşulları için pazarlık hakkını çalışanlardan her fırsatta çalmaya baktılar.

- Onlar, öğrencileri, aslen insani bir hak olmasına rağmen, aldıkları eğitim karşılığında on binlerce dolar borçlandırarak adeta rehin aldılar.

- Onlar, ihtiyaç duydukları emeği her fırsatta şirket dışından temin ederken bir yandan da işlerin başka yerlere kaymasını ücret ve sağlık sigortalarında kesintiye gitmek için mazeret gösterdiler .

- Onlar, hukuken insanlarla aynı haklara sahip olmak üzere mahkemeleri yönlendirirken, kendilerini sorumluluk ve kusurlardan feragat ettirdiler.

- Onlar, sağlık sigortalarının onlara yüklediği sorumluluklarından kaçmak için milyonlarca doları hukuk birimlerine harcadılar.

- Onlar, mahremiyetimizi bir malmış gibi sattılar.

- Onlar, basın özgürlüğünü engellemek için asker ve polis güçlerini kullandılar.

- Onlar, peşinde oldukları kâr için, yaşamlarımızı tehlikeye sokan hatalı ürünleri bile bile geri çekmediler.

- Onlar, sebep oldukları ve olmaya devam ettikleri muazzam başarısızlığa rağmen hâlâ ekonomik politikaları belirlemeye devam etmekteler.

- Onlar, işleyişlerini düzenlemekle sorumlu olan siyasetçilere, büyük miktarda para bağışlarında bulundular.

- Onlar, bizleri petrole bağımlı tutmak için alternatif enerji formlarını engellemeye devam ediyorlar.

- Onlar, halihazırda zaten büyük kârlar getirmiş yatırımlarını korumak arzusuyla, insanların hayatlarını kurtaracak, acılarından arındıracak markasız ilaçların önünde engel durmaktalar hâlâ.

- Onlar, petrol sızıntılarını, kazaları, kusurlu muhasebelerini ve etkisiz maddeleri daha çok kâr etmek arzusuyla ve kasıtlı olarak örtbas ediyorlar.

- Onlar, medya üzerindeki hakimiyetlerini, insanları yanlış bilgilendirilmiş ve korku içinde tutmak için kullanıyorlar.

- Onlar, suçlu oldukları konusunda ciddi şüpheler oluştuğunda bile, mahkumları öldürmek üzere kontratlar kabul ettiler.

- Onlar, yurtiçinde ve yurtdışında sömürgeciliği sürdürdüler.

- Onlar, masum sivillerin işkenceye maruz kalmalarına ve öldürülmelerinde ortak oldular.

- Onlar, devletten alacakları büyük ihaleler karşılığında kitle imha silahları üretmeye devam ediyorlar.*

Dünyanın tüm insanlarına,

Biz, Liberty Square’de Wall Street’i işgal eden New York Şehri Genel Meclisi, sizi, gücünüzü göstermeye çağırıyoruz.
Barışçıl toplanma hakkınızı kullanın; kamusal alanı işgal edin; sorunlarımızı çözmeye yönelik süreci başlatın ve herkesin erişebileceği çözümler üretin.
Doğrudan demokrasi ruhu içinde eylem gösteren tüm topluluk ve grupların kullanımına destek, belgeleme ve kaynaklarımızın tümünü sunarız.
Bize katılın ve sesinizi duyurun!

* Bunlar yegane şikayetlerimiz değildir.

Kaynak:Ayaklan İstanbul / Occupy İstanbul

ABD'de "işgalciler" "Kongre'yi işgal et"ti
6 Aralık 2011

Ülkenin birçok eyaletinden başkente gelen protestocular, Kongre'ye girerek, kendi bölgelerinin üyeleriyle görüşmek istedi.

ABD'de, Wall Street eylemlerinin uzantısı olarak ortaya çıkan ve kendilerini ''Kongre'yi Geri Al'' hareketi olarak adlandıran yüzlerce protestocu, Kongre'ye giderek milletvekili ve senatörlerle görüşme talep etti.

Protestocular, seslerini duyurmak için Colorado'dan Florida'ya, ülkenin diğer ucundaki Washington eyaletinden Michigan'e kadar birçok farklı eyaletten, başkent Washington'a geldi.

Kongre'nin "yüzde 99" yerine '"yüzde 1'"i temsil ettiğini savunan protestocular, başkentte Kongre'ye yürüdü. Daha sonra gruplar halinde Kongre'nin çalışma ofislerine dağılan protestocular, kendi eyaletlerini temsil eden Kongre üyelerinin odalarına gitti.
haber1001

Bombalı mektubun faili: İtalyan anarşistler
Almanya'nın en büyük bankalarından Deutsche Bank'ın patronu Josef Ackermann'a dün gönderilen bombalı mektubun sorumlusu İtalyan anarşistler çıktı. Söz konusu grup İtalya'da ve Avrupa'da daha önce de benzer eylemler yapmıştı. Avrupa'da kapitalizmin babası olarak bilinen Ackermann, gelecek yıl yönetim kurulu başkanlığına aday olmayacağını açıklamıştı. 09.12.2011 FRANKFURT netgazete

55 Wall Street eylemcisi tutuklandı
12 Aralık 2011

ABD'de polis, Kapitalizmi, neoliberalizmi, gelir dağılımı eşitsizliğini, Wall Street'i ve bankaları protesto eden göstericiler tarafından San Francisco'da kurulan çadır kenti bastı ve 55 eylemciyi tutukladı.
haber1001




_________________
Bir varmış bir yokmuş...
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et AIM Adresi
Alemdar
Site Admin


Kayıt: 14 Oca 2008
Mesajlar: 3538
Konum: Avustralya

MesajTarih: Cmt May 19, 2012 10:31 pm    Mesaj konusu: Anonymous, Occupy Wall Street, WikiLeaks ve.... Alıntıyla Cevap Gönder

Anonymous, Occupy Wall Street, WikiLeaks ve yeni siyasi mücadele formatı
Selçuk Salih Caydi
15.5.12



"Yeni Siyaset" hakkında 2007'de şöyle yazmıştık: "Küresel ısınmaya neden olan kapitalist yaşam biçiminin aşılması yolunda, kendine özgü yeni bir siyasallık türü önümüzdeki dönemde şekillenmek zorundadır." (tıklayınız)
Şekilleniyor...
Günümüzde, Anonymous, Occupy Wall Street, WikiLeaks gibi hareketlerin en önemli ortak paydası, tüm klasik siyaset anlayışlarının (ve tabii parti farklılıklarının) ötesinde, insanları ortak bir yerde/paydada buluşturmasıdır.
Bu yazı, o ortak paydaya ve yeni siyaset anlayışına değinmeyi amaçlıyor.


Postpolitika...
Bu blogda "Postpolitika" kavramını daha önce (negatif ve pozitif anlamda) kullanmıştık. Negatif anlamda Postpolitika, Colin Crouch'un "Postdemokrasi" kavramına yaslanır ve demokrasiye özgü "politika yapmak" ediminin sistem içinde nasıl yozlaştığını ifade eder. Pozitif anlamda ise 'Postpolitika' kavramını, klasik politikanın sınırlarını aşan yeni ve özgün bir siyaset anlayışı anlamında kullanıyoruz. Ama her iki durumda da, klasik politika sonrası (postpolitik) bir anlayışlar bütününe dikkat çekmek zorundayız.
Anonymous, Occupy Wall Street, WikiLeaks gibi yeni tip siyasi hareketler/gruplar, işte bu postpolitik bozulmaya karşı yeni postpolitik alternatif oluşuklardır. Postdemokrasi dönemine özgü yeni kalitede siyasi hareketlerdir ve yapıları gereği, şekilsel demokrasiyi de takmazlar. Bunu, devleti ti'ye alan Anonymous/RedHack eylemlerinde çok açık bir şekilde görüyoruz.
Bu yazıda sözünü edeceğimiz ve esasen Occuppy Wall Street hareketi üzerinden inceleyeceğimiz yeni siyasi mücadele formatı, sadece 'Yeni Siyaset' veya (olumlu anlamda) 'Postpolitika' da değil, 'Anti-Politika' olarak da nitelenebilecek özellikler taşıyor.
Occupy yeni formatının, bir 'Hareket' olarak, önce Arap Baharı'yla göründüğünü düşünüyorum. Occupy Hareketini, Arap Baharı tetiklemiştir ve Occupy hareketi, sadece bir Amerikan veya Avrupa hareketi değil, yeni bir siyaset kalitesidir ve büyük basın tarafından küçümsenip marjinal bir şeymiş gibi tanıtılması da -bu yüzden- "anlaşılabilir" bir şeydir -çünkü sistemin hakim güçleri arasında paniğe neden olmuştur. 1968 Hareketinden oldukça farklı (ama onunla akraba) olan Occupy hareketinin yayılma potansiyeli, eski hareketlerden hem daha büyük (ve hızlı), hem de daha tehlikelidir, çünkü eski Sol anlayışlar gibi kısıtlı değil çok köklü bir bakış açısına sahiptir. Hareketin yukarıda gördüğünüz afişi, çok şey söylemektedir ve hareketin birleşik güçlerini de göstermektedir: Anonymous'un kullandığı Guy Fawkes maskesi, Kadınsı değerlerin gücü ve şu sloganlar: "(Kapitalist) çalışma biçimine Hayır", "(Ulus devleti yeniden üreten) Milli Eğitim'e Hayır", "(Sistemi ayakta tutan) Tüketiciliğe Hayır", "(Sistemin motoru) Bankalara Hayır."
Lenin'in Bolşevik partisi dahil, hiçbir Sol Parti, böyle köklü ve -artık gerçekçi- antikapitalist taleplerde bulunmamıştı ve bu yüzden de kapitalist sistem dahilinde oluşuklar olarak kalmışlardı.
Buradan, yeni hareketlerin ilk özelliğini buraya yazıyoruz: Bunlar, kapitalizm sonrasına doğru kapı açan 'Postkapitalist Hareketler'dir. Ve asıl sloganları da "Occupy Wall Street" falan değil, "Occupy the World"dür!

Bir benzerlik üzerine...
Occupy Wall Street hareketinin bu yazıyı ilgilendiren en önemli pratik yanı, 1968 hareketi ile akrabalığı ve ondan farklılığı elbette. Türkiye'de eski Sol anlayışların ileriye doğru geliştirildiği bir dönemde yaşıyoruz. Ve Türkiye'deki gelişmeler de, dünyada bu yöndeki gelişmelere uygun bir seyir izliyor.
1968'de, Club of Rome adlı bir gönüllüler grubu oluşmuştu. Sol ve devrimci hareketler hızla yükselirken, bu grup daha gölgede kaldı. Grubun popüler oluşu, ancak 1970'li yılların sonuna doğru, Sosyalist Blok'un fikren tamamen çöküşünden sonra yaşandı. İnsanlığın geleceği konusunda kafa yoran ve sistemin sürdürülemezliğini ilk kez çok yönlü bir şekilde gösteren bir kollektif kitap yayınladılar. "The Limits to Growth" (Die Grenzen des Wachstums) kitabının elden düşme halini ben Berlin'de, üniversite önündeki sergilerden birinden aldım ve okumadım! (Çünkü bin sayfalık kalın birşey. Küçük puntolu harflerle basılmıştı, gözüm korktu. Ama kitabın arabaşlıklarını okumak da yetiyordu zaten.)
Bu kitap daha sonra tam 30 dile (Türkçeye de) çevrildi ve dünyada 30 milyon adet satıldı. Grup pek de ünlü olmadı. Ama kitapta savundukları fikirlerden, "Nükller Enerji Karşıtı Hareket" sonra da Avrupa'nın "Yeşiller Partileri" doğdu. Kitabın etkisi asıl 1980'li yıllarda görüldü. Bu grubun tezleri, bugün de geçerliliğini sürdürmektedir ve şudur: "Ekonominin sürekli büyümesine dayanan bir ideolojiye 'sadık' kalındığı sürece, insanlığın geleceği tehlikededir."
Occupy Hareketi, bu temel fikirden farklı birşey söylemiyor, ama eskiden marjinal veya küçük gruplar tarafından söylenen bu fikirleri çok geniş bir kesime ulaştırıyor ve orada yankı bulmasını sağlıyor -bunun için de internette sosyal medyayı kullanıyor.


Bir benzeMEzlik üzerine...
Sosyalist Blok'un çöküp Sol'un önemli ölçüde zayıfladığı ve etkisini yitirdiği 1990'lı yıllarda daha çok Çevreci hareketler halinde etkili olan -sisteme nisbeten eleştirel yaklaşan- kesimler, esasen Liberal dönemden kalma eski Küçük Burjuva entelektüel çevrelerdi ve bunlar çok küçük bir azınlığı teşkil ediyorlardı. Çoğunluk, "Orta" ilan edilen ve her siyasi iktidar tarafından savunulan (esasen eski Sağ'ın devamı) neoliberal ekonomi politikaların peşine takılmıştı. Zira "Sosyalizmin iflas ettiği, Batılı Demokrasinin (yani Liberal Kapitalizmin) tek muzaffer rejim olduğu" fikri, kafalara kazınmış görünüyordu. Reel Sosyalist rejimin aslında kötü bir kapitalizm türü olduğu ve "Sosyalizmin çöküşü" denen şeyin, aslında kapitalizmin solumtrak cinsinin çöküşü olduğunu söyleyenlerin sesi çok cılızdı -hiç duyulmadı.
Ama 1968 Hareketinden farklı olarak Occupy Hareketinin harekete geçirdiği çevreler, sadece (küçük Burjuvazinin devamı) eğitimli kesimler ve öğrenciler değil, "Beyaz yakalılar" tarafından da benimsendi; ve yalnız onlar değil, sendikalar, meslek kuruluşları, sistem dışında kalmış işsizler/evsizler tarafından da benimsendi. 1968 Hareketi, daha çok bir entelektüeller hareketiydi. Kapitalist sistem, bugünkü gibi bir sistem krizi yaşamıyordu. Occupy hareketi, gerçek bir sistem krizinden doğdu ve "öldü!" sanılan Sol'un (ve Sola yaslanan yeni düşünür gruplarının) son yirmi yıldır geliştirdikleri birçok yeni fikri içselleştirmiş görünüyor. Mesela Türkiye'de henüz hiç kimsenin ilgilenmediği (veya anlayamadığı!) "Çalışmaya karşı olmak", Kapitalizmin Sol cenahtan 'Emek' diye adlandırdığı, ve Marx'ın 'Ücretli iş' dediği "Çalışmak" biçimine karşı çıkmak türünden fikirleri içselleştirdi Occupy. (Sadece bunu bile kendi açımdan bir zafer sayıyorum!)
Bu açıdan Occupy Hareketi, hem postpolitik bir harekettir, hem de yeni kapitalizm eleştirisi anlayışına uygun bir harekettir, çünkü ittifak kurmak konusunda eski tip "sınıfsal!" sınırlar tanımaz ve kapitalizme karşı bütüncül bir itiraz anlayışına sahiptir. Eski Solcular "(kapitalist) Emek"i yüceltedursunlar, Occupy Hareketi buna da karşıdır ve 1968 Hareketiyle arasındaki önemli farklardan biridir. Occupy Hareketi ve türevleri, sahici anlamda kitlesel anonim hareketlerdir ve postkapitalist döneme özgü -sonradan geliştirilmiş- yeni kapitalizm eleştirisini sahiplenirler. (Yeni Kapitalizm Eleştirisi'nin ana hatları konusunda bu blogda Bkz: "Marx'tan geriye kalan" tıklayınız)


Yeni siyasi mücadelenin ana hedefleri ve ortak paydası...
Arap Baharı, hareketin asıl başlangıç yeri olduğundan, biraz da oradan bakmakta fayda var. Yerel hedefler elbette farklıdır ama Anonymous'dan Tunus'a Mısır'a, oradan New York'da doğan Occupy hareketine ve WikiLeaks'e kadar yeni hareketlerin ilk hedefi: 'İnsan Haysiyetine Uygun Bir Yaşam'dır.
Arap Baharı'nın ana fikri, daha insanca bir yaşam için tek adam diktatörlüklerine karşı çıkmaktı. Çok geniş kesimler tarafından benimsenmesi de, klasik politika ötesi bir hareket olması sayesindedir.
Occupy Hareketi'nin hedefleri de, önce, neoliberal dönemde ortaya çıkan muazzam sosyal eşitsizliklere karşı çıkmaktır. Bu yeni durumdan etkilenen bütün kesimler tarafından -siyasi parti yandaşlıklarının ötesinde- desteklenmesi de bu yüzdendir. Aynı temel anlayışlar, Anonymous ve WikiLeaks tarafından da benimsenmiştir. Zaten bunlar aynı şeyin çeşitli adları ve versiyonlarıdır.
Bence bu hareketlerin en dikkat çekici yanlarından biri de, (şekilselleşmiş) "Demokrasi"ye karşı çıkmalarıdır -ki hem 1968 Hareketi, hem de son yıllarda Demokrasi'yi adeta kutsayan (neo) liberal "Hareket"ten tamamen farklıdır -ona sert bir tepkidir. Bunu biraz açıklamalıyız.
Yazının başında, Postdemokrasi'den bahsettik. Türkiye'deki AKP iktidarı, dejenere olmuş (sadece şekilsel) içi boşaltılmış kaba "Postdemokrasi"lere tipik örnektir. Benzerleri İtalya ve Fransa'da yaşandı. Colin Crouch, artık kült haline gelmiş "Postdemocracy" kitabında, bütün neoliberal demokrasileri 'Postdemokrasi' sayar ve sadece aralarındaki kabalık/incelik farkından bahseder.
Occupy Hareketi ve türevleri, "kutsanmış/dokunulmaz" demokrasinin meşruiyetini ve karar mekanizmalarını sorgular.
Bu çok önemli bir konudur ve asıl kökeni de 'Ekonomi Demokrasisi' diye adlandırabileceğimiz bir anlayışla/taleple ilgilidir. Yatırımlara, toplanan vergilerin nasıl kullanılacağına birkaç politikacının değil, halkın karar vermesi ana fikrine dayanır.
Yeni siyasi mücadele biçimi ve gruplarının asıl ortak noktası: Gelecek Korkusu'dur.
Demokrasi, kitlelerin sorunlarına çözüm bulamıyor. 'Ekonomi Demokrasisi' diye birşey olmadığından, iktidarlar yolsuzlukları (ve iktidarların kendi yandaşlarını zengin etmesi) önlenemiyor -tam tersine afet boyutlarında. Halkın/kamunun vergilerinden toplanan para, amaç dışı kullanılıyor. Mesela Türkiye'de son 12 yılda 28 milyar Dolar deprem vergisi toplanmış. Bu paraların nereye harcandığı bilinmiyor. 'Ekonomi Demokrasisi' (veya 'Ekonomik Demokrasi') anlayışına tamamen ters -hatta zıt bir durum.


Occupy Hareketi ve türevlerinin 68 Hareketi'nden öğrendikleri ve onu aştıkları noktalar...
Eskiden teksir makinaları vardı. Ben bu aletin son versiyonuna eriştim! Mor ispirtoyla çalışıyordu yanılmıyorsam. Bir kolu vardı. Teksir kağıtları bir silindirden geçer, daktiloyla yazılmış kalıplar da bildiriyi teksir kağıdına basardı. En ilkel bildiri basma yöntemi!
Şimdiki bildiriler, Anonymous'un ve mesela RedHack'in geliştirdiği şekliyle internette bir resmin üzerine girilmiş kısa cümleler olabiliyor. Anonymous'un, 2005'de "Lolcats" döneminde geliştirdiği bu yöntem, bütün dünyada benimsenmiş görünüyor. Eskiden teksir edilmiş bildirileri "abilerimiz" sokaklarda dağıtır, bunun için bir de dayak yerlerdi. Şimdinin yeni bildiri türleri, internetten bir "tık"la tüm dünyaya dağıtılıyor, üstelik anonim kalınabiliyor...
Occupy Hareketi'nin (ve önce Arap Baharı'nın) geliştirdiği eylem biçimlerinin başında, kamusal meydanların/alanların işgal edilmesi geliyor. Tahrir Meydanı'nı işgal edip oradan çıkmayan Mısırlılara bakıp, Wall Street'i işgal edip oradan çıkmayan Occupy Hareketi çok şey öğrenmiştir elbette. 68 Hareketi böyle birşeyi ne düşündü ne de yaptı! Eski Solcu devrimcilerin benzeri eylemlerinden en fazlası, bazı banka binalarını işgal etmek oldu -yakapaça dışarı atıldılar. Türkiye'de şimdiye dek hiçbir Sol grup, bir banka merkezini işgal etmedi -ama soygunlar yaptılar. Aradaki nitel fark; bir sistemin işlemesini engellemekle, o sistemden kanun dışı da olsa faydalanmak arasındaki farktır. Neoliberal dönemde bankalar özellikle Amerika'da çok can yaktılar. Bankalara ev kredisi borçlarını ödeyemeyen çok sayıda ailenin ipotekli evlerine el kondu. Kredi kartları borçlarının yol açtığı yıkım da buna dahil oldu ve son krizle birlikte finans sistemine karşı muazzam bir öfke oluştu. Böyle birşey eski 68'li Sol'da görülmemişti.
Anonymous, WikiLeaks ve Occupy Hareketi'nin uyandırdığı en önemli konu, burada bin kere yazdığımız 'İnsani Değerlerin Yükselişi'dir. Komşusu açken tok duramamak. Haksızlıklara karşı isyan etmek. Birden mahvolan ailelerin yanında durmak. Açgörlü arsız bankaların ve hırsız yolsuz politikacıların kurbanı olan herkesi (kim olursa olsun) korumak. Siyasi ayrım yapmadan, sistemin kurbanı olan herkesin yanında olmak.


Yeni Hareketlerin örgütsel/mücadele amentüsü...
Bu yeni anlayış, "Ben" anlayışına karşı "Biz" anlayışını ön plana çıkarıyor (Konuyu burada inceleyeceğiz). Mutlaka örgütleniyor, sosyal medyayı, bu yeni gevşek/değişken örgütlenme biçimi için kullanıyor. Bütün grupları ve çevreleri, yukarıdaki en temel talepler ve korkular temelinde tek bir cephe haline getiriyor.
Yani siyaset anlayışında önder yok. Hareketlerin kişilerin adıyla anılmasına veya bir kişinin önder olmasına kesin karşı çıkıyor. Bunun somut ifadesi de anonim olmak. Gruplarda da eğer önderler ortaya çıkarsa bunlar sadece bir süre için kabul ediliyor ve hemen değiştiriliyor. Sürekli bir kişinin önderliği kesinlikle kabul edilmiyor. "En iyi örgütlenme, sonunda gereksiz hale gelen örgütlenmedir" anlayışına uygun bir yöntem: Sosyal medya. Orada örgütlenmeler -gerektiğinde- ortaya çıkıp yeniden dağılıyor veya değişip yeniden şekilleniyor.
Ana bütünün parçalanmasına, eskiden Sol'da yaşandığı gibi bölünmelere müsamaha yok. Bölünmeler, ancak fonksiyonel bölünmelerse ve bütüne (yukarıda ifade edilen temel hedeflere) ters değillerse kabul ediliyor. Gruplar bu nedenle bütünün otonom parçaları gibi hareket edebiliyor.
Temsili demokrasiye kesinlikle riayet ediliyor. Kendi özgün fikri ne olursa olsun, bütünün içinde yer alan her gruplaşma kendi fikrini aynen savunup temsil edebiliyor. Ortak fikirlerde uzlaşıp herkesin o fikirleri savunması tipi bir Konsens demokrasisi değil, Doğrudan (temsili) demokrasi işliyor.
Hareketin şimdiki yeni aşaması, bir ortak altyapı oluşturmak. Mesela hukuki işlere gönüllü bakacak avukatlar, dünya çapında hareketin üyelerinin karşılıklı gidiş-gelişlerde ve gösterilerde yararlanabileceği temel barınma/yiyecek/hukuk vs. hizmetleri.
Ve şimdilik oluşmakta olan: Talepler dizisi. Global bir hareketin yerel ölçekteki ortak hareket putansiyelini, somut ortak talepler üzerinden yeni bir aşamaya taşıması tartışılıyor.
Yeni Hareketler, eski Sol'un pek yapamadığı üzere, çalışanlara ulaşmak konusunda çok daha başarılı ve bunu geliştireceklerinin işaretleri de mevcut. Entelektüel eski Sol hareketlerden farklı olarak, halkın ve gençliğin dilini konuşuyorlar. Bu da halkın sempatisini kazanmaları ve halkın içinde varolmaları açısından önemli bir faktör.

Kaynak: http://konstantiniye.blogspot.com/
_________________
Bir varmış bir yokmuş...
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et AIM Adresi
Önceki mesajları göster:   
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> BATI DÜNYASI Tüm zamanlar GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © phpBB Group. Hosted by phpBB.BizHat.com


Start Your Own Video Sharing Site

Free Web Hosting | Free Forum Hosting | FlashWebHost.com | Image Hosting | Photo Gallery | FreeMarriage.com

Powered by PhpBBweb.com, setup your forum now!
For Support, visit Forums.BizHat.com