EntellektuelForum Forum Ana Sayfa EntellektuelForum

 
 SSSSSS   AramaArama   Üye ListesiÜye Listesi   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   KayıtKayıt 
 ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

İyi olmakta iyi kalmakta ısrar edenler de var

 
Bu forum kilitlendi: mesaj gönderemez, cevap yazamaz ya da başlıkları değiştiremezsiniz   Bu başlık kilitlendi: mesajları değiştiremez ya da cevap yazamazsınız    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> AHLAKÎ DÜŞÜNCELER
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
Ekim



Kayıt: 21 Arl 2007
Mesajlar: 2634
Konum: Kanada

MesajTarih: Cmt Eyl 19, 2009 8:56 pm    Mesaj konusu: İyi olmakta iyi kalmakta ısrar edenler de var Alıntıyla Cevap Gönder

A haber muhabirini trolleyen Defne Halman: Bunca yalan, iftira ve itibarsızlaştırma kol gezerken...
30 Temmuz 2017



"Susmak bence doğru değil."

Cumhuriyet davasının ilk gününde gazetenin yazar, çizer ve yöneticilerinin tutuklanmalarından 9 ay sonra yapılan duruşmayı takip etmek için Çağlayan’da bulunan sanatçı Defne Halman, A haber muhabirinin sözlerine tepki olarak canlı yayında trolledi. Halman, muhabirin "vatan haini" ifadesini duyunca şaşırdıklarını belirterek yaptığı trolleme için "Bunca yalan, iftira ve itibarsızlaştırma kol gezerken “trollemek de meşrudur” diye düşündük, sonuçta barışçıl ve yaratıcı bir trolleme yaptık! Trollemek de bir direniş biçimi, bu direniş; tutuklu gazetecilerle haksız yere işlerinden olan, hukuksuz yere tutuklanan kim varsa onlarla dayanışmaydı. Bu protesto aynı zamanda tabii ki yandaş kanalların habercilik anlayışına bir protestoydu" dedi.

Cumhuriyet gazetesinden Ceren Çıplak'a konuşan oyuncu Defne Halman'ın açıklamaları şöyle:

Televizyonlardaki dizilerden çok, alanda hak ararken görürsünüz oyuncu Defne Halman’ı... Hatta taşıyacağı pankartları, afişleri kendi evinde hazırlar. Onun tuttuğu afişlerde kendi cümleleri, sloganları vardır. Biliyorsunuz, Defne Halman ile birkaç aktivist Cumhuriyet davası sırasında Çağlayan Adliyesi’nin önündeki yandaş medyayı canlı yayında trolledi! Muhabirin arkasında durarak elinde “Cumhuriyet susmaz”, “Kahrolsun istibdat yaşasın hürriyet” dövizleri ile Ahmet Şık, Nuriye-Semih fotoğraflarını kameraya gösterdiler. Çağlayan Adliyesi’nin önünde Defne Halman ile söyleşirken aynı ekip bu kez Defne Halman’ı trolledi! Halman, duruşma boyunca beş gün adliye önünde nöbet tuttu, gazete okuma eylemi de yaptı. Fakat yandaş medyayı trollediği sessiz ama etkili eylem sonrası ahaber muhabirinin yaptığı “Ellerinde sanıkların fotoğrafı. Gözlerini büyük büyük açıp hayli yüksek sesle beni susturmaya çalıştılar” açıklaması ise akıl almazdı... Dolayısıyla ilk sorum buradan geliyor Defne Halman’a:

-Neden gözünüzü büyük büyük açtınız!?

ahaber muhabiri akşam haberlerinde böyle bir ifade kullanınca şaşırıp hayret ettik. Muhabirin arkasında sessiz ve sakin bir biçimde durduk, yayına herhangi bir sözlü ya da fiziki müdahalede bulunmadık. Benim gözümde de güneş gözlüğü vardı. Böyle bir sonuca nasıl varmış bilemedim. Ama trollediğimiz yayın organlarını düşünürsek zaten gerçeklerle ilgilenmedikleri için söylediklerini gülünç bulsam da yadırgamıyorum. Onların habercilik anlayışı bu. Zaten gerçekleri aktarmak gibi bir niyetleri yok, tam tersine göz göre göre, çarpıtma ya da karartma var. Bilerek bambaşka şeyler söylüyorlar.

-Sizinki nasıl bir trolleme?

Trollemek tanımı çok yaygın kullanılıyor. Ancak Ak trollerin yaptığı, trollemekten ziyade linç, hakaret ve saldırı. Bunca yalan, iftira ve itibarsızlaştırma kol gezerken “trollemek de meşrudur” diye düşündük, sonuçta barışçıl ve yaratıcı bir trolleme yaptık! Trollemek de bir direniş biçimi, bu direniş; tutuklu gazetecilerle haksız yere işlerinden olan, hukuksuz yere tutuklanan kim varsa onlarla dayanışmaydı. Bu protesto aynı zamanda tabii ki yandaş kanalların habercilik anlayışına bir protestoydu. Yandaş medyaya gerçekleri izleyicilerine ulaştırmalarında yardımcı olduk çünkü kendileri söyleyemiyor. TRT de halkın vergileriyle halkın haber alma hakkını gasp ediyor hükümetin yayın organı olarak sahibinin sesine göre yorumlayıp söylüyorlar.

-Planlı mıydı?

Hayır, değildi. Cumhuriyet davasının ilk gününde gazetenin yazar, çizer ve yöneticilerinin haksız hukuksuz tutuklanmalarından 9 ay sonra yapılan duruşmayı takip etmek ve onlara destek olmak için Çağlayan’daydık. Yandaş medyayı trollemek amacıyla Çağlayan’a gelmemiştik. Sadece Çağlayan diyorum ben, adliye diyemiyorum çünkü adaletin olmadığı yere adliye denmez. Pek çok kişi içeri giremedi, biz içeriden gelecek haberleri beklemek için çay bahçesinde oturuyorduk, hemen yanımızda CNN Türk yayın yapıyordu. Kendi aramızda yayın sırasında ‘penguen’ gibi yürüyerek muhabirin arkasından geçsek mi diye konuştuk, bu sohbet devam ederken çay bahçesinin önünde de TRT Haber yayına hazırlanıyordu. Canlı yayına başladıklarında elimizde Ahmet Şık görseli, “Cumhuriyet susmaz”, “Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet” yazılı dövizlerle yavaş yavaş geriden ilerleyip kameraya doğru yürüdük ve muhabirin arkasında durduk. Sesli ve fiziki bir müdahalede bulunmadık, zaten söylemek istediklerimiz ellerimizdeki pankartlarda net yazıyordu. Eylemimizi çekenler, arkadaşlarımız sosyal medyada paylaştılar. Bir anda yayıldı. Fakat bir süre sonra aynı noktada ahaber yayın yapmaya başladı. 2015’te, o zamanın Başbakanı Tayyip Erdoğan canlı yayında beni hedef göstermiş, ardından yandaş yayın kuruluşları da beni topa tutmuştu. Rumelihisarı’nın sahnesinin üstüne mescit yapılmasına karşı çıktığım için; söylediklerimi çarpıtarak bana söylenmeyen hakaret, iftira, tehdit kalmamıştı. Ben de ahaber’i görünce dedim ki “biraz da onları gerçeklerle yüzleştirelim.” Yine aynı şekilde meydanda biraz ilerleyip bu sefer Nuriye ve Semih’in durumuna dikkat çekmek için elimizde dövizlerle yürüdük ve muhabirin arkasında durduk, yayının yapılmasına da hiçbir şekilde engel olmadık.

-Nasıl tepkiler aldınız?

Bu kadar ilgi çekeceğini, ses getireceğini öngörmedik. Eylemimiz müthiş bir yankı yaptı, büyük bir etki yarattı. Eğlenceli, espirili yorumlar geldi, mizah dolu paylaşımlar yapıldı. Uzun süredir yüzümüzü güldüren o kadar az şey var ki... Bu direniş gülümsememize sebep oldu, çünkü yaratıcı bir biçimde tepkimizi ortaya koyduk.

‘Muhalif olmak bir seçim’

-Nasıl bir dönemin içindeyiz? Ayarsız bir kötülük içinde miyiz?

Her alanda hiç sakınmadan, göstere göstere şiddet, kötülük, intikam duygusu, zulüm ve haksızlık hüküm sürüyor. Maalesef karşımızda hesap sorabileceğimiz bir muhatap da bulamıyoruz. Muktedirler, kendi çıkarlarını ve koltuklarını korumak için, iktidar gücünü kaybetmemek adına, istedikleri yaşam biçimini, eğitim sistemini, sosyal yaşamı dayatmak istiyorlar. Bu anlamda özgür basın olmadan toplum da özgür değildir.

-Hem Muammer Karaca Tiyatrosu hem de tiyatronun sokak girişi kapalı!

İktidarın, rantın hırsının resmidir bu, aslında insanların gerçekleri söylemesinden ne kadar korktuklarını gösteriyor. Artık muhalif olanlara ya terörist ya da vatan haini diyorlar. Eleştiri ve sistemin yanlışlarına karşı direnmek de bir haktır. Muhalif olmak kişinin kendi seçimidir. Her şey bu kadar kötü giderken susmak bence doğru değil.

(..)

Adliyede beş gün nöbet...

“9 aydır tutuklu bulunan Cumhuriyet gazetesinin yazar, çizer, yöneticileriyle dayanışmak için 5 gün süren dava için nöbetteydim. Gazeteciliği ağır ceza mahkemesinde yargılamak, gazetecileri işlerini yaptıkları için tutuklamak bir utançtır. 7 kişi tahliye edilirken Ahmet Şık, Akın Atalay, Kadri Gürsel ve ve Murat Sabuncu’nun tutukluğuna devam kararı verildi. Onlar da derhal serbest bırakılmalı. Özgür basını, gazetecileri hapsederek susturamayacaklar.”

'Doğrularıma ihanet etmem’

-Defne Halman hep alanlarda ve elinden döviz düşmüyor, sosyal medyada da sürekli destek veriyor. Sesini gür çıkaranlardansınız. Korkmuyor musunuz sektörün sizi dışlamasından, iş alamamaktan?

Elbette çalışabilmek, üretmek önemli ama kişisel çıkarlarımı gözeterek doğrularıma ihanet edersem, haksızlıklara karşı direnmezsem onurlu bir hayat sürdüremem. Alternatif mekânlarda, bağımsız tiyatrolarda inandığım projelerde daha çok oynayarak kendi yağımda kavruluyorum. Günlük hayatımı asgari biçimde idare edebilecek maddi gücüm varsa benim için yeterli. Babam Talât Sait Halman, şair, çevirmen, gazeteci, bilim insanı, Türkiye’nin ilk Kültür Bakanı’ydı, annem yıllarca Birleşmiş Milletler’de üst düzey yöneticilik yaptı. 12-13 yaşımda bile ABD’de oturduğumuz binada çocuk bakıcılığı yapar, kendi kazancımı sağlardım.

'Beni sildiler'

"Birleşmiş Milletler radyosunda programlar yaptım. New York Üniversitesi’nde Türkçe dersi verdim. Bilkent Üniversitesi’nin New York ofisinde yöneticilik yaptım. Oyunculuğa da devam ettim. Dediğim gibi maddi kaygılardan öte omurgamın sağlam olması benim için önemli. Bu süreçte sanatçı arkadaşlarımdan bazıları beni hayatlarından çıkardılar, sosyal medya hesaplarından bile sildiler. Direnişler bana yeni bir aile kazandırdı, şimdi aynı yolda yürüdüğüm farklı arkadaşlarım var."

ETİKETLER
defne halman cumhuriyet ahaber muhabir trollemek meşru
T24

Egemen Bağış’a apartman görevlisinden cevap: Bize evlerini emanet ediyorlar, size hırsız diyorlar
11 Nis, 2017



Ahmet Necdet Sezer’e hakaret etmek için diline apartman görevlilerini dolayan Egemen Bağış’a, apartman görevlisi bir kadından cevap geldi: Bizlere evlerini, apartmanlarını güvenerek teslim ediyorlar, sizeyse hırsız diyorlar!
AKP’li eski bakanlardan Egemen Bağış, 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’e hakkında “Apartman görevlisi dahi seçilemeyecek bir karakter” diyerek, kendi meşrebince hakaret ettiğini düşünmüştü.
Ankara’da 16 yıldır apartman görevlisi olarak çalışan Gül Barışkan, Bağış’ın sözleri hakkında soL’a konuştu.

‘NE ZAMAN BİRİNİ AŞAĞILAMAK İSTESELER, BİR İŞÇİYİ DİLLERİNE DOLUYORLAR’

Bağış’ın sözlerinin AKP’nin işçi düşmanlığının bir ifadesi olduğunu söyleyen Barışkan; “Ne zaman birini aşağılamak isteseler, bir işçi grubunu dillerine doluyorlar” dedi.
“Daha önce de altın klozet üzerinden temizlik işçilerini aşağılamışlardı şimdi biz kapıcılara, ki halk dilinde adımız budur, dil uzattılar” diyen Barışkan; emeğiyle hayatını idame ettirdiğini vurguladı.

‘BİZE EVLERİNİ EMANET EDİYORLAR, SİZE HIRSIZ DİYORLAR’

Barışkan; “Bizler bu işi yaparken utanmıyoruz, emeğimizle çocuklarımızı okutuyor, onlar boyun eğmeden yaşasın diye uğraşıyoruz. Çalışıyoruz, çalmıyoruz. Kimse bizi yolsuzlukla anmıyor, bizlere evlerini, apartmanlarını güvenerek teslim ediyorlar, sizeyse hırsız diyorlar” dedi.
Ayakkabı kutusuna koyacak paraları olmadığını hatırlatan 16 yıllık apartman görevlisi, “Sömürünün en yoğun yaşandığı bu işi kimilerimizi sigortasız kimilerimiz uzun mesailerle, güneş görmeyen, ev denemeyecek odalarda yaşayarak yapıyoruz; onurumuzla yaşıyoruz, utanmıyoruz, utanması gereken bizi bu koşullara mahkum edenlerdir ama işçi düşmanlarında ne gezer utanma” dedi.

Barışkan; “Buradan AKP’ye oy veren, referandumda evet oyu verecek arkadalarıma çağrımdır, bizi aşağılayan, insan yerine koymayan bu emek düşmanlarına derslerini verelim” ifadelerini kullandı.

“Tüm bu mesleği yapan arkadaşlarım adına, bizim oraların bir sözü ile cevap vereceğim” diyen Barışkan, Bağışa’a; “Kurban ol sen kapıcılara” diyerek seslendi.
Kaynak:haber.sol.org.tr

Görme engelli kardeşler, hasta ailesine bakıyor

Genetik olarak görülen göz damarı kuruması nedeniyle görme engelli 2 kardeşin hikayesi, hayatın zorluklarından yakınan insanlara ders verecek nitelikte. Doğuştan görme engelli kardeşler Şaban Özdemir(50) ile Gülşen Yaşın(45), hasta yatağındaki anne ve babasının her türkü bakımını yapıyor. Şaban Özdemir, anne babasının hastane ve banka işleri gibi ev dışındaki ihtiyaçlarıyla ilgileniyor. Kardeşi Gülşen ise yemek, temizlik ve ilaçlarının kullanımı gibi evdeki ihtiyaçlarını takip ediyor. 05.05.2012 KONYA netgazete

Oğlunu Hortumun İçinden Çekip Aldı
24 Aralık 2011
Antalya'da 39 yaşındaki Mahmut Yıldız, denizde oluşup karada ilerleyen hortumun içine aldığı oğlu 9 yaşındaki Ahmet Yıldız'ı son anda kurtardı.
Olayı anlatan Yıldız, "Hortum oğlumu içine alarak dönmeye devam etti. Ahmet'i kolundan yakalayarak çekip çıkardım" dedi.
aktifhaber

Mesut: Dinimi savundum
19 Austos 2011
Ana Haber
Karşılaşmanın son bölümünde çıkan kavgada David Villa'yla beraber kırmızı kart gören Türk kökenli Alman futbolcu Mesut Özil, David Villa'yla kendisini içinde bulduğu kavganın nedeni olarak İspanyol oyuncunun İslam'a küfretmesini gösterdi

Mesut Özil'in dünkü maçtan sonra röportaj alanında bir gazeteciye "David Villa'ya bunu yaptım çünkü kendisi İslam'a küfretti. Ben de dinimi savunmak için böyle bir tepki gösterdim" dediği iddia edildi.

Kardeşine Siper Oldu
29 Nisan 2011
Bingöl'de arazi anlaşmazlığı nedeniyle süren husumette silahlar patladı. 2 yaşındaki kardeşine siper olan 12 yaşındaki Gülistan ve ağabeyi öldü
Karlıova İlçesi Göynük Köyü'nde Gökçe ve Oğuz ailesi arasındaki mera arazisi paylaşımındaki husumet yüzünden 24 yaşındaki Özcan Gökçe ile 12 yaşındaki kardeşi Gülistan Gökçe, Oğuz ailesinden 2 kişinin ateş açması sonucu öldü.

Saldırıda yaşamını yitiren Gülistan Gökçe'nin, kurşun yağmuru arasında kalan 2 yaşındaki kardeşini kurtarmak için üzerine kapanıp, kendisini siper ettiği ortaya çıktı.

Bugün dindar ve işini iyi yapan bir adamla tanıştım...
10.11.10
SALIH SELÇUK

Ne zamandır bu kadar kusursuz, temiz/saf bir adam görmemiştim...
Beni en sevindiren yanı, adamın inançlı bir Müslüman olması...
Çünkü son zamanda hem Müslüman hem de böylesine temiz birini görmemiştim...
Sevindim!
Evet, çok...

http://konstantiniye.blogspot.com/

75'lik anne engelli çocuklarına bebek gibi bakıyor

Adanalı 11 çocuk annesi Leyla Parlak, yaşları 30 ile 40 arasındaki engelli 3 çocuğuna bakabilme mücadelesi veriyor. Parlak, "Zekâ özürleri o kadar ileri ki onları tek başına evde bile bırakamıyorum. Ali sürekli sigara içiyor, engel olamıyorum. Hülya ise çok ürkek. Ekmek almaya bakkala giderken kilitlemek zorunda kalıyorum. Erol ise sürekli kapı önünde oturuyor. Çocuklarım benim her şeyim, hiç büyümeyen bebeklerim onlar." diyor. 11.07.2010 ADANA
netgazete

Derede oğlunu kurtarmak isteyen baba boğuldu

Adıyaman'da dere kenarında piknik yapan aileden Mehmet Durgun (16) ve Ali Burak Çağatay (16) serinlemek için suya girdi. Gençler, yüzerken derinliğin artması üzerine panik yaptılar. Bunun üzerine Ali Rıza Durgun (44), suda bulunan oğlu Mehmet Durgun ve oğlunun arkadaşı Ali Burak Çağatay'ı kurtarmak için suya atladı. Çırpınan iki gençten Mehmet Durgun kendisini kıyıya çıkarmayı başarırken, Ali Rıza Durgun ve Ali Burak Çağatay, suyun derinliklerine batarak boğuldu. 11.07.2010 ADIYAMAN netgazete

Pazarlık...

Zengin mahallesinde çorap satan yaşlı ama dinç bir kadın...
Beş-altı çifti bir yana, bir o kadarını da başka tarafa ayırmış. Kimse birşey almıyor. Yanından geçip gidiyorlar. Yakınındaki bir kahvede oturuyorum. Neredeyse iki saat geçiyor, kimse birşey almıyor. Yanına gidiyorum...
"Bir çift çorap verir misiniz?"
"Hangisini istiyorsun yavrum? Bunlar birbuçuk, diğerleri iki Lira"
"İki Liralıklardan."
Kadın yanında duran ama birşey almayan diğer kadına dönüyor, sitem ederek,
"Bak o hiç pazarlık etmedi" diyor.
Sonra bana dönüyor,
"Bu benim siftahım yavrum. Kimse birşey almıyor, ya da pazarlık ediyor. Allah seni inandırsın saaatlerdir buradayım kimse birşey almadı."
"Şu diğer çorapları da alayım."
"Hangilerini?"
"Hepsini."
"Hepsini mi?!.."
Kadın çocuklar gibi seviniyor.
"O zaman sana bir indirim yapayım yavrum."
"Teşekkür ederim, yeterince ucuz zaten."
Kadın ısrar ediyor. Ben pahalıya almaya çalışıyorum, o ucuza satmaya çalışıyor. Yanımızdaki pazarlıkçı kadın şaşkın, bizi izliyor. Nihayet ben kazanıyorum!.. Bana dualar ediyor...
"Bununla, torunuma süt alacağım şimdi" diyor sevinçli sevinçli.
Yüzüme bakıp öyle güzel gülümsüyor ki!..
Günün en kral anı!..
http://konstantiniye.blogspot.com/

Torununu kurtarırken canından oldu

Rize'de, yol kenarında beklerken üzerine gelen kamyonu fark edince yanındaki torununu eli ile iterek kurtaran Hafize Ceylan (62) isimli kadın, kamyonun çarpması sonucu hayatını kaybetti. 23.05.2010 RİZE netgazete

Yağmur göletine düşen kardeşini kurtarırken öldü

Ankara Büyükşehir Belediyesinde temizlik işçisi babalarını aramak üzere gezen kardeşlerden Muratcan Özdemir (7) dengesini kaybederek yaklaşık 6 yıl önce inşaat amacıyla kazılan ve içi yağmur suyuyla dolan çukura düştü. Abla Sedanur Özdemir (10), kardeşini kurtarmak için 3 metre derinliğindeki su dolu çukura atladı. Çevredeki vatandaşlar tarafından Muratcan Özdemir kurtarılırken, su dolu çukurda gözden kaybolan Sedanur Özdemir'i kurtarmak için itfaiyeye haber verildi. 21.04.2010 ANKARA netgazete

Taş döşeyip, kanserli eşine bakıyor
21 Nisan 2010
Tekirdağ'ın Şarköy ilçesinde eşi kanser tedavisi gören bir kadın, 2 kızına bakabilmek için günde 8 saat taş taşıyıp caddelere döşüyor.
Deren İçka (35), Türkiye İş Kurumu Tekirdağ İl Müdürlüğünün Toplum Yararına Çalışma Programları (TYÇP) kapsam ında Şarköy Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğünde çalıştırılmak üzere geçici işçi alımına başvuran tek kadın olduğunu söyledi.
10 kişi alınacak işe 60 kişinin başvurduğunu, bu nedenle noter huzurunda yapılan çekilişte ilk kendi isminin çıktığını anlatan İçka, "60 erkeğin arasında tek kadın olduğumu görünce utandım. Sonra 13 yaşındaki kızımı yanıma aldım ve kura çekimine öyle geldim. Bu işi yapamayacağımı, vazgeçmemi isteyenler oldu ama benim bu işe ihtiyacım vardı ve ben kazandım" dedi.
Eşinin birbuçuk yıldır Çapa Tıp Fakültesi Hastanesinde kan kanseri tedavisi gördüğünü belirten İçka, eşinin emekli maaşıyla geçinmeye çalıştıklarını, bir yıl önce tedavi için bankadan kredi çekmeleri nedeniyle zor durumda kaldıklarından iş aramaya başladığını kaydetti. netgazete

Annelik özlemini, riskli doğumla yendi
Isparta'da, dokuz yıldır annelik özlemi çeken kalp hastası kadın, doktorların "çocuğu almamız lazım yoksa öleceksin" uyarılarına aldırmadan bebeğini sağlıklı bir şekilde dünyaya getirdi. Her ikisi de görme engelli olan Arif-Alime Yeşilyurt çifti, çocuk sahibi olabilmek için verdiği mücadelede birbirlerini kaybetmeyi bile göze aldı. Yeşilyurt çiftinin çocuk hayali dokuz yıl sonra gerçeğe döndü. Ancak gündüzleri az görüp geceleri göremeyen tavukkarası hastası 27 yaşındaki Alime Yeşilyurt'un kronik kalp rahatsızlığı bu hayalin gerçeğe dönüşmesinde engel olarak görme engelli çiftin karşısına çıktı. 23.10.2009 ISPARTA netgazete

29 Ocak 2010
Yaşlılık Aylığı İle 4 Çocuk Okutuyor
10 çocuk sahibi Zübeyir Dede, konu eğitim olunca taviz vermiyor. İbretlik bir öykü...

Hakkari’nin Yeni Mahalle semtinde oturan ve sadece yaşlılık aylığı ile Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'ndan gıda yardımı alan 80 yaşındaki Zübeyir Gül, 3'ü üniversiteye giden 4 çocuğunu okutuyor. Bir kızı öğretmen oldu. Lise mezunu kızı ise bebek bakıcılığı yaparak hayatını kazanıyor ve babasına yardım ediyor...

Zübeyir Gül, 32 yıl önce ölen ilk eşinden olan 4 çocuğu evlenip gidince, ikinci evliliğini yaptı ve ondan da en küçüğü 10, en büyüğü 28 yaşında 6 çocuğu oldu. Bu çocuklardan 28 yaşındaki kızı Naime Gül, Dicle Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Edebiyat Bölümü’nü 2 yıl önce bitirdikten sonra evlenip Şanlıurfa’ya yerleşti ve vekil öğretmenlik yapıyor. Lise mezunu kızı 25 yaşındaki kızı Sinem, bebek bakıcılığı yapıyor. 22 yaşındaki Gülten, İstanbul Yeditepe Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Hazırlık Bölümü birinci sınıfını burslu okuyor. 21 yaşındaki Meryem, Tokat Gazi Osman Paşa Üniversitesi Tarih öğretmenliği son sınıfta bulunuyor. Oğlu Mehmet de Marmara Üniversitesin Coğrafya öğretmenliği ikinci sınıfa devam ediyor. En küçük çocuğu 10 yaşındaki Kevser ise Hakkari Cumhuriyet ilköğretim Okulu 5 sınıfta gidiyor.

İlerlemiş yaşına karşın çocuklarını okutmaya çalışan Zübeyir Gül, ayda 280 lira yaşlılık aylığı alıyor. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’ndan gıda yardımı alıyor. Bebek bakıcılığı yapan kızı Sinem ise aldığı haftalığını ailesine veriyor.

Zübeyir Gül, “Mali durumum ortada. İlk evliliğimden olan 4 çocuğum başka yerlerde, onlardan bana yardım yok. Bazan dışarda oktuyan çocuklara çocuklara para gönderebilmek için devletin ücretsiz verdiği kömürü satmak durumunda kalıyorum. Her ne olursa olsun çocuklarımı okutmaktan vazgeçmem” dedi.
aktifhaber

4 yaşında, 2 yıldır hortumla besleniyor

Kırklareli'nin Lüleburgaz ilçesinde oturan Melek Karagöz'ün 4 yaşındaki kızı Kardelen Yazman (fotoğrafta), 6 aylıkken beyin fonksiyonlarını tamamlamadan sezaryenle dünyaya geldi. 3.5 yıldır beynine takılan pille yaşamını sürdüren Kardelen'in, 3 ay önce enfeksiyon kapması sonucu beyin sinirleri hasar gördü. Bunun üzerine pil çıkartıldı. Görmeyen, duymayan ve konuşamayan Kardelen, 4 yılda 35 defa beyin, birer kez de bağırsak, safra kesesi, göbek fıtığı ameliyatı geçirdi. Anne Karagöz, ''Boşandığım için de ailem beni ve özürlü kızımı istemiyor. Ailem (kızını bırak gel) diyor. Ben de kızımı bırakmıyorum. Aileme de bu yüzden dönmüyorum" diye konuştu. 24.10.2009 KIRKLARELİ netgazete

Küçük boyacı bulduğu cüzdana dokunmadı
19 09 2009
Manisa'da boyacılık yaparak aile bütçesine katkı sağlayan 13 yaşındaki çocuk, bulduğu cüzdanı ağabeyiyle birlikte karakola teslim etti.

Alınan bilgiye göre, ağabeyi Mustafa ile boyacılık yapan 7. sınıf öğrencisi Hakan Peker, İnciraltı Kıraathanesi önünde bulduğunu cüzdanı, garaj yakınında bulunan Önleyici Hizmetler Şube Müdürlüğüne götürdü.
haber7

Evinin bir katını halka açık kütüphane yaptı
Ondokuz Mayıs ÜniversitesiÖğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Özbalcı, 50 yıldır biriktirdiği yaklaşık 5 bin kitaptan isteyenlerin faydalanabilmesi için evinin bir katını misafirhane ve kütüphane haline getirdi. Amacının sahip olduğu kitaplardan başta öğrenciler ve araştırmacılar olmak üzere herkesin yararlanabilmesi olduğunu belirten Özbalcı, 1959 yılında öğrenciyken almaya başladığı kitap ve dergileri sakladığını belirterek, şunları kaydetti: "Ben okumayı çok seviyorum, bu nedenle de sürekli kitap alıyorum. Aldığım kitapları da okuduktan sonra sakladım. Bunları değerlendirmek istedim. Evimin alt katını kütüphane haline getirerek insanların hizmetine sunmak istedim." 13.10.2009 SAMSUN netgazete

BULDUĞU ALTIN TAKI SETİNİ SAHİBİNE VERDİ
30 Ekim 2009
Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde bir terzi çırağı, sokakta bulduğu altın takı setini sahibine teslim etti. Çırağın bu davranışı "Ülkede böyle insanlar da var" dedirtti. Yaklaşık 2 bin TL tutarındaki takının, hafta sonu yapılacak bir düğünde takılmak için alındığı ortaya çıktı.
Alınan bilgiye göre; Mehmet Ali Çıkar, oğlu Hüseyin'e hafta sonunda yapacağı düğünde takı almak için kuyumcular çarşısına gitti. Yanında eşi ve ailesi de bulunan Mehmet Ali Çıkar, kuyumcudan 2 bin TL değerinde altın set satın aldı.

Daha sonra alışverişini tamamlayan Çıkar ve ailesi eve döndü. Aldıkları altın setini düşürdüklerini eve gelince fark eden Çıkar, neye uğradığını anlayamadı. Reyhanlı'da terzi çıraklığı yapan Sinan Sanok ise öğle arası yol kenarında bulduğu altın takı setini sahibine teslim etmek için önce belediyeden anons ettirdi, sonra da polis karakoluna götürdü.

Altın setini bulan terzi çırağı Sinan Solak'ı karakolda sarılıp öpen baba Çıkar, "Demek ki vicdanlı bir insanmış. Demek ki iyi bir aile eğitimi almış. Kendisini ve ailesini tebrik ederim." dedi.

Sinan Sanok da altını sahibine verdiği için mutlu olduğunu belirterek, "Hakkım olmayan bu altın setini bozdurup yeseydim sonunda mutlaka acısı çıkardı." diye konuştu.
haber10

Çocuklarıyla hayata tutunuyor
Mersin'de, düğünlerde enstrüman çalarken işsiz kalan görme engelli Cüneyt Varol, "var olma nedenim" dediği 5 çocuğunu üniversiteli yapabilme hayaliyle yaşama sıkı sıkıya bağlanıyor. 03.11.2009 MERSİN
netgazete

Engelli oğlunu her gün okula sırtında götürüyor

Bolu'nun Sümer Mahallesi'nde yaşayan bedensel engelli 14 yaşındaki İsmail Çayırlı, annesinin yardımı olmadan sınıfına çıkamıyor. Çocukken geçirdiği menenjit nedeniyle elleri ve ayaklarını kullanamayan İsmail'i annesi merdivenlerden çıkararak sınıfına götürüyor.netgazete

Otobüs şoförü Şükrü Aksoy'un kanyona düştüğünü gören, arkasından suya atlayan ve kaybolan üniversite öğrencisi Okan Albayrak hâlâ aranıyor
Isparta'nın Sütçüler ilçesindeki Yazılı Kanyon'da suya kapılarak kaybolan 22 yaşındaki üniversite öğrencisini arama çalışmaları sürdürülüyor. Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Su Ürünleri Fakültesi öğrencileri için Sütçüler ilçesindeki Yazılı Kanyon'a düzenlenen gezide kendilerini bölgeye getiren otobüs şoförü Şükrü Aksoy'un kanyona düştüğünü gören, arkasından suya atlayan ve kaybolan üniversite öğrencisi Okan Albayrak'a (22) halen ulaşılamadı. 29.03.2010 ISPARTA
netgazete

Halı dokuyup, üniversitede çocuk okutuyorlar
Muğla'nın Datça ilçesinde Kaymakam Mustafa Kaya'nın çabaları ile hayata geçirilen "İstihdam Projesi" kapsamında 8 yıl önce kurulan "El Sanatları Merkezi", Doğu ve Güneydoğu'dan göç ederek Datça'ya yerleşen 10 kadının ve ailelerinin hayatını değiştirdi. Kadınlar, buradan kazandıkları para ile işsiz kocalarına bakıyor, çocuklarını üniversitede okutuyor. 29.03.2010 DATÇA netgazete

6. kattan düşen bebeği, havada yakaladı
Antalya'da kuaför çırağı Adnan Soytürk, 15 katlı apartmanın 6'ncı katından küçük bir çocuğun balkondan sarktığını gördü. Soytürk, hemen site görevlisi Metin Onur'a haber verdi. Balkon altına gelen apartman görevlisi, dairenin ziline bastı. Onur, daireden cevap alamadı. Bu sırada balkondan sarkan çocuğun aşağıya düştüğünü gören Onur, 1 yaşındaki çocuğu havada yakalamayı başardı. netgazete

'UÇAĞIM DİLEDİĞİNİZ SAATTE EMRİNİZDE'
18 Temmuz 2010
Gaziantepli işadamı Abdulkadir Konukoğlu’nun özel jetini tahsis etmesi sayesinde 4 saatte nakledilmesi gereken kalp, Ankara’dan Gaziantep’e getirilip, toplam 3 saat 37 dakikalık sürede hastaya nakledildi.
Gaziantep’te uzun süredir kalp rahatsızlığı bulunup, organ nakli için bekleyen 2 çocuk annesi 40 yaşındaki Leyla Altaş, Ankara’da kazada ölen adı açıklanmayan 17 yaşındaki bir kızın kalbinin doku uyumunun olduğu haberiyle umutlandı. Kalbin beyin ölümü gerçekleşen kişiden alınıp, hastaya nakledilmesi için 4 saatlik süre olduğunu dikkate alan organ nakli ekibi bunun için tarifeli bir uçak bulamadı. Gaziantep’te organ naklini gerçekleştirecek olan doktorlar, daha önce de organ nakli için ‘Falcon’ tipi özel uçağını tahsis eden Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdulkadir Konukoğlu’ndan yardım istendi. Konukoğlu, “Canın değeri olmaz. Uçağım dilediğiniz saatte emrinizde” diyerek uçuş ekibiyle birlikte tahsis etti. Haber10

2 çocuğu kurtarmak isterken, denizde boğuldu
Kocaeli'nin Kandıra ilçesinde Mehmet Elçin (32), denize giren 2 çocuğun dalgalar arasında boğulma tehlikesi geçirdiğini fark etti. Denize girerek çocuklara doğru yüzmeye başlayan Elçin, bir süre sonra dalgalara kapıldı. Bu sırada çevreden vatandaşlar, denize girerek can kurtarma simitleriyle 2 çocuğu kurtardı. Suda kaybolan Elçin ise denizden çıkarıldı. Elçin kurtarılamadı. 30.07.2010 KOCAELİ netgazete

Sevda'sına önce kalbini sonra böbreğini verdi

İstanbul'da diyalize giren Sevda Yaşar'ı (17) görür görmez aşık olan Bartınlı Zekeriya Aydoğan (24), kalbini kaptırdığı genç kızla kısa sürede nikah masasına oturduktan sonra, bir böbreğini eşine vererek, sağılığına kavuşmasını da sağladı. 28.08.2010 ANTALYA netgazete

Pakistan için köyünde 6 ton buğday topladı
Erzurum'un Hınıs ilçesine bağlı Ovaçevirme köyünde yaşayan Hanife Akça, izlediği bir haberden etkilenerek başlattığı yardım kampanyasında, köyden 6 ton buğday topladı. Hayırsever başka bir vatandaşın da yardımın nakliye masrafını üstlendiği söylenirken, "Bu yardımı bugün araçlarımızla en yüksek fiyatı veren firmaya satacağız. Elde edilen parayı banka hesabına yatıracağız" denildi. 31.08.2010 ERZURUM netgazete

Pakistan için 140 milyon liralık yardım!
00:50 - Pakistan'ın dörtte birini etkileyen, çok sayıda can kaybına ve büyük maddi zarara neden olan sel felaketinin ardından, genci-yaşlısı, zengini-fakiriyle Türk halkı tarafından yapılan yardımlar 140 milyon liraya ulaştı. 10.09.2010 ANKARA netgazete

Oğluyla çöp toplayıp hasta kızına bakıyor
Zonguldak'ın Alaplı ilçesinde belediyeye bağlı taşeron firmada çöp işçisi olarak çalışan ve mahkeme tarafından verilen 3 bin TL'lik cezayı ödeyemeyince belediyedeki maaşına haciz konulan İsmail Çavdar, 11 yaşındaki oğlu ve 8 yaşındaki kalbi içe dönük ve ciğerlerinin büyük bölümü çalışmayan Yasemin ile birlikte yaşam mücadelesi veriyor. Baba Çavdar, geceleri oğluyla birlikte çöplerden kağıt toplamaya çıkıyor. 29.09.2010 ZONGULDAK netgazete

Kahraman Kız Ortaya Çıktı
09 Ekim 2010
Denize düşen otomobildeki iki kişiyi kurtarmak için denize atlayan kahraman kız 7 ortaya çıktı.

İki kişiyi gözünü kırpmadan kurtarmak için denize atlayan kahraman kız ortaya çıktı. Kahraman kız 17 yaşındaki Özge Akbaba o gün yaşadıklarını anlattı.

Beşiktaş Fındıklı’da kontrolden çıkarak denize düşen otomobildeki iki kişiyi gözünü kırpmadan kurtarmak için denize atlayan kahraman kız 17 yaşındaki Özge Akbaba olaydan 7 gün sonra ortaya çıktı.

Olaydan sonra tüm Türkiye’nin konuştuğu Marmara Üniversitesi Gazetecilik bölümü öğrencisi genç kız o gün yaşadıklarını şöyle anlattı: “Üniversite’de bulunan haber ajansında çalışıyorum. O gün de sahilde haber bulmak için geziyorduk. Çay bahçesinde oturuyorduk. Sürücü aracı üzerimize sürdü. Daha sora araç denize uçtu. Olay bizim gözümüzün önünde oldu. Herkes buraya toplanıp olayı seyretmeye başladı. Ama insanlar sadece seyretti. İlk başta o anları kameralarımızla çekiyorduk. Kimse atlamayınca ben atladım. İlk olarak kapıya asıldım. Aracın kapısı sıkışmıştı zaten açamadım. Sonra insanlar geldi aracı yan çevirmek zorunda kaldık. O gün o aracın içerisinde ben de onlar da olabilirdim. Bunu diğer insanlarında düşünmesi gerekiyor. Ertesi gün babamla birlikte haberi izlerken babam ‘Vay be ne insanlar varmış, kız başına atladı’ diye yorum yapıyordu. Haber bittikten sonra babama haberdeki kişinin ben olduğunu söyleyince gözleri doldu.” aktifhaber

Teknesiyle koylardan 410 torba çöp topladı
Muğla'nın Marmaris ilçesinde çevre duyarlılığıyla tanınan İmdat Avcı, iki hafta boyunca teknesiyle dolaştığı koylardan 410 torba çöp topladı. Çevre kirliliğine dikkat çekmek için yaptığı ilginç eylemlerle tanınan İmdat Avcı, Marmaris'te 28 yıldır hiçbir karşılık beklemeden çöp topladığını söyledi ve koylardan topladığı çöpleri, daha önce diktiği fidanlardan oluşturduğu Kazım Koyuncu Hatıra Ormanı'na getirdi. 06.11.2010 MARMARİS netgazete

Ama Bakkal Bakkal İşleterek 7 Çocuk Büyüttü
22 Kasım 2010
Düzce'nin Gölyaka ilçesine bağlı Güzeldere köyünde ikamet eden 54 yaşındaki Kemal Şen, görmeyen gözlerine rağmen 40 yıldır bakkal işletmeciliği yapıyor
Gözleri görmediği halde verilen parayı tanıyan Kemal Şen, alışveriş için gelen vatandaşları hayrete düşürüyor. Kemal Şen'in tek isteği ise 3 yıldır ödeyemediği Bağkur ve vergi borçlarına ödeme kolaylığının sağlanması.

Düzce'nin Gölyaka ilçesi, Güzeldere köyünde ikamet eden 54 yaşındaki Kemal Şen, 6 yaşında geçirdiği bir kaza sonucu gözlerini kaybetti. Elinde dinamit kapsülü patlayan ve sağ elinin parmakları ile görme yeteneğini kaybeden Kemal Şen'in hayata tutunma azmi o gün bu gündür devam ediyor. Bakkalcılığın kendisi için çocukluğundan beri bir hobi olduğunu belirten Şen, "1970 yılından beri ufak bavul usulü çocuklara satış yaparken başladık. Ondan sonra bakkal dükkânı açmak için ruhsat ve vergi levhasını aldım. Öyle devam ettim." dedi.

7 çocuğu olduğunu belirten Şen, içinde bulunduğu durumuna şükrediyor. . aktifhaber

11 bin 500 avro bulan taksiciden örnek davranış!
28 Kasım 2010
İstanbul'da taksicilik yapan Alişen Öztürk, Tayvanlı yolcusunu aldı kaldığı otele bıraktı. Aracını yıkatmaya götürdüğünde arka koltukta bir çanta ve içerisinde maaşının 10 katını geçen para vardı. Ne mi yaptı? İşte cevabı

İstanbul'da taksicilik yapan Alişen Öztürk, Tayvanlı işadamı müşterisinin inerken unuttuğu, içinde 11 bin 500 avro ve değerli evraklar bulunan çantayı sahibine teslim etti.

Tayvanlı müşterinin mermer tüccarı olduğu belirtilirken; taksicinin ise kirada oturduğu öğrenildi. Çantasına kavuştuğu için oldukça sevinen Tayvanlı Lin Hsinhung, sarılıp teşekkür ettiği Alişen Öztürk'e 200 avro nakit para hediye etti. haber7

Eşinin felç olmasına dayanamadı!

Geçimsizlik nedeniyle boşandığı eşinin felç olduğunu öğrenen kadın, eşiyle yeniden evlenerek bakımını üstlendi.
20 Aralık 2010

Sivas, Gökçebostan Mahallesi'ndeki 2 katlı, sobalı, ahşap bir evin alt katında felçli eşi Erdal Duran (36) ve 2 çocuğuyla zor koşullarda yaşayan Ebru Duran (31), gazetecilere yaptığı açıklamada, eşiyle 1997 yılında görücü usulüyle evlendiklerini söyledi.

Şiddetli geçimsizlik nedeniyle eşiyle 2007 yılında anlaşmalı olarak boşandıklarını ifade eden Duran, ''Eşim geçen sene bir rahatsızlık geçirdi, felç olarak kaldı. Bunun üzerine tekrar nikahlandık, tekrar evlendik'' dedi.

Eşinin geçirdiği epilepsi nöbeti sonrasında kafasında ödem oluşması nedeniyle felç kaldığını, yatağa mahkum olduğunu ve konuşamadığını anlatan Duran, ''Felç geçirdiğinde hastaneydik, bilinci yerinde değildi, ameliyattan sonra yoğun bakıma aldılar, o anda kendimi onun yerine koydum, onun yerinde olmak istemezdim. Onu orada tek de görmek istemedim. En yakınınızın bile o anda olmadığını düşünmek, herhalde oradaki durumdan daha ağırdır. Sağlıklıyken bana ihtiyacı yok ki, şu an ihtiyacı olduğu için buradayım. Onun sağlık sorunları var, benim ihtiyacım olsaydı o da bana koşardı belki. Koşmasa bile ben yine aynı şeyi yapardım. Sonuçta 2 çocuğumun babası, doğru olan buydu. Bizim başımızda olması bize yetiyor'' diye konuştu.
habertürk

Para dolu çantayı sahibine teslim etti
5 Ocak 2011
Isparta'nın Eğirdir ilçesinde bir kişi yolda bulduğu, içinde 3675 TL olan çantayı sahibine teslim etti. Eğirdir'de para yatırmak için bankaya giden Mustafa Akdeniz, içinde 3675 TL olan çantasının yanında olmadığını fark etti. Akdeniz, Eğirdir İlçe Emniyet Müdürlüğüne başvurdu.

Akdeniz'in yolda düşürdüğü çantayı bulan esnaf Ramazan Kaya, çantayı İlçe Emniyet Müdürlüğüne getirdi. haber10

Türk televizyon tarihinde bir ilk
23 Ocak 2011

Kelime Oyunu yarışmasında inanılmaz bir olay yaşandı. Yarışmacı cevabı bildiği halde soruyu cevaplamadı...
Bloomberg HT'de yayınlanan İhsan Varol'un sunduğu Kelime Oyunu yarışmasında, Türk televizyon tarihinde daha önce görülmemiş ilginç bir olay yaşandı.

Mesut Can Alkan isimli genç yarışmacı bütün soruları bilip son soruya geldiğinde cevabı bildiği halde yanıtlamayacağını söyledi. Sunucu İhsan Varol'un, yarışmacıların ve izleyenlerin büyük şaşkınlıkla karşıladığı davranışın sebebini açıklayan Mesut Can Alkan, herkese 'yok böyle bir jest' dedirtti.

Mesut Can Alkan, herkesi şaşırtan bu davranışının nedenini ise, kendisinden önceki yarışmacıların bu yarışmayı daha çok hakettiğini söyleyerek açıkladı. haber10

Boşandığı eşine böbreğini verdi
17 yaşından beri böbrek hastası olan iki yıldır diyalize giren ve böbrek nakli olması gereken Samiye Turan (54), bir yıl önce boşandığı eşi Ekrem Turan'ın (52) böbreğiyle hayata tutundu. Samiye Turan, "Boşanmadan önce böbreğini vereceği sözünü vermişti, boşanmamıza rağmen sözünden dönmeyerek böbreğini bana bağışladı" dedi. Akraba oldukları Ekrem Turan ile 33 yıl evli kaldıklarını ve bu evlilikten 2 oğlu olduğunu belirten Samiye Turan, "Evliliğimiz bitmiş ama sevgimiz bitmemiş demek ki" diye konuştu. 15.03.2011 ANTALYA netgazete

Gurbetçi 14 Yılda Köyüne 25 Bin Fidan Dikti
23 Mart 2011
Isparta’nın Eğirler köyünde yaşayan Hüseyin Çetin(78), 14 yılda köyüne 25 bin ağaç fidan dikti.
Diktiği çam fidanları sayesinde ‘Çam Dede’ olarak anılmaya başlanan Hüseyin Çetin, Almanya’dan emekli olduktan sonra 1997 yılında memleketi olan Eğirler köyüne döndüğünü söyledi.Çetin, fidan dikmeye başlama hikâyesini ise şöyle anlattı: "Almanya’da cuma vaazında imam Peygamber Efendimiz(sav)'in, ‘Elinizde bir ağaç fidanı varsa, kıyamet kopmaya başlasa bile, eğer onu dikecek kadar vaktiniz varsa, mutlaka dikin’ hadisi şerifini anlatınca çok etkilendim.

Emekli olup Almanya’dan köyüme geldikten bu güne 14 yıldır köy kenarındaki çeşitli yere 25 bin fidanı toprakla buluşturmak nasip oldu." Diktiği fidan türlerinin meşe, ardıç, sedir ve karaçam olduğunu belirten Çetin, fidanları kendi tarlasındaki sondaj kuyusundan çektiği borularla suladığını kaydetti. aktifhaber

Dövülen kadını kurtarmak isterken, bıçaklandı
İzmir'de bir parkta, gece bir kadının darp edildiğini görüp yardım etmek isteyen pazarcı 24 yaşındaki Uğur Yalçın, darp eden şahıslara "Kadına el kalkmaz" diyerek bayana yardım etmek istedi. Çıkan arbede sonucu Yalçın, 5 kişi tarafından darp edildikten sonra sol baldırından bıçaklandı. 17.07.2011 İZMİR netgazete

Maaşını öğrencilere burs olarak dağıtacak
Umut ERDEM
12 Ağustos 2011

MHP Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan 10 bin TL olan maaşını her ay 50 üniversite öğrencisine verecek.

Türkkan’ın maaşı, Valilik Sosyal Yardımlaşma Vakfı aracılığıyla öğrencilere iletilecek. Türkkan konuyla ilgili şunları söyledi: “12 Haziran seçimleri öncesinde milletvekili maaşını almayacağımı, burs olarak dağıtacağımı söylemiştim. Bugün o sözümü tutuyorum. Milletvekili maaşım görev sürem boyunca, ailesi ilimizde ikamet eden üniversite öğrencilerine dağıtılacak.” Kocaeli Valisi Ercan Topaca başkanlığında burs alacak öğrencileri seçmek ve yöntemi belirlemek amacıyla oluşturulan komisyon da ilk toplantısını yaptı. Bursun, aileleri Kocaeli’de ikamet eden, üniversitelerin tıp, hukuk, siyasal bilgiler fakültelerinde öğrenim gören öğrencilere dağıtılması kararlaştırıldı.
hürriyet

ALNI ÖPÜLESİ ASKER
14.08.1012

Yoğun geçen kış koşullarında vazife başında olan Bolu Dağ Komando Tugayında görevli bir asker soğuktan donmamak için Karacasu Ağalan Yaylasında bir eve sığındı.

İşte evde bıraktığı o not:
...“Ben Bolu Tugay Personeliyim. Hava kar yağışlı, fırtınalı ve soğuk olduğundan ben ve bir askerim evinizde 2.5 saat konakladık. Sobanızda 8-10 tane küçük odun yakarak ısındık. Her şeyi ilk haliyle bıraktım. 10 TL’de para bıraktım. Hakkınızı helal edin.”

Yayla evinde bulduğu notla gazetemize gelen Mehmet Günçiçek konuyla ilgili yaptığı açıklamada; “Notu okuyunca eşimle birlikte oturup ağladık. Lakin parayı görünce üzüldüm. Benim üç oğlum var ve ben bu vatana üç tane asker yetiştirdim. Bugün Allah bana yine bu vatana hizmet etme şansı vermiş ve o askerler soğuktan benim evime sığınmışlar. Ben o parayı nasıl alırım. O paraya hiç dokunmadık ve olduğu yerde duruyor. O ev ve yakılan odunlar askerlerimize nasıl ana sütü gibi helalse o parayı almakta bana o derece haramdır” ifadelerine yer verdi
http://www.facebook.com/photo.php?fbid=436128296439133&set=a.289161681135796.101775.287457384639559&type=1&theater

İstanbul Üniversitesi'nde yemekhane boykotu vesilesiyle, yüzlerce öğrencinin birlikte kurduğu kardeşlik ve dayanışma sofrası...
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder
Önceki mesajları göster:   
Bu forum kilitlendi: mesaj gönderemez, cevap yazamaz ya da başlıkları değiştiremezsiniz   Bu başlık kilitlendi: mesajları değiştiremez ya da cevap yazamazsınız    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> AHLAKÎ DÜŞÜNCELER Tüm zamanlar GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © phpBB Group. Hosted by phpBB.BizHat.com


Start Your Own Video Sharing Site

Free Web Hosting | Free Forum Hosting | FlashWebHost.com | Image Hosting | Photo Gallery | FreeMarriage.com

Powered by PhpBBweb.com, setup your forum now!
For Support, visit Forums.BizHat.com