EntellektuelForum Forum Ana Sayfa EntellektuelForum

 
 SSSSSS   AramaArama   Üye ListesiÜye Listesi   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   KayıtKayıt 
 ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

İspanya Çöküyor

 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> BATI DÜNYASI
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
Alemdar
Site Admin


Kayıt: 14 Oca 2008
Mesajlar: 3538
Konum: Avustralya

MesajTarih: Pts Tem 12, 2010 7:20 pm    Mesaj konusu: İspanya Çöküyor Alıntıyla Cevap Gönder

Kumandan Carlos: Bağımsızlık Katalonya’nın Tarihi Hakkıdır
7 Ekim 2017



Dünya hareketli bir süreçten geçiyor ve her gün Burma’dan Katalonya’ya, Kolombiya’dan Filistin’e birçok yerde yeni hadiseler meydana geliyor. Bu çok önemli hadiselerden birisi üzerine; İspanya’nın tüm baskılarına rağmen Katalonya’da yapılan bağımsızlık referandumu üzerine konuşabiliriz.

İspanya Krallığı, 15. yüzyılın sonlarında, Kastilya Kraliçesi ile Aragon Kralı’nın evlenmesinin ardından kuruldu. Bu iki krallık İspanya tarihinin en önemli aktörleri sayılabilir. Bunlardan evvel Batı Akdeniz’in en önemli krallıklarından birisi Katalonya Krallığı’ydı. İtalya’dan İspanya’ya kadar yarımadanın büyük bir bölümünü kontrol altında tutuyorlardı. Daha Batısı ise Müslümanların kontrolü altındaydı. Kastilya ve Aragon Krallıklarının birleşmesiyle modern İspanya’nın temelleri atıldı ve Katalan hâkimiyetine son verildi.

Katalanların köklü bir tarihleri, dilleri ve kültürleri var. Gerçekten önemli bir tarihleri var. Bunun en bariz kanıtı; o bölgede konuşulan en eski Latin orijinli dilin Katalan dili olmasıdır. İspanyolca, Galiççe, Fransızca, Korsikaca; tüm bu diller Katalanca’dan sonra gelir. Söylediklerim linguistik (dil bilimi) araştırmaları ve politik tarih araştırmaları neticesinde ulaşılan gerçeklerdir. Bu araştırmalar, Katalanların tarihini, dillerini, kültürlerini ve siyasî sınırlarını ortaya koymaktadır.

Köklü bir tarihi olan Katalanlar, bundan evvel defalarca bağımsızlık için mücadele ettiler ve şimdi tekrar bağımsızlıklarını elde etmek bu mücadeleyi sürdürüyorlar. İspanya İç Savaşı sırasında da Katalanlar bağımsızlık için mücadele veriyorlardı, hatta Katalanların bu mücadelesi iç savaşın önemli sebeplerinden biri olarak gösterilir. O dönemde Katalonya’da ideolojik bir direniş sürdürülüyordu. Komünist organizasyonlar oldukça güçlüydü. İlginç olarak çok fazla parçaya bölünmüşlerdi. Troçkici ya da Stalinist değillerdi; onlar Marksist-Leninist’ti. Biliyorsunuz Troçki, Stalin’in düşmanıydı. Her neyse, Katalonya’daki bu farklı Komünist gruplar sebebiyle, Katalonya’nın silahsızlandırılmasına müsaade edildi. İç savaş sırasında Franko birlikleri Katalonya’ya rahatça girebildi; çünkü bölgenin Sovyet Komünistleri tarafından silahsızlandırılması buna zemin hazırladı. Franko dönemindeki şartlardan dolayı tam bağımsızlık mücadelesinde muvaffak olamayacaklarını anladıklarından, bu mücadeleden vazgeçtiler; fakat en azından özerklik kazanabilmeyi hedeflediler. Özerklik yanlıları İspanya’ya bağlı özerk bir bölge olma amaçlarına Franko döneminden sonra kurulan demokratik rejim döneminde ulaştılar.

Katalan nüfusun büyük bir çoğunluğu İspanya Krallığı topraklarında yaşamakta… Öte yandan Katalonya toprakları çok fazla göç alan bir bölge. Bu göçmenler İspanya’nın dört bir yanından gelen insanlar ve büyük bir çoğunluğu Katalan değil, göçmenler; Katalonya topraklarında Katalanlardan daha fazla nüfusa sahipler. Bu göçmenlerin büyük bir kısmı Katalan asıllı olmadıkları için Katalan dilini konuşmadıkları gibi İspanya’ya bağlı kalmayı da istiyorlar.

Göçmenler arasında Arap asıllı Müslümanlar da bir hayli fazladır. Katalanların Arap asıllı İspanya Müslümanlarıyla tarihî bir takım münakaşaları ve mücadeleleri olmuştur. Biliyorsunuz Müslümanlar İspanya’yı tamamen fethetmiş ve Müslümanlaştırmıştı. Barselona Kontluğu döneminde Müslümanlarla karşı karşıya geldiler. Bugün yaşanan göçlerle birlikte Katalonya’da yüzbinlerce Müslüman yaşamakta. Müslümanlar için Katalanlar ile İspanyollar arasında bir fark yoktur. Geçtiğimiz haftalarda Barselona’da gerçekleştirilen saldırı Müslümanlarla ilişkilendirilmeye çalışıldı. Eğer gerçekten Müslümanlar tarafından gerçekleştirilen bir saldırı ise büyük bir hatadır; ama ben öyle olduğunu düşünmüyorum. Çünkü Katalanlar, İspanya Krallığı’na muhalif ve düşman olan herkesi müttefik olarak görürler.

İspanya devleti birçok illegal faaliyeti olan bir devlettir. Mesela, Bask bölgesinin bağımsızlığı için mücadele eden militanlar seneler evvel silah bıraktı. Buna rağmen bu mücadeleden dolayı cezaevlerinde bulunan birçok insan var ve cezaevlerinde bulunan Basklılar bir bir hayatını kaybediyor. Seneler evvelki mücadeleden dolayı bu insanların hâlâ cezaevlerinde tutulması, hatta cezaevlerinde hayatlarını kaybetmeleri inanılır gibi değil ve bunun tek suçlusu İspanya devletidir. Üstelik bu insanların mücadelesi haklıdır, burada haksız olan illegal Madrid rejimidir.

Esasında İspanya iç savaşını kazanan insanlar İspanyol vatanseverleriydi. Fakat daha sonra General Franko, Almanya ve İtalya gibi faşist dış güçlerle ittifak yaptılar ve ülkede ajanlar faaliyet göstermeye, bu devletler İspanya’nın politikalarına müdahale etmeye başladılar. Daha sonra demokratik bir rejim kuruldu. Katolik kökenli bu rejim döneminde, devletin baskıları bitmedi, aksine daha da arttı. Dış güçlerin yönlendirmelerine oldukça açık olan İspanya’nın böyle bir devlet olduğundan belki birçok kişi haberdar değildir; fakat bu hafta Katalonya’da gerçekleştirilmek istenen referandum sırasında yapmış oldukları müdahale İspanya’nın gerçek yüzünü herkese göstermiştir.

İspanya bu referandumun anayasal olarak illegal olduğunu ve neticesi her ne olursa olsun tanımayacağını söylese de, tam bağımsızlık Katalanların tarihî olarak bir hakkıdır. Katalanlar politik bir aktör olma hakkına sahip. Adil olmak bunu gerektirir ve bu hakkı elde etmek için verilen mücadeleye herkes saygı göstermelidir.

Allahu Ekber

Ilich Ramirez Sanchez
01.10.2017

Görüşen: Av. Güven Yılmaz

Tercüme: Faruk Hanedar

Kaynak: Adımlar dergisi

İlber Ortaylı: AB, Katalanların ayrılık ihtimaliyle dehşete düştü
08 Ekim 2017



"Katalanlar 17’nci asırdan beri İspanya yani Kastilya tahtıyla hep mücadelede"

Tarihçi ve Hürriyet yazarı İlber Ortaylı, "Katalunya’nın zengin nüfusu artık İspanya’yı beslemek istemiyor. Bağımsızlık referandumuna gittiler ama Avrupa standartlarına göre epey sert polis şiddeti görüntüleri ortaya çıktı" dedii "Herkes “AB ne diyecek” diye bakıyor" diyen Ortaylı, "Söyleyeyim: Avrupa ayrılık ihtimaliyle dehşete düşmüş durumda" ifadesini kullandı.

Ortaylı'nın Hürriyet'te "Avrupa, Katalanların bağımsızlığı ihtimalinden neden çok korkuyor?" başlığıyla (8 Ekim 2017) yayımlanan yazısı şöyle:

Adriyatik kıyısında Hırvatistan’a bağlı Dubrovnik, bir zamanlar Osmanlı himayesinde, daha doğrusu Osmanlı’nın haraçgüzarı olan tüccar bir şehirdir. O zamanlar küçük Venedik veya Dobrovenedik diye de bilinirdi. Büyük Venedik ile ikisinin bugünkü ortak tepkisi, şehri kirleten milyonlarca turist ve limanı dolduran gökdelen kılıklı yolcu gemilerini protesto etmek... Hiç de haksız değiller.

Turist istemeyen bir pırlanta şehir daha var. Bu şehrin her bir sokağındaki her bir binaya tıpkı öbür ikisinde olduğu gibi, bakmaya ve gezmeye doyulmuyor. Mutfakları hoşlukta diğerlerini zaten geçiyor. Avrupa müziğinin ve geleneksel dansinglerin son yıldızı, Katalunya’nın başkenti Barcelona’dan bahsediyorum. İki milyona yaklaşan şehir nüfusu, 35 milyon yıllık turistten yaka silkmiş. Bu turistlerin büyük bölümü otel bile kullanmıyor. Otel kullanmamaya itiraz edilemezdi ama tuvalet ve çöp kullanma konusunda hiç titiz olmadıkları açık.

Polis görüntüleriü, AB standartlarına göre sert

Katalunya, İspanya’nın yüzde 33’üne varan zirai geliri, yüzde 37’sine varan endüstrisi ve kendi bölgesel gelirinin yüzde 60’ını teşkil eden hizmet sektörüyle yıldızı. Bu arada onlar da çok eski tüccardır. Lisan ve dünya bilgileri açısından da İspanyollardan zengindirler. Mısır’da Memlukların verdiği kapitülasyonları 1517’de Katalan konsolos, Yavuz Selim Han’ın önüne getirmiş, o da tasdik etmiştir.

Katalanlar bağımsızlık istemeye karar verdi, fazla kazanan kimse başkasıyla paylaşmak istemez. Mesela petrolü olan bölge, öbür aç bölgelere para yedirmek istemez. Katalunya gibi, endüstrisi, turizmi, ticareti sayesinde bol kazanan da öbür taraflardaki yatırımlara ve hizmetlere kesesinden para ayrılmasına tahammül edemiyor.

İnsanoğlu eşitlik ve sosyalizmin edebiyatını sever. Önce Katalan dilinin serbestisi tartışıldı, İspanya demokrasiye geçince bu iş serbest kaldı, hatta bugünkü kralın veliahtken Katalancayı iyi öğrendiğini anlatırlar. Derken iş mali kaynakların kontrolüne bindi. İspanyol federalizmi bazı vergilemelerde ve kontrolde buna imkân veriyor. Nihayet sonu referanduma dayanınca çıngar koptu.

Halihazırdaki hükümet partisi (Halk Partisi) ve bu hükümetin başı Mariano Rajoy’un çok etkili politikacılar olmadığı görülüyor. İspanyol muhafazakârlar bayılarak girdikleri camianın yani AB’nin ne olduğunun farkında değiller gibi. İspanya’nın Franco’dan sonra girdiği havanın ne olduğunun da farkında değiller. TV’de bize pek sert görünmeyen polis Batı Avrupa standartları içinde çok fazla sert. Ölen yok ama yaralı sayısı bu gibi gösteriler için çok fazla.

Nüfusun ancak yüzde 43’ünün katılabildiği referandumda oylar nihayet sayılabildi ve bütünü de kapsayacak şekilde bağımsızlığa “Evet” dendiği anlaşılıyor ama İspanya’nın kendinden ayrılan bir Katalunya’ya hiç tahammülü yok. Bütün partiler bir arada referandumu tanımıyorlar. Hatta solcular dahi, “Bağımsızlık eğilimine karşıyız ama böyle polisi şiddeti ve demokratik gösterilerin ihlalini kabul edemeyiz” dediler. Avrupa Birliği de sessiz ve referandumu tasvip etmez vaziyette. Bu gibi olayları “İtişmeyin, kardeş kardeş tatlınızı yeyin” havasıyla karşılamak istiyor.

AB ayrılma furyasına karşı

Gerçekte Avrupa Birliği bu tip bölünmeleri dehşetle karşılıyor. Brexit’ten önceki İskoç referandumundan ödleri koptuydu. Belçika’daki muhtemel bölünmeyi de -Flamanlar bunu çok istiyor- dehşetle karşıladılar. 1970’lerden beri Avrupa Birliği’nin yoğunlukla önlemeye muvaffak olduğu Belçika’nın parçalanması eğilimidir. Kaldı ki Avrupa Birliği’nin hiç istemediği Kuzey İtalya’daki ‘Lega Nord’ gibi hareketler ve şimdilerde yine romantik biçimde uyanıyor görünen Venedik ayrılıkçılığı bu gibi bölünmelerle tekrar ortaya çıkabilir.

“Bölünmek dünyanın diğer tarafındaki ‘az gelişmiş’ ülkeler içindir. Uygar Avrupalı toplumlar bir masanın etrafında oturmayı bilir” diyorlar. Sözü çok ediliyor ama gündeme getirilmesi başarıyla önleniyor. Hırvatistan’ın Adriyatik kıyıları da Avrupa Birliği olmasa çoktan ayrılma taraftarıydı. Üstelik dili aynı. Zengin Avrupa’nın ayrılma çabaları da öbür taraftan farklı. Dünyanın eski kültür merkezi olan Suriye’nin şu haline bakınız. Bu gibi manzaraları herhalde Avrupa bir asırdır defterinden silmiş gibi.

Barcelona'ya aslan Türkler yerleşiyor!

SON dört ayın bilgilerine göre satılan emlakın yüzde 12’sini bizim aslan Türkler almışlar. Ortalama metrekaresi 4-5 bin Euro olan binalara yetişecek kadar zenginiz. Bunu şunun için söylüyorum: Katalunya’yı daha emin görenler demek ki her yerde var. Milli geliri 30 bin dolar civarında olan bir halkın bu gibi yatırımlara pek ihtiyacı yok ama doğrusu Barcelona Avrupa’nın hakkıyla en güzel şehirlerinden biri. Kırsal bölge de daha temiz ve korunaklı.

Mistik münevver Gaudi'nin topraklarında

KİBAR bir halktır Katalanlar. Altmışın üstündeki çiftlerin tango ve komparsita yapmak için müzikhollerin önünde kuyrukta beklediğini görürsünüz. Turistten bıkmalarına rağmen bezginliklerini karşılarına gelen turiste çemkirerek göstermiyorlar. Katalunya, Picasso’nun ve Dali’nin ülkesi. Gaudi gibi bir mimar ve mistik münevver bu ülkeyi belki de en iyi temsil edecek portre. Liseler ve üniversite halen en iyi eğitimi veriyor. İklim hoş.

İşin başka yönü de var

Katalanlar17’nci asırdan beri İspanya yani Kastilya tahtıyla hep mücadelede. İç Harp’te Franco kuvvetlerinden fena darbe yediler ve demokrasi gelene kadar pek hoş yaşamadıkları da bilinir. Galiba hayatlarındaki en tatsız görünüm de “Ben Katalanım ama önce İspanyolum” diyenlerdi. Bu tip seçim yapanlar artık birdenbire azalmış. Katalunya, “İspanya’yı beslemem” diyor. Kuşkusuz bunu çok tasvip edemezsiniz. Yalnız işin bir başka tarafı var. Bu zengin bölgenin zengin otomobil sanayini ve hizmet sektörünü besleyenler İspanya’nın başka tarafından gelen proletarya. Haliyle sadece yedi milyon kişinin bildiği Katalancayı değil kendi dillerini de konuşuyorlar ve çocuklarına da onu öğretmek istiyorlar. Özerk idare “Bizde Katalunya içinde İspanyolca okul olmaz, özel okul bulup gönderin” diyor. Hangi işçi özel okul parası bulur. Üstelik bunu yapan Katalanlar başka memleketlerde özgün dillerin kullanılması ve okutulması konusundaki kampanyaların başını çekiyorlar.

T24
ETİKETLER
ilber ortaylı haber açıklama katalanlar ab

[img]Katalonya bağımsızlık ilan etti, İspanya 'doğrudan yönetim' kararı aldı[/img]
27 Ekim 2017



Bağımsızlık ilanının ardından Madrid hükümetine özerkliği feshetme ve bölgeyi doğrudan yönetme yetkisi verildi

Katalonya Özerk Yönetimi parlamentosu, İspanya'nın tüm itirazlarına rağmen tek taraflı bağımsızlık ilan etti. İspanya senatosu ise Katalonya'yı doğrudan yönetme kararı aldı.

Katalonya'da azınlık hükümeti olarak iktidarda bulunan "Junts pel Si" (Evet için Birlik) ittifakı ve ona dışarıdan destek veren sol görüşlü "Halk Birliği Adaylığı" (CUP) partilerinin sunduğu "Cumhuriyet yönetimi şeklinde bağımsız Katalonya devleti ilan edilmesi ve bununla bağlantılı yapıcı sürecin başlatılması" başlıklarındaki karar önerileri parlamentodaki oylamada kabul edildi.

135 kişilik parlamentoda yapılan gizli oylamada 70 'Evet', 10 'Hayır' oyu kullanıldı. 2 vekil ise oylamaya katılmadı.

Muhalefet protesto etti

Katalonya'nın İspanya'dan ayrılmasına karşı çıkan Halk Partisi, Sosyalist Parti ve Ciudadanos'dan (Yurttaşlar) vekiller ise bağımsızlık oylamasını protesto ederek binadan ayrıldı.

Oylamaya bağımsızlık yanlısı 'Junts pel Si', CUP ve Podemos bağlantılı 'Catalunya Si Que Es Pot' partileri katıldı.

Barcelona'da kutlamalar başladı

Bağımsızlık ilanının ardından Barcelona'da binlerce bağımsızlık yanlısı kutlamalara başladı.

İspanya Başbakanı Rajoy'dan itidal çağrısı

Bağımsızlık ilanının ardından Twitter'dan açıklama yapan İspanya Başbakanı Mariano Rajoy 'itidal' çağrısı yaparak "Katalonya'da hukukun egemenliği tesis edilecek" ifadelerini kullandı.

İspanya Senatosu, Katalonya'nın yönetimini Madrid'e vermeyi kabul etti

İspanya parlamentosunun üst kanadını oluşturan senato, Başbakan Mariano Rajoy’a Katalonya’yı doğrudan yönetme yetkisi verilmesini onayladı.

Senato'da yapılan oylamada 214 kişi tasarıyı desteklerken, 47 kişi karşı çıktı. Bir milletvekili oylamaya katılmadı.

Rajoy’un bakanlar kurulunu toplayarak Katalonya’da doğrudan yönetimin kurulması için uygulanacak önlemleri ele alması bekleniyor.

İki taraf arasında krize neden olan Katalonya'nın tek taraflı bağımsızlık referandumunun ardından İspanya hükümeti anayasanın söz konusu maddesini işletme kararı almıştı. 155'inci madde, ayrılıkçı eylemlerde bulunan bölgelerin özerkliklerinin iptal edilmesine olanak tanıyor. Madde uyarınca Madrid yönetimi Katalan polisi, yönetimi ve kamu yayıncılık kuruluşlarının kontrolünü de devralma yetkisine sahip.

AB'den ilk tepki

Katalonya'nın İspanya'dan tek taraflı bağımsızlık ilan etmesine Avrupa Birliği'nden ilk tepki geldi. Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk, "AB için hiçbir şey değişmedi. İspanya, bizim tek muhatabımız olmayı sürdürüyor" dedi.

ABD: Katalonya birleşik İspanya'nın bir parçası

ABD Dışişleri Bakanlığı, Katalonya'nın bağımsızlık ilan etmesiyle ilgili olarak, "Katalonya birleşik İspanya'nın bir parçası. Washington, İspanyol hükümetinin kararlarına destek veriyor" açıklamasında bulundu.

Erken seçimden vazgeçilmişti

Katalonya'nın Özerk Yönetim Hükümeti Başkanı Carles Puigdemont, bağımsızlık yanlısı siyasi partilerin ve sivil toplum kuruluşlarının baskısı nedeniyle erken seçime gitme kararından vazgeçmişti.

Katalanlar, 1 Ekim’de bağımsızlığı oylamış, İspanyol polisinin sert müdahalesine rağmen sandığa gidenlerin yüzde 90’ı bağımsızlığı desteklemişti.

T24
ETİKETLER
katalonya İspanya bağımsızlık

Katalonya Başkanı Puigdemont: 10 Ekim Salı günü bağımsızlığı ilan ediyoruz
09.10.2017



İspanya'nın doğusundaki Katalonya'nın Özerk Yönetim Hükümeti Başkanı Carles Puigdemont, tek taraflı bağımsızlık ilanından geri adım atmayacaklarını söyledi.

Puigdemont, Katalonya televizyonu TV3'e verdiği röportajda, "Biz tek taraflı bağımsızlık ilanı olarak adlandırmıyoruz. Biz bağımsızlık ilanı diyoruz. Bu, yasamızda var ve yasanın dediğini uygulayacağız." dedi.
Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen referandum yasasına atıfta bulunan Puigdemont, yasada yer alan "Referandumun sonucunda evet çıkarsa resmi sonuçlar açıklandıktan 48 saat sonra bağımsızlık ilan edilir." maddesinin uygulanacağını savundu.

'HOŞLARINA GİTSİN YA DA GİTMESİN, KATALONYA'DA OLANLAR GERÇEK'

İspanya hükümeti ile uzun zamandır hiçbir diyaloglarının olmadığını belirten Puigdemont, "Çünkü onlar bu konuyu (bağımsızlık) konuşmak istemiyorlar. Hoşlarına gitsin veya gitmesin Katalonya'da olanlar gerçek. Milyonlarca kişi referandumda oy kullandı. Bu insanlar, geleceklerine karar vermek istiyorlar. Niye insanlar seferber oldu? İspanyol hükümeti başka ne konuşacağımızı sanıyor? Hepimiz samimi olmalıyız. Katalonya'yı konuşmalıyız." ifadelerini kullandı.

Katalonya Yüksek Mahkemesi önünde toplanan binlerce eylemci Madrid hükümetinin 'yasa dışı' olduğunu savunduğu bağımsızlık referandumunu destekledikleri için gözaltına alınan 12 Katalan yetkilinin serbest bırakılmasını istedi. Gözaltına alınanlar arasında Katalonya Ekonomi Bakanı yardımcısı Josep Maria Jove de bulunuyordu.
© REUTERS/ SUSANA VERA
Katalonya, Bağımsızlık Referandumu'nun resmi sonuçlarını açıkladı
Bu arada Puigdemont, 10 Ekim Salı günü yerel parlamentolarında yapılacak genel kurul toplantısında bağımsızlık ilanıyla ilgili bir oylama olup olmayacağına ilişkin ayrıntı vermedi.
Bağımsızlık yanlısı sivil girişimlere öncülük eden Katalonya Ulusal Asamblesi (ANC) ise salı günü bağımsızlığın ilan edileceğini ileri sürdü. ANC Başkanı Jordi Sanchez, yaptığı açıklamada, "1 Ekim'de oy kullandık ve referandumu kazandık. Sonuç çok net oldu. Tek bir halkız. 10 Ekim Salı günü bağımsızlığı ilan edeceğiz." dedi.
Sputnik

Katalonya lideri Puigdemont: Bağımsızlık referandumundan çıkan sonucu uygulamak zorundayız
04 Ekim 2017



Katalonya'nın tek taraflı bağımsızlık ilan etmesi bekleniyor

Katalonya lideri Carles Puigdemont yaptığı açıklamada referandumdan çıkan bağımsızlık talebini uygulamak zorunda olduklarını söyledi.

Euronews'ta yer alan habere göre,

Şiddet yanlısı olmadıklarını, tamamen demokratik hakları için mücadele ettiklerini belirten Puigdemont, Kral 6’ıncı Felipe’yi ulusa sesleniş konuşmasında herkesi kucaklayıcı bir dil kullanmadığı için kınadı.Puigdemont şu ifadeleri kullandı:

“Kral dünkü konuşmasında Katalonya’yı felakete sürükleyen Rajoy hükümetinin politikalarının sözcülüğünü yaptı. Onlar gibi düşünmeyen milyonlarca Katalan’ı bilinçli bir şekilde görmezden geliyor. Majestelerine anladığı, bildiği ve konuştuğu dilde doğrudan hitap etmek isterim. Bu şekilde olmaz (…) Dünkü kararınız ile sizi takdir eden, kurumunuzun zor zamanlarında yanınızda olan birçok Katalonya’lıyı hayal kırıklığına uğrattınız. Oysa bu insanlar sizden farklı bir tonda, diyalog çağrısı umut etmişlerdi.”

İspanya’nın ekonomik bakımdan en gelişmiş bölgesi olan Katalonya’da bağımsızlık yanlıları, Madrid’deki merkezi yönetime aşırı mali kaynak ayırmakmak zorunda olduklarından kendi gençlerinin geleceğinin karartıldığını iddia ediyor.

Katalan parlamentosunun 9 Ekim Pazartesi günü toplanması ve Katalonya’nın bağımsızlığını ilan etmesi bekleniyor.

T24
ETİKETLER
katalonya ispanya bağımsızlık carles puigdemont
Katalonya'daki bağımsızlık referandumuna yapılan polis müdahalesi Barcelona'da protesto edildi
03 Ekim 2017



Katalonya'daki bağımsızlık referandumuna 2 milyon 262 bin 424 oy pusulasının yüzde 90'ı “evet” dedi

Barselona'da Katalonya referandumuna yönelik polis müdahalesi bir yürüyüşle protesto edildi. Bir öğrenci örgütünün düzenlediği yürüyüş büyük bir sessizlik içerisinde gerçekleştirildi.

Binlerce öğrenci, öğretmen, çocuk, yaşlı, Barselona’da geçen pazar günü (1 Ekim 2017) gerçekleşen bağımsızlık referandumunun sonuçlarını savunmak ve Katalan Cumhuriyeti’ni kurmak için tam bir sessizlik içinde yürüyor.

TIKLAYIN- Katalonya'da bağımsızlık referandumu: Yüzde 90 'Evet'

Polisin, 894 sivilin yaralanmasına neden olan ve aralarındaki bazı yaşlıları da ciddi şekilde etkileyen biber gazlı ve plastik mermili müdahalesini protesto eden binlerce insanın yürüdüğü gösteri Barselona’daki bir öğrenci örgütü tarafından düzenlendi.

İspanya hükümeti pazar günü gerçekleşen bağımsızlık referandumunu durdurmak için binlerce İspanyol polisini Katalonya’ya göndermiş seçim sandıklarına müdahale de etmişti. Müdahale ve baskınlara karşın oy kullanmaya devam edildi. Katalan hükümetinin yaptığı açıklamaya göre 2 milyon 262 bin 424 oy pusulasının yüzde 90.09’u bağımsızlık referandumunda “evet” dedi.

T24
ETİKETLER
katalonya bağımsızlık referandumu barcelona protesto tepki haber

IŞİD Barselona'yı bastı : En az 12 ölü, 80 yaralı...
17 Ağustos 2017



BBC'nin haberine göre; Avrupa'nın en fazla turist çeken bölgelerinden Barselona'da çifte saldırı şoku yaşanıyor. İlk saldırıda minibüs kalabalığın arasına daldı, yaşanan ikinci saldırıda ise silahlı iki kişi Türk restoranını bastı. Saldırılarda en az 12 kişi öldü, 80 kişi yaralandı.

Saldırılar sonrası metro ve tren seferleri durduruldu.

Katalan yönetimi saldırılarda 12 kişinin öldüğünü, 80 kişinin yaralandığını açıkladı. Yaşanan saldırıyı IŞİD terör örgütünün üstlendiği belirtildi.

Olay yerinde saldırgana ait olduğu düşünülen Fas asıllı bir İspanyol vatandaşına ait bir pasaport bulundu. Adının Driss Oukabir olduğu öne sürülen saldırgana ait olduğu iddiasıyla paylaşılan fotoğraf sosyal medyada ve televizyon kanallarında yayınlandı. Saldırganın 1.70 boylarında olduğu, mavi çizgili beyaz tişört giydiği belirtildi.

İspanya Başbakanı'ndan ilk açıklama

İspanya Başbakanı Mariano Rajoy yaptığı açıklamada “İlk önceliğimiz yaralıların durumu. Yaralılarla ilgili gerekli inceleme yapılacak. “ dedi.

Anahaber

Katalan parlamentosundan 'bağımsızlık referandumu' kararı
07.10.2016

İspanya'dan bağımsızlık için girişimlerini sürdüren Katalonya özerk yönetimi parlamentosu, 2017'nin eylül ayında bağımsızlık için referandum yapılmasına karar verdi.

Katalonya'da bağımsızlık yanlısı girişimlere öncülük eden iktidardaki 'Junts pel Si' (Evet için Birlik) ittifakı ve ona dışarıdan destek veren Halk Birliği Adaylığı (CUP) partisi, bağımsızlık konusunu bugün bir kez daha Katalan parlamentosunda gündeme getirdi. Katalonya'da Eylül 2017'de bağımsızlık yanlısı bir referandum yapılması ve bunun sonuçlarının parlamentoya yansıması için Mart 2018'de Katalonya'da erken yerel seçime gidilmesiyle ilgili karar, metni Junts pel Si ve CUP'un oylarıyla kabul edildi. Katalan parlamentosunda muhalefetteki tüm siyasi partiler bu girişimi protesto etmek için oylamaya katılmazken, sadece Podemos partisinin Katalonya'daki destekçisi 'Catalunya Si que es Pot' oylamada hazır bulunup, 'çekimser' kaldı.

İSPANYA'DAN KARŞI ATAK

Bu arada Katalonya parlamentosundaki bugünkü yeni girişimin, İspanyol mahkemelerinin bağımsızlık yanlısı girişimlere öncülük eden Katalan siyasetçilere yargı yolunun açılmasına ilişkin kararlar aldığı günlere denk gelmesi dikkati çekti. İspanya Anayasa Mahkemesi, mahkeme kararlarına uymayarak bağımsızlık yanlısı girişimlere izin vermekle suçlanan Katalonya Parlamentosu Başkanı Carme Forcadell'in yargılanmasına karar verdi.

Madrid'in yasaına rağmen Katalonya'da 9 Kasım 2014'te 'yasa dışı referandum' yapılmasına olanak vererek 'görevini kötüye kullanma, Anayasa Mahkemesi'nin kararına itaatsizlik ve kamu kaynaklarını kötüye kullanmakla' suçlanan eski Katalonya Başkan Yardımcısı Francesc Homs'un da aynı şekilde yargılanmasının önü açıldı. Yüksek Mahkeme, Homs'un suç işlediğine ilişkin deliller olduğuna kanaat getirerek, yargılanması için dokunulmazlığının kaldırılmasını istedi. Katalonya Savcılığı da, 3 gün önce aldığı kararda, 9 Kasım 2014'teki bağımsızlık yanlısı referandumu hazırlamakla suçlanan eski Katalonya Başkanı Artur Mas hakkında 10 yıl, dönemin Katalonya Başkan Yardımcısı Joana Ortega ve Eğitim Bakanı Irene Rigau için ise 9'ar yıl kamu görevlerinden men edilmeleri cezası talep etmişti.
Sputnik

Katalanlar İspanya'dan ayrılma referandumuna gitti
9 Kasım 2014

Katalanlar İspanya'dan ayrılmayı oylamak için referanduma gitti. İspanya hükümetinin tanımayacağını açıkladığı referandumda İspanya'dan ayrılma kararının çıkması bekleniyor

İspanya Anayasa Mahkemesi tarafından yapılan 'yasal değil' açıklamasına rağmen geri adım atmayan Katalanlar İspanya'dan ayrılma kararı için referanduma gitti. 40 bin gönüllü tarafından organize edilen 'gayriresmi' referanduma milyonlarca katalanın katıldığı öğrenildi.

İspanya Başbakanı Mariano Rajoy, oylamanın hiçbir geçerliliğinin olmadığını açıklamıştı.

Katalan lider Artur Mar' ise İspanya hükümetinden gelen açıklamalara "Ne yapacaklar bilmiyorum, ama en küçük bir aklıselime sahiplerse, herhangi bir adımları demokrasiye ve temel haklara doğrudan bir saldırı olacaktır" şeklinde cevap vermişti.

Yedi buçuk milyon nüfusa sahip Katalonya bölgesindeki Katalanlar İspanya ekonomisine 'gereğinden fazla' katkı sunduklarını düşünüyor ve bu görüş İspanya'dan ayrılma kararında önemli bir yer tutuyor.

Referandum sonuçlarının yarın açıklanması bekleniyor.
Kaynak: Birgün

Ekonomik krizin bunalttığı İspanyollar sokaklara döküldü.
17 Haziran 2013



Hükümetin ekonomi politikalarını eleştiren öfkeli binlerce kişi yöneticileri protesto etti.

İspanya Başbakanı Rajoy ve İspanya Kralı'nın oğlu Felipe hızlı tren istasyonu açılışı için gittiği Valencia’ya bağlı turizm şehri Alicante'de protestolarla karşılandı.

Halk, hükümetin ekonomi politikalarına duyduğu öfkeyi dile getirmek için yürüyüş yaptı, sloganlar attı.
TRT

Ekonomik krizden bunalan İspanyollar hükümeti, mafya, hırsız, yalancı, soyguncu, sloganlarıyla protesto etti.
İspanya'da nüfus azaldı: Nedeni ise ekonomik kriz
23 Nisan 2013

Ekonomik krizin pençesinden kurtulmaya çalışan İspanya'da işler hiç de iyiye gitmiyor...

1996 dan bu yana ilk defa "ekonomik krize" dayalı göç yüzünden ülkenin nüfusu azaldı.

İspanyayı terk edenlerin başında yabancılar geliyor.

Özellikle Latin Amerikanlı göçmenler; "Artık gitme vaktimiz geldi,teşekkürler ispanya" diyerek ülkeyi terk ediyorlar. İspanya'dan göç ülkedeki ekonomik krizin en büyük göstergesi...

Ulusal İstatistik Enstitüsü'nün bu yıl Ocak ayında yayınladığı geçici verilere göre, ülkenin nüfusu geçen yıla göre 205 bin civarında azalarak 47 milyonlara geriledi.

2010 yılında nüfusun yüzde 12,2'sini oluşturan yabancılar şimdi yüzde 11,7'sini oluşturuyor. Sadece Madrid'den son bir yıl içerisinde çoğunluğu yabancılar olmak üzere 10 bin kişi ülkeyi terk etti.

Ülkeden göç eden yabancıların başını 46 binle Ekvadorlular çekiyor.

Yabancıların ülkeyi terk etmesinin en büyük sebebi ise işsizlik.. Ülkedeki işsizlik yüzde 26'lara ulaşmış durumda...

Ekonomik kriz yüzünden sadece yabancılar değil İspanyollar da bavullarını toplamış durumda... Yakın zamanda pek istikbal göremeyen İspanyol gençleri, hayatlarını kazanmaya başka ülkelere gidiyorlar...

Kaçışların yaşandığı İspanya'ya en çok Çinli'lerin gelmesi ise dikkat çekici... Geçen yıl ülkeye 3 bin 600 civarında Çinli göç etti...

İspanya'da yaşayan yabancıların başını Romenler ve Faslılar çekiyor...
TRT

Etiketler: azaldı, İspanya, nüfus

İspanya'daki ETA yanlıları gösteri yaptı
08 Nisan 2013



Bilbao şehrinde de toplanan binlerce kişi hapisteki ETA üyelerine af çıkartılması için yürüyüş yaptı.

Herrira hareketi tarafından organize edilen yürüyüşe, bazı siyasi partiler de destek verdi.

´Basklı mahkumlar Bask Ülkesi´ne´ sloganları atan göstericiler ETA mahkumlarına yönelik politikalarının değiştirilmesi ve mahkumların af edilmesini istedi.

ETA yanlıları eski liderleri Lopez Peña'nın (lopez penya)hapishanedeki kötü şartlar ve yetersiz sağlık hizmetleri sebebiyle öldüğünü iddia ediyor.

Yağmurlu havada yapılan yürüyüşte Herrira hareketinin sözcüleri belediye binası önünde açıklama yaptı.

1968'den bu yana düzenlediği kanlı eylemlerde 850 den fazla kişinin ölümünden sorumlu tutulan örgüt, 2011 yılında silah bırakma kararı almıştı.
haber1001

İspanya'da sağlık çalışanları sokaklarda
07 Ocak 2013



Devlet hastanelerinin özelleştirilmesi ve kesintiler protesto edildi.

İspanya'da sağlık sektöründe çalışanlar öfkeli...

Yüzlerce kişi başkent Madrid'de, hükümetin 2013 yılı bütçesinde, kamu sağlık sistemindeki hastanelerin özelleştirilmesi ve bazı kesintileri öngören planı protesto etti.

Göstericiler, geri adım atılana kadar eylemlerini devam ettireceklerini açıkladı.

İspanya'da ekonomik krizden dolayı en fazla kesintiye uğrayan sektörlerin başında sağlık geliyor. Sektörde, 2012 yılı boyunca toplam 7 milyar avroluk kesinti oldu. Şimdiye kadar herkese ücretsiz olan sağlık hizmetinden para alınmaya başlanırken, oturma izni olmayan göçmenlere ücretsiz sağlık hizmeti kaldırıldı.
TRT

İspanyollar umutsuz: Halkın yüzde 79'u ekonomik olarak aynı veya daha kötü bir yıl bekliyor
05 Ocak 2013

İspanya Sosyolojik Araştırmalar Merkezi'nin (CIS) yayımladığı bir anket, İspanyolların 2013 yılından ''umutsuz'' olduğunu ortaya koydu.

Ekonomik krizin etkisinin devam edeceğini düşünen İspanyolların yüzde 79'u, ekonomik açıdan 2013'ün mevcut durumla aynı veya daha kötü bir yıl olacağı tahmininde bulundu.

İspanyolların sadece yüzde 13,3'ü 2013'te ülke ekonomisinin daha iyiye gideceği yönünde görüş bildirdi.

CIS'in anketinde İspanyoların yüzde 91,5'i ülkenin ekonomik olarak kötü veya çok kötü bir dönemden geçtiğini kabul ederken, yüzde 72,6'sı 2012'de yaşadıkları ekonomik krizin 2011'e oranla daha kötü olduğunu, yüzde 60'ı ise sosyal eşitsizliğin arttığını ifade etti.

İşsizliğin yüzde 25'i bulduğu İspanya'da halkın en büyük endişesi yine işsizlik olurken, yolsuzluk, sahtekarlık ve ülke siyaseti konusundaki endişelerin son ankete oranla neredeyse iki kat artmış olması dikkati çekti.

Öte yandan, İspanya'da 2012'de günde ortalama 2 bin kişi işini kaybederken, ülkesini terk edip yurt dışında iş arayan İspanyolların sayısı da arttı.

Almanya Federal İş Ajansı'nın açıkladığı rakamlara göre, 2012'de 49 bin 933 İspanyol, Almanya'da iş buldu.
TRT

İspanya'da "Robin Hood"lar Market Yağmaladı
09 Ağustos 2012


İspanya'da eylemciler, ihtiyacı olanlara dağıtmak için market yağmaladı.

İspanya'da iki süpermarket yağmalandı...

Yağmalamanın amacı ise yiyecekleri ihtiyacı olanlara dağıtmak...
İspanya'da polis, yerli Robin Hood'ları arıyor.
Yüzlerce işsiz eylemci ve sendika üyesi iki süpermarkete girerek alışveriş arabalarını doldurdu.
Yaklaşık 30 arabayı dolduran eylemciler ödeme yapmadan marketten ayrıldı.
Eylemin amacı tanıdık...
Ekonomik krizi protesto etmek ve yiyecekleri ihtiyacı olanlara dağıtmak...
TRT

İspanya'da seçim sonrası zor dönem
21 KASIM 2011
Gawin Hewitt
BBC Avrupa Editörü



Seçim kampanyalarını takip ederken bazen, adayların kendilerini bekleyen görevlerin ağırlığını bilmelerine rağmen iktidara gelme arzularına şaşıyorum.

İspanya'da seçim zaferini kazanan merkez sağcı lider Mariano Rajoy'un durumu da böyle.

Yıllar süren işsizlik, ekonomik küçülme ve kamu harcamalarında yapılan kesintiler, ona iktidar koltuğunu sundu.

Görevindeki ilk günden itibaren tehlikeli bir süreç onu bekliyor.

Euro bölgesinde borç krizi, böylece Portekiz, İrlanda, İtalya, Yunanistan ve İspanya'da iktidarda olan liderleri bir şekilde yerinden etmiş oldu.

Fırtınanın ortası

İspanya şu an itibariyle fırtınanın tam ortasında. Geçen hafta ülkenin borçlanma maliyeti yüzde yedi gibi sürdürülmesi güç bir seviyeye çıktı.

Ülkedeki gazeteler önümüzdeki günlerin ve haftaların çetin geçeceğini ilan ediyorlar.

El Pais "İspanya fırtınayla yüzleşecek hükümetini seçti" diyor.
Tasarruf önlemleri sürecek, bunu kestirmek hiç güç değil. İspanyollar eğitim ve sağlık harcamalarının kesintiye gidilecek olmasını kabullenmişe benziyorlar.

"Almanya kökenli “tasarruf ve yapısal reform” reçetesi, hastayı iyileştiriyor mu yoksa içinde çıkılmaz bir çöküşe mi itiyor?"

Ancak acil olarak uygulanacak önlemlerin detayları seçim sürecinde ortaya çıkmadı.

Rajoy "ciddi" ve "derinlemesine" tasarruf yapılacağını belirtmişti.

Maaş artışlarının enflasyon oranıyla bağının kaldırılması ve maaş görüşmelerinin sektör bazında değil, şirket bazında yapılması gündemde.

Tek dokunulmaz, emeklilik maaşları olacak.
Rajoy'un, İngiltere'de Başbakan Cameron tarafından uygulanan tasarruf programını yakından incelediği ve kesintiler hakkında çok açık olmanın zararlarını iyi bildiği söyleniyor.

Hatta kendisine, detaylardan kaçınıp oy verenleri kandırdığı yönünde eleştiriler yöneltildi.

Yeni başbakan, sessizliğini uzun süre koruyamayacağını biliyor.

Bu yüzden finans piyasalarına kendisine zaman vermeleri çağrısında bulundu.

20 Aralık'tan önce göreve gelmeyecek olsa da vereceği mücadele, Avrupa Birliği ve IMF'ye kurtarma yardımı için gitmek zorunda kalmamak olacak.

Ürkütücü kriz

İspanya krizi gerçekten ürkütücü. Son üç yılda ekonomik büyüme durdu. Ülke daralmaya doğru ilerliyor olabilir.

Her beş çalışandan biri işsiz. Gençlerin ise yüzde ellisi işsiz. Ve büyük çoğunluğu öfkeli.

İş bulabilmek için Almanya'ya, İngiltere'ye giden birçok genç var.

Rajoy yerel hükümetlerin harcamalarını dizginlemeye çalışacak. Yapısal reformlar gündeme gelecek, işe alma ve işten çıkarmalar kolaylaşacak, şirket kurmak da.

Cevabı bilinmeyen soru, borcu azaltacak ekonomik büyümenin nereden kaynaklanacağı.

İnşaat ve emlak balonlarının patlamış olduğu aşikâr, ama düşüş hala sürüyor.

Bu arada kimse İspanyol bölgesel bankalarının emlak borcuna ne derece maruz kaldığını bilmiyor.

Bankalar 176 milyar euroluk sorunlu borcun alacaklısı durumda. Ve insanlar evlerinden tahliye edilmeye devam ediyorlar.

Hemen her gün icralara direnen, internet üzerinden örgütlenmiş eylemciler haberlere taşınıyor.

Euro bölgesi borç krizinin reçetesi ne?

İspanya süregelen borç krizinin en temel sorunlarından birine odaklanmamıza yol açıyor:

Almanya kökenli “tasarruf ve yapısal reform” reçetesi, hastayı iyileştiriyor mu, yoksa içinde çıkılmaz bir çöküşe mi itiyor?

Ülke dışından müdahale konusundaki hassasiyet de dikkat çekmekte.

Rajoy, Avrupa'nın liderlerinin Brüksel ya da Berlin tarafından değil, halk tarafından seçilmesi gerektiğini söylüyor.

Geçtiğimiz hafta İrlanda bütçesinin ülkedeki siyasetçilerden önce Alman meclisinde ortaya çıkması, İrlanda'da büyük öfke uyandırmıştı.

Bu hafta Avrupa Komisyonu'nun bütçe denetimi konusunda daha da bastırması, hatta bütçe taslaklarının bile yetkililerce görülebilmesi yönünde karar alması bekleniyor.

Komisyondan bir yetkilinin "Tabii ki ulusal meclislerin ve ulusal egemenliğin ayağına basacağız" dediği kulislerde yankılanıyor.

Seçmenlerin buna tepkisinin ne olacağını ise zaman gösterecek.

Rajoy seçmenlerden oy isterken "içinde bulunduğumuz dönem İspanya için çetin geçti" demişti. Çetin günlerin süreceğini gizlemedi.

Ancak belirsiz olan, finans piyasalarının yeni başbakana zaman tanıyıp tanımayacağı ve İspanya'nın kurtarma yardımı almak zorunda kalıp kalmayacağı.
BBC

İspanya'da işsizlikte yeni rekor
28 EKİM 2011



İspanya'da işsizlik son 15 yılın en yüksek seviyesine ulaştı.
Son veriler ülkede işsizlik oranının yarım puan artarak %21,5'e yükseldiğini işaret ediyor.

46 milyon nüfuslu ülkede 5 milyona yakın işsiz var. Hiç kimsenin çalışmadığı hane sayısı da 1-1,5 milyona yaklaştı.
İspanya sanayileşmiş ekonomiler arasında en fazla işsizin bulunduğu ülke.

17 ülkenin üye olduğu Euro grubunda da İspanya işsizlik oranında birinci sırada.

Resmi verilere göre işsizlik Temmuz-Eylül aylarını kapsayan üç aylık dönemde %0,5 oranında arttı.

Bu rakamlar, üç hafta sonra yapılacak genel seçimler öncesinde hükümeti daha da zora soktu.

İktidardaki sosyalistlerin 20 Kasım'daki seçimlerde ağır bir darbe yemesi bekleniyor.
2008'deki küresel krizde milyonlarca İspanyol işsiz kalmış ve emlak sektörü çökmüştü.
İspanya hükümeti bütçe açığını kapatmak için bir dizi kemer sıkma önlemine başvurmuştu.
Ancak buna karşın, bu yıl sonundan önce ekonominin istihdam yaratacak hale gelmesi beklenmiyor.
BBC

İspanya'da 3 banka kamulaştırıldı
30.09.2011
İspanya'da yeni sermaye gereksinimlerini yerine getiremeyen sorunlu 3 bankanın kamulaştırıldığı, böylece finans sektörünün yeniden yapılandırılması sürecinin sona erdiği bildirildi.

Madrid - İspanya'da "cajas" olarak bilinen küçük tasarruf bankalarının birleşmesinden oluşan Unnim, CatalunyaCaixa ve NovacaixaGalicia adlı üç bankaya nakit sağlamasının ardından devlet, bankaların hisselerinin yüzde 90'ına sahip oldu.

Ülkede yeni sermaye gereksinimleri hükümet tarafından şubat ayında açıklanmıştı. İspanya Merkez Bankası kamulaştırılan bu üç bankanın sermayesi ile finans sektörünü yeniden yapılandırmak için 7,5 milyar Avro (10,2 milyar dolar) harcadığını bildirdi. haberx

Madrid'de öğretmenler meydanlarda
21 EYLÜL 2011



İspanya'nın başkenti Madrid'de binlerce öğretmen bölge yönetiminin gündeme getirdiği yeni tasarruf önlemlerine karşı grevdeler.

Avrupa, Küresel Mali Kriz, Ekonomi

Dün başlayan grevin ikinci gününde yaklaşık üç yüz okulda dersliklerin boş kaldığı bildirildi.

Grevi düzenleyen CCOO Sendikası'ndan yapılan açıklamada dün olduğu gibi bugün de öğretmenlerin greve katılımın bir hayli yüksek olduğu ifade edildi.

Reuters haber ajansı öğrencilerin büyük kısmının da greve destek verdiklerini belirtiyor.

Tasarruf önlemleri kapsamında Madrid bölgesel yönetimi tarafından gündeme getirilen yeni uygulamaya göre şimdiye dek haftalık on sekiz saat ders yükü olan öğretmenlere yirmi saat derse girmeleri zorunluluğu getiriliyor.

Bu değişiklikle hedeflenen üç bin öğretmenin işten çıkarılarak tasarruf sağlanması.

CCOO Sendikası iki gündür süren grevin yarın da devam edeceğini belirtti.

Sendikalar dünkü katılım oranını yüzde seksen olarak açıklarken, Eğitim Komisyonu öğretmenlerin yüzde 43'ünün sabahki derslere, yüzde 29'unun ise öğleden sonraki derslere girmediklerini, ve eğitim-öğretimde ciddi aksamalar yaşanmadığını belirtti.

Grevin ilk gününde Mardid sokaklarında büyük kalabalıklar toplantı. CCOO sendikası grubun 90.000 kişi olduğunu iddia etti.

Sendikalar tarafından yapılan çağrılar Madrid dışından da yankı buldu ve Castilla La Mancha, Endülüs, Cantabria, Castilla Leon ve Aragon bölgelerinde de öğretmenler Madrid grevine destek verdiler.

Genel seçimler yaklaşıyor

Madrid bölgesel yönetiminin başkanı, muhalefetteki Halk Partisi'den Esperanza Aguirre, grevi iktidardaki Sosyalist Parti'nin ve ülkede "öfkeliler" olarak tanınan muhalefet hareketinin desteklediğini belirtti.

Kasım ayında genel seçimlerin yapılacağı İspanya'da kamuoyu yoklamaları muhalefetteki Halk Partisi'nin iktidardaki Sosyalist Parti'den önde gittiğini gösteriyor.

Öte yandan seçimlere katılmayı reddeden "öfkeliler" hareketinin geniş bir destek sağlamış olduğu biliniyor.
BBC

İspanya'da Katalan ayaklanması!
12 Temmuz 2010
İspanya’da Anayasa Mahkemesi’nin ülkede özerklik haklarında kısıtlama yapması Katalanlar’ı ayaklandırdı



Yaklaşık 1 milyon Katalan kararı “Biz bir ulusuz. Geleceğimize kendimiz karar veririz” sloganlarıyla protesto etti. Katalanlar’ı en çok sinirlendiren ise Katalonya’nın kendisini bir ulus olarak tanımlayamayacağı kararı oldu. Barcelona’da toplanan protestocular, ellerinde “Biz bir ulusuz, biz karar veririz” yazan pankartlar taşıdı.


Katalonya Bölgesi’nin liderleri de yürüyüşe katılırken 250 metrelik Katalonya bayrağı açıldı ve özgürlük sloganları atıldı. ön saflarda katıldı.

Anayasa Mahkemesi’nin kararı şiddetli bir şekilde protesto edilirken Katalonya’nın İspanya’dan ayrılarak bağımsızlığını ilan etmesini isteyen Katalanlar İspanya Hükümeti’ne de ateş püskürdü.

İspanya Anayasa Mahkemesi geçtiğimiz hafta “İspanyol ulusundan başka bir ulus tanımadığını” açıklamıştı.
habertürk

İspanya'da sivil muhafız kışlasına saldırı: 46 yaralı
İspanya'nın kuzeyindeki Burgos kentinde Sivil Muhafızların kışlası önünde düzenlenen bombalı saldırıda 22'si kadın, 6'sı çocuk olmak üzere, 46 kişinin yaralandığı bildirildi. Yetkililer, saldırının bir araca yerleştirilen bombayla düzenlendiğini belirttiler. Patlamanın büyük maddi hasara yol açtığı kaydedildi. Saldırı aracının tamamen tahrip olduğu, modern tarzda yapılmış binanın duvarının da harap olduğu ifade edildi. Castille-et-Leon kaymakamı Miguel Alejo yaptığı açıklamada, saldırının, ayrılıkçı Bask örgütü ETA tarafından düzenlenenlere benzediğini söyledi. 29.07.2009 MADRİD
netgazete

İspanya'da Bombalı Eylem
09 Ağustos 2009
İspanya'nın tatil kenti Mallarco'da bir barda patlama meydana geldi. Saldırıyı ETA'nın üstlendiği bildirildi. İşte ayrıntılar...

İspanya'nın Mallarco Adası'nda düzenlenen bombalı saldırıda ölen ya da yaralanan olmadığı bildirildi.
Bask bölgesindeki bir radyoyu ETA adına arayan bir kişinin, Mallarco Adası'ndaki bar ve restoranlara üç adet bomba yerleştirildiğini ihbar ettiği, bombalardan birinin Can Tere Antoni plajının karşısındaki bir restoranda patladığı bildirildi.

İhbar üzerine güvenlik güçlerinin bölgedeki restoranları boşalttığı, bombanın patladığı restoranın çatısının çöktüğü ifade edildi.

Güvenlik ekipleri, diğer iki bombayı arama çalışmalarını sürdürdüğü belirtildi.

Öte yandan, AB terör örgütleri listesinde yer alan ETA, bu sabah "Gara" adlı gazetede yayımlanan bildirisinde, İspanya'nın Bilbao ve Burgos kentleri ile Mallarco Adası'nda geçen Haziran ve Temmuz aylarında üç güvenlik görevlisinin ölümüne yol açan terör saldırılarını üstlendiğini duyurdu.
aktifhaber

İspanya'da tren kazası: Kara kutu yargıçta
25 TEMMUZ 2013



İspanya'nın kuzeybatısında yer alan Galiçya bölgesinde devrilen yolcu treninde ölenlerin sayısı 80'e yaklaşırken, kimilerinin durumu ağır 150'ye yakın yolcu da yaralandı.

200'den fazla yolcu taşıyan trenin sekiz vagonunun hepsi Santiago de Compostela kenti yakınlarında raydan çıktı.

Başkent Madrid'den Ferrol kentine gitmekte olan trenin hız limitini iki kat geçtiği belirtiliyor.

İspanyol medyasına konuşan kaynaklar, hız sınırı saatte 80 km olan viraj dönemecine trenin saatte 190 km hızla girdiğini ifade ediyor.
İspanya'da son 40 yıldır bu büyüklükte bir tren kazası meydana gelmemişti.
BBCT

İspanya'da seçim sonrası borsalar düştü
21 KASIM 2011

İspanya'da genel seçimden sağ kanat Halk Partisi'nin zaferle çıkması ardından, Avrupa borsası düşüşleree sahne oldu.
İspanya'da Madrid Borsası yüzde 1,8 düştü.

Almanya ve Fransa'da ise düşüş yüzde 2'den fazla.
Londra da düşüşlere sahne oldu.

İspanya'da dün yapılan genel seçimler sonrasında açıklanan ilk resmi sonuçlara göre sağcı Halk Partisi, tek başına iktidara gelecek çoğunluğu sağladı.

Derin borç krizi içindeki ülkede Halk Partisi'nin genel başkanı Mariano Rajoy, iktidardaki Sosyalist Parti'ye karşı seçim zaferini ilan etti.

Halk Parti destekçileri başkent Madrid'de parti genel merkezi önünde seçim başarılarını kutlamaya başladı.
Rajoy yaptığı konuşmada ülkede mucize beklenmemesi gerektiğini söyledi.

İspanya, yüzde 20'inin üzerindeki işsizlik oranlarıyla boğuşuyor.

Duraklayan ekonomi ve ülkenin borç yükünün ağırlığı, Rajoy'un aşması gereken en önemli sorunları oluşturuyor.
2004'ten bu yana iktidarda olan Sosyalistlerin yenilgisiyle İspanya, Euro Bölgesi'nde Yunanistan, İtalya, Portekiz ve İrlanda'nın ardından iktidarın değiştiği beşinci ülke oldu.

Son verilere göre Halk Partisi (PP) oyların yüzde 44'ünü kazanırken, Sosyalistlerin oy oranı yüzde 29'da kaldı.
Halk Partisinin parlamentonun alt kanadında 350 sandalyeden 186'sını elde etmesi bekleniyor.

BBC'nin Madrid'deki muhabiri Sarah Rainsford'a göre 1975'te Franco diktatörlüğünün sona ermesinden bu yana sağ eğilimli bir parti ilk kez bu kadar büyük bir güç elde etmeye hazırlanıyor.
BBC
_________________
Bir varmış bir yokmuş...
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et AIM Adresi
Önceki mesajları göster:   
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> BATI DÜNYASI Tüm zamanlar GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © phpBB Group. Hosted by phpBB.BizHat.com


Start Your Own Video Sharing Site

Free Web Hosting | Free Forum Hosting | FlashWebHost.com | Image Hosting | Photo Gallery | FreeMarriage.com

Powered by PhpBBweb.com, setup your forum now!
For Support, visit Forums.BizHat.com