EntellektuelForum Forum Ana Sayfa EntellektuelForum

 
 SSSSSS   AramaArama   Üye ListesiÜye Listesi   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   KayıtKayıt 
 ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

M. Arabî Hazretleri'nin Hz. Mehdi Hakkındaki Görüşleri

 
Bu forum kilitlendi: mesaj gönderemez, cevap yazamaz ya da başlıkları değiştiremezsiniz   Bu başlık kilitlendi: mesajları değiştiremez ya da cevap yazamazsınız    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> TASAVVUF
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
Ekim



Kayıt: 21 Arl 2007
Mesajlar: 2634
Konum: Kanada

MesajTarih: Pts Arl 14, 2009 12:15 am    Mesaj konusu: M. Arabî Hazretleri'nin Hz. Mehdi Hakkındaki Görüşleri Alıntıyla Cevap Gönder

Muhyiddin-i Arabî Hazretleri’nin Hz. Mehdi Hakkındaki Görüşleri (*)

Şeyh’in İmam Mehdi Hakkındaki Görüşleri:

Şeyh'e göre, ahir zamanda Resulullah'ın (s.a.v)
ehlibeytinden olan İmam Mehdi'nin zuhur edeceğine, İsa'nın
(a.s) onun zamanında yeryüzüne ineceğine ilişkin hadisler
sahihtir. İmam Mehdi ile ilgili olarak şöyle der:

- "O, yakınlık makamına sahiptir-yani en yüksek velayet
makamındadır-. Bu makam, amel etmeksizin ona tahsis
edilmiştir (II:41).

Kâbe'de gizlenmiş bulunan hazinenin onun tarafından
çıkarılacağını söyler (I:667). Âlemin merkezini oluşturan on
iki Kutbun bilinmesine tahsis ettiği 463. bab'da -Allah
doğrusunu daha iyi bilir- sanki ismini vermeden ona işaret
eder ve onun bu on iki kutuptan biri olduğunu ima eder.

Onunla ilgili olarak (IV:78) der ki:

- Onun suresi "Yasin"dir. O, Nuh'un kademi üzerindedir.”
Sonra şunları söyler..

- O, kutuplar içinde hükmü en kâmil olandır. Allah, onda
iki sureti, zahir ve batını bir araya getirmiştir. Zahirde kılıçlı
halife, batında ise himmet sahibi halifedir. Onun adını vermem ve onu somut olarak tarif etmem. Çünkü bundan
menedildim. Hangi gerekçeyle onun ismini söylemekten
menedildiğimi de biliyorum. Bu kutuplar cemaati içinde
kutupluğun gerektirdiği bütün özelliklerin verildiği kişi
sadece Odur. Tıpkı Âdem'e (a.s) bütün isimlerin ve Hz.
Muhammed'e (s.a.v) de bütün sözleri kapsayan kitabın
verilmesi gibi. Eğer Hz. Muhammed'in (s.a.v) kademi üzere
bir Kutup olsaydı, bu Kutup o olurdu. Ancak Hz.
Muhammed'in (s.a.v) kademi üzere herhangi bir kutup yoktur.
Sadece bazı büyük fertler (efrat) vardır ki bunların sayısı
da bilinmez." Ben diyorum ki: Bir kimse de kutuplukla fertlik
bir arada olabilir. Kutup olması hasebiyle herhangi bir
peygamberin kalbi üzere olurken, fert olması hasebiyle e
Hz. Muhammed'in (s.a.v) kademi üzere olabilir. Allah
doğrusunu herkesten daha iyi bilir.

Şeyh, "Kehf" suresinin menziline, 366.bab'a (III:327-
340) şu ismi vermiştir:

"fi marifeti menzili vuzerai'l mehdi ezzahir
fi ahiri'z zaman ellezi beşşere bihi Resulullah (s.a.v) ve
huve min ehli'l beyt" (ahir zamanda zuhur edecek,
Resulullah'ın müjdelediği ve ehlibeyte mensup olan
Mehdi'nin vezirlerinin bilinmesi hakkında)

Özetle şunları söylüyor:

- "Allah'ın bir halifesi var ki, o ortaya çıktığı zaman,
yeryüzünü zorbalık ve zulümle dolmuş halde bulacak ve
bütün yeryüzünü adaletle dolduracaktır. İsmi Resulullah'ın
(s.a.v) isminin aynısı olacaktır. İnsanlar, Kâbe'de rükün ile
makam arasında ona biat edeceklerdir. Alnı parlak ve kartal
burunlu olacaktır. Onun gelişiyle en çok Kufe halkı mutlu

olacaktır. Malı eşit olarak dağıtacak ve halka adil
davranacaktır. Zafer onun öncüsü olacaktır. Yetmiş bin
Müslüman'ın başında tekbirlerle Roma şehrini fethedecektir.
Akka şehrinin geniş düzlüğünde Allah'ın kontrolünde büyük
ve kanlı bir savaşa katılacaktır. Zulmün ve zalimlerin kökünü
kurutacak, islama ruh verecektir. Cizyeyi kaldıracak, dini,
orijinal haliyle kendi üzerinde izhar edecektir.

Onun ilahi adamları olacaktır ve bunlar onun davetini insanlara ileteceklerdir.Onlar vezirlerdir ve Allah onları gaybının gizliliklerinde saklamıştır. Onları keşif ve müşahede yoluyla
hakikatlere muttali kılmıştır. Onlar sahabelerden bazı şahsiyetlerin
kademleri üzeredirler. Acemdirler, ama sadece
Arapça konuşurlar. Kendi hemcinslerinden bir koruyucuları
vardır. Hiçbir şekilde Allah'a asi olmamıştır. O, en has
vezirdir. Güvenilirlerin en faziletlisidir.

Akka düzlüğünde Allah'ın yırtıcı hayvanların, kuşların ve baykuşların sofrası olarak öngördüğü bir sofra başında bir tanesi hariç hepsi öldürülür.

Bunların sayısı dokuzdur - Allah ehli ve Allah'ın has kullarından biri olan ve Allah'ın küçük yaşta liyakat bahşederek özel kıldığı Ahmed b. İkab'ın bana anlattığına göre-. Bunların sayısı, Mehdi'nin yeryüzünde kalacağı yılların sayısı kadardır. Bu bakımdan Mehdi'nin yeryüzünde kalacağı yılların sayısı zorunlu olarak dokuzdur.

Mehdi'nin vezirlerinin yerine getirmekle yükümlü oldukları görevlerin tamamı dokuzdur. On olamaz. Dokuzdan az da olamaz.
Bu işler şunlardır: nüfuz edici basiret. İlka sırasında ilahi hitabı
tanımak. Allah'tan tercüme yapmayı bilmek. Valilerin mertebelerini
tayin etmek. Öfke anında merhamet etmek. Melikin
ihtiyaç duyduğu maddi ve manevi erzakı temin etmek. Bazı
işleri birbirinin içine girdirmeyi bilmek. İnsanların ihtiyaçlarını
karşılama hususunda çok duyarlı olmak ve araştırmak.
Mehdi'ye has yeryüzünde kalış zamanı boyunca ihtiyaç duyacağı
kevni gaiplere ilişkin ilme vakıf olmak."


Şeyh, bu dokuz görevi ayrıntılı olarak açıkladıktan sonra
der ki:

- Mehdi hariç, kıyamete kadar gelecek hiçbir halife için
bu görevlerin tümünü deruhte etmek sahih değildir. Yine
Resulullah (s.a.v), imam olarak kendisine varis olacak, yolunu
takip edecek hiçbir kimse için hata etmeyeceğini nass
olarak bildirmemiştir. Mehdi hariç. Resulullah (s.a.v), onun
vereceği hükümler itibariyle masum olacağını belirtmiştir
(III:338). Yine İsa'nın (a.s) yeryüzüne ineceğini ve Deccal'ı
öldüreceğini, Deccal'in Hızır'ı (a.s) öldürmek için çalışacağını,

bunun gibi kıyamet alametlerini zikretmiştir.

Demiştir ki:

Mehdi zamanında, Şam dolaylarında Süfyan öldürülecektir.
Süfyan'ın ordusu, Medine'yi üç gün boyunca her türlü
saldırganlığın serbest olduğu bölge ilan etmesinden sonra,
Mekke ile Medine arasındaki çölde yere batacaktır.

Sonra şöyle der:

Bilesiniz ki, hatemu'l evliya şehiddir
Âlemlerin imamının aynı ve yitiktir
O, al-i Muhammed'den mehdi'dir
Kökünü kuruturken küfrün keskin kılıçtır
Bütün gamları ve karanlıkları dağıtan parlak güneştir
Cömertlikte ilkbahar yağmurudur.
Onun ortaya çıkma zamanı size yaklaştı.
Vakti sizi gölgelemektedir.
Geçen üç asrı izleyen dördüncü asırda zuhur edecektir…"

Şeyh, Divan-ı Kebirinde, Kâbe'de gizlenen bir hazineden
ve zuhur ettiğinde Mehdi'nin bu hazineyi ortaya çıkaracağından
söz etmektedir. 598 senesinde Tunus'ta ikamet
ettiği sırada yaşadığı ruhani bir vakıada Şeyh'e buna dair
bazı bilgiler verilmiştir. Şeyh, bu hususta şöyle der:

Eğer sınırı aşmak olmasaydı
Ki azgın zümreden gördüm
Ebu Talib'in hazinesini gösterecektim
Size, bütün özellikleriyle
Ama Rabbimiz bunu istemedi
Ve tertemiz Kâbe'de gizledi


Burada sanki tertemiz ehlibeyte, zikir ve velayet
hanedanına has kılınmış Batıni ve hakiki hilafet tahtına
işaret etmektedir.

Bir kasidesinde şeyh, ahir zamanda Mehdi'nin İsa (a.s)
ile bir araya gelmesinden söz eder ve imalı olarak şöyle der
(DY:65-66):

Ramazanda sıhhat var, onunla hidayet bulur
Karanlıkta hakkı görenler adamların kalpleri
Fırat hazinesinde parlayınca mağrip
Uğurlu ve düşmana karşı zafer kazanan kişi
Şam'lı askeriyle ilerler
Cevza mıntıkası gibi, ama aynı hizada
Ezd'in Yahya'sı olarak anılır, kötülükten kaçan ezd.
Hanif ve hidayet dini onunla dirilir
Elif cim'i senesinde iner ruhu
Dımaşk'ın başka bir yerine ve sıyrılır kınından
Burada şeriatın keskin kılıçlarından biri
Mehdi'nin davetiyle ve Mustafa'nın sünnetine uygun
olarak
Deccal'ı öldürür, batılı yerle bir eder
Düşmanı helak eder, hidayete ereni kurtarır


(*) HATMU'L KUR'AN KUR’AN MÜHRÜ (ŞEYHU’L EKBER
MUHYİDDİN İBN. ARABÎ’NİN Kendi Kaleminden Hayatı
Ailesi, Seyahatleri, Eğitim Evreleri,Üstadları , İlmi yönü, Tasavvufî Görüşleri),
Derleyen: Abdulbaki Miftah, Çeviren: Vahdettin İnce, sahife: 166-170, KİTSAN
1. Baskı : Ekim 2007, İstanbul.

"Futuhat-El Mekkiye"den...

Bilin ki, Mehdi mutlaka çıkacaktır. Ancak yer yüzü zulüm ve işkence ile dolmadıkça; çıkmayacaktır. İşte o da böyle bir zamanda çıkacak, dünyayı doğruluk ve adelet ile dolduracaktır. Hatta dünyada tek bir gün kalsa, Allah o günü uzatacak, taki o halife gelsin.

Malı eşit surette dağıtacak, vatandaşları arasında adalet ile muamelede bulanacaktır. Adam kendisine gelip Ey Mehdi bana ver, diyecek. Önünde de mal bulunacak. Mehdi hemen önündeki maldan onun eteğine dolduracak, taşıyabildiği kadarını alıp götürecektir. Mehdi, dinin fetret geçirdiği bir dönemde ortaya çıkacak... Adam cahil, korkak ve pinti olarak akşamlayacak, fakat alim, cesur ve cömert olarak sabahlayacaktır. Huzur ve mutluluk onunla yürüyecek. Kendisi beş, ya yedi veya dokuz yıl yaşayacaktır. Resulullah'ın izinden yürüyecektir. Onun adına hiç bir melik hata etmez. Görmediği şekilde onu doğrultur. Her görevi üzerine alır ve zayıfa düşküne yardım eder. Musibete uğrayanlara yardımcı olur. Dediğini yapar, yaptığını da söyler, şahid olacağı şeyi de bilir. Allah kendisini bir gecede ıslah eder. Rum şehrini (İstanbul'u) tekbir ile fetheder. Yanında bu sırada Hz. İshak evladından yetmişbin Müslüman bulunacaktır.

Dini ayakta dimdik durduracak, eski hüviyetine kavuşturacaktır. İslam'a yeniden ruh üfleyecek, zelil hale geldikten sonra onunla İslam'ı eski güçlü haline sokacaktır. O, İslam öldükten sonra İslamı tekrar diriltecektir.

Din, böylece onun vasıtasıyla eski hüviyetini kazanacaktır.

Onun döneminde din tamamen rey'den arınmış olarak eski hüviyetini kazanacaktır. Vereceği birçok hükümlerde ulemanın mezheplerine muhalefet edecektir. Bundan dolayı ondan uzak duracaklardır. Zira zanlarına göre, gerçekten Allah imamlarından sonra bir müctehid bırakmadığını kabulleneceklerdir...

Bil ki, Mehdi çıktığı zaman bütün müslüman havassı ve avamı sevineceklerdir. Mehdi'nin ilahi olan yani manen desteklenen adamları olacaktır. Onun davetini ayakta tutacaklar ve ona yardım edip kendisini zafere kavuşturacaklardır. Ülkeye ait bütün ağır yükleri bunlar yüklenecekler. Allah'ın Mehdi'ye verdiği görevden ötürü ona destek olacaklardır. Daha sonra Hz. İsa Dımaşk'ın doğusundaki Beyaz minareye inecektir. İmam yerinden geriye çekilecek, Hz. İsa öne geçecek ve insanlara namazı kıldıracaktır. İnsanlar arasında Resulullah'ın sünnetiyle emredecek, haçı kıracak, domuzu öldürecek. Allah Mehdi'nin ruhunu tertemiz olarak kabzedecektir.

Mehdi, vakti gelinceye dek gizlenecektir, vaadolunan vakti gelince de ortaya çıkacaktır. Onun şehidleri, şehidlerin en hayırlısı, güvendiği kimseleri yani vezirleriyse emin olanların en güvenceli olanlarıdır.

Allah, bir grup kimseyi ona vezir tayin etmiştir. Allah bu kimseleri gizlemiştir. Ben keşif ve şühud yoluyla bu hakikatlara muttali oldum. Ayrıca, Allah'ın kulları için öngördüğü şeylere de vakıf oldum. Bunlar öncü olan bazı ashab gibi önde hareket edeceklerdir. Tıpkı önde gelen sahabenin Allah'a verdikleri sözü yerine getirdikleri gibi, bunlar da aynen o sözlerini doğrulayıcı olacaklardır. Bu kimseler ayni zamanda Arap da olmayıp Acem yani yabancı olacaklardır. Arap olmamalarına rağmen Arapçadan başka bir dilde konuşmayacaklardır. Onların cinslerinden olmayan bir koruyucuları olacaktır. Bu, Allah'a hiç bir vakit karşı da gelmiş değildir. Kendisi en saf ve samimi vezirlerinden olacaktır.

Özellikle bu vezirler her konuda gerçek manada arif kişiler olacaklardır. Fakat bizzat Mehdi ise, kendisi... ve gerçek anlamda siyasetçi olacaktır. Yine bu vezirlerin belirgin bir özelliği de kendilerinin hiçbir zaman savaş meydanlarında hezimete uğramamalarıdır. Mesela Rum şehrini, İstanbul olsa gerek sadece tekbirlerle fethedeceklerdir. İlk tekbirde surların üçte biri yıkılacak ikinci tekbirde surun üçte biri yıkılacak, üçüncü tekbirde surun kalan bölümü yıkılıp yerle bir olacaktır. Böylece bu şehri kılıçsız ve silah kullanmaksızın fethedeceklerdir. İşte bu doğrunun ta kendisidir ki zaferle kardeştir.

Mehdi'nin vezirlerinin ihtiyaç duyacakları şeyler, görevlerini en iyi yapmaları için dokuz tanedir, bu şeylerde O'na ulaşamaz. Bundan az da olmayacaktır. Bu şeyler sırasıyla şunlardır;

Keskin bir görüş,
İlka anında ilahi hitabı tanımak,
Allah'tan geleni terceme etmesini bilmek
Emir sahiplerinin mertebe ve derecelerini bilmek,
Gazap anında merhameti bilmek.
Melik'in ihtiyaç duyacağı arzakı mahsusayı ve diğer şeyleri bilmesi,
İşlerin birbiriyle olan münasebetini bilmesi,
İnsanların ihtiyaçlarını yerine getirmede aşırılığı ve kısıtlamayı bilmesi,
Kendi özel müddeti içerisinde ihtiyaç duyduğu gaybı ilimleri bilmesi.
İşler ve hadiseler henüz meydana gelmeden, Mehdi Allah tarafından buna muttalidir. Zira önceden olacak olanlara hazır olması gerekiyor.
Mehdi, din bakımından rey ve kıyasa başvurmaktan masumdur. Ona böyle davranması haramdır. Zira Allah'ın dini konusunda hüküm vermede Nebi yani Peygamber olan birinin kıyas yapması doğru değildir. Şayet kıyas yapmasına izin verilseydi, Allah onu peygamberin Hz. Muhammed'in diliyle bildirirdi. Ayrıca Hz. Peygamber imamlardan hiç birisi için benim izimde yürüyecekler hata etmeyecekler dememiştir. Bu ifadeyi sadece Mehdi için söylemiştir. Onun masumluğunu halifeliğini ve vereceği hükümleri konusunda masumiyetini bildirmiştir.

("Futuhat-El Mekkiye", 366. bab, c. 3, s. 327- 328)


Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder
Önceki mesajları göster:   
Bu forum kilitlendi: mesaj gönderemez, cevap yazamaz ya da başlıkları değiştiremezsiniz   Bu başlık kilitlendi: mesajları değiştiremez ya da cevap yazamazsınız    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> TASAVVUF Tüm zamanlar GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © phpBB Group. Hosted by phpBB.BizHat.com


Start Your Own Video Sharing Site

Free Web Hosting | Free Forum Hosting | FlashWebHost.com | Image Hosting | Photo Gallery | FreeMarriage.com

Powered by PhpBBweb.com, setup your forum now!
For Support, visit Forums.BizHat.com