EntellektuelForum Forum Ana Sayfa EntellektuelForum

 
 SSSSSS   AramaArama   Üye ListesiÜye Listesi   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   KayıtKayıt 
 ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

Yargıdaki Rüşvetçiler

 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> HUKUKÎ HABERLER
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
Alemdar
Site Admin


Kayıt: 14 Oca 2008
Mesajlar: 3538
Konum: Avustralya

MesajTarih: Cmt Ekm 23, 2010 10:05 pm    Mesaj konusu: Yargıdaki Rüşvetçiler Alıntıyla Cevap Gönder

Yargıdaki Rüşvetçilere Ağır Darbe
23 Ekim 2010



İDTM ile CNR arasındaki 'tahliye' davasının altından rüşvet skandalı çıktı. 40 kişi gözaltına alındı. İstanbul Ticaret Odası Başkanı Murat Yalçıntaş için yakalama emri çıkarıldı.
İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) büyük hissedar olduğu İstanbul Dünya Ticaret Merkezi (İDTM) ile CNR Fuarcılık’ın sahibi Ceyda Erem arasında yıllardır devam eden “tahliye” davası, şok bir rüşvet operasyonu ile boyut değiştirdi. Davanın İDTM lehine sonuçlanması için bazı hakim ve savcılara rüşvet verildiğine ilişkin delillerin ortaya çıkması üzerine harekete geçen Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, aralarında Yargıtay üyeleri, iş adamları ve avukatların da bulunduğu 40’a yakın ismi gözaltına aldı.


Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, İDTM Yönetim Kurulu Başkanvekili ve İTO Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yalçıntaş ile Reina’nın patronu Mehmet Koçarslan hakkında da yakalama emri çıkarıldı. Amerika-Türk İş Konseyi toplantısı (ATC) için New York’ta bulunan Yalçıntaş’ın bugün Türkiye’ye dönmesi ve ifade vermek üzere savcılığa gitmesi bekleniyor.

Erem davaları kazanmıştı

CNR Holding’in sahibi Ceyda Erem ile İDTM arasında son 5 yıldır süren “arazi tahsisi” kavgası, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürütüğü soruşturma ile rüşvet operasyonuna dönüştü. İDTM yönetimi tarafından kiraladığı fuar salonlarını ve ofislerini boşaltması için mahkemeye verilen Erem, yolsuzluk ve usülsüzlük yaptığı gerekçesi ile 2007’de gözaltına alınmış ancak hakkındaki suçlamalardan aklanmıştı. Kiraladığı fuar alanlarının boşaltılmasına ilişkin davaları da kazanan Erem, mahkemeye ulaşan bir ihbar mektubu üzerine davaya bakan hakim ve savcılara rüşvet vermekle suçlandı. Adalet Bakanlığı tarafından açılan soruşturma ise, davayı kazanmak için rüşvet çarkı kuranların Erem değil İDTM yönetimi olduğunu ortaya çıkardı.

1,2 milyon TL el değiştirmiş

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü 6 aylık soruşturma sonucunda elde edilen deliller üzerine dün öğlen saatlerinde 5 kentte operasyon başlatıldı. Cumhuriyet Savcıları Mehmet Tamöz ve Hüseyin Kocabey tarafında sürdürülen soruşturma kapsamında 40 kişi gözaltına alındı. Sorgulanmak üzere Ankara’ya getirilen aralarında Yargıtay üyeleri, avukatlar, işadamları ve polislerin bulunduğu 40 kişi, önümüzdeki 4 gün boyunca sorguya alınacak. Şüphelilerin en geç Salı günü hakim karşısına çıkarılması bekleniyor. Savcılık kaynaklarından edinilen bilgilere göre, davanın İDTM lehine sonuçlandırılarak Erem’in şirketi CNR Fuarcılık’ın Yeşilköy’deki araziden çıkarılması için bir gecede tam 1 milyon 200 bin TL poşetlerle ilgili hakim ve savcılara dağıtılmış. Polis kameraları ile görüntülendiği belirtilen rüşvet operasyonuna ilişkin video kayıtlarının ve fotoğrafların savcılık dosyasında bulunduğu ifade ediliyor. Ceyda Erem’in de önümüzdeki günlerde Ankara’ya gelerek savcılara “mağdur” sıfatı ile ifade vermesi bekleniyor.



Geçen yıl seçimde güven tazeledi

AK Parti’nin İstanbul İl Başkan Yardımcılığı görevini sürpriz şekilde bırakarak 2005 yılında 10 yıllık Mehmet Yıldırım dönemini sona erdiren Murat Yalçıntaş, geçen yıl yapılan seçimlerde ikinci kez başkan seçilerek güven tazelemişti. 1965 yılında İstanbul’da doğan Murat Yalçıntaş, Saint Joseph Fransız Erkek Lisesi’ni bitirdi. Boğaziçi Üniversitesi Makine Fakültesi’nden mezun olduktan sonra Boston Üniversitesi’nde Uluslararası İşletme dalında yüksek lisans yapan Yalçıntaş, daha sonra 2 yıl Brüksel’de AB’de uzman araştırmacı olarak çalıştı. Yalçıntaş, üç yıl uluslararası bir kalkınma bankasında proje uzmanı olarak görev yaptıktan sonra Türkiye’ye döndü ve özel sektörde girişimci olarak faaliyetlerini sürdürdü.

Döküm ısıtma-havalandırma ve telekomünikasyon sektörlerinde şirketleri bulunan ve İTO meslek komitesi seçimlerini 70 No’lu Madeni Eşya Komitesi’nden kendi şirketi Emaş Endüstriyel Ürünler A.Ş.’den katılarak kazanan Yalçıntaş, aynı komiteden 1995 ve 1999 seçimlerinde de Oda meclis üyeliğine seçilmişti.

DAVA SÜRECİ NASIL GELİŞTİ?
CNR Holding’in sahibi Ceyda Erem, 1993’te İstanbul Atatürk Havalimanı Serbest Bölgesi’nde kiraladığı arazide, CNR Fuarcılık adı ile faaliyet göstermeye başladı. Erem’in CNR Expo adıyla düzenlediği uluslararası fuarların başarısı sonrasında, İDTM, CNR Expo’yu kendi işletmek istedi.

İDTM yönetimi ile Ceyda Erem arasındaki kavga, Murat Yalçıntaş’ın İTO Başkanlığı’na seçilmesi sonrasında ise alevlendi. İDTM, “kiralanan arazinin boşaltılması” için Erem’in şirketini mahkemeye verdi.
İlk olarak, 2 numaralı fuar salonunun tahliyesine ilişkin dava CNR lehine tahliyenin reddi kararıyla sonuçlandı. Yargıtay 6. Hukuk Dairesi bu kararı onadı. Daha sonra ofislere ilişkin açılan dava da CNR lehine sonuçlandı.
Adalet Bakanlığı’nın başlattığı soruşturma süreci devam ederken, CNR Fuarcılık ile DTM arasındaki üçüncü tahliye davası bu kez DTM lehine sonuçlandı. Böylece Yargıtay 6. Hukuk Dairesi daha önce iki kez CNR Fuarcılık’ı haklı bulmasına rağmen son kararında DTM’ni haklı bulmuş oldu. İlk davalarda Erem’i, üçüncü davada ise DTM’yi haklı bulan Hakim H.E, bir ay sonra emekliye ayrıldı. H.E’nin İDTM lehine karar vermesi için 300 bin TL rüşvet aldığı öne sürüldü.

Tüm bunlar olurken Nisan 2008’de Adalet Bakanlığı’na gönderilen bir ihbar mektubunda, “Ceyda Erem’in hâkimlere rüşvet verdiği” iddiası gündeme geldi. Bu ihbar üzerine Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin 21 Nisan 2008 günü inceleme başlatılması talimatı verdi.

Rüşvet iddialarına ilişkin ilk dava Nisan 2010’da Sincan 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nin kararı ile gerçekleştirilen “teknik takibe” dayalı inceleme raporu üzerine Bakırköy 2. İcra Müdürü Güleyip Öztürk ile yardımcısı Cemal Pekgöz hakkında açıldı.

Ancak Adalet müfettişi Halit Kıvrıl, yaptığı inceleme sonucunda Ceyda Erem’in değil İDTM adına hareket eden avukatlar ve bazı Yargıtay üyelerinin rüşvet çarkı kurduğunu tespit etti. Ceyda Erem’in rüşvetle karar çıkardığını iddia eden İDTM yetkilerinin Bakırköy 2. Sulh Hukuk Mahkemesi Başkanı’na maddi çıkar sağladıkları öne sürüldü.

CNR ile İDTM arasındaki davalardaki rüşvet iddialarının Yargıtay’a kadar uzanması üzerine Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, “Olaya el koydum” demişti. Gerçeker, Nisan’da Milliyet gazetesinden Nedim Şener’e yaptığı açıklamada, “Yargıtay’ın böyle bir konuya sessiz kalması mümkün değil. İddialar titizlikle araştırılacaktır” diye konuşmuştu.

Yargıtay Başkanı: Haberimiz vardı

Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, rüşvet operasyonuna ilişkin olarak “Soruşturmadan haberim vardı” dedi. AA’ya konuşan Gerçeker, “Suçlamaların Yargıtay ile ilgili kısmına ilişkin Birinci Başkanlık Kurulunun başlatmış olduğu bir soruşturma var. Bu soruşturmada, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturmasının neticesi bekleniyordu” dedi. Yargıtay 6. Hukuk Dairesi eski Başkanı Hasan Erdoğan hakkında, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun da daha önce başlatmış olduğu bir soruşturma olduğunu dile getiren Gerçeker, Erdoğan’a isnat edilen suçlamanın, suç tarihi itibariyle Erdoğan’ın görevde bulunduğu zamana denk geldiğine işaret etti. Başka bir Yargıtay üyesiyle ilgili bu konuda Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunca bir soruşturma yapılıp yapılmadığı sorusu üzerine ise Gerçeker, “Bu aşamada bir soruşturma yok” yanıtını verdi.

Gözaltına alındığı iddialarını reddeden Hasan Erdoğan ise, yaptığı açıklamada, “Olay tamamen gerçekdışı. Hakkımda herhangi bir gözaltı işlemi yapılmadı. Kaldı ki, bahsi geçen olayla ilgili görevim sebebiyle soruşturma yetkisi Yargıtay 1. Başkanlığı’na aittir” diye konuştu.

İşdünyası şaşkın
İDTM’de rüşvet operasyonunun duyulması ile birlikte işdünyası da karıştı.

Çünkü İDTM Yönetim Kurulu’nda İstanbul Büyükşehir Belediyesi, TOBB, İTO, İSO ve İKV gibi kuruluşlar yer alıyor. İDTM yönetiminde Yalçıntaş ile birlikte başkanvekilliği görevini yürüten TOBB Yönetim Kurulu Üyesi İlhan Parseker, haberleri hayretler içinde öğrendiğini belirterek, “Böyle bir şeye Murat’ın adı nasıl karıştı bilmiyorum. Murat Bey’in herhangi bir şeyi olabileceğini de tahmin etmiyorum. Çünkü DTM’de böyle bir rüşvet verilmesi söz konusu olamaz.
DTM’nin kasası resmidir, açıktır. Böyle bir paranın verilmesi söz konusu olamaz” dedi. DTM’nin CNR Fuarcılık’a karşı açtığı 3 davayı da kaybettiğini hatırlatan Parseker, “Kaybettiğimiz dava için neden rüşvet verilsin, bilemiyorum” dedi. İTO’nun Yalçıntaş’tan önce başkanlığını yapan ve DTM’nin Yeşilköy’deki arazisinin CNR Fuarcılık’a kiralandığı dönem İTO Başkanı olan Mehmet Yıldırım ise, “Daha önce de bu konuda bir soruşturma açılmıştı. O dönem Sanayi Bakanı olan Zafer Çağlayan’ın gönderdiği müfettişler konuyla ilgili inceleme yapmıştı” dedi.

Yargılandığı her davadan beraat etti Bursalı bir devlet memurunun kızı olan Ceyda Erem, yöneylem araştırması mezunu. Uzmanlık alanı ise “karlılık planlaması...” Erem, 20 yaşında başladığı çalışma hayatına ilk adımı medya sektöründe atıyor. Kadınca dergisinin reklam bölümünü yönetiyor. 1993 yılında Türkiye’de fuarcılığın giderek önem kazanması üzerine yönünü bu sektöre çeviren Erem, CNR Fuarcılık şirketini kuruyor. 1997’de ise İTO iştiraki olan İDTM, kendisine ait Yeşilköy’deki fuar binalarının kiracısı oluyor. Bir salonla başladığı fuar alanı 2006’da 150 bin metrekare kapalı alan ve 8 salona ulaşıyor. Erem için Yıldırım’ın başkanlığı kaybetmesiyle zor günler başlıyor. Yeni başkan Yalçıntaş, 2005’den itibaren Erem’in fuar merkezinden tahliyesi için mücadeleye veriyor. Davalar açılıyor. İhbarlar, sorgulamalar, gözaltılar, suçlamalar ve vergi meseleleri birbirini kovalıyor.Tahliye davaları sürerken serbest bölgede bir arazinin CNR’a tahsisi ise Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen’in kıyağı olarak yorumlanıyor. Tüzmen’le farklı bir ilişkisi olduğu dedikodusu da bu döneme denk geliyor.

Ceyda Erem, yaşadığı tüm bu sorunların nedenini röportajlarında “Çok iyi eğitimli, sarışın, başarılı kadın” olmasına bağlıyor. 104 yıl hapis istemiyle yargılanan Erem, hakkında 14 davadan geçtiğimiz günlerde beraat etti. Erem’in çıkan kararın ardından bir açıklama yapması beklenirken büründüğü sessizlik ise dikkat çekmişti.
aktifhaber

24 EKİM 2010
Göz yum, seni üye yaparım

Dev rüşvet operasyonu, Yargıtay'daki 28 davaya gölge düşürdü. Dosyalar mercek altında. Gözaltındaki emekli Yargıtay üyesinin, hakimlere, 'yargıtay üyeliği' vaat ettiği öne sürülüyor


İstanbul Dünya Ticaret Merkezi (İDTM) ile CNR Fuarcılık arasındaki 'tahliye davaları' ile patlayan, 'yargıya rüşvet operasyonunda' çarpıcı detaylar. Aralarında eski Yargıtay 12. Hukuk Dairesi Başkanı M.O., Avukat N.O., Yargıtay ve İDTM çalışanlarının da bulunduğu 26 kişinin sorgusu sürüyor.

20 AYRI SUÇLAMA VAR
Zanlılar için ek gözaltı süresi alındı. Rüşvet operasyonunun, sadece İDTM ile CNR arasındaki davalarla sınırlı olmadığı da ortaya çıktı. Şüpheliler toplam 28 dava için rüşvet dağıtmakla suçlanıyor. Bir diğer iddia ise, trafiğin M.O. tarafından yönetildiği ve paranın bir avukat tarafından dağıtıldığına yönelik. Yargıtay Onursal Üyesi M.O.'nun, söz konusu davalara bakan hakimleri de 'Yargıtay üyesi yapma' vaadiyle etkilemeye çalıştığı öne sürüldü. Bazı avukatların, polis tarafından içi para dolu poşetlerle görüntülendiği, bu görüntüler ve telefon konuşmalarının soruşturma dosyasına eklendiği öğrenildi. Soruşturma dosyası, sadece rüşvetle de ilgili değil. Şüphelilere 20 ayrı suçlama yöneltiliyor. Gözaltındaki isimlerin pazartesi günü adliyeye sevk edilmeleri bekleniyor.

YALÇINTAŞ DÖNDÜ TESLİM OLDU
HAKKINDAKİ yakalama kararını Kanada'da öğrenen ve Devlet Bakanı Zafer Çağlayan'la birlikte ABD'de bulunan İTO Başkanı Murat Yalçıntaş, dün gezisini yarıda keserek Türkiye'ye döndü. Münih aktarmalı uçakla Ankara'ya gelen Yalçıntaş, Ankara Emniyeti'ne teslim oldu, gözaltına alındı. Yakalama kararı bulunan Reina'nın sahibi M.K. ise halen firari durumda. Akşam

Rüşveti gördü, ekibini ihbar etti
24 Ekim 2010
İSTANBUL- Yargı ve iş dünyasındaki rüşvet operasyonunda sürpriz gelişme: Rüşvetle ilgili ilk ihbarın sahibi İTO Başkanı Murat Yalçıntaş çıktı.

Aran Ekin DURAN'ın haberi

İstanbul Dünya Ticaret Merkezi (İDTM) ile CNR Fuarcılık arasındaki ‘tahliye’ davasının ortaya çıkardığı rüşvet operasyonunda ilk ihbarı, İDTM Başkanvekili ve İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Murat Yalçıntaş’ın yaptığı ortaya çıktı. Yalçıntaş’ın 9 Ocak 2008 tarihinde İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne bizzat giderek İDTM’de birlikte çalıştığı isimler için ihbarda bulunduğu öğrenildi. Yalçıntaş’ın ihbarı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı rüşvet operasyonunun da fitilini ateşledi.

Benden 1.5 trilyon TL istediler
Radikal’in ele geçirdiği ihbar tutanağında Yalçıntaş, tahliye davasını İDTM adına takip eden Finans Müdürü Resul Dalkıran, Genel Müdür Yardımcısı Hanifi Bektaş ve kurumun avukatları Abdullah Pehlivan ile Süleyman Balcı’nın dava süresince masraf ve hâkime verdikleri para olarak 300 milyar TL (eski TL) harcadıklarını belirterek, bu kişilerin kendisine davanın sonuçlanması için 1.5 trilyon TL’ye daha ihtiyaç duyduklarını söylediğini belirtti.
Bu şahısların parayı zimmetlerine geçirmiş olabileceklerine ilişkin şüphesini kayda geçiren Yalçıntaş, Dalkıran’ın 0532 485 .. .. – 0533 749 .. .. numaralı GSM hatlarını kullandığı bilgisini de emniyet mensuplarına verdi. Yalçıntaş, ifadesinde Dalkıran ile davaya bakan hakimin Sakaryalı olduğunu ve rüşvet çarkını hemşehrilik ilişkisi içinde kolayca yürütebildiğini de kaydetti. Adalet Bakanlığı, Yalçıntaş’ın ihbarından 4 ay sonra 21 Nisan tarihinde soruşturma için düğmeye bastı.

Yalçıntaş’tan ifade
Rüşvet operasyonu başladığında ABD’de bulunan Yalçıntaş, hakkındaki yakalama emri nedeni ile dün Türkiye’ye döndü. Münih üzerinden Ankara’ya gelen Yalçıntaş’ı havalimanında Emniyet görevlileri karşıladı. Yalçıntaş soruşturma ile ilgili ifade vermek üzere Ankara Emniyeti’ne getirildi. Radikal baskıya giderken Yalçıntaş’ın sorgusu devam ediyordu. Rüşvet suçlaması ile gözaltına alınan ve Ankara’ya getirilen 26 kişinin sorgusuna dün de devam edildi. Soruşturma kapsamında aranan kişi sayısı ise 12. Şüpheli sayısının fazlalığı nedeniyle 4 gün ek gözaltı süresi alındı.

Erem içini twitter’a döktü
CNR Fuarcılık’ın sahibi Ceyda Erem, davalık olduğu İDTM yöneticilerinin karıştığı rüşvet operasyonu konusundaki görüşlerini sosyal paylaşım ağı Twitter’da açıkladı. Erem, “Hamdolsun ilahi adalet bir bir tecelli etmeye başladı. Son beş yıldır her gece ağlayarak ettiğim duaları Allah kabul etti” dedi.

Yalçıntaş kimleri suçladı
İDTM Finans Müdürü Resul Dalkıran
İDTM Genel Müdür Yardımcısı Hanifi Bektaş
İDTM avukatları Abdullah Pehlivan ile Süleyman Balcı

RADİKAL

Hakimlere Reina'da Ayar Çekmişler
24 Ekim 2010
Yargı'da rüşvet skandalı büyüyor. Operasyonda rüşvetin yanı sıra yargıçlara İstanbul'un gece kulüplerinde âlem yaptırıldığı da ortaya çıktı...
Son yılların en kapsamlı rüşvet operasyonunda 13 avukatın da aralarında bulunduğu 26 kişi gözaltına alındı.

Yargıtay'da rüşvet iddialarıyla başlayan soruşturma yaklaşık 30 ayrı dosyayı kapsıyor. Önemli suç delillerine ulaşan polisin, teknik takip sonucunda rüşvetin teslim anını dahi kayda aldığı belirtiliyor.

Alınan bilgilere göre, operasyonda rüşvetin yanı sıra yargıçlara İstanbul'un gece kulüplerinde âlem yaptırıldığı da belirlendi. Reina'nın sahibi Mustafa K.'nın Yargıtay'da temyiz davası görülen İstanbul Boğazı'ndaki ihtilaflı bir arazi için iki tetkik hakimi ile bir yazı işleri müdürünü Reina'da ağırladığı gizli izlemeye takıldı. Üç misafirinin uçak ve konaklama giderlerini karşıladığı soruşturma dosyasına giren Mustafa K. ile 7 kişinin aranmasına devam ediliyor. Emekli Yargıtay 12. Hukuk Dairesi Onursal Başkanı Mustafa O.'nun ise davaların sürecini etkileyebilmek için Yargıtay'daki tetkik hakimlerine, Yargıtay üyeliği gibi gelecek vaat ettiği öne sürülüyor. Soruşturmaya adı karışan İTO Başkanı Murat Yalçıntaş da dün Ankara'da gözaltına alındı.

Yargıtay'da temyizi görülen davalar hakkında rapor hazırlayan tetkik hakimleri etki altına almak için yapılanların rüşvet ve eğlence kulüplerinde ağırlama ile sınırlı kalmadığı da belirlendi. Eski Yargıtay 12. Hukuk Dairesi Başkanı M.O.'nun davalara etki edebilmek amacıyla tetkik hakimlere gelecek vaat ettiği soruşturmada öne sürüldü. İstanbul Dünya Ticaret Merkezi ile CNR Fuarcılık arasındaki ihtilaflı konuda ise İDTM avukatlarının irtibat noktasının yine M.O. olduğu iddia ediliyor. M.O.'nun emekli olduktan sonra Yargıtay'daki dosyalara etki girişimi nedeniyle gözaltına alındığı öğrenildi. Yargıya rüşvet soruşturmasında avukat N.O.'nun ise kilit rol oynadığı belirtiliyor. Soruşturmada Yargıtay'da temyiz davası görülen çok sayıda kişinin N.O. aracılığıyla davalara etkide bulunmaya çalıştığı öne sürüldü.

Ankara Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nde sorgusu devam eden 26 kişinin gözaltı süresi devam ediyor. Soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcıları Hüseyin Görüşen ile Mehmet Tamöz zanlıların tek tek ifadesini alıyor. Emekli Yargıtay 12. Hukuk Daire Başkanı M.O.'nun yanı sıra avukat N.O., Yargıtay 6. Hukuk Daire Başkanlığı'nda görevli memur B.A. ile H.V, Yargıtay'da görevli mübaşir R.A. ve B.B. ile hizmetli İ.M. ve sivil vatandaş Y.Ç. gözaltında tutuluyor. Soruşturmada toplam 13 avukat gözaltına alındı. 11. Hukuk Dairesi Yazı İşleri Müdürü Yusuf Doğan da gözaltına alınanlar arasında. Soruşturmada 9 kişinin daha gözaltına alınacağı, gözaltı sayısının 35'i bulacağı öğrenildi. Gözaltında tutulan zanlılar dün sabah saatlerinde Adli Tıp Kurumu'nda sağlık kontrolünden geçirildi. Bir zanlı ise fenalaşarak Ankara Numune Hastanesi'ne kaldırıldı.


Kaynak: Zaman

Rüşvete adı karışan 8 hâkim Yargıtay'da yargılanacak
25 Ekim 2010
Yargıda rüşvet iddialarıyla ilgili soruşturmaya eski Yargıtay 6. Dairesi Başkanı H.E.'nin yanı sıra iki Yargıtay üyesi ve 5 tetkik hâkiminin de adı karıştı. Söz konusu yargıçlara yönelik rüşvet suçlamasının Yargıtay'da görev yaptıkları dönemi kapsadığı öğrenildi.

Soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı da, bu gerekçeyle adı geçen kişilerin dosyalarını Yargıtay'a gönderdi. Ancak eski Yargıtay 12. Hukuk Dairesi Başkanı M.O. için farklı bir yol izlendi. Hakkındaki suçlamalar emekliye ayrıldıktan sonra soruşturmaya konu olduğu için gözaltına alınan M.O. halen Emniyet'te sorgulanıyor. Edinilen bilgilere göre rüşvet soruşturmasında gözaltına alınan zanlılar yarın hâkim karşısına çıkacak.

Soruşturmada zanlılar 28 ayrı dosyayla ilgili, rüşvet ve dolandırıcılıkla suçlanıyor. Ankara Emniyeti KOM Şubesi'nde gözaltına alınan 26 kişiden 14'ü dün savcılık talimatıyla serbest bırakıldı. Serbest bırakılan 14 kişiden 7'sinin İstanbul'da avukat, diğerlerinin ise İstanbul Dünya Ticaret Merkezi çalışanları olduğu belirtildi. Aralarında Raina'nın sahibi Mehmet Koçarslan, İstanbul Barosu'na kayıtlı üç avukat, operasyonun başlaması ile birlikte Yargıtay'dan istifa eden bir memur ile birlikte iş takipçilerinin bulunduğu 8 kişi ise aranıyor.

Soruşturmada gözaltına alınan İTO Başkanı Murat Yalçıntaş ise emniyetteki ifadesinde, rüşvet suçlamasını kabul etmedi. Yalçıntaş'ın, 1 milyon 200 bin liralık rüşvet iddiaları üzerine, "Yönetim Kurulu kararıyla biz o parayı söz konusu tahliye davasında vekalet ücreti olarak avukatımıza ödedik. Benim ve yönetim kurulunun rüşvet olayıyla bir ilgisi yok." dediği öğrenildi. Soruşturmada Ankara'da avukatlık yapan N.O. örgüt lideri, emekli Yargıtay 12. Hukuk Dairesi Onursal Başkanı M.O. örgüt yöneticisi, İstanbul Dünya Ticaret Merkezi avukatları S.B., S.O., İDTM eski genel müdürü O.B., aracılar ile Yargıtay'da görevli 4 memur ise örgüt üyesi olmakla suçlandı.

Ünlü gece kulübü Reina'nın sahibi Mehmet Koçarslan, operasyon başlayınca kayıplara karıştı. Polis, pasaport kayıtlarında yaptığı araştırmada Mehmet Koçarsalan'ın yurt dışına çıkış kaydına rastlamadı. Koçarslan'ın yurtdışına çıkmayıp yurtiçinde gizlendiği üzerinde duruluyor. Rüşvet operasyonundan kısa bir süre önce yurtdışına çıktığı belirlenen avukat K.P.'nin ise bir Musevi işadamının ticaret davasının lehte bozulması için Yargıtay'da girişimlerde bulunduğu iddialar arasında. Musevi işadamının kimliği açıklanmadı.

Yargıtay hukuk dairelerinde görevli 4 memurun ise rüşvet karşılığı çete lideri avukat N.O.'ya temyizi görülen ya da görülecek davalarla ilgili bilgi sızdırdıkları iddia ediliyor. N.O.'nun memurlardan H.N. ile İ.T.'yi aileleriyle birlikte bir haftalık termal tatiline göndermesi de dava dosyasına girdi. Memurların davalara ilişkin tetkik hakimi mütalaaları, ilgili davaya bakan üyenin yorumu ile dosyaya eklenen kulakçık notlarını avukat N.O.'ya sızdırdıkları iddialar arasında.

Soruşturmada çete lideri olmakla suçlanan Avukat N.O.'nun Tunalı Hilmi Caddesi'ndeki ofisi ile Çankaya'da kiraladığı garsoniyerinde polisin gizli izleme yaptığı belirtiliyor. İzlemede bazı Yargıtay üyeleri ve tetkik hakimlerinin sık sık N.O.'nun ofisine uğradığı saptandı. Soruşturmada, Yargıtay memurlarından B.E.'nin rüşvet paralarını eşinin adına açtığı hesaba yatırttığı saptandı. Memurların, "fotokopi vb." adı altında avukat N.O.'dan sürekli para aldıkları iddia ediliyor. Ankara ZAMAN

Murat Yalçıntaş Tutuklandı

Yargıda rüşvet operasyonu kapsamında mahkemeye sevk edilen 11 zanlıdan, aralarında İTO Başkanı Murat Yalçıntaş'ın da bulunduğu 9'u tutuklandı.

26.10.2010

Yargıda rüşvet operasyonu kapsamında mahkemeye sevk edilen onbir zanlıdan, aralarında İTO Başkanı Murat Yalçıntaş’ın da bulunduğu dokuzu tutuklandı.
Yargıtay’da bazı hakimlere rüşvet verildiği iddiasıyla geçtiğimiz günlerde bir operasyon düzenlenmiş ve 28 kişi gözaltına alınmıştı.

Pazartesi günü yapılan savcılık sorgusunun ardından, 14 isim serbest bırakılmştı. Diğer 14 kişi ise sabah saatlerinde Ankara adliyesine sevkedildi.

Savcılık sorgusunun ardından üç isim daha serbest bırakıldı. 11 kişi ise tutuklanma talebiyle, 5’inci Sulh Ceza Mahkemesine sevkedildi.

Yaklaşık 13 saat süren sorgulamanın ardından, zanlılardan 9’u tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Tutuklanan isimler arasında İTO Başkanı Murat Yalçıntaş ve eski Yargıtay Hakimi 12’nci Hukuk Dairesi Onursal Başkanı Mustafa Oskay da bulunuyor. TRT

Kare Kare Rüşvet Skandalı
27 Ekim 2010
Emniyet birimleri, yüksek yargıda deprem etkisi yaratan “rüşvetî skandalını fotoroman gibi kayda aldı.
Avukat N.O.’nun lideri olduğu organize suç örgütünün Yargıtay’da temyizi görülen 28 ayrı dava dosyasına 'etki' etmesi gizli kamera çekimleriyle tespit edildi.

İstanbul'DAKİ CNR Fuarcılık ile İstanbul Dünya Ticaret Merkezi (İDTM) arasındaki davayla ilgili 'rüşvet' iddialarına ilişkin soruşturmada aralarında İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Murat Yalçıntaş'ın da bulunduğu 9 kişi tutuklandı. Yalçıntaş, 'yüksek yargı mensubuna rüşvet vermeye iştirak'le suçlandı. Ankara 5'inci Sulh Ceza Mahkemesi'nce tutuklanan diğer isimler ise İDTM finans Müdürü Resul D., Yargıtay 12'nci Hukuk Dairesi Onursal Başkanı Mustafa O., Avukat Necdet O., Bekir A., Yavuz Ç., Hüseyin U., Avukat Süleyman B. ve İlhan B.

FİRARDAKİLER YAKTI: Reina'nın işletmecisi Mehmet Koçarslan ile bazı şüphelilerin yakalanamaması ve 'delillerin karartılması ihtimali' nedeniyle tutuklama kararı verildi.
İTO bünyesindeki, İDTM Merkezi ile CNR Fuarcılık arasındaki 'tahliye davaları' ile patlayan 'yargıya rüşvet operasyonunda' ilginç detaylar ortaya çıktı. İDTM, CNR'ı 5 ayrı fuar salonundan çıkarmak için Bakırköy'deki mahkemelerde dava açmıştı. İki dava aleyhine sonuçlanan İTO ve İDTM, diğerlerini lehlerine çevirmek için çare aradı. Ve iddialara göre süreç şöyle işledi:

TOPLANTIDAN 'RÜŞVET' ÇIKMIŞ: İDTM yöneticileri, Avukat Necdet O.'ya ulaştı. O., 1,2 milyon TL'ye davaları İDTM lehine çevirebileceğini söyledi. İTO, yönetim kurulu kararıyla 1,2 milyon lira ödenek ayırdı. 'Avukatlık ücreti' adı altındaki bu ödenek, İDTM Finans Müdürü Resul D. tarafından poşet içerisinde Necdet O.'ya teslim edildi.

300 BİN LİRA BAŞKANA: Avukat O., paranın 300 bin lirasını eski Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Başkanı H.E.'ye verdi. Ancak 6. Hukuk'un İDTM lehine verdiği onama kararı, başkanın emekli olmasının ardından CNR'ın düzeltme talebi üzerine kaldırıldı. DTM yönetiminin bu nedenle N.O.'dan parayı geri istedi.

İŞTE TESLİMAT ANI
DEPREM etkisi yaratan operasyona yol açan 'rüşvet teslimatı' polis kamerası tarafından görüntülendi. Görüntülerde, DTM Finans Müdürü R.D. ile DTM avukatı S.B. avukat N.O.'nun bürosuna girerken görülüyor. N.O. ve R.D., bir süre masada oturuyor. İçeriye, elinde bir şeyler taşıyan bir kişi giriyor. N.O., şahıstan, elindekini masasına bırakmasını istiyor.

Böcekle takip edildim
Rüşvetin organizatörü olduğu iddia edilen Ankara Barosu avukatlarından Necdet O. da suçlamaları reddetti. Necdet O., söz konusu paraları, yaptığı avukatlık hizmetinin karşılığı olarak aldığını belirtti şunları söyledi: Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Onursal Başkanı Hasan E.'ye rüşvet verdiğim söyleniyor. O zaman neden suçüstü yapılmadı. Savcıya bunu sordum yanıt veremedi, 'Reisi cumhur olsa yakalarım' dedi. Büroma aldığım televizyondan da 'böcek' (Dinleme aygıtı) çıktı.

İDTM Finans Müdürü Resul D. de ifadesinde, Avukat Necdet O.'yu, TBMM'de bir milletvekili yemeğinde tavsiye sonucu tanıdığını söyledi. Dalkıran'ın ifadesi şöyle: 'Bir banka avukatının 'iyi bir avukat' diyerek kartını vermesi ile Necdet O.'nun ismini duydum. Bürosuna gittim. Ankara'da bir avukata ihtiyacımız vardı. Necdet O.'ya dava için 250 bin TL verdik. 75 bin TL fatura kesilince 180 bin TL geri alındı. Bu, rüşvet iadesi değildir.

Yargıtay 12'nci Hukuk Dairesi eski Başkanlarından Mustafa O. da, kendisinin emekli olduktan sonra hukuki danışmanlık hizmeti verdiğini, bu hizmet kapsamında bazı Yargıtay üyelerini aramış olabileceğini belirtti. Rüşvet suçlamasını reddetti. Oskay, 'Örgüt kurmak', '5 kere yargıyı etkilemek', '7 defa nitelikli dolandırıcılık' suçlamasıyla tutuklandı.

TEFTİŞ KURULUNA İHBAR

Yüksek yargıya ilk kez düzenlenen operasyonun ise 2008 yılında Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı'na ulaşan bir ihbar mektubu ile başladı. İhbar mektubunda Yargıtay’ın bazı hukuk dairelerinde görevli yüksek yargıçlara rüşvet verilerek temyiz edilen dosyalara 'onama' ya da 'esastan bozma' kararlarının çıktığı iddia edildi. Adalet müfettişleri mahkemeden karar çıkartarak ihbarda adı geçen hakimlerin telefonlarını dinlemeye aldırdı. Teknik takibe suç unsuru taşıyan konuşmalar takılınca Adalet müfettişleri dosyayı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na taşıdı.

RÜŞVETİN FOTOROMANI

Merkez Mali Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, yüksek yargıdaki rüşvet çarkını saniye saniye görüntüledi. Mahkeme kararı ile rüşvet çetesi lideri olmakla suçlanan avukat N.O.’nun Kavaklıdere’deki ofisine yerleştirilen gizli kamera her şeyi görüntüledi. Soruşturmada N.O.’nun operasyonun başlaması ile birlikte Yargıtay’daki görevinden istifa eden ve “firariî olarak aranan bir kadın memur başta olmak üzere aşk ilişkileri de gündeme geldi. İDTM avukatı Süleyman B., İDTM finans müdürü Resul D. ile çete lideri N.O.’nun ofiste yaptıkları görüşmeler de kamerayla kayda alındı.

PARA DOLU ÇANTA

Avukat N.O. ile İDTM finans müdürü Resul D.’nin Ankara'da para dolu çantayla görüntüledi. Polis Resul D.’nin içinde 1 milyon 200 TL olduğu belirlenen para dolu çanta ile yaptığı buluşmanın görüntüleri delil olarak dosyaya girdi. Paranın 800 bin TL’sinin İDTM avukatları, finans müdürü, avukat N.O. ile aracılar arasında “gizlice" paylaşıldığı, İDTM lehine kararı “esastan" bozan 6. Hukuk Dairesi’nin eski Başkanı H.E.’ye ise 400 bin TL verildiği öne sürüldü. Gizli kamera çekimlerine takılan Yargıtay eski 6. Hukuk Dairesi Başkanı H.E., iki Yargıtay üyesi ile 5 tetkik hakiminin görüntüleri ile dosyadan ayrılarak Yargıtay Başkanlığı’na sunuldu.

YALÇINTAŞ TUTUKLANDI

Emniyet Kaçakçılık Organize Daire Başkanlığı’nca Ankara, İstanbul, Kırıkkale, Zonguldak ve Sakarya'da düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 29 kişinden 7’si avukat 14’ü polisteki sorgularının ardından serbest bırakıldı. Cumhuriyet Savcıları Mehmet Tamöz ve Hüseyin Kocabey tarafından sorgulanan 3 kişi serbest bırakıldı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü ''rüşvet soruşturması'' kapsamında İTO Başkanı Murat Yalçıntaş'ın da aralarında bulunduğu 9 kişi tutuklandı.

Kaynak: Akşam/ Bugün

Yargı'da Rüşvet Telekulağa Takıldı
28 Ekim 2010
Yüksek yargıda yaşanan rüşvet skandalında dinlemeye ilginç pazarlıklar takıldı. İşte "Telekulağa" takılan rüşvet pazarlıkları...
Yüksek yargıda yaşanan rüşvet skandalında "tele-kulağa" takılan konuşmaların etkili olduğu belirlendi.

Yapılan dinlemelerde, Yargıtay eski 12. Hukuk Dairesi Başkanı Mustafa Oskay'ın temyiz edilen bir "menfi tespit" davasında firma yetkilisinden rüşvet talebinde bulunduğu görülüyor.

Yüksek yargıya yapılan rüşvet operasyonu kapsamında tutuklanan Yargıtay eski 12. Hukuk Dairesi Başkanı Mustafa Oskay'ı teknik-takibe düşen "şüpheli" konuşmalarının yaktığı belirtildi. Mustafa Oskay'ın sadece Yargıtay'da değil Danıştay'da görülen bazı davalara da menfaat karşılığı "etki" ettiği anlaşıldı.

Emniyet KOM Daire Başkanlığı, iki yıl boyunca Yargıtay ve Danıştay'daki davalara rüşvet karşılığı etki eden organize suç örgütünü takip etti. Mahkeme kararı ile çete lideri olmakla suçlanan avukat N.O., Yargıtay eski Daire Başkanı Mustafa Oskay, iş takipçileri ile Hukuk Daireleri'nde görevli memurların telefonları dinlendi.

Polis, "gizli izleme" kararı ile avukat N.O.'nun Kavaklıdere'deki ofisine "gizli kamera" yerleştirerek rüşvet çarkını saniye saniye görüntüledi. Avukatlık bürosuna temyizi görülen davalarla ilgili görüşmeye gelen 6. Hukuk Dairesi eski Başkanı H.E., 12 ve 6. Hukuk Daireleri'nde görevli iki üye ile 5 tetkik hakimi gizli kamerayla tespit edildi. Delil niteliğindeki bu görüntüler dosyadan ayrılarak Yargıtay Başkanlığı'na gönderildi.

DANIŞTAY’A ETKİ ETMİŞ

Mustafa Oskay'ın Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'ne temyiz edilen bir "menfi tespit" davası sırasında firma yetkilisi M.Z.'den rüşvet aldığı dinlemeye takıldı. İşte o konuşma:

Mustafa Oskay: Senin bu dava az kalsın adli tatil sonuna kalıyordu. Sizin 100 bin dolar Ekim'e kadar kalacaktı. Erkene aldırdık. Karar düzeltmeyi ret olarak çıkarttık gözün aydın. Bütün itibarımı kullandım haberin olsun. Sen pazartesi gelirken bir şeyler getir."

M.Z: "Tamam efendim çok teşekkür ederim."

Mustafa Oskay: "Sen takdir et, ama makul bir şey getir."

BAŞKAN'IN SÜRPRİZ ZİYARETİ KAMERADA

Takip döneminde 6. Hukuk Dairesi Başkanı olan H.E. ile N.O.'nun yaptığı telefon görüşmesi de dinlemeye düştü. H.E. İDTM ile CNR fuarcılık arasındaki tahliye davasına ilişkin süreçten bahsetti. Daha sonra H.E., avukat N.O.'nun ofisine ziyarette bulundu. H.E., İDTM lehine "esastan bozma" kararı verilmesini ilişkin süreci anlatarak N.O. ile dertleşti. H.E.'nin konuşmaları karara yapılan etkiyi gösteren itiraf niteliğinde bulundu.

9 KİŞİ TUTUKLANDI

Ankara 5. Sulh Ceza Mahkemesi'ne sevk edilen 11 şüpheliden İTO Başkanı Murat Yalçıntaş, Yargıtay eski Daire Başkanı Mustafa Oskay, çete lideri N.O., İlhan B., İDTM avukatı Süleyman B., Hüseyin U., Bekir A., Resul D. İle Yavuz Ç. tutuklanmıştı.

"BEN HESABINIZA 5 BİN TL YATIRDIM"

2009 yılında Yargıtay'da temyizi görülen bir davayla ilgili 12. Hukuk dairesi eski Başkanı Mustafa Oskay ile avukat H.G. arasındaki şifreli rüşvet konuşması kayda girdi. İşte o diyalog:

Mustafa Oskay: "Arabaya atlayın gelin Yargıtay'a. Benim arabada oturur konuşuruz. Sizinle görüştükten sonra ben Başkan'la görüşeceğim."

H.G: "Tamam efendim zaten 5 dakika mesafedeyim."

Mustafa Oskay: "Ben sordum dosya bir tetkik hakimine verilmiş

H.G: "Efendim ben bu şeyi yatırdım. Yalnız bu sizin verdiğiniz dolar hesabıymış. Ben hesaba 5 bin TL yatırdım."

Mustafa Oskay:" Tamam sorun değil."

Bu görüşme sonrası polis, mahkeme kararı ile Mustafa Oskay'ın İş Bankası'ndaki hesabını inceledi ve H.G.'nin yatırdığı 5 bin TL'nin hesaba geçtiği tespit edildi.

"İŞ BİRAZ PİŞSİN"

Tutuklanan yüksek yargıç Mustafa Oskay ile gözaltındaki İstanbul Barosu avukatlarından K.Y. arasındaki bir görüşme de kayda girdi. Mustafa Oskay'ı sıkıntıya sokan o görüşme ise şöyle gerçekleşti.

Mustafa Oskay: "Benim de yapacağım şimdi o arkadaşla görüşüp dosyanın tektik hakimine intikalini sağlamak. Arkadaşlarımın haberi var. Dosya gelince onlarla irtibata geçeceğim. Tetkik hakimi ile görüştüm 'efendim dosya gelince ben gereğini yaparım' dedi

K.Y: "Tamam efendim"

Mustafa Oskay.: "İş bitsin bir şeyler yapılır. İş biraz pişsin"

DANIŞTAY'A ETKİ ETMİŞ

Mustafa Oskay'In 2009 yılında avukat S.K. ile yaptığı bir görüşmede Danıştay 4. Hukuk dairesi'nde görülen bir temyiz davasına da etki ettiği anlaşıldı. İşte o konuşma:

Mustafa Oskay: "Tüm ağırlığımı koydum, tek kontenjanımı senin için kullandım. Danıştay Ö.Hukuk Dairesi Başkanı benim arkadaşım.

S.K: "Efendim konuyu biliyorsunuz zaten."

Mustafa Oskay: "Açık bir kapı bıraktı canım. Bir şeyler yaparız. Ben daha fazla yardımcı olurum."

S.K: "Ben pazartesi günü size 10 bin lira gönderiyorum. İş Bankasındaki hesabınıza. Daha sonra 20 bin lira daha göndereceğim."

Bu görüşmeden sonrada Savcılık, Mustafa Oskay'ın İş Bankası'ndaki hesabını inceledi ve avukat S.K.'nin hesaba 10 bin TL yatırdığı belirlendi.

BAŞKANIMIZIN ARKASINDAYIZ

İTO Yönetim Kurulu ve İTO Meclisi, 'yargıda rüşvet' iddiasıyla tutuklanan Başkan Murat Yalçıntaş için açıklama yaptı. İstanbul'daki genel merkez binasında İTO adına açıklama yapan İTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Şekib Avdagiç, Başkan Yalçıntaş'ın hiçbir yasadışı işin veya oluşumun içinde yer almadığını belirtti. Hukuka ve adalete saygılı olduklarını ancak verilen tutuklama kararının hiçbir şekilde kabul edilebilir olmadığını ifade eden Avdagiç, "Başkan Yalçıntaş'ın masumiyetinden zerre kadar şüphemiz yoktur. İTO camiası olarak yekvücut Başkanımızın arkasındayız" diye konuştu.

Hakkında ortaya atılan iddialardan hemen sonra yurtdışı programını yarıda keserek Türk adaletinin çağrısına uyarak Türkiye'ye geldiğini söyleyen Avdagiç, bunu da hukuka aykırı bir işlem yapmadığı ve adalete inandığı için yaptığını sözlerine ekledi.

Kaynak: Nesrullah Sonay/ Bugün

Yargıda rüşvet: Bir tutuklama daha
11 Kasım 2010
Bir fuarcılık şirketiyle Dünya Ticaret Merkezi arasındaki davayla ilgili ''rüşvet'' iddiaları konusunda başlatılan soruşturma kapsamında, İTO Meclis üyesi Çamur Ali Kopuz, tutuklandı. habertaraf

İki Milyon Dolarlık Rüşvetin Belgesi

İstanbul Ticaret Odası Başkanı Murat Yalçıntaş’la birlikte dokuz kişinin tutuklandığı yargıdaki rüşvetin belgesine ulaşıldı. Belgeye göre, İstanbul Dünya Ticaret Merkezi Yönetim Kurulu, fuar alanlarının boşaltılmasına ilişkin davaları takip eden avukatlara toplam 1 milyon 250 bin lira “prim” ödenmesini kayıt altına alıyor. Kararda, Yönetim Kurulu Başkanı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ile üç yöneticinin daha imzası bulunmuyor.

Polis düğmeye basmıştı

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Murat Yalçıntaş’ın Başkanvekili olduğu İstanbul Dünya Ticaret Merkezi (İDTM) ile Ceyda Erem’in sahibi olduğu CNR Fuarcılık Şirketi arasında fuar alanlarının tahliyesine ilişkin davada geçen ay rüşvet operasyonu yapılmıştı. Davanın İDTM lehine sonuçlanması için yargı mensuplarına 1 milyon 200 bin lira rüşvet verildiği açıklanmıştı.

Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi tarafından yürütülen operasyonda gözaltına alınan İTO Başkanı Murat Yalçıntaş, emekli Yargıtay 12. Hukuk Dairesi Onursal Başkanı Mustafa Oskay, Dünya Ticaret Merkezi Finans Müdürü Resul Dalkıran, avukatlar Necdet Okçu ve Süleyman Balcı, Yargıtay’da görevli mübaşir Bekir Akbal, kimya teknisyeni Hüseyin Uysal, oto alım satımcısı İlhan Balcı ve sekreter Yavuz Çay çıkarıldıkları Ankara 5. Sulh Ceza Mahkemesi’nde rüşvet suçlamasıyla tutuklanmışlardı.

Avukatlara eşit şekilde dağıtın

Taraf, Yalçıntaş’la birlikte dokuz kişiyi demir parmaklıkların arkasına götüren rüşvet belgesine ulaştı. Belgeye göre, İDTM Yönetim Kurulu üyeleri, 14 Kasım 2008 Cuma günü saat 17.00’de İDTM Genel Müdürlük Salonu’nda biraraya geldiler. Toplantının gündem maddesi ise “şirket avukatlarının vekalet ücretleri”nin görüşülmesi olarak kayıt altına alındı.

Toplantıda alınan karar ise kayıtlara şöyle geçti: “Şirket avukatlarının İstanbul Dünya Ticaret Merkezi A.Ş. adına yürütmüş ve yürütmekte oldukları icra takipleri ve davalara ilişkin yasal olarak tahakkuk eden vekalet ücretlerinin ödenmesine 08.02.2008 tarihli Yönetim Kurulu Toplantısı’nda karar verilmiş olmakla bugüne kadar tahakkuk eden ekli listedeki vekalet ücreti bakiyesi olarak 600.000.00 YTL (KDV ve stopaj ilave edilmek suretiyle) ve bu ücretle birlikte lehimize sonuçlanan davalar için 650.000.00 YTL (KDV ve stopaj ilave edilmek suretiyle) daha primin avukatlara eşit şekilde ödenmesine karar verilmiştir.”

Topbaş imzalamadı

Belgeye göre İDTM Yönetim Kurulu Başkanı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, yöneticiler Ateş Ünal Erzen, Rıza Yüksekdağ ve Faruk Kula, karara imza atmadı.

Oy çokluğuyla alınan kararın altında şu imzalar var: İDTM Başkanvekilleri Murat Yalçıntaş ve İlhan Parşeker, yöneticiler Yılmaz Ulusoy, Ahmet Selamet, Yılmaz Şener, Ali Kopuz, İbrahim Dumankaya, Abdullah Çınar, Onur Soysal, Halil Şahin ve İsmail Demirkol.

Soruşturma genişliyor
İstanbul Dünya Ticaret Merkezi (İDTM) ve CNR Fuarcılık Şirketi arasında görülen davada rüşvet soruşturması genişliyor.

Savcılığın talimatı doğrultusunda, olayla ilişkili oldukları ileri sürülen İDTM Yönetim Kurulu üyeleri Abdullah Çınar, Ali Kopuz ve İlhan Parşeker, dün sabah Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne geldi. Avukatlarıyla gelen kişilerin soruşturma kapsamında ifadelerine başvurulduğu kaydedildi.

Soruşturma kapsamında, aralarında dört avukat ile Yargıtay’da davaları bulunan bazı kişilerin de yer aldığı 16 kişinin daha ifadelerine başvurulacağı kaydedildi. Aktifhaber

Çetenin Kıskacındaki AKP'li Vekil
17 Kasım 2010
Yargıda rüşvet operasyonundan sürpriz bir isim daha ortaya çıktı. Çete elemanları, AKP'li vekilin ipini çoktan çekmiş bile.
AKP Rize Milletvekili Ali Bayramoğlu, ‘rüşvet’ dosyasına ‘mağdur’ olarak girdi. Polisin yaptığı teknik takip sırasında, rüşvet çetesinin elemanlarından birinin AK Partili Bayramoğlu ile aralarındaki dava için Yargıtay’daki adamından “Onunla davalıyım. Seversiniz siz onu” diye yardım istediği belirlendi

İstanbul Dünya Ticaret Merkezi ile CNR Fuarcılık şirketi arasında fuar salonlarının tahliyesi davasındaki rüşvet skandalının ayrıntıları ortaya çıkmaya başladı. Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı Mali Suçlar Şubesi’nin yürüttüğü soruşturma, çok sayıda rüşvetçiyi de ortaya çıkardı.

SORUŞTURMA DOSYASINDA
Yargıtay’daki bazı dosyalar için Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nde memur olarak görev yapan Bekir A.’ya rüşvet verdiği belirlenen Rizeli Ahmet Y.’nin, AK Parti Milletvekili Bayramoğlu ile olan davası için de yardım istediği soruşturma dosyasına girdi. Dosyadaki belgelere göre, Ahmet Y. 6 Ocak 2010 günü Bekir A.’yı telefonla arayarak, “O AK Parti Milletvekili var ya! Ali Bayramoğlu, onunla davalıyım ben. Seversiniz onları siz. 12’ye gelecek onu unutmayalım” dedi. Bekir A. ile Ahmet Y. arasında iki ayrı telefon görüşmesi olduğu tespit edildi.

‘Siz artık seversiniz onu’

6 OCAK tarihinde ikili arasında yapılan görüşme:

AHMET: Bir tane daha 12’ye gelecek. Temyiz edeceğim onu.
BEKİR: İyi.

aktifhaber
AHMET: O AK Parti Milletvekili Ali Bayramoğlu var ya, onunla davalıyım ben.
BEKİR: He..he..
AHMET: Artık siz çok seversiniz onu.
BEKİR: Hee.
AHMET: Behçet sever onları.
BEKİR: Severler canım.
AHMET: Ben bir program yapıyorum. Bolu Dağı biraz düzelsin, felekten bir gece çalalım.
BEKİR: Tamam.

‘Güzel bir misafirin var’

YARGITAY’da hâkimlerle avukatlar arasındaki irtibatı, Bekir A.’nın sağladığı ortaya çıktı. Ünlü eğlence merkezi Reina’nın işletmecisi Mehmet Koçarslan’ın da İstanbul’da ağırladığı Bekir A.’nın, hâkimlerle ‘samimi’ konuşmaları teknik takibe takıldı. Soruşturma dosyasındaki kayıtlara yansıyan o konuşmalardan biri şöyle:

Bekir A.: Ziyaretçiniz var çabuk gelin kafedeyiz. Valla güzel bir bayan İstanbul’dan geldi sizi soruyor.
Hâkim B.T.: Hadi lan, kimmiş. Oğlum puş..k yapma. 20 dakikaya oradayım.

Hâkimleri yaktılar

ÇETE, bazı hâkimlerin de başını yaktı. Çete üyeleriyle telefonda görüşen ve soruşturma dosyasına giren 3. Hukuk Dairesi’nden A.Ö., 11. Hukuk Dairesi’nden Y.Z.A., 12. Hukuk Dairesi’nden F.K., L.T., 14. Hukuk Dairesi’nden B.Ü., 17. Hukuk Dairesi’nden A.V., 6. Hukuk Dairesi’nden Y.İ., 13. Hukuk Dairesi’nden N.Ş., Tetkik hâkimler Ş,K., B.T., M.C., emekli hâkimler H.D., E.T. ve H.E. hakkındaki soruşturmanın Adalet Bakanlığı tarafından yapılacağı öğrenildi.

Kaynak: Habertürk

O cipin ardında rüşvet çıktı
İşyerinin tahliye kararı Yargıtay'da 1 ayda onanınca cipe çıkan işadamını polis aradı: O davada rüşvet var
17 Kasım 2010



İstanbul’da, kiraladığı spor tesisinden “tahliye” kararının 1 ay gibi bir sürede Yargıtay tarafından onanması üzerine, oğlu ile birlikte intihar etmek isteyen işadamı Yakup Yetimoğlu’nun, “yargıda rüşvet” operasyonuyla bağlantısı olduğu ortaya çıktı. 860 bin lira harcadığı tesisi elinden giden işadamı, operasyon kapsamında Ankara’ya ifadeye çağrıldı.

Sedef Şenkal DEMİR / AHT

İstanbul Ümraniye’de, devlet arazisi olduğunu bilmeden Çakmak Spor Kulübü’nden kiraladığı tesis için 860 bin lira harcayıp 26 ayda 8 bin lira da kira ödeyen Yakup Yetimoğlu, mahkemenin verdiği tahliye kararının 5 hafta gibi bir sürede Yargıtay’ca onanması üzerine, aracının üstüne çıkarak kendisini ve oğlunu yakmak istemişti. Olaydan yaklaşık 1 yıl sonra işadamının, İTO Başkanı Murat Yalçıntaş ve eski Yargıtay daire başkanlarının da tutuklanmasına neden olan “yargıda rüşvet çetesi” operasyonuyla bağlantısı çıktı.

‘BEN DE MAĞDURUM’
Tesisi elinden alınan işadamı, Ankara’ya ifadeye çağrıldı. Yetimoğlu, “3 yılı aşkındır bekleyen davalar yürürken, benim haksız yere tahliye edildiğim dava 5 haftada onandı. Kararı veren Yargıtay 6. Hukuk Dairesi hakkında da operasyon sonrası birçok suçlama yapıldı. Bu, benim de rüşvet mağduru olduğumu gösteriyor. Yetkililer, bunun rüşvetle yapıldığını tespit ettiklerini belirterek beni mağdur olarak ifadeye çağırdılar” dedi. Yetimoğlu’nun önümüzdeki günlerde Ankara’da soruşturma kapsamında ifade vereceği öğrenildi.

Yakup Yetimoğlu’nu cinnete sürükleyen olaylar zinciri, iddiaya göre şöyle başladı:

İstanbul Ümraniye Çakmak Mahallesi’nde bulunan devlete ait 1954 yılından bu yana belediye ile Hazine arasında davalık olan araziyi, 4 yıl önce Milli Emlak’tan kiralamış gibi gösteren Çakmak Spor Kulübü, tesis yapımını sağlamak için sahte belgeler düzenledi. Kulüp, kendilerininmiş gibi gösterdiği araziyi, yap-işletdevret modeliyle işadamı Yakup Yetimoğlu’na, 12 yıllığına sözleşmeyle kiraya verdi. Yetimoğlu, 860 bin lira harcayarak arazide spor tesisi kurdu. İşadamı, 2 yıl 2 ay boyunca Çakmak Spor Kulübü’ne banka havalesiyle 8 bin lira aylık kira gönderdi. Çakmak Spor Kulübü Başkanı Seyfullah Aslantürk, bundan sonraki kiraları elden ödemesini istedi. Ortada makbuz olmadan bu kadar parayı ödemek istemeyen Yakup Yetimoğlu, Aslantürk ile bu yüzden anlaşmazlığa düştü. İtilaf, mahkemeye taşındı.

Dava, yine iddiaya göre, Seyfullah Aslantürk’ün avukatı Sadrettin Ağırbaş’ın samimi arkadaşı olan Avukat Enver Çelik’in eşi Fethiye Çelik’in hâkimlik yaptığı Ümraniye 2. İcra Mahkemesi’ne düştü. Hâkim Çelik, 2 ay içinde kararı açıkladı. Seyfullah Aslantürk lehine kararını açıklayan mahkeme hâkimi, Yetimoğlu’nun tesisi tahliye etmesine hükmetti. Yetimoğlu, kararı temyiz etti. Dosya Yargıtay’a gitti. 15 Mayıs 2009’da Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’ne gönderilen dosya için karar çıktı. 6. Hukuk Dairesi, 5 hafta içinde, 22 Haziran 2009’da, tahliye yönündeki kararı onadı.

TESİSİ TERK ETTİ
Yargıtay’ın onama kararının ardından Yakup Yetimoğlu, 14 Ekim 2009 tarihinde spor tesisinde intihar girişiminde bulundu. Gelen icrayı durdurmak için benzin alıp 10 yaşındaki oğluyla cipinin üzerine çıkan işadamı, ikna edilerek intihardan vazgeçirildi. Ancak işadamı, tesisi terk etmek zorunda kaldı.

İntihar eyleminden 11 ay sonra Yetimoğlu’na gelen resmi davetiye, işadamının söylediklerinde gerçek payı olduğu şüphesini doğurdu. “Yargıda rüşvet” operasyonu soruşturması kapsamında ifadeye çağrılan işadamı, “3 yılı aşkındır bekleyen davalar yürürken, benim haksız yere tahliye edildiğim dava 5 haftada onandı. Kararı veren Yargıtay 6. Hukuk Dairesi hakkında da operasyon sonrası birçok suçlama yapıldı. Bu benim rüşvet mağduru olduğumu gösteriyor” iddiasında bulundu. habertürk

Türk Adaletine Alman Rüşveti
05 Aralık 2010

Almanya'da HSH Nordbank'ın iki yıl önce Türk hâkimlere rüşvet vererek aleyhine gelişen bir önce davayı kazandığı iddia edildi.
Almanya'da Schleswig Holstein ve Hamburg eyaletlerinin sahibi olduğu HSH Nordbank'ın iki yıl önce Türk hâkimlere rüşvet vererek aleyhine gelişen bir davayı kazandığı iddia edildi. Alman Süddeutsche Zeitung gazetesinin haberine göre banka, yedi yıl önce ismi henüz açıklanmayan bir Türk armatöre borç verdi. Aldığı parayla yeni bir gemi filosu kuran Türk armatör, borçlarını zamanında ödemeyince, banka filoya el koyarak parasını geri aldı. Gelişmenin yargıya taşınması ve armatörün tazminat istemesi sonucunda olay yeni bir boyut kazandı.

PRİM VAADİ

İddiaya göre banka, Türkiye'de iyi ilişkilere sahip olduğunu bildiği Prevent AG adlı güvenlik şirketine, Türk yargısının kendisi lehine karar alması için 7 milyon euroluk prim teklif etti. Teklifin ardından dava Türkiye'deki bir üst mahkemede de HSH Nordbank lehine gelişti. Bankayı mercek altına alan müfettişlerin, neden belirtilmeksizin 5 milyon euroluk meblağın adı geçen şirkete havale edildiğini belirlemesinden sonra yolsuzluk ortaya çıktı. Türk yargısının rüşvet olayına nasıl karıştığı ise Alman savcılar tarafından araştırılıyor.

TAZMİNAT KAZANDI

HSH Nordbank Yönetim Kurulu, konu ile ilgili olarak herhangi bir açıklamada bulunmaz iken, Alman Hür Demokrat Parti (FDP) Schleswig Holstein Eyalet Teşkilat Başkanı Wolfgang Kubicki, bankanın adının rüşvet olaylarına karışmasının "kabul edilemez" olduğunu söyledi. Diğer yandan dava ile ilgili Türkiye'de yeni bir gelişme yaşandı. Geçen ekim ayında görülen yeni bir davada bankanın armatöre 75 milyon euro tazminat ödemesi kararlaştırıldı. Ekonomik krizle beraber devlet yardımları sayesinde iflasın eşiğinden dönen HSH Nordbank, denizcilik alanında yaptığı yatırımlarla bu sektörünün en büyük finansman kaynakları arasında kabul ediliyor.
Aktifhaber

Yargıda rüşvet iddianamesi kabul edildi
11 Şubat 2011 Yüksek yargıdaki rüşvet iddiaları kapsamında, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Murat Yalçıntaş'ın da arasında bulunduğu 58 sanık hakkında hazırlanan iddianame kabul edildi.

Yüksek yargıdaki rüşvet iddiaları kapsamında, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Murat Yalçıntaş'ın da arasında bulunduğu 58 sanık hakkında, ''Suç örgütü aracılığıyla, Yargıtayda temyiz ve karar düzeltme incelemeleri sırasında yargı mensubuna rüşvet verdikleri, buna iştirak ettikleri, yargı görevi yapanları etkiledikleri, örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işledikleri'' iddiasıyla hazırlanan iddianame Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.

Mahkeme, Ankara Cumhuriyet Savcıları Mehmet Tamöz ve Hüseyin Kocabey'in hazırladığı iddianame üzerindeki incelemesini tamamlayarak, kabulüne karar verdi.

İddianamede, ''Sanıkların, suç örgütü kurmak, üye olmak, Yargıtayda temyiz ve karar düzeltme incelemeleri sırasında yüksek yargı mensubuna rüşvet vermek, yargı görevini yapanları etkilemek, nitelikli dolandırıcılık, yetkili olmadıkları bir iş için yarar sağlamak, örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek ve rüşvet suçuna iştirak etmek'' gibi bir dizi suç işledikleri öne sürüldü.

''Örgüt mensupları ve bağlantıda oldukları şüphelilerin, Yargıtayda görülen bazı dosyaları rüşvet sonucu hukuka aykırı olarak karara bağlattıkları'' savunulan iddianamede, ''Ankara Barosuna kayıtlı bazı avukatların bile Yargıtay incelemesi aşamasında, örgüt mensuplarına inanarak, sanıklara para verdiği'' iddia edildi.

Bazı sanıkların, örgüt mensuplarından Yargıtaydaki dosyaların incelenmesinin öne alınmasını istediği bildirilen iddianamede, ''Bu şekilde davranan avukatların haksız biçimde ün yaptığı'' ifade edildi. İddianamede, ''Normal şartlarda Yargıtay süreci bir veya iki yıl sürerken, bunun 1-2 ay içerisinde tamamlanmasını sağlayan avukatın, diğer meslektaşlarının önüne haksız olarak geçeceğine, bunu duyan diğer dava sahiplerinin de bu avukata yöneleceğine'' dikkat çekildi.

-YALÇINTAŞ İÇİN 21 YILA KADAR HAPİS TALEBİ-

İTO Başkanı Yalçıntaş'ın ''Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek'' ve ''Rüşvet suçuna iştirak etmek'' suçlamalarıyla 6 yıl 4 aydan 21 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istenen iddianamede, eski Danıştay 12. Hukuk Dairesi Başkanı Mustafa Oskay, Avukat Necdet Okcu, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi memuru Bekir Akbal, Gülhanım Kızıltaş, Yavuz Çay ve eski Yargıtay çalışanı Hüseyin Uysal ''örgüt kurucusu'' olarak yer aldı.

İddianamenin diğer sanıkları ise şöyle:

''Yusuf Doğan, İbrahim Malkoç, Ekrem Aslan, Recep Atak, Bektaş Biçen, Emine Bozkurt, Tacettin Üzüm, Süleyman Balcı, Abdullah Pehlivan, Resul Dalkıran, İlhan Balci, Serkan Tığlıoğlu, Çamur Ali Kopuz, İlhan Parseker, Baki Bedir, Murat Akbaş, Orkun Osman Bilgivar, Faruk Batır, Uygar Ergin, Abdullah Çınar, Uğur Koçlu, Şenol Saltık, Şevket Çelik, Seyit Nazım Burhanzade, Kaan Pekkan, Rıfat Saban, Kamil Yıldırım Yücel, Sarap Koç, Davut Meydan, Bülent Akyol, Mehmet Koçarslan, Mehmet Gümüş, Sezgin Gülgün, Zerrin İpek Güvenç, Nuray Gültekin, Faik Fergün Özbal, Ahmet Yahyaoğlu, Banu Coşar Özkan, Mustafa Adıyaman, Mehmet Osmanoğlu, Akif Bal, Hayrettin Güler, Erol Özkarslı, Sami Yıldız, Ömer Yıldırım, İlkışık Tabak, Gökhan Ersan, Süreyya Baloğlu, Yakup Yetimoğlu, Firuze Boyner, Ünsal Şahin.''

İddianamede, CNR Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ceyda Erem de müşteki olarak yer aldı.

-ŞİFRE İDDİASI-

Örgüt yönetici ve üyeleri ile örgüt faaliyeti kapsamında işlenen rüşvet ve nitelikli dolandırıcılık olaylarında aktif rol alan sanıkların, aralarında yaptıkları konuşmalarda, yasa dışı faaliyetlerinin gizliliğini sürdürmek ve deşifre olmamak için şifreli ifadeler kullandığı da savunuldu.

İddianameye göre, şüphelilerin kullandığı bazı şifreler ve anlamları şöyle:

ŞİFREANLAMIEmanetDava dosyasıAraba rektefedeDosya müzakereye girmedi, beklemedeRandevuDava dosyasıİstanbul İl Milli Eğitim MüdürlüğüBakırköy 2. Sulh Hukuk MahkemesiProfesyonelcePara karşılığında dosya takip etmekİhale aşamasıDosya okunma aşamasıİnşaat ihalesiDava dosyasıİş MüracaatıDava dosyasıFabrika müdürüYargıtay ilgili dairesiSağlık Bakanının danışmanıPostaya verilen dosyaHastalanmakTelefonların dinlenmesiSicil numarasıDosya esas numarasıArkadaş bekleyecekDosya müzakereye girmeyecekMisafir geldiDosya geldiAsker terhis olduDosya postaya verildiMemlekete göndermekDosyanın postaya verilip, yerel mahkemesine gönderilmesiMektupDava dosyasıAnkara'daki ameliyat kararıYargıtaydaki dosyayla ilgili kararDoktorun tayin işi, tayin dilekçesiYargıtayda görülen dosyaKuaförlük belgesiFuarcılık düzenleme yetki belgesiÖğrenci kaydıYargıtayda görülen dosya ile ilgili işlemlerÖğrenci arkadaşı yerine teslim etmekPara teslimatıÖğrenci geliyorDosya geliyor

-SAVCILARIN ''ZARURİ'' AÇIKLAMASI-

Savcılar, iddianamede bir açıklamaya da yer verdi.

''Mavi Hat ya da BOTAŞ'' olarak adlandırılan davanın iddianamesinde de ''zaruri'' açıklama yapıldığı bildirilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

''Üzülerek belirtmek isteriz ki, bu zaruri açıklamayı burada da yapmak zorunda kalındığı gibi eklemeler de yapmak zorunda kalınmıştır.

Cumhuriyet savcıları, yasaların verdiği yetkiye dayanarak suç ve suçluyla mücadelede; hiçbir zaman tarafların inançları, etnik unsurları, kültür yapıları, siyasi yapıları, ekonomik ve sosyal yapılarını nazara almaz. Türkiye Cumhuriyeti'nde hiç kimsenin suç işleme özgürlüğü yoktur. Yasalar önünde herkes eşittir, hiç kimse suç işleme özgürlüğüm var diye, yasalarca suç kabul edilen eylem ve hareketlerde bulunamaz. Cumhuriyet Savcıları soruşturma yaparken, şüpheliler üzerinden başka bir hesap görme amacı düşünmez ve yapmaz.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı da bu hususları nazara alıp, soruşturmasına başlayıp, neticelendirmiştir.'' haber7

Yüksek Yargıda 'X' Şifreli Rüşvet Skandalı
12 Şubat 2011
'Yüksek yargıda rüşvet' iddianamesine Yargıtay'da halen görevli üyeler de 1'den 11'e kadar 'x'le kodlanarak girdi. x şifreli isimler mühürlü zarflarla bildirildi.
İstanbul Ticaret Odası Başkanı Murat Yalçıntaş’ın da adının karıştığı ‘yüksek yargıda rüşvet operasyonu’yla ilgili Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen iddianamede Yargıtay’ı sarsacak şifreli suçlamalar yer aldı. 58 sanık “Suç örgütü aracılığıyla, Yargıtay’da temyiz ve karar düzeltme incelemeleri sırasında yargı mensubuna rüşvet verdikleri, buna iştirak ettikleri, yargı görevi yapanları etkiledikleri, örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işledikleri” iddiasıyla yargılanacak. Ankara Cumhuriyet savcıları Mehmet Tamöz ve Hüseyin Kocabey’in hazırladığı yaklaşık 1500 sayfalık iddianameye göre Yalçıntaş, ‘örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek’ ve ‘rüşvet suçuna iştirak etmek’ten yargılanacak. Ancak yargıçlarla ilgili iddianamede suçlama yer almadı.

Kamuoyu popülerliğinden dolayı Yalçıntaş adına yoğunlaşsa da iddianamede suç örgütünün Yargıtay’da bağlantılarıı olduğu, süren davaları etkilemek için hâkimlere baskı kurduğu üzerinde duruluyor. İddianamede, eski Danıştay 12. Hukuk Dairesi Başkanı Mustafa Oskay, Avukat Necdet Okcu, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi memuru Bekir Akbal, Gülhanım Kızıltaş, Yavuz Çay ve eski Yargıtay çalışanı Hüseyin Uysal ‘örgüt kurucusu’ olarak yer aldı. Yargıtay 6. Hukuk Dairesi eski başkanı Hasan Erdoğan ile ilgili de aynı yönde iddialar var.

İddianamenin en çok tartışılacak yanı ise Yargıtay dairelerinde halen görev yapan üyelerin, suç örgütü üyesi olmakla suçlanan isimlerle telefonla ya da yüz yüze görüşmeleri. Örgüt üyesi olduğu iddia edilen Okçu ve Oskay’ın birçok yargı mensubuyla Yagıtay’da devam eden davaların seyrini görüştüğü iddia ediliyor.

Ancak iddianameyi hazırlayan savcılar, Yargıtay üyelerinin adının geçtiği davayla ilgili son derece hassas. Şüphelilerin bizzat ya da telefonda görüştüğü hâkimlerin adı iddianameye kodlanarak yazılmış. Bu üyelerin her biri için x1’den x11’e kadar ayrı ayrı kodlar kullanılmış. “Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Üyesi X1’in (açıkça ismini zikrederek, X1 olarak kodlanan şahsın açık kimliği, mühürlenerek kapatılan zarf içindeki tutanakta belirtilmiştir.) şeklindeki ibareyle konuşmalarda adı geçen üyelerin kimliği verilmemiş. Yargıtay dairesinde görevli üyelerin adları ve konuşmaları sadece mahkeme heyeti tarafından görülebilecek.

Bir bak oldu mu canım! Rüşvet suçlamalarına ilişkin dinleme kayıtlarına göre emekli Yargıtay üyesi Mustafa Oskay ve Yargıtay ...Hukuk Dairesi Üyesi X5 arasında yapılan 01.12.2009 12.04.35 tarihli görüşme;

skay: Sayın X5. (açıkça ismini söyleyerek)
X5: Efendim.
Oskay: Ben Mustafa Oskay. 12. Hukuk Dairesi emekli başkanı merhaba.
X5: Buyrun başkanım buyrun.
Oskay: Nasılsın arkadaş?
X5: Hürmetler saygılar başkanım. Sizler nasılsınız?
Oskay: Valla iyiyiz işte emeklilik çok rahatmış. Çok yükümüz varmış canım.
X5: Sağlık sıhhat iyi başkanım.
Oskay: Çok şükür, çok şükür. Öğleden sonra yerinde misin?
X5: Şu anda da yerimdeyim öğleden sonra belki bir bayram gezmesi olabilir de yani daire içindeyim, yani Yargıtay’dayım.
Oskay: Bir numara yazdırabilir miyim sana?
X5: Tabi tabi.
Oskay: Ha canım benim.Bu tasarrufun iptali ile ilgili Ş. cevap vermiyor da ben sana yazdırayım da bana bi sonucu lazım bilahare, tamam mı?
X5: Hı hı.
Oskay: 17. Hukuk Dairesi 2009’a. 6....
X5: 6.... nerenin bu?
Oskay: 6.... bunun yerini de hemen söyleyeyim sana İzmir 4 Ticaret.
X5: Başkanım telefonunuz kaçtı?
Banka yakınıyor
Oskay: 0505 367...
X5: 505 367... Bu bu işte banka biraz yakınıyor da. Riyor biz bankayız alacaklarımızı ortadan kaldırıyorlar. Dosyayı bilemiyorum, sen bana sadece bi sonucunu oldumu canım.
X5: Şimdi bi baktırayım da çıktı mı çıkmadı mı bilemiyoruz.
Oskay: Oldu canım.
X5: Oldu teşekkür ederim, iyi günler.

SMS Mesajı: Netice için saygılar Örgüt üyesi zanlılarıyla adlarının üzeri X denilerek kapatılan bir yüksek yargı üyesinin görüşmeleri…
(14.09.2009 tarihinde şüpheli avukat N. O. Yargıtay ..Hukuk Dairesi Başkanı X8’e “14225 sizin ntc rica syg” şeklinde kısa mesaj çekerek dosyanın akıbetini sordu.)
Şüpheli avukat N. O. ve Yargıtay ..Hukuk Dairesi Başkanı X8 (açıkça ismini zikrederek, X8 olarak kodlanan şahsın açık kimliği mühürlenerek tutanakta belirtilmiştir) arasındaki 07.09.2009 tarihli görüşme;
X8: Ben müzakereye başladım ya.
N.: Ooo Sayın başkanım çok hızlısınız 14 binlere geldiniz mi?
X8: Yok gelmemiştir.
N.: Sana 14 binli bir numara vereceğim başkanım.
X8: 14 bin ne dedin, dur bakayım. 14 binlere gelir, bir aya gelir.
N.: 14 binli, tesadüfen sana geçmiş. İtirazla tahliye. Kısmen itirazı kabul etmiş. Tahliye yanlış gibi.
X8: Biz bunu göndermiş olabiliriz.
N.: Zaten size görevsizlikle gelmiş
X8: Hıı, bakarım abi.
N.: Sana zahmet itiraz doğru da tahliye olmaz.
X8: Tahliye olmaz.
N.: Olmaması lazım. Tamamını kabul etmiyorsun o zaman neden öyle yapıyorsun? Sana zahmet.
X8: Tamam hadi.

Rüşvet şifreleri İddianameye göre bazı anlaşma yolları: Emanet: Dava dosyası. Araba rektefede: Dosya müzakereye girmedi, beklemede. Profesyonelce: Para karşılığında dosya takibi, İhale aşaması: Dosya okunma aşaması, Fabrika müdürü: Yargıtay ilgili dairesi. Öğrenci arkadaşı yerine teslim etmek: Para teslimatı.

Eski Yargıtay üyeleri neyle suçlanıyor? İddianameden: “Örgüt mensuplarının kendilerine başvuran avukatları veya dosya sahiplerini yargı mensuplarıyla ilişkilerinin olduğu, hatırları sayıldığı bahisle kendilerine iletilen davalarla ilgili istenilen şekilde karara bağlattırabileceği vaadiyle aldatıp maddi menfaat temin ettikleri görülmektedir. Kendileri ile irtibata girildiği tarihten önce karara bağlanan dosyalara dahi diğer örgüt mensuplarından sonucu öğrenmeleri nedeniyle istedikleri sonucu çıkarabileceklerini söyleyip menfaat temin ettikten sonra bu yönde karar çıkardıklarını belirterek işi daha da öteye götürdükleri görülmektedir. Bu şüphelilerin bir kısmının daha önce Yargıtay’da görev yapmaları nedeniyle yargı mensupları üzerinde etkisini kullanmak suretiyle çıkarttığı yönünde imaj oluşturarak hileli hareketlerde bulundukları hatta yargıya verileceği bahisle maddi menfaati yüksek tuttukları da görülmüştür.”

Radikal

Hizbullahçı Davası Rüşvetle Hızlanmış
13 Şubat 2011
Hizbullah ana davasını bir türlü karara bağlamayan Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Hizbullahçı Ali Kaya'nın dosyasını kısa sürede onamış.
Yüksek yargıdaki rüşvet iddianamesi, Hizbullah örgütü üyesi Ali Kaya hakkındaki dosyanın hızlı bir şekilde sonuçlandırıldığını ortaya koydu. Dosya Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin gündemine geldikten dört ay sonra karara bağlandı. Dosyanın hızlandırılması karşılığında 4 bin 500 lira alındı.

Ankara Başsavcılığı’nın iddianamesindeki çarpıcı bilgilerden biri de Hizbullah’la ilgili. İddianameye göre Ali Kaya, Hizbullah üyesi olmak suçundan, Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 10 yıl hapis cezasına mahkûm edildi. Dosya 16 Ekim 2009’da Yargıtay 9. Ceza Dairesi’ne gönderildi.

Bu sırada, beş yıldır cezaevinde olan Kaya tahliye edildi. Kaya akrabası Sami Yıldız aracılığıyla Yargıtay’da dosyasının takibini istedi. İddianamede, Sami Yıldız’ın Yargıtay’da memur olarak çalışan Gülhanım Kızıltaş ile bağlantıya geçerek dosyanın temyiz incelemesini hızlandırmasını talep ettiği anlatıldı.

İddianamede, Sami Yıldız’ın şu ifadesi yer aldı: “Dosyanın akıbetini öğrenmeyi ve takip edilmesini istediğimizi söyledim. Bunun üzerine Bekir isimli şahıs, bana dosyayı 2009 yılı aralık ayına kadar çıkartacağını, bunun için 4 bin 500 lira avukatlık ve harç ücretinin olacağını, 1500 lirasını peşin, 3000 lirasını da dosya çıktıktan sonra alacağını söyledi. 2010 yılı şubat ayı içerisinde Gül isimli bayan tekrar beni arayıp Diyarbakır mahkemesinin verdiği kararın aynen onaylandığını söyleyerek, kararın bir fotokopisini faksla gönderdiler. 3000 lira parayı elden vermemi istediler. Ben de bu parayı elden veremeyeceğimi, banka havalesi yapacağımı söyledim. 3000 lira parayı Bilal isimli, soyisminin Emer olduğunu öğrendiğim şahsın belirtilen hesabına yatırdım.”

İddianamede Yargıtay’da memur olarak çalışan Gülhanım Kızıltaş ile Sami Yıldız arasında 24 ve 25 Şubat 2010 tarihlerindeki telefon konuşmaları da yer alıyor.
İddianameye göre, Hizbullahçı Ali Kaya’ya ait 2009/17635 esas numaralı dosya 16 Ekim 2009 tarihinde Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin gündemine geldi. Söz konusu dosya 28 Ocak 2010 tarihinde karara bağlandı. Böylece dava dosyası dört ay gibi kısa bir sürede sonuçlandı. Oysa Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Hizbullah ana davası sanıklarına ait dosya Yargıtay’a geldikten beş ay sonra temyiz incelemesini yapamamış, sanıklar tahliye edilmişti.

AKP’li Dişli de iddianamede
İddianamede AKP Sakarya Milletvekili Şaban Dişli’nin de adı geçiyor. Dişli’nin Yargıtay 20. Hukuk Dairesi’nin gündemindeki 2009/9478 esas No’lu dosya için, rüşvet çetesi üyesi Resul Dalkıran ile yaptığı telefon görüşmeleri iddianamede yer alıyor. Buna göre, Dalkıran Dişli’yi arayarak diğer çete üyesi Hüseyin Uysal’a gönderdiği para konusunda bilgi veriyor. İddianamede, 8 Temmuz 2009 tarihinde yapılan telefon görüşmesinde Dalkıran’ın Dişli’yi aradığı ve şifreli bir şekilde dosyanın karar bilgisini verdiği ifade ediliyor.
Radikal

Türk Hukuk Tarihinde Bir İlk
21 Kasım 2011
Yargıtay 6'ncı Hukuk Dairesi eski başkanı Hasan Erdoğan'ın rüşvet aldığı iddiasıyla Yüce Divandaki yargılanması 10 Ocak 2012'ye ertelendi.

İstanbul Dünya Ticaret Merkezi ve CNR Fuarcılık arasındaki bir davada rüşvet verildiği iddialarıyla başlatılan soruşturmada adı geçen Yargıtay 6'ncı Hukuk Dairesi eski başkanı Hasan Erdoğan'ın Yüce Divan'da yargılanıyor.
Hasan Erdoğan, "temyiz aşamasına gelmiş davalara rüşvet karşılığı etki etmeye çalışmakla" suçlanıyor.
Davaya, Anayasa Mahkemesi Başkanı, iki başkan vekili ve 12 mahkeme üyesi bakıyor.
Anayasa Mahkemesi üyesi olan Osman Paksüt ise davadan çekilme kararı aldı.
Hasan Erdoğan'ın avukatı Yüce Divan'da yaptığı savunmada, 18 klasör halindeki suçlamaların bir çoğunun müvekkili ile alakalı olmadığını ve bazı delillerin dava dosyasından çıkarılmasını talep etti.
Hasan Erdoğan ise ilk kez bir yargı mensubunun yüce divanda yargılandığını hatırlatarak, "onurum ve gururum kırıldı. Bu
_________________
Bir varmış bir yokmuş...


En son Alemdar tarafından Pts Ksm 21, 2011 7:35 pm tarihinde değiştirildi, toplam 1 kere değiştirildi
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et AIM Adresi
Alemdar
Site Admin


Kayıt: 14 Oca 2008
Mesajlar: 3538
Konum: Avustralya

MesajTarih: Pzr Şub 13, 2011 8:04 pm    Mesaj konusu: Yargıtay'ı Sarsaracak İddianame Alıntıyla Cevap Gönder

Yargıda rüşvet şoku!
14 Şubat 2013



Çoğu adliye memuru 77 kişi hakkında 'yargıyı etkileme' suçuyla 205 yıla kadar hapis istendi. Yargı çetesinin hakim ve savcılara rüşvet vererek ceza indirimi yaptırdığı, icralık gayrimenkulleri değerinin altında aldığı iddia edildi.

Kartal Adliyesi merkezli 'yargı çetesi' yakayı ele verdi... Çetenin ipliğini pazara çıkaran gelişmeler 2012 yılı nisan ayında yapılan bir ihbar ile başladı. Adliyelerde bir grubun bazı davaları etkilemeye çalıştığı bilgisi üzerine harekete geçen İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü yaptığı teknik ve fiziki takipler ile çeteyi ortaya çıkardı.
Kartal Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı soruşturma kapsamında, 77 kişi hakkında 'Yargı görevini yapanı etkileme', 'Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak', 'Yardım ve yataklık', 'Ruhsatsız silah bulundurmak ve satın almak', 'Kişisel bilgileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek' suçlarından dava açıldı. İşte Kartal Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianameye göre çetenin faaliyetleri:
SANIKLARA CEZA İNDİRİMİ VAADİ
Sanıklar S.D, M.S, K.N, N.Ö, ve Ş.Ç'nin davalarda taraflarla iletişim kurarak 'Tanıdık hakim ve savcılar var. Cezanızı hafifletiriz' diyerek yüklü paralar aldığı dinlemelere takıldı. Örgütün bu faaliyetlerine tanıdıkları hakim, savcılar ve Yargıtay üyeleri vasıtasıyla gerçekleştirdikleri ileri sürüldü. İçlerinde Ağır Ceza Mahkemesi kaleminin müdiresi Y.Y.'nin de bulunduğu adliye memurlarının, bazı savcı ve hakimlerle yemek yedikleri, bu yemekte ise rüşvet çarkının döndüğü ortaya çıktı.
MENFAATE GÖRE TAYİN BELİRLİYORLARDI
Çete üyelerinin aynı zamanda Yargıtay'da bulunan hakim ve savcılar aracılığıyla tayin işlemleri yaptıkları belirtildi. Sanıkların ileriye dönük olarak menfaatlerine yarar sağlayabilecek kamu görevlilerinin ve işlerine engel olacak personelin tayinlerine karıştıkları iddianamede yer aldı. Sanıkların telefon dinlenme konusunda da çok dikkatli davrandıkları ve görüşmelerini yüz yüze yapmaya özen gösterdikleri vurgulandı. İddianamede telefonda açık verenlerin uyarıldığı belirtildi.
İCRA MALLARIYLA KAR SAĞLADILAR
Kartal ve Maltepe Bölgesi'nde icra yoluyla ihaleye çıkarılan gayrimenkulleri düşük fiyata satın alıp, yüksek meblağlara satan çetenin, bu yolla da milyonlarca lira çıkar sağladığı ortaya çıktı. İddianamede örgüt lideri olduğu iddia edilen S.D'nin Kartal Adliyesi'ndeki bazı hakimleri de sık sık ziyaret ederek, bir kısım hakim ve savcıları tanıyormuş izlenimi vererek etrafına 'Anadolu Yakası'ndaki adliyelerde halledemeyeceği iş yoktur' mesajını verdiği belirtildi. S.D'nin hakkında yakalama kararı olan kişileri haberdar ederek bu durumdan menfaat sağlamaya çalıştığı kaydedildi.
TESBİT EDİLEN 50 DOSYA VAR
Aralarında kamu ve adliye görevlilerinin de bulunduğu 77 şüphelinin suçlandığı iddianamede çetenin etkilediği iddia edilen 50 ayrı dava dosyası tek tek belirtildi. Soruşturmanın İstanbul'daki Kartal, Tuzla, Küçükçekmece, Kadıköy, Pendik ve Şişli adliyelerinin yanı sıra Ankara, Kars ve İpsala adliyelerine de uzandığı kaydedildi. Öte yandan Askeri Yargıtay, Yargıtay Hukuk Dairesi ve Yargıtay'da bulunan davaların sayıldığı iddianamede bazı dosyaların hangi adliyede bulunduklarının tespit edilemediği belirtildi. Sanıkların önümüzdeki günlerde Kartal Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasına başlanacak. Davada adı geçen hakim ve savcıların ise dosyaları ayrıldı.
haber7

Yargıtay, rüşvete karıştığı iddia edilen üyeler ile ilgili inceleme başlattı
11 Şubat 2013



Yargıtay 1. Başkanlığı, hayali ihracatla ilgili davaların rüşvetle çözüldüğü iddiasıyla açılan davaya adı karışan Yargıtay üyeleri hakkında ön inceleme başlattı.

Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davada, iddianamede adı geçen Yargıtay ve Danıştay üyesi 3 kişi ile 2 savcı ve 5 avukatın dosyası ayrılmıştı.

Alınan bilgiye göre, iddialara adı karışan Yargıtay üyeleriyle ilgili soruşturma dosyası Yargıtay'a geldi. Yargıtay Birinci Başkanlığı, konuyla ilgili ön inceleme başlattı.

Önümüzdeki günlerde toplanacak Yargıtay 1. Başkanlık Kurulu, üyeler hakkındaki ön soruşturmayı yürütmesi için kıdemli Ceza Dairesi başkanlarından birini görevlendirecek. Görevlendirilen Başkan, iddialara karışan üyeler hakkında kovuşturma açılmasına ve açılmamasına yönelik rapor hazırlayarak, Başkanlık Kurulu'na sunacak.

Soruşturmayı yapan ceza dairesi başkanı sorgu hakiminin yetkisine haiz olup Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun ilk soruşturmaya ait hükümlerini uygulayacak.

Son soruşturmanın açılmasına gerek görülmediği takdirde evrak işlemden kaldırılacak. Üyeler hakkında son soruşturmanın açılmasına karar verilirse, görevle ilgili suçlarda Anayasa Mahkemesi'ne, kişisel suçlarda Yargıtay Ceza Genel Kuruluna tevdi olunmak üzere dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilecek.
TRT

"Yargıda rüşvet"i anlattılar

Avukat Kamil Yıldırım Yücel, avukat Necdet Okçu, avukat Rıfat Saban ve Yargıtay 12. Hukuk Dairesi eski başkanı Mustafa Oskay "örgüt kurmak ve rüşvet almak"la suçlanıyor
16 Mart 2011
Aralarında İTO Başkanı Murat Yalçıntaş, eski Yargıtay 12. Hukuk Dairesi Başkanı Mustafa Oskay, Avukatlar Necdet Okçu, Rıfat Saban ve Kamil Yıldırım Yücel'in yanı sıra çok sayıda hakim, Yargıtay çalışanı ve avukatın yer aldığı "yargıda rüşvet" davası başladı. Davanın ilk duruşmasına 36 gün tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakılan Yalçıntaş, katılmadı.

İTO Başkanı Yalçıntaş'ın avukatı, rüşvet çarkını ortaya çıkaran telefon dinlemeleri için "hukuki değil" savunmasını yaparken, iddianamede rüşvet çarkının işlemesi için örgüt kurduğu öne sürülen Avukat Necdet Okçu, Yargıtay üyesi Mustafa Oskay'a para verdiğini kabul etti. Eski Yargıtay üyesi Oskay da Okçu'dan aldığı paralar için "Rüşvet almadım, danışmanlık ücreti aldım" savunmasını yaptı.


"DANIŞMANLIK ÜCRETİ!"
YARGITAY üyeleri, Yargıtay memurları ve çok sayıda avukatın yer aldığı "yargıda rüşvet" davasının ilk duruşması başladı. Davanın kilit sanıklarından İTO Başkanı Murat Yalçıntaş, ilk duruşmaya katılmadı. İlk savunmalarını yapan bir yargıtay üyesi ile avukat ise aralarındaki para trafiğini "danışmanlık ücreti" diye açıkladı.

İstanbul Dünya Ticaret Merkezi ile CNR Fuarcılık arasındaki tahliye davasında döndüğü iddia edilen rüşvet çarkı ile başlatılan yargıda rüşvet operasyonunun ilk davası dün Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başladı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı iddianame, yargıda rüşvet zincirini birinde Yargıtay üyeleri ile Yargıtay çalışanlarının ikincisinde ise avukatların yer aldığı iki aşamayla ortaya koymuştu. İddianameye göre, İDTM davalarının lehine çıkması için, şirket yetkilileri Avukat Necdet Okçu ile Kamil Yıldırım Yücel ile temasa geçmiş, Okçu ve Yıldırım da aralarında eski Yargıtay 12. Hukuk Dairesi Başkanı Mustafa Oskay ile Yargıtay yazı işleri müdürleri ve memurlarının da bulunduğu çalışanlarla dosyaların lehine çıkması için görüşmüştü.

Davanın kilit sanıkları arasında yer alan İTO Başkanı Murat Yalçıntaş, 39 gün tutukluluğunun ardından salıverilmesinden sonra gerçekleştirilen bu ilk duruşmaya katılmadı. Yalçıntaş'ın avukatı Cavit Öztürk ise savunmasında, iddianamede yer alan telefon kayıtlarına dikkat çekti.
Rüşvet çarkı, telefon dinlemelerinde ortaya konmuş, Yargı üyelerine verilecek rüşvet "burs parası" diye geçmiş, iddianamede rüşvetin şifreli konuşmalarına yer verilmişti. Avukat Öztürk, telefon tapeleri için "delil netiliğinde değil, hukuka aykırıdır" savunmasını yaptı. Öztürk, bu tapelerin yok sayılması talebinde bulundu.

"KARAR SURETİ İSTEDİM"
Yargıda rüşvet çarkını yönetmek için örgüt kurmakla suçlanan ve 161 yıl hapsi istenen tutuklu sanık Avukat Necdet Okçu ise hakkındaki iddiaları reddederken, Yargıtay çalışanları ile arasındaki ilişkiyi "Yargıtay çalışanları ile biten dosyalarla ilgili zaman zaman bilgi almak amacıyla sadece telefon görüşmesi yaptım. Yargıtay'daki kararların suretlerini istedim" dedi.

250 BİN LİRA AVUKATLIK ÜCRETİ
Okçu, CNR Fuarcılık ile İDTM arasındaki dava ile ilgili şunları anlattı:
"İstanbul Ticaret Merkezi'nin bildiğim kadarıyla Yargıtay'da iki dosyası vardı. Yargıtay 6. Hukuk Dairesi'nde bulunan bu dosyaları incelediğim doğrudur. Kaldı ki bu dosyaların ikisi de belirtilen tahliye davaları ile ilgilidir. Yerel mahkemelerden bunlardan biri kabul edilmiş, diğeri ise reddedilmişti. Ben kabul edilen dosyanın onanması, reddedilen dosyanın ise karar düzeltme başvurusu konusunda adı geçen şirket yetkililerine hukuki yardımda bulundum. Bunun karşılığında da 250 bin lira para aldım."


PARAYI GERİ İSTEDİLER
"Dava sonunda karar düzeltme talebim reddedildi, onama kararı verilen diğer dosya ile ilgili ise karşı taraf olan CNR Fuarcılık Firmasının karar düzeltme talebi kabul edildi. Ve bozma kararı çıktı. Kararlar istenildiği gibi çıkmaması üzerine İDTM 250 bin lirayı geri istedi. Ben de bunun üzerine 180 bin lirasını iade ettim."

Okçu, Yargıtay'daki ilişkileri için ise "Yargıtay'da yargı mensuplarından dosyaları dikkatli okunmaları konusunda ricada bulundum. İleri sürüldüğü gibi buradaki hakim ve yargı mensuplarına rüşvet verdiğim iddiası hayal ve gerçek dışıdır" dedi.

YARGITAY ÜYESİNE 5 BİN LİRA
Necdet Okçu, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin eski Başkanı Mustafa Oskay'a para verdiğini ise kabul etti. Okçu, başka bir dava ile ilgili Oskay ile görüştüğünü belirterek, "Benden hukuki görüş konusunda yardım istendiği için Yargıtay 12. Hukuk Dairesi Başkanı Mustafa Oskay'a da 5 bin lira verdim" dedi.

RÜŞVET DEĞİL DANIŞMANLIK
Okçu'nun sözleri üzerine sankılardan Mustafa Oskay da Yargıtay aşamasında bazı dosyalarla ilgili olarak davanın sanıklarından da aralarında bulunduğu kişilerin kendisinden hukuki görüş aldığını kabul ederek, "Ben de hukuki görüşleri hazırlayarak, yardımcı oldum. Bunnu karşılığında da bazen danışmanlık ücreti olarak para aldım ancak kesinlikle rüşvet almadım" dedi. Oskay, ifadesine devamla, Yargıtay'da görev yapması nedeniyle buradaki meslektaşlarından bir kısmını tanıdığını, görüştüğünü, ancak hiçbir yargı mensubunun bu dosyalara ilişkin kararlarla ilgili olarak etkilemek telkinde bulunmadım.


REKOR HAPİS İSTEMİYLE YARGILANIYORLAR
Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde rekor hapis cezası istemiyle başlayan 58 sanıklı davanın ilk duruşmasında sanıkların yarısı bile savunmalarını tamamlayamadı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ağır cezalar istediği dava, yargıdaki rüşvet çarkını gözler önüne serdi.

İddianameye göre, İDTM'nin CNR Uluslarası Fuarcılığa açtığı tahliye davasında Avukat Necedet Okçu tahliye kararının temyiz incelemesinin yapılacağı Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Başkanı Hasan Erdoğan ve Mustafa Oskay ile irtibata geçerek, bu kararın onanmasını sağlayacağı konusunda rüşvet anlaşması yaptı. Erdoğan ve Oskay ile irtibata geçen Okçu, bu buradan aldığı 1 milyon 250 bin lirayı bir poşete koyarak, Koza Sokak'ta Erdoğan'a verdi. Okçu ve Erdoğan'ın bu alışverişleri ve telefon konuşmaları da takip sırasında belgelendi. Savcılık, rüşvete aracılık yapan Okçu için rekor ceza istedi. Savcılık, Okçu'nun örgüt kurma, rüşvet verme, yargıyı etkileme, nitelikli dolandırıcılık ve rüşvetten gelen malvarlığını aklama suçundan toplam 161 yılla cezalandırılması istenildi. Avukat Kamil Yıldırım Yücel'in de rüşvet suçundan cezalandırılması istenildi.
YARGITAY'DA ÖRGÜT KURMUŞLAR
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi eski Başkanı Mustafa Oskay için de rekor ceza talebi gündeme geldi. Tahliye davası için irtibata geçilen ve 5 bin lira rüşvet aldığı öne sürülen Oskay'ın da yargıyı etkileme, nitelikli dolandırıcılık ve örgüt kurma suçlarından toplam 106 yılla cezalandırılması talep edildi. Yargıtay 6. Hukuk Dairesi memurları Bekir Akbal, Gülhanım Kızıltaş, Yavuz Çay ve eski Yargıtay çalışanı Hüseyin Uysal'ın da ''örgüt kurucusu'' olarak yer aldığı iddianamede, Akbal'ın da 124 yıl hapis cezası ile cezalandırılması istendi. Memurlardan Gülhanım Kızıltaş'ın 73 yıl, Hüseyin Uysal'ın 82 yıl, Yavuz Çay'ın 78 yıl, Yazıişleri Müdürü Yusuf Doğan'ın ise 9 yıl hapsi istendi.

İddianamede, İTO Başkanı Murat Yalçıntaş'ın ise örgüt üyeliği ve rüşvet suçlarından 21 yıl hapis cezası ile cezalandırılması istenildi. İTDM'nin Finans Müdürü Resul Dalkıran'ın da örgüt üyeliği, rüşvet ve yargıyı etkileme suçlarından 40 yıl hapsi istendi.
TUTUKLU SANIKLARDAN 3'ÜNÜN TAHLİYESİNE KARAR VERİLDİ

Yüksek yargıdaki rüşvet iddiaları kapsamında görülen davada, tutuklu sanıklardan 3'ünün tahliyesine karar verildi.

Mahkeme, tutuklu sanıklardan Yavuz Çay, Gülhanım Kızıltaş ve İlhan Balcı'nın tahliyesine, diğer tutuklu sanıklar Necdet Okcu, Mustafa Oskay, Bekir Akbal, Hüseyin Uysal, Süleyman Balcı ve Resul Dalkıran'ın ise tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi. habertürk

Yargıtay'ı Sarsaracak İddianame
13 Şubat 2011
Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen “yargıda rüşvet” iddianamesinde Yargıtay’da işlerin rüşvetle döndüğünü gözler önüne serdi.
Yüksek Yargı'nın Gerçeker planı iddianamede örgüt mensubu olduğu iddia edilen Necdet Okçu, tahliye kararının temyiz incelemesinin yapılacağı Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Başkanı Hasan Erdoğan ile irtibata geçip bu kararın onanmasını sağlayacağı konusunda rüşvet anlaşması yaptığı görülüyor.

Görüşmeler kodlanmış

Rüşvet miktarının fazla olması ve verilen rüşveti gizlemek amacıyla İTO Başkanı Murat Yalçıntaş’ın İDTM A.Ş. yönetim kurulunda İDTM A.Ş.’nin avukatları olan Süleyman Balcı ve Abdullah Pehlivan’a avukatlık ücreti çıkarılması amacıyla faaliyetlerde bulunduğu kaydediliyor. Yalçıntaş’ın da bu amaçla diğer yönetim kurulu üyelerini toplayıp söz konusu kararı çıkardığı iddia ediliyor.

Yapılan dinlemeler sonucu İDTM A.Ş. Yönetim Kurulu üyelerinden Abdullah Çınar, Ali Kopuz ve İlhan Parseker’in de söz konusu paranın 6. Hukuk Dairesi’nde yargı mensuplarına rüşvet karşılığı verileceğini bildikleri, bu amaçla diğer şüpheliler ile birlikte fikir ve eylem birliği içinde hareket ederek bu kararın alınmasını sağlayıp atılı suçları işledikleri iddia ediliyor. Telefon görüşmelerinde yer alan ve rüşveti kodlayan Ali Kopuz’un “Bir öğrenci 1000 TL’ye kayıt olacak” sözleriyle dava için Yargıtay üyelerine ayrılan para ifade ediliyor.

Bugün

İlk kez bir Yargıtay daire başkanı yargılanıyor

Yargıtay 1. Başkanlık Kurulu, rüşvet iddialarıyla ilgili soruşturmada adı geçen eski Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Başkanı Hasan Erdoğan'ı Yüce Divan'a gönderdi

19 ubat 2011

Yargıtay'ın ilk kez verdiği izin sonrası Erdoğan, rüşvet alarak karar verdiği iddiaları kapsamında Anayasa Mahkemesi'nde yargılanacak. Soruşturmada eski 12. Hukuk Dairesi Başkanı Mustafa Oskay'ın da aralarında bulunduğu 9 kişi tutuklanmıştı. Ancak eski 6. Hukuk Dairesi Başkanı Hasan Erdoğan'ın suçlama konusu, olay sırasında görevi başında bulunduğu gerekçesiyle Yargıtay'ca yürütülüyordu. Erdoğan'ın, Başkanlar Kurulu'na itiraz hakkı bulunuyor.

Yargıdaki rüşvet soruşturması, İstanbul Dünya Ticaret Merkezi (İDTM) ile CNR Fuarcılık arasındaki fuar salonları tahliyesine ilişkin davada rüşvet verildiği iddialarıyla başlamıştı. Soruşturmada İstanbul Ticaret Odası Başkanı Murat Yalçıntaş ile eski 12. Hukuk Dairesi Başkanı Mustafa Oskay'ın bulunduğu 9 kişi tutuklanmıştı. Ancak eski 6. Hukuk Dairesi Başkanı Hasan Erdoğan'ın suçlama konusu olay sırasında görevi başında bulunması nedeniyle soruşturması Yargıtay'ca yürütülüyordu. Başkanlık Kurulu, Erdoğan hakkındaki ön soruşturmayı yürütmesi için Yargıtay 4. Ceza Dairesi Başkanı Osman Yaşar'ı görevlendirmişti. Yaşar, Erdoğan'ın rüşvet iddialarından yargılanması yönünde raporunu Başkanlık Kurulu'na sundu. Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker başkanlığındaki Birinci Başkanlık Kurulu Erdoğan hakkındaki raporu önceki gün görüştü. Kurul, Erdoğan hakkındaki iddiaların görevi sırasında işlenen bir suç olduğunu belirterek, Anayasa Mahkemesi'nde yargılanmasına karar verdi. Erdoğan'ın Birinci Başkanlık Kurulu kararına karşı daire başkanlarından oluşan Başkanlar Kurulu'na itiraz hakkı bulunuyor. Başkanlar Kurulu'nun kararı kesin hüküm olacak. Yüce Divan'da savcılık makamında Yargıtay Başsavcısı yer alacak.

Geçtiğimiz hafta Ankara Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen yargıda rüşvet soruşturması iddianamesinde, sanıkların yüksek yargıdaki pek çok davayı rüşvetle istedikleri gibi sonuçlandırdıkları belirtiliyordu. İddianamede teknik takip ile avukat Necdet Okçu'nun tahliye davasıyla ilgili rüşvet parasını dönemin Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Başkanı Hasan Erdoğan'a teslim ettiği, kararın rüşvet sonrası onandığı öne sürülüyordu. Rüşvet çarkındaki avukatların Erdoğan'ın yerine gelen daire başkanına etki edemedikleri ifade edilen iddianamede, karar düzeltmenin olumsuz çıkması halinde 350 bin liralık rüşvetin 180 bin lirasının iade edildiği vurgulanıyordu.

Zaman

"Hakim bir oturuşta 2 şişe şarap içiyor"
Yargıda Rüşvet operasyonunda tutuklanan Yargıtay’da görevli Bekir A’.nın telefon görüşmelerine HABERTÜRK ulaştı
24 Kasım 2010

Yargıda Rüşvet operasyonu kapsamında tutuklanan Yargıtay’da görevli memur Bekir A.’nın paranın yanı sıra hâkime şarap, kalem, müdiresine ise allık istediği telefon görüşmelerine HABERTÜRK ulaştı. Ankara merkezli gerçekleştirilen operasyonda Bekir A. ile birlikte 9 şüpheli tutuklanmıştı. Bekir A.’nın, soruşturma kapsamında hakkında yakalama kararı çıkarılan ve halen yurtdışında olan İstanbul Kuruçeşme’deki gece kulübü Reina’nın işletmecisi Mehmet Koçarslan’a ait inşaat şirketi Ziya Tur Tesisleri ile ilgili tahliye davası için rüşvet istediği belirlendi.

BİLETLERİ O ALMIŞ
Bir telefon görüşmesinde de Bekir A ile Yargıtay’dan Bayram T. ve Yazı İşleri Müdürü Yusuf D.’nin, Koçarslan’ın aldığı uçak biletleriyle İstanbul’a gidip ünlü işletmecinin konuğu olduğu tespit edildi. Swissotel’de kalan ve Reina’da eğlenen grup, telefon dinlemelerine takılan görüşmelere göre Mehmet Koçarslan’ın şoförünün ayarladığı yabancı uyruklu kadınlarla da geceliği 400 TL’den birlikte oldu. Bayram T. ile Bekir A. arasındaki bir görüşmede ise o gece detaylarıyla yer aldı.

‘ŞARAP GELMEDİ Mİ?’
16 Aralık 2009 tarihli telefon görüşmesinde dosyayı B.,M. ve E. adlı hâkimlere götürdüğünü anlatan Bekir A., tetkik hâkimlerinin dosyayı incelemeye başladığı müjdesini verip siparişlerini sıralıyor. Ancak bu konuşmada Kasım 2009’da birlikte İstanbul’a geldiği Bayram T. ile ilgili ağza alınmayacak sözler sarf ediyor: “Bayram T. Bey ‘Hani bana şarap gelmedimi?’ dedi. ‘Yılbaşında vereceğiz’ dedim. Her oturuşta 2 şişe şarap içiyor, h...r ağası. Şarabını iş bitince veririz de şunlara bir yemek yedireyim. Yalnız bir 50, 100 TL para gönder...” Bu konuşmanın ardından Bekir A., Koçarslan’ın adamına banka hesap numarasını mesajla yolluyor. Bekir A.’nın hesap numarasına 2009 Ekim, Kasım ve Aralık ayları içinde toplam 2 bin TL para yatırıldığı da polis tarafından tespit edildi.

‘Müdireye allık yolla’
Bekir A.’nın, dinlemeye takılan konuşmalarından birinde, Mehmet Koçarslan’ın sekreterinden istedikleri dudak uçuklatıyor. Fotokopi ve yemek parası için SMS yoluyla gönderdiği hesap numarasına para yatırılmasını isteyen Bekir A., 23 Aralık 2009 tarihinde söz konusu dava dosyasıyla ilgili kendisini arayan Koçarslan’ın çalışanına şunları söylüyor: “Ahmet Bey var arkadaşımız. Bir viski göndereceksin yılbaşı gününe. JB olacak. Müdireme de bir tane şey pudra; allık mıdır, pudra mıdır? Bir sorayım. Yanına gidiyorum. Herkesin haberi var dosyadan. Bu bizim müdire M. Hanım...”

Koçarslan halen yurtdışında
Operasyonda aralarında 2 eski Yargıtay Daire Başkanı, avukatlar, bir yazı işleri müdürü ile bir mübaşirin de bulunduğu yaklaşık 40 kişi gözaltına alınmış; 9 kişi tutuklanmıştı. Yargıdaki bazı kararların rüşvetle alındığı iddia edilirken; Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin İstanbul Dünya Ticaret Merkezi (İDTM) ile bir fuarcılık şirketi arasındaki kararı rüşvetle aldığı öne sürülmüştü. Rüşvet suçlaması nedeniyle hakkında yakalama kararı çıkarılan Reina’nın işletmecisi Mehmet Koçarslan, halen yurtdışında bulunuyor. habertürk

Türk Hukuk Tarihinde Bir İlk
21 Kasım 2011
Yargıtay 6'ncı Hukuk Dairesi eski başkanı Hasan Erdoğan'ın rüşvet aldığı iddiasıyla Yüce Divandaki yargılanması 10 Ocak 2012'ye ertelendi.

İstanbul Dünya Ticaret Merkezi ve CNR Fuarcılık arasındaki bir davada rüşvet verildiği iddialarıyla başlatılan soruşturmada adı geçen Yargıtay 6'ncı Hukuk Dairesi eski başkanı Hasan Erdoğan'ın Yüce Divan'da yargılanıyor.
Hasan Erdoğan, "temyiz aşamasına gelmiş davalara rüşvet karşılığı etki etmeye çalışmakla" suçlanıyor.
Davaya, Anayasa Mahkemesi Başkanı, iki başkan vekili ve 12 mahkeme üyesi bakıyor.
Anayasa Mahkemesi üyesi olan Osman Paksüt ise davadan çekilme kararı aldı.
Hasan Erdoğan'ın avukatı Yüce Divan'da yaptığı savunmada, 18 klasör halindeki suçlamaların bir çoğunun müvekkili ile alakalı olmadığını ve bazı delillerin dava dosyasından çıkarılmasını talep etti.
Hasan Erdoğan ise ilk kez bir yargı mensubunun yüce divanda yargılandığını hatırlatarak, "onurum ve gururum kırıldı. Burada bulunmaktan hicap duyuyorum" diyerek iddiaları reddetti.
Dava 10 Ocak 2012 tarihine ertelendi. TRT

Yargıya Rüşvet Davasında 4 Tahliye
05 Haziran 2012

Mahkeme, tutuklu 4 sanığın tahliyesine karar verdi.

Aralarında iş adamları Dinç Bilgin, Faruk Süren ve Efe Önbilgin'in bulunduğu 40 sanığın, ''Haksız ekonomik çıkar sağlamak amacıyla örgüt kurma" suçundan yargılandığı davada tutuklu sanıklardan 4'ü tahliye edildi.
İstanbul 16'ıncı Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya Sinan Berberoğlu, Erdoğan Maden'in de aralarında olduğu sanıklar katıldı.
Tutuklu sanıklardan Sinan Berberoğlu savunmasında hakkındaki suçlamaları kabul etmedi.
Zabıt katibi Erdoğan Maden de, sanıklardan Sinan Berberoğlu'nu avukat olarak tandığını belirterek, herhangi bir suç işlenmesine iştirak etmediğini savundu.
Duruşmada ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Ömer Kotan, Selahattin Yağmur, Yakup Dolgun ve Şıhmıs Bozkurt'u tahliye etti.
Mahkeme, aralarında Faruk Süren, Efe Önbilgin ve Dinç Bilgin'in de olduğu 33 tutuksuz sanığın bir sonraki duruşmaya katılmaması halinde zorla getirilmesine karar verdi.
Bir sonraki duruşma 25 Eylül 2012 tarihinde görülecek.
TRT

Bu sefer skandalın adresi Danıştay
11 Kasım 2014



TBMM Adalet Komisyonu başkanı Ahmet İyimaya ile İş adamı İsmet Acar'a yönelik iddiaların sonu gelmiyor. Yargıtay'dan sonra şimdi ki adres Danıştay

Emre ERCİŞ | ÖZEL HABER

17-25 Aralık Büyük Yolsuzluk ve Rüşvet soruşturması'nın ardından Türkiye'nin kalbi adeta "Yolsuzluk ve Rüşvet" haberleri ile atmaya başladı.

ON7YİRMİ5 olarak yeni bir "Yolsuzluk ve Rüşvet" dosyasını açmıştık. İstanbul'da başlayan, yetkisizlik kararı gerekçesiyle Ankara'ya yollanan ve AKP Ankara Milletvekili ve aynı zamanda TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya, Ankara Barosu Avukatlarından ve Ahmet İyimaya'nın damadı Hakan Kayaaslan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bağlı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürü Osman İyimaya ve İş adamı İsmet Acar gibi bürokrat ve çok sayıda iş adamının yer aldığı soruşturma dosyasına yönelik yeni bir iddia daha ortaya çıktı.

YARGITAY 5. CEZA DAİRESİNDEN SONRA BU KEZ ADRES DANIŞTAY 14. DAİRE BAŞKANI VE ÜYELERİ

İstanbul Organize Şube Müdürlüğü ekiplerince yürütülen soruşturma kapsamında "Suç işlemek amacıyla Örgüt Kurma" ve bu şekilde "Haksız Kazanç elde etmek ve Kamuyu zarar uğratma" iddiaları ile yürütülen çalışmalarda, şahısların bir çok illegal faaliyette bulunduğu ve devletin üst kademelerinde bulunan şahısların nüfuzlarını kullanarak "Rüşvet" karşılığında yargıyı etki altına aldıkları iddia edildi.

Bu iddiaların ilkini dün ve bir önceki gün "Yargıtay'daki Büyük Skandal" başlıklı haberlerimizde okuyucularımla paylaşmıştık. Yargıtay'da yaşanan bu iddia daha unutulmadan bir gelişmede, Danıştay 14. Daire Başkanı ve üyelerine yönelik yaşandı.

Söz konusu soruşturma dosyasına göre, Danıştay 14. Daire Başkanı L.A ile Daire üyelerine, Temyiz aşamasında olan bir davayı lehlerine çevirmeleri amacıyla rüşvet verildiği önesürüldü.

DANIŞTAY 14. DAİRE BAŞKANI'NIN EŞİNE MÜCEVHER SETİ, ÜYELERİNE 700 BİN TL

İstanbul Organize Şube Müdürlüğü çalışanlarının yapmış oldukları çalışmalara göre, örgüt lideri olduğu iddia edilen İş adamı İsmet Acar'ın sahibi olduğu ACARİSTANBUL projesinde ortaya çıkan kaçak yapılaşmaları ile ilgili hukuki sürecin Danıştay 14. dairede temyiz aşamasındayken, temyiz sürecinde olan bu dosyanın lehine çevrilebilmesi için AKP Ankara Milletveki ve TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya ile damadı Hakan Kayaaslan'ı devreye soktuğu iddia edildi.

İsmet Acar'ın devreye soktuğu İyimaya ve Karaaslan aracılığı ile Danıştay 14. Dairesi Başkanı L.A'nın eşine pahalı bir Mücevher Seti ile, İyimaya'ya Acar tarafından gönderilen 700 BİN TL'nin Danıştay üyeleri ve İyimaya arasında paylaşıldığı önesürüldü.

İşte iddalara dayanak olan ve şuan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yetkisizlik kararı ile Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilen o dosyada geçtiği iddia edilen telefon görüşmeleri.

29.12.2012 günü saat 15.20'de İsmet Acar'ın kullandığı 0532 374 00 XX numaralı telefon ile Hakan Kayaaslan'ın kullandığı 0532 541 00 XX numaralı telefon arasında geçtiği iddia edilen görüşme özetinde:

İSMET ACAR: Şeye mesaj çektim. Hani şu başkan ile konuş dedim ya bu HEDİYE İŞİNİ. Ona dedim ki ya bir hata yapmayalım. Bana kendi düşüncem ile hiç o işe girmememiz doğru olmaz takdir kendisinin NE İSTERSE O, hemen bunuda mesaj çektim ... konuş diye istiyorum bir de bu Cuma tamam dendi KARAR DOĞRU mu?

HAKAN KAYAASLAN: Valla ben daha görüşmedim. Normalde dün bir aradım adamları öğleden sonra daha imzalanmadı dediler. Çarşamba KARAR çıktı dediler ama bilmiyorum tabi ben de hani onların sözüne de pek itimat edemiyorum görmeyince inanamıyorum.

02.01.2013 günü saat 11.26'da İsmet Acar'ın kullandığı 0216 485 01 XX numaralı telefon ile Hakan Kayaaslan'ın kullandığı 0212 876 16 XX numaralı telefon arasında geçtiği iddia edilen telefon görüşmesi özetinde;

HAKAN KAYAASLAN: Şimdi BABA GÖRÜŞMÜŞ (Ahmet İyimaya'yı kastediyor) diyor ki ben diyor ÖN GÖRÜŞMEYİ YAPTIM DİYOR HER HANGİ BİR SAKINCA YOK DİYOR. ama 3 tane değil 1 tane olsun diyor

İSMET ACAR: Ha 1 tane olsun peki kime?

HAKAN KAYAASLAN: 1 tane olsun

İSMET ACAR: Adama mı?

HAKAN KAYAASLAN: YOK YOK EŞİNE

İSMET ACAR: EŞİNE DEĞİL Mİ

HAKAN KAYAASLAN: EVET EVET EŞİNE

İSMET ACAR: Tamam ok. Peki sen bana uğrayacakmısın o zaman? Uğramazsan kimle göndereceğim?

HAKAN KAYAASLAN: Nasıl bugün halledecekmisin

İSMET ACAR: Ederim mecburen

12.01.2013 günü saat 23.33'de İsmet Acar'ın kullandığı 0216 485 08 XX numaralı telefon ile Hakan Kayaaslan'ın kullandığı 0312 235 28 XX numaralı telefon arasında geçtiği iddia edilen görüşme özetinde:

HAKAN KAYAASLAN: Baya bir oturduk şimdi geldik. biz ayrıldık onlar hala orada başkanım.

İSMET ACAR: Eşiyle birlikte mi?

HAKAN KAYAASLAN: Hı hı Eşiyle hep beraberdik ailece

13.01.2013 günü saat 12.19'da İsmet Acar'ın kullandığı 0216 485 08 XX numaralı telefon ile Ahmet İyimaya'nın kullandığı 0532 274 59 XX numaralı telefon arasında geçtiği iddia edilen görüşme özetinde;

AHMET İYİMAYA: Şey hemşerim konuştuk şey etti tabi beraberdik sohbet ettik arkadaşımızla Hakan falan beraberdik çok hoş oldu ya çok güzeldi.

İSMET ACAR: İyi iyi ACARİSTANBUL'a bekliyorum sizi

AHMET İYİMAYA: Oldu hemşerim (GÜLÜYOR) oraya getireceğim onlarıda

ON7YİRMİ5 | ÖZEL HABER
_________________
Bir varmış bir yokmuş...
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et AIM Adresi
Önceki mesajları göster:   
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> HUKUKÎ HABERLER Tüm zamanlar GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © phpBB Group. Hosted by phpBB.BizHat.com


Start Your Own Video Sharing Site

Free Web Hosting | Free Forum Hosting | FlashWebHost.com | Image Hosting | Photo Gallery | FreeMarriage.com

Powered by PhpBBweb.com, setup your forum now!
For Support, visit Forums.BizHat.com