Alemdar Site Admin
Kayıt: 14 Oca 2008 Mesajlar: 3538 Konum: Avustralya
|
Tarih: Cmt Hzr 04, 2011 6:27 pm Mesaj konusu: Dünyanın merkezi Meru Dağı ve Orta Asya'da Tibet hakimiyeti |
|
|
Dünyanın merkezi Meru Dağı ve Orta Asya'da Tibet hakimiyeti
Selçuk Salih Caydi
04 HAZIRAN 2011
Çin Kroniklerinde, Çin'e saldıran en büyük düşmanlar "Beş Hu" diye adlandırılır ve saldırganlar, üç halk grubuna aittir: Türkler, Moğollar ve Tibetliler (Böpa). Barışçıl bir halk olarak bilinen Tibetlilerin beş Hu'dan biri sayılması yadırganabilir. Ama Türkler ve Moğollar gibi, Asya'nın hırçın göçebelerinden sayılan Tibetlilerin Budizmle yaşadıkları dönüşüm şaşırtıcıdır ve anlamlıdır. Çünkü bugün birçok eski söylenceye ve sırra ev sahipliği yapan Tibetliler, efsanevi Çin İmparatoru Shun'a karşı (M.Ö. 2225 yılında) savaşmışlardır ve M.Ö. 1122'de başlayan Wu Wang hükümdarlığı zamanında Çin Kroniklerinde, "Özellikle Tehlikeli" sayılmışlardır.
Çin'de Tang Devri (618-907) yaşanırken Türkistan, Tibetlilerin kontrolü ve hükümdarlığı altındaydı. Ve İranlılaşmış Karluk kökenli Türk kölelerin kurduğu Gazneliler devleti (Gaznaviyan) henüz doğmamıştı.
Tibet Hükümdarlığı, 7'inci Yüzyılda İmparator (Tsenpo) Songtsen Gampo tarafından kuruldu. Yarlung Hanedanlı'ğının kurucusu Songtsen, bir Türk Prensesi ile evlenerek Türk komşularıyla dostluk/akrabalık kurdu. Tibet'te kurulan hanedanlığın, bu sayede ortaya çıktığı söylenir. Songtsen Gampo, Lhasa'da bugün Potala Sarayı'nın bulunduğu yere ilk sarayını, saraylara layık prensesi için yaptırdı. İlk Tibet Alfabesi de onun zamanında kullanılmaya başlanmıştır ve Budizm onun devrinde Tibet'e gelmiştir (Daha önce şamanist Bon dinine inanıyorlardı). Tibet yazıtlarında "42'inci Hükümdar" sayılan Songtsen Gampo tahta çıktığında Orta Asya, Tibetlilerin kontrolüne girmişti.
Orta Asya, her zaman, Göçebe konfederasyonlarının kontrolü altında olmuştu. M.Ö. İkinci Yüzyılın ilk yarısında Hunların (Hsiung-nu) ve İranlı yerleşik Gutium halkının (Babilonca: Gutum) kontrol ettiği bir yerdi. 400'lü yıllarda Türkistan, Rouran'ların (veya Şu-şan'ların) kontrolündeydi. Bu kalabalık halka Çinliler "Juan-Juan" diyorlardı. ("Kımıl kımıl kurtçuklar birarada" anlamında!)
6. Yüzyılda Türkler buraya girdiler ve Batı Göktürk Kağanlığını kurdular. Göktürk hakimiyeti 745'de çökene kadar sürdü. Daha sonra Tang Çin'inin ünlü "Dört Garnizonu"nun komutasına geçti ve Çin'in Batı eyaletleri sayıldı. Ama 7. ve 8. Yüzyılda bu bölge Tibetlilerin bölgesi oldu. Göktürk konfederasyonu çöktükten sonra Uygurlar, 840 yılına kadar süren kısmi bir kontrol kurmayı başardılarsa da bölge, Tibetli T'u Fan'ın hükümdarlığı altındaydı. Kansu, Türkistan ve Kuzey Hindistan, Lhasa'daki sarayında oturan "Tsan-P'u" ('güçlü hükümdar') T'u Fan tarafından yönetilmekteydi. Kendileri Çin'e bir elçi gönderip, Çinli bir prensesle evlenmek istediğini iletti. Tang hükümdarı bunu reddedince T'u Fan 763 yılında Çin'e saldırdı ve istediği, saraydan kız kaçırarak aldı! Yanında binlerce Çinli esirle birlikte Lhasa'ya döndü. 848 yılında Çinlilere yenilmesine rağmen Orta Asya'daki hakimiyetini korudu...
(devam edecek)
http://konstantiniye.blogspot.com/ _________________ Bir varmış bir yokmuş... |
|