EntellektuelForum Forum Ana Sayfa EntellektuelForum

 
 SSSSSS   AramaArama   Üye ListesiÜye Listesi   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   KayıtKayıt 
 ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

Perihan Magden-Oray Egn KavgasI

 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> KAFANA GÖRE TAKIL
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
admin
Site Admin


Kayıt: 31 Arl 2006
Mesajlar: 831
Konum: Belarus

MesajTarih: Cmt Ksm 10, 2007 4:47 am    Mesaj konusu: Perihan Magden-Oray Egn KavgasI Alıntıyla Cevap Gönder

Radikal gazetesi yazarı Perihan Mağden'den, Akşam gazetesi yazarı Oray Eğin hakkında ağır sözler,''Yağcı, kırık, yaratık, karalama taciri"
03 Kasım 2007 Cumartesi 09:00
İSTANBUL -OZEL- Akşam gazetesi yazarı Oray Eğin, Çankaya Köşkü'mdeki 29 Ekim resepsiyonuna katılan kadın yazarın nasıl sarhoş olduğunu yazmış ancak isim vermeyip, tarif etmişti! ''Bir romanı filme çekildi, Beşiktaşlı, daha önce de alkolün etkisiyle pek çok rezalet çıkarmıştı...'' tanımı ile kendisinin ima edildiğini söyleyen Radikal geazetesi yazarı Perihan Mağden 100 bin YTL'lik tazminat davası açtı, ayrıca bugün köşesinde zehir zemberek bir yazı yazdı.


PERİHAN MAĞDEN/RADİKAL
Perşembe günü, Oray Eğin (isimli Akşam'da Serdar Turgut Yaratması) 'Yılın Skandalı: Çankaya'da alkolü fazla kaçıran köşe yazarı' diye bir bomba 'patlattı'. Antre olarak o gün, Hasan Cemal'i övüyor ve ahkâm kesiyor (Medya üstüne ahkâmlarıyla 'patladı' ya). Böyle muhabir ruhunu kaybetmeyen köşeci, hâlâ işinin başında kalabilirmiş- zart zurt. Bu mevzular, onun takdirine bakıyor. Zira âlemde.
Aşağıdaki çıkıntıda ise, içip içip Çankaya'daki Cumhuriyet resepsiyonunda KUSAN bir kadın gazeteci jurnalleniyor. İsim vermeden!!
Şu tasvirlerle: "Davete katılan TEK edebiyatçı olması nedeniyle de gecenin yıldızıydı. Bir romanı filme de çekilmişti HATTA. Ama asıl parlamayı köşe yazarlığında yaptı."
Bu 'üstü kapalı' tasvirlerle duyurduğu sansasyonel 'haber' istediği etkiyi yapıyor. Bokböcekleri misali 'olayın' üstüne üşüşen Medya Siteleri manşetten giriyorlar. Öğleden sonraya kadar zor sabrediyorlar.
Öğleden sonra her biri teker teker, onca hakikat olmasını arzu ettikleri 'vukuatın' 'failini' saçıklıyorlar: "Çankaya Köşkü'nde sarhoş olup kusan kadın yazar Perihan Mağden mi?"
Akşam Yaratığının, isim vermeden ve fakat beni çamurlamak maksadıyla üfürdüğü haberin, hedefine ulaşması için verdiği 'ipuçları' kolayca tedavüle konuluyor yani. Pislik Oku hedefi on ikiden vuruyor! Alkışlar bizden.
Şimdi bu muhteşem 'metni' can alıcı cümleleriyle çözümleyelim. Çözümleyelim ki, kendini Medyanın Jönetikçisi diye konumslandırabilmek için başı gözü dağıtan Bu Le Petit Dedikodu+Karalama Taciri/Açıkgöz Ağbilerin Şuuryoksunu Tetikçisi, tam anlamıyla teşhir edilsin. Artık.Rivayet: "Her şeyden önce First Lady Hayrünnisa Gül'le sohbet etmiş, İstanbul'da bir araya gelmek için sözleşmişlerdi."
Gerçek: Hoppala! Benim böyle bir 'sözleşmeden' haberim yoktu şahsen.
Palavra: "O da Köşk'ün yeni sahipleri ve onların ailesiyle yakın olmaktan keyif alıyordu. Hayrünnisa hanımefendinin annesi Fatma Özyurt'un da kendisi gibi Beşiktaşlı olduğunu söylediği sohbeti keyifle dinliyordu."
Haydaa: Böyle bi konuşma geçmediği gibi, Hayrünnisa hanımın annesinin ismini de, Beşiktaşlı olduğunu da ilk kez bu cümleden öğreniyorum. Bu arada 'hanımefendi' vs. yağlama tonlamasına dikkat! Belki 1 sonraki davete Kusan Kadın yerine O davet edilir! Değil mi ama?
Yalan: "AKP'li kurmaylar da ilgiyi ondan eksik etmedi. Vakit ilerledikçe, artık coşkulu sohbetlerden, övgülerden mi yoksa alkolün etkisinden mi bilinmez, basının önemli kadın yazarı sarhoş oldu."
Hakikat: Hiçbir AKP'li 'kurmay' yanıma gelmedi. Tanımam etmem de hiçbirini. Gece boyunca Murat Yetkin'in eşi Deniz Yetkin, İnsan Hakları Vakfı Başkanı Yavuz Önen, bir bankanın (eski bir ahbabımın eşi olan) genel müdürü ve benimle aynı yıl Boğaziçi İdari Bilimler'de okumuş bir devlet kurumun yönetim kurulu başkanıyla konuştum başlıca. Bir de İlber Ortaylı'yla. 'Sarhoş olduğum' ise külliyen yalan.
Ama o konuya daha var.
İftiranın Daniskası: "Gecenin yarısına daha saatler vardı ama o ayakta duramıyordu. İmdadına ünlü tarihçi İlber Ortaylı yetişti, koluna girdi, tuvalete kadar götürdü. ORADA KUSTU. Belki de 'Çankaya Köşkü resepsiyonunda kusan ilk kişi' unvanını aldı, bilinmez."
Buyrun: Kapılar yediyi beş-on geçe açıldı. Kuyrukta bekledik filan. Yedi buçukta gece boyunca başında dikileceğim sehpanın başına vardım. Sekiz buçukta ise İlber beyle apar topar koşarak (on uçağına yetişmek üzere) çıktık salondan.
Üstümde ipek bir bluz vardı. Salonda ise sıfır ısıtma. Kemiklerim dondu. Kırmızı şarabı yeğlerdim. Beyaz şarap ya da viski vardı alkolsüzlerin yanı sıra. İki bardak (bol buzlu) viski içtim. Sarhoş olmadım. Kusmadım. Koluma İlber Ortaylı girmedi. Tuvalete de gitmedim. Hepsi alenen yalan. Dolan. İftira-O-HA!! (derler adama.)
Etikçi: "Bu olay resepsiyondaki davetliler arasında fısıldaşmalara neden oldu. 'Tamam içilir ama bu kadar da olmaz' eleştirileri yapıldı.
Bababaaa: Bizim Baş Etekçi de bunları naklederek 'ağırlığını' ortaya koyuyor.
Din ve Ahlak hocası, pardon Kin ve Nefret tabancası kimliğiyle.
Yağcı: "Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim örnek gösterildi; Fatih Hoca da viski içiyordu ama adabıyla içiyordu."
Aferin sana: Bir yazının ama bir adet 'çakma' yazısının sınırlarından Bir Medya ya da Milli 'Büyüğün' yıkama-yağlama-parlatmasını yapmadan çıksa ya! Tümmm o Özkök güzellemeleri, Sedat Ergin'in ağırlamaları, Hıncal ağbi yağdanlıkları kendine 'böyyük' medyaya transfer olarak dönecek sanıyor ama- Dinle Küçük Adam! bu rüya(n) gerçekleşmeyecek. Yağlama ağbilerin hep seni uzaktan/en uzaktan sevecekler.
Kırık: "Sonunda tuvaletten çıkan edebiyatçı, gazeteci-yazar hanım KİMSEYE veda etmeden Köşk'ten ayrıldı..."
Mantıkçı: Yoksa esas husumet nedeni bu mu? İlber beye, Ankara bürosundan bana temin edilmiş arabayla kendisini havaalanına götürebileceğimi söylemiştim. O iki-üç gruptan daha kâm aldı. (Hayrünnisa hanımla konuşmamızın akabinde.) Hızlı adımlarla ilerledim "Çabuk, acele edelim," yaptım. Yaratık Eğin davetli olmadığına göre kendisine bu 'fantastik' öyküyü 'nakleden' gasteciyle vedalaşmamış, hatta selamlaşmamış DAHİ olabilirim. Bütün kabahat benim.
Tehditkâr: "Daha evvel alkolün etkisiyle çıkardığı pek çok rezilliği dinlemiş, hatta BİZZAT tanıklık etmişliğim olduğu için Köşk'tekilere 'Ucuz kurtuldular' diyorum."
Küçük Adam (kaybedecek hiçbi şeyi olmadığı sanrısının verdiği coşkuyla) aba altında sopa- yapıyor. Döksün bence etekliğindeki tümmm taşları! Bu memleket ondan (hem sivil+hem askeri) hizmet bekliyor! Benim onun hakkında bildiklerim, gazete sayfalarına dökülemeyecek kadar karanlık lekeler zira. (Ayrıca, hâlâ da acırım ona.)
Ama kendisine 'hediye' olarak: İlber beyle salondan ayrılmadan önce yanına gittiğimiz Hayrünnisa hanıma köşkü yeniden dekore etmesinin çok hayırlı olacağını, salondaki o korkunç tabloların kaldırılmasının iyi bir fikir olduğunu söylediğimizi, onun tabloları kendisinin kaldırtmadığını ama Ayvazovski hayranı olduğunu anlattığını yazabilirim.
Bir sonraki 'Esas ben ağbilerimin yanı başında davet edilmez miyim? İmza:
Kusan Çocuk" yazısında Ayvazovski'den söz edebilir yani.
Bir de tamamen güvenilirliğimle oynayabilmek için 'fabricate' edilmiş melun iftira yalan dolanlarından kazanacağım tazminatın, sokak köpeklerine harcanağının bilinmesini isterim.

İHTARNAME GÖNDERDİ

CEVAP VE DÜZELTME
İSTEYEN : Perihan Mağden

VEKİLLERİ : Av. Mehmet Uçum – Av. Hatice Uçum
Cumhuriyet Cad. Okay Apt. No:23/2 Taksim-İstanbul

GAZETECİLİK YALANA DAYANAN HABER ÜRETMEK DEĞİLDİR!

Gazetenizin 1 Kasım Perşembe günlü nüshasında Oray Eğin tarafından kaleme alınan "Yılın Skandalı: Çankaya'da alkolü fazla kaçıran köşe yazarı" başlıklı yazıda müvekkilimiz Perihan Mağden'in kişilik haklarını ağır bir biçimde ihlal eden tümüyle yalana dayalı bir haber yayınlanmıştır.

Oray Eğin, sanki görünmez bir varlık olarak Cumhuriyet Resepsiyonuna davet edildiğinden beri Perihan Mağden'in yanı başındaymış gibi yazdığı haberde; pervasızca, hiçbir etik ve ahlaki kaygı gözetmeden, insani ve mesleki her türlü değeri hiçe sayarak ve gerçeğe tümüyle aykırı bir kurgu yaparak, tek amacı Perihan Mağden'e kara çalmak olan yalanları peş peşe sıralamıştır.

Oray Eğin'in, Perihan Mağden'in Hayrünnisa Hanım'la yaptığı sohbetin içeriğine ilişkin yazdıkları yalandır.

Oray Eğin'in, Perihan Mağden'in vakit ilerledikçe sarhoş olduğu iddiası yalandır.

Oray Eğin'in, Perihan Mağden'in alkolden ayakta duramadığı iddiası yalandır.

Oray Eğin'in, İlber Ortaylı'nın Perihan Mağden'in koluna girerek tuvalete götürdüğü ve tuvalette kustuğu iddiası ise yalan sözcüğünün bile nitelemeye yetersiz kaldığı derecede uydurma ve çirkin bir beyandır. Resepsiyonda kaldığı süre içinde Perihan Mağden tuvalete dahi gitmemiştir.

Oray Eğin'in, Perihan Mağden'in tuvaletten çıktıktan sonra kimseye veda etmeden resepsiyondan ayrıldığı iddiası da bir başka yalandır.

Perihan Mağden resepsiyon salonuna 19.15'de girmiş ve 20.30'da ayrılmıştır. Yani resepsiyonda sadece 1 saat 15 dakika kalmıştır. Resepsiyondan İlber Ortaylı ile ayrılmış ve birlikte gazetenin temin ettiği araçla havaalanına gitmişlerdir. Havaalanı bekleme salonunda resepsiyona katılmış çok sayıda tanıdık kişi ile karşılaşmış ve sohbet etmiştir. Saat 22.00 uçağıyla İstanbul'a dönmüştür. Bu süre içerisinde Perihan Mağden'in değil ayakta duramayacak kadar sarhoş olduğu, hafifçe alkolün etkisi altında olduğu şeklinde bir izlenimi dahi çevresinden hiç kimse edinmemiştir.

Peki Oray Eğin resepsiyona davet edilmiş ve katılmış mıdır? Hayır. Peki, resepsiyona katılan kişilerden her hangi birisi Oray Eğin'in iddia ettiği konulardan sadece birine dahi tanık olmuş mudur ? Hayır.

Peki, Oray Eğin, bu kadar çok yalana dayalı bir yazıyı niye yazmıştır. Çünkü, ne yazık ki ülkemizde kendinden söz ettirmek için kamuoyu ilgisinin üzerinde olduğu kişilere yalanla dolanla saldırmak prim yapan bir tutum olmuştur. Perihan Mağden'in saygınlık seviyesini on ömür daha yaşasalar elde edemeyecek insanların, Perihan Mağden'in doğruluk ve cesaretinin kıyısında dahi olmayanların, Perihan Mağden'in yarattığı pozitif etkileri havsalaları dahi almayanların Perihan Mağden'e asılsız iddialarla saldırmalarının nedeni işte bu negatif davranış kültürdür.

Perihan Mağden'in edebiyatçı kişiliğine, yazarlık niteliğine laf etmeye cesaret edemeyenlerin uydurma yakıştırmalar yaparak konum kazanma çabaları beyhudedir. Yalanla gelen ilgi ve mevzi sabun köpüğü değerinde bile değildir. Bu seviyesiz ilgi toplama yöntemine bile muhtaç olan Oray Eğin'in yazdığı yalan haberle ilgili bir insan ve gazeteci olarak vicdani muhasebe yapıp yapmayacağı kendi bileceği bir iştir. Ama hukuk önünde bunun hesabını vereceği bilinmelidir.

Kamuoyunun bilgisine saygıyla sunulur.


PERİHAN MAĞDEN
Vekilleri
Av. Mehmet Uçum – Av. Hatice Uçum
netgazete
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder E-posta gönder Yazarın web sitesini ziyaret et
Önceki mesajları göster:   
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    EntellektuelForum Forum Ana Sayfa -> KAFANA GÖRE TAKIL Tüm zamanlar GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © phpBB Group. Hosted by phpBB.BizHat.com


Start Your Own Video Sharing Site

Free Web Hosting | Free Forum Hosting | FlashWebHost.com | Image Hosting | Photo Gallery | FreeMarriage.com

Powered by PhpBBweb.com, setup your forum now!
For Support, visit Forums.BizHat.com