EntellektuelForum Forum Ana Sayfa EntellektuelForum

 
 SSSSSS   AramaArama   Üye ListesiÜye Listesi   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   KayıtKayıt 
 ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

Diyanet i$leri Ba$kanlIgI'nIn Tesettür FetvasI

 
Bu forum kilitlendi: mesaj gönderemez, cevap yazamaz ya da başlıkları değiştiremezsiniz   Bu başlık kilitlendi: mesajları değiştiremez ya da cevap yazamazsınız    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> ŞERİAT
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
admin
Site Admin


Kayıt: 31 Arl 2006
Mesajlar: 831
Konum: Belarus

MesajTarih: Pzr Arl 09, 2007 6:13 pm    Mesaj konusu: Diyanet i$leri Ba$kanlIgI'nIn Tesettür FetvasI Alıntıyla Cevap Gönder

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Tesettür Fetvası

Türkiye uzun bir süredir “başörtüsü”, medyatik ismi ile “türban” sorununu tartışıyor. 28 Şubat süreci ile iyice alevlenen bu tartışma kısa zamanda biteceğe de benzemiyor. Aslında çarşaf, başörtüsü ya da türban, Türkiye’de iktidarı elinde bulunduran ve İslam’ı sürekli bir “tehdit unsuru” olarak algılayan Batıcı-laikçi egemen azınlığın “karabasanı” olmuştur, yıllar yılı. Ve onların iktidarını sarsabilecek en ciddi tehlikeyi(!) yani dindar halkı tanımlamak için de hep aynı simgeler kullanılmıştır: “Kara çarşaf”, “sarık”, “sakal” vs. Türk halkını tepeden inme yöntemlerle “halka rağmen” Batılılaştırıp çağdaş uygarlık düzeyini yakalama hevesine kapılan yönetici elit, nedense II. Mahmut’tan beri hep kafaların dışıyla uğraşmayı, yani gardrop devrimciliğini, ilerlemenin en kestirme yolu olarak görmüştür. Bu bağlamda, Cumhuriyetin ilk yıllarında erkek kıyafetine ilişkin kanuni yaptırımlarla desteklenen değişiklikler yapılmışsa da kadın kıyafeti konusunda aşamalı bir yol izlenmiştir. Önce “peçe” ile mücadele edilmiş, ardından “çarşaf” gündeme gelmiş sonra da “başörtüsü ve türban” tartışmalarına geçilmiştir. İşin ilginç yanı, kadının örtüsü ve giyim-kuşamı ile uğraşan, onları bu geri ve ilkel kabuklarından “kurtarmaya” (!) çalışan egemen güçler, örtünün “dinle ilgisi”ni de sürekli gündeme getirmişlerdir. Örtünmeye ilişkin İslami referansları bilir-bilmez yere ulu-orta yorumlamaya, işlerine geldiği gibi anlayıp dayatmaya çalışmışlardır. Oysa İslam’ın bu konuda getirdiği ilkelerin ve asırlardır tevatür halinde bize intikal eden uygulamaların su götürür bir tarafı yoktur. Diyanet’in “tesettür fetvası” örtünme konusunu sulandırmak isteyenlere bir cevap niteliği taşıdığı gibi önemli bir belge olarak saklanmayı da hak ediyor. T.C. BAŞBAKANLIK DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı Sayı: B.02.1.DİB.0.10/212 KONU: Tesettür KARAR NO: 6 KARAR TARİHİ: 3.2.1993 DİN İŞLERİ YÜKSEK KURULU KARARI İslâm dininde kadının kıyafeti ile ilgili olarak zaman zaman sorulan sorular dolayısıyla konu, kurulumuzca ele alınıp incelendi: Nûr Suresi’nin 30. ayetinde, mü’min erkeklerin harama bakmamaları, namus ve iffetlerini korumaları emredildikten sonra 31. ayetinde kadınlarla ilgili olarak meâlen, “Mü’min kadınlara da söyle: Gözlerini (bakmaları haram olan şeylerden) çevirsinler, edep yerlerini korusunlar, -kendiliğinden görünen müstesna- zinetlerini açmasınlar, başörtülerini yakalarının üzerine salsınlar!” buyurulmakta ve ayetin devamında kadınların kendiliğinden görünmeyen zinet yerlerini, kimlerin yanında açabilecekleri belirtilmektedir. 1- HARAMA BAKMAK VE İFFETİ KORUMAK Görüldüğü gibi bu iki ayette hem erkeklerin hem de kadınların harama bakmamaları, edep yerlerini iyice örtülü tutup, iffet ve namuslarını zina, fuhuş ve onlara sebep olabilecek durumlardan korumaları emredilmektedir. Hz. Peygamber (s.a.v) de “...Gözlerin zinası şehvetle bakmaktır...” buyurarak harama bakmayı, göz zinası olarak nitelemiştir.1 Ancak, gözün harama tesadüfen ilişmesinin kasıtlı bakmak hükmünde olmadığı da hadis-i şeriflerde belirtilmiştir.2 İslâm alimleri, yukarıda mealleri yazılı ayetlere ve konuyla ilgili hadislere dayanarak, erkeklerin ve kadınların, nikahlı eşleri dışında herhangi bir kimseye şehvetle bakmalarının haram olduğu üzerinde müttefiktirler. Tedavi, şahitlik ve evlenme maksadı gibi, zaruret veya ihtiyaç halindeki bakmalara, fıkıhta belirtilen şartlar ve ölçüler dahilinde müsaade edilmiştir. Fitne tehlikesi ve şehvet korkusu olmamak kaydı ile, gerek erkeklerin ve gerekse kadınların, kendi yakınlarından ve yabancılardan kimselere ve nerelerine bakıp bakmayacaklarına dair hükümler, delilleri ile birlikte fıkıh kitaplarında mevcuttur.3 2- ÖRTÜNME Nûr Suresi’nin 31. ayetinde zikredilen bu emirlerden sonra kadınların örtünmesi ile ilgili olarak da, -kendiliğinden görünenler müstesna- zinetlerini, zinet yerlerini açmamaları ve başörtülerini yakalarının üzerine salmaları emredimiştir. Cahiliye devrinde başını örten kadınlar, başörtülerini enselerine bağlar veya arkalarına salıverirlerdi. Allah Teâlâ, bu ayetle, İslâm’dan önceki bu adeti kesinlikle yasaklayarak mü’min kadınların -kendiliğinden görünen hariç- zinetlerini, zinet yerlerini açmamalarını ve başörtülerini; saçlarını, başlarını, kulaklarını, boyun, gerdan ve göğüslerini iyice örtecek şekilde yakalarının üzerine salmalarını emretmiştir. Hz. Âişe (r.a), “Allah ilk muhacir kadınlara rahmet eyleye! Yüce Allah “Mü’min kadınlar başörtülerini yakalarının üzerine salsınlar!” ayetini indirince, onlar eteklerinden bir parça keserek, onunla başlarını örttüler” der”.4 Yine Hz. Aişe (r.a) bir gün ensar kadınlarından sitayişle bahsederken, buna benzer bir ifade ile, başörtüsü emrine nasıl uyduklarını anlatır.5 3- ÖRTÜLMESİ GEREKLİ OLMAYAN KISIMLAR Örtülmesi emredilen, zinetten istisna edilen ve mücmel olarak geçen “kendiliğinden görünen” ifadesi; ashabdan Hz. Ali, İbn Abbas, İbn Ömer, Enes, tabiîlerden Said b. Cübeyr, Atâ, Mücâhid, Dahhâk, Mücahid; imamlardan Ebû Hanîfe, Mâlik ve Evzaî (r.a)’nin de dahil olduğu İslâm alimlerinin çoğunluğu tarafından; “Yüz ve bileklere kadar eller” olarak tefsir edilmiştir.6 4- ÖRTÜLMESİ GEREKLİ OLAN KISIMLAR Ayetteki “kendiliğinden görünen” mücmel ifadeyi -az da olsa- farklı tefsir eden alimler, kadınların, istisna dışında kalan zinetlerini ve zinet yerleri olan saç, baş, boyun, kulak, gerdan, göğüs, kol ve bacakların örtülmesi olarak anlamışlar ve bunlardan herhangi birini açmalarının caiz olmadığı hükmünde ittifak etmişlerdir.7 Kadınların, bu zinet yerlerini kimlerin yanlarında açabilecekleri ise, ayetin devamında bildirilmektedir. Bu âyet–i kerime nazil olunca, yukarıda rivayet edilen hadislerle de sabit olduğu üzere, ensar ve muhacir kadınların, eteklerinden bir parça keserek, onunla başlarını örtmeye acele etmeleri, Hz. Âişe (r.a)’nın ablası Esmâ (r.a)’nın, ince bir elbise ile Hz. Peygamber (a.s)’ın huzuruna çıktığı zaman, Hz. Peygamber’in “ergenlik çağına gelen bir kadının elleri ve yüzü dışında kalan yerlerini göstermesinin caiz olmadığını” bildirmesi, yine Hz. Peygamber’in, bileklerinin dört parmak yukarısını işaret ederek, “Allah’a ve ahiret gününe iman eden bir kadına, ergenlik çağına gelince yüzü ve şuraya kadar elleri hariç, herhangi bir yerini açması caiz değildir.” buyurması; sözkonusu ayetteki emirlerin vücub için olduğuna, kadınların yukarıda sayılan zinet yerlerini örtmekle yükümlü olduklarına delalet etmektedir. 5- ÖRTÜNMENİN GAYESİ Dinimizin emrettiği örtünmeden maksat, kadının zinetini ve zinet yerlerini eşi veya mahremi olmayan erkeklere göstermemesi ve yabancı erkekler tarafından görülmesine meydan vermemesidir. Bu itibarla örtünün; saçın, ten renginin veya zinetlerin görülmesine engel olacak kalınlıkta, vücut hatlarını göstermeyecek nitelikte olması gerekir.8 Bu konuda, yukarıda meali zikredilen hadis-i şerifler dışında, daha pek çok hadis-i şerif bulunmaktadır.9 Ahzâb Suresi’nin 60. ayetinde de “Ey Peygamber! Eşlerine, kızlarına ve mü’minlerin kadınlarına söyle: (Evden çıkarlarken) üstlerine vücutlarını iyice örten dış elbiselerini giysinler! Bu, onların iffetli bilinmelerini ve bundan dolayı incitilmemelerini daha iyi sağlar.” buyurulmaktadır. Bu ayette müslüman hanımların evlerinden çıkarken, üstlerine vücut hatlarını belli etmeyecek bir dış elbise almaları, ev kıyafeti ile sokağa çıkmamaları emredilmektedir. Nûr Suresi’nin 60. ayetinde ise, yaşlanmış kadınların, 31. ayette örtülmesi emredilen zinet ve zinet yerlerini örtmek kaydı ile (manto, pardesü, çarşaf gibi) dış elbiselerini üstlerine almadan dışarı çıkabilecekleri belirtilerek şöyle buyrulmaktadır: “Bir nikâh ümidi beslemeyen, çocuktan kesilmiş yaşlı kadınların, zinetlerini (yabancı erkeklere) göstermeksizin, dış elbiselerini çıkarmalarında, kendilerine bir vebal yoktur. Yine de dış elbiseli olmaları, kendileri için hayırlıdır.” NETİCE: 1. Gerek erkeklerin ve gerekse kadınların gözlerini haramdan korumaları, 2. Kadınların, vücudun el, yüz ve ayakları dışında kalan kısımlarını, aralarında dinen evlilik caiz olan erkekler yanında, vücut hatlarını ve rengini göstermeyecek nitelikte bir elbise (örtü) ile örtmeleri, 3. Başörtülerini, saçlarını, başlarını, boyun ve gerdanlarını iyice örtecek şekilde yakalarının üzerine salmaları, dinimizin; Kitab, sünnet ve İslâm alimlerinin ittifakı ile sabit olan kesin emridir. Müslümanların bu emirlere uymaları dini bir vecîbedir. TESETTÜRLE İLGİLİ HADİSLER 1- “Şüphe yok ki Allah, Ademoğluna zinadan payını yazdı (yani onun kendi iradesini kullanarak işleyeceği zina türünü levh-i mahfuz’da belirtti, diğer bir yoruma göre şehvet sevgisini onun fıtratına yerleştirdi). Artık Ademoğlu yazılan payına kesinlikle ulaşır. Gözlerin zinası (şehvetle) bakmak, dilin zinası (haramı) konuşmaktır. Nefis de (zinayı) temenni edip şehvetlenir ve nihayet ilgili organ bunların ortak isteklerini yerine getirmek suretiyle onları tasdik eder ve arzularını gerçekleştirmekten imtina etmekle onları tekzib eder.”10 buyurur. 2- Ashabdan Cerir bin Abdullah el-Becelî (r.a)’den: Şöyle demiştir: “Ben Rasûlüllah (s.a.v)’e (harama) ani bakışın hükmünü sordum. O, bana, gözümü başka yöne çevirmemi emretti”.11 3- “Ey Ali! Harama (tesadüfen) bakışın ardından (kasıtlı) olarak tekrar bakma; çünkü, şüphesiz (tesadüfen olan) birincisi sana (muaf)tır ve (kasıtlı olan) sonuncusu sana muaf değildir”.12 4- Hz. Âişe (r.a) “Allah ilk muhacir kadınlara rahmet eyleye! Allah “Mü’min kadınlar başörtülerini yakalarının üzerine salsınlar!” ayetini indirince onlar eteklerinden (bir rivayette en kalın olanı) kesip onunla başlarını örttüler.” der.13 5- Hz. Âişe (r.a) bir gün ensar kadınlarından sitayişle bahsederken buna benzer bir ifade ile başörtüsü emrine nasıl uyduklarını anlatır.14 6- Hz. Âişe (r.a) şöyle demiştir: “Ebû Bekr (r.a)’ın kızı Esmâ (ki Âişe validemizin ablasıdır) ince bir elbise ile örtülü olarak Rasûlüllah (s.a.v’in) huzuruna girdi. Rasûlüllah (s.a.v) ondan yüzünü çevirdi ve kendi mübarek yüzünü ve ellerini işaret ederek; “Ey Esmâ! Kadın erginlik çağına ulaşınca vücudunun şurası ve burası dışında kalan yerlerinin görülmesi (gösterilmesi) caiz değildir.” buyurdu.15 7- Yine Hz. Âişe (r.a)’den: Şöyle demiştir: “Rasûlüllah (s.a.v) bileklerinin dört parmak yukarısını işaret ederek “Allah’a ve ahiret gününe inanan bir kadın ergenlik çağına varınca yüzü ve şuraya kadar elleri dışında herhangi bir yerini açması helâl değildir!” buyurdu.16 8- Ebû Hureyre (r.a)’den: Şöyle demiştir: “Rasûlüllah (s.a.v) “Ateş ehlinden olup, görmediğim iki sınıf insan var: (Birisi) yanlarında bulunan sığır kuyruklarına benzer kamçılarla insanları döğen (işkence yapan) bir kavimdir. (Diğeri) giyinik, çıplak birtakım kadınlardır...”17 buyurdu. DİPNOTLAR 1- Buhâri, (Çağrı Yay. İst. 1981), Kader, 9 (VII, 214); Müslim (Çağrı Yay. İst. 1981) Nikâh, 44 (II, 612, Hadis No: 2152, 2153); Beyhaki, VII, 89. 2- Müslim, Âdâb, 10 (II, 1699, hadis no: 2159); Tirmizi, Edeb, 28 (V, 101, Hadis No: 2777) Ebû Dâvûd, Nikâh, 44, (II, 609, 610, Hadis No: 2148, 2149); Müsned, IV, 358, 361; Dârimî (Çağrı Yay, İst. 1981) İstizân, 15 (s. 674); Rikâk, 3 (s. 694); Beyhâki (1. Baskı, Hind, 1353) VII, 90. 3- Serahsî, Mebsût, (Beyrut, 1986) X, 145-165; Nevev;ı Minhâc (Celaleddin Mahalli’ye ait şerh ile birlikte, II. Baskı, Mısır, 1934) II, 206/215; Kashanî, Beda’i’us-Sanayi’ (Mısır 1328/1910) V, 118-125; İbn Abidin, Reddu’l-Muhtâr, (Matba’a-i Amire, İst.) V, 320-329. 4- Buhârî, Tefsir, Tefsir-u Sûreti’n-Nûr, 13 (v, 13) Ebû Dâvud, Libâs 33 (IV, 357); Beyhakî, VII, 88. 5- Ebû Dâvûd, Libas, 32 (IV, 356). 6- Taberî, Câmi’u’l-Beyân, (Beyrut, 1405/1984); X, 117-121. 7-Taberi, a.g.e., Aynı yer; Fahreddin Râzi, Mefatihu’l-Gayb, (Matba’atü’l-Behiyye, Mısır) XXIII, 201, 210; Kurtubi el-Cami’ Li Ahkami’l-Kur’an, (Mısır, 1361/1942) XII, 222-238 Cassâs, Ahkûmu’l-Kur’an (Lübnan, Daru’l-Kitabi’l-Arabi) III, 315-3119; İbnu’l-Arabi, Ahkamu’l-Kur’an (Lübnan, Dâru’l-Ma’rife) III, 1365-1376; Serahsî, a.g.e., X, 145-165; Celâluddin Mahallî, Şerhu’l-minhâc, III, 206-215; Kâshâni, a.g.e, C., 118-125; İbn Abidîn, a.g.e., V, 320-329, İbn Hazm, Merâtibu’l-İcma, s. 29. 8- Serahsî, a.g.e., X, 155; İbn Abidin, a.g.e., V, 320-329. 9- Müslim, Libâs, 34 (II, 1680, Hadis No: 2128), Cennet, 13 (II, 2192, Hadis No: 2128); Müsned, II, 356. 10- Buhâri Kitabü’l-Kader, 8. Bab, Müslim aynı kitab, 5. bab, Ebû Dâvûd, Nikâh, 4. babta, Ebû Hüreyre (r.a)’den. 11- Müslim Kitabü’l-âdâb, 10 bab, Tirmizi, İsti’z’ân 61. bab, Ebû Dâvûd, Nikah Kitabı 44. bab, Ahmed 4/358, Beyhâki 7/90..., Dârimî 2/278, İsti’zân 15. 12- Tirmizi İsti’zân 61. bab, Ebû Dâvûd, Nikâh 44. bab, Ahmed 5/531-532; Dârimî, rikak 3, Beyhâki, 7/90 13- Buhari Nûr Suresinin tefsiri 13. bab, Ebû Dâvûd, Libas Kitabı 32. bab, Beyhâki 88. 14- Ebû Dâvûd, Libas Kitabı, 31. bab. 15- Ebû Dâvûd Libas kitabı, 33. bab. 16- Buhari, Kitabü’l-Kader, 8. bab, Müslim, aynı kitab 5. bab, Ebû Davud, Nikâh, 4. babta, Ebû Hüreyre, (r.a)’den. 17- Müslim, Kitabü’l-Adab, 10. bab, Tirmizi İsti’zân, 61. bab, Ebû Dâvûd, Nikah kitabı 44. bab, Ahmed 4/358, Beyhakî, 7/90..., Dârimî 2/278, İsti’zân 15.

Din Görevlileri Blog

Bu da TSK'nın Başörtüsü FETVASI

http://s.aktifhaber.com/images/news/110736.jpg

Genelkurmay Başkanlığı tarafından askerlere dağıtılan kitapçıkta ayet ve hadisler yorumlanarak başörtüsü, peçe va çarşafla ilgili şu ifadeler kullanılıyor:

Genelkurmay tarafından yayınlanan bir kitapçıkta, “Başörtüsü” hakkında; “Başörtüsü, bir Kur'an hükmü ve ifadesi değildir… Peçe ve çarşaf ise İran ve Bizans kaynaklıdır” denilerek ilginç bir fetva verildi.

Genelkurmay Başkanlığı'nın, “Kamu Kurum ve Kuruluşları'ndaki Kıyafet Düzenlemesi” adlı kitapçıkta, Allah'ın emri olan başörtüsü hakkında skandal ifadeler kullandığı ortaya çıktı.

Genelkurmay Başkanlığı tarafından askerlere dağıtılan ve üzerinde “Hizmete Özel” yazan kitapçıkta, başörtüsünün bir Kur'an hükmü ve ifadesi olmadığı iddia ediliyor ve “Türk gelenek ve göreneklerinde türban, peçe ve çarşaf yoktur. Türban, belirli dini inanışın simgesi olarak, toplum yaşamımıza bilinçli olarak sokulmuştur. Peçe ve çarşaf ise, İran ve Bizans kaynaklıdır” deniliyor.

Kitapçıkta, Kur'an'ın örtünme ile ilgili ayetlerinin, doğruluğu ve gerçekliği tam olarak bilinmeyen hadislere dayanılarak açıklandığı, söz konusu hadislerin de Kur'an hükümleri gibi ortaya konulduğu öne sürülüyor. Genelkurmay Başkanlığı'nın söz konusu kitapçığı, kendisi gibi resmi kurum olan Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu'nun 29 yıl önce verdiği ve 'Başörtüsünün dinin emri olduğu'na yönelik kararını dikkate almadığını gösteriyor.

İŞTE O SKANDAL İFADELER

Ergenekon Terör Örgütü soruşturması kapsamında gözaltına alınan ve örgütün yöneticisi olduğu gerekçesiyle yargılanan Ergenekon sanığı emekli Orgeneral Hurşit Tolon'da ele geçirilen 14 sayfalık kitapçıkta şu ifadeler yer alıyor:

“Bu kitap, irticai unsurların baş örtüsü veya türbanı simge yaparak, demokratik ve laik Cumhuriyet aleyhine karşı başlattıkları gerici girişimlerin nedenlerini, Devletin kamu kurum ve kuruluşlarında uyguladığı kılık-kıyafet düzenlemelerinin hukuki gerekçelerini ve Anayasa ve kanunlar çerçevesinde konuya yaklaşımın nasıl olması gerektiğini açıklamak maksadıyla hazırlanmıştır.”

(…)
“Türkiye'de başörtüsü veya türbanın kullanılması yasak değildir. Yasak, devletin temel düzeninin ve halka hizmette eşitliğin kısmen de olsa din kurallarına dayandırılmayacağı esasından hareketle, kamu kurum ve kuruluşlarında uygulanmaktadır. Devletin; sokakta, evinde, tarlasında ve kendi işyerinde başörtüsü ve türban kullanan kadınlarımızın kılık-kıyafetine karışması ve bunlara karşı herhangi bir yasak uygulanması söz konusu değildir.”

(…)
“Türban, bir Kur'an hükmü ve ifadesi değildir. Bugün analarımız, ninelerimiz ve kadınlarımız başörtüsünü dini bir gerekçeden ziyade, bir giyim ve yaşam tarzı olarak kullanmakta ve takmaktadır.”

(…)
“Türk gelenek ve göreneklerinde türban, peçe ve çarşaf yoktur. Türban, belirli dini inanışın simgesi olarak, toplum yaşamımıza bilinçli olarak sokulmuştur. Peçe ve çarşaf ise, İran ve Bizans kaynaklıdır”

“(…) Devletin kamu kurum ve kuruluşlarında uyguladığı kıyafet düzenlemesinin bir amacı da, belirli bir dini düşünce ve inanışa göre; kılık-kıyafet, düşüncesi ve ibadeti aynı olan tek tip insan yetişmesine mani olmaktır.”

“(…) Kur'an'ın örtünme ile ilgili ayetleri, doğruluğu ve gerçekliği tam olarak bilinmeyen hadislere dayanılarak açıklanmakta, bu hadisler de Kur'an hükümleri gibi ortaya konulmaktadır.”

“Anayasa'ya ve bu yargı kararlarına rağmen, bugün gelinen noktada; ‘Başörtüsü ve türban', din adına, demokratik ve laik Cumhuriyetimize karşı başlatılan karanlık amaçlı bir mücadelenin ‘simgesi' haline getirilmiştir. ‘Başörtüsünü bir yaşam ve giyim tarzı olarak benimseyen' insanlarımız, bu karanlık amaçlı mücadelenin esas oyuncuları tarafından, kendi amaçları doğrultusunda kullanmaya çalışılmaktadır...”

DİYANET: BAŞÖRTÜSÜ ALLAH'IN EMRİDİR

Başörtüsü konusunda Diyanet İşleri Başkanlığı, 29 yıl önce çok önemli bir fetva verdi. Din İşleri Yüksek Kurulu'nun 30 Aralık 1980 tarihli ve 77 nolu kararında da; "Cenab-ı Hak, Müslüman kadınların başörtülerini, saçlarını, başlarını, kulaklarını, boyun ve gerdanlarını örtecek şekilde yakalarının üzerine salmasını emretmiştir" deniliyor.

Başörtüsünün İslam dininin kesin emri olduğu, Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu'nun 3 Şubat 1993 tarihli ve 6 nolu kararında şöyle yer almıştı:

"Başörtülerini, saçlarını, başlarını, boyun ve gerdanlarını iyice örtecek şekilde yakalarının üzerine salmaları, dinimizin, Kitap, Sünnet ve İslam alimlerinin ittifakıyla sabit olan kesin emridir. Müslümanların bu emirlere uymaları, dinî bir vecibedir."

Din İşleri Yüksek Kurulu'nun 30 Aralık 1980 tarihli ve 77 nolu kararında da; "İmam-Hatip Liselerinin yönetmeliğinde, dinimizin Müslüman kadınların örtünmesi ile ilgili hükümlerine aykırı Anayasamızın tanıdığı kişinin temel hak ve hürriyetlerini zedeleyici ve sözü edilen okulların yönetim, eğitim ve öğretim faaliyetlerini olumsuz yönde etkileyici nitelikte hükümlerin yer almasının uygun olmayacağı mütalaa olunmuştur" deniliyor.

Kaynak: Vakit

BU da Vatandaşın Fetvası

diyanet de aksini soyluyormuhsin1400 yildir dunyadaki muslumanlar yanlis biliyor , diyanet de yanlis biliyor , Hz. Muhammed ( s.a.v ) efendimiz de yanlis biliyormus da TSK 28 subattan sonra dogrusunu Israil'den ogrenmis ; kisaca yuh demekten baska ne yapilir ki , vatandasina vatandasinin inancina karsi bir kurum iste
30 Eylül 2009 Çarşamba 09:34
2345672345678doğru
30 Eylül 2009 Çarşamba 09:34
kim takarzülfütsk dini konularda yetkili değildir. yetkili olması laikliğe aykırıdır. verdikleri fetva diyanetin fetvasıyla çeliştiğine göre bilgili de değiller.
30 Eylül 2009 Çarşamba 09:40
vayyyyyyhahaşunlara bak hele. caminin lduğu sokağa girmeye korkarlar, fetva vermişler. ilahi insancıklar. sabah sabah beni güldürdünüz.
30 Eylül 2009 Çarşamba 09:41
Asker herşeyden anlarE.AAsker herşeyden anlar... Onlar seçkin sınıftır... Dini konularda bile Allame-i cihandırlar... Onlardaki bilgi kimsede yoktur... Generallerin hepsi aynı zamanda mutlak müçtehiddirler.. :)
30 Eylül 2009 Çarşamba 09:42
KURAN ÇARPTI ERGENE KONCULARIHEM MÜSLÜMAN HEMDE TÜRKÜMBİLMEDEN KUARAN'A DİL UZATIRSANIZ İŞTE BÖYLE KODESLERDE SÜRÜNÜRSÜNÜZ
30 Eylül 2009 Çarşamba 09:44
ALAKASIZ İŞLERmehmet158Yani Bülent Arınç söylüyor; "Allahtan biz bu aralar savaşa girmemişiz, yoksa halimiz perişan olurmuş. Zira askerler askerlik hariç her işle uğraşmışlar..." Ama adamlar hala anlamak istemiyor.... PKK yı hallettin savunma sanayimizi güçlendirdin (Maalesef büyük oranda yine dışa bağımlıyız) askerini eğittin sıra DİNE gelid öylemi....? BENCE İŞİNİZE BAKIN DİNİ, DİYANETE BIRAKIN DA ARTIK ASKERLİK YAPMAYA ÇALIŞIN... UĞRAŞIN... UMARIM BAŞARIRSINIZ... SİZİN VE BİZİM SELAMETİMİZ İÇİN....
30 Eylül 2009 Çarşamba 09:44
BUYRULCAK İŞİ...FAŞİSTASLİ GÖREVİNİZİ YAPTINIZ, SIRA FETVAYA GELDİ. E SONRA BU FETVAYI HANGİ DİNİ İNANCLARA GÖRE YAPTINIZ.HIRİSTİYANLIGA GÖREMİ YAPTIYANIZ.EGER ÖYLE İSE AMENNA.......
30 Eylül 2009 Çarşamba 09:50
sormak lazımifer...bugün analarımız, ninelerimiz ve kadınlarımız başörtüsünü dini bir gerekçeden ziyade, bir giyim ve yaşam tarzı olarak kullanmakta ve takmaktadır.' diyenlere sormak lazım peki bu analarımız ninelerimiz ve kadınlarımızın herhangi birisinin bir orduevine girmesine izin var mıdır?erkekçe mertçe cevap verecek olan var mı?kendi kendileriyle çelişen bir sürü gereksiz bu anlayıştaki komutanlar...
30 Eylül 2009 Çarşamba 09:54
EL HÜKMÜ FİL BORU...KAZAK ABDALKart kurt'tan bir ırkı yok sayma sapkınlığı ,Dünyanın en büyük 10 zengin generali,Yüzbinlerce kola ve Kahve hırsızlığından hüküm yemiş paşaları,Darvinizmi okullarda okutmamak gericiliktir,Milletvekili Hanımefendiye 'kazık'hatırlatması,Askerleri Karakollarda baskın yerken Golf oyun oynaşındaki,Kutlu doğum haftalarında uykuda olması gereken çocukları takip karargahları,'bunlar boş boru diyerek millete dayamak isteyenler.......
30 Eylül 2009 Çarşamba 09:54
6969TSK İSLAM DENİLİNCE HEMEN TİTRİYOR SEN ÖNCE GİT DAĞDAKİ TERÖRİSTLERİ TEMİZLE PKK DENİLEN PAÇAVATSIZ ÖRGÜTÜ GERİLLA YAPTIN.İSLAMI PKK DAN DAHA ÇOK TEHLİKE OLARAK GÖREN ZİHNİYET TSK DIR.. BIRAKIN ONU MÜSLÜMAN ÇOÇUGU BU GÜN ASKERİ OKULLARA GİREBİLMESİ İÇİN ARANACAK ŞARTLARIDA YAZSA İYİ OLURDU... ARANAN EN BÜYÜK ŞART MÜSLÜMAN OLMAMASI MÜSLÜMANSA BU KURUMA GİREMEZ ZATEN MÜSLÜMANLAR ANCA ASKERE ALINIR ENAYİ GİBİ BOŞ DAĞLARDA PKK GİBİ PAÇAVATSIZ ÖRGÜTE YEM EDİLİR NEDE OLSA MÜSLÜMANLAR ÖLSÜNLER
30 Eylül 2009 Çarşamba 09:55
İŞİNE BAKŞAHİKAG.KURMAY ARTIK DÖNSE KENDİ İŞİNE NE GÜZEL OLACAK.KEHANET ONLARDA,DİNİ FETVA ONLARDA,TOPLUMU ŞEKİLLENDİRME İSTEĞİ ONLARDA...ASKERLİK İŞİ KİMLERDE ALLAH AŞKINA?ALINSIN ASKERLİK İŞİ G.KURMAYDAN.DEĞİŞSİN ADI DA ASKER PARTİSİ OLSUN.HADİ CANIM SİYASETE.HİÇ OLMAZSA DAHA ETİK OLUR.
30 Eylül 2009 Çarşamba 09:55
HADDİ AŞAN TSKZORBEYAkıllıca bir tavır olmadığını bilmelisiniz... Sayın TSK'nın psikolojik uzmanları :) daha akıllı olun... Bu gibi yemler ile balık tuutlmaz.
30 Eylül 2009 Çarşamba 09:59
NUR SÜRESİ 31.AYETşahin daşMü'min kadınlara da söyle: "Gözlerini (harama çevirmekten) kaçındırsınlar ve ırzlarını korusunlar; süslerini açığa vurmasınlar, ancak kendiliğinden görüneni hariç. Baş örtülerini, yakalarının üstünü (kapatacak şekilde) koysunlar. Süslerini, kendi kocalarından ya da babalarından ya da oğullarından ya da kocalarının oğullarından ya da kendi kardeşlerinden ya da kardeşlerinin oğullarından
30 Eylül 2009 Çarşamba 10:00
NUR SÜRESİ 31.AYET DEVAMIŞAHİN DAŞya da kız kardeşlerinin oğullarından ya da kendi kadınlarından ya da sağ ellerinin altında bulunanlardan ya da
30 Eylül 2009 Çarşamba 10:00
12asker söylediğine göre muhakkak vardır bir bildikleri...
30 Eylül 2009 Çarşamba 10:04
YUUHHHHHAlperenİnanamıyorum yaa, memlekette pkk denen bi sorun var, ordumuzun haberi varmı acaba, yoksa vazmı geçtiler artık kendi işleri olarak görmüyorlarmı,
30 Eylül 2009 Çarşamba 10:04
Slip DonHakan DemirSlip donlarda avrupa icadıdır Genel Kurmay yetkilileri slip don giymesinler.
30 Eylül 2009 Çarşamba 10:06
KIZMAYIN CANIM.FERHADOĞLUKIZMAYIN CANIM. AĞZI OLAN HERKES KONUŞMUYOR MU? SİZİNKİLERDE PAPAZLARLA, KEŞİŞLERLE, HAHAMLARLA AYNI YATAĞA GİRİLİR DİYE FETVA VERMEDİ Mİ? VARSIN BUNLARDA BU KADAR FETVA VERSİNLERT CANIM. DİNLER ARASI DİYALOG OLUYORSU, BEZ PARÇASI YÜZÜNDEN BU ŞAMATA DA NE OLUYOR Kİ? AH BENİM CÜCE BEYİNLİ İNSANIM. SANA NELER OLDU BÖYLE Kİ, ZİHİNSEL OLARAK TUTSAK DÜŞTÜN. BOŞUNA KAVGA ETMEYİN. SİZİN BİRBİRİNİZE HİÇ BİR FARKINIZ YOK
30 Eylül 2009 Çarşamba 10:17
olmadıadnanböyle söylendi diye böyle olmaz.askerin görüşü olamaz dinin görüşü olur.kitap toplanmalı üstelik askeri milletin eşarbı ne ilgilendirir.
30 Eylül 2009 Çarşamba 10:22
----Mehmetçikböyledir. Ne dinle olur ne dinsiz. Dinden beğenmediğini değiştirir. Değiştirdiğine yada kendi görüşüne Allah'ın emri der. Sormak gerekir kendi fikri için Kitaptan delil getirenler kitaba çok mu bağlı olmak istiyorlar? Eğer öyle ise delil getirenlerin Kitaptaki diğer hükümlerin kendi mekanlarında ve ülkenin her yerinde uygulanması için çaba sarfetmerleri gerekmez miydi? Mesele üzüm yemek değil mesele bağcıyı dövmek. Allah'ın dediği olsun değil kendi dediği Allahtan gelmiş gibi kabul edilsin.
30 Eylül 2009 Çarşamba 10:27
askeriyefatihya bu askeriyenin görevi silahlari savaslarimi arastirmak yoksa dini siyasetimi arastirmak..
30 Eylül 2009 Çarşamba 10:30
çamur at izi kalsınismail ersözTSK. çagdaş türkiyenin aydınlık yüzü ne mutluki tsk.mız var .ülke bu yobazlara kalsa yarın irana döner.görüyoruz iranı dünya dışlıyor.müslüman ülkelerin içinde ülkemiz bir yıldız gibi parlıyor .o da yüce önder MUSTAFA KEMAL ATATÜRK VE ARKADAŞLARI sayesinde tanrı onlardan razı olsun mekanları cennet olsun siz hiç başörtülü bir sb. asb.veya er gördünüzmü.anlıyorum onları şeriatın gelmesi için tek engel TSK. AMA ÇOK BEKLERLER.Rüzgar kayadan ne alırsa O KADAR.
30 Eylül 2009 Çarşamba 10:34
----Molla GüraniAllah yolunda canla malla savaşmış asırlara yayılmış tefekkür araştırma anlama mesaisi ortaya koymuş koca ümnmet baş örtüsünü yanlış anladı da iki 25 yıllık ömürlerinde ortaya koydukları 2 saatlik çalışma ile iki komutan mı doğru anladı bu işi. Hayır öyle değil ilim sahibi olmak Kitaptan öğrendiklerini hemen uygulamaya koymakla başlar. Kitabın hükmünü uygulamayanların alimlikleri ancak alimlik taslamakla sınırlı kalır. Ne kendilerini ne de aydınlattıklarını zannettilerini nura kavuşturamazlar.
30 Eylül 2009 Çarşamba 10:36
Anlayana yada anlayabileneAdemoğluİşte size ayeti kerimeler, anlayabilene en kuvvetli delil “Suç işleyenler, dünyada iman edenlerle alay edip gülerlerdi” Mutaffifin 29 “İnsanların hesap görme zamanı yaklaştı, fakat onlar hala habersiz, hakdan yüz çeviriyorlar.” Enbiya 1
30 Eylül 2009 Çarşamba 10:37
ÇÜRÜK BAMYA FETVALARIMülazım-ı SaniCiddiye alıp yorumlamaya değmez...Çürük bamya fetvaları bunlar... Şuna da cevap versinler. Çürük bamya, balla karıştırılıp yense, hainliğe şifa olur mu?
30 Eylül 2009 Çarşamba 10:40
ferhadoğlu musun nesincenksokak ağzıyla yaptığın yorum hoş değil.önce iyice araştırmak gerekiyor.kim nasıl fetva vermiş.türkiye de kim kiminle uğraşıyor haberin bile yok.ve kim nasıl yaşıyor!
30 Eylül 2009 Çarşamba 10:41
----TAYFUR OKANfetvayı vermişler ve MÜTEALA EDİLMİŞTİR diye sıvamışlar:))) Kalplerde nur, dillerde NUR SURESİ olmayınca, koca koca generaller böyle KOMİK CÜCELERe dönüşüveriyorlar. ALLAH(cc) HİDAYET NASİP ETSİN! Ne diyelim??
30 Eylül 2009 Çarşamba 10:48
sorumlulukTAYFUR OKAN27 nisanda internette yayınlanan e-muhtura oyununda (akp oylarını arttırmak için oynanan tiyatro) ortaya fırlayıp "genelkurmay başkanı bana karşı sorumludur" diyen kasımpaşalının, bu tip dini hassasiyetler karşısında üç.....oynaması da ayrıca manidardır.
30 Eylül 2009 Çarşamba 10:52
TSK BÖYLE FETVA VERMEZ;VEREMEZCandaroğluTSK nın işi gücü yokta böyle işlerlemi koşturacak,olsa olsa bunu ortalığı karıştırmak isteyen kökü belli olmayan biri yazmıştır. Bu gibi yalan ifadeleri TSK yazmış demekte iftiradır.Başörtüsü yoktur demek insanı KAFİR yapar,ayeti inkar etmek demektir,ben TSK askerlik yaptım böyle dediklerini hiç kimseden duymadım,namaz kılarken kimse bana niye namaz kılıyorsun demedi,bu haberi kim yapmışsa ispatlasın.
30 Eylül 2009 Çarşamba 10:54
SAYGI VE DİNLEME YOKDOĞRUCUBu konu bir inanç meselesidir.Bu konu insanlarımızı 2'ye bölmüştür ve 2 taraf ta kendini haklı saymaztadır.Haklı gördüğü için de birbirini dinlememektedir.Kardeş kardeşle bile ayrılmaktadır.İnançlı insanlarımız hafife alınmakta,silah gücü de olmadığından hırpalanmakta,hakir görülmektedir.Allah dinini ve hükmünü koruyacaktır.Güç silah değil imandır.Allah'ın hükmü galebe çalacak,zalimler yenilecektir.
30 Eylül 2009 Çarşamba 11:02
BEKLİYORUZ...!İsmailDiyanet İşleri Başkanlığı; millî savunma, silah sanayi, Türkiye'nin stratejik konumu, asker eğitimi, savaş vb. konularda açıklamalar yapsın. Artık zamanıdır!
30 Eylül 2009 Çarşamba 11:03
YARGIÇLARABAKIN! 1abdülkadirBU KİTAPÇIK ACÇIK VE KESİN OLARAK GÖSTERMEKTEDİRKİ ANAYASA MAHKEMESİNİN ANAYASAYA VE TEMEL İNSAN HAKLARINA AYKIRI VERDİĞİ TÜRBAN KARARLARINA NEYİN NASIL ETKİ ETTİĞİ ORTAYA ÇIKMAKTADIR.TÜRK MİLLETİNİN KAHİR EKSERİYETİ BİLİRKİ İSLAM DİNİNDE KADINLARIN VE ERKEKLERİN BELLİ ŞEKİLDE ÖRTÜNMESİ VARDIR.ÖRTÜNME SADECE KADINLAR İÇİN DEĞİL ERKEKLER İÇİNDE VARDIR.ÖRTÜNME DEYİNCE İLLAKİ BAŞIN ÖRTÜNMESİ DEĞİL.TSK İÇİNDE 1960 YILINDAN BUYANA BELLİ BİR GRUP VE İSLAM KARŞITI KADROLAŞMANIN OLDUĞU KESİN.
30 Eylül 2009 Çarşamba 11:06
koptum....fatihTürban, bir Kur'an hükmü ve ifadesi değildir. Bugün analarımız, ninelerimiz ve kadınlarımız başörtüsünü dini bir gerekçeden ziyade, bir giyim ve yaşam tarzı olarak kullanmakta ve takmaktadır.” bu ifade beni kopardı...benim eşim tesettürlü ama giyim tarzı olarak giyindiğini yani başörtüsü taktığını ben şahsen bilmiyordum..
30 Eylül 2009 Çarşamba 11:10
YARGIÇLARABAKIN! 2abdülkadirHANGİ SINIFTA MEVKİDE MERCİDE OLURSA OLSUN MESLEK YEMİNİNE SADIK BİR HAKİMİN LAİKLİK İLKESİNİ İSLAM DÜŞMANLIĞI OLARAK UYGULAMASI ZATEN KABUL EDİLEMEZDİ.EVRENSEN LAİKLİK İLKESİ"DEVLETİN HUKUKNİZAMININ KISMEN DAHİ OLSA BİR DİNİN ESASLARINA DAYANDIRILMAMASI"DEMEK HERHANGİ BİR DİNE VE YA İNANANLARINA DÜŞMAN OLMAYI,ONLARI DIŞLAMAYI VE YA YASAKLAMAYI GEREKTİRMEZ.BUNUN BÖYLE OLDUĞUNUN KESİN KANITI ANAYASANIN 10,24,25 MADDELERİDİR.BU MADDELER VARKEN A.YASAMAHKEMESİNİN VERDİĞİ KARAR ÇAĞDIŞIDIR.
30 Eylül 2009 Çarşamba 11:16
BELLİ MASONİK ZÜMREKADİRFAZLADA KIZIP BURALARDA BAĞIRIP CAĞIRMAKLA BİŞEY OLMAZ.BUNLARIN NE OLDUĞU BELLİ,TSK İÇİNDEKİ KEMİKLEŞMİŞ MASONİK ZÜMRE.İTTİHAT TERAKKİ ZAMANINDA TSK İÇİNE SIZMIŞ VE KEMİKLEŞMİŞ BİR BİÇİMDE İÇERİDE DURUYOR.EĞER TÜRKİYE BÜYÜK BİR ÜLKE OLMAK İSTİYORSA İLK ÖNCE BU YAPIYO YOK ETMELİ YOKSA BU ÜLKEDEN NE KÖY OLUR NEDE KASABA.
30 Eylül 2009 Çarşamba 11:23
Faso Fiso işteAyberkÇağdaş insanların fetva kurulu TSK olduğunu bilmiyorduk böylece öğrenmiş olduk. Neyse Fetva yı sadece ama sadece Diyanet çıkartır gerisi faso fisodur.
30 Eylül 2009 Çarşamba 11:25
kuzeykore ve kubabiloda yasiyoruz,milletin ödedigi vergi ile,millete kefen biciyorlar
30 Eylül 2009 Çarşamba 11:30
YARGIÇLARABAKIN! 3abdülkadirZERRE KADAR AKLI OLANLAR BİLİRKİ ASKERLİKLE İLGİLİ KONUYU EN İYİ BİLMEK ZORUNDA OLAN ASKERDİR,SAĞLIKLAİLGİLİ KONUYU DOKTOR,MAKİNA İLE İLGİLİ KONUYU MAKİNA MÜHENDİSİ,HUKUKLA İLGİLİ KONUYU HUKUKÇU,DİNLE İLGİLİ KONUYU O DİNİN ALİMİ BİLEBİLİR.BİR MÜSLÜMAN HAKİM HIRISTİYANLIK DİNİNDEKİ BİR KONUYU SORACAĞI YER HIRISTİYAN ALİMLERİ VE KİTAPLARIDIR.MÜSLÜMANLAR İÇİNSE MÜSLÜMAN DİN ADAMLARI VE KİTAPLARI.DÜNYANIN HER ÜLKESİNDE MÜSLÜMAN VAR VE HEPSİNDE KADINLARIN ÖRTÜRNMESİ VAR.BUNLARDAMI SİYASETÇİ?
30 Eylül 2009 Çarşamba 11:30
11:03 ismailTAYFUR OKANgüzel ironi yapmışsın:) Onu bırak, bizim diyanet ŞEHİTLİK kavramını bir daha tarif etse yeter. Kemalist dinin şehidlik anlayışı ile, Laiklik-şehidlik tezini ortaya koyup, bir sentez geliştirmeye cesaret etse yeter. Bu cesareti bile görevi olduğu halde gerçekleştirme cesaretini gösteremeyen kurumdan, senin yorumundaki tavırları da bekleyemeyiz. ALLAHTAN KORMAYAN,HER GÜÇLÜDEN KORKAR!! ALLAHTAN KORKAN, HİÇ BİR GÜÇTEN KORKMAZ! BİZE DOST OLARAK ALLAH YETER!
30 Eylül 2009 Çarşamba 11:30
Insanlari KATL SEVAPMI?MerinosAnodoluda INSANLARI katl etmekle basladiniz,darbelerde katl ettiniz dini KATL ettiniz. Insanligi mahfettiniz HEMDE BIZIM PARALARIMIZLA,VATANI MILLETI HAIN ILAN ETTINIZ,FAKAT MILLETI SOMUREN SIZ, HAIN MILLET OLDU.BUNA LAHANA TURSUSU BU NE........ HALEN UTANMADAN BU MOLLETIN YUZUNE NASIL BAKIYORSUNUZ? Bazilari vatan bekcileri deyecek duyar gibi oluyorum!! Hadi ordan brehh.Bu vatanin tek bekcileri MUSLUMANLARDIR..BU BEDELIDE FAZLASIYLA ODEMISLERDIR
30 Eylül 2009 Çarşamba 11:39
YARGIÇLARABAKIN! 4abdülkadirAHAYASA MAHKEMESİNİN 1996 YILINDA VERDİĞİ 1989 YILINDA VERDİĞİ TÜRBANLA İLGİLİ KARARLAR İLE 2008 YILINDA VERDİĞİ KARARLAR BİRİBİRİNİN İÇERİK OLARAK AYNISI,İÇERİK İSE HUKUKİLİKTEN ÇOK SİYASİ VE İDEOLOJİKTİR.OKADAR KOMİK GEREKÇE DÜZÜLMEYE ÇALIŞILMIŞKİ BUKADARDA OLAMAZ DEDİRTEN CİNSTEN!AMA MÜSLÜMAN KADINLARIN BAŞLARINI ÖRTMESİNİYASAKLAMAK İÇİN BUKADAR TAKLA ATMANIN ANLAMIDA YOK BENCE"TSK DAKİ GENERALLER BÖYLE EMRETTİ"DEYİPGEÇSELER BENCE DAHA MAKUL OLURDU.LAİKLİK İÇİNDE ANLAMSIZ KELİMELERE GEREKYO
30 Eylül 2009 Çarşamba 11:40
Din Yok Olur mu?dahileykTürkiye'de din yok edilse bile,ki bu mümkün değildir.Amerika,Rusya ve AB ülkerinde İslamiyet,Hrıstıyanlık ve Musevilik neşvû nema bulacaktır.Dinler bir sosyal kurumdurlar.Binlerce yıl geçmişleri vardır.Marks,Lenin,Stalin ve Mao dini yok edemedi.Moskova'da Lenin Meydanında Müslümanlar Bayram Namazı kıldılar.Medyedev İslam Halifesi olmak peşindedir.İnşallah olur.Halifeliği alma konusunda Rusya ve Amerika arasında bir rakabet konusu olacaktır.Halifeliğin Amerika tarafından alınması bizleri sevind
30 Eylül 2009 Çarşamba 11:42
MASONLUKMUŞ!KEMALARKADASLAR YORUMLARDA SIK SIK TEPKI DUYULAN KURUM OLARAK MASONLARA YUKLENILMEKTEDIR.GERCEK SUKI YILLARCA MASONLUK ZUMRESINI ON PLANDA TUTARAK BU ULKEDE VE DUNYADA YENMEMIS HALT KALMADI.ASIL DUNYAYI ELINDE OYNATANLARA ISE ULASILAMIYOR CUNKU MASONLUGU HALA KALKAN OLARAK KULLANIYORLAR.LUTFEN MASONLUGA SOVMENIN YERINE DAHA DERIN ISLER YURUTEN ENCUMEN I DANIS VE USTU DOSTLAR MECLISINI NIYE ARASTIRMIYOZ VEYA ILLUMI..YI.UNUTMAYIN KI HERKES MASON OLABILIR FAKAT BU KURUMLARA USTDUZEY KISILER GIREBILIR.
30 Eylül 2009 Çarşamba 11:42
askerin çağdaşlaşmasının resmidirbaltacı mehmetMaraştaki Sütçü İmamın artık rehber alınmayacağına alamettir..Peki bu üniversitenin adı nolacak..
30 Eylül 2009 Çarşamba 11:45
candaroğlu gibileregökhansiz hala safsınız hala uykudan uyanamayan kişilersiniz.411 millet vekili neden çözemedi sanıyorsunuz. bunların kabul etmediği ni atatük kendine eş kabul etti ne. dersiniz. acaba askerin başındaki sapkalar nerden gelmeymiş onuda açıklsınlar. hakimlerin ünüversite hocalarının gidikleri cübbeler nereden gelmeymiş onlar neyin simgesi dersiniz? emperyalisler donunuzun lastiğini biz gönderiyoruz diyorlar duymadınızmı
30 Eylül 2009 Çarşamba 11:47
YARGIÇLARABAKIN! 5abdülkadirHANİ BİRZAMANLAR DARBECİLERN KURDUĞU DÜZME MAHKEMEDE HAKİM"SİZİ BURAYA TIKAN GÜÇ BÖYLE İSTİYOR^"DEMİŞ YA,1997 YILINDA DARBECİLERİN TÜM ÜST YARGI ORGANLARINDAKİ HAKİM VE SAVCILARI TOPLAYIP YAPACAKLARI HUKUK DIŞILIKLAR İÇİN TSK YA SADAKAT YEMİNİ YAPTIRMIŞLARDIYA BU YARGIÇLARDAN ADALET BEKLEMEK NEDERECE DOĞRU?BUNU SÖYLERKEN YARGIYA HAKARET KASTIMDA YOKTUR,YARGININDA ORDUNUNDA ŞAİBEDEN,HUKUKSUZLUKTAN UZAK MİLLETİ TEMSİL VASFINA DÖNMESİNİ İSTEMEKTİR MAKSADIM.YARGI VE ORDUSU BOZULAN DEVLET OLAMAZ!
30 Eylül 2009 Çarşamba 11:48
peygamber ocağıalimadem boyle ozaman onlarda artık peygamber ocağı diye bir ocağın artık kalmadığını bu ismin soylenemeyeceğini de ilan etseler ya
30 Eylül 2009 Çarşamba 11:48
normalvladiMIRne yani caiz diye mi fetva verecekti.
30 Eylül 2009 Çarşamba 12:10
genede sevdimalihah şöyle insan azıcık sözunun özünün eri olacak ne güzel askeriye mertçe erkekçe ne olduğunu söyledi düşündüğünü ve inancını ortaya koymuş delikanlı olmak lazım demi yıllardır peygamber ocağı diye millet allah allah diye gidiyordu ya mert olanı sevmek lazım
30 Eylül 2009 Çarşamba 12:25
ne var burdaahmet akbulutburada anormal olan nedir anlamadım. gayet güzel acıklamışlar. Tebrik ediyorum. en azından millet gibi okumadan etmeden arastırmadan hayatında eline Kuran-ı Kerim almadan boş boş konuşmamışlar.
30 Eylül 2009 Çarşamba 12:48
KOMİNİST RUSYASINDAKİ GİBİ.YILMAZESKİDEN SSCB VARDI. HER KONUYU HER ALANI DÜZENLER, DÜNYANIN SÜPER GÜCÜ OLDUĞUNA İNANIRDI. BİR GECEDE ÇÖKÜP GİTTİ. BİZDEKİ ESKİ KOMİNİST KALINTILARI VEYA KOMİNİST ÖZLEMLERİ İLE YATIP KALKANLAR DİNİ KENDİ PENCERELERİNDEN YORUMLAMAYA KALKIYORLAR VE HADDİ AŞIYORLAR. ALLAH KENDİ DİNİNİ KORUYACAKTIR. SONSUZ GÜCÜ OLANA KAFA TUTANA ACIYORUM DOĞRUSU. İSLAMI YÜZYILLARDIR BU MİLLET YAŞIYOR VE YAŞAYACAKTIR. HERKES KENDİ İŞİNE BAKSIN. DÜNYANIN MODERN ORDULARINDAKİ DİN ADAMI SUBAYLAR ALSINLAR.
30 Eylül 2009 Çarşamba 12:52
zamanıaliyeniçeri ocağı neden söndürülmüştü?
30 Eylül 2009 Çarşamba 12:52
Yazıklar olsun şehitlerimizi umursamayanlaraAliBunu hazırlayan aklı evveller, sizin işinizmi yok vaktinizmi çok? Doğuda binlerce askerimiz şehit verilip verdirilirken(!) başka işinizmi kalmadı?
30 Eylül 2009 Çarşamba 12:59
TSK hutbesiabdullahkaraBu olaya ancak PES denir Diyanet işleri LAW edilsin veya genel kurmay bağlansın.Hutbeler de tsk tarafından hazırlansın
30 Eylül 2009 Çarşamba 13:18
Fetva makamı nere?metin kocakurtBen TSK lerinin fetva merkezi olduğunu zannetmiyorum.Ayrıca laiklik prensiplerine bağlılıklarını sık sık dile getirenlerin din işlerine karışmalarıda laikliğe aykırıdır.Laiklik ilkesini temelinden sarsmaktdırlar.Şimdi Yahudi ve Hıristiyan vatandaşlarda TSK dan kendi dinleri için fetva isteyebilirler."Göstermesi zaruri olanlar(elller ve yüz)hariç ziynetlerini göstermesinler.Baş örtülerini yanlarına sarkıtsınlar" (Nur.Suresi-31)Bu kuran ayeti; bunun mealinide versinler olsun;TSK leri fetva merke
30 Eylül 2009 Çarşamba 13:38
yaşasın zalimler için cehennemsalih akdarahmet akbulut gibi bilgisi olmadan fikri olan kara cahillerle, eşek gibi bildiği halde, hainlik etmek için bu dine ve dindarlara saldıran, onları okutmayan, askeri okuldan atan vb. ALLAH düşmanlarının ALLAH binbir türlü belasını versin inşallah. AMİN
30 Eylül 2009 Çarşamba 13:43
Askerin Aslında İşi Nedir?Bican Bey1. Laikliği korumak ve irtica ile mücadele etmek; 2.Modern hayatı topluma benimsetmek; 3. Vahyi değil, pozitif, deneysel bilgiyi veri kabul etmek (bu işi pek beceremiyorlar ama); 4.İktidarda ya direkt ya da vesayetçi yöntemlerle sürekli bulunmak (en başarılı oldukları husus); 5.Bütçenin en büyük dilimine her zaman sahip olmak: 6.Sivilliğn vıcıklığı nedeniyle her yanı resmileştirmek; 7.Vakit artarsa güvenlik meselesine şöyle bi bakmak!
30 Eylül 2009 Çarşamba 13:43
peygamber ocağısıtkıarkadaşlar hiç kendimizi tsk için peygamber ocağı filan diyerek kandırmayalım lütfen, bir ordunun siyasetle, milletin dini ile ne işi olabilir allah aşkına, bizim paramızla adamlar dinimize küfrediyor, paygamber değil neocan ocağı olmuş orası.
30 Eylül 2009 Çarşamba 13:46
Her şeyden anlamakCAFERHer şey hakkında yorum yapan,her şey hakkında bilgi sahibi olduğunu zanneden gerçekte hiç bir şeyden anlamayandır.
30 Eylül 2009 Çarşamba 13:46
DEVLET GÖREVİNİ YAPSIN.aliBu kurumlardan birisi yalan söylüyor. Yalan söyleyeni bulup hesabını sormak. Hükümetin görevidir.
30 Eylül 2009 Çarşamba 13:47
YILMAZA katiliyorumserdaragzina saglik YILMAZ, diyecegimi söylemissin.
30 Eylül 2009 Çarşamba 13:48
----ne etçenyeri geldi mi bir metre bez parçası denir; ama ondan öyle korkulur ki, bilmem nerelerini edepçe göstererek kaçarlar. arkadaşım biz müslümanız. hadi burada bizans iran, dünyanın diğer yerlerinde örtünen müslüman kadınlarımız da mı hep islamiyet öncesi ananelerden etkilenmişler. hadi diyelim öyle olsun; koskocaman ordunun işi gücü yokta kadınların neresini açıp kapatacağını mı araştırması lazım? öyle bir şey yapılacaksa bunu yapacak başka bir kurum kalmadı mı. yazık doğrusu....
30 Eylül 2009 Çarşamba 13:50
türkiye değişiyorcinaliŞeyh Genelkurmay başkanı, molla karakuvvetleri komutanı, imam denizkuvvetleri, müezzin havakuvvetleri, müftü jandarma genel komutanı. TSK irticacıların eline geçmişte haberimiz yokmuş. bundan sonra dini soruları diyanete değil, yetkili kurum olan TSK'ya yollayın. yakında TV proğramlarında da görmek isteriz kendilerini..
30 Eylül 2009 Çarşamba 14:05
aaBasörtüsüne kullanarak milletin dini duygulari üzerinden siyaset ve dincilik yaparak müslimanlari kandirip sonra ABD,AB ve seytanla isbirligi yaparak Türk milletine düsmanlik yapiyorsunuz,Basörtüsü ayetinde saciniza basiniza yüzünüze örtün demiyor,basörtüsüyle yani örtünmek icin kullanilan örtüyle omuzlariniza ve gögüslerinize kapatin ziynetlerinize kapatin diyor baska bir ayetede fizik yapinizin belli olmayacagi kadar bol geyinmelerine söylüyor.Eger ayet ey iman edenler basörtüsüyle veya örtüy
30 Eylül 2009 Çarşamba 14:08
TÜRBANMEHMET YILMAZKİMSE KUSURA BAKMASIN FAKAT; DEMİYORUM Kİ HERKES KAPANSIN, DEVLET DAİRELERİNE HERKES KAPALI GİTTİSİN DEMİYORUM. OLAY BU DENLİ ADETA ULUSAL GÜVENLİK MESELESİNE DÖNÜŞTÜRÜLMESİ PEK AKIL KARI DEĞİL. YA HATIRLAMAINIZ T.C DEVLETİ'Nİ KURAN GAZİ MUSTAFA KEMAL ADINDA BİR TÜRK YİĞİDİNİN ANNESİ OLAN "ZÜBEYDE HANIM. HEP OKULLARIMIZDA ÖĞRENDİĞİMİZ KADARIYLA KAPALI GİYİNMİŞ FOTOĞRAFLARINI GÖRÜRÜZ. ZÜBEYDE ANNEMİZİN. MERAK EDİYORUM ATATÜRK CUMHURİYETİ KURDUĞUNDA ANNESİNİN ÜZERİNDEKİ O KIYAFETİNİ KALDIRDIMI?
30 Eylül 2009 Çarşamba 14:09
haaaaaaane etçenordumu devletimi ölesiye severim. unutmuşum kur-an'ı kerimde gusül abdesti nasıl alınır diye bir ayeti kerime mevcut mu? yoksa her seferinde boşuna gusül abdesti alıyor olmayalım. su faturalarını bedavdan yatırmışım; tuh be. kikikikirrrr,,hhhiiiiiii,,, hoooooo. birde laik devlet ve kurumlar denir. ordunun dini fetvalarla ne işi olabilir hala anlayabilmiş değilim....
30 Eylül 2009 Çarşamba 14:18
sen işine bakvatandaşSayın paşalar, siz önce işinizi iyi yapın... her ailenin göz bebeği olan genç fidanlarını, beceriksizlik ve kötü niyetinizle EĞİTİM ZAYİATI ve benzeri palavralarla aileleri yakmayın... HİÇ ANLAMADIĞINIZ hassas din konularını TEMİZ HALKIMIZIN vijdanına ve dinin kendi uzmanlarına B-I-R-A-K-I-N...
30 Eylül 2009 Çarşamba 14:21
21ALO FETVA HATTI MI ??? LİCE DE 14 YAŞINDAKİ MASUM BİR KIZ HAVAN MERMİSİ İLE PARAMPARÇA EDİLMİŞTİR. HESABINI KİM VERECEK.?????BUNU YANITLARMISINIZ????
30 Eylül 2009 Çarşamba 14:21
ne sistemmiş ama...wolkan35bir başörtüsü ile yıkılabilecek çürüklükte.ya madem öyle ise neden sistemi hala savunursunuz anlamamki?...diyorki:giyim ve yaşam tarzı olarak mış.mış.öyle ise neden giyim ve yaşam tarzına karışırsınız bu hakkı nereden alıyorsunuz.öyle ise çıkar başkalarıda bir başka yaşam şeklini yasaklar bu onlara haklılık verir.allahım ya... bu yazı göstermektedir ki:bazı mutlu azınlıklar halkı hiç yerine koyup güdülecek sürü olarak gördüklerinin bir belgesidir.ya neyse şimdi ağzımı bozacağım yoksa...
30 Eylül 2009 Çarşamba 14:55
asıl işleriwolkan35terörle mücadele.30 yılda 5 bin teröristi hala bitiremediler.her ilgisiz konuya fetva vereceklerine işlerini yapsalar da bir nokta kadar ilerleseler olmaz mı yani?
30 Eylül 2009 Çarşamba 14:58
TSK Peygamber ocağıdırHalkın SesiAslında komutanlarımz paşalarımız,aynen Atatürk gibi Müslüman insanlar.onu tam örnek almaları çok güzel olur.Atatürk mesela her gece Kuran okuyan,hafızlara okutan,namazını kılan,Hz Muhammed'i kendine örnek alan bir insandı.Asker olması Müslüman olmasına dindar olmasına engel değildi.Ülkede ateizmin ve komünizmin yayılmasını önlemek için tüm önlemleri almıştı.TSK'da aslında tam peygamber ocağı.Bu tip uygulamalar geçmişte kaldı.
30 Eylül 2009 Çarşamba 15:05
TSKtemel senturkOrtalıktan fışkıran cephaneliklerin hesabını veremeyen, yüzlerce çakma çürük raporlarının hesabını veremeyen, yapılan hırsızlıkların hesabını veremeyen TSK Başörtü hakkında mı fetva veriyor. Peki; Kuranda Namaz var, bu durumda kılmak isteyen personele izin versene!! ilk YAŞ ta şut! iki yüzlü olma TSK!! apoletlerinizi gören sizi ciddi kimseler sanıyor!
30 Eylül 2009 Çarşamba 15:25
utançömerbu haber doğruysa utanç verici bir durum. siz kimsiniz ki kuran-ı kreimd eolanı yok diyebiliyorsunuz. halkın dini inançlarını kafanıza göre yorumluyprsunuz. işiniz ne vatan savunması fetva vermek değil. gidinde o lanet terörü temizlyein bu memleketten. e tabi sayın arınç doğru dedi ii ki bunlar dönemninde savşa girmemişiz diye
30 Eylül 2009 Çarşamba 15:30
Bu kitap nerede ele geçmiş ???-1-KambaşıoğluBu kitap nerede ele geçmiş? Silivri'de yargılanan bir emekli pasa'da. Peki, bu Silivri'de yargılananların kaçı Müslüman? Çoğunluğu ORTODOKS TÜRK, ateist ve şamanist olanlarda mevcut iken ve kuvvet ile ihtimal bu ucube zırva kitap gene bu emeklilerin döneminde matbaaya verilmiştir.Zaten, bu adamlar MÜSLÜMAN TÜRK MİLLETİ(Türkiye Halkı)'nin örfüne,dinine diyanetine her fırsatta küfür ve hakeret etmiyorlar mıydı?Bunu kasıtlı yapıyorlardı. GEÇTİ ARTIK GEÇTİ.BİZ ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERE BAKALIM.
30 Eylül 2009 Çarşamba 15:46
Atatürkyurttaş1924 yılında diyaneti kurdu.Bilahire orijinal arapçası ve Türkçesi bir arada şekliyle Elmalılı Hamdi efendiye tefsir yaptırdığını bilmeyenimiz yok.Ne Atanın nede ulema durumundaki tefsir edenin ayetleri değiştirme gibi bir düşüncesi olmamıştır.İstemeden Ç Doğan'ın açıklamaları insanın aklına geliyor.
30 Eylül 2009 Çarşamba 15:50
Bu kitap nerede ele geçmiş ???-2-KambaşıoğluFertlerine Mehmetçik(Küçük Muhammed) dediğimiz ve binlerce yıllık geleneği olan Peygamber Ocağı gördüğümüz o kutsal kuruma,3-5 sütü bozuk yüzünden leke sürmeyelim. Bu sütü bozukları bulalım, Müslüman Türk Milleti(Türkiye Halkı)'nin önüne getirelim ve Kamuoyuna sunalım. Ne mi olur? NELER OLMAZ BE! 27 Nisan 2007 Muhtırasını hatırlayın bakalım. 22 Temmuz 2007 seçimlerinde AKPARTİ kaç oy almış idi?(Akpartinin oyu %47 mi idi, HAYIR)MÜSLÜMAN TÜRK MİLLETİ(Türkiye Halkı)örfüne,dinine laf söyletmez.
30 Eylül 2009 Çarşamba 15:51
TSK SACMALAMISeroppaTSK ASLINDA BITMELI TSK KENDIN BIR SEY SANIYOR TSK HALKIN ISTEDIGI SEYLERI ISTEMIYOR BU DEMOKRASI OLAMAZ ORDU ORDULUGUNU YAPMASINI BILECEK SEN KIMSNKI BAS ORTUSUNE KARISIYORSUN BE ALLAHN ZAVALLI KULUU ONCE DINI ORENDE GEL ONDAN SONRA BAS ORTUSU YASAK DE BU REJIM FASIST ULKELERDE ASKER IN SOZU GECER SANKI TRDE ASKERIN SOZU GECIYOR GIBI DEMOKRASI YOK ASKER ELINI CEKMELI HERSEYDEN ASKERLIGN YAPMALII YOKSA YAPTIRTMASNI BILIRIZ ZAMANLA
30 Eylül 2009 Çarşamba 15:57
TSKHÜR DEMOKRATBu TSK nın asıl görevi nedir acaba diye düşünmeye artık hiç gerek yok tsk nın asıl görevi Askerlik dışındaki her şey
30 Eylül 2009 Çarşamba 16:33
GENEL KURMAYPAŞAKARDEŞİM BEN SİZE DİYORUM BİZİM NE MECLİSE,NE MİLETVEKİLİNE,NE HAKİME,NE YARGICA,NE PROFESÖRE,ÖĞRETMENE,İMAMA NEDE DİYANETE İHTİYACIMIZ VAR. GENEL KURMAYIMIZ VAR YA. ORDAKİ PAŞALARIMIZ VARKEN BU KADAR KALABALIĞA NE HACET. BU PAŞALARIMIZ İTTAHAT TERAKKİDEN BERİ YUKARIDA SAYDIKLARIMIN HEPSİNİN, HATTAA PADİŞAHIN BİLE DEFTERİNİ DÜRÜMÜŞ,HERŞEYİ ÜSTLENMİŞLER,DEDİĞİM DEDİK,KESTİĞİM KESTİK,ASTIĞIM ASTIK NE GÜZEL İŞİ GÖTÜRÜYORLARDI NERDEN ÇIKTİ ŞU DEMOKRASİ CANIM. İCAT EDENİ BİR BULURSA BİZİM PAŞALAR.
30 Eylül 2009 Çarşamba 17:04
Başörtüsü yeterBelkısTürban peçe çarşaf gibi arap ve farsi kadınlara ait örtünme Türk kadınına özgü tarz olarak kabul edilmemeli. Baş örtüsü ifadesi zaten TSK'Nın kitapçığında yer almakta.Niyet sorgulaması yapın. isteyen başörtüsü kullansın, ruh ve beyin önemli teferruat ile uğraşmayın. Son zamanlardaki tesettür tuhaflığı,giyim kuşam hal hareket abartısı üstü kapalı altı dar giysileri kullanan hatunlar: sakillik ve gösterişin daniskası bir ironi.
30 Eylül 2009 Çarşamba 17:19
osmanosmanYa bu kitap niye simdi ortaya cikariliyor,TSk düsmanligina sürekli kilmak icinmi dindar vatandaslarimiza din adina sömürmek icinmi,kitab ne zaman yazildigi belli degil yazan silivrideymis,Ayrica basörtüsü kisisel meseledir istiyen örter istiyen örtmez,Üniverstede basörtüsü meselesi tbmm bilecegi meseledir bence isteyen örtmeli isteyen acmali basörtüsü o kadar önemli degil islamin sartlarindan biri degil kuran icinde yorumlanmasi gereken bir kac kelime müslimanligi yasama onun yerine basina ört n
30 Eylül 2009 Çarşamba 17:27
yuh beYozgat 66Sizemi kaldi islam,Din düsmanliginizi millet zaten biliyor aciktan aciga söylemenize gerek yok Mehmetcik daglarda sehit olurken sizler varya sizler koktey masalarinda kadeh tokusturun Ne zaman kurtulacak Türkiye bunlarin elinden ne zaman ? Türkiyede millet de sizin din düsmanliginizdan bikti artik yaziklar olsun size Millet neyin ne oldugunu ögrendi ya Artik gam yemem Leninler sizi Müslüman milletin basinda dinsizler Bas gösteriyor ya beter olun emi
30 Eylül 2009 Çarşamba 17:29
diyanet deseadalet doğruŞİmdi Diyanet İşleri Başkanlığı da dese ki: ''Aslında askerlikte şapka diye birşey yoktur, bu eski bir gelenektir sadece.'' dese, saçma olmaz mı? Zekeriya Beyaz yazmıştır o fetvayı.
30 Eylül 2009 Çarşamba 18:00
yeni mi?katreordunun özellikle subay kadrosunun azılı islam düşmanı olduğunu yeni mi öğreniyorsunuz arkadaşlar?28 şubatı derinden yaşayan birisi olarak o dönemde ordudaki etkin cuntacı subay kadrosunun islama bakış açısını yaşayarak öğrenmiştim.namaz kılınan mescide çamurlu postallarıyla girerek insanlara o zift dolu gözlerle korku salan subayları gördükçe içim bir tuhaf olurdu hep.hele bir yüzbaşının yanımıda ,tüm kutsal değerlerime ağız dolusu küfrü var ki hiç unutamam.
30 Eylül 2009 Çarşamba 18:02
KUR'AN OKU YORUMA GEREK YOK.NURANNUR SURESİ SAYFA: 352 AYET : 31 mü'min kadınlara da söyle ki. gözlerini indirsinler ve utanacak yerlerini korusunlar. zinetlerini açmasınlar. ve başörtülerini yakalarının üstüne sarkıtsınlar (başlarını,gerdanlarını,göğüslerini örtsünler) Genelkurmay; “Başörtüsü, bir Kur'an hükmü ve ifadesi değildir" demiş. MERAK ETMEYİN SİZ bu millet herşeyin farkında,
30 Eylül 2009 Çarşamba 18:04
yeni mi?katreişte o gün askerden de askerlikten de ölesiye nefret uyanmıştı içimde.bu adab bilmez hareketlerin esin kaynağının yazlı metinler olduğunu görünce hiç şaşırmadım desem yeridir.orduda ciddi bir tasfiyeye ihtiyaç vardır ve olmak zorundadır.yoksa bu millet kendisine ve değerlerine yabancı olan bu ordudan daha çok çekecektir.
30 Eylül 2009 Çarşamba 18:04
dikkayttt dinden çıkılacaaak , çık.Hakan TuranKuranın bir ayetini inkar edenin hükmü bellidir , bunu tartışmaya bile gerek yok. Bu adamlar kendilerini tanrı sanıyorlar. 2 tane genç kutsal vatan görevidir diye karşılarında selam durunca kendilerini adam sanıyorlar. GATA komutanı Peygamber Efendimize "bedevi Mustafa" demişti . Gölcükte Kurana ateş ettikleri iddia ediliyor. Şimdi de Hizmete Özel dökümanlarda Kuran ayetlerini inkar ederek fetva veriyor arkadaşlar. Efendi efendi , işinizi yapın bırakın bu işleri. İşiniz askerliktir , bunu iyi
30 Eylül 2009 Çarşamba 18:19
Hakan TuranBelkıskafayı örtünce tamam oluyormu herşey bir takmışsınız örtüde örtü. Bir sürü din hocasıda teferruat olduğunu söylüyor. Arabistanda erkeklerde kafa örtüp elbise giyiyor. Bu işlerle uğraşmayalım artık. Kadın meselesinden başka işiniz yokmu. Din sadece kadınlar içinmi var, nefsinizi terbiye edin iki parça kılı kapatacağız da dinin tüm vecibelerini yerine getirmişmi olacağız. Bak kulağınla duymadığın şeyler yazmışsın. Gıybet değilmi bu?
30 Eylül 2009 Çarşamba 18:46
halarecephala burda bazı yorumcular askeriyeye peygamber ocağı diyip duruyor yav bu akıl tutulmasımıdır kafayı yiyeceğim islamın bütün simgelerine düşman bir kuruma hala nasıl bu sıfatı verirsiniz
30 Eylül 2009 Çarşamba 19:03
Belkısmemettosana katılıyorum. örtü dediğin nedir.Hayvansı bir içgüdüyle çıplak gezelim.Mal meydanda.Alibabanın çiftliği gibi.kim kimi tutarsa.
30 Eylül 2009 Çarşamba 19:08
Şeytanın özellikleri,Kimde Var?.mehmet selim polatŞeytanın özellikleri 1. Sinsi ve Yalancıdır.-(İbrahim Suresi, 22) 2. Azgın ve Kaypaktır.-(Hac Suresi, 3) 3. Gücü Yalnızca Çağırmaya Yeter.-(İbrahim Suresi, 22) 4. İyilikten ve Hayırdan Yana Hiçbir Yönü Yoktur.-(Nisa Suresi, 117) 5. İnsanlar Üzerindeki Etkisi Pisliktir.-(Enfal Suresi, 11) http://mehmetselimpolat.wordpress.com/2009/09/19/seytanin-ozellikleri/ 6. İnsanların Şükretmelerini Engellemek İster.-(Araf Suresi, 17) 7. İnsanlara Korku Vermeye Çalışır.-(Al-i İmran Suresi, 175) 8. Mü
30 Eylül 2009 Çarşamba 19:09
Şeytanın özellikleri (devam)mehmet selim polat7. İnsanlara Korku Vermeye Çalışır.-(Al-i İmran Suresi, 175) 8. Müminlerin Arasını Bozmaya Çalışır.-(İsra Suresi, 53) (Maide Suresi, 91) 9. İnsanları, Sözde Onlara İyilik Yaptığına İkna Etmeye Çalışır.-(Araf Suresi, 20-21) 10. Allah’ın Adını Kullanarak Saptırmaya Çalışır.-(Fatır Suresi, 5-6) 11. Mü’minlerin Zamanla Yıpranmalarını İster.-(Al-i İmran Suresi ,155) 12. Yalan Vaadlerde Bulunur.-(İbrahim Suresi, 22) 13. Kuruntulara ve Kuşkulara Düşürmeye Çalışır.-(Nisa Suresi, 119-120)
30 Eylül 2009 Çarşamba 19:10
Şeytanın özellikleri (Devamı)mehmet selim polat14. Sapkın Amelleri Süslü ve Çekici Gösterir.-(Neml Suresi, 24) 15. Fakirlik Korkusu Vermeye Çalışır.-(Bakara Suresi, 268 ) 16. Kibir Vermeye Çalışır.-(Sad Suresi, 74-75) 17. Gösteriş İçin İbadet Etmeye Teşvik Eder.-(Nisa Suresi, 38 ) 18. Ayetlerden Uzaklaştırmaya Çalışır.-(Zuhruf Suresi, 36-37) 19. Unutkanlık ve Dalgınlık verir.-(Mücadele Suresi,19) (En’am Suresi, 68 ) (Kehf Suresi, 63) 20. Duygusallık Telkini Yapar.-(İsra Suresi, 64) (Mümtehine Suresi,1-3)
30 Eylül 2009 Çarşamba 19:12
Şeytanın özellikleri (Devamı var)mehmet selim polat20. Duygusallık Telkini Yapar.-(İsra Suresi, 64) (Mümtehine Suresi,1-3) 21. Detaylara Daldırır.-(Bakara Suresi, 67-71) 22. İsrafa Teşvik Eder.-(İsra Suresi, 26-27) 23. Gerçek şu, şeytan size düşmandır,öyleyse siz de onu düşman edinin.-(Fatır Suresi, 6)
30 Eylül 2009 Çarşamba 19:13
mehmet selim polatVatandaşeee adı üstünde şeytan biliyoruzda, ne diyon özetle.
30 Eylül 2009 Çarşamba 19:32
DEYİŞ DEYİŞ ANLAYIŞretarderKISA BİR HİKAYE SAKSAANIN BİRİ KİLİSENİN KAPISINI ACIK GÖRÜNCE İCERİ GİRER BU SIRADA RAHİP TAKİP ETMEYE BAŞLAMIŞ SAKSAAN ŞARAP DOLU BİR TASA EĞİLİP İÇMEYE BAŞLAR SONRA UCUP İSTARVİT E KONUP PİSŞİĞİNİ YAPAR BUNU GÖREN RAHİP MÜSLÜMAN OLSAN ŞARAP İÇMEN HIRİSTİYAN OLSAN İSTARVİTE PİSLEMEN OZAMAN OLSAN OLSAN ETÖ ÇÜSÜN SEN DER
30 Eylül 2009 Çarşamba 19:51
Lutfen bir fetva da banaÇITAKSayın Genelkurmay Başkanım duyduğuma göre artık fetva da veriyormuşsunuz aman çok sevindim benim de bir maruzatım olacaktı bir fetva da bana verirseniz çok sevinirim kuru fasulya yediğim günler çok gazım oluyor da öyle durumlarda namazlarımı kaza etsem acaba olur mu teşekkür ederim
30 Eylül 2009 Çarşamba 20:07
retaderBelkıskomik bulmuşsunki kocaman kocaman yazmışsın, bu fıkranın aslı komik onu yaz devşirince olmamış.
30 Eylül 2009 Çarşamba 20:30
NUR SURESİ 31. AYET GERİSİ YALANKAHRAMAN TÜRKOĞLUMü’min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. (Yüz ve el gibi) görünen kısımlar müstesna, zînet (yer)lerini göstermesinler. Başörtülerini ta yakalarının üzerine kadar salsınlar. Zinetlerini, kocalarından, yahut babalarından, yahut, kocalarının babalarından yahut oğullarından, yahut üvey oğullarından, yahut erkek kardeşlerinden, yahut erkek kardeşlerinin oğullarından, yahut kız kardeşlerinin oğulların
30 Eylül 2009 Çarşamba 20:43
http://www.aktifhaber.com/news_view_comment.php?id=247464

Kapitalizmin dinamosu; Kadın çıplaklığı
22 Şubat 2011
Peren Birsaygılı Mut

Türkiye, bir süredir Selçuk Üniversitesi İlahiyat Profesörlerinden Orhan Çeker’i tartışıyor. Prof. Çeker, bir gazeteye verdiği röportajda sarf ettiği sözlerden sonra büyük bir tepkiyle karşılaştı.

Orhan Çeker’in bu denli büyük tepki çeken sözleri şöyleydi: "Sen dekolte giyinirsen bu tür çirkinliklerle karşılaşman sürpriz olmaz. Tahrikten sonra şikâyet etmen makul değil. Elbette işlenen suç son derece iğrençtir. Lakin bu suçun işlenmesinde dekolte ve tahrik edici kıyafetler giyen kadının da etkisi küçümsenemez." (17 Şubat 2011, Zaman gazetesi)

Prof. Çeker meramını anlatırken zorlandı mı bilinmez ancak söylemek istedikleri aslında çok açık. Tecavüzün bir insanlık suçu olduğunun altını zaten çiziyor. Bu suçu işleyen kişinin, en ağır biçimde cezalandırılması gerektiği konusunda hemfikir olmayan yoktur herhalde. Ancak kadın çıplaklığının, toplumsal normlara göre aşırıya kaçacak düzeyde serbest giyinmenin de vereceği zararın göz ardı edilmemesi gerektiğini belirtiyor ki bu hususta da aklıselim düşünüldüğünde Orhan Çeker’e katılmamak mümkün değil aslında.

Ancak feminist gruplar bu sözlerin ardından savcılığa suç duyurusunda bulundu. Oldum olası feminizme soğuk bakan ve feminist düşüncenin kapitalizmin bunalım çağında ortaya çıkmış, Müslüman coğrafyaya bakışı oryantalist öğelerle dolu bir görüş olduğunu düşünen biri olarak, Türkiye’deki feminist grupların Orhan Çeker’e yönelttiği bu tepki çok da şaşırtıcı gelmedi. Kimlik hanesinde “Feminist” yazan bu gruplara dair hiçbir zaman çok fazla bir beklentim olmamıştı çünkü.

Kapitalizmin dinamosu; Kadın çıplaklığı

Burada tartışılması gereken, Prof. Çeker’in sözlerinden ziyade kapitalizmin kadın çıplaklığından nasıl prim yaptığı olmalıydı. Zira gerçekte en büyük tecavüz, kapitalizmin kadın bedeni üzerine ettiği… Hem de dünya üzerindeki milyonlarca kadın aynı anda nasibini alıyor bundan. Sokakta ya da gazete köşelerinde gördüğümüz, kendini bir obje gibi sunan ve bu şekilde kabul göreceğini, beğenileceğini sanan kadınlar, kapitalizmin bir ürünü haline geliyor.

Normalde izlenmeyecek bir televizyon programı içerisine üç beş genç kadın serpiştirildiğinde ya da satılmayacak bir gazeteye çıplak kadın resimleri konulduğunda, izlenir! okunur! hale geliyor. Yani kadın metalaştırılıyor. Kendisini teşhir etmeye başladığı zaman biranda metaya dönüşüyor kadın Herhangi bir ürünün pazarlanmasında bedenine başvurulan bir ürün durumuna getiriliyor. Sokağa çıkın bakın yüzlercesini göreceksiniz… Bir süs bebeği gibi, kendini her zaman bakımlı görünmek zorunda hissediyor. O kuaför senin bu güzellik salonu benim dolaşmaktan kişisel gelişimine yönelik en ufak bir çabada bulunmuyor. Kendisini sunmaktan keyif alıyor. Sadece para değil, çok değişik ücretler talep edebiliyor toplumdan.

Fıtratından gelen özellikleri kaybediyor ve güzel ahlak, akıl ve annelik gibi özellikleri göz ardı edilerek bedeni ile değer kazanmaya başlıyor.

İslami Feminizmin büyük çelişkisi

Feminizm kavramı İslam dünyası içerisinde de yeni bir kadın söyleminin yaratılmasına neden oldu. İslami geçmişe sahip kadın yazarların çalışmaları da, kendini İslamcı feminist olarak görsün ya da görmesinler, İslamcı feminist söylemin sağlamlaştırılmasına katkı olarak görülüyor.

Bu kadın hakları savunucularının en çok üzerinde durduğu nokta Hucurat suresinin 13. ayeti. (Ey insanlar, gerçekten, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışmanız için siz halklar ve kabileler (şeklinde) kıldık. Hiç şüphesiz, ALLAH katında sizin en üstün (kerim) olanınız, takvaca en ileride olanınızdır.... -hucurat 13-) İşte bu ayette açık seçik vurgulanan eşitlik ilkesinin ataerkil uygulamalarla engellendiğini ve Kuran’ın kadın dostu bir bakış açısıyla yeniden yorumlanmasını savunuyorlar. Bu nedenle Kuran’ı yeniden yorumlayarak bu eşitliği sosyal hayata yaymak istiyorlar. Her birinin ayrı ayrı hikayeleri var. İslam’ın erkek egemen bir bakış açısı ile yorumlanmasından dolayı bu zamana kadar çok sıkıntı çekmişler, halen de çekmeye devam ediyorlar. İşte bu yüzden de çoğu kez fazla tepkisel davranıyorlar ve adeta erkek karşıtlığı üzerinden bir dil inşa ediyorlar.

Feminist grupların Orhan Çeker hakkında başlattığı linç girişimine destek vermeleri de bu tepkiselliğin bir örneği. Orhan Çeker’in sözlerine bu denli feveran edecek bir şey yok ortada. Ancak tepkiselliğin varlığı daima başka bir etkiye bağlı olduğu için, rehberliğini de daima akıl yerine duygular yapıyor. Bu yüzden Orhan Çeker’i aslında kapitalist ve modernist pencereden yargıladıklarını fark etmiyorlar. Sistemin dışına çıkarak farklı bir şeyler söyleyemiyorlar.

Oysa tepki gösterilecek bir şey varsa, o da kapitalizmin kadın bedeni üzerinde kurduğu tahakküm olmalıdır.

İllaki bağırıp çağıracaksak; “Bizim vücudumuz meta değildir!” diye isyan edersek anlamlı olur ancak…

perenbirsaygili@gmail.com
haber10
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder E-posta gönder Yazarın web sitesini ziyaret et
Önceki mesajları göster:   
Bu forum kilitlendi: mesaj gönderemez, cevap yazamaz ya da başlıkları değiştiremezsiniz   Bu başlık kilitlendi: mesajları değiştiremez ya da cevap yazamazsınız    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> ŞERİAT Tüm zamanlar GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © phpBB Group. Hosted by phpBB.BizHat.com


Start Your Own Video Sharing Site

Free Web Hosting | Free Forum Hosting | FlashWebHost.com | Image Hosting | Photo Gallery | FreeMarriage.com

Powered by PhpBBweb.com, setup your forum now!
For Support, visit Forums.BizHat.com